16 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

16 Şubat 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b e ye Rİ ll POLİTİKA Yeni Papa seçimine büyük ehemmiyet veriliyor Dünyanın işleri son derecede karıştığı ve büyük devletler âdeta askeri iki ittifak zümresi şeklinde Iki cepheye ayrıldıkları bir zamanda katolik âleminin yalnız dini değil Âdeta dünyevi ve siyasi cihetten de başı olan Papa on birinci Pinin vefatı miihim bir siyasi hâdise teşkil etmiştir. Papanın ve fatının ne kadar cihanşümul ehemmiyeti haiz bir vaka olduğuna bir misal olarak katolik nüfusu olan umum devletlerin topraklarında ve Papanın si- yasi faaliyet ve tahrikâtına can düşmanı olan Hitler Almanyasında bile bü- tün bayraklar yarı direğe indirilerek katoliği çok olan Alman şehirlerinde matem yapıldığını ve Kolonya gibi kendi başına bir devlet olan Papalık makamının sarı ve beyaz renkteki hususi bayrağının her tarafta asıldığını söylemek kâfidir. Katoliklik yalnız dini bir müessese değil ayni zamanda dünyanın en €ski ve en kuvvetli siyasi bir teşekküldür. 54 milyon nüfuslu eski Avustur- Ya - Macaristan devletini Papaya tabi katolik partisi idare etmşiti. Yeni Avus- turya bile Almanyaya iltihak edinceye kadar münhasıran katolik papasları partisi hükmü ve diktatörlüğü altında idare edilmişti. Umumi harpte bütün dünyaya meydan okuyan Almanya Kayserliğinin dahili ve harici politikasını bu memlekette bir ekalliyet olan katoliklerin siyasi teşekkülü (Merkez partisi) idare etmişti. 933 senesinde B. Hitler ve partisi milli sosyalistler memleketin mukadderatını inhisar ellerine alınca- ya kadar Almanya yine Papayı hata etmez bir lider sayan katoliklerin elin- de bulunuyordu. Müteveffa Papa katolik âleminin iki büyük direği Almanya ile Avus- turya üzerindeki nüfuzunu kaybettiğinden dolayı Hitlere ve partisine düş- man olduğu gibi Hitler ile Berlin » Roma mihveri namı altında ittifak eden Mussoliniye de kızmıştı. Bunun için Papa bütün teveccüh ve nüfuzunu de- mokrasi devletlere yani İngiltere, Fransa ve Amerikaya çevirmişti, Yeni Papanın da ayni siyaseti tatbik etmemesi için Mussolini yeni Pa» Panın bir Fransız yahut İngiliz ve Amerikan kardinalı olmamasına fevkalâ- de ehemmiyet vermektedir. Gelecek ay yapılacak yeni Papa intihabı dünya politikası sahasındaki en büyük savaşlardan birini teşkil edecektir. İngiliz tayyarecilerinden biri, Nel son adası civarında uçarken denizin dibinde sıra sıra beyazlıklar görmüş- tür, Malüm ya, ne kadar yüksekten bakılırse denizin dibi o kadar iyi gö- rülür, Tayyareci, gördüğünü Mısir arkeo- İoji enstitüsüne haber vermiş, söyle- Bir keşif AKŞAM nen nokta araştırılmış ve Büyük İs- kenderin mükellef bir heykeli ile bir- çok mermer sütun bulunmuştur, Orasmın, kadim Mısırlıların deniz kenarında kurmuş oldukları Kano püs şehri olduğu tahmin edilmekle- dir. Eski aile İngilterede Geviylin Con ailesi var- dır. Bugün bu elle tam on bir ceddini tanıyor. Her ceddin yedi oğlu olmuş Ye bu oğullardan en küçüğü tıb tah- 8il etmiştir. Bugün on birinci kuşağın en küçük Oğlu meşhur Dr. Allen Con'dur. Beyaz atlar Saksonyada Histerhof şehrinde bin yüz senedenberi ayni ailenin malı olan büyük bir çiflik vardır. 'Bu çiflikte yalnız beyaz at yetişti- rilir. Bin yüz senedenberi çifliğe baş- ka renk at girmemiştir. Fransada av masrafi Fransada avcılar gerek tüccarlara, gerek devlete büyük fayda temin ederler. Fransada her sene avcılar 5000 ton kurşun, 100 milyon saçma, 490 bin AV elbisesi ve bir o kadar av pabucu kullanıp eskitirler. Avcıların hizmetinde bulunanların Senede aldıkları ücret 300 milyon frank tutar, Devlet Demiryolları avcı ve köpek nakliyatından 89 milyon frank alır, Devletin Av vergisi namile aldığı para 61 milyon franktır. 7 milyon frank vurulan hayvanlardan, 40 mil- yon frank baruttan gümrük resmi alır ve muhtelif ormunları 124 mil yon İranga kiralar. Av, Fransa bütçesine hayli gelir te- min ediyor. Mariorisler Geçen sene Toma Salamon öldü. Bu zat, Marloris'lerin son. eylâdı İİ, onunla beraber Marloris nesli tükendi, Marloris'ler Yeni Zelândanın ilk #akinleridir. Bu nesil tam üç bin se De Yar oldu; sonra muhtelif veba ve İdunlarla inkıraz buldu. Eski ” 1900 senesinin sonunda üç direkli yerlen yelkenlisi okadar köhneleş- İŞLE ki, mürettebafı yelkenliyi Ame- 1ge2de Virjini burnu önünde terketti- tay üni başıboş açık denizlerde do- durdu. Bundan on beş sene ka- ARAN SAANEN ANA 0E9OEEEEEEUE NANA BASANEANEENN, Türk - Amerikan ticaret anlaşmasının tasdiki ek > Amerikan ticaret anlaşma. Ez Amerika hükümeti tarafından o iki bir müddet gecikmişti. Yeni “aşmanın bir iki güne kadar tasdik | lmesi muhtemeldir. Bn Sefarethanesi erkânından dü elor dün Türkofise gelerek mü- ti, Cemal Ziya ile iki memleket io, eti üzerinde görüşmüştür. B. Te- T Kambiyo müdürü B. Salih ile de temaslarda, bulunmuştur. Klüp Pilmut'ta yer yüzünün başka hiç- bir yerinde mevcud olmıyan bir klüp vardır: Yüzücüler klübü. Ancak bu klübün âzaları hep büyük baba ve büyük arnelerdir, Torun sahibi olmı- yanlar bu klübe giremezler. Klüp âzası yaz, kış denize girer. gemi dar evvel İspanyol sahillerinde gör- diller, sonra gene gözden kayboldu. 1936 senesinde Amerika sahillerin- de görülen başıboş yelkenliyi tuttu. lar, tamir ettiler kullanmağa başla- dılar, Bugün kullanılmakta devam ediyor. nasa sanaa İlk tedrisat müfettişleri dün de toplandılar Maarif Şürasına sevkedilecek me- seleleri tedkik etmekle meşgul olan ilk tedrisat müfettişleri dün de Ma- arif müdürlüğünde toplanmışlardır. İki hırsız yakalandı Beyoğlu civarında muhtelif evler. den eşya çalmaktan maznun Cemal ve Mehmed Ali adlarında iki kişi ya- kalanarak Adliyeye overilmişlerdir. Maznunlar dördüncü sorgu hâkimi tarafından yapılan sorgu neticesinde orveç, Cenubi Kahla bir kısım erazi üzerinde hâkimiyet iddia ediyor Norveç hüküme- td, cenubi kutup- ta keşledilen arâ- zinin bir kısmı Üze- rinde mülkiyet ve hâkimiyet iddiasi- na karar vermiştir. Norveçin üzerinde hâkimiyet iddia edeceği kutup arazi- si, Afrikanın cenubunda kâindir, Bu mıntaka üzerinde birçok Nor veç heyetleri, müteaddid defalar fen »I, coğrafi ve topoğrafik tedkiklerde bulunmuşlar, buradaki araziye, pren- ses Marta (Norveç veliahdının zevce- sl), prenses Rankhild, prenses Astrid ve kraliçe Mod (geçenlerde vefat eden Norveç kraliçesi) arazisi isimlerini vermişlerdir. Norveç balıkçıları, bu arazinin sahillerine giderek balina ba» lığı avlıyorlar. Norveç hükümeti, bu araziyi ilhak ederken başka milletlere mensup balina avcılarını bu denizle Te gelip avlamaktan menetmek niye- tinde bulunmadığını söylemiştir. Bilâ- kis bu ilhak ile Nörveçli balina avci- ları, bu toprakları ilhhaka teşebbüs ede- cek olan başka bir memleketin ken- dilerini burada bâlinâ avlamağa men- etmesinden korumuş olacaklardır. Norveç bu arazi üzerinde ileri sür- düğü hâkimiyet iddiasını, buralarının münhasıran Norveçliler tarafından keşfedilmiş olmasına istinad ettiriyor, Küâşiflere ticari maksadlarla nakden yardım etmiş olan Norveçli balina av- cısı şirketleri sermayedarları, hükö- meti senelerdenberi bu araziyi ilhak etmek hususunda tazyik ediyorlar, Başka memleketlerin de bu arazi üze- rinde hak iddia edip etmiyecekleri bi- linmemektedir. Norveçin üzerinde hak iddia ettiği cenubi kutuptaki arazinin genişliği 2,900,000 kilometre murabbaı, uzun. luğu da 4,000 kilometre kadar tahmin üzerine Norveç balıkçıları Cenubi Kutubda bazı erazi Norveç bayrağı dikmişlerdir. Bu havalide Balina balığı çoktur. Bu sebeble Norveç, kendi bayrağı dikilen yerleri Norveç toprağı diye ilân etmeği düşünmektedir ediliyor. Cenubi kutup üzerinde şim- diye kadar keşfedilmiş olan arazinin sahası, 14,400,000 kilometre murabbaı kadardır, İngiltere bu &raziden 9 mil- yon. 270 bin kilometre müurabbaı bir kısım üzerinde hâkimiyetini ân etmiştir. Diğer arazi sahipsiz bulun. maktadır. Geri kalan sahipsiz arazi. den ancak küçük bir kısım üzerinde Fransa hâkimiyet iddia ediyor. Norveçin istediği arazi üzerine Nör- veç bayrağını ilk defa olarak 1930 se. nesinde Norveç balıkçılarından Lars Cristiansun dikmiştir. Norveç hükümetini, cenubi kutup arazisi üzerinde hâkimyietini biran ev- vel ilân etmek kararını vermeğe sevke- den sebepler şunlardır; Samberland namindâ muazzam bir Alman balıkçı gemisi, balina balığı av- lamak için cenubi kulba varmak Üüze- redir, Diğer laraftan cenubi kutup kâşiflerinden Amerikalı Elsvort Len- kolu cenubi kutba tayyare ile gitme- ğe ve Norveçin hâkimyet iddia ettiği araziden 250,000 kilometre murabba- lık bir kısmı üzerine Amerikan bayra- ğını dikerek bu haviliyi Amerikaya il- hak etmeğe hazırlanmaktadır. Oslo mahafili, bu havaliye yapılan seferlerin başka milletlerin bu toprak- larda hâkimiyet iddia etmelerine mün. cer olmasından endişe ettikleri cihet. le, bunları Norveçe İlhak etmek sure. tile muhtemel iddiaların önüne geç- meğe hazırlanıyorlar. Şunu ilâve ede- lim ki, bu arazi gayri meskündur, Bu geniş arazinin da- hilleri, senenin ek- sor aylarında, bus dağlarile <— kapik dır. Buz dağları, yerlerinden kımıl damağa ve eri- meğe başladıktan sonra balıkçı gemileri bu taraf lara giderek balina avclığı yö pıyorlar.. Kutuplarda arazi ilhak eden milletler, bu araziyi sulayan denizlerde avcılığı tamamile serbes bi- rakıyorlar. Norveç de 2900000 kilometre murabbal genişliğinde bu kıtayı ilhak; €derse, etraftâk! denizlerde serbesliği kabül ettiğini Hân edecektir, Maamü» fih İngilizler, 1908 den 1917 senesine kadar cenubi'kutupta ilhak ettikleri araziyi kaplıyan denizler hakkında bü şekilde hareket etmemişler, bunları ihata eden denizlerde de hâkimiyetle- rini ilân eylemişlerdir. Bunun için Norveç balıkçıları, İn- gilterenin ilhak ettiği cenubi kutup arazisini kaplıyan denizlerde balina avına gittikleri zaman Londra hükü. metinden izin almakta ve muayyen bü zı resimler öğemektedirler. Ezcümla Norveç balıkçıları 1919 senesinden 1928 senesine kadar İngiltereye balık» çılık resmi olarak 437,211 sterlin Ilra. sı ödemişlerdir. Açık kutup denizlerinde balina ay« cılığı kânunusani sonlarına doğru büğş» lamaktadır. Denizdeki buzlar eridik. çe, balıkçılar sahillere daha ziyade sokuluyorlar, Bu buz sedlerinin bir hudud olarak telâkki edilip edilmiyeceği hentiz beliğ değildir. İngilizler, bu buz sedierini, hâkimiyetlerinin hududu olarak te lâkki ediyorlar. Bu mesele, herhalde beynelmilel hukuk noktai nazarından büyük bir ehemiyeti haizdir ve hentş halledilmemiştir. Karısını öldüren Moiz mahküm oldu 12 sene 2 ay, 20 gün hapis yatacak Geçen sene nisan ayının son gü nü Tepebaşındaki evinde karısı Ka- l)o'yu bıçakla öldüren Moizin muha- kemesi dün ağırceza mahkemesinde bitirilmiştir, Yapılan muhakeme ne- ticesinde Moizin, karısı Kaloya ayni evde oturan Enver adındaki gençle gezmemesini tembih etmesine rağ- men, Kalonun gene Enverle gezmeğe devam ettiği, bir gün Enverle Kalo- nun Beyoğlunda bir gazinoda oturur- Jarken Moiz tarafından görüldüğü ve akşam Moiz eve gidince, karısının; — Evlme niçin geldin? Ben seni istemiyorum. Demesi üzerin, Moizin sustalı çakı ile kadını yaralayıp öldürdüğü sabit olmuştur. Karısını öldürmek suçundan dola» yı Moizin yirmi iki sene ağır hapsine karar verilmiş, fakat kadının tahriki ve Molzin cinayeti işlediği zaman 21 yaşını ikmal etmemiş olması göz önünde tutularak cezası 12 sene iki Ay yirmi gün ağır hapse indirilmiş tir, İGÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Fransızların te “Annam, müstemlekesi hlikeye giren 2 5 Annam impratoriçesi yerli kadınlar tarafından selâmlanırken.. İtalya Fran- sayı sikıştırı- 1 5 Vapurdan küfreden bir yolcu Yeri ni eğe > Ş 2 gün hapse mahküm oldu |maddi, manevt Bohor adında 16 yaşında bir çocuk Kasımpaşa iskelesinden hareket et- müzaherette bulunuyorlar, mek üzere olan vapura binerken İS“ | Bu meyanda, Mam kele çımacısı ve başmemurla kavga Japonların (Annamlıların etmiş, vapur hareket ettikten sonra |Halnan adası- tırnakları bir daha yakalanmıyacağına kanaat getirerek, vapurun kenarmdan uzâ- nıp İskeledeki başmemura ve çımâci- ya küfretmiştir. Vapur Hasköy iskelesine yanaşın- ca zabıta, derhal Bohoru yakalıyarak Adliyeye vermiştir, Sulh ceza mahke- mesinde yapılan muhakemede suçu sabit olduğundan, Bohor iki gün hap- se mahküm olmuştur, nı almaları Fransayi Uzak Şarkta da tetikte bulunmağa, binacnaleyh, kuv- yetlerini bölmğee sevketmektedir. 'Halnan'a en yakın Fransız müs- temlekesi Annam'dır. 230680 kilomet- re murabbai (1) mesahasında olan bu Şarki Hindi Çini İmparatorluğu, 5 milyon nufusludur, Memleket çok dağlıktır. Dağlaria denizin yakın ol- ması sebebile kısa ve süratli dereleri vardır, Annam Okyanusun musson denilen muntazam rüzgârlarına mâ ruzdur. Sahiller münbittir. Dahilde- ki yaylalar fakir ve bakımsızdır. Baş- hea mahsulü pirinç ve-ipektir. Mer. kezi Huedir, i Bu müstemleke, 1883 den beri Fransa idaresi altında olmakla bera» ber İmparatoru ve mandaârenleri var. dır, İmparator, modem ve sporcu bie zattır. Eski ananeye bağlı olan asii- lerin bir garip âdetleri: Tırnaklarını hiç kesmez, resimde gördüğünüz $e- kilde uzatırlar; bunu da pek makbul sayar, kırılmamasına itina ederler, (1) Türkiyenin mesahasi 762,000 kilo metre murnbbadır, iN

Bu sayıdan diğer sayfalar: