25 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

25 Kasım 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Köşe kapmaca Kendi derdimizden başka bir şeyle meşgul olmadığımız günlerde Av- rupada politika sahasında çok mühim şeyler geçmedi. O kadar heyecanlı bâdiselere alıştık ki -mükeyyifatın mikdarını gitgide çoğaltmaya mec bur bir tiryaki gibi- biz de artık olur olmaz hâdiselere «mühim» diyemi. yoruz, Yoksa, başka zamanlarda dünyayı sarsacak işler olmadı değil! Pariste Alman sefareti kâtibini bir yahudi öldürdü, bunun üzerine Almanyada bütün yahudilere karşı gayet şiddetli tedbirler almdı. O de- recede ki, bu muamele yüzünden İngiltere ile Almanyanın arası açıldı. Buna mukabil, İngiltere ile İtalya, geçen ilkbaharda hazırlanıp da bir türlü meriyete giremiyen Akdeniz anlaşmasını imza ettiler; panyadan on bin İtalyan gönüllüsü İtalyaya ilhakımı tanıdı. Almanyanın, İngiltereden büsbütün soğuduğu bir devirde İtalya, İs- çekti, İngiltere de Habeşistanın İtalya İngiltere ile anlaşırken, Almanya da Fransa ile uzlaşmaya çalışıyor: İki komşu devlet arasında bir nevi dostluk ve hudutların tanınması proto. kolü imza edilecek. Bu hâdisenin, tam İngiliz Başvekili ile Hariciye na- zırının Parisi ziyaretleri esnasında ortaya çıkması mânidardır. iyor, İngiltere ile anlaşıyor. Almanya, İngiltereye hid- Fransaya yüz çevi İtalya, det edip Fransaya güler yüz gösteriyor. Münich konferansından sonra dört büyük devlet arasındaki anlaşma ümdileri iki ay geçmeden suya düştü. Bahusus Titler müstemleke İstiyor, Fransa ve İngiltere «Asla ol. isorlar, imdi Berlin - Roma mihveri ile Paris - Londra dostluğu arasnda bir Köşe kapmaca oyunu yar, Geçen haftanın politika manzarası budur. Senede üç dört defa mahsul veren çilek fideler Zamanımızda harikalar yalnız sa- | mayide değil, £ ve meyvacılık öle- | minde de yaratılmaktadır, Malümdur Ki çilek senede bir defa mahsul verir. “Halbuki Almanyada Wefenslebend'de ötedenberi çilek ve emsali meyva ye- tiştirmekle geçinen Gustav Hetzberg senede iki üç, hattâ dört defa mah- sul verecek bir çilek fidesi yetişlir- miştir, Bu iş için on sene mütemadiyen tecrübeler yapan bu adam bu sene- nin may a çilek fidelerine çiçek açtırmıştır, paskalyada yemişini topla» mıştır. Hazirani unda bir daha çiçek | açmışlar ve temmuzun ortasında tek- rar yemişini toplamışlar. Eylülde fideler üçüncü defa mah- sul verm Şimdi fideleri cam al- tana koymuş! Noelde dördüncü de- fa mahsul vereceklerdir. Bu suretle yeni yetiştirilen fideler ile bütün 8€- ne çilek istihsal edilecektir. Dört defa yetişen çileklerin cins iti. barile farkı yoktur, Yalnız eylülde ye- tişenlerin kokusu fevkalâde hoş ve kuvvetlidir. Almanya, taze yemiş için hem ha- rice muhtaç olmamak, hem de her a bulundur- b yapıyor. Hadramutta bulunan eski eserler Arabistan yarım adasının cenu- bundaki Hadramutta meşhur krali- çe Belkis zamar ait gayet ve muhteşem bir medeniyetin bakiyeleri garip bir tesadüf eseri olarak meyda- arasında Mis Caton, Mis Tomson ve Mis Stork isminde üç İrigiliz âlim kız, Hadramutta arkeoloji ve jeoloji nok- mikyasta araşlırma- arın neticelerini müş- terek bir ruporla İngilteredeki Kral- İık coğrafya cemiyetine bildirmişler. heyette okutulmasına karar vermiştir. ç eserlerden en mühimi Hureyde civarmda bulunan Kamer mabedidir. Rapora nazaran bulunan eserler paleotik kültür devrinin hu- dudunu göstermektedir. Bu medeniyet Arabistan yarım adas sına münhasır kalmış, Afrikanın ve Asyanın diğer eski medeniyetleri ile temas ve münasebeti obulunmamış- tır, Burada çikan eserler Arabistan ya- rım adası; yakı zamanlarda Afri. kadan ay ğına dâir fen âlimleri arasında mevcut zan ve fikirlerin doğ- | ru olmadığını isbat etmiştir. t iri fevkalâde mühim bulduğundan raporun umumi Kızların bulduğu eserlerin en ye- nisi milâttan altı asır evvele aittir. Zabit elbisesi yakışıyor mu imiş? Fransanın Belçika hududu civarın- daki bir şehirde Fransiz zabitlerinin $ık devam ettikleri büyük bir lokan- tanın yeni-bulüunan o garsönlarından biri aklından bir zabit elbisesinin kendisine şı dığını tec- rübe etmek hev , Lokantaya bazılarının mek üzer vestiyerino den bun- Giyindiği bir mirâlay üniforması idi. Garson bu parlak üniforma ile odasında bir müddet tolaştıktan son- ra bu kıyafetle sokağa çıkmağı da düşünmüştür. Önündeki gazetede o gün Belçika Kralı Alber için Fransızlar tarafından rekzolunan âbidenin küşat merasimi yapılacağını ve bu merasime askeri mensuplardan da iştirak edeceği ha- beri. gözüne ilişir, Adeta iradesini kaybeden garson miralay kıyafetile bir lüks otomobile l atlayarak merasim mahailine gider, Kendisine erkânı askeriye arasında | yer gösterilir. Fakat hiçbir zabit kendisini tanı. mıyordu. Uzun müddet müsfemleke- lerdeki garnizonlarda kalmış bir z2- nnetmişlerdir. Fakat askeri me- rasimde askeri nizamata uymayan tavır ve harekette bulunduğundan yanına usulca yanaşarak iki askeri zn: bıta memuru kendisini gürültüsüzce alıp götürmüşlerdir. Yapılan tahkikatla sahte mirala. yın yalnız bir garson değil eski bir hırsız olduğu anlaşılmıştır. Garsonun zabit elbisesi kendisine yakışıp ya. kışmadığı için yaptığı tecrübe hapis. haneyi pek uzun müddet için boyla. masına mal olmuştur. Muhtelif mesleklerde en verimli yaş Amerikanın Ohlo üniversitesi profe- | &örlerinden biri her meslek erbabının hangi çuğda en ziyade verimli oldu. | ğunu öğrenmek için bir çok seneler tetkikatta bulunmuştur, Nihayet şu neticeye vasıl olmuştur: Kimyagerler 28 ile 42 yaş arasın. da, riyaziyeciler 34 ile 38, fizikciler 30 ile 34, heyetşinaslar 43 ile 47; kâşif. de 31 ile 35, arasında en ziyade verim. li eser vücuda getirmektedirler. Fakat bunların o kadar istisnası çoktur ki profesör bulduğu neticele- rin sabit ve daimi birer kaide olabi- leceğine kanaat edememiştir. Meselâ bir çok memleketlerde muhtelif mes. lek sahipleri ve b&husus muharrirler ve ediblerin yaşlandıkça daha ziyade ve daha kıymetli eserler vücuda ge- tirdikleri görülmüştür. Viyanalı bir mütehassıs tizmacıların foyasını meyda- spiri- na veren bir konferans verdi Spiritizmacılar hakkında uzun uzadıya tedkikat yapmış olan Viya- nalı mütekaid cinayet polis komiseri Pelz geçen gün tedkikatı hakkında Viyanada. bir konferans vermiştir. İzahatını büyük bir heyecan içinde dinliyen yüzlerce kişinin huzurunda Pelz tecrübeler de yapmıştır. Sahnede uzun boylu, ince yapılı ve siyah gözlüklü bir adam duruyor. Bu adam medium'unu seyircilere takdim ediyor ve sipiritizma tecrübe. lerine başlıyor. Bu te lerde hiç bir desise yok- Hepsi birer birer muayene edi- lebilir. Onlram sıhhati hakkında te- reddüd eden seyirciler bü muayene hakkından “stifade ediyorlar ve doğ- Tuğluluna getiriyorlar. Bu spirilizmacının kuv- rübeleri yapan zat mütekald polis komiseri Pelz'dir. Spiritizma sa- yesinde gördüğü şeylere hayret et- memek kabil değildir. Dinleylcilere bir sürü boş kâğıdiar dağıtılıyor. Her- kesten elindeki kâğıd üzerine bir şey yazması rica oluhuyor. Bazıları ra- kamlar yazıyorlar ve yahut resimler lar, Ondan sonra kâğıdlar bir kabın içine konulu. yor. Bunun üzerihe Pelz spiritizma sayesinde o kâğıdların üzerine yazı- lan şeyleri birer birer keşfediyor. On- dan sonra kâğıdisra birer birer ba- kılıyor, Pelz'in doğru keşfettiği meyda- na çıkıyor. Pelz bu iş için bütün düşün- celerini kâğıdları ihtiva eden kabın ımı ve hattâ bir aralık durduğunu — söylüyor. Hakikaten nabzının durduğu da tes- bit ediliyor Tecrübelere devam ediliyor. Bir kadın muayyen bir kâğıdın üzerine bir şeyler yazıyor. Kâğıd bir deri çan- tanın e konuluyor. Pelz bu yazı- yı da keşlediyor. İskambil kâğıdla- rından türlü türlü oyunlar yapılıyor. Medlüm bunların hepsini meydana çıkarış Pelz teeriibelerinin sıh- hatinden şüphe eden olup olmadığı- nı sorüyor. İlk tecrübelerde bir çok eller yukarı kalkıyor, sonraları şüp- Ingilterede şiddetli fırtına Bütün münakalât durdu, bir çok kimseler öldü Londra 24 (A.A) — Büyük Britan- ya adaları üzerinde garpien şarka doğru saatte 170 kilometre süratle esen şiddetli ki şi ölmüş ve b olmuştur. Bir kaç saat müddetle bütün müna- kalât durmuştur. Bir çok vapur li- mandan çıkamamış veya limanlara girememiştir. Tayyare seferleri de kurulduklarındanberi ilk defa olarak dün tatil olunmuştur. tinde 650 telefon hattı Londra 24 (A.A) — Manş denizin- 'de hüküm süren pek şiddetli bir fır- tına İngiliz sahillerinde mühim tah- ribat yapmıştır. Şimdiye kadar beş kişi ülmüş ve birçok Kişiler yaralan- mıştır. Deniz nakliyatı tizamını kaybetmiştir, 20 kadar vapur evvel- | limana giremiyerek | ki gecedenberi Southanipton açıklarında âtıl bir va- ziyette durmaktadırlar, New - York'tan gelen Gucen Mary 'Transatlantiği Plymoutla demirle. mekten vazgeçerek Cherbourg'a doğ- rü yoluna devam etmiştir. Norveç Kraliçesi Mand'ın cenazesini hâmil olan İngiliz Royal Oak zırhlısı henüz yola çıkamamıştır, Bütün sivil ve as- keri hava ıneydanlarında tayyarele- rin hareketi menedilmiştir. Gatwick hava meydanında alti hangar içlerindeki otayyarelerle bir- likte mühim hasara uğramışlardır, Konferansçi spiritiz- macıların mediumlarla beraber kullandıkları hilelerden bâhsetti ve bunları fiilen gösterdi he edenler çok azalıyor. Hattâ bir kadın sahneye çıkarak mahkemede yemin etmek lâzım gelse oyunların doğruluğu hakkında yemin etmeğe bile hazır olduğunu söylüyor. sonra konferansının ikinci “kısıma * geçiyor ve diyor ki: *Şüphesiz bazı insanlar vardır ki bunlar hakikaten bizim göremediği miz bir çok şeyleri görmeğe Ve ke: fetmeğe muktedirdirler. Hiç bir kim- se ruha nüfuz etmeğe muvaffak olamamıştır. Bu hadiseler farkına varılmadan ve yahut istenmeden İn sanları istilâ eder. Fakat bir varyı te sahnesine çıkarak spiritizma yesinde bir çok şeyleri keşfedebilece- ğini iddia eden bir insan, blöfçülük- ten, hokkabazlıktan başka bir şey yapamaz. Hzurunuzda yaptığım tec- rübeler de birer blöften ibaretti. Bunu işiten halk hayrete düşüyor. Mahkemede yemin etmeğe hazır ol- duğunuu bildiren bayan sözünü ge- ri alıyor. Bu aralık Pelz sözüne de- vamla tecrübelerinin neden birer blöftan ibaret olduğunu izah ediyor. Halkın bu gayet basit desiselere nü- sıl olup ta inandıklarına hayret et- memek elden gelmiyor. Pelz verdiği konferans sayesinde gi neticeye tamamile vasıl olmuş ve dinleyicilerinde bundan sonra spiri- tizmacılara inanmamak kanaatini husule getirmiştir. Çünkü Pelz biraz evvelki kâğıdları dinleyicilerin göz- leri önünde birer birer nasıl oküdu- gunu ve hiç bir kimsenin bunun far- kına varmadığını izah etmiştir. Kol- tuğunun altına koyduğu bir tahta parçasını hafifçe (sıkıştırmak saye- sinde kanının cöreyanına mâni Ol. duğunu ve halk tarafından muayene Pelz bundan Istanbulnn Şehir: ütehassısı B, Prostun hazırladığı rin imarı senelere taksim edilmiş vı ilk beş pılacak işler için on ihtiyaç gösteril hazarını bir raporla hükümete bil- dirmiştir. Bu on yedi milyon lira ile yapılacak İşler arasında Gazi köprü- sünün her iki başından açılacak yol lar, Taksimde şimdiki stadyom bina- sı yerine bir sergi binası inşası, Tak- sim meydanının yeniden genişletile- | rek tevsii, İstanbul târafında başlıca | yollar ve meydanlar vardı, Nafia Vekâleti İstanbulda birinci derecede açılacak yollar ve meydan- lar sırasında Bebek - Dolmabahçe yolunu da acele telâkki etmiş ve bu- na aid olan plânın biran evvel tekem- mül ettirilmesini Belediyeye bildir- miştir. Bu itibarla - imar plânı sinde - birinci derecede yapılacak iş“ ler arasına Bebek - Dolmabahçe yo- lunun inşası ve istimlâki gireceğin den on yedi milyon liralık imar mas- rafı on dokuz küsür milyon liraya çıkacaktır, Hükümet, İstanbulun imar hare- çerçeve- | edilirken nabzının durduğunu söy- lemiştir. Pelz bundan sonra spliritizmacıla- rın medium'larile beraber kullandık- Jarı desiselere geçerek halka bunları da izah etmiştir. Meselâ meşhur spi- ritizmacı Hanussen'in bütün foya- larını meydana çıkarmıştır. Bir de spiritizmacı madam Afra's rın spiritizma oyunlarındaki desise- lerini anlatmıştır. Pel ifadesine göre bayan Afra kendinden geçmiş bir halde sahneye otur Asistanı ise bu esnada seyirciler sında do- lâşıyor ve onlarla kotuşuyor. Fakaf asistan salonun ortasına yayı dü ran bir halının üzerinden hiç ayni. mamağa dikkat ediyor. Çünkü .bu halının içinde bir tel vardır. Asista- rn ayağanın altındaki bir verici telgraf âleti bu tele bağlıdır. Bayan ra da oturduğu yerde bir alıcı tek âletine maliktir. Bu iki âlet sa- yesinde uzaktan söylenilen sözleri güya spiritizma ile keşfetmenin ne kadar basitleştiğini söylemeğe hacet yoktur! Spiritizmacı bayan Caruli işi da- ba ziyade basitleştirmiştir. O dalma âsistanının yanında yürüyor. Asis lan asabi bir adamdır ve konuştuğu lisana tamamile vakıf değildir gibi görünür, Onun için konuşurken her cümleye sözde birçok «<Ahslar ve «Eh» ler ilâve etmeğe mecbur olur. İşte bu «Ah» lar ve İEhsler spiritiz. macı kadınla asistanı arasında tertib edilmiş bir paroladır. Başka &piritizmacılar ayakla veri- len işaretelere müracaat ederler. asistanın bir defa ayağile ye- urmasiir bir defa öksürmesi ara- a geçen saniyelerin adedi bile bir anlaşma işareti sayılır. Bu desise- lerin hepsini izaha imkân yoktur. Spiritizma hakkında tedkikat yapan âlimler vardır ki bunlar bile o desiselere inanmışlardır. Fakat Pelzin konferansını dinliyenler bundan sön- ra sahnede gördükleri spiritizmacı- lara artık katiyen inanmıyacaklar- dır. Çünkü onlar yalnız konferans dinlememişler, âyni zamanda desise. in nelerden ibaret olduğunu, teo- rübesile ve gözlerile görmüşlerdir. imarı için ilk yapılacak işler 77 milyon liralık imar masrafının 79 milyona çıkarılması lâzımgeliyor ketine mali bakımdan yardım edece- inden ve ilk elde beş milyon Jiralık bir tahsisat ayıracağından Belediye yakında on dokuz küsür milyon lira lık projenin kabul ve tasdiki için hü- kümet nezdinde teşebbüste buluna- caktır, Esirgeme derneği ve çocuklar Esirgeme dernegi, bayram müna- sebetile Darülaceze çocuklarına ve Kuledibindeki Belediyenin yoksuz çocuklar yurdu yavrularına birer mendil ve birer kutu şeker dağıtmış» tır, Mekteb müdürleri ve çocuklar son derece müteşekkir kalmışlar ve bu hatır almak gayet hoş ve aynı za- manda hüzünlü bir manzara teşkil etmiştir, MAN OyukluTraş Bıçağı ülün ICİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: