26 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

26 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© 26 Teşrinievvel 1938 YA AKŞAMDAN AKŞAMA Pekarskinin sekseninci yıldönümü Meşhur Yakut lügatini yazan Rus bilgini Pe karski'nin, bu- gün sekseninci yıl dönümüdür. Dil inkılâbı esna» sında bu eserin ismi pek çok geç» tiği için, münev- , verlerimiz o Pe- karskinin Türk kültürüne ve bu meyanda dünya ilmine getirdiği faydadan haber- Edvard Pekarski dardırlar. Dil kurumundan bu kiy- metli âlim hakkında aldığımız malü- matı aşağıya dercediyorum: Yakut dili Jüğatl müellifi Edvard Pe- karski, asl | U bir afleye mensuptur. Rusyasında hüküm süren istibdadın dar- belerine uğramış ve «jhtilâici Sosyalist. grupuna mensup diye ittibam edilerek Bibiryaya sürülmüştü. Genç sürgün Ya- kut ülkesinin merkezi olan Yakutsk'da kendini Yakutlar ve Yakutlaşmış Ruslar Konuşulan dil Yakuk ret olduğundan bu dili duydu ve papazların s ettikleri mukaddes ından Yüakulça öğrenmeğe öğrenmek ihtiyacı Yakutçaya kitap nüshal galıştı. Yakut. dilini epeyce öğrendiği mrada Alman dileilerinden Böthlizk'in bu lisan hakkındaki eserini de gözden geçirdi ve gözüne bir takım yanlışlar ve eksikler çarptı, İşte o zaman Avrupaca hemen bilim- memiş olan bu dil üzerine daha geniş malümüt edinmek ardusuna düşen Pe- karski, yıllarca uğraşarak bu dilin yalnız konuşma olehçesini değil, ata sözlerini, halk masallarmı, bütün din ve folklor materyellerini toplamağa koyuldu. Pekarski'nin bu yoldaki çalışmaları, ni- hayet oralara gelen bir Rus tetkik heye- tinin dikkatini çekerek, bu çalışkan sür- günün hazırlamağa başladığı lügatin ilk fasikülü orlaya çıkarıldı. Bu fasikül ve tetkik heyetinin raporları, Rus ilim aka- demisini de Pekarskinin kurtarılması ur- rusuna düşürdü. Akademinin müracaatı Üzerine Pekarski affedildi ve Rusyaya döndü, Pekarski, elindeki materyelleri nkade- minin seçtiği Türkoloji ve Mongolistik uzmanlarile birlikte, bir daha gözden ge- girerek Yakut lügalini başka Türk lehçe- leri ve Mogol ve Mançu dilleri #le de mu- kayeseli bir şekle sokmakla beraber, tet- kikleri bitirmek üzere, yeniden » fakat bu defa sürgün değil, ilmi tetkik adamı safa- tile - Yakutistana döndü. Pekarski, artik bir Yakutçu kesilmişti, Ne siyaset işleri, ne de başka düşünceler ona bir tesir yapmıyordu. Ömrünü bu İşe vakfetti ve bütün yazıları bep Yakutlar, Yakut insanları, Yakut hayatı, Yakut dili üzerinde toplandı. Pekarski, 1858 yılının 28 ilkteğrininde hayata gözlerini yumduğu zaman, ortada mühim bir lügat bırakmıştı. Bu lügat ilim akademisinin yüksek himmetiyie 13 fasi- kül olarak basıldı. Son yıllarda Türk Dİ kurumu, bu değerli Jügati dilimize tercü- me ettirmiş ve basımına da başlamıştır. Yakutlar, Sibiryanın Şimali Şar- kisinde Lena nehrinin iki tarafında yaşayan, hristiyan isimleri taşımak- la beraber son zamanlara kadar bilfiil Şamani dinine mensup kalmış, en iptidai âdetleri muhafaza etmiş 300,000 e yakın nüfuslu, avcılıkla ya- Şayan, fakat ticarete ve el sanatları- na çok istidadlı Türkler olduğu için, bu mesafe uzaklığı ve medeniyet se- Yiyesi farkı noktasından mukayeseli tetkikler yapılabilmesi bizim için ve İlim için pek faydalı olmuştur, Bunu da, Pekarski'nin çalışmasına, him- metine medyunuz. Menşei olan Lehlilere, kültürünü aldığı Ruslara, tetkik etiği Yakutlara ve umumiyetle Türk dünyasına, ilim Alemine büyük hizmet edip ölen Pekarskiyi bu sekseninci yıl — Cümhuriyet bayramını kutla a için her yerde büyük hazırlıklar ar... Eminönünde Ikinumaralı plân- daki binalar da istimlâk edilecek —— — | Eminönünde bir numaralı istimlâk sahasına dahil olan binalardan he- men hepsinin muamelesi bitmiştir, 'Telerrüata ait bazı noksanlar da ta» mamlandıktan sonra şimdiye kadar yıktırılmıyan binalar da yıktırılacak- tır, Şimdiye kadar sahiplerine verilen veya bankaya yatırılan istimlâk bede. 1 miktarına göre bir milyon yedi yüz bin Hiralık tahsisattan yüz bin lira ka- dar bir paranın tasarruf edileceği mu- hakkak görülüyor. Bundan başka takdir edilen istimlâk bedeline sahip- leri tarafından itiraz edildiği için yüz- de yirmi fazlasile bankaya yatırılan istimlâk bedelleri de vardır. Bu yüzde yirmilerin Belediyeye mi iade edilece- ği, yoksa mal sahiplerine mi verilece- ği mahkemelerin verecekleri "karar- dan sonra anlaşılacaktır. Maamafih bu yüzde yirmilerin Belediyeye iadesi hakkında dü mahkemelerden karar çıkarsa 750 bin liralık tatisisattan Be- lediyenin elinde 250 bin liralık bir tah- sisat kalacaktır. Bu para ilede 2 numaralı plâna da- hil olan binaların istimlâkine başla- nacaktır. 2 numaralı plânda İzmir sokağının arka tarafında ve Emlâk bankasının bulunduğu ada ile Balık- pazarı sahasında eski Vatide hanının arkasına tesadüf eden ada vardır, Yeni yollar Nafıa Vekâleti Viyadüklü yolu muvafık görmedi Gazi köprüsünün inşası münasebe- tile Unkapanı ve Azapkapı tarafların- da istimlâke tabi olacak binaların kıymetleri tesbit edilmiştir. Yalnız arsaların kıymetleri henüz tesbit edil. memiştir. Bu güzergâhta derhal istimlâk edi- lecek binalar Unkapanından Şehzade- başına, Azapkapıdan Meyyit yokuşu- nun Azapkapı tarafındaki basına ka- dar uzanan sahalardır. Bu sahalar- daki bina ve arsaların istimlâki için iki milyon liraya Ihtiyaç görülüyor. Gazi köprüsüne ulaşacak Beyoğlu tarafındaki yolların açilabilmesi için Meyyit yokukundan İngiliz sefaretha- nesinin arkasına kadar uzanan saha- nın açılması lâzımdır. Şehircilik mü- tehassısı B. Prost Meyyit yokuşundan Tozkoparana kadar uzanan sahayı viyadüklü yol haline koymağı müna- sip görmüş ve şehrin nâzım plânını da bu esasa göre hazırlamıştı. Fakat Nafia Vekâle., mütehassısın nâzım plânında çizdiği viyadüklü yolu mu- vafık görmediğini Belediyeye bildir. | miştir. Bu itibarla Meyyit yokuşundan Tozkoparana kadar uzanacak müstak- bel yolun vaziyeti hehüz meşkük bu- lunduğundan, bu kısma tesadüt eden binaların istimlâkine başlanamıyacak- tır. B, Prost, Vekâletin mütalâasına gö- re nâzım plânını yeniden tedkike baş- lamıştır. a sn İY PAN münde şükran ve muhabbetle anma- yı vazife biliriz. (VA - Nü) sw Caddelere taklar kuruluyor... | Karilerimizin fikri Duraklarda sığınaklara lüzum var Kış geldi, beni de bir derd aldı: Islanmak ve hasta olmak tehlike. si... Zira geçen seneler tramvay beklerken birkaç kere suçuk gibi oldum, Arkasından grip; bir defa- sında da zatürree! Sebebi: Ban durakların civarında dükkân sa- çakları var; insan allına barını- yor; Jakat bizimkinin civarında olmadığı için, yağmurlu havalar- da sırılsıklam oluyoruz. Bu gibi bekleme yerleri yalnız bizim tarafta değildir, şehrin muhlelif noktalarında var. Hep- sine de, hiç olmazsa birkaç metre uzunluğunda şemsiyemsi barımak- lar yapmalıdır. Şayel: «Tzamvay şirketi elek- İrik borcunu bile vermiyor, tu aralık nereden böyle şeyleri yap- tracak?» diye düşünülürse, bu gibi işlerin tanzimi, tramvay ve otobüs £mesinin müstakbel U varisine düşer, J Aksaray cinayeti Suçlunun dün ağırcezada muhakemesine b başlandı Aksarayda bir alacak meselesinden Hüdai adında birini öldüren Sâminin Cürmümeşhud kanununa tevfikan muhakemesine (Ağırceza mahkeme- sinde banşlanmıştır. MMaznun, mah- kemede de, dün yazdığımız gibi, Hü- dainin bıçakla hücum ettiğini ve ken- disi de nefsini müdafaa maksadile bıçakla Hüdaiyi öldürdüğünü iddia etmiştir. Bundan sonra vaka etrafında âm- me şahidi olarak on kişi dinlenmiştir. Bunlar ifadelerinde Saminin bir gün kumarda bütün parasını kaybettik- ten sonra elbiselerini de rehine koy- duğunu ve kendi ricası üzerine Hüdai altı lira vererek elbiseleri kumardan kurtardığını, fakat sonra Sami bu paranın bir buçuk lirasını ödediği halde dört buçuk lirayı ödemediğini ve kavganın bu yüzden çıktığını söy- lemişlerdir. Cinâyet işlenen dükkânın sahibi ye cinayeti tamamile gören Cemal de ifadesinde, dükkânda kavga ettikleri zaman ölen Hüdainin bıçak çekmedi- ini, Saminin elindeki bıçakla Hü- daiyi sol memesi üzerinden vurduğu- nu ve yaralı kapının önüne çıkınca düşüp öldüğünü söylemiştir. Sami bu şahitlerin ifadelerini ka- bul etmemiş ve kendi müdafaa şahit. lerinin dinlenmesini istemiştir. Bu şahitlerin celbi için muhakeme başka güne bırakılmıştır. Atina ve Katina hakkındaki tahkikat Gizli randevuculuk, döviz kaçakçılığı ve memleketten dışarıya kadın kaçır. mak suçlarından müznun Atina ve Ka- tina adlarındaki kadınlar hakkında ad- liye tahkikatı devam etmektedir. Dün de bu hadise etrafında âmme şahidi olarak İsmall adında biri adliyeye çağ rılarak dördüncü sorgu hâkimi tarafın- dan malümatına müracaat edilmiştir, . Binalara lâmbalar takılıyar... Gayri mübadiller Hazine bonosu fevziinin tesriini rica ettiler Gayri mübadillerin ( İstihkakları- nan tasfiyesi hakkında çıkan 3523 nu- . maralı kanun mucibince gayri mü- badillere istihkaklarının yüzde onu derecesinde hazine tahvili verilmesi lâzımgelmektedir. Meliye Vekâleti bu münasebetle gayri mübadillerin istihkak mazbatalarile birlikte mü- racaatlarını ilân elmiş ve şimdiye kadar bir çok gayri mübadiller mü- racaafta bulunmuşlardır. Fakat ho- nüz hazine tahvili verilmesine baş- lanmamıştır, Gayri mübadliler cemiyeti, dün Mâliye Vekili B. Fuad Ağralıya tel- grafla müracsat ederek gayri müba- | dillerin mütemadiyen cemiyete baş- | yurduklarından bahsile hazine bono- su tevzii işinin tesriini rica etmiştir. İngiliz mektep gemisi yarın sabah geliyor İngilterenin Akdepiz filosuna men- sup Vindiçtiv mektep gemisi yarın sa- bah limanımıza gelecektir. Mektep ge- misi Böğazı geçtikten sonra Seddül- bahir önünde duracak ve burada ge- mi zabitan ve efradı Türk ve mütte- fikler mezarlıklarını gezeceklerdir. İngiliz mektep gemisi, Cümhuriyet bayramında limanımızda bulunacağın- dan gemi zabitanının Taksimde yapı- lacak geçid törenini görmeleri için bu- rada hazırlanan tribünde kendilerine yer Lahsis edilecektir. Yol kazaları Dün muhtelif kazalar oldu, 5 kişi yaralandı Dün şehirde muhtelif otobüs, oto- mobil ve tramvay kazaları olmuştur: 1 — Kurtuluş - Beyazıt otobüsle, Bakırköy « Sirkeci otobüsü ve vatman Mehmed Alinin idaresindeki tramvay arabası, Belediye durak yerinde yan- lış bir manevra yüzünden biribirlerile çarpışmışlar, her üçü de hasara uğra- muşsa da, çarpışma hafif süratli bir sırada vukua geldiği cihetle nüfusça zayiat olmamıştır, 2 — Beşiktaşta oluran .B. Galip, idare ettiği hususi otomobilile Kılıçali caddesinden geçerken tavukçu Osman isminde birine çarparak muhtelif yer- lerinden yaralanmasına sebep olmuş- tur. : 3 — Şoför Eminin idaresindeki oto- mobil, Köprüde Recep isminde birine çarparak yaralanmasına sebep olmuş- tur, 4 — Şoför Mehmedin idaresindeki otamobil, Şebzadebaşında bayan Emi- neye çarparak yaralamıştır. 5 — Vatıman Namığın idaresindeki tramvay arabası, İstiklâl caddesinde İsmail isminde birine çrparak muhte- Jif yerlerinden yaralamıştır. 6 — Nuri isminde bir arabacı, gece arabasile evine dönmekte iken, ara- banın zinciri, tramvay yolundaki ma- kasa takılıp kalmış, bundan mütevel- Mid sarsıntı ile Nuri, araba üzerinden düşüp yaralanmıştır. ... Yalnız bunlar arasında bir de (15) rakamı göze çarpıyor!... Bu ne demektir baba?.... Bir münakaşaya dair... İngilterede efkârı umumiye mühim bir mesele ile meşgulmüş. Mühim me- sele derken İspanyol muharebesi, Çin - Japon dövüşü, Çekoslovakya - Alman- ya » Polonya - Macaristan meseleleri hatırınıza gelmesin... Hayır, bunlardan hiç biri değil... Bugünlerde İngilterede herkesi bu derece meşgul eden şey şu imiş. Pata- tesi nasıl soymalı? Pişirirken patatesi soymalı mı? Soymamalı mı? Gazeteler- de münükaşalar, sütun sütun yazılar, konferanslar, makaleler hep bunun üzerinde toplanıyormuş... Bizim eski tabirle «Bir incir çekirde- Zini doldurmıyan» bu münakaşa doğ- rusu benim hoşuma gitti, Çünkü Avrupa gazetelerinde «İspan- yol muharebesi feci bir safhaya gire- cek mi?» diye bir serlevha görmeden se «Patatesi nasıl soymalı?» isimli bir yazı okumak tabii insanın içine ferah- lık verecek bir hâdisedir? «Çinliler mi galib gelecek, yoksa Ja- ponlar mı?. diye başlıyan bir havadi- sin yerine «Pişirirken patatesi soymalı mı? Yoksa soymamalı mi?» başlıklı bir yazı elbetteki insanım sinirlerine daha rahatlık verir. İngilizlerin hayatında patates deni- len şeyin mühim bir mevki tuttuğunu orada burada her zaman okur, durur. duk. Maamafih patates sevgisini İngi- lizlere, Irlandalılara mahsus birşey zannetmiyelim. Patates, yeni dünyada, Amerikada da kendisine mukavemet edilemiyecek derecede cazip bir sevgi- li gibidir. Meselâ Amerikalı muharrir Charles Noel Dovglas'ın bir «Vecizeler lügatıs vardır. Bu eserde aşk, ölüm, kıskanç- lık, gençlik, ihtiyarlık, çocukluk gibi binlerce mefhuma duir meşhur adam. ların söyledikleri kıymetli sözler top- lanmıştır. Bu lügatte aşk, ölüm, gençlik ve saire olduğu gibi patates de ele alın. mıştır. Lügatta «patates» için beş bü- yük sahife ayrılmıştır. Bu beş sahife içinde dünyaca meşhur insanların pa- tates hakkında söyledikleri vecizeler vardır, Siz bundan patatese verilen bil yük ehemmiyetin derecesini anlıyabi. lirsiniz. Fakat asıl garip olan cihet in- sanların, bu kadar galleler, anlaşama- mazlıklar, karanlık ve tehlikeli have içinde, muharebe sözlerinin hemen fer» dasında midelerini düşünmeleridir. Ak, — Tarif et bakayım... 2 Napoleon ahçının tarifini beğenme miş. Fakat ahçısını da pek severmiş, onunla âdeta lâübali imiş. Napoleonla ahçı Korsika çorbasının nasıl yapıldı. ğını münakaşaya başlamışlar... Bu €s- nada Napoleonun yanına sevdiği adam- larından biri gelmiş ve: ” — Ben de içeride sizi muharebe ve hücum hakkında münakaşa yapıyor sanmıştım!... demiş. . Hikmet Feridun Es an man Buğday piyasası yeniden hararetlendi Son günlderde buğday satışları azal. mıştı. Dün piyasa yehiden hararetlen- miş ve 800 tona yakın buğday satılmış. tır, Piatler değişmemiştir. Dün Anado- Tudan, limanlardan ve Trakyadan 500 ton kadar buğday gelmiştir. Bu miktar evvelki günlere nazaran pek azdır, o * 15 inci yıl, yaptığı işlere göre 15 inci asır demektir oğlum!...

Bu sayıdan diğer sayfalar: