18 Şubat 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

18 Şubat 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4B 15/2/931 KA Prens Otto Muhakkak Avustur- ya'ya dönecek Budapeşte, 17 (ALA) Gaze- töler Avusturya başvekili M. Şup ning'in hükümetin şekli hakkındaki beyanatını büyük bir alâka ile kay- detmektedirler. Parlâmento mahafili -Avustur- ya'ya Habsburg hanedanımın avde» tinin bilhassa Macaristandaki bey- nelmilel vaziyet üzerinde me tesir yapacağımı merak ediyorlar. Malüm “olduğu üzere Habi- burgların / avdetine muhalif - olan | hükümet matbustı vo sağ cenah gazeteleri ba mes'ele hakkında biç- bir tefsiratta bulunmadıkları halde liberal ve bilhassa lejitmist gazete- ler Habsburgların döneceğini — zan: nediyorlar. Ve Macar sap pgazoteri. ne göre bu dönüş yakındır da. Bu Bgözeteyo göre - Avusturya hükümeti Habshurgların — avdeti mey'elerini resmen programına koymuştur. Başvekilimiz Akademiyi gezdiler İstanbul, 17 ( Hususi ) — Başvekil İsmet İnönü, dün aka- demi binasına gitmiş ve tet- kiklerde bulunmuştur. Akademi müdürü Bürhan Toprak Baş- vekile izahat vermiştir. İnönü, bütün atölyeleri do- laşmış, çıplak bir heykel üze- rinde çalışan -bir talebeyi -gör- müş, Çallı salonunu ve şark tezyinatı - kısımını çok - beğen- miş, direktifler vermiştir. Saat 18,30 da akademiden ayrılan Başvekil: — Burası bana çok emniyet verdi. Demiştir. Fevzi Kavukçu tevkif edildi İstanbul, 17 ( Hususi ) — Irak hükümeti, Fevzi Kavuk- Çu'yu tevkif etmiştir. Pedagoji fakültesi Dün törenle açıldı.. İstanbul, 17 (Hususi) — Ede- biyat fakültesi pedagoji ensti- tüsü bugün merasimle açıl- Sinyor Mussolini Tayyare karargâhlarını teltiş etti.. Roma, 17 (Radyo) — M. Mussolüni harbiye bakanlığı Müsteşarları general Parpaga, general Vale ve amiral Kavan- Yari'le birlikte tayyare karar- gâhlarını teftiş etmiştir. Amerika'da İhtiyar hâkimler Vaşington, 17 (Radyo) — Âyan Meclisi, 73 yaşına gelen 'ederal hâkimlerin bu memu- Tiyetlerinden çekilmelerine mü- Stade eden projeyi kabul et- Miştir. ANADOLU Günluk siyasal gazete ve Başyazganı UHlydıı Rüşdü ÖKTEM Mumi neşriyat ve yazı - işleri ü Bııdi Nözbhet Çançar İıııı lııınıı Beyler ıolııî C. Halk Partisi hyııım için: Tî*lsr-ı İzmir — ANADOLU 'tlefon: 2776 - Posta kutusu 403 Y ABONE ŞERAİTİ İhğı 1200, altı aylığı 700, üç Y aylığı 500 kuruştur. ci memleketler için senelik abona ücreti 27 liradır. ç Ha yuıe 5 karüştar L Tei | Başbakarumız [ ——— <8 ge— | gidecekler. Belgrad, 17 (Radyo) — Ankara'dan bildirildiğine gö- re, geçen Cumhuriyet bay- ramında -Ankara'yı ziyaret eden Yugoslavya Başbakanı | M. Stoyadinoviç'e iadei ziya- |! || ret için Türkiye Başbakanı İsmet İnönü, refakatinde Tür- kiye Dış Bakanı Dr. Bay Rüşdü Aras bulunduğu hal- de Belgrad'ı ziyaret edecek- tir. Bu ziyaret Nisan ibtida- sında olacaktır. Vekiller ve saylavlar Bayram tatilini İs. tanbul'da geçirecek.. İstanbul, 17 — (Hususi) Nafıa Vekili Ali Çetinkaya ve Dahiliye' Vekili bügünkü eks- presle, Ankara'dan - şehrimize gelmişlerdir. Meclis tatil edik- diğinden meb'uslardan birçoğu bayramı geçirmek üzere şeh- Timize gelmektedirler. Vekiller heyetinin bayramda şehrimizde birkaç içtima yap- masi- muhtemeldir. Hakaret davası İzmit mahkemesi davanın devamına karar verdi Bay Hüseyin Cahid İstanbul, 17 (Hususi)— Bay Hüseyin Cahid'in, — İstanbul Valisi Bay Muhiddin Üstün- dağ aleyhine İzmit Asliyeceza mahkemesinde açtığı hakaret davası, bugün de devam et- miştir. Mahkeme; Valinin, gazete ile Bay Hüseyin Cahid'e ver- diği eevab etrafında tedkikatta - bulunmuş ve bunun, Bay Mu- hiddin'in memuriyeti iktizasın- dan olmayup şahsi - olduğun- dan davanın devamına karar vermiştir. Şimal devletleri Ne düşünüyorlar Stokholm, 17 ( AA ) — Harp zuhuru halinde müteka- bil iktısadi yardım mes'elesini görüşmek üzere toplanmış olan dört şimal devleti konferansı hububat, yağlar ve madenler ANADOLU Bayan ve Bay 'Kelimeleri — | Nisanda Belgrad'a| kullanılacak.. Ankara, 17 (A.A) — Dahi- liye vekili ve C. H. Partisi genel sekreteri Bay Şükrü Kaya C.H.PP: ilyönkurul, Halk: evi bâşkanlıklarına ve şenel espektörlere aşağıdaki tamimi göndermiştir. Türkiye Büyük Millet Mec- lisince bazı unvanların ilgası kakkında kabul edilen kanun da Türkçe konuşmada ve ya- zıda erkek isimleri yanında her hangi milletten olursa olsun Bay ve kadın isimleri yanına, Bayan konulması kabul edil- miştir. Bazi gazete ve risalelerde buna riayet edilmediği, gelişi güzel k: lanıldığı görülmekte- dir. Her ecnebi lisanda kendi lehçelerile muttariden kullanı- lan bu unvanın Türkçe'ye yer- leşmesi dilimizin - güzelliği ve zenginliği için lâzımdır. Binaenaleyh Türkçe yazılar- da ve basılarda her ne millet- ten olursa olsun ismi geçen- lerin cinsiyetlerine göre Bay ve Bayan kelimesinin - konul- ması ve Fransızca, Almanca, İngilizçe vesair “muharrerata ©o dilin Bay ve: Bayan maka- mına kaim olan unvanlarının kullamlması Türk'lerin mede- niyet ailesi içerisinde her mils letle beraber müsavi ve cihan- şumul bir lakapla —anılmasını temin eder. Zaten beylik, paşalık, ağa- hk, hocahk, hanımlık lakapla- rının kaldırlması bu maksada müsteniddi. Bütün vatandaşla- rın ve Türkiye'de yabancı li- sanlarla gazete ve risale neş- reden yabancıların bu esasa riayetkâr olmasını rica ederim. Yusuf Reisin kemikleri törenle yeni mezara nakledildi İstanbul, 17 ( Hususi ) — Eski denizcilerimizden Yusuf'un kemikleri, bugün — meraşimle Kasımpaşa'dan kaldırilmış ve Piyalede yapılan yeni mezara nakledilmiştir. Dahiliye Vekili İstanbul'a vardı.. İstanbul, 17 (Hususi) — Da- hiliye Vekili Bay Şükrü Kaya, bugün buraya gelmiştir. Vekil, Cumartesi günü tekrar Anka- ra'ya dönecek ve Pazar gününe rastlıyan Halkevleri yıldönümü için yapılacak olan törende hazır bulunmarak bir söylev ve- recektir. İtalyan Gazetecileri memleketi- mize gellyorlar İstanbul 17 - (Hususi) — memleketimizde tetkikat yap- mak üzere İtalyan gazeteci- lerinden —mürekkep bir heyet gelecektir. mubıdeluı imkânlarını tedkike! Belç,ha ha. mıştır. Z iraat kombi- nalarımız Martın birinden itibaren faaliyete yeçiyor İstanbul, 17 ( Hususi ) — Mart'ın birinci gününden iti- baren 250 ziraat kombinamız rıcıye nazırı Yakında Belgrad'a gidiyor Belgrad, 17 (Radyo) — Bel- grad'da çıkan bir gazetenin yazdığına göre Belçika hari- ciye nazırı M. Stark yakında Belgrad'a gidecektir. Belçika ve Yugoslavya arasında mühim —ğ_ ilhak Devletçilik Stüdyo, yavaş yavaş, yalnız (935 yılında Karşıyaka'ya 18, 000 Hollivud'un, — yalnız Frünsa, Almanya've İngiltere'nin in: hisarı altında” kalmaktan kur- tuluyor. İlim, fen ve sah'at, her ne- rede döğarsa doğsun, Üüstünde milli bir etiket, bir orijinalite taşısa bile, beynelmilel âlamin malı olmuştur. Öylc bir ihra- cat emteasıdır ki, kendi mânevi bünyesine ve mâaksadına hâs asaletle, ne püra istiyor, he borsa muamelesi görüyor, ne de bankaların kasalarına gi- rip çıkıyor. İlim, güneş gibi birşeydir, tapusu — hiçbir. milletin de- gildir. Bedit ve nefis san'atlar, ke- za, rüzgâr gibi birşeydir; her yerde esmek * hakkına “ma- liktir. Fen, bir afük - gibidir. Her yerden gözükür. Hollivud'da büyüyen sinema san'atı da, elbette ki birgün başına şapkasını giyerek, eline bâstonunu alarak dünyayı do- laşmağa - gidecekti. Şimdi Nil kenarındaki hurmalıkların göl- gesi altında — dinlenen bü san'at, gelecek yıl — Mekkef yolu ile Afganistan'dan Çin'e doğru yola çıkacaktır. Onu bizim memleketimize de davet etmek ve burada, bir. stüdyo kurmasını — istemek — için yapmak lâzimdır? Herkesi muhatap tutup şöy- lece konuşunüz! — Ekmek ister misiniz? İsteriz. - — Kazanç ve refah?. — Tabif, isteriz yal, — Kitâb ister' misiniz, kitab?| — Elbette isteriz!.. - Yol, şimendifer, Hman?. —O da'sual mi ya!, — Tiyâtro ister misiniz, ti- yatro?. — Bayılırız da isteriz. - — Ya sinema? Milli stüdyoya ne dersiniz?. — Beklediğimiz de odür.. Konuşmanın bundan sonra- sına dikkat ediniz: — Peki, mademki Bütün bunları istiyorsunuz, serbest- siniz; buyurunuz, yapınız!. — Evet, serbestsiniz, zev- kinizle, arzularınızla, herşeyi- nizle serbestsiniz.. — İmkâm yok. Büna biz, yapamayız. Yapmağa kalkışsak bile, iki asır sonraya kalır.. — Şu halde?. — Devlet yapsın, bunu dev- letten bekleriz!.. Görüyor musunuz; devletçilik nereye kadar uzayor?. Kahi- re'ye giden sinema san'alını, bir vapur yollıyarak Türkiye'ye getirmek bile, ancak devletin gücüne, kuvvetine kalmıştır. Bizde stüdyonun hakiki bâ- nisi de gene devlet olacaktır.. Haydi “ Olmalıdır., deyive- reyim de ben de kurtulayım. Orhan Rahmi Gökçe bir M. Delbos sefir: lerle konuştu. Paris, 17 (Radyo) M. Delbos - hariciye — dairesinde Almanya'nın Paris sefirini ka: bul. etmiş ve uzun müddet “görüşmüştür. Amerika sefiri de M. Del- İ bos'la bir mülâkat yapmıştır, Karşıyaka Sıyh 3 — 'dan ckısler. a aleyhdar olanlar, partiyi Ki kaybettiler. liralık yardım bile yapıldı. Dr Behçet Uz ile eski karşiyaka belediya * reisi ve mutemedinin cevabları Karşıyaka eski belediye reisi Fikri Altay Karşıyaka mes'elesi, orada bulunanları yakından alâkadar ediyor 'olmalıydı ki, eski mu- temed Tahir'in vereceği cevabı dikkatle dinlemeğe - başladı. O da sözü açtı: — Ben, Karşıyaka'nın İzmir belediyesine bağlanmasını, idâ- re intizamı ve “şelirin- bakimı noktasından müvafık — olmak, isabetli bir hareket ölârak gö- rüyorüm. Ancak, mevzuu, he- sap nöktasından da biraz tet- kik etmek Tazımdır. Meselâ, büğün için, Karşryaka'nin ver- diği belediye Tüsüumunun 80, 85 bin lita öldüğü söyleniyor. Eğer hâakikaten Bu takam, mühâsebe küyüdati ile sabit ise, belediyemizin Karşiyaka için istikraz parasından ayır- diği 300 bin İira, yapılan mâsrafla — varidat — ârasındaki fark dolayısile kısmen — veya tamamen ödenmiş “demektir. Bu itibâarla Kârşıyaka'nın ima- sokaklarının bsağlı şe- kilde tamiri için, bundan sonra, Karşıyaka'ya yapılan masrafa 15 bin lira daha zam edilmesi icabeder. O takdirde de- Kar- şıyaka'mız, şehircilikte bihak- kın çok hassas davransın ve memleketin — ilerlemesini isti- yen Behçet Uz'un idaresinde, parlak bir istikbale kavuşabilir. Bu son cümle üzerine şe- hir meclisi azası cevap verdi: — İyi amdmma azizim, vaktile Karşıyaka'nın — İzmir'e — ilkakı aleyhinde bulünan da gene sizdiniz.. — Bünu inkâr — edemem. Evet, ben vaktile aleyhdardım. Fakat ilhaktan sonra gördü- gümüz çalışma, bundaki isa- beti ve fikrimizin yanlışlığını meydana çıkarmış oldu. Batıl şey, makis aleyh olarmıyacağına nazaran, eski - fikir üzerinde düramayız. Gelelim cevaba: Evet, tam teşkilâtlı nahiye- ye de lüzum yoktuür. Büğün Karşıyaka'da — nahiye ismen mevcuttur ve yalnız köy muh- tarlarile alâkadardan ve ben, bugünkü şekli bile fazla görü- yorum. Tam teşkilâttan mak- sad, birkaç dairenin teessüsü- dür değil mi?. Bü idâreler, mülki teşkilâta lüzum bile gö- rülmeden kurulur ve merkezin fmiriyet ve mürakabesi altında halkın işlerini görebilir. Şayed halk bir haksızlığa maruz ko- lırsa doğrudan doğruya alâka- dar makama — başvürür. Hak buki burada müstekilen Bir idare âmiri — olursa: şikâyet onun vasıtasile kahuni meı r ve sim yoluna girer, İş uzar, Yani müstekilen idare âmirli sisi bence faydah değildir, Ben notlarımı alırken diğer | bir belediye azâsı daha | mişti ve arada; — Zatiâlinize de soracağıml! Demiştim. Dostumuz Ta- hir'in sözlerini yazıp ta başimı kaldırmıca baklım ki, o âzâ meydanda yok. Diğer bir zat dâ; — Rica ederim -dedi- ben bu mevzü üzerinde hiç uğraş- madım, söz söyliyemem. Başımı, Karşıytikâ'nın - eski belediye reisi Fikri'ye çevirdim, — Ben -dedi- bitaraf de- gilim. Vaktile burada yeis ola- rak çalıştim. Binathaleyh be- nim şahsen ileri sürebileceğim herhangi Bir fikirde tam bir bitaraflık bulunmadığı söylene- bilir.. Fukâat itiraf ederim ki, bu zamatıda bir şehir ihtiyacı için lâzımgelen teşkilâtı, tesi- sâtı karşılamağa kâfi varidat temin edebilecek mMüstakil bir belediyenin Kafrşıyaka'da ku- rülmasına imkân yöktür. Eski Yeisin bu fikrine der- hüal itiraz edenler oli — Hayir, Ba - fikirleri, sa- dece, “Tekrat fiyasete — geç- mek istiyor, mülâhazası doğ- mâsın, diye “leri sütüyorsat... — Hayır, emin olunüz, Ben, müstakil ve tâhi teşkilâtlı bir Karşıyaka belediyesihin kuru- labileceğine kani değilim. An- cak, şunu da itiral ederim ki, belediyedeki arkadaşlar, bu- raya sarfedilen tahsisatı arttır- mak suretile Karşıyaka'nın in- kişafını temine çalışırlarsa en isabetli yol tutulmuş olur. Karşıyaka belediye büdçesi; bizim zamanımızda 130,000 lira kadar tutuyordu. Bunun 30,000 lirası tramvaylar ha- sılatıdır ki, gene kendisine sarfedilir. Geriye 100,000 lira kalıyor. Halbuki o tarihlerde kantariye, okturva rüsumu, zabhiye hissesi ile beraber gaz şirketlerinden de rüsum alınırdı. Yalnız gaz şirketinden senede 7000 1lira aldığımızı hatırlarım. Bütün bunlar kalk- mış olduğuna nazaran, Karşı- yaka'nın şimdiki varidatının söylendiği gibi - 90,000 - İira kadar tutabileceğine kâni de- gek gilim. 70:000 liraya bile yük- — selemez. Olsa olsa - 60,000 Tira... Bu para- ile başlı başına fen, sihkiye, itfaiye, temizlik, su teşkilâtinin kurülup yaşa.» — Sona 7 inci sahifede — TAKVİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: