1 Mayıs 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

1 Mayıs 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Müttefikler tarafından Norveçe İki noktadan daha asker çıkarıldı (Baştarafı 1 inci sahifede) fiorddur. Nordefjord iyi bir yolla Döm- bağlıdır. Diğer bir yol da Sundale- tiordu Störene bağlamı v Norveçe Almanlar da asker Stokbolm 30 (A.A.) — Alman kıta» ları da Norveşe gelmekle berdevamdır. Fakat, bu geliş, sanılıdığına göre, müt- tefiklerin ihracatı ile ayni mikyasta de ğildir. Zira Alman kıtalarının o ekserisi, tayyarelerle gelmektedir. Her tayyarede 30 ilâ 40 kişi bulunmaktadır. Denizden asker nakliyatı için kullandıkları İmani vapurlar da 50 ilâ 100 kişiden fazla in- san almamaktadır. Ayni menbadan öğr renildiğine iğ göre, Norveçteki askeri vaziyet, büyük deği” şiklikler kaydetmemiştir. > Almanları çenberleme plânr tekmilleşti Stokholm 30 (A,A.) — (Reuter): Aftonbladet gazetesinin bildirdiğine gö- se, müttefikler Narvik mıntakasında Al- manları çember içme almayı istihdaf eden. plânlarını tekmillemişlerdir. Bu gazetenin sözüne inanilir menba- lardan aldığı haberlere göre Alınan kuv- vetleri, Narvik etrafındaki dağlıklardaki kuvvetlerin ihracına mani olmak için makineli tüfeklerle sahile çekilmişlerdir. giliz filosu; bütün Büyük çaptaki OAK men toplarını susturrmuş bulunmaktadır. Ahonbindetin Trondheilgoun şima- İlindeki muhabirinden aldığı haberlere göre, Namsos dün 14 şaat zarfında yedi defa bombardıman edilmiştir. Bühassa, ihraç noktalarım hedef ittihaz eden Al manlar müttefiklerin hava dafi batarya» larının ve muharebe tayyarelerinin şid- detli mukavemetile karşılaşmışlardır. Denizlerde vaziyet Paris 30 (AA) — Müttefik donan” ma faaliyetine devam ve birçok asker ve mühimmat nakleden vapurların Nor- veş» geçmesini temin eylemektedir. Do- hanıma ayni zamanda, Nörveçin cenup sahillerinde ablokayı mümkün olduğu kadar müessir bir Bale sokmakta ve Şi- ve bilhassa denizaltı gemilerinden tathir etmektedir. Son günler zarfında; Alman denizeltı- karşı mütenddit höcumlar yapıl- muştır. Bu bücumlern neticeleri henüz ilân edilmemiştir. Diğer taraftan, Norveğin cenup sahil- lerinin ablokası da semeresini vermeğe devam eylemektedir. Almanya, marka ve Norveç arasnda omünakalât tamamile durdurulmamış ise de herhal” de çok mühim engellere uğratılmıştır. İngiliz bahriyesi. yeni üç Alman asker nakliye gemisini batırmıştır. Stören'in vaziyeti Londra 30 — Londra askeri mahafi- li Störenin yaziyeti ile bilhassa alâka- dar olmaktadır. Störet Oslodan Trondh- jeme giden şimendifer hatlarınn birleş- tiği noktadır. Burasının müttefil rafından kati olarak işgali Almanların kz Trondhjeme doğru takviye kı- irnkân ya ve müttefik matı göndermelerine “gi Halbuki müttefik askerler ilerle- yebileceklerdir. i bundan böyle bütün Üzerinde temerküz edeceği dadır. Norveçte vaziyette değişiklik yoktur. İngiliz askeri mahafili dikkatin Stören mülalüasın- Müttefikler Gudbrandadal ve Osterdal vadilerini düşmana kapamışlardır. Hitlerin emirnamesi Berlin 3 (AA) — D. N. B. bildiriyor: Önüne geçilmez bir ilerleyişle, Alınan kı- taları, bugün Oslo ile Trondhjem arasında karadan İrtibat. temin elmişler ve Norve- çin istilâsile Almanyaya diz çöktürmek hu- sukunda garp devletlerinin piânını akame- te uğratmışlardır. Kara, deniz ve hava kuvvetleri, sümüne teşkil eden bir işbirliği Me, genç Alman kuvvetlerine büyük bir şe- ref veren össaretlt bir iş başarmışlardır. Zabiller, küğük zabitler, askerler; Nor- veç harp sahnesinde, düşmanın mukaveme- tine karşı koyarak denizde, karada ve ha- vada bütün engellerle mücadale ettiniz. Siz- les» ve kuvvetinize itimad ederek tevdi mecburiyetinde kaldığım büyük işi başar- dınız. Millet, benim ağzımdan size teşek- kürlerini bildiriyor. Bu minnnettarlığı is» bat için Norveç ordusu başkumandamı ge- mera! vom Falken Horsta demir salip nişa- nını veriyorum. Kumandanlarımızın teklif leri ile, aranızdan en otsurlarımız& da hi- şanlar vereceğim. Fakat şimdiden sizin için sa büyük mükâfat, milletimizin mevcudi- Miçin yaptığı hayat mücadelesine kati bir yardım yapmış olmanızdır. İstikbalde de size verilecek vazifeleri yapacağınız bili- yorum. Yaşasın büyük Almanyamız. Son muharebeler Londra 30 — Norveçte harekât bir tevakkuf devresi geçiriyor. İki taraf da takviye kıtaatı almaktadır. Reuter ajan- sinin asker! muharriri diyor ki: «Alman- lar Nörveçte Polonyadaki taktiği takip stenişlerdir. Yani kuvvetlerimi muhtelif istikametlerde göndermişler, Otayyme kuvvetlerile bunların harekâtına yardım mişlerdir. Almanlar müttefiklerin tak- viye kıtaatı ve bilhassa tayyare daf toplar ihraç etmelerine mai olmak için ihraç iskelelerini devamlı surette bom- bardıman etmişlerdir. Fakat buna rağ” men birçok bataryalar ihraç edilmiştir. Bu bataryalar derhal harbin şekli üze- rinde tesir yapmışlardır. Diğer taraftan İngiliz avcı tayyareleri de faaliyete geç” mişlerdir. Bu yüzden Alman tayyareleri güçlükle karşılaşmışlar, bunların hare- etlerinin tesiri Norveşliler Almanların ileri hareke- tini durdurmak için büyük faaliyet gös teriyorlar, Birçok erine köprüler, şimendiler hattı tahrip edilmiştir. Ak manlar köprülerin tahrip edilmesi yü- zünden Rorostan ileri gidememişlerdir. Alman tebliği Berlin 38 (A.A) — Resmi tebliğ: Pazar» tesi günü de Trondiijem ve Dorbaas'a düğ- ru Bütün yollarda ilerityen Alman kıtaları, her yerde düştmanı mağlüp etmeğe muvaf- fak olmuş ve geri çekilmeğe mecbur eyle- miştir. Dorbaas'a doğru takip devam ct- mektedir. Bergen istikametinde ilerleyiş ve çarpışmalar da terakki eylemektedir. Cephenin çok gerisinde, evvelce dağlara iltica etmiş olan dördüncü Norveç piyade alayı Lillehammer'in şimali garbisinde, si- lâhlarıni barakmış ve kumandan ile bera- Per 2500 asker Leslim olmuştur. Bergenin şarkında düşmanı takip etmekte olan Al- man kıtaları 260 esir almış ve 5 top iğti- nam eylemiştir. Alman hava kuvvetleri Namsos ve An- dalsnes mıntakalarında, düşman ihraç ba» rekğtma ve tahaşyüldlerine büyük kayıp- Jar verdirmiştir. Baraj kamplarında, han- garlarda, kışlalarda ve petrol depolarında yangınlar çıkarılmışlır. Altı vapur balırıl miş ve diğer birçok vapur da ciddi hazıra uğratılmıştır. Teeyyüd etmiyen haberler Londra 30 — Teeyyüdi etmiyen ha- beslere göre, Almanlar, Rörosu ve Sa reui almışlardır. Yine söylendiğine gö- re, müttefikler Pjerkinni işgal eylemiş- lerdir. Almanların, cenup sahillerinde, Gud- vangene de vardıkları söylenmektedir. Londra askeri mahfilleri, Almanların Störeni işgal ettikleri hakkındaki haber ile alâkadar olarak bunun, İsveç men- balarından gelen teeyyüd etmemiş bir şayia olduğunu tebarüz ettirmektedir. Bir Fransız kumandanının beyanatı Paris 30 — Havas ajansının Norveç- te cephede bulunan muhabiri Fransız ından birinin kumanda- Kumandan demiştir | «Norveç harbi stratejiden ziyade taktik ir. Banginkü. mesele azami kuvvet ve levazım çıkararak evvelâ yolları, şimendiferleri, şehirleri işgal etmektir. Almanlar muhtelif noktalara asker sevk etmişlerdir. Bu yüzden müşkül vaziyet- | tedirler ve şimdi bu kuvvetleri birleştir- meğe çalışıyorlar. Hişbir harpte müteharrik malzeme bü. kadar mühim. rol oynamamıştır. Bidayet- yen asker ve levazım geliyor. Paris 30 — - General Duval, Journal aşırı harekât güçtür. Bunun için derhal netice beklememelidir, metodla çalışılar caktır. Şitndiden im mevkiler işgal ediyoruz. Maamafih Trondhjem birkaç gün içinde düşemez.> İki İngiliz tahtelbahiri battı rildiğine göre, Torpon ve Sterlet adın- daki İngiliz tahtelbahirlerinden uzun müddettenberi haber © alınamamıştır. Bunlara kaybolmüş nazarile bakılmak icap eder. Bradman ve Cape Siretoko balıkçı gemileri, bombalardan aldıkları hasar neticesinde batmiştır. Bu gemilerde biç bir insan zayiatı yoktur. Cepheyi ziyaret eden e gazetecilerinin gördükleri Stokhelm 30 — Norveç cephesini zi yarete davet edilen İsveç Mi Steinkjer cihetindeki Norveç kıtaaltırın yeni mevzilerini fevkalâde kuvvetli ola- yak tahkim etmiş olduklarını müttefikan müşahede ve tesbit eylemişlerdir. İngiliz kıtalarile Fransız dağcı kıtaları Alman ordusu. müfrezelerile hemen hemen ber giz temastadirir. Bütün müsademeler ve muharebeler müttefiklere müsait Bir şekilde neticelenmiştir. Norvagliler, atış ve gizleme hususla” rında tamamen Finlerin usullerini tatbik etmektedirler. Gazeteciler tarafından isticvap edilen Norveç başkumandanlık subayları Ste- inkjer bölgesinde üç haftaya kadar va» Ziyete hâkim olacaklarını ümid eylemek» tedirler. Alman kıtaatı Ülsberg bölgesinde Dombas ile Störs arasındaki münakale yollarını kesmeğe çalışıyorlursn da İsveç gazetecilerine göre, bu teşebbüs fevkalâ- de zorluklarla | karşılaşmağa mahküm» dur. Zira İngilizler ve Norveçliler, kuvvetli mevzileri ellerinde tutüyorlar, eN de arazi, taarruza değil müdafaaya Bu bölgede muharebe cereyan rebel. Bu muharebenin neticesi İn- gilizlere es2s üslerile münakale hatlari muhafaza imkânını verecektir. Kızılay kongresi dün toplandı Başvekil B. Refik Saydam tekrar merkezi umumi âzalığına intihap edildi Ankara 30 (A.A.) — Kızılay cemi yeti 940 yılı kongresi bugün saat 10 da B. M. Meclisi reis vekili Aydın mebusu Dr. Mazhar Germenin riyasetinde mer- kezi umumi binasında içtima ederek 1938 - 1939 yılı hesabat ve müamelâtını tetkik, kabul ve merkezi umumi heyeti- ni ibra eylemiş ve 1940 - 1941 bütçesini tasdik ve kıdem sırası ile merkezi umu mâ. azalıklarından çıkmalan icap eden Başvekil Dr. Refik Saydam, Diyanet iy İeri reisi Rifat Börekçi, Çorum ii İsparta mebusu Hasan A- lemdarın tekrar intihapları ve münhal olan merkezi umumi azalığına Başvekâ- İet müsteşarı Vehbi Demirelin ve tetkik komisyonu azalıklarına Kocaeli mebusu Salâk Yargı, Konya mebusu Küzm O- kay, Emlâk ve Eytam bankası umum müdürü Cevdet Göletin 5 isra kılınmaştır ve kongre heyetinin Milli Şe- fe yüksek tazimlerini Büyük Millet Mec- lisi Reisine, Başvekil ve Genel kurmay reisine yüksek saygılarını, Türk hava ve Çocuk Esirgeme kurumları kardeş teş- kilâtna selim ve muhabbetlerini arz ve iblâğa kongre riyasetini memur ederek içtimaa nihayet vermişti Norveçte birçok Alman tayyaresi düşürüldü (Bas tarafı 1 nci sahifede) de giden bir Alman tahtelbahiri oldu- ğu anlaşılmıştır. Tayyare derhal bom- du anlaşılmıştır. Tayyare derhal bom- | tahtelbahirin tamam üzerine, ikinci bomba yanına düşmüştür, Bunu mü- | teakip bir iştial olmuş ve tahtelbahir batmıştır. Deniz üzerinde bir müddet büyük bir yağ lekesi görülmüştür. Fornebn hava üssü yeniden bombardıman edildi Londra 30 (A.A.) — Hava Nerare- tinden: bildirilmiştir: Dün gece İngiliz tayyareleri düşmanın Oslo civarında- ki Fornebn hava üssünü müvüffâki yetle bombardıman etmişlerdir. Almanlar bir Norveç hastane gemisine bomba attılar Londra 30 (A.A.) — Norveç Telgraf ajansı bildiriyor: Norveçin Brand has. tane gemisi dün Bergenin 25 kilomet- re şimalinde Aalesund açıklarında Alman tayyareleri tarafından şiddet- le bombardiman edilmiştir. Biri dok- tor olmak üzere beş kişi ölmüş ve bir çok kimseler yaralanmıştır. Almanlar iki Norveç hastane gemisine taarruz ettiler Narveç hududu 30 (A.A.) — Norst Telegram Bureau, Brand # ve Bethel adındaki iki hastane gemisinin Ak man tavyareleri tarafından bombar- dıman edilmiş olduklarını haber ver- mektedir. Birinci gemide bir doktor ile iki has» tabekic: ve müretiebatlan bir kişi telef olmuşlardır. Bir çok da yarali vardır, Her iki vapur da beyaza bo yanmıştı ve üzerlerinde göze çarpa- cak büyüklükte kızılhaç işaretleri bu. lunmakta idi. Taarruz, güpegündüz ve çok alçaktan yapılmıştır. Yugoslavya üzerinde tayyare uçuşları (Baştarafı 1 inci sahifede) Yugoslav makamlarının ihtiyat tedbirleri Londra 30 (A.A.) — Balkanlar hak» kında tefsiratta bulunan Times gazetesi şu satırları yazıyor: Belgrad, Oslo ve Kopenhag dersinden istifade etmesini bilmiştir, Almanlar müdafansız iki krallığı isti- 18 ederken Yügoslavyada Alman türist- duklarını söylemişlerdir. Bu vaziyet kar» nunda Yugoslav makamları ihtiyat ted- birleri aldılar. Yuyoslav hükümetinin bu hareketi bü» tün Tuna ve Balkan memleketlerinde mükemmeli bir tesir hasıl! etmiştir. Ro- manya ve Macaristan ille Alinan türistlerinin o kabulünde O teyakkuzlarını artırmışlardır. Bulgaristan, Macaristan, Yugoslavya ve Romanyanın Tunus üzerinde seyrüse- lerin tanzimi hakkındaki kararları Tuna teşriki meshisi davası için bir kiyet teşkil etmektedir. MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. Tefrika No, 182 Mahmud Şevket paşanın İttihad ve Terakki Mahmud Şevket ımşa Hareket or- dusu kumandanı sıfatile İstanbuldâ büyük bir nüfuz kazandığı zamanlar. da İttihad ve Terakki cemiyetile iyi geçinmemişti. Arnavudluk ve Halâs kâran grupu ortaya çıktığı sırada Harbiye Nezaretinden cemiyete küs kün olarak istifa etmişti. Ancak Bür yük kabine ile Kâmil paşa kabinesi zamanlarında oHalâskârların olsun, Hürriyet ve İtilâfçıların olsun, hare ket tarzlarını gördükten sonra, mem leketin hayır ve selâmeti için İttihad ve Terakki ile çalışmaktan başka yol olmadığını anlamıştı da kalbi infiak lerini susturarak İttihad ve Terakki. nin sadrâzamı sıfatile hükümetin bâr şina geçmekte tereddüd etmemişti. İttihad. ve Terakkiye o kadar mu halif iken, Nazım paşanın da bu cik heti takdir ederek İttihad ve Terakki ile beraber çalışmağa nasıl meyletti. ğini eyvelce izah etmiştik, Nazım pa- şa, Hürriyet ve İtllğfa ve Halâskâran grupuna İstinad ederek iktidar mev kilne çıkmıştı. Mahmud Şevket paşa İttihad ve Terakkiyi lâğvetmek fik rine düşmüş olmak için kendisine is- tinad edecek bir kuvvet bulmuş olma- 8 icab ederdi. Zaten pek perişan bir halde bulu- nan ve kendi aleyhine ateş püsküren pefrinler, lânetler yağdıran hürriyet ve İtilâfa tabil dayanamazdı! Bu halde orduya istinad edecek bir diktaörlük mü kuracaktı? Bunu tasavvur edebilmek için orduda ken disini sevmiyenlerin, istemiyenlerin az olmadığın: bilmemesi lâzımgelirdi, Bir de ordunun siyasetle iştiğal et- memesi hakkında evvelce tanzim ef tirdiği kanunu şimdi bizzat bozmak, inkâr ve reddeylemek icap edecekti. Mahmud Sevket paşa kendi varlis Zğından, şahsiyetinden fedakârlık et- 'meği, nüfüzundan xaybetmezi kolay- c& kabul edecek kabiliyette olm İ makla beraber böyle bir taraftan hem nefret ettiği, hem menfuru bulundu- ğu Hürriyet ve İtildiçları diğer ta raftan geçirdiği hadiselerde kuvvet- lerini tarttığı İttihadçıları ezecek bir diktatörlük tesis ve onu ordudaki muheliflerine rağmen tedhiş ile ida me edebilecek derecede kuvvetli ve gaddarane bir enerji sahibi değildi. O İttihadeılara karşı o kadar kin ve husumetile Kâmil paşanın başa- ramadığını gözlerile gördüğü bir işte —. İttihad ve Terakkinin ilgasın- da — kendisinin muvaffak olabilece- ğine nasıl ihtimal verebilirdi? Bilâkis bu defa sadareti deruhde edince kendisi için İttihadçılarla me- saisini daha esasi; bir surette teşrik etmek kabil olduğunu görüyordu. Arada anlaşamamazlıktarı çıkan ih- tilâflar azalmıştı. Bu sebeple Mahmud Şevket Paşa nın İttihad ve Terakkiyi Tağyetmek fikrine düştüğünü kabul etmek bizim için kabil olamaz. Hattâ Talât ve En- ver beyler gibi İttihadın baslı erkânı nı İstanbuldan tasav- vuruna aid ifade de bize hiç kannat veremiyor. “ Mahmud Şevket paşayı ecmiyetin böyle en mühim iki uzvunu İstan- buldan ib'ada teşebbüs etmenin ce miyeti ilga tasayvuruna delilet ede. ceğini, bunun da müşkülâtım ve ne ticelerini takdir ve hesap etmez addeylemek ona dahili ahvale ziya» dece vukufsuzluk isnad eylemek olur! Rtikad ve Terekkinin Mahmnd Şevket paşadan kurtulmak içim sul- kasd teşebbüsüne iğmaz ettiği kldia- sıda baş bir isnaddır. İttihad ve Te rakki Kendisinden kurtulmak istedi- ği bir adamı Babyâli baskınında mu vaffakıyetinden sonra sadaret ma kamına niçin getirsin? Eline iktidarı niçin teslim etsin? (Bu fikir cemiyete arada geçen birkaç ay içinde geldi) denilirse bu- nun için ortaya ne gibi mühim se bepler veya bir sebep çıkmıştı? Mahmud Şevket paşa ile iyi müna- sebette bulunduğunu beyan öden Mitat paşa zade dav Ali Haydar (Tan) gazetesinde neşrettiği hatıra- tında diyor ki: (Mahmud Şevket paşa cemiyete ile münasebetleri mensup değildi. Fakat cemiyeti mem- lekete bağlı ve emniyete lâyık yegüâ- ne kuvvet sayardı. Vakit, vakit cw miyelin aykırı yollara gitmek istedi. ğine kail olur, çok sevdiği Hacı Adil bey vasıtasile itidal tavsiyelerinde bulunurdu Enver beyin muhakemesine hiç iti. madı yoktu. Onu acul tabiatli ve fikirierinde inatçı bulurdu. Talât beyi çok severdi. Mharif Nazırı Şükrü beyi hiç sev mez, hakkında: Şa vadiyeliriz düşünce Hacı Adil bey» le müzakere etmeği tercih eder, onu İttihad erkânı arasında en ağırbaşlı addeylerdi.| Biz bu sözlere Mahmud Şeyket pa- şanın Maliye Nazırı Cavid beyle ara- sı iyi gitmediğini de İlüve edebiliriz. Cavid beyin askeri muhasebeyi Ma- diye Nezaretinin kontrolü altında tut- mak istemesi Mahmud Şevket paşa nm şiddetli muhalefetine o uğrümuş, sadâzam Hakkı paşa ile Hacı Adil bey aradaki ihtilâf hal için hayli ça- balamışlardı. Faka£ bunlar âdeta bir aile efradı arasındaki ihtilâflara benzerdi ve hiç bir vakit şahsi husumet derecesine vyarmamıştı. Böyle bir sey olmayınca Maltmud Şevket pasa gibi memlekette emsali çok olmıyan nüfuzlu bir şahsiyetten istifadeden İtlihad ve Terakki kendi. sini yok yere neden mahrum etmeği düşünsün? Mehmed Salâhaddin bey (Bildikle. rim) risalesinde: (İşidildiğine göre bu cemiyete — komplo cemiyetine — hamiyet ve vicdan erbabından birçok vezat dehil olarak tertibatı mahsusa dairesinde karar verdikleri adamla- Tın vücuatmı ortadan Kaldi ga te- şebbüs eylemişlerse de her İtti- had ve Terakki muhaliflerinin her işinde — olduğu gibi bunda da ac»le ve yanlışlık yüzünden bir takım ha talara uğranılmış ve kendilerini ha- Mmiyet ve vicdan sahibi göstererek ce- miyete — komplocular arasına — da hil olan; İttihad ve Terakki hafiye ve fedayilerinim » çevindikleri tezvir do- Tabi bu maksadın tamamile hüsulüne mâni olmuştur. Cemiyeti hafiyenin verdiği Karar veçhile bir gün içinde Matrmud Şev- ket. paşa dahi dahil olduğu halde di- erlerinin kafli musammem iken yalnız Mahmud Şevket paşanın kat- line tayin edilen fedeyller vazifeleri- ni ifa ettiler; diğerleri birer tarafa savuşup gittiler; bazılarıda hükü- metçe yakalandı.) Diye yanıp tutuşuyor 31 Mart vakasını İtihadçıların ter- tip ettiklerini iddia edecek kadar ala kip eden bu eser sahibi “Terakkinin Mahmud Şevket paşanın izalesine müsamaha göstermiş olma» sı gibi bir ihtimal varid olsaydı bu noktadan da İttihad ve Terakkiye atıp tutmak firsatını elbette kaçır. mazdı! Enkikat şudur ki: İttihad ve Teraki “wt Mahmud Şevket paşadan olgun ve tecrübeli bir devlet adamı sıfatile iş ve fayda umuyordu. Kabine otorite sahibi bir sadrâzamın riyaseti altında ciddi bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: