16 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

16 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Moskova müzakereleri Moskovadaki müzakereler; İngiltere ve Fransa hükümetleri tarafın. dan sefirlerine verilen yeni talima$ ile hızlanmıştır. Yeni talimat, iki tarafın karşılıklı müsaadekirlık göstererek bir tesviye suretini temin etmek maksadını gütmekteğir. Londradan gelen telgraflara göre, İngiltere Sovyet Rusyasından kendisinin Türkiye, Romanya ve Lehis- tan İle ittifak akdetmesi talebinden feragat eylemesini istemiştir. Buna mukabil Fransa ile İngiltere Sovyetlerin diyarından uzakta bulunan Hol landa ile İsviçrenin tamamiyet ve istiklâlini Sovyot Rusyanın tekeffül et- mesi talebinden vaz geçeceklerdir. İngiltere ile Fransa, Baltık hükümetlerine garanti vermeğe razı olmuş- lardır, Şu kadar var ki, İngiltere ile Fransa; Finlândiya, Estonya ve Letonya memleketleri hariçten istilâiya maruz kalıp da istiklâlleri tehdid edildiği takdirde himayelerine tevessül edilmesinde israr etmektedirler, Bevyet hükümeti ise bu üş memleketin dahilinde, haricin tazyik ve te- siri ile inkılâp yapıldığı ve rejim değiştiği takdirde dahi bunun hariçten yapılan bir tecavüz sayılarak teminat mucibince müdahale edilmesini iste- mektedir, İngiltere yeni hava manevraları münasebetile bazı tayyare filolarını etmek Baltık üzerinden Lehistana kadar göndermeği kararlaştarmıştır, Maksadı — histana yardım edebileceğini anlatmaktır, Iktisadi meseleler Sümerbank kanununun 12 nci maddesini tatbik etmeliyiz Gümrük tarifelerini yeniden tan- sim etmek için bir komisyon teşekkül etti, Bu komisyon, hangi sanayi şu- belerinin himaye edileceğini, hangile- finin himayeye lüzum görülmiyece- ğini tesbit edecektir. Tabii, komisyo- nun bu kararları, daha salâhiyettar komisyonlardan geçecek, nihayet or- taya, sanayle yeni bir istikamet vere- Cek bir gümrük tarifesi esasları mey- dana gelecektir? Fakat gümrük tari- İfelerini tanzim etmeden evvel, sanayi polifikasının teferrüatına ait bütün kısımları da tanzim etmek lâzımdı; bu yapılmadan gümrük tarifelerini hangi ölçülerle tertip edeceğiz? » Kontenjan zaruretleri yüzünden, it- hâlât eşyası tahdide uğradığı zaman, bu müsait fırsattan bir takım sanayi Şübeleri daha meydana gelmişti, Hal- buki genel ithalât rejimi tatbik edil. diği gündenberi, bu sanayi şubeleri buhran geçirmektedir. Yeni tarifeler. de bu sanayi şubelerini himaye ede- cek miyiz? Tarife komisyonunda âza olan bir kimse, bu suale nasıl cevap verebilir? Bir mesle daha var; sanayi politika- &ını tanzim ederken, devlet sermaye- sile girişilen teşebbüslerle, hususi te- şçbbüslerin hududunu tayin etmek lâzımdır. Hususi bir müteşebbis bir işe atılacağı zaman, her şeyden evvel şunu tahkike mecbur oluyor: «Acaba bu işi devlet yapacak mı?» Devlet fabrikalarının günün birin- de bu işi yapmıyacağına dair bir ka- naat hasıl olursa, hususi müteşebbis (bu işe girişmektedir. Artık hususi mü- Aeşebbisi bu endişeli düşünceden kur- #armak zamanı gelmiştir. , Hususi teşebbüslerin nududunu ge- nişletmek, onların inkişafına omey- fan vermek, ekonomik şartların do- “turduğu bir zarurettir, Devlet, bu hu- 6usi teşebbüslere imkân vermek için, igittikçe, üzerinde ağır bir yükü olan Sümerbankın elindeki fabrikaları da birer şitket halinde hususi müteşeb. islere devretmelidir. Nitekim Sümer- bank kanununun 12 nci maddesinde (böyle bir hüküm vardır: Bu madde tatbik edildiği zaman hem Sümer. İbankın yükü hafifler, hem de ellerin. “de parası olan küçük tasarruf eshabı (da, bir şirkete hissedar olmuş olur. Hüseyin Avni ” Tatil esnasında Çocuklarınızı BERLİTZ Mektebine Keydettiriniz. Bir Ecnebi Lisan Öğrenirler AKŞAM Buğday, arpa tiftik piyasası Arpa fiatleri yükseliyor, tif- tik satışları da hararetlidir Alman permi dairesi geçen hafta içinde Türk buğdaylarının beher to nuna sif Hamburg 55 lira vermiştir. Bu hal, Almanyaya buğday ihracatını durdurmuştur. Toprak mahsulleri ofl. 8i de şehrin ihtiyacına göre Anadolu- daki stoklarından mal getirtmeğe de- vam etmiştir, Arpa fiatlerinde tereffü selmiştir. Geçen hafta 4,10 paraya ka- dar satılan Trakya çuvallı arpalar 4,20 paraya yükselmiştir. Almanyanın bu hafta içinde mem- leketimizden satın aldığı mallar tiftik ile yapağıdan ibarettir, Bu hafta için- de piyasada 950 balye tiftik satılmış. | tır. Bu malların İngiltere için olduğu anlaşılmıştır. Almanlar, daha ziyade Anadolu piyasalarından mal çekmekte. dirler. Kıvırcık yapağı satışı ise bir hafta içinde 760 balyedir. Maamafih, dün de öğleye kadar 30 bin kilo yıkan. mış yapağı satılmıştır. Dün satılan ya- pağların kilosu 88,5 kuruştan verilmiş. tir. Meşin ve sahtiyan stoku Yerli meşin ve sahtiyan mamulAâtı. nın Almanyaya ihracı devam etmekte. dir. Hemen hemen stok kalmamış gi- bidir. Alman permi dairesinin bu haf- ta sahtiyan ve meşinlerimize verdiği fi. at sif Hamburg 110 kuruştur. Söylen- diğine göre şayed Alman tacirleri per- mi flatlerini biraz daha düşürmek is- teyecek olursa ihracat tevakkufa uğ. rıyacaktır. Bu hal yerli mamulâtın zarar görmesini intaç elmiyecektir. Yerli fabrikalarda, piyasadan meşin ve sahtiyan satın almaktadır. Tutulan istatistiklere göre, memle- ket dahilindeki deri sanayiinin inki. şafı dolayısile istihlâk artmıştır. Misal olarak 1937 de 3 milyon liralık kalın deri ithal edildiği halde son iki sene zarfında bu miktar hayli düşmüş. tür, Romanyada hububat rekoltesi Romanyadan gelen malümâta gö- re bu senenin ilk hububat rekoltesi şöyledir: Buğday 3,920,000, arpa 1,262,670 çavdar 484,190, yulaf 600,000 ton buğday istihsalâtında bir sene evvelkine nazaran yüz bin ton dü- şüklük vardır. Çavdardaki düşüklük seksen bin, yulaftaki düşüklük ise yetmiş bin ton kadardır. Buna mu- kabil arpa istihsalâtında 150,000 ton kadar bir artış vardır. Budapeşte Radyosu Tenoru J. KISHONTI ve Budapeşte Operası Sopranosu RUDOLFFY Novotni Bahçesindeki parlak muvaffaki- yetleri devam ediyor, Niçin evlenmiyorlar ? Erzurum mebusu Bayan Nakiye Elgün'e göre gençler kuru bir vehme kapılmışlardır Kızlarımız izzetinefislerini korumak için evlenmek istemiyor gibi görünüyorlar Yüksek tahsillerini bitirerek Ankarm, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimizde yerleşip hayata atılan ve oldukça İyi para kazanan bir çok gençlerle temas ettik. Hepsi değil, fakat İçlerinden bir çoğu evlenmeyi, yeni bir yuva Aç- mayı düşünmüyor, bunu gelecek bir zamana talik ediyorlar. Bu mevzu etrafında konuşurken onlardan dinlediği- miz müşterek sözler şunlar oldu: — Nasıl olsa fakat henüz erkendir, Hele bir otuz beşe, kırka geleyim, ondan Sonra düşünürüz Şimdi hayatımı tanzim ettim. İstediğim gibi giyiniyor, geziyor, eğleniyorum. Evlenmek bugünkü hayatımı altüst demektir. Şunu da kaydedelim ki yukarıda saydığımız şehirler istisna edilecek olursa un diğer taraflarında bu zihni coğrafi mevkii çok uzakta olmakla beraber lüzumu halinde havadan Le- yetin tamamile aksi hüküm sürmektedir. Anadoluda her genç sgm vg Pompe ram daki evlenme arzusunu karşılayabilmek için mevzuatımızda evlenme yaşmı indirmek zaruretini hissetti ve medeni kanunun bu hususa dair maddesi geçenlerde değiştirildi. Anketimiz yalnız şehir gençliğinde belirmeğe başlıyan ve bilhassa çocuk yetiştirmek meselesi üzerinde müessir Gençlerin terbiyesile yakından alâkadar şahsiyetlere, profesörlere, mebusla- ra, fikir adamlarımıza eNiçin evlenmiyorlar?» sualini sorarak kendilerile bu mevzu etrafında birer görüşme yaptık. olan bu hâleti ruhiyenin bir tahlilidir. Erzurum mebusu bayan Nakiye EL gün'le bu mevzu üzerinde Ankarada görüştük. Kendisini arıyordum. Ban- kalar caddesindeki tütüncüden siga- ra alırken rasladım, Gazeteci arka- > daşlarln beraber (Akşam) ın Ankara foto muhabirinin hemen oradaki ma- ğazasına yaptığımız daveti nezaketle kabul etti. Anketimizin revzulle ya- kından alâkadar oldu. Muhterem kadın mebusumuz, şö hirlerde gençlerin evlenmeden kağ. malarını şöyle izah ediyor: «— Bu, evlenme çağında bulunan kız ve erkek nesli arasında bir sui te- fehhümden ibarettir. Genç erkekler şimdi kazandıkları para Ile bir yuva kurdukları zaman, yeni masrafa ta- hammül edemiyeceklerini zannederek evlenmiyorlar. Bakamazsam, edemez- sem diye korkuyorlar. Hayat pahalı- lığı, medeni ihtiyaçların artması ken- dilerine endişe veriyor. Halbuki bu hiç te yerinde olmıyan bir endişedir. Bugün bir bekârla bir evli adamın zaruri masrafları arasın. da fark yoktur. Hattâ bekâr daha fazla masraf yapar. Ben, bir bekârm evlendiği zaman, masraflarının azala- cağı kannaatindeyim. Helz aldığı ka- dın er idaresini bilir, muktesid, yuva- sının üzerine titrer bir hanım olursa daha ekonomik bir hayat temin cdi- leceği şüphesizdir. Genç kızlarımıza “gelince, onların evlenmek istemediklerine bön inan- muyorum, Gerçi umumiyetle «çalışa- cağım, hâyalımı kendim kazanaca- ğıms diyorlar. Fakat bu, onların ev- lenmek İstememelerinden ziyade, genç erkeklerin arzusuzlukları karşısında izzeti nefislerini korumak için ihti- yar ettikleri bir yoldur. Karşılarına bir talip çıktığı zaman derhal evlene- ceklerdir. Evlenmek istemiyor gibi gö- rünmeleri sırf izzeti nefislerini koru- mak endişesinden ileri geliyor. Halbuki gençlerimizdeki korku, ku- ru bir vehimden ibarettir ve yakında bunun bir vehim olduğu anlaşılarak vazgeçilecektir. Size şunu da söyliyeyinı ki, zama- nımızde evlenme yaşı telâkkisi de bir hayli değişmiştir. Eskiden kız için ev. lenme yaşı 15 ti, Kız 20 yaşına basıp- ta kocaya varmadı mı, büyük bir te- Tâş başlar ve «evde kaldi» denirdi. Er- Ve A ve A ya Fakat şimdi kız 18, 20 yaşında, hat- tâ 25 yaşında henüz mektebini bitiri- yor ve evlenme meselesile ancak bu yaştan sonra karşılaşıyor. Hakikaten bu yaştan eyvel evlenmek için de bir zaruret yoktur. — Sizce kız ve erkek için normal ev- lenme yaşı ne olmalıdır? — Kızlarımız için normal evlenme yaşı 20 ile 25 arası, erkekler için 25-30 arasıdır. Fakat bu işi kızların 30 dan, erkeklerin 40 tan sonrays bırakma. ları doğru değildir. — Gençleri normal evlenme yaşı hududları içinde bir yuva kurmaya sevketmek için nasıl tedbirler almalı- dır ve bunlar ne dereceye kadar mü- essir olurlar? — Biliyorsunuz Ki bu mesele, eğlen cesi, giyinmesi, gezmesi yüksekçe olan | ; : Bayan Nakiye Elgün gençlerin ekserisi hayat pahalılığı karşısında geçinememek korkusile evlenmiyorlar, hükümetin (hayatı ucuzlatmak için alacağı tedbirler bi- raz müessir olur. Evlileri ve çok ço- cuklu aileleri terfih etmek faydalıdır. Bekârlık vergisi gibi evlenmeğe teşvik edici bazı vergilerin de tesiri olmaz değil, Fakat bu ızlırap noktası, yani yukarıda bahsettiğim «kuru vehim» ortadan kalkmadıkça mesele halledil- mez, Genç evlilerin fazla çocuk sahi- bi olmaktan korkmaları da sırf bu dü- Şünceden ileri gelmektedir, Hiç sebe- GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Tirol'ün tarihi Tirol'deki Almanların yurdlarından çi- ıp çıkmaması mesele, teşkil ediyor, Bu ri Nefsi İtalya ile Avusturya ve İsviçre arasında bulunan bu 26690 kilometreli, 860 bin nüfuslu dağlık memleket, kurunu ulâda Rhötle'ye aiddi. Romahlar burasını Ozüst zamanında fethettiler. Garb imparatorluğunun (o sukutundan sonra memleket Ostrogotilara geçti. Bilâ- | tarafından alındı; şimal tarafı İse Bevye- üçüncü asırda nefsi Tirol, Tirol kon- birine! Albert'e ve 1248 de de bu zatın damadı kont Meinhart de Goetz'ö geçti Onun kızı Habsburg'lardan Rodolf'la ev- lendi, £ Birinci Albert, öldüğü zaman Tirol'ü kin Bavyera dükderi uzun zaman muhale- fet ettiler, Müteniib devrelerde Tirol Arusturyn prensleri tarafından idare edi- di. Bunların sonuncusu, 1655 de evlâdam olarak vefat eden dük Sigsmond Fran- çolfdi, sab İnmsbruck'e giderek ğ kendini oranın | bi yokken kendilerine gövenemiyor. lar. — Sizce bu vehinin genişlemesi ih- timali var mıdır? — Hayır, bu hâleti ruhiye sirayet edecek kabiliyette değildir. Hattâ ya- i vaş yavaş azalacağını zannediyorum. — Bazı iddialara göre, mevzuatı- mızda boşanmanın zorluğu, gencleri > evlilik bağile bağlanmaktan alıkoyu- yormuş? — Zannetmem, daha evlenirken bo- şanmayı düşünen adamın evlenmesi. ne lüzum olmadığı gibi, bir fayda da tasavvur edilemez. Bu, kısa bir zaman- da dönmek üzere misafirliğe gitmek gibi bir şeydir. Halbuki evlenmek, mi- safirlik değil, bizzat ev açmaktır. Sonra, bizde boşanmak öyle zanne- dildiği kadar müşkül değildir. İki ta- ral boşanmak hususunda mutabık kâ- Up bunu hâkimden istedikleri zaman pekâlâ boşanıyorlar. Hele iki taraf okumuş, yazmış olur ve geçinememe- lerinin sebeplerini hâkime vazıh sus rette anlatırlarsa, hâkim, evliliğin devamında fayda olmadığına kanaat getirdiği anda derhal boşanmalarına karar veriyor. Fakat, dediğim gibi, boşanmak dü- şüncesile evlenmeğe kalkan yok gibi- dir; kabahati mevzunrtımızda bulan- lar yanılıyorlar» Muhterem bayan Nakiye Elgün'e teşekkür ettik, bize «Allaha ısmarla. dık» dedi ve tütüncüden sigarasını alarak. «Bahçeli evler» mahallesinde. ki yeni evine gitmek üzere otobüse bindi. Şevket Rado Memi Tirof kıyafetli iki kadın hâkimi tanıttı. Bu tarihten itibaren ds ; fakat 1805 deki Persbourg sulhu neticesinde Bevyeraya terkedildi. na Yukarı - Adige ismile girdi, 1815 muahedeslie tekrar Avusturya te- baası olan Tirol İtalyanlar 1848 de kı- yam ettiler. Martin ve Taddel isimli iki geflerinin idaresinde «piece mukavemek gösterdilerae de, İtalyadan Yardım görme- dikleri için isyan muvaffak olamadı. Tirol Şimdi tekrar Tialya'nındır. Fukağ bütün bir tarih oanasında orada yerleşen Almanlar yerlerinden çıkarılmak istani. yor. Hitler buna mihverin selâmeti hami na ram oluyorsa da bizzat yerli Almanlar vatanlarından ma göstermis vllüinm ini dim 28 enn dinl Mk di bain mü dn Hi inanki e insdmdi kidkindzme sm | | İ i

Bu sayıdan diğer sayfalar: