29 Aralık 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

29 Aralık 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

li baba ingilterede güreşiyor Ringten aşağı yuvarlanan Fransız pehlivanı köşe sandalyesini kapıp Ali babanın başına fırlatır fır- latmaz tabanları kaldırarak kaçmağa başladı 1. Mi baba bütün Aavrupalı profesyoneller gibi pehlivan değil, bir cambazdır YAZAN: ATLET Alibaba ringin köşesinde oturuyor, hakem ile konuşan Fransız güreşçisi Deglan Londra (Akşam) — büyük güreş salonlarından olan yet- miş bin kişilik Crystal Palace - Kristal Palas - hıncahınç dolmuş ufak tefek güreşlerden sonra herkes gecenin bü- yük güreşini bekliyor. Fakat on beş dakika oldu henüz görünen yok, 59- yirciler sabırsızlanıyor... Nihayet yükseldikçe karanlıklar içinde kaybolan balkonlardan sarkan meraklıların perde perde yükselen st- zıltısı ring kenarında yer alan simo- kinli kibar seyircilere kadar sirayet etti... Bir dakika sonra aynen bizde olduğu gibi: <Başlıyalım!i; ortalığı çınlatıyor. Hele şükür!.. İşte dünyayı gürül tüye boğan All Baba göründü ve acayip bir jestle sağa sola şarkvari temennah çakarak ilerledikten son- ra çevik bir hareketle ringe sıçradı, Ali Baba!... İstanbulda iken dedikodusu ve ma- rifetlerile kulağımı dolduran bu Ame rikalı pehlivanı merak eder durur- dum. Hiç unutmam bir seferinde: —'Müthiş adam, vücudünün kılları fırça gibi sert. Rakibini bir iki tar- takladıktan sonra şöyle bir göğsüne bastırdı mı zavallının işi bitti, Kan içinde kalıyor!» Demişlerdi, Hakkında dönen dedi- kodulara. gelince, malüm: Umumiyet- le İstanbullu bir Ermeni olduğu söy- lenir ve fevkalâde kuvvetli, dev cüsse yaman bir pehlivan olduğu iddia edi- lirdi. Bunlardan birincisi yanlış, Ikin- cisi ise kuyruklu yalan ... Bu noktalar hakkında bütün tafsi- lâta ihtiva eden Ali Baba ile yaptığım uzun mülâkatımı ayrıca gönderece- ğim için müsabakaya geçiyorum. Günlerdenberi Londra gazeteleri, sinemaları bu güreşin reklâmını şöy- le yapıyorlardı: Müthiş Türk Geliyor! «Amerikada bütün pehlivanları ezen müthiş Türk Ali Baba (Ali Baba the ferrible Turk) Avrupak rakiplerile karşılaşmak üzere şehrimize geliyor. Bir oturuşta kuzu haklayan ve her müsabakaşından evvel galibiyet için Allaha dun eden bu insan üzmanı müsb Hin en kuvpetli bilekleri Dünyanın en | ne maliktir. Vesaire, vesaire...» Bu ilânları gördükçe «Ali Baba Türk geçiniyor, bakalım altından ne çıkacak; diye düşünmekten kendimi alamamıştım. Ali Baba ringde Ali Baba rTinkte görünür görünmez gözüme ilk çarpan şey başındaki ye- şi püsküllü fesi oldul... Bire insafsız... Türkler fes giyerdi amma yeşil püsküllü değil!... Hele bi- raz sonra hazret farkında olmadan kıbleye arkasını dönmek şartile önü- ne yaydığı seccade üzerinde eşi em- sali görülmemiş bir şekilde namaz kılmağa başlayınca maskaralığına kızmakla beraber gayri ihtiyari gül düm, İşte Ali Babanın meşhur na- mazi: Ayakta kollarını havaya kaldırıp alık alık etrafına bakındıktan sonra boylu boyunca uzanıyor tekrar doğ- tTularak diz çöktüğü yerde kollarını suğa sola sallayıp sözümona dua oku- yor, ara sıra da ring kenarında fev- kalâde şık ve açık tuvaletlerile kendi- ne bakan İngiliz güzellerini süzmek- ten geri kalmıyrodu. Ali Babanın maskaralığı bittikten Sonra orta hakemi ile iri yarı rakib ringe çıktılar, Ali Baba orta hakemi tarafından bir mikdar daha şişirildi, vahşi ve yırtıcı (!) kuvvetleri de zik- rolundu. Diğer pehlivanda: — Fransa ve Avrupa şampiyonu Henri Deglan... Olarak takdim olun- | duktan sonra bütün merasim bitmiş | olacak ki yeşil püsküllü fesi çikarıl- dı, Ali Baba bağdaş kurduğu köşeden doğruldu, el sıkışmadan sonra güreşe veya daha doğrusu dövüşe başlandı. Ali Babanın bizim yağlı güreş peh- Uvanlarıma en çok benziyen tarafı başının ustura ile tıraş edilmiş olma- sıydı. Güreş nasıl oldu? İngilizlerin ve Ame- rikalıların (Allin wrestling) dedikleri | vahşi dövüşün mahiyeti malüm: Yum- ruk, tekme, tokat herşey makbul... Galib gelmek için ya rakib nakavt edilecek veyahud da iki defa omuzu lavra, kuru gürültü. Öyleya, bu şerait altında ciddi bir müsabaka yapılsa pehliyanlardan birinin hastanelik ol- ması veya ölmesi işten bile değil Fa- kat maşallah deniz arslanlarının kik ları bile incimiyor!... Halk müsabakanın danışıklı oldu- ğunu pek âlâ biliyor. Ancak pehliyan- lardan beklenen şey müsabakaya mümkün mertebe ciddi bir renk ver- mek ve bol bol oyun göstermektir. Bu meyanda kızıp hakeme saldırmak, ra- kibini rinkten dışarı savurmak, kaba etini ısırıp saçından bir tutam kopar- mak sik sık görülür. Pek yenilir yutulur şey değil hani... Güreşin müddeti yok. Her ravund üç dakika olmak üzere galib belli olun“ cıya kadar. Fakat şimdiye kadar yo- di, sekiz ravunddan ileri gidenini gör- medim, Hoş iş ciddi olsa birbirlerini daha ilk ravundda temizliyebilirler ya; Fakat seyirciyi tatmin etmek 1â- gım. Her ne İse gelelim güreşe: Birinci ravund: Henri Deglan Ali Babadan iri yarı olmasına rağmen hantal ve ağır. Ali Baba oldukça acar, herifi kolunda tutup tutup savuru- yor, Fransız çapkınında kolay kolay savrularak göz yok amma ne bileyim galiba bu geceki rolü böyle icab etti- riyor. Bu devre Ali Babanın hücum- larile oldukça durgun geçti. Heyecan olmadığı için halk gayri memnun, herkes somurtuyor!... İkinci ravund; All Baba bağdaş kurduğu köşeden fırlar fırlamaz Ar- rupa şampiyonu geçinen Fransızın kolunu kavrayıp bükerek koca vücü- dü yıktı ve tuttuğu kolu ters bükerek adamın fena halde canını yakmağa başladı. Fransız sıyrılmak için çırpı- nırken kolu daha fena bir şekilde bü- küldüğü için müthiş bir ıztırap duy- muş olacak ki can havlile dönüp ser- bes kalan eli ile Ali Babaya <İşte surâr tanın ortası budur; deyip bir yum- ruk yapıştırdı ki aman Allahi. AM Baba doğrulmağa çalışırken gözünde şimşekler çaktığı belli oluyordu. Nİ- hayet Fransız bir köşede kolunu uğuş- üç saniye yerde lutulacak! Yani pa- | tururken Ali Baba da yaşaran görle- ile SABAH, ÖĞLE ve her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız AKŞAM Yazın insan kendini daha kolaylıkla üşütür! Nezle Başağrısı Almak lâzımdır NEVROZİN soğuk algınlığının fena akibetler doğurmas berâber bütün ıztırapları da dindirir. İcabında günde 3 kaşe a ınabilir, İsmin dikkat, taklitlerinden sakınınız ve NEVROZİN yerine başka bir marka verir- lerse şiddetle reddediniz. rini silip kendini toparladıktan sonra tekrar tutuştular, Fakat devre bitti, Üçüncü ravund: Bu devrede Fran- siz güreşçisi bir aralık puntuna geti- rip Ali Babanın pos bıyıklarından ya kalamaz mı?.. Zavallı Ali Baba beş dakika yaşlı gözlerle çırpındı durdu ve nihayet hakemin müdahalesile kurtuldu. Devrenin sonlarına doğru Henri Deglan Ali Babanın ensesine okkalı bir tokat yaptıştırarak hazreti büsbütün sersemleştirdi. Dördüncü ravund: Ali Baba yavaş yavaş toparlanıyor, Fransızın kendi- ne güvenerek saldırışlar yapması çok zararına oluyor. Ai Baba Cim Lon- dosu andıran bir hareketle Fransızı yakalayıp havaya kaldırarak çevir- dikten sonra rinkten dışarı seyircile- rin üzerine fırlattı Malüm tayyare oyunu!., Ringın kenarında oturan şık bay ve bayanların üstleri başları kir içinde kaldı tabit Fakat alışık olacaklar ki aldırmadılar, Fransız belini uğuştura uğuştura ringe gir- diği sırada gonk vurdu. Beşinci ravund: Bu devre Ali Baba Fransızı havaya kaldırıp kaldırıp ye- re vurmağa başladı. Oyunlar birbiri- ni takib ediyor, fakat öyle oyunlar ki mukavemet eden kuvvetli bir adamı geçin, rakibin yardımı olmadan ba- şarmağa maddeten imkân olmıyan oyunlar, Şike çok aşikâr... Altıncı ravund: Fransız hakikaten turşu gibi... Ali Baba tekrar kucak- layıp ringten dışarı fırlatınca uzun müddet kendine gelemedi ve kendini toparlar toparlamaz İlk iş olarak kö- şe sandalyesini kapıp Ali Babanın ba- şına fırlatmak oldu!.. Bundan sonra da tabana kuvvet soyunma odalarına doğru kaçmağa başladı!... Tabii Ali Baba da pür telâş arkasından!... Hiç #also yapmadıklarından bu geceki müsamerenin iyi hazırlanmış oldu. gu anlaşılıyor. Yedinci ravund: Fransız, halkın ıslıkları arasında ringe getirildikten sonra tekrar başlıyan güreş bu sefer Ali Babanın aleyhine devam ediyor. Deglan kaçtığı odasında kuvvet şuru- acak ki Ali Babayı kaldırıp ıştırıyor. Sekizinci ravund: Ali Baba Fran- sızdan yediği müthiş bir yumruk te- sirile yere yuvarlandı ve üzerine çul- lanan Fransızın altından kurtulamı- yarak üç saniye omuzları yere yapi- şık kaldı ve Fransız bir tuş kazandı. Dokuzuncu ravund; Sıra Ali Baba- da, Fransızı neresinden ve ne o te tutsa yere savuruyor vey: mızda Fransız sıçrıyarak boylu Me na uzanıyor. Bir seferinde All Baba Fransızın göbeğine bir tekme yerleş- tirerek altına aldı ve saçlarından çek- mek şartile rakibini üç saniye omuz- ları mindere yapışık tuttu. Vaziyet: Ali Baba bir tuş - Fransız bir tuş. Zaten seyrettiğim güreşlerin yüzde doksanı böyle. Berabere vazi- yete girip son dakikaya kadar galibi vermiyor, güreşin şartlarındân birisi de bu olsa gereki... Onuncu ravund; Ali Babanın tek- mesile ringten aşağı düşen Fransız tekrar, sandalya, kona eline ne geç- tiyse fırlatmağa başladı ve müsabaka, durdurularak Ali Baba hükmen galib ilân edildi, Fransız menejerlerin yar- dımile götürüldükten sonra Ali Baba tekrar meşhur namazlarından birini kılmağa başladı ve bundan sonra seo cadesini toplıyarak alkışlar arasında salondan çekildi. Ben kendisini adım adım takib etmiştim. Birçok müşki- lâttan sonra kendisile yapmağa mu- vaffak olduğum mülâkatımı diğer bir yazımda göndereceğim. Atlet Galatasaray Romanya mubhteliti ile karşılaşıyor Futbol federasyonu tarafından üç maç yapmak üzere davet edilen Ro- manya muhteliti Ankaradaki birinci maçında 2-1 galib geldi. Şehrimizde Fenerbahçe ile yaptığı karşılaşmada ise 2-2 berabere kaldı. Bugün son mer çını Galatasaray ile Taksim stadın. da Saat 14,30 da başlıyacak olanbu karşılaşmaya Galatasaraylıların di- ğer klüb oyuncularından takviye edik miş bir takımla çıkacağı söylenmek- tedir. Çoktanberi şehrimize gelen ecnebi takımların hepsinden yüksek olduğu-? nu Fenerlilere karşı yaptıkları maçta gördüğümüz Rumenlerin şehrimizde- ki bu son karşılaşmayı da galebe ile bitirmeğe çalışacakları tabit olduğun- dan müsabakanın siki bir çekişme halinde devam edeceği tahmin eğil- mektedir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: