25 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11

25 Kasım 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 Teşrinisani 1938 i . Radium'un bulunmasının kırkıncı yıldönümü Marie Curie kimdir ? - Radium nasıl bulunmuştur Bugün, modem ilmin en önemli ke- şiflerinden olan radiumun bulunma- sinin 40 inci yıl dönümüdür. Tıpta ve bütün tabiat ilminde yeni bir devir açan büyük adamların ve eserlerinin | hatıra günü: Marie Curie kimdir?.. — Marie Sklo- dowska 7 ikinelteşrin 1887 de Varşo- vada doğmuştur. Babası bir lisede ma- tematik ve fizik profesörü, annesi de bir kız mektebi müdürü Köyde yerleşmiş bulunan ebeveyin ile, sıkı ve samimi münasebetlerini muhafaza ediyorlardı. Bu vaziyet Marie Sklo- dowska'ya çocukluğunda köy hayatı- nı tanımak fırsatını vermiş ve bu 58- beple köye karşı dalma derin bir ra- bıta duymuştur. O, beş kardeşin en küçüğüdür. Biraderi Sklodowska ta- nınmış, bir tıp doktorudur. Halâ Jesus Sklodowska çocuk hastanesi doktoru- dur. Marle Sklodowska annesini kaybet- tiği zaman, henüz dokuz yaşında idi. Bırakmış olduğu Autobiografi de, Mme Curie bir kaç sahifeyi çocukluk haya- tına hasretmiştir. Burada ebeveynini ve onlara karşı beslediği sevgiyi, an- nesinin vefatı ile duyduğu kederi, son- Ta genç kızlık devresinde kendisini ezen teessürleri, Polonya halkı üzerin- de, bilhassa kültür işleri üzerinde ağır- hıği duyulan müstevli idarenin, sıkıcı atmosferini heyecanla ifade etmekte- dir. Lise tahsilinden ve mükemmel bir &ducallon'dan sonra, Marie Sklodows- ka hayatını kazanmak zaruretile 17 yaşında evvelâ köyde, sonra Varşova- da hususi öğretmenliği kabul etmiştir. İlk gençliğinden itibaren tablatın tet- kik ve temaşası İçin şayanı hayret bir zevk ve heyecan izhar etmiştir. İlmi is- tidadı erkenden kendini göstermiş, memleketinde küçük bir fizik ve kim- ya'laboratoire'ına sık sık ziyareti, in- kişafına yardim etmiştir. 1891 senesinde yüksek ilim tahsili için icap eden parayı, uzun bir sabırla tasarruf ettikten sonra, Parise geliyor ve Sorbona kaydediliyor. Evvelâ hem- şiresi ve eniştesi yanında Villette'de oturuyor. Fakat ikametgâhmm uzak olması, fakültede kurs ve pratik me- #niyi takip elmesine mâni olduğundan, sonradan «Guartier des öcolesvde kü- çük bir odada yerleşmiş ve burada 4 sene sıkı ve zahmetli bir fakir talebe hayatı geçirmiştir. Notlarından birkaç satır; «Çatı altı odam. Kışın çok soj i. Çünkü ek- #eriya kömürüm olmadığından, küçük soba İle kâfi derecede ısınamıyordum; bilhassa şiddetli kış gecelerinde, odam- daki suların donması nadir değildi. Uyuyabilmek için elbiselerimi, yorganı. mın üzerine koymak mecburiyetinde idim. Aynı odada alkol lâmbası ve bir. kaç mutfak takımile, yemeğimi hazır- Jardım. Ekseriya bir bardak çıkolata, yumurta veya meyva ile iktifa ediyor- dum. İdarem için bana hiç kimse yar- dım etmiyordu. Ekseriya bana lâzım olan bir parça kömürü, oturduğum 6 me kata kendim taşıyordum. Bir bakımdan ağır olan bu hayat, benim için kıymetli hatıralarla doludur. Ba- na çok kıymetli bir hürriyet ve istiklâl duygusu veriyordu. Büyük şehirde kaybolmuştum. Yal- nızlığın endişesi beni katiyen sarsmı- yordu. Bazen yalnızlığın ağırlığını duyduğum zamanlarda da, düşünce- lerim büyük ruhi bir satisfaction ile sakin idi. Bütün düşüncelerim, me salm üzerinde temerküz etmişti. Marie SkI, 1893 de Licencide ös Sci- ence-Physigue ve 1894de Licenciğe &s Selence-mathömatik derecesini ka- zanmıştır. Bundan sonra Lipmann lâboratoire'. ında fizik araştırmalara başlamıştır. 1894 de Pierre Curie'ye tesadüf edi. yor: eVatandaşlarımdan Prof. J. Ko- waeski de Fribourg, çok takdir ettiği genç bir fizikçi ile beraber beni, evine davet etti. Salona girerken, balkona açılan bir pencere çerçevesi önün. de, ayakta duran, açık kestane rengi saçlı, büyük parlak gözlü bir genç adam gördüm. Çehresindeki ciddi ve tatlı ifadenin farkına vardım; duru- şundaki kayıtsızlık düşüncelerine dal- miş bulunduğunu anlatıyordu. Bana sade bir samimiyet gösterdi ve çok sempatik göründü, samimi olarak an- laştık; teşriki hayat için daveti gecik- medi, Fakat birdenbire karar vereme- dim; memleketimi, ailemi terketmek, demek olan bir karar karşısında çok tereddüt ettim.» Polonyada biraz kaldıktan sonra Marie Sklodowska tekrar Parise dön- müştür. âs Science Physigue doktora. sı için, bir Thöse hazırlamağa başla. mıştır. Bu esnada Pierre Curie'nin is- rarı üzerine 25 temmuz 1895 de > mişlerdir. Pierre Curle 36 yaşında idi; bu ara- lık kendisine Pariste kimya ve fizik profesörlüğü tevcih edilmişti. Evlile- rin pek az bir servetleri vardı, Pierre o zamana kadar ebeveyni yanında otu- ruyordu. Alsaslı olan babası Eugene Curle adliye tabibi idi. Madame Curie'nin notlarından: «Ya- şamak ve çalışmak için sâkin bir yer- den başka bir şeye ihtiyacımız yoktur. | 3 odalı, bahçeye nazır küçük bir apar- tıman bulmakla mesuduz; (Rue de Glaciöre No. 24) ebeveynimiz tara- fından bir kaç parça mobilya veril- miştir. Ailemiz efradından biri de, bir miktar para vermiştir; bununla köye gidebilmek için iki bisiklet salın al- dık...» Bu suretle Perre ve Mme. Curie bir- birlerile, ilmi araştırmanın müşterek zevki içinde, pek güzel surette uyuş- muşlar, yeni evliler için çalışma, ve saadet devresi başlamıştır. Marie Curie Dr. ös Science. derece. sini almak için thâse mevzuu olarak Henri Becguerel tarafından 1896 da keşfedilen Uran şuâlarının tedkikini intihap etmiştir. Bu andan iitbaren, ilim tarihinde misli az bulunan mühim keşif silsile- leri birbirini takip etmiştir. 18 temmuz 1898 de Polonlum ve 26 birinci kânun 1898 de radiumu keşfetmişlerdir. 1902 de bir kaç miligram radium Klorure elde etmeğe muvaffak olmuş- lardır. Bu keşfe takaddüm eden mesa- ileri ve nasıl keşfettikleri ayrı bir ma- kalede hikâye edilecektir. Bu ilk ke. şiflerinin tesirleri çok büyük olmuş- tur, Mesailerinin ilk senelerinde, iki âli. min, araştırmalarıma devam edebilmek için misörable denilebilecek bir instal. lation'dan başka bir vasıtaları yoktu. Plerre'in profesör bulunduğu fizik ve kimya mektebinde küçük, sıkıntılı bir laboratoire, fena öletler, personnel'siz lik parasızlık... Nisbeten büyük miktar da cisimler üzerinde kimyevi işler yap- mak icap ettiğinden mektep avlusu- nun bir tarafındaki metrük bir han- gar Plerre ve Mme., Curle'nin emirie- rine verilmiştir. Mme Curje'nin notlarından: «Buna rağmen burada hayatımızın en iyi ve en mesut senelerini yaşadık, ekseriya burada kahvealtımızı hazırlar, bazı mühim tecrübelerimize devam etmek için hangarda kalırdık. Zevklerimizden biri de atelyemizin içine girmek, her tarafta istihsalâtımızla dolu kapsül ve şişelerin, gecenin karanlığı içinde asılmış mavimtirak parlak silhouette. lerini görmektir.» 1900 senesinde Pierre, «Fakültede de scienes da ve Mme Curiede «cole Normal»de birer vazife tevcih edilmekle, genç evlilerin hayatları bir az kolaylaşıyor. 1897 de dünyaya gelen (İrâne)e 1904 de bir kız kardeş daha (eve) geliyor. Aileyi biraz daha zengin- leştiriyor. Madame Curie 1903 de Sorbon da «doktora ös science» Thöse'ini «Radio. aktiv unsurlar» üzerinde takdim et. miştir. Ayni senede Pierre ve Mme Cu- rie, Londra'da Radium üzerine bir konferans vermişlerdir; kısa zaman sonra «Dawy de la Royal Society» ma- daiyesini almışlardır. Gene ayni senede fizik.Noble mükâ- falını âlmışlardır. Zafer genç evlilere teveccüh etmiştir. Pierre Curie'ye Le- AKŞAM Milli heyecandan doğan milli kuvvet (Baş tarafı 1 nci sahifede) Yolumuz daha çok uzundur, Ar- kamızda, aştığımız sarp geçitler, önü- müzde geçilmesi lâzım gelen dik en- gellerden daha zor değildi. Bize bırakılan mukaddes emaneti, lâyık olduğu yere ulaştıracak gücü kendimizde (o behemehal bulmamız şarttır. Bunu da ancak, fazilete değer vererek, feragate en büyük yeri ayı- rarak, ilme, bilgiye dayanarak bula- biliriz. Önümüze geçen Rehber bu yüksek insanlık vasıflarının tam tim- salidir. Necmeddin Sadak , kıtalar memleketlerine döndüler (Baş tarafı 1 inci sahifede) Bulgar kıtası dün 12,30 da Taksim âbidesi önüne giderek resmi tazimde bulunmuş ve heyet tarafından âbide- ye bir çelenk koymuşlardır. Reisicümhur tarafından kabul edilen heyet reisleri Ankara 24 — Reisicümhur “İsmet İnönü dün saat on ikide Fransız he- yeti reisi, sabık Başvekil! ve Dahiliye nazırı B. Sarraul'yu Sovyet heyeti re- isi Hariciye komiser muavini B. Po. temkin ile Sovyet büyük elçisi B. Te- rentlevi, Afgan heyeti reisi Altes Sah Veli Han ile Afgan büyük elçisi Sul. tan Ahmed hanı ayrı ayrı kabul et- mişlerdir. Üç heyet reisinin kabulün- de de Hariciye Vekili B. Şükrü Saraç oğlu hazır bulunmuştur. Ankara 24 — Fransız heyeti reisi Sarraut Hariciye Vekili B. Şükrü Sa- raçoğlunu ziyaret etmiştir. Sovyet heyet reisi de Hariciye Ve- kilini ziyaret etmiştir. Sovyet heyeti relsi, Meclis reisi B. Abdülhalik Ren- dayı da ziyaret etmiş, Meclis reisi bu ziyareti iade eylemiştir. ETER EEE EYUN EEE EEE ERE detmiş, daha iyi bir laboratoire talep etmiştir. Laboratoire organisatlonu tecil edildi. Fakat Sorbonda yeni ma- gistral bir kürsü ihdas edilerek, Curie- ye verilmiştir. Bunun ismi: «Fizik gö- nâral ve radio-activitördir. Mme, Curie de buraya «chef de travailu tayin edil. miştir, Bu arlık radiumun ehemmiyetini | takdir eden firmalar, ilk radium fab. rikasını kurmuşlardır. Mme. Curie ve zevci kendilerine hiç bir menfaat hissesi saklamadan, bütün fabrikation sırlarını söylemişlerdir. 1905 nihayetinde Laboratolre'ları «Facultö de Selenceva bağlı Paris fizik ve kimya mektebine tahvil edilmiştir. Mme. Curie 1916 ye kadar burada ça- lışmıştır. 16 nisan 1906 da Pierre Curie, bir kaç ay evvel aza seçilmiş olduğu «Akademi des Sciences»in bir içtima- ıma giderken, Rue Dauphine'de ayağı kayıyor, ve bir araba altında kalarak eziliyor. Harikulâde keşfin, halk arasında in- tişarından kısa bir zaman sonra vu- kubülan bu tragik ölüm, milli bir ma» tem tesiri uyandırmıştır. Bundan son- ra «Fakülte des Selences«da Mme, Curle'ye kocasının yalnız 1,5 sene İş- gal edebildiği kürsü tevcih edilmiştir. Evvelâ profesör Adjoint iki sene sonra Prof. Titulaire ünvanı verilmiştir. Açış dersi günü, davetlilerle dolu sa- londa oturacak yer kalmıyor, vakit yaklaştığı halde henüz gelmediğin- den endişe edilerek evinde aranan Mme. Curie, kocasının mezarı başın. da bulunuyor. Siyah matem elbisele. rile salona girdiğinde, alkışlıyanlara gayet sakin karşılıyor, ve açılış nut- kunu merakla bekliyenler, Pierre'in bir ders evvel bıraktığı yerden, derse başladığını görmekle, hem takdir hem de teessür içinde ağlamağa başlıyor- lar. Mme, Curie ölünceye kadar bu kür- süde, kocasının yerini doldurmuştur. gion d'hömeur nişanı de tevcih edil- miş ise de, Pierre bu Decaration'u red- Ecnebi heyetler ve askeri ingiltere ile Fransa arasına başlıyan konuşmalar bitti (Baş tarafı 1 nci sahifede) İngiliz Başvekili (siyah bir elbise giymişti. Kolunda her zamanki gibi şemsiyesi vardı. Başvekil mikrofon önünde birkaç cümle söyledikten sonra istasyondan çıkmış ve İngilte- re sefaretine gitmiştir. Yolda halk kendisini şiddetle alkışlamış: «Yaşa- sın Çambörleyn, yaşasın İngiltere» diye bağırmıştır. İngiliz heyeti sefa- rethaneye inmiştir. İngiliz ve Fransız Nazırları arasın- dailk görüşmedün sefarethanede yapılmıştır. Bu sabah saat onda tek- rar görüşmelere başlanmıştır, Müzakereler sant on üçe doğru ke- silmiş ve saat 15 de tekrar başlânarak 18 de nihayet bulmuştur. Müzakere- lerin esasını Fransız - Alman dekla- rasyonu teşkil eylemiştir. Bundan sonraki müzakereler Fran- sız - İngiliz askeri teşriki mesalsi Üzerinde cereyan etmişti İngiliz heyetine hariciye orta Av- rupa dairesi şefi Strang, daha birçok yüksek memurlar refakat etmekte. dir Resmi tebliğ Paris 24 (A.A.) — Fransız - İngi- liz münzakereleri neticesinde aşağı- daki resmi tebliğ neşrolunmuştur: İngiliz Başvekili ile İngiliz Harici- ye Nazırının Parisi ziyaretleri, Fran- sız Nazırlarına İngiliz meslekdaşlari- le birlikte iki memleketi alâkadar eden başlıca meseleler üzerinde nok- tai nazar teatisinde bulunmak fırsa- tını vermiştir. Mili müdafaayı alâ- kadar eden meselerle diplomatik ha- reketi icab ettiren işler de noknati nazar teatisine mevzu teşkil eden me- Seleler arasındadır. Bugün yapılan müzakereler, iki memleketin sulhü muhafaza ve tar- sin etmek kaygusundan mülhem olan umumi siyasetlerinin veçhesi husun- da tam bir noktai nazar mutabakatı nın mevcud olduğunu bir kere daha tebarüz ettirmiştir. B. Çambörley'nin beyanatı Paris 24 (AA) — İngiliz Başvekili Çambörleyn gazetecilere aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: - Resmi tebliğe ilâve edilecek hiç bir şey yoktur. Umumi siyasetimizin ana hatları üzerinde Fransız Nazır- İari ile tamamile mutabık olduğumu- zu gördük. Bu siyasetimiz sulhün mu- hafazasını istihdaf etmektedir. Bu maksada vasıl olmak için icab eden bütün tedbirleri almaya azmetmiş bulunuyoruz, Mili müdafsa ve umü- mi diplomatik meselelerini münaka- şa ettik. Fakat, bizim için mili mü. dafaa işi Avrupa sulhünü muhafaza ve tarsininde başlıca merhalelerden biridir.» Çambörleyn Fransız - Alman dek- larasyonuna telmih ederek de şunu söylemiştir: — Bundan bilhassa memnun ok duk. Çünkü, bu anlaşmanın da Mü. nih anlaşmasını imza ederken göz önünde tutmuş olduğu aynı maksat yolunda bir merhaledir, Öyle zannediyorum ki, her iki hü- kümetimiz için de kısa fasılalarla te- | nasyonal meselelerin mas imkânlarını bulmuş olmak çok kıymetli bir hadise teşkil eder, Çün- kü vaziyet mütemadiyen değişiyor. Bu gibi şahsi temaslarla müşterek bir hattı hareket takib etmekte mutabık olduğumuzun tesbiti çok kıymetli bir hadisedir.» B. Daladierin beyenatı Paris 24 (A.A.) — Fransız Başvekili Daladler, gazetecilere aşağidaki be yanatta bulunmuştur: — Fransız hükümeti, Çambörleyn ve Lord Halifaksın dostane ziyaret- lerini büyük bir mernuniyetle karşı. lamıştır. Fransız milleti mümtaz misafirleri. mize gösterdiği coşkun tezahüratla milletimizin şükranını isbat etmiştir. Bugünkü müzakerelerimizde bü- yük bir açık kal meselelerin başlı iştereken tetkik ettik. Ve bütün meseleler üze. bir anlaşmaya vardık, İki kümetimiz, arasına hâkim olan mimi dostluk ve teşriki mesai zih- niyeti bu kere yeniden ve mutlak ola- rak teeyyüd etmek fırsatını bulmuş- tur. Şuna kaniim ki, milli müdafaa hususunda olduğu gibi büyük enter. tetkikinde de iki büyük demokrasinin teşriki mesa. isi sulhun nefine olarak mazide oldu- ğu gibi istikbalde de en iyi neticeleri vermekte devam edecektir.» Çambörleyn, Lord Halifaks bugün dönüyorlar Paris 24 (A.A) — Çambörleyn ve lord Halifaks yarın sabah Londraya döneceklerdir Mukabil nümayiş mi? Paris 24 — İngiliz Başvekili istas- yondan çıktıktan sonra sefarethane- ye giderken halk kendisini alkışladı- ğı sırada, Magenta İle Lafayette cad- delerinin birleştiği yerde bazı kimse- ler mukabil tezahüratta bulunmuş- lardır. 28 kişi tevkif edilmiştir. Bun- lar bağırmâlarının İngiliz Başvekili- ne karşı olmadığını, kordonun arkâ- sını tutarak trenlerini kaçırmalarına sebebiyet veren polis kuvvetini istih- daf ettiğini söylemişlerdir. Neler görüşülecek? Paris 24 — İngiliz ve Fransız Na- zırları arasındaki görüşmede Münih mülâkalından sonraki politika vazi- yeti, Akdeniz, uzak Şark, orta u- pada iktisadi vaziyet meseleleri gö- rüşülecel Akdeniz meselesinin anahtarı İspanyadır. Frankoya mu- hariplik hakkının verilmesi muhte- meldir. Fransiz - İtalyan, İngiliz - İtalyan münasebetleri de görüşüle- cektir. Müstemleke meselesi resmen diplomasi sahasına intikal etmediğin- den bu meselenin mevzuubahis olmı- yacağı temin ediliyor, Komünistlerin nümayişinin İngiltredeki akisleri Londra 24 (A.A.) — Stefani: İngi- liz Nazırları Parise geldi Fransız makamlarının komünistlerin nümayişte bulunmalarına mâni ola- mamaları keyfiyeti burada derin bir tesir bırakmıştır, Manisa Halkevinin konserleri Manisa (Akşam) — Manisa Halkevi Ar kolu, sık sık konserler vermekte ve bu konserler halkın bütün alâkasile karşılanmaktadır. Yukarıdaki resimde Dr. A, Tevfik Berkman | Halkevi Koro heyeti ve musiki sanatkârları bir arada görünüyorlar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: