15 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÜLİTİKA: Si bu meseleye ald siyasetini a, Vid elecek tere tir, üc etin fenalaşmasına bir çok Am Ho, Gr bulunmuştur. > Aba ka, Psi Vi, Wziyet gerginleşmiştir. SELÇU & alçı mda Çifteminare yakınların» | Miting Üzerine çini tezyinat parça” Taslanmış, Alçı ile çininin imti- | irildiği şimdiye kadar malüm | Sl İçin alâkadarlarınca buna Minler, veriliyormuş, Mig, lere göre, bu, Selçukilerden Srgy, 0 Keykubad'in Keykubadiye aitmiş, ex a din onuncu asır sonlarında, 2 çöllerinde bir Türk beyi vardı. de geçiçuk beydi. (Bir telâftuza göre | Ma pp sik bey.) Oğuzların Üçok kalır | ing, UP Kınık boyundan Düdük İs | Su Pİ beyin oğluydu. 2 Ni kayg yani kumandan olduğu için kena, İNİ Sürülerile birlikte Seyhun Aiygş ia Cent şehri civarına hicret Gi, > Orada müslümanlığı kabul daye arda yaşıyan Samanoğulları Vergi i Putperest Türk kabilelerin tg, Vermek mecburiyetinde kalmış” bug, Uk ile oğulları İsrail ve Mikâfl, | “rest hemcinslerini yendiler. Nü- Kay arttırıp Oğuz kabilelerini ci- Saç, a celbettiler. V te , “uk bey Cent şehrinde öldü. İş y te büyük rol oynıyan Selçuki İri, bu zatın soyundandır. *** Kaygan torunu Tuğrul “1040 ta letiyg 481 ele geçirdi. İlk Selçuk dev arkaya rd. Büyük Selçuk impara- Rip ça halini alan bu devlet sonrâ Mg İİ şubelere ayrıldı. Sonunculâr Aş şanlı istilâsına kadar Anadolu” | aküm sürdü | Selçuk z ağ lere ayni zamanda Selçuk | | | “ Sllâcika da denirdi. Seriyi UKUYANI İRAN, Selçukiler Biğtiy nin en büyüğü ve en evvel te bı, *denidir. Tuğrul beyin kurduğu Ben, Şt 14 hükümdar görmüş, 161 Çay, , küm sürmüştür. Bunlara Sel- | da az İrak ta denir. Zamanların | tk ,. Yük bir medeniyet kaydedilmiş” ve çay ari ikincisi olan Alp Aslan İnbaza, cüsü olan Melikşah Bizans | Üç. #torlarile muharebeler etmiş” | çalmıştı. | da ECUKTYANI RUM, (yani An Tuğ yu gükileri), yukarıda isini geçen lu g in “ameazadesi Katilmış Bu, , Üleyman tarafından kuruldu. di, 2, neslinden 15 hükümdar ge Bhiggyg ne hüküm sürdüler. Bunlar, ag İslâm ezmesine mani ol ea Anadolunun iyice Türkleş- Ün ,, ** Müslümanlaşması da bunla” m dar, Maya iyan devleti, Selçuklar itaate küt *ttL On birinci Selçuk hü Bölenieri olan Gıyaseddinden — sonra ve ç, T» İlhaniyanın fermanile azil unurlardı. On beşincileri | Tüy ilat din Keykubad, Gazan ha- | 2uhugy. den çıktığı için, muharebe Deyigy ett. Alâeddin mağlüp oldu. İnkiraz etti, Her tarafta ana- Ani tn, Man, Bu meselenin alâkadarlar arasındaki hükümeti temenni etmektedir. bir tarzda kuvvet istimaline teşebbü: i si kabil olmıyacak harbe İngiltere de iştirak eğecektir.» Bu Sözlerle beraber İngiliz Hariciye Nazırı; de yy, e İle üdilâne bir tesviye sureti bulunması İSİ asla iç, Miyacok olan bütün nüfuzunu kullanacak. Yeter ki karşı “ kullansın diyereke müzakere ve sulh kapısını gene & sat İngilterenin bu hareketi Almanyada Mmatbuatı tarafımdan İngilterenin Lehistanı bu muntakanın mukağderatı Danzigliler Ç ğını ilân etmişlerdir. Diğer taraftan Vâzımından olarak mıntakada bulunan Ying Tine karşı boykot ilân edilmiştir. Danzig hi Mere yapmamaktadır. Hattâ bimlardan birini © #ebpç < tevkif etmiştir. Lehistan hükümeti Danziğ b bayramı münasebetile Almanyadan gel Danzig'e girdikleri zaman silâhsız tüfek omuzda iştirak etmişlerdi! harb silâhı bulundurmaktan memnu ek silâha malik bulunması Lehjilerin İ gukilerinin ikincisi olan Alp Aslanın | Dânzigde vaziyet yeniden gerginleşiyor ue sig meselesi tekrar Avrupa sulhünü tehdid etmeğe palaşmak için son nutkunda kapı açan İngiliz ahiren Danzig yüzünden tekrar vaziy! Hariciye Nazırı Lord etin fenalaştığını görerek tekrar etmeğe lüzum görmüş ve i er ile halleğilmesini Fakat Lehistan istiklâlini teh- s edildiği takdirde önüne sulh devam ettikçe İngiltere ehemmiyetsiz taraf da ayni açık bırakmıştır. hoş gül k teşvik ve teşci ettiği iddia ardır. Damig hükümeti tarafından Hitlerin eline iki aradaki gümrük ittihadı- Lehistan devleti gümrük mü- hükümeti bunlarla hiç bir asusluk yaptığım ileri ükümeti nezdinde te sebebler Vi len kırk bin bücum kıtası oldukları halde bayram alay ir. Sulh muahedesi ile Danzig hü- olduğu halde kolorduları tec- hayretini bais olmuştur. is AKŞAM LER di. Osmanlı devletinin bü sırada zuhur İ | | Ki şi başgöster! nisi birinci Osman bu tti, vi SELÇURIYANI KERMAN, İran Sek biraderi tarafından tesis edildi. On bir hükümdar geçiren bu devle" 150 sene- lik bir hayata mazhar oldu. Ayrıca Selçuk ailesinden şeflerin kurdukları derebeylikler vardır. Ban- jarın en marufları Kırk sene kadar Halepte hüküm sürmüştür. z ““ Alâeddin Keykubad Alâeddin Keykubad ismile gelen birinci Selçuk ( (Rumh), hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev'in oğludur. Bi- raderinin ölümü üzerine 1219da tah- ta çıktı. Yirmi beş sene hüküm sürdü: Zamanındâ Anadolu Selçuk İmpara- torluğu en yüksek ihtişamına vardı, Mahir bir diplomat, .tedbirli bir ku- ndı. Gm aldm Kandelor'u aldı; yeni süsleyip, adını kendi ismine binalarla 8! 1 | üzafeten Alâiyeye çevirdi. Celâleddin Kureğmşah'ı. Erzincan civarında yendi. Brsurum, Ahist, Harput taraflarını aldı, Küçük oğlunu varis bırakmak is- | tediği için asıl varisi olan büyük oğlu Gıyaseddin tara! rivayet olunur. Ve! Bulunan eserlerin duğu tahmin eğilir. Lisan ikmal imtihanları için BERLİTZ LiSAN DERSANESİNE Müracaat ediniz. Tatil müddetince Yalnız 7,50 lira ğlu İstiklâl caddesi 294 Tİ SY TL Satı Milâdi 1237 dir, bu devre ait ol- Beyo, fından öldürüldüğü | Arızayı kudrete çevirmiş Gözleri kör bir genç vatandaş Nev - yorkta büyük saygı kazanmıştır Bu azimli, cesur genç, arızalılara yardım vazifesi için kendisini hazırlayan üstün bir idealistir AHMED EMİN YALMAN 1 I Yazan: — Kör Türk gencini gördün mü? Nevyorka gelelidenberi bu suali sağdan, soldan defalaria işittim. Su- âller tekrar edildikçe merakım arttı. (Kör Türk genci) bahsi benim için efsaneli bir hava yarattı. Bu genç- ten bahsedenlerin yalnız sesinde bir rikkat ve sevgi Sezmekle kalmı- yordum. Hepsinde derin bir say- gı vardı. o Talihin göz nurundan mahrum bıraktığı bu Türk yurddaşı her kim ise memelketini burada $8- tefle temsil ediyor, idealist düşünce- lerile herkesin dikkatini topluyordu. Bir ârızayı, bir engeli, bir kudret kaynağı, bir mücâdele vasıtası hali- ne çeviren insan tipine örnek diye gösteriliyordu. Nihayet Nevyork Türklerinin ter- tip ettikleri bir toplantıda bay Mitat Enç'le karşılaştım. Kısa bir konuş- ma, Amerikalıların bu vatandaşa karşı neden bu ,kağar saygı göster- diklerini bana öğretti, Fera bir ta- lihin kıramadığı, insanlığa karşı gü- cendirmediği, ak$ine olarak yükselt» tiği, daha berrak bir ruh asaletine kayuşturduğu bir insanın karşısında idim, Talihin çeşid çeşid engellerle kar- şılaştırdığı çocukların terbiyesile uğ- raşmak üzere Nevyorkta kurulmuş büyük, insanca bir müessese var, İşte burada bir ksç gün evvel bay Mitatla buluştuk ve saatlerce konuş- tuk. Eğer o akşavi bu genç ve idealist Şi vatandaş Tristan operasına gitmek üzere sözlü olmasaydı konuşmamız daha saatlerce sürecekii. Burada sözün gidişini kesecek ve bir saniye (Kör) kelimesi üzerinde duracağım. Bu yazıya başlayalidan- beri bir Türk ve asil ruhlu bir vatan- daş hakkında kör sıfatını Kullandı- gım için kendimi âdeta kabahatli görüyorum. Bir ârızayı ifade eden bir kelimeye sevgi ve Tikkat mânası ve- recek yerde neden kırıcı mânalar karışlırmışız? Neden «kör müsün?> gibi suretlerde kullana kullana bunu hakaret ifade eder bir şekle indirmi- giz? Sonra neden (kör) kelimesi ka- ba bir mânada kalmış ta rikkati ifa- de ötmek için (âmâ) demek zarureti- ne düşmüşüz? Bay Mitatın fikirlerini ve emelle- rini dinledikten sonra (kör) kelime- sinden korkmak ve kaçmak bana çir- kin göründü. Bundan kaçacak yerde içtimai görüş tarzımızı değiştinmek ve Aârızalılara içilmai yardımlaşma sahalarında normal bir yer hazirla- mağa çalışmak elbette doğru bir şey olur... İnsan mahdud bir daire içinde yaşayıp ve çalışıp gidince hiç farkın- da olmadan şu hisse düşüyor ki her gün gözüne İlişmeyen ufukları dü sezmek, tahmin etmek işten bile de- ğildir. Halbuki iyi bir rehber bulun- ca anlıyorsunuz ki sezemediğiniz, öl- çemediğiniz türlü türlü ufuklar var. İşte bay Mitat'a tesadülüm, benim gözüm önünde böyle yepyeni ufuk- lar açtı. Bay Mitat, İstanbul hukukunun birinci sınıfında iken gözlerini kay- betmiş, memlekette ve Viyanada yap- tırdığı ameliyattan hiç bir netice çıkmamış. Gaziantebe, babasının ya- nına dönmüş. Bir üniversite talebesinin böyle bir Arızaya uğraması, umumi hayat ölçüsile inkişaf halindeki bir unsu- run manevi ölümü demek... Bay Mitat'ın kendi ölçüsile de yari ölüm vaziyeti vardı ki bazan bir insana ölümden acı gelebilir. Göz nurundan, islikbalinden, ha- yata normal yollardan devam im- kânından mahrum kalarak babasının evine sığınan bay Mitat'ın halini gözününe geliriniz. Konukomşu, za- yallı gencin üzerine tiriyor, uğradığı - e , g Nevyork körler müessesesinden bir görünüş B. Mitat Enç felâketi otahammülle, sabırla karş lanması lâzimgelen bir âkibet diye kabul ettirmek için herkes dil dökü- yor. «Çok şükür, babanın hali Ye vakti senin karnını doyurmağa mü- $aade ediyor. Yer, içer keyfine bakar- sın. Kendini üzmekte hiç fayda yok.» diyorlar, Zavallı genç, her adımında yardım için kendine uzanan “kollar görüyor. Bir su içmek isterse herkös yardım için yerinden fırlıyor. : Bü sevgi, bu merhamet, bay Mita- tın. kalbini ısıtacak, kadere tevekkül duyguları uyandıracak yerde azimli kararlar için İlham kaynâğı oluyor. İdealist genç, kırılmış bir eşya par- | çası gibi hayat tarafından bir tarafa atılmağı kabul edemiyor, iradesini seferber hale koymağa karar veriyor. Karşısına çıkan engele rağmen ha- yatta hâkim ve işe yarat bir mevkie çıkmağa üâzmediyir. Babasının evin- de kendisi gibi ekmek parası bulma- | yan, başkalarının âvucuna bakmak, dilenmek mevkiine düşen körlerin | halini gözönüne getiriyor. Bütün bu ârızahlar, yardım için çalışmak, bin- / lerce insanın hayalını verimli, câ- Zip bir hale getirmek, ârızaların önü- ne geçmek için uğraşmak lüzumu- nu bağırarak söylemek, kendisine hayatın asli, güzel bir gayesi diye gö- rünüyor. . Talihsizliğinden dolayı ha- yata bir saniyö içinde gücenmişse bi- le bunu unutuyor. İlk merhale olarak muallim sıfati- le İzmir körler mektebine gidiyor. Orada anlıyor ki bu mücadele. için hazırlanmak, hususi bir takım şeyler İ öğrenmek lâzım... İzmir mektebi iyi bir niyetle kurulmakla beraber kör çocuklara normal bir tahsil vere miyor, Bay Mitat, uğraşa uğraşa Ameri- kaya gelmenin imkânını buluyor. Bu- rada büyük azim ve cesaretle tahsi- le girişiyor. Kolombiya üniversitesi muallim mekjebinden Arızaların terbiyesi derslerinden geçen sene de- rece alıyor. Umumi terbiye üzerin den tahsile devam ederek bu sene de Jisans imtihanlarını muvaffaki- yetli bir şekilde tamamlıyor. Bir taraf- tan da körler mektebinde beşinci ve yedinci sınıf talebesine bazı dersler vererek tatbikat görüyor. Bay Mitatın, Nevyorkun haricinde bulunan körler müessesesinde bir odası var. Bir saat uzaktaki Kolom- biya üniversitesine her gün tekbaşı- na gidiyor, geliyor. Körler müesse- sesi bir tarafa tutunmadan ve isti- kamet şaşırmadan yürümek için ta- lebesini o şekilde teçhiz ediyor ki in- sanın gözü inanamıyor, Bay Mitat, derslerde körlere mah- sus usulle mükemmel not tutuyor. Bu usul, not kâğıdını bu maksad için hazırlanmış ve delinmiş madeni bir sahife içine koyarak bir madeni ka- lemle kâğıda kabartma noktalar yap- maktan ibaret ki işin içine stenog- rafi de karışıyor. Bu notları sonrâ- dan parmaklarile âdi yazi süralinin yüzde yetmişi derecesinde bir sürat- le okuyarak derslerile meşgul oluyor. Ayrıca Kitap okumak için üç yol var: Birincisi gramofon rekoru şek- linde kitaplar ki sürati hususi su- rette ayar edilmi: ir nevi gramo- fonda çalınıyor. Yani böylece kulak- la kitap okunuyor. İkincisi körlere mahsus kitaplardır. Nevyork umumi kütüphanesinde : bunlardan 25,000 cild vardır. En mühim eserler kör lisanına tercüme edilmiştir. Körler müessesesinin aynca kitapları olduk- tan başka Nevyok kütüphanesinden istenen her kilap günü gününe gön- dertifyor. Üçüncü şekil de iyi ailelere mensup bir çok kızların İçtimai bir hizmet olarak körlük müessesesine zaman vakfetmeleri ve kör yazısı İle yazılı olmayan ilmi kitapları bu hiz- mete ihtiyacı olan kör talebeye oku- malarıdır. Dersler için vazife, rapor, tez ha- zırlamağa gelince; genç vatandaşı- mız yazı makinesi başıma geçerek buninrı kusursuz şekilde kendi -elile yor. Bay Mitat için körlüğün bir nimet olduğunu iddia edecek değilim. Fa- kat şurası muhakkak ki azimli genç vatandaşın uğradığı &ci ârıza mem- lekete dikkate değer bir şahsiyet ka- zandırmıştır. Bay Mitatın başlıca (Devamı 12 nci sahifemizde) 3 2 li ği ERA SE YA AŞİ AYR. e a giç <

Bu sayıdan diğer sayfalar: