24 Kasım 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

24 Kasım 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mayn nedir Nasıl keşfedildi ? konur ve ne Almanların, İngiltere ile ticareti menetmek için, vapur güzergâhı olan deniz yollarına serseri maynler dök- meleri, deniz harbine şiddet verdi. Gün geçmiyor ki, bu başıboş torpil- lere çarpan bir vapurun battığı ha- beri gelmesin. Deniz maynleri çok korkulu ve tehlikeli bir silâhtır. Mayn tarlaları, Mmanların, boğazların madhellerinde ve sahil boylarında tesis olunur. Mayn döken gemilerin kumândan- danları, baraj yerlerini haritalar üze- rine inceden inceye tayin ve tesbit ederler, sonra da maynleri dökmeğe başlarlar, Maamafih bu mayn tarla» Yarı arasından kendi gemilerinin ser- besçe ve tehlikesizee geçmeleri için serbes geçit yerleri birakırlar. Geçit yerleri düşmandan daima gizli tutu- | Iür. Mayinler, birbiri akabinde denize dökülür ve dalgalar tarafından sü- rüklenip götürülmemeleri ve düşman tarafından görülmemeleri için mu- âyyen bir derinlikte denizin dibine gincirlere raptedilir. Maynler, büyük gemilerin aralarından. çarpmadan geçememeleri için birhirine yakın me- sifelere konur. Deniz mâyni bundan 150 sene ev- vel Busheli tarafından eml edilmiş- tir, İlk maynler, 1777 senesinde Fila- defliya önünde İngiliz donan masına karşı kullanılmış, #akat iyi neticeler alınmamıştır. Bubarlı vör puriarın mucidi Fulton bu mâynleri tekemmül ettirmiştir. Fakat O ze manki Fransız hükümeti, bu silâhın namuslu insanların değil, fakat kor- sanların harcı olduğu beyanile mayn- leri kullanmaktan imtina etmiştir. Bunun üzerine Fulton, İngilterede- ki Pitt hükümetine başvurmuş, bu ih- tiraı kabul ettirmiştir. 1808 senesinde İngiliz filosu, maynlerle techiz edil miştir. O zamanki maynler fıçı biçi- minde idi, Bunların içi barutin dolu idi ve bir saatin İşletilmesile patlatılı. yordu. Boulogne civarında Fransız filosunun hücumu esnasında bu maynler akıntıların tesirile Fransız filosu istikametine sürüklenmişler, fakat az hasar ika etmişlerdi. Çün- küt maynler denizin sathmda görün- düğü cihetle, bunlardan sakınmak kabil oluyordu. Bunun üzerine Ful ton maynleri daha ziyade mükem- Kırım muharebesi esnasında Rus- Tar, mayn kullanmıslardır. Maynler, €vwlce yapılan sondajlar neticesinde muhteiif derinikk.de zincirlerinin Uçları, ağır taşlara bağlanarak deni- Be konuluyor ve aralarından geçmek #stiyen bir geminin, takılarak mayn- leri kendi teknesine çarptırması için çelik tellerle araları bağlanıyordu. Amerika muharebelerinde, Rus - 'Türk ve İspanya - Amerika harple- rinde maynler kullanılmıştı. Fakat İspanyolların kullandıkları maynle- rin makanizmaları O kadar bozuktu ki, Amerika harp gemileri bunlara çarptıkları halde patlamıyorlardı. Bu silâhm, müessir bir surette kul- Yanıldığı ilk harp Rus . Japon harbi olmuştur. Rus - Japon hârbi esnasın- da altısı zırhlı kruvazör ve kruvazör olmak üzere 11 Japon ve Rus gemisi maynlere çarparak batmış veyahut ağır hasarlara uğramıştı. O zaman- danberi, bütün hükümetler, bu silâhı daha ziyade tekemmül ettirmeğe çâ- ışmışlardır. Denizlere mayn dökmek ve taramak için hususi gemiler inşa edilmiştir. Hattâ bugün mayn dök- meğe mahsus tahtelbahirler mevcut- tur, Deniz maynleri, umumi harp esnü- sında müesisr bir surette kullanıl | miş, geniş mayn barajları kurulmuş- tur. Maynlerin infilâkı gerek Alman ve Avusturyalılara ve gerek müttefik. Mere büyük zararlar vermiş, 19 saffı harp gemisi ve kruvazör, 16 tahtelba- hir, 77 monitör, mâyn tarayıcı ve dö- kücü gemi, 235 muavin gemi ve sayı- #7 ticaret vapuru batmıştır. Bu râ kamlar, maynin top ve torpil kadar müessir ve korkunç bir silâh olduğu- Du isbat eder. Modern manyler, deniz sathının bi “yiz altında demirli bir vaziyette bu- Denize nasıl suretle patlar ? Bir harb gemisi bir mayn tarlasına yaklaşıyor | lundukları cihetle, görünmüyorlar. Bunların patlayıcı antenleri vardır. Mâynler vapura çarptıkları zaman müessir bir asidi ihtiva eden bir nevi tüpü kırmaktadır. Bu asid, doğur. duğu kuvvetli bir elektrik cereyanı e maynin içinde bulunan 100 - 200 kiloluk parlayıcı maddeleri patlat- maktadır. Şimdiki harpte de mayn mühare- besi, büyük bir inkişaf ve vüsat almış- tır. Dalgaların, deniz akıntılarının demirlerinden koparıp açık denizlere sürükledikleri manylerden başka Al- manların denize döktükleri serseri | mâynler seyrüsefain için büyük teh- Hkeler z Gemileri müâynlerden korumak için bâzı Aletler icad edilmiştir. Hollanda- nin Oranje ve Dempo vapurlarında, kendilerini sabih maynlerin çarpma- sından koruyan hususi âletler vardır. 'Hollandalıların Paravana namı ver- dikleri bu âlet Hollanda bandıralı bütün vapurlara konulacaktır. Bu Aletler, vapura uzun çelik tellerle bağ- laniyor. Bu çelik teller, maynlerin de- miri bulundukları zincirlere takıl makta ve altta mevcut keskin bir bi- çak maynlerin bağlı bulunduğu zin- cirleri kesmektedir, Zincirinden kesi. Jen mayn, derhal denizin sathına çık- makta ve memesine atılan kurşun laria gemiye zarar vermeksizin infi- lâk ettirilmektedir. 23 İkinciteşrin 989 ESHAM ve TAHYİLÂT Biham ve tahvilâ; üzerine muamele olma- mıştır, PARA ve ÇEKLER Kapanı En yukarı 1 Sterlin 511 - 100 Dolsr 130.36 pe 100 Prank 20180 — 160 Liret 6.7275 — 100 İsviçre Pr, 29.1478 - 100 Florin 0010 — 100 Rayşmark — - 100 Belge 212875 — 100 Drahmi 0,905 - 100 Lava 1.6025 — 100 Çokoslovak Kr — — 100 Pezeta 136025 - 100 Zio — -— 100 Pengo 2.605 — 100 Lay 0815 - 100 Dinar 248 - 100 Yen 31.045 160 İsrep Fr. 310125 — 100 Ruble ve çe 213 658 1200 716 045 1200 136 5,14 1430 1044 1821 İdarehane: Babıâli civarı Acımusluk 3 ŞEWİR TİYATROSU Tepebaşı Dram kısmı 8 saat 2030 da ŞERMİN İstiklâl cad. Komedi kısmı Gece saat 2030 da ARANIYOR İ i Gi AKŞAM Balkan bloku henüz bir hayaldir (Baş tarafı 1 inci sahifede) Balkanların şimal hududu Sovyetle- Tin işgali altındadır. Şu hâlde kala kala Sovyet Rusya kalıyor. Sovyet Rusyanın, kendine aid olmıyan uzak erariyi istiyli maksadile Balkanlarda emperiyalisi, harb macerasına atılma- sına asla ihtimal veremeyiz. Kendisi için ne askeri, ne iktisadi hiç bir zâ- rTuret İfade etmeyen toprak kavgası Sovyetlerin politika mesleğine uymaz. Bahusus ki şimdi Polonyada ve Bal- tıkta vaziyetini kuvvetlendirmek için hayli işi vardır. Füâraziye olarak, şu veya bu devle. tin şimalden bir Balkan devletine taarruz edeceği kabul olunsa, Bal. kanlardaki bitaraf biok ona ne yars 'dımda bulunabilir, yahut İtalyanın fi yardımı ne olabilir? Eğer mak- sad Balkan devletlerinin böyle bir tecavüzde sadece bitaraflığını temin etmekse bilfiil mevcud Balkan Anlaş- ması bunun için kurulmuştur, Hiç şüphe yok ki sulhu daha fazla kuvvetlendirecek ker teşebbüs, bu bi- naya küçük bir taşdahi ilâve etse, sevinçle, je karşılanır. Buna itiraz edecek, herhalde Türkiye de. ğildir. Biz bu yolda her yeni fikre hararetle katılırız, her yeni teşebbüse bütün kuvvetimizle destek olurur. Eiverir ki bu fikirler ve bu teşebbüs. ler samimi olarak sulha hizmet etsin, gizli emellere, nüfüz ve tahakküm i politikasma let olmasın. İ . Balkan bloku fikri karşısında da vaziyetimiz bundan ibarettir, Fakat böyle bir blok, sadece bitaraflık fay- dası temin etmek için bile, mevcud Balkan Anlaşmasından daha geniş olmalı, hiç olmazsa Bulgaristanı da İçine almalıdır. Halbuki bazı emelleri İ tatmin edilmedikçe (OBulgaristanın böyle bir teşekküle girmiyeceğini » garibtir - üç dört gün evvel Sofya» dan alman ajansı tebliğ etti, Maca- ristanm da, Romanya İle ihtilâfları halledilmedikçe biç bir anlaşmaya yanaşmıyusağını 'Harlelye nazırları evvelki gün parlâmentodaki nutkun. da söyledi. Şu halde, Balkan bloku fik- ri, daha doğmadan ölmüş demektir. Zira, Romanya, ne Bulgaristana, ne Macaristana karşı asla fedakârlık et- mek niyetinde olmadığını her vesile ila tekrar edip duruyor. Balkanlarda daha geniş, daha tam bir anlaşma olmak için, neye yaradığı Avrupadaki acı tecrübelerle sabit olan imzalı munhedelerden ziyade ve ondan evvel hakiki menfaat birlikle. rinin teessüs etmesi lâzımdır. Hakiki sulh beraberliği, birbirine kâğıd vesi- kalarla bağlı devletler arasında değil, birbirinden alıp vereceği olmayan, birbirine yan gözle, korku veya şüp- he İle bakmayan devletler arasında olur, Necmeddin Sadak * Katina isminde bir kadın, polise inü- racaat ederek on bir senedenberi nikâhsız olarak oturduğu Aleksi adındaki şahıs ta- rafından üç gün evvel, kalçasından bıçak- la yaralandığını iddia etmiştir. Polis, bu iddia üzerine kadını tedavi altı- na aldirmiş, tahkikata başlarımıştır. # Sultanahmedde oturan e€lli yaşlarında Abdurrahman İsminde biri, dün gece çok sarboş olarak evine gelirken yolda düşmüş, başından ehemmiyeti suretie yaralanı dan polis tarafından hastaneye kaldırılmış. tır. DIKKAT ÇEMBE RLİTAŞ Bugünden itibaren progrüma flâveten Ebedi ŞEF ATATÜRK'ün ölümünün birinci dönüm yili mü- nasebetile Ankara ve İstanbulda yapılan ihtial ve ATATÜRK'ün onuncu yıldönümünde milletine hitabesi. SARAY SİNEMASINDA 6 Birincikâmm Çarşamba akşamı saat 2i de MÜNİR BUREDDİN KONSERİ e pe İn ii veye | etmiştir: ŞAN MAAŞ AAA Harp şiddetli bir safhaya girmek üzere (Baştarafı 1 nci sahifede) Yondra 23 (A.A.) — Bugün öğrenil- diğine göre, İngiliz Darino vapuru 19 teşrinisanide bir Alman denizaltısı ta- rafından batınılmıştır. Mürettebattan 16 sının ölmüş olmasından korkulu- yor. 11 kişi denizsltıda üç gün kaldık- tari sonra bir İtsliyan yapuruna nak- Jedilmişler ve bugün İngilterenin şark sahillerinde bir limana çikarılmışlar- dır. Gipsy torpido muhribi mayne çarptı Londra 23 (A.A.) — Amirallık daj- resi, Gipsy adındaki torpido muhri- binin bir tahlisiye sandalıne iltica etmiş olan üç Alman tayyarecisini karaya götürdüklen sonra yeniden denize açıldığı sırada İngilterenin eenup sahillerinde bir mayne © çarp- mış olduğunu teyid etmektedir. Kaybolanların miktarı 40, kurtarı- Janların adedi 97 dir. Bunlardan 211 yaralıdır. Römorkörler, gemiyi plâlja oturtmuşlar ve orada tahlisiye işi başlamıştır. Hollanda kararı protesto etti Amsterdam 23 (A.A) — Hollanda matbuat bürosu asağıdaki yazıyı neş- İngilterenin düşmanlarına karşı tatbik etmek mecburiyetinde bulun- duğunu zapnettii mukabelebilmi- sil tedbirlerini Hollanda hükümeti Londradaki elçisi vasıtasile şiddetle protesto elmiştir. Bu tedbir bitaraf memleketicre ve btihassa Alman eşyası alan ve Ihraç eden memleketler için ciddi bir 7a- rardır, İngiliz mukabelebilmisii ted- birleri bilhassa Hollanda için biç de İyi bir tedbir değildir. Hususile ki batan vapurlar içinde Hollandanın da bir yolcu vapuru vardır ki bütün batan vapurların içinde bu en mü- himmidir, Berlin 23 (A.A) — Brükselden ge- Jen haberlere göre, Belçika hükümeti de Hollanda gibi İngiltere ve Fransa- nın ilân ettiği yeni abluka tedbirle- rini protestoya karar vermiştir. Japonya münakalât yollarını değiştirmiyor Tokyo 23 (A.A) — Münakalât Ne- zareti, Japon münakalât siyasetinin Terukuni Maru yolcu gemisinin şimal denizinde uğradığı kazadan dolayı değiştirilmiyeceğini beyan etmektedir. Bu Nezaret erkânından biri, bu hu- susta demiştir ki: Bir tek geminin batırılması, deniz nakliyat programımızın değiştirlime- sini icab etmez. Şayed, bundan sonra, bu nevi iki üç hadise daha olursa,o zaman nakliyat hatlarımızdan büzı- larını değiştirmek, yahut Avrupaya her türlü Japon sevkiyatını durdur. mak mecburiyetinde kalırız. Fakat bu tedbirleri alıp almıyacağımızı, Atİ gös- terecektir. Almanlar Belçika ve Hollandayı tehdit ediyorlar Amsterdam 23 (AA) — Havas ajansı bildiriyor: Abluka hakkındaki Fransız « İngiliz tedbirlerinin ilân Üzerine bitaraflar hakkında acıklı bir Msan kullanan mazi zimamdarları şimdi Belçika ve Hollanda hakkında tehditkâr bir tavır almaktadırlar, Bunlar bitaraf meinleketlerin bita- raflıklarına hürmet eltirmek arzu ve kabiliyeti göstermeleri şartiyle onla- rın bitarafıklarına hürmet edecekle- ri yolunda meşkük teminatlar ver- mektedirler. Nazi zimamdarlarının obitarafık tedbirinden anladıkları mina Alman matbunt servisleri şefi Otto Dietrich'in başlıca mesai - arkadaşı Sunderman tarafından izah edilmektedir. Sunder- man şöyle yazıyor: «Bitaraf memleketler İngiltere için Maginot hattından daha mühimdir; Sunderman'a göre Hollanda mat- buatı ısrarlı bir tarafgirlik göstermek- tedir. Zira «Hollanda sahilinin müda- faa tertibatı Alman hududünda al- nan tedbirler İle mütenasip değildir; Hollanda Belçika İktisad Nazırları görüşüyorlar Amsterdam 23 (A.A.) — İngiltere tarafından Almanyanın deniz aşırı yar pacağı sevkiyatı durdurmak hususun- Ga verilen-karar üzerine“bugün La Haye'e gelen Belçika İktisad Nazrı Felemenk İktisad Nazırı ile uzun bir mülâkat yapmıştır. Bu mülâkat, ex cümle Belçika ile Hollanda arasında ticaretin arttırılması İmkânları etra- fında cereyan etmiştir, Hollanda İktisad ve Hariciye Nazır- ları Büyük Britanyarın kararile hâ- dis olan vaziyeti dikkatle mütalâa et- mektedirler. Fakat Nazırlar Meclisi Alman ihracatını durdurmak bhusu- sunda resmen emir vermedikçe her hangi bir harekete geçilmesi hususun» da karar ittihaz ihtimali azdır. Bu tedbirleri protesto etmek üzere Hollan- danın diğer bitaraf devletlerle birleş- mesi de pek üz muhtemeldir. İngiliz- lerle ticari müzakereden şimdilik vaz- geçilecektir. İtalyan gazeteleri hiddetli Roma 23 (A.A.) «D.N. B.w İngik tere ve Fransanın Almanya aleyhins deki son iktisadi tedbirlerini mevzuu- bahis eden gazeteler, yalnız bitaraf Avrupa devletlerinin değil, Cenobi Amerikâ ve hattâ Birleşik Amerika devletlerinin de bundan zarar güre eeklerini yazmaktadır. 'Tribuna diyor ki: «Şiddetlendirilecek ablukarnın bita- raflar icin daha faydalı olacağına dair Fransıziarın ileri sürdükleri iddia cid- den gülünetür, Fakat Fransizlar ve İngilizler küçük bitaraf memleketler iktisadiyatının felâkete. uğramasını hiçe sayıyorlar.» Givrnale d'İtalia gazetesi de, İngil- terenin bülün Avrupa kılasını ve Ak- denizi abluka edeceğine dair Evening Standard'ın tehdidlerini ele alıyor ve şöyle yazıyor: «Böyle bir tedbir bütün Avrupa me lekellerinin hayati menfaeztlerini mu- hildir. Eğer İngilizler bütün Avrupa kıtasının ticaretini Kontrol etmeğe kalkışırlarsa, bilaraf memleketler Al- manya aleyhine değil, İngiltere aley- bine döneceklerdir. Bunun bütün ne- ticelerinden İngiltere mesut olacık- tır. Cebelüttarıkta birkaç harp gemisi | bulundurmakla yapılabilecek olan Ak- deniz ablukasına gelince, bu tehdid gösterir ki, Akdenizin bugünkü statü- sü Akdeniz devletleri için tahammül edilmez bir vaziyettir.» Yüksek sıhhat şürası toplandı Ankara 23 (Telefonla) — Yüksek Bıhhat Şürası bugün Sıhhat ve İçilmal Muavenet Vekili Dr, Hulüsi Alataşın relsliği alında Ankaradı toplanmıştır. Vekil, celseyi açtıktan son iki içtima arasında vefa etmiş olan âzadan Dr, Cey- det Fuadın hatırasını tazlz etiniş, möte- veftanm hatırasına bürmeten bir dakika ayakta durulmuş, Vekil, yeni tayin olunan Aza Dr. Hasan Yusuf'a arifesinde muvafe fakıyetler temenni etmiştir. Umumi Hifzısahha kanununun hükmü- he göre tanzim edilmiş olan gırla madde- lerinin mürakabesi hakkındaki nizamna- me projesinin müzakeresi ve memleketin umum! sıhhat vaziyetinin mütalâası Şüra- nm bu seferki içtimaımın ruznamesini teş- kil etmektedir... . 'Yunanistana canlı hayvan ihrac ediyoruz Ankara 43 (AA) — Haber aldığımıza göre, bir taraftan Yunanistania olar tea Tİ mübadelelerin inkisafına hizmet etek ve diğer taraftan yurdun İzsnir ve Trakya muntakaları canlı hayvan ihracatını temin eylemek gayesile İzmir, Dikili. Kuşadas iskelelerile, Trakya canlı hayvan ihraç merkezlerinden Yunanistana mühim mik- FRANKENŞTAYN'in OĞLU Tay Sinemasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: