7 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

7 Şubat 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarinten bir hatıra Aksak Timur un türlü türlü meziyetlerini gösteren vesaik Eski tarihlerde münhasıran yakıcı, yıkıcı diye tasvir edilen bu büyük teşkilâtçı ve kurucunun yüksek vasıflarını Türklüğe dost olmıyan garp müellifleri bile nasıl takdir ediyorlar Geçen yazımda Timurlengin maddi eşkâlile manevi hüviyetini hülâsa ettim ve Atatürkün «tarihteki en bü- yük kumandan: diye tavsif ettiği bu cenkâverin bazı menkıbelerini hikâye edeceğimi söyledim. Timur, âlimleri, fazılları seven, et- rafına toplayan bir şahsiyet olduğu için ona dair - diğer cihangirlerin ekserisile kıyas kabul edilmiyecek derecede - çok eser yazılmıştır. Onun ve maiyetindeki Tatar as- kerlerinin nasıl bir muhitte yetiştik- lerini göstermek üzere, seyyah Pöre Huc bu haşin tabiatı tasvirini okuya lum: Yetiştiği yerler «Buraların kurtları bazan sürüle- rin içine atılır, koyunlara dokunma- dan geçer ve çobanın üstüne saldırır; bazan da çifliklere dalar; fakat ehil hayvanlara tenezzül etmez; şikârla- rını seçmek üzere evlerin içine kadar girer; onları boyunlarından yakalar, boğar... Tatar köylerinden hiç biri, hiç bir sene bu gibi felâketlere uğra» madan olamaz. Memleketindeki vahşi hayvanlar yüzünden, Tatar, oksuz, tüfeksiz, pü lasız dolaşamaz...» “ Doğuşu: Timur, Cengiz hanın oğlu Çâga- tay'ın . veziri olan Karaçar Novian sülâlesindendir.. Bu zatın dördüncü göbek torunudur. Cengiz hanedanı- nın son mümessili olan. Ebussaid Ba- hadirhan'ın öldüğü ve Moğol impa- rTatorluğunun husufa uğradığı sene doğmuştur. “ İstilâ şekli 'Timür 27 devleti idaresi altında toplamıştır. Dokuz sülâleyi yıkmak suretile cihangirliğini göstermiştir. 1 — Çagatay hanedanınn son ar- | İ «Kanunları bazan Antonin felsefesi- İ nin irtifalarına varamayabilir; tığı olan Hüseyin, hemşiresi Turhan'ı Timura vermiş; bu parlak kuman. danı sıhriyet tarikile kendine bağla- mak istemiştir, Fakat genç kadın er- ken öldüğü için sile bağları kopmuş; Timur, kayınbiraderinin devletini almıştır. Müteakib fütuhatı; 2 — Türkistan ve Moğolistan; 3 — rezm 4 — Horasan; 5 — Tataris- tan, Deşti - Kıpçak; 6 — İran Irakı; 7 — Arap Irakı; 8 — Hint; 9 — Os manlılar. Böylelikle bü Türk hükürhdarının imparatorluğu Çin duvarlarından Rusyanın merkezine, Akdeniz sahil- İerinden Mısıra kadar uzandı. Bu devletlerin çoğuna mukâyemetle Karşılanmaksızın kondu. o Bâzıları ise anudane mukavemet gösterdiler. En büyük mukavemeti gösteren Os- manlılardır: Yedi sene dayandılar. . ” Mirası Garbin yetiştirdiği o İskenderlerin, Napolyonların devleti, kendilerinden sonra söndü. Cengiz hanım kurduğu devlet ken- disinden sonra âllesine miras $ure- tinde intikal etti. Dört oğlu arasında taksime uğradı. İki asır yaşadı. 'Timurunki ise, ölümünden sonra daha sağlam bir şekilde ve dâha uzun devam etti, Hele Hindi istilâsının ne- ticesi pek parlaktır: Varisleri, Hin distanın Avrupalılar tarafından müş- temlekeleştirilmesine kadar başta kaldılar. ” İlim ve teşkilât kudreti Timur sulh vaktinde olduğu gibi harp zamanında da meşhur elhangir. lerin tercümel hallerini okurdu. Cengiz hanın 'Tora'sı, yani kanunu, bütün hayatınca Timurun hürmet ettiği bir eser olmuştur. Hammere na zaran bunu Kurana bile tercih eder- I hususiyetlerinden maada ordu teş- i retişler olan emirnameleri Timurun Timurun çıktığı memleketten bir köşecik di. Bu yüzden de, Hafızıddin Mehmed Bezazi ve Alâeddin Mehmed Buhari gibi bazı müçtehidler, cesaret bula- rak, -Allah tarafından konulmuş ni- zamlara kul tarafından konulmuşları tercih eden bu cihangirin aleyhinde kalkıştılar, Bizzat kendi eseri olan Tuzukat Tora'nın mütemmimi gibidir; diğer kilâtını sivil ve askeri meratibi ve dahili idare ile hukuku ve maliyeyi tanzim ve tesbit eder. Yine bir garpli müverrih diyor ki: | Bü- yük Kostantinin âlimane ukalâlığına | da erişemez; lâkin teşkilâtlandırıp ida- re etmek fenninde mükemmeldirler.» İçlerinde pek yüksek bilgiler ve öğ- Hinddeki bütün haleflerine rehber vazifesini görmüşlerdir. * Casus teşkilât Timurun casus teşkilâtı zamanı- muzdaki emsaline taş çıkartacak mü- kemmeliyetteydi. Adamları her mem- Jeketi, türlü türlü kiyafetlerde dola- şırlardı.. Ekseriya derviş halindeydi- ler. Düşmanın kuvvetini, saray entri- kalarını, şehrin ahvalini ve kalelerin vaziyetini tahkik ederlerdi, O dere- cede ki, Timur, düşman memleketle- rin içyüzünü, ekseriya oranın hüküm- darından deha iyi bilirdi. Bu casusların harici memlektler- den getirdiği haberleri Timur, yazı ile tesbit eltirdikten maada, dâima gözünün altında bulundurduğu to- poğrafik harita üzerine de işaretlerle kaydettirirdi. ” Nüfuzu Askerlerinin Timurea itimad ve mü- habbetleri o derecedeydi ki, «öl!» di- yince ölmelerinden maada, sağken de bütün mallarını, ganimetlerini seve seve kendisine terketmeğe âma- deydiler. (ki, bu da o ruhtaki insan- lar için daha güçtür.) 'Tâbileri ona körü körüne İtaat ederlerdi. Şayed isteseydi, bir emir- name ile kendini devletinin peygam- beri ilân ettirirdi. Timur, Talarlarm ve diğer akva- mın haşin olan âdetlerini yumuşat- mağa muvaffak olmuştur. Bunun İçin de maliyetine sayısız şairler, Alimler, musikişinaslar, sofular top- Jaruıştır, Milliyetçiliği Lamartinin şu satırlarını okuyalım: «Yıldırımla Timur arasında teati edilen mektuplar harp çıkmasını ya- tıştıracak yerde alevlendirdi. Timur, kendi kanından ve dininden olan | 'Türkler üzerine saldırmak İstemiyor- du. Bu muharebe ona dahili'harp gi- gi görünüyordu. Siyaseten de bunu arzu etmiyordu, * Yıldırım Beyazıtın seri, kati ve tahkiriâmiz harp kışkır- tıcılığına mukabil, Timurun mutedil, sabur ve arabulucu tavrıhareketini görmemek, inkâr etmek mümkün değildir. Yıldırım Beyazıtın &on elçilerine | ikram olsun diye, belki de onlara kudretini göstermek üzere, - henüz aşmadığı hudud nehri kıyılarında bir büyük av tertip edilmesini emretti. Bu av zarfında oyalar, dağlar, vadi. ler, on mll derinlikte avcı askerlerle doldu. Hükümdarın ve elçilerin önü- ne bulutlar halinde kuşlar ve vahşi hayvanlar yağdırıldı. Beyazıtın adamları, ihsanlara, he- diyelere garkedildi. Timur, Yıldırıma, bahara kadar düşünmek - fırsatını verdi. İstediği ancak, bir kale yap- mak, Türk Karaman ve Kermiyan beylerini tahtlarıma iade etmekti.» Yİ Münhasıran garp müelliflerinden (hem de ekserisi türklük muhibbi olmyan garp müelliflerinin eser- lerinden )alınma bu satırlar, yıkicı, yakıcı diye asırlarca tel'in edilen bü- yük kumandan aksak Timurun ne evsafta olduğunu biraz olsun göste- Tiyor sanırım. Yürük Çelebi Yugoslavya - Almanya milli maçı bu ay yapılıyor Yugoslav ve Alman milli! futbol ta- kımlarının bu ayın 26 sında Berlinde karşılaşması tahakkuk etmiştir, Bal- kanlarda büyük bir alâka uyandıran bu maç için Yugoslav futbolcuları muntazaman idman yapmaktadırlar, Bertine ihtiyatlarile birlikte 22 kişi- den mürekkep bir kafilenin gitmesi tekarrür etmiştir. İstanbulspor klübünün kongresi İstanbulspr klübü başkanlığından: Klübümüzün mutad senelik kongresi 18 şubat 939 cumartesi günü saat 15 te klüp lokalinde toplanacaktır, Sayın âzanın teşrifleri rica olunur, RX Onuncu yapılamıyacağı Balkan oyunlarının Sofyada tahakkuk etti Federasyonun nakti yardım teklifini Bulgar hükümeti kabul etmedi Balkan oyunlarında ant Içme merasimi Sofya (Akşam) — Geçen sene Bel- | gradda toplanan Balkan oyunları | komitesi tarafından Onuncu Balkan atletizm müsabakalarının Sofyada icrası hakkında karar verildiği ma- | Iümdur, Bu organizasyon için hükümetten nakdi yardım istiyen Bulgar atletizm federasyonunun müracaati tas edilmemiş ve nakdi yardım dileği red- | dedilmiştir. Atletizm birliği reisi Al. Dakoviç, bu vaziyet karşısında Balkan oyun- larının Sofyada yapılmasına imkân olmadığını, müsabakalara iştirak ede- | cek olan Balkan atletizm federasyon- larına mektupla vaziyeti bildireceği- ni kati bir lisanla söylemiştir. Buna reğmen hükümet mahafili, Atinada yapılması ihtimali olan Bal- kan oyunlarında Bulgaristanın lâyık bir şekilde temsili için elinden gelen yardımlarda bulunacağını bildirmiş- tir, Bu maksadla, önümüzdeki ayla Atinada yapılması beklenen m bakalar için Bulgar atletlerinin Tıklarına yakında başlanacaktır, hazır Balkan bisiklet şampiyonasi Sofya (Akşam) — Rumen Bisiklet federasyonunun m sil B, Vasi Kanâraki, Balkan Bisiklet kongresin- de yaplığı teklif üzerine Belgr Sofya arasında yapılan Balkan B let müsabakasının Bükreşe kadar tem- did edilmesi tekarrür etmiştir. Bu müsabakalara, şimdiki hülde, Romanya, Bulgaristan ve Yugoslav- ya federasyon! iştirak edecekl bildirmişler: Diğer Balkan memis- Ketlerinden Türkiye ile Yunanistan'ın da girecekleri Sofyada kuvvetle ümid edilmektedir. Önümüzdeki mevsim- de yapılacak olan bu Karşılaşmalar için Rumen ve Yugüslav bisikletçileri daha şimdiden idmanlara başlamış bulunmaktadır, “Edirnede atletizm Yapılan kır koşuları büyük alâka uyandırdı Atletler müsabakadan evvel vali bay Niyazi ile birlikte Edirne (Akşam) — Beden terbi- yesi direklörlüğünün bütün bölge lerde, birden tertib ettiği kır koşula” rının üçüncüsü, pazar günü yapıldı. 4.000 metre mesafe üzerinde olan bu koşuya evvelki müsabakalara na- yaran daha fazla genç İştirak etmek suretile müsabakaların ehemmiyeti artmış oldu. Bilhassa bundan evvel- ki iki müsabakanın takım birincili- ğini muhafaza etmekte olan erkek Ii- sesi takımının bu büyük yarışta, ra- kibi sayılan erkek öğretmen ekibinin karşısında alacağı netice alâkadar- Jar tarafından morakla bekleniyordu. 'Bu sebeble yarış sahasına o gün bir hayli seyirci toplanmış bulunuyordu. Saat 9,30 da erkek öğretmen, li- se, sanatlar ve bölge spor kulüple- rinin 25 gençten müteşekkil ekipleri sahaya geldiler. Hakem heyeti rışın intizamını temin için daha er- kenden sahaya gelmiş bulunuyordu. Sezonun başlangıcındanberi bu ya- | nşlar için ayrı ayrı günlerde bölge ya- | spor eğitmeni Hâsan Birkan tar fından çalıştırılan mektepli ve klüp- çü gençlerin bu yarışı kazanmak hu- susunda gösterdikleri gayret ve çar luşma müsabakanın o heyecanlanma sına Âmil olmuştu. Nitekim yarışın yarı kısmında pek yakın bir vazi- yette ve tek bir grup halinde koşan atletler nihayet son dört yüz metres sinde erkek öğretmen takımı hisse- dilir derecede bir ataklık yapmak suretile diğer rakiblerinden Üstün a muvaffak olmuş ve takım tasnifinde birinciliği kazanmıştır. Ekip Cevdet, Hilmi ve Kâzımdan mü- teşerkil bulunuyordu. İkinciliği lise takımı kazanmıştır. Ferdi tasnifte 15,48 gibi iyi bir de- rece ile erkek öğretmenden Cevdet birinci, sanatlardan Ali ikinci, Yise- den Nazmi üçüncü gelmişler Birinci gelen takım 17 puan, lise de 24 puğh almıştır. Önümüzdeki haf- talar da müsabakalara devam eöile cektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: