7 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

7 Şubat 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Fransız - İspanyol müzakeresi Katalonyanın şimalindeki yüz bin kişilik İspanyol ordusu kendisini bir türlü toplayamayıp Fransa hududuna doğru çekilmektedir. Fransa hükü- meti artık Pirene dağlarındaki Atlas Okyanusundan Akdenize kadar uzanan hudut boyunda general Franko hükü: mİ tabii görmektedir. Fakat henüz bu hükümeti Bülün Avrupada Franko bükümetini si mümessil göndermiyen mamıştır. İspanya, Sovyet Kusyasından çok yeti ile alâkadar olmadığından İspanyadaki metinin ve kuvvetlerinin yerleşmeleri- ne filen ne de hukukan tanımış değildir. filen tanımayan ve Burgosa diploma- Sovyetler birliği ile Fransadan başka devlet kal uzaktadır. Sovyet Rusya kendi emni- milliyetçi hükümeti belki hiç tanımayacaktır. Fakat Fransanın siyasi ve askeri emniyeti ve iktasadi alâkası bütün *spanyaya metini tanınaktari istiğna im ölmik üzere bulunan bir kuvvetin hükü- termesine manidir, Bunun için Daladier hükümeti eski Nazırlardan B. Berardı Burgosa gönderip Franko hükümeti ile ilk defa temas tesisine teşebbüs etmiştir. Fransanın gayri resmi mümessili şimdi Frankonun vekili general Yor- dana ile mühim görüşmelerde bulunuyor. İspanyada kılıcının kuvveti ile yerleşmiş olan yeni hükümetin daimi Fransa için o kadar mühimdir. bir düşman olarak kalmaması da Bunun için Fransız mümessili yeni hükümeti tanımazdan evvel bazı teminat almak istiyor. Fransız murahhasına böyle teminat verilecektir. Çünkü general Franko İspanyanm mi defa söylemişti. Fakat Fransa daha başka bir şart koşmak istiyor. Bir harp üstakil ve tamam kalacağını birçok vukuunda İspanyanın Fransaya karşı bitaraf kalması hakkında bir beyanname neşre- dilmesine Fransızlar büyük ekemmiyet vermektedirler, Yani Frankonun Almanya ve İtalya ile daima müttefik kalmayacağına Fransa emin olmak istiyor, Franko bu suretle âtiye nit serbestisini. tehdit etmeğe taraftar gö- Tünmüyor, Fransa bu şartta ısrar ederse yeni İspanya ile Fransanın anlaş- ması güçtür. Birinci Filipin oğlu Şişman Lui, bü- ük bir kilisenin kapısı önündeki ey- ero baktı baktı da: — Bu evler yolları kapıyor, gelip Seçmeği sekteye uğratıyor, yıksınlar bu evleri! dedi. Bu emri 1115 senesinde verdi. Bu ta- rihi Şehirciliğin başlangıcı sayamaz- Sak - çünkü kadim Yunanistan ve Ro- mada şehircilik hareketleri başlamış- tı . menfaatı âmme namına ilk istim- lâk ameliyesi telâkki edebiliriz. Kral şişman Dul şöyll'düşünmüştü: Madem ki bu evlerin yıkılmasında her- > Altın madenleri a. eruda 41 milyon altın franklık al. PAR, Şillde 18 mliyonluk, Kanadada 2 Milyonluk, Meksikada 462,000 frank- lik, Bolivyada 895,000 franklık, Gü- Yanda 28 milyonluk, Çinde 25,840,000 İrarklık, Afrikada 6.164,000 franklık, Avustralyada 405,135 franklık altın İstihsal edilir, Çok ve az sab Temizlik insanların medeniyet öl- Çüsü imiş. Eğer bu söz tamamile doğru ise Fransızlar öğünemiyecek- ler. Yeryüzünde sarfedilen meşredildi. Bu istatistiğe göre: Amerikada bir senede nüfus baş MALI buçuk kilo sabun sarfediliyor. şİgülerede senede nüfus bi İntihap h sabi | nun miktarını gösterir bir istatistik | AKŞAM kesin menfaati vardır, evleri yıktıra- ham! Ya parası Şişman Lul bunu dü- şünmemişti. Fakat evlerin sahipleri kilise rüesasına şikâyet etti. Kilise rü- esası da krala ceza kesti: Evleri yıki- lanlara birer altın akçe verecek!., Bunun üzerine de ilk istimlâk ka- nunu çıkmış oldu: Herkesin menfaa- tine uygun düşen yollar genişletilmek istenirse, o yolların üstündeki “bina- lar yıktarılır, ancak sahiplerine parası verilir, Gazete kâğıdı İngilterede her sene adam başına 26 kilo T gram gazete kâğıdı sarfedi- lir. Amerikada 21 kilo 76 gram, Avus- tralyada 19 kilo 20 gram, Arjantinde 12 kilo 11 gram, Hollandada 11 kilo 20 gram, Fransada 8 kilo 60 gram Japon- yada 5 kilo 11 gram Almanyada 3 ki- lo 26 gram, İtalyada 1 kilo 63 gram, Rusyada 1 kilo gazete kâğıdı harcanır, un sarfedenler | fedilen sabun miktarı 9 buçuk kilo dur. Fransada ise ancak 8 kilo sabun harcanıyor. Fransızların bir tesellisi var: İspan- yollar 5 kilo, Rümenler 3 kilo, Polon- gram sabım harcediyorlarmış. «Etrii insanlar yıkanır» sözü Po T darbımeseli midir acaba?... EAAABANEEEASAS SAYENDE azırlıkları Nü e Seçim münasebetile hazırlanan defterleri tetkik için Valinin Relsliği altında toplanan daimi encümen Kâymakamliki, Vâtandaylara git n Reişi sa hazırlanan 22 yaşından aşağı ve 22 yaşından yukarı s defterleri Belediye Reisliğine gönderilmiştir. Daimi encümen mebus seçimi teftiş heyeti sıfatile dün B. Lütfi Kırdarın liği altında toplanarak bu defterlerin tetkikine başlamıştır. yahlar adam başına bir senede 900 | Petit Parisien gazetesi, İtalya nın Korsika Üze- rindeki (taleple- rinden bahseder- ken, Korsika eha- lisi arasındak yaptıkları propagân- dayı anlatiyor ve bu hususta şu İza- hatı veriyor: | «Daha uzak olmıyan bir zamanâ İ kadar Korsikadaki İtalyan konsolos- larının Fransız ehâli ile temasları ve bir İtalyanın Korsikalı bir kız ile ey- lenmesi pek nadir hadiselerden sa- yılırdı Son zamanlara kadar Korsikada yaşayan İtalyanlar, çifliklerde hiz- metçilik yapıyorlar've efendilerinin kızlarile evlenmeğe talip olmağa c&- saret edemiyorlardı Fakat Korsikadan her sene bir- lerce genç, daha parlak bir istikbal temin etmek için ya Fransaya ve ya- hut Fransız müstemlekelerine hic- ret eder. Bu hicret, Korsika köyle. rinde ehalinin ve bilhassa çalışacak kolların azalmasını intaç etti Bu boşluğu doldurmak için köylerde ça- luşacak İtalyanlara müracaat edildi Neticede tarlalarda çalışan İtalyan- larla köy kızları ârasında eylenme- ler arttı ve bununla birlikte İtalya- nın resmi propagandası da hızını #iddetlendirdi. Bugün Korsika adasında 25,000 İtalyan tebaası yaşamaktadır. İtalya, bu 25,000 tebaası için Korsikada do- | kuz konsolosluk bulundurmaktadır. Tramvay - Tünel | latambnl bele alinin | o Vekiline teşekkür edildi Tramvay ve Tünel şirketlerinin | satın alınması münasebetle Vali ve Belediye reisi Dr. B. Lütfi Kırdar İs- tanbul halkı namına Nafia Vekili B. İ Ali Çelinkayaya bir tebrik ve şükran telgrafı çekmiştir. Nafia Vekilimiz İ bu telgrafa şu cevabı vermiştir: «Güzel İstanbulun âmme hizmet- İ derine aid müesseselerin salın alın- İ ması dölayısile İstanbul halkını tem- İ silen izhar buyrulan samimi duygu- lara, teşekkür ederim. Saltanat ida- resinin bakımsız bıraktığı güzel İs- tanbulumuza bir hizmette buluna- bilmişsem bu benim için bahtiyar- lıktır. Sevgi vesaygılarım.» Nafia Vekili: Ali Çetinkaya Şahitleri tehdit eden biri daha yakalandı Gizli randevucüluk . yapmaktan İ maznunen muhakeme edilmekte olan Atina ve Katina adlarındaki kadın- ların davalarında hukuku umumiye İ bazı kimseleri tehdid ve iğfal ederek bildiklerini söyletmemek istiyen bir erkekle üç kadının sulh mahkemesi tarafından tevkif edildiklerini oyaz- mıştık. Mikail adında bir adamda yine yakalanarak dün Adliyeye verilmiş- tir. Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde yapılan isticvap ne- ticesinde Mikali de tevkif edilmiştir. Kaçak kömür yaparken, or- manda yangın çıktı, köylü ateşi söndürdü Temel adında biri Yalovanın Çınar. cık nahiyesinin Hasan baba orman- lığında kaçak kömür yaparken ateş ormanı sarmış ve birkaç kilometre orman yandığı halde ateş köylü tara- fından söndürülmüştür. Jandarma Temel hakkında kanuni takibat, yap- maktadır. Terzi Gemal Bürün Müessesesinin tenzilâtı Model sa-. taşı devam ediyor, * A şahidi olarak mühakemeye çağrılan | bu şahitleri tehdid ve iğfal suçundan | Korsika adasında 25 bin İtalyan ve 9 İtalyan konsolos- hanesi vardır. Bu konsoloshaneler birer propaganda mer- kezi vazifesini görüyor, halka İtalyan oldukları fikrini vermeğe çalışıyormuş Bu konsoloshaneler boş durmuyor, mütemadiyen çalışıyorlar. Konsolos- « hanelerde meslekten yetişme konso- losun yanında, kançilarlık vazifesini ya bir ihtiyat zabiti ve yahut bir bahriye zabiti ifa ediyor. Korsikadaki İtalyan konsolosları- nın vazifesi, İtalyan ticaretini hi maye, İtalyan tebaası arasında vu- kubulan evlenme, ölüm ve doğum vakalarını kaydetmekten, onlara pa- saport vermekten ibaret değildir. İtalyan konsolosları, bulundukları muıntakanın, oralarda faşizm ocağı vazifesini görmekte, İtalyan kulüble- rinin hakiki müdürü bulunmakta- dırlar. İtalyan tebaasına onlar direk- tif ve emir verirler. Her mıntakanın kendine mâhssu bir klübü, bir kütüphanesi vardır. Bu klüp ve kütüphaneler, Korsika adasının İtalyanlığını isbat etmek için neşrediimiş olan kitaplar, eserler ve mecmualar ile dopdoludur. Italyan konsolosları, kendi vatan- daşlarının Fransız tabiiyeline geç- melerini menetmek için ellerinden geleni yaparlar, Yeni doğan İtalyan çocuklarının vaftiz babası olurlar. Her sene tatil mevsiminde İtalyan çocuklarından bir çoklarını, kafile kafile İtalyada kurulan yazlık kamp- Süt ve yağ derdi Valimizin riyasetindeki İktisad ko- misyonu, şimdiye kadar ekmek mese- lesile meşgul oldu; bize kalırsa ekmek meselesinden daha mühim olan iki #esele vardır: Biri süt, diğeri de yağ | meselesidir. Bu iki maddenin pahalı veya ucuz olması ikinci derecede kü lan bir iştir, Süt ve yağ meselesi daha ziyade sıhhatle alâkadar bir mev- zudur. Halbuki süt ve yağ hilekârlığı Akıllara hayret verecek bir hale gel- miştir, Bayram günleri Bursadayken, meşhur Bursa yağından almak iste- | dik; yağcıya: - İnek yağı var mı? Dedik; yağcı güldü, bütün yağla- satmadığını söyledi. Halbuki sonra, dükkândaki sapsarı renkteki yağları göstererek: — Bunlar inek yaği ş . Man- da yağına boya koyuyoruz. Arzu eden- lere inek yağı diye satıyoruz. Mag- mafih İstanbulda gördüğünüz san renkteki yağların ekse: sarıya bo- yanmış manda yağları Bursada manda yağı 120 kuruştur. Bu yağ sarı renge boyanarak, bakka- liye (mağazalarının o vitrinlerinde «Günlük, bilmem re çifliğinin yağı» diye isimler alarak 160 kuruşa kadar satılıyor. Demek oluyor ki, bir boya farkı, yağa kıymet vermektedir. Bu boyanın terkibinde ne vardır? Yağa karışırsa mideye ne gibi zarar verir? Bütün bunları doktorlar ve kimyagerler daha iyi bilirler, Yağ hilekârlığının daha başka çe- şidleri vardır. Vejetalin, kuyruk yağı, mısır unu karıştırmak gibi... Sütlere gelince, bu mevsimde satı- | lan sütlerin yarısından . fazlasının manda sütü olduğu iddia edilmekte- dir, Halbuki bütün satıcılar «Koyun sütü; diye bağırırlar, Manda sütünün hazmı pek ağırdır. Doktorlar, hasta- lar ve çocuklar için muzır olduğunu söylüyorlar. Bir doktor arkadaşım manda sütünün hiçbir Avrupa mem- leketinde kullanılmadığını söylüyor. Yukarıda yazdığımız gibi, süt ve yağın ucuz veya pahalı olmasından vazgeçtik, hilesiz, saf olmasını İsti- yoruz. H. 4. © Jtalya, Korsikada halk arasında durmada propaganda yapıyormuş lârna (gönderir ler, Korsikada hiç bir İtalyan bankası ve hiç pir İtalyan yardım (sandığı yoktur. Fakat bu işleri İtalyan kon- solosları görürler. Dante Alighieri namındaki cemiyet te İtalyan kon- soloslarının elindedir. Konsoloslar, bu cemiyet binalarında vatani ve milli içtimalar tertip ettirirler ve bunlara yerli Korsika ehalisini de ça- ğırırlar. Velhasıl (o İtalyanlar, Korsikada emellerini tahakkuk ettirmek için her türlü propagandaya başvurmaktan, büyük fedakârlıklarda bulunmaktan çekinmezler. Adada bulunan dokuz Italyan konsoloshanesi bu propa- gandanın ve bu faaliyetin merkezini teşkil ederler Italyanların Korsikada yaplığı pro pagandada en çok ehemmiyet ver- dikleri meselelerden biri de, adanın İtalyan old fikri bilhassa yerli halk arasında yaymaktır. Bu propaganda için İtal- yada çok.geniş mikyasta neşriyat ya- pılmakta, Korsikaya mahsus bir çok mecmualar neşredilmekte; bu mec- mualar, kalın ve pabalı kâğıdlara baştırılmakta ve en mütena resim- lerle süslenmektedir. Müşterisi bu- lunmayan bu mecmuaların masraf- larmı İtalya hükümeti vermektedir. Bu mecmuâalar, Korsikada bedava dağıtılmaktadır. Yeni bir liman Ereğlide mi, Çatalağzında mi yapılacağı tedkik ediliyor Ereğlide veya Çatalağzında bir Ik man yapılması kati surette karar. laşmıştır. Ereğli sık sık vapur kaza- larına sahne olmaktadır. Ancak müs- takbel limanın Ereğlide mi, yoksa Çatalağımda mı meydana getirilme- sinin daha muvafık olacağı hakkında esaslı tedkiklere lüzum görülmüş, Nafia ve İktisad Vekâletleri murah- haslarından mürekkep bir heyet teş- kil edilmiştir. Azalarından bir kısmının şehri- mizde bulunan bu heyet dün Denis ticaret müdüriyetinde ihzari mahi- yette bir toplantı yapmıştır. Diğer İ azalar da Ankaradan geldikten sonr& rın manda yağı olduğunu, inek yağı | esaslı şekilde çalışmalara başlanacak» tır. halini almış! Dileneflik menedilmiş olduğu hal de sakakta dilenirken yakalanan Ya- kup adında elli beş yaşlarında bir adam dün Adliyeye verilmiş, Sultan- ahmed birinci sulh ceza mahkeme sinde muhakeme edilmiştir. Yakup mahkemede cürmünü itiraf ederek: — Eskiden Fatih belediye daire- sinde çalışıyordum. Bir otomobil me- selesinden dolayı işimden çıkarıldım. Yatacak yerim ve yiyecek birşeyim olmadığı için sokaklarda dilencilik yapıyorum. Demiştir. Mahkeme kendisinin on gün müddetle boğazı tokluğuna be- lediye hizmetlerinde çalıştırılmasına karar vermiştir, Bu karar üzerine Yakup: —— Dilenellik benim İçin bir meslej haline gelmiştir. On günlük mahkü- miyetten sonra yine dileneceğim Diyerek miuhakeme salonundan çıkmıştır. 3 ayda bir tekrar edilen Daimi fotograf müsabakamıza mit tafsilât 14 üncü sahifemizde okuyunuz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: