24 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

24 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baş tarafı 1 inci sahifede) Geçen Mayıs ayının 12 sinde, Tür- kiye ile İngiltere arasında muhtemel taarruzlara karşı teşriki mesaiyi is- tihdaf eden müşterek beyannameyi bu Kürsüden okuyarak yüksek tasvi- ve sulh davasına yeni ve kuvvetli bir düğüm ilâve eden bu fşeriki mesai giltere hükümetiyle kararlaştırmış ve tatbik mevkiine koymuş olduğumuz beyanname metninin harfi harfine aynidir. (Bravo sesleri) Büyük bir dava uğrunda girişilen mütekabil taahhütlerin, iki devlet ve millet arasında tam bir itimad ha vası içinde aktedilmesi ve bunun için de arada maziden müdevver ba- sı pürüzlerin halledilmiş olunası hem bize ve hem Fransa hükümetine daha muvafık göründüğü içindir ki, bu be- yannameyi, esasları ta mayıs ayından- beri mukarrer olmasına rağmen, şim- di yüksek tasvibinize arzedebiliyorum. Menfaatlerimizin, hislerimizle mü- teradif olarak bir çok noktalarda bir- leştiği Fransızlarla, artik en kuvvetli rabıtalar bizi biribitimize bağlamış ölüyor. (Alkışlar) Akdenizin iki ucunda âyni sulh gayesinin samimi bhadimleri olan Türkiye ve Fransa,uzun bir kara hu- dudunun bize bağladığı arazideki va- siyet itibarile de biribirine yakın, bi- ribinin kuvvetinden kuvvetlenen İki millet gibi yanyana, büyük davada yer almaktadırlar. (Alkışlar) Türk milletinin idealist vasıfları, Türk or- dusunun kahramanlık destanları, (alkışlar, bravo sesleri) ayni ideali. mizin büyük kuvvetle ve büyük kah- ramanlıkla hâdimi olan Fransız mi. letinin vasıfları yanında, muhteme taarruzları defetmek gayesi ile, birini #kmal eden iki azmi metanet sütunu halinde dikilmiş bulunmaktadır. (Alkışlar) TürHyenin Fransa İle birleş- mesi, dünya sulhünün nefinedir ve her türlü hasis menfaatten âri ola- rak bu sulhün muhafazasına yardım edecektir. (Alkışlar, bravo sesleri) Türk - Fransız müşterek beyannamesinin metni Aziz arkadaşlar, Bize, şimdi Türkiye - Fransa müş- terek beyannamesini aynen okuyacak ve bu fırsattan istifade ederek beyan- namenin ihtiva ettiği maddeleri ha- kiki manâ ve mefhumlarında hülâsa- tan teşrih edeceğim. Bugün Paris'de Fransa Hariciye nazırı ile büyük elçimiz tarafından imza edilecek olan beyanname şudur: 1 — Türkiye ve Fransa hükümet- eri, biribirlerile sıkı bir istişarede bu- Tunmuşlardır, Aralarında cereyan eden ve hâlen devam etmekte bulunan mü- zakereler, görüşlerindeki mutat birtiği tebarüz ettirmiştir. 2 — İki devletin, kendi milli emni- yetleri nefine olarak karşılıklı taah. bütleri tazammun edecek uzun müd- detli nihai bir anlaşma aktetmeleri (âkarrur etmiştir, u tahakkuk ettiği takdirde Tür. ve Fransaya karşılıklı bir yar. Ğsnı ve müzaheret teminine matuftur, 5 — Nihai anlaşmanın ikmalinden evvel karşılıklı taahhütlerin mevkii Üille geçmesini icabettirecek şartlarm daha sarih bir surette tayini de dahil üzere, bazı meselelerin daha derin bir tetkike ihtiyaç gösterdiği ber iki hükümetçe kabul edilmekte- Bu tetkik, hâlen devam etmekte. yar A niyetin teessüsünü temin etmek lü- zumunu dahi tasdik ederler ve bu ga- yeyi en seri bir surette istihsal için müşavere halindedirler. 7 — Şurası mukarrerdir ki, yukarı- da zikredilmiş olan hükümler iki hü- müşterek taahhütlere girilmek kara rı verilmiş olduğunu ifade etmekle, Türkiye ve Fransa son yamanların hadisatında sulhü tehlikeye düşüren ve kendi emniyetlerine müteveccih inkişaflar gösteren manzaraları ayni sulhseverlik mefküresi ve ayni korun- ma vazifesile muhakeme ettiklerini göstermektedirler. İkinci madde, beyanhâmenin istih- daf etliği hüsuslarda geçici bir teşriki mesaiyi değil, hakiki hedefin Uzun vâ- deli bir birleşmede mündemiç olduğu- nu kabul ve tesbit eden ve kati mua- hedeyi yakın bir âtlde akit kararını gösteren bir hüküm ifade ediyor. Bu münasebetle ârzetmek İsterim ki, Türkiye ile İngiltere arâsında olduğu gibi Türkiye ile Fransa arasında da kati ve nihal anlaşmanın hazırlıkları süratle inkişaf etmekte ve bu vesika. ların tansim ve ikmali kuvvei karibe- ye gelmiş bulunmaktadır. Beyannamenin üçüncü maddesi, feyizlerinden bütün sahildarların ayni veçhile istifade etmelerini ideal bildi. ğimiz Akdeniz havzasında, taarruzdan doğabilecek ihtilâtat için iki memle- ketin birbirine tam ve şamil bir şekli. de yardım taahhütlerini ihtiva etmek. tedir, Demek oluyor ki arkadaşlar, Akde- nizde doğabilecek tehlikeler ve orada kopması melhuz fırtınalar Türkiye ile İngtltereyi olduğu gibi, İngilterenin ! müttefikleri olan Türkiye ile Fransa- yı da bir cephede yanyana görecektir. (Alkışlar, brayo sesleri) Hayati menfaatlerimizin ve emni. | yetimizin en mühim cenahı olan Ak- deniz havzasında üç milletin teşriki mesaisi, sulhü arıyan bir idealizmin,' sulhü bulmasına matuf, kuvvetli gay- retlerinden başka bir şey değlidir. Dördüncü maddede, Türkiye - Fran. sa asistansının hakiki mânasını teba- rüz ettiren bir mefhum görüyoruz. Evet arkadaşlar, bu beyanname ile giriştiğimiz taahhütler, yarınki mua- hedelerin istihdaf edeceği taahhütler Türkiye - Fransa nihal muahedesinin de ayni ruh ve mâna dahilinde temel- lerini atmaktadır. Beyannamenin altıncı maddesi, Tür- kiye emniyetinin yalnız Akdenizden gelebilecek tehlikelere karşı değil, bu emniyeli alâkadar edecek mınta- kâların kâffesinde belirmesi muhte. mel tehditlere ve tehlikelere karşı si- yaneti istilzam etmektedir. Balkan misakı Muhterem arkadaşlar, Malümunuzdur ki, Türkiye emni yelinin bir cephesini kuvvetle tutan ve senelerdenberi feyizli semerelerile Sulh davasına büyük hizmetler etmiş olan Balkan yisakı, son görüşmeleri. mizden bir kat daha itimad ve kuvvet bularak çıkmış ve bugüne kadar ol. duğu gibi, yarın için de esaslı bir sulh unsuru olarak vazifesine devam etmek azmi katisini göstermekte bulunmuş» tur, (Alkışlar) Türkiye - Fransa müşterek beyan. namesinin altıncı maddesindeki hü. küm, bittabi Balkan misakının âkitle- rine verdiği hukuk ve vezaifi hiç bir veçhile ihlâl edecek mahiyette değil âir. ? Balkan misakı, Türkiye - İngiltere, Türkiye - Fransa anlaşmaları ile t6- dahül göstermeksizin bütün istikidii- ni muhafaza etmekte ve ayrı bir sulh Amili Halinde mevkiini tutmaktadır. Beyannamedeki bu madde, herke. sin anlamış olacağı veçhile, Türkiye ile Fransanın, Türkiye ile İngiltere arasında olduğu gibi bu akd ile gö- zetilen emniyet endişelerini ve hususi vaziyetlerini alâkadar ediyor. Yedinci madde, bir gaye etrafında birleşen memleketlerimizin sulh mın- takasını tevsi etmekte serbes olacak- larını göstermektedir ki, bü da akdet- miş olduğumuz asistansın kangi yük- sek ideale müstenid olduğunu bir ke- re daha isbat eder. Muhterem arkadaşlarım, Siyasetinin bütün inkişafları, mil. letin hakiki menfaatlerini dikkatle ara- makta, memleketin emniyetini teyak- kuzla korumakta mündemiç olan 'Tür- kiye Cümhuriyeti hükümeti, millet Vekillerinin yüksek direktifleri ve teş- vikkâr tasviblerile kendine vermiş ol- duğunuz vazifeyi ifaya çalışmaktadır. (Alkışlar) Bu vazifenin bir eserini da- ha yüksek huzurunuza getirdim. Tür. kiye . Fransa müşterek beyannamesi hakkında açık reylerinizi kullanmanı. 21 rica ederim. Başvekilin bravo #esleri ve gürekli Alkışlar arasında karşılanan bü beya- natını müteakib birçok hatipler söz almışlar ve bu müzakere sonunda açık reye müracaat edilerek beyanat 343 reyle mevcudün ittifakile tasvib olun- muştur. Hatiplerin beyanatları Ankara 23 (Telefonla) — Başvekil B. Refik Saydamın beyanatından son- ra söz alan hatiplerin beyanatlarını bildiriyorum. Refik Şevket, tarihin yeni bir seyri karşısında bulunmakta olduğumuzu, çok eski bir mazide değil, daha yakın denilecek bir zamanda kendilerile kar- şi karşıya harbetliğimiz İki büyük millet İle bugün harp değil, sulh mu- kavelesi yapmış bulunduğumuzu işa- ret eylemiş ve demiştir ki: Devlet tarihlerini, insan tarihler ile münasebetlerile tahlil ederek on- ların da münasöbetlerinde dostluk ve bâzen buna muhalif vaziyetler olduğu görüldüğü gibi devletlerin vaziyete göre, karar almak zamanını tayin eden ricalinin o nisbette tarih bakımından mevki kazandıkları ve millet nâzarın- da tebcile ve takdire ve aksi hareket- lerin dahi muahazeye maruz kaldık. larını görmek kabildir. İşte arkadaşlar, biz Avrupada do. ğan ve hududunun akımtısının tesiri yalnız küçük milletleri ve belki bütün beşeriyeti tehlikeye sevkedeceği endi- şesini veren son zamanın müteheyyiç, korkutucu 'bavası karşısında Türk devleti dün nasıl kendi hayatını ve sulhü muhafaza için evvelâ Balkan manda İngiliz ittifakını, Fransız itti. fakını yapmış olmakla sulha olan da- yaya ve topraklarını muhafazaya olan nuyoruz. Biz, bizleri dün olduğu gibi bugün dahi ileriyi görerek iyiye devam elmek, idare etmek dirayetini göste- ren, ölen ve yaşıyan şeflerin huzurun- da hürmetle eğilmeyi vazife bildikten sonra ilâve ederiz ki, Türkiye hükü- metinin ve Türkiye Cümhuriyet Halk Partisinin esas umdesi olan yurdda sulh, cihanda sulhü ihlâle taallik eden herhangi bir hareketin karşısında cep- he almayı bir vazife biliriz. (Alkışlar) Her millet yaşıyabilmiş olmak için kendine göre program tatbik etmek hakkını haizdir. Fakat Türkün nok- tai nazarında bu hak ancak ve ancak başka milletlerin hukukuna hürmet kaydile mukayyettir. Ben yaşıyayım, fakat, “başkalarının ölümü hesabına davasının, Türk dün olduğu gibi bun- dan sonra da en büyük düşmanı ola. caktır. (Alkışlar) Fazıl Ahmed Aykaç, anlaşmayı bü- tün medeniyet âleminin çoktanberi sabırsızlıkla beklediği bir müjde ola- rak tasvir eden hatip, bu muvaffakı. yetten dolayı hükümeti tebrik eyle- miş ve iki millet arasında uzun 28- mandanberi yalnız toprak komşuluğu ve menfaat ortaklığı değil bir irfan id- rak ve ideoloji birliği bulunduğunu tebarüz ettirmiştir. Müstakil grupun tasvibi Müstakil Parti grupu reisi Ali Râna “Târhün da Şahlan söylemiştir; Muhterem arkadaşlar, Çok kıymetli Başvekilimiz beyanla- rile bize Cümhuriyet Halk Partisi hü- kümetinin sulhperver fakat müteyak- kız ve müdebbir siyasetinin yeni bir eserini bildiriyorler. Fransanır, da illihakile sulh cephe 8ini takviye eden bü eseri grupumuz tamamile tasvib eder ve hükümeti bu isabetli hareketinden dolayı tebrik etmeyi çok şereflibir vazife bilir. (Bravo sesleri, sürekli alkışlar) Cevdet Kerim İncedayı da şunları söylemiştir; Aziz arkadaşlar, biraz sonra kulla- nacağımız reyle beşeriyetin halâs ve saadeti adına tarihe mal edeceğimiz bu vesikanın şümul ve delâleti hak- kında uzun bir izah yapacak değilim. Çünkü bu karara varmak için aylar- danberi milletimiz adına ve insanlık adına gerek Parti grup içtimalarında ve gerekse Meclis müzakerelerinde her şeyi tasrih, tahlil, ve müzakere ederek vukuf ile buraya varmış bulunuyoruz. Bundan başka biri İngilizlerle yâ- pilan antant olmak üzere bugün ikin- cisile sayın Başvekil Refik Saydamın gayet veciz, sarih yalnız bu antantla alâkalı milletlere değil bütün beşeri- yete vaziyeti izah eden mühim bir beyanat yapmış bulunuyorlar. Artık bunun kıymetini, şümulünü ve icab- larını tahlile hacet yoktur. Biliyoruz ki dünya 1914 denberi bugünlere ka- dar mütemadiyen ateş, iztırap, rahat- sızlık içinde idi. Bunu iki safhaya ayı- rırsak büyük harbin âteş kısmı öldü- rücü, zehirleyici, yokedici safahatı in- sanlığı huzursuzluk içinde âciz ve nâ- çar bırakan bir karışıklık mevcud idi, İşte bu son zamanlarda had vaziyete gelen, bu beşeriyeti hakikaten mühim kati bir tehlikenin önüne getiren bu hadise, ilk tehlike yolundan sulh ve sükün, insanlık yoluna çeviren 'Türk milleti, Türkiye Cümhuriyeti ve onun hükümeti olmuştur. (Bravo sesleri) Arkadaşlar, “geçenlerde mukaddes bir gün vesilesile söylediğim gibi bu- rada bir noktayı bir daha tekrar et- mek İsterim. Şu, Türk milleti şu k dar mesahayı sathiye üzerinde, şu dar nüfusla, şu kâdar bilmem ne İle, cem tarh kaidelerile ölçüye gelen bir millet değildir. (Bravo sesleri Alikış- lar) Bizi tarih boyunca böyle müta- lâa etmek gafletine düşen milletler daima aldanmışlardır. (Bravo sesleri alkışlar) Biz çok yüksek riyaziyat düs- turuna sığmıyan apayrı yeryüzünün en üstün bir milletiyiz. (Bravo sesleri alkışlar) Bizi böyle mütalâa ettikçe Mzanlık daima istifade emiş ve fayda görmüştür: Ve böyle mütalâa ettikçe yine istifade edecek ve fayda görecek- tir. Şüphesiz biz bunnla insanlığı hü- zur ve süküna ka' Bizi, yeryüzünün bütün milletleri çok iyi tanırlar, harp hayatımızdan tanırlar, sulh hayatımızdan tanırlar, ve bizim bütün maddi manevi vasıflarımız ol- duğunu çok iyi bilirler. Onun için dost olanlar bu üstünlükte bulunan bir | milletle dostluklarını insaniyet yolun- da çok iyi kullanırlarsa, keza hasım- lar da bizi bu vasıflarımızla daima mütalâa ve dalma göz önünde tutar- larsa, gaflete düşmekten kendilerini korumuş ve onlar da faydalanmış olur- lar, (Alkışlar) Anlaşma hiç kimsenin aleyhine tevcih değildir Ali Mazhar Göker de anlaşmanın büyük değerini tebarüz ettirmiş ve bu anlaşmaların yapılmasına saik olan huzursuzluğu anlatarak demiştir ki; Bu anlaşma hiç kimsenin aleyhine müteveccih değil, yalnız kendi men- sub olduğu zümrenin menfaatine ve sulhü müdafaaya müteveccih bir kom- binezondur. Bunu hazırlayıp buraya getirmiş olduğundan dolayı hüküme. ti tebrik ederim. Bu anlaşma fki mem- leketin münasebetleri için Türk mil leti için hayırlı olsun.» Mazhar Müfid (Çoruh) da bütün hatiplerin bir şoyi unutmuş oldukla- rını İşaret ederek şunları söylemiştir; İngiliz ve Fransızlarla akdettiği miz mukaveleden maksad sulhu te- mindir. Bu sulha yan bakanların bunu anlamak İstemiyenlerin vay haline... Verilen bir takrirle müzakerenin kifayeti kabul ve Başvekil Saydamın beyanatı tasvip olunmuş ve ruzna- meye geçilerek devlet memurları ma» ağacının tevhis ve teadülü hakkında- ki kanunun omüzüketesine devi edilmiştir. Meclis bu kanunun bütün madö” leri üzerinde birinci müzakereyi t mamlayarak pazartesi günü topla” mak üzere içtimaa nihayet vermif tir. Mecliste bulunan diplomatls” Ankara 23 (A.A) — B, M, Meolr sinin bugün akdettiği ikinci celse © nasında, Başvekil Dr. Refik Sayâ” mun Fransa ile vaki anlaşmaya dai beyanatı ile diğer hatiplerin sözle” ni dinliyenler arasında, diplomatlar locasında, ezcümle, yanında Alb Collet ve büyük elçilik erkânı olduğu halde Fransız büyük elçisi, Masigii İngiliz büyük elçisi Sir Hughes Mon” Knotchbull - Hughesser” k elçisi B. Terentiev VE ntı devletleri diplomatik mümessilleri bulunmakta idi B. M. Meclisinin bu esisesi müz# kereleri, ayni zamanda Türkiye “* Ankara radyo postaları ile de neşi” dilmiştir. Fransız Hariciye Nazırının beyanatı Paris 23 (A.A) — Türk - Frans anlaşmalarının imzası münasebeti? Hariciye Nasırı B. Bonnet, İntransi- gennt gazetesine aşağıdaki beyanat” ta bulunmuştur: Bugün imzalanan Fransız - Türk anlaşmaları, Türkiye - Fransa, Suri ye ve Lübnan ar&smdeki bağları m& sut bir surette tesbit eylemekte *£ dostane komşuluk münasebetlerini tanzim etmektedir. Bu anlasmalâr, bu suretle, Akdenizin şark havasi Tan siyasi istikrarma kıymetli bir yardım getirmektedir. 'Türk - Fransız anlaşmalar, s0” Türk - İngiliz deklarasyonuna mi vazi olarak, Yakın Şarkta ve Avr” pada nizamın ve sulhün idamesind? ayni suretle alâkadar iki devlet ar” sında semereli bir İşbirliğinin tem€ lini teşkil edecektir. İmzadan sonra Paris 23 (AA) Bugün öğlede tinde; hususi merasimle, Fransız karşılıklı yardım Türk * dekleras” İ yonu Hariciye Nazırı B. Bonnet v9 Türkiye büyük elçisi B, Sund -Davâ tarafından İmzalanmıştır. İmzayı müteakip, Fransa Hariciy€ Nazıri ve Türkiye büyük elçisi, radf9 ile neşredilen kısa hitabelerde bulun” muşlardır. B. Bonnet, Türk - Fransız karşılK” lı yardım deklarasyonunun 12 mayi$” tarihli Türk - İngiliz deklarasyonu nun tamamile ayni olduğunu teb rüz ettirdiklen sonra bu Türk “ Fransız karşılıklı yardım deklarasy0" nu, Fransa ile İngiltereyi ve diğe” taraftan İngiltere ile Türkiyeyi bir birine bağlayan taahhütleri müvasi bir hale getirmeyi de istihdaf eyi” mektedir, demiştir. B. Bonnet anlaşmanın iki esas nok tasını işaret etmiş ve bu anlaşmanın hiç kimsenin aleyhine müteveccih bü Yunmadığını bilhassa kaydeylemiştir. Fransiz Hariciye Nazırı nihayet, bU suretle sulha yapılmış olan yardımda dolayı büyük memnuniyetini izhs” etmiştir, B. Suad Davaz da, Türkiye ile Fran sa arasındaki dostluğun bu suretl€ bugün temhir edilmesini görmekte! duyduğu memnuniyetini bildirmiş v8 sözlerini şöyle bitirmiştir. Bu anlaşmalar hiç kimsenin aleyhi” ne müteveccih değildir. Bunlar, 69 sulhperver gayeler için imzalanmıştır. , İdealimiz surhtâr ve bu suretle sulhü?' idamesinde işbirliği yapmış oluyoruğ Fransız Nazırlar meclisi bugün toplanıyor Paris 23 (A.A.) — Yarınki nazri konseyi dış işlere tahsis edilecektir Sovyet - Fransız görüşmeleri, uze$ doğu işleri ve Türk - Fransız it1if ve beyannamesinin imzası, Bonnet'ni? vereceği izahata başlıca mevzu a Dr. Hafız Gemal Lokmanhekim Dahiliye mütehassısı Divanyolu 10 Muayene saatleri Pazar bariş her gö5 35-6 Bah, Cumartesi 55-12 fukaray# 1. 22398

Bu sayıdan diğer sayfalar: