5 Mart 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

Skopçına nın dünkü celsesinde Balkanlar, milletler için bir tesanüd nümunesidir Habsburg'ların tekrar tahta dönmeleri, yeni karışıklıklara sebebiyet verecektir KB. Sloyadınowç Ankara istasyanunda Başbakanımızla'| bir. arada Belgrad, 4 (Radyo) — Bu- gün parlâmentoda |bir söylev veren Başvekil Bay Milân Sto- yadinoviç, Yugoslavya'nın da- hili siyasetini izah eyledikten Yugoslavya'nın, devlerle olan münasebatı hakkında ezcümle&$ şunları söylemiştir: — Müttefikimiz Fransa'ya sıkı bir surette bağlı kalmak olduğunu tekrara lüzum gör- mıyorum. Dostluğumuz, mil- letlerimizin kalplerinde derin bir yer almış bulunmaktadır. Büyük Beritanya ile müna- sebatımız samimi ve dosta- nedir. Yugoslavya, Büyük Bri- tanya İmparatorluğunu cihan sulhunun hâmisi ve kâfili ad- detmektedir. Britanya — ricali- nin, sulhun — muhafazası — için sarfettikleri gayrete iştirak et- mekteyiz. Almanya ile aramızda bir güna ihtilâf ve gerginlik mev- cut değildir, İktısadi sahada mütekabil menfaatlerimiz var- dir ve münasebatımız heran inkişaf etmektedir. Akdenizde mühim bir mev- kü bulunan İtalya ile de mü- nasebatı.nız, salâh yolunu tut- muştur. Orta Avrupa ve Balkan an- tantına gelince, küçük itilâf Avrupa'nın ilk mevzü anlaş- masıdır. ve 16 senedir. sulh için çalışmaktadır. Balkan Aantantı kurulduğu gündenberi, Balkanlarda vazi- yetin salâh ve istikrar kesbet- mekte olduğu görülmektedir. Müttefiklerimiz Türkiye, Ro- manya ve Yunanistan arasında aktedilmiş elan paktın; canlı bir teşekkül olduğunu her fır- satta göstermiştir. Balkanlar, uluslar arasında tesanüd nü- munesi olmuştur. Bükreş, Ankara ve son Ati- na ziyaretlerimde gördüklerim, Balkan antantının çok kuvvetli ve sarsılmaz beynelmilel bir camia olduğu hakkındaki ka- naatımı takviye etmiştir. Yugoslavya ile Bulgaristan arasında imzalanan dostluk paktı, tamamen Balkan antantı esasları dahilinde olup, hiç bir devlet aleyhinde değildir. Avusturya ile münasebatımız; Bu hükümetin Sen Jermen mu- ahedesinin askeri maddesini bir taraflı olarak feshetmiş ve küçük itilâfa dahil devletlerle birlikte bu feshi kabul etme- miş bulunmamıza rağmen dos- tanedir. Bazı anasır, Avusturya'da yeni hareketlere başvurarak Habsburg hanedanının tahta getirilmesini — istemektedirler. Orta Avrupa'da ağır karışık- lıklara sebebiyet verecek olan böyle bir hâdisenin, Avusturya hükümet ricali tarafından ka- bul edilmiyeceğini zannedi- yorum. Yugosvlavya, muahedelerin bir taraflı olarak değişmesini kabul etmediği gibi, Habs- burg'lar meselesinde de diğer müttefikleri ile menfi durum alacaktır. Macaristan ile münasebatı- mız bu yıl salâh bulmuştur. Diğer devletlerle de aramızda tam bir samimiyet vardır. —— - ae “Din muallimi,, Adlı eserin satışı menedildi Eski Erzurum Saylavı Bay Mehmed Salih tarafından 1341 senesinde bastırılmış olan “Din muallimi,, adlı eserin satışının | men'i Vekiller beyetince ka- rarlaştırılmış ve Vilâyete bil- | dirilmiştir. Atillâ'nın Definesi Tarihe müstenid zabıta romanı 25 addetti ve Lük'ü şato orman- larının muhafızlarından birisi sandı. Fakat Lük'ün yüzüne dikkatle bakınca, şatoya men- sup insanlar arasında böyle bir delikanlı olmadığını çok çabuk anladı. Böyle bir yerde, şato sa- hibinin birinci yaveri olan 40 yaşında zeki bir kimsenin ilk hareketi, emniyet tertiba: tını âni olarak harekete ge- tirmek olabilirdi. Ve, bir ma- nivelâ ile şato kuvvetlerini ayağa kaldırmak ve yabancıyı olduğu yerde muhasara etmek AA eee mümkün idi. Lük, bu vaziyeti bilmemek- le beraber, en tabii bir ted- bir olarak bu hareketinin ne demek olduğunu anladı ve yıldırım gibi bir yumruk - in- dirdi. Bu yumruğun tesiri de tam oldu, çam bölmesini andıran yaver yere yuvarlandı. Kontun kızı: — Eyvah -dedi- adamcağı- zı öldürdünüz.. Lük, yere yuvarlanan ada- mın yanına gitti ve üzerine eğilirken, genç kıza: TEVaR Hırsızlık Karşıyaka'da Alaybey Muh- lis sokağında oturan Halil kızı Arap Leylâ, Hasan oğlu taşçı Ömerin evinden bir çift iskarpin ile bir gömlek çaldı: ğından yakalanmıştır. Sarhoşun marifeti Dibek başında Mustafa oğlu Hüseyin. sarhoş bir halde Şeyhoğlu Mehmedi dövmüş ve yakalanarak miştir. adliyeye veril- Dövmek Karşıyaka vapur iskelesinde Hüseyin oğlu 13 yaşında Re- cebi tokatlıyan Ali oğlu Sey- feddin yakalanmıştır. Cam hırsızı Tepecik'te kardeşler soka- ğında Hüseyin oğlu Fuad'ın bahçesinde bulunan 22 parça camı çalan Burdur'lu Mehmed zabıtaca aranmaktadır. Zehirlenmiş mi? Alsancak'ta oturan İbrahim kızı Zehra, zabıtaya müracaat ederek, seyyar bir balıkçıdan aldığı palamutları yedikten sonra zehirlendiğini söylemiş ve derhal hastahaneye kaldı- rılmasını istemiş yapılan mu- ayene neticesinde Zehra'nın anlaşılmıştır. —a t Küçük san'atlar sergisinde Madalya kazanan İzmir'li san'atkârlar Ankara'da açılmış olan bi- rinci küçük san'atlar ve el işleri segisine işlirak edenler- den bazıları madalya kazan- mışlardı. Bu madalyalar, sahib- lerine verilmek üzere sergi he- yetince şehrimiz ticaret oda- sına gönderilmiştir. Bu hususta gelen bir yazıda, birinci küçük san'atlar sergi- sinden çok iyi neticeler alın- dığı, gelecek seneler zarfındaki sergilerde daha fazla muvaf- fakıyet temin edilebilmesi için şimdiden hazırlıklara başlan- ması bildirilmektedir. İzmir'den madalya kazanan- ların isimlerini yazıyoruz: Famaçuka Korniş fabrikası sahibi Bay Faruk ve Mazhar kardeşler, Kunduracı Bay Kâ- zım, Bayan Safiye, Çocuk ara- bacısı Bay Faik Şimşek, Mik- roskopçu Bay Cemal, Mantar şapkacısı Bay Ali Galib, Ta- bak içinde yağlı boya yapan Bay Kâzım Boyer, İstanbul'un umumi manzarasını el ile işle- miş olan Bayan Vacide, Saraç Bay Mehmed Sadık, Yorgancı Roma 5/3/937 Hi Fransız gazetelerinin !azdıkları -- Berlin mihverinin takviyesi meselesi ——— © a— Roma İıukumetı, istikbalde takib edeceği siyaseti, garip bir tarzda tehlıkeye soktu, diyorlar Bay Müssolini Bay Hitlerle beraber Paris, 4 (AA) — Fransız gazeteleri büyük faşist mecli- sinin dünkü kararı dolayısile hayret izhar etmekte ve bu kararın Roma - rinin ani olarak takviyesi de- mek olduğu mütaleasında bu- lunmaktadır. Le Journal diyor ki: “İtalya bir kere daha mut- main devletler sınıfından ay- rılarak gayri memnunlar tara- fiına geçmektedir. Dümen pek garip bir -sertlikle kırılmıştır. Adalelerdeki gerginlik para ve iptidai maddeler itibarile zengin olan milletlerin bir ta- arruzuna mukavemek - etmek zarüreti ile muhik gösteril- mektedir. Hiç şüphesiz doğ- rudan doğruya istihdaf olunan millet İngiliz'lerdir. Fakat İn- giliz'ler yalnız değildirler.., Ami Du Peuple'den: “Roma, hükümeti istikbalde takibedeceği siyaseti garip bir tarzda tehlikeye ilka etmiştir. Bunun bize taallük eden bir ciheti olmadığı — söylenebilir. Fakat bize taallük eden bir nokta vardır. O da sulh esna- sında bir milleti harp halinde imiş gibi bir yaziyete getiren askeri gayretlerin genişliğidir.,, Övr gazetesinde Mme Ta- bouis şöyle diyor: HLA “GGAYD UNU TC D ND LNDK Bay Mustafa Süleyman, Ağız- lıkçı Bay Habib usta, Kundu- racı Bay Demir usta, Zenbe- rekçi Bay Avni Otay, Nikel kantarcısı Ziya Kartal, Bergama'dan Halıcı Muzaf- fer de bir madalya almıştır. — Maalesef vaziyet bunu gösteriyor, fakat ne çare ki bu hareket mecburi idi. Bu adamı zarar vermiyecek hale sokmaktan başka çare yoktu! Cevabını verdi. Lük, —bunları söylemekle beraber, iri yarı adamın ce- ketinin — düğmelerini çözdü, elini kalbinin üzerine koydu ve sonra: — Merak etmeyiniz mad- mazel «dedi- kalbi çarpıyor, ölmemiştir. Yalnız uzun müd- det kendisine gelemiyecektir. Şimdi bunu nereye koyalım? Gizel, Lük'ün bu seri ve şuurlu karar ve — hareketlerini çok beğendi; bu sebeble faa- liyet ve cesareti arttı. Lük'ün sualine karşı, camlı ve büyük bir dolabı gösterdi: — Buraya koyalım! Dedi, Lük, biran bile vakit kay- betmeden, baygın adamı sırt- ladı ve dolaba tıkadı! Lük ayni zamanda: — Bu hareketlerim Fransa, Belçika, Almanya'da herhalde bir iki sene hapis cezasını muciptir; fakat burada ölüm cezasile — karşılanacağına da hiç şüphem yoktur! Diye düşündü ve Gizel'e: — Şimdi gidebiliriz! Dedi. Ve hiçbir maniaya tesadüf etmeden Kontun dai- resine kadar yaklaştılar. Lük: — Madmazel Trolvoş -dedi- babanızla yüz yüze gelmek cesaretini kendinizde buluyor musunuz? — Yahud babanızı evvelâ benim ziyaret etmekli- Berlin mihve- | ği mi istiyorsunuz? “ Fransa hariciye nezareti Berlin istikametine doğru dü- men kırılmasından mülteessir olmuştur. İtalyan - siyesetinin kararsız ve mütenevviç olduğu doğrudur. Fakat B. Mussolini 1937 senesinde Fransa'yı müş- kil bir mevkie sokmuştur. Fransa iki şıktan birini tercih etmek mecburiyetindedir: Boyun eğmek, veya muka- bele etmek. Roma, 4 (Radyo) — Faşist meclisinin — ikinci içtimaında faşist erkânı hazır bulunmuştur. Bu konsey nüfus siyaseti üzerinde B. Botay'ın vücuda gelirdiği kanunu tetkik et- miştir. Konseyin mukarreratı lardır: 1 — Hükümet işlerinde en çok çocuklü aile efradının tercihi, 2 — Ücret ve maaşlar için ailelere göre bir siyaset ta- kibi, 3 — Kalabalık ailelere tes- hilât gösterilmesi ve vergiler- de bazı muafiyetler tesisi, 4 — Gençevlenenlerle ço- çuk yetiştirenlere prim veril- mesi, $ — Çok çocuklu ailelere ayrıca mükâlat verilmesi, 6 — Âli bir kontrol teş- kilâtı vücuda getirilmesi. Bütün bunlar doğumu artır- mağa matuftur. Konseyin üçüncü içtimar 5 Martta (Yarın) saat 22 de top- tanacaktır, Londra, 4 (A.A) — Büyük faşist meclisinin tebliği büyük şun- Lük, bu sözleri söylerken genç kızın yüzünde husule gelen tahavvüle dikkat etti. Gizel: — Hayır mösyö Oberten -dedi- babamın yanına ilk ola: rak ben gireceğim. Yalnız... Kız süstü;. benzi - sapsarı oldu ve gözlerini kapattı. Bayılmak üzere idi. Lük, genç kızı omuzların- dan - tuttu: — Gizel... Dedi. Genç kız gözlerini açtı; Lük'ün kolları arasından sıyrıldı; bir iki adım ötede masanın — üzerinde bulunan birşeyi göstererek: — Yalnız... Bana bu zımdır! Dedi. Genç kızın gösterdiği vakıa kitap — sahifelerini kesmeğe lâ- | bir heyecan — uyandırınıştır. Evening Nevs gazetesi, İtalya- nin Avrupadaki vaziyetin şim- diki kararsızlığı karşısında ica- beden ihtiyat tedbirlerini al- makta olduğunu yazmaktadır. Morning Post, büyük faşist nin kararını İngiltere'nin yakkaz ve intibahı üzerine İtalya'da hasıl olmuş bir ak- sülamel diye tarif ve - tavzili etmektedir. Bu gazate yeni emirname- lerin bükümetin emrine amâde kıldığı ihtiyat kuvvetlerinin 8 milyona baliğ olduğunu he- sab etmekte ve İtalya da İn- giltere'nin programına müma- sil bir program tatbiki mev- zuubahs olmadığını, çünkü İtak ya'nın milli müdafaasına aid tertibatı ikmal etmiş bulundu- nunu yazmaktadır. Kültür seferberliği başlıyor — Başı T inci sahifede — itibarile de bu hayata veril- mek istenen yönü kolaylıkla; şaşırmadan ve sıkıtı çekmeden tayin etmiştir. Bugün Ankara- nın 79 köyünde oturan vatan” daşlar; ahırla birleşik evden gelecek hastalıkları; sıtmanın sebeblerini, dereceyi, ağacın değerini, iyi tohum kullanma: yı, pulluğun — faydalarını, köy kanununu öğrenmişlerdir. 10 yılda 32,000 öğretmel İlk öğretmen — okullarının bugün yetiştirmekte - olduğu öğretmen sayısına göre bütün Türk köyleri ancak 96 sene yani bir asır sonra tamamen okula kavuşmuş olacaktır. Kül: tür bakanlığının yeni progra- mı ise bu bir asırlık müddeti 10 seneye indiriyor. Meselâ bu sene nisan ayın” da Kars'ta 50 Erzincan'da 100 Eskişehir'de 300, Trakya'da 100 mevcudlu kurslar açılar caktır. Ayrıca üç yerde dahâ açılması ihtimali vardır. Önü” müzdeki sene de bunlara ilâ* ve olarak Van, Diyarıbekir, ayseri, Adana, Konya, An” talya, Akhisar, Balıkesir, Ka racabey ve Kocaeli'de kurslar açılacaktır. Netice şudur: Kültür Bar kanlığı, bu kurslar vasıtasile 10 senede 32,000 köy öğret” meni yetiştirecek ve nüfusu 400 den az olan 32,000 Türk köyü de okula ve ozretmena kavuşacaktır. mahsus bir âletti; fakat çelik” ten ve icabında mükemmel bir silâhtı! Lük, çok müteessir oldu; — Neden Gizel? Diye sordu. — Beni döndüğüm zamafi istintak edersiniz... Eğer dör nersem.. — Ne dediniz? Lük, bu güzel kızın kararın! deşışuımek teşebbüsüne hâ” zarlandı; fakat Gizel bunt anladı ve: — Hayır benim iradem? karşı gelemezsiniz. Ben sırrım! muhafaza edeceğim. Dedi. y e Lük'ü ezici bir ifade ile: & — Mösyö Oberten, dedir size söz veriyorum, eğer — Devam edecek —