13 Nisan 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

13 Nisan 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kahvehaneler ve halk Geçenlerde Ödemişte bir köylü hemşite ile yaptığım konuşmayı yazmışlım. Bu konuşmanın bence çok mülhim olan bir noktasını da başka günlere bırakmıştım, o da bügüne rasgeldi. Köylü hemşireye sordum: — Kocanın birçok vakitlerini köy kahvehanesinde geçirdiğini — söy- ledin. İyi amma, kahvehanode ne yapar, ne ile uğraşır? — Kâüğıd oynar «dedi- küğıd! — Namıl küğıd? İskambil canım, Erkekler ya tek tek, ya çift,elden, kol kol hep kâğıd oynarlar kahvede.. Kasabada da öyledir. Filhakika, Anadolunun her tarafında yığınlarla kahvehaneye — rasge- lirsiniz ve bu müestese, ne bir halk toplantı we derdleğme yeridir, ne de bir halk mektebi.. Orası, sadece, vakit geçirme, keyif ve oyun ibtilâ. sını besleyib duran kötü, katil bir mücesesedir. Gencinden tutub ihtiya- mıva kadar ber erkeği kendi çatısı altında toplıyarak, onlara, rehavet, dedikodu, cerar, kirli iskambil kâğıdı uzatıyor ve henüz uyanmıyan her şuur, çoğukların —ağrına verilen uyuşturucu tatlılar gibi, onu — yavaş yavaş emiyor. Tek mektebli kasabalarımız vardır ki, sokaklarında yanyana, karşı karşıya bir sürü kahvehanenin sırıttığına tesadüf ediyorsunuz. Kıcık, kâğıd yamalı pencelerinin arkasında, cıki, pis sandalyelere ve peykelere serilmiş binlerce vatandaş, mikrobdan, el kirinden tutar yeri kalmıyan oyan kâğıdlarım harman gibi savuruyor. Vakit geçirmek de ne demek? Hangi cemiyette, hangi ferde, kendi zevki fazla gelmiştir ki? Vakit mefhumu çok değişmiştir. O artık nakid değildir. Nakid, onun kıymeti yanında bir ölçü, bir kıymet değildir. Küçük, perakende vakitler içinde, cemiyetin büyük işleri, kalkınmaları, düşünmeleri, ke- şifleri, başarmaları vardır. Tarlasında, yolunda, dağında, bahçesinde, ormanında, hayvan, haşı- ratı üzerinde mütemadiyen çalışmağa, uğraşmağa ve düşünmeğe mecbur elan Türk köylüsünde “kabvehanede geçirilecek bir vakit artıklığı,, ka: bul etmek, bugünkü ileri prensiblerimize taban tabana zıddır. Keza, kü- Çük ve büyük kasabalarda da vaziyet aymıdır. Oyun, kumar değilse bile kumarcıktır. Buna zihnt bir terbiye ve temrin diyecek değiliz yat Hükümet, Türk — topraklarında, mücadele açılması lâzım gelen bir “kahvebane,, derdimiz bulunduğunu hatırlarsa, bir büyük bid'atı ve köbne bir mücsseseyi de devirmiş olur. Cephede bir daklilo kız Madrid, malüm olduğu üzere bir şehir değil, artık bir harb yeridir. İki düşman ordu, şeh- rin içinde biribirine bomba savurmaktadırlar. Madridin üniversite mahal- lesindeki milis siperlerinde ara sıra genç ve güzel bir kız do: laşır; bu kız çok cesurdur. Ne bombadan, ne kurşundan ve ne de süngüden korkmaz. Bu kız Bask müdafileri ku- mandanı Mira'ay Ortegonun daktilasu Madmezel Feliçyadır. Londra ve Pariste kendisine birçok daha iyi işler teklif edildiği halde, Miralayın ya- mından ayrılmamış ve siperlere kadar gelmiş, vazifesine devam etmiştir. Madmazel Feliçya, siperler- de gezerken cumhuriyetçi mü- dafileri teşci ve askerlere si- gara hediye eder. Arz üzerinde ne garib tabi- atlı insanlar olduğunun bir delili de bu kızcağızdır. Bir rekor Bir insan hayatında kaç metro filim seyredebilir?.. Vakıa bu tayin ve takdir edilmiş değildir. Fakat en fazla filim seyretmek rekorunun Ho- livudda Paramond filim mü- essesesinin operatörü olduğuna şüphe yoktur. Çünkü bu adam yirmi beş sene içinde tam 100 milyon metre filimi sey- retmek mecburiyetinde — kal- mıştır. En büyük hastane Arzın en büyük hastanesi Alerikada Los Ancelostadır. Bu hastanede bir ayda 10,000 kişinin tedavisi müm- kün imiş. Amerika gazetelerine göre, bu hastanenin çamaşıranesin- de her ay 60,000 gecelik yı- kanmakta imiş. Fakat işin ga- | | tib ciheti bu hastanenin ha- : kiki olarak kaç yıtıklı oldu- ğunun ve isminin yazilmama- sıdır. İmlâ hatası memnul Bosna -Hersekte belediyeler garib bir karar ittihaz etmiş- lerdir. Resmi makamata mü- racaat edeceklerin imlâ ha- tası yapmaları yasaktır. Müra- caat edenler istidalarındaki imlâ hatası adedi nisbetinde nakdi ceza vereceklerdir. Zehirli gazler Zehirli gazlerin yeni bir harb vasıtası olmadığı muhakkaktır. Meselâ yeni İbrid adalarında henüz iptidai bir hayat yaşıyan yerliler zehirli gaz usulünü müdafaa harblerinde kullan- maktadırlar. Bunlar giriştikleri mücadeleyi — kaybedeceklerini anladıkları anda, terkibâati ken- dilerince malüm bazı baharatı tutuşturarak kaçmaktadırlar. Bu bahrratın yanması, ga- liblerin oldukları yerde kalma- sını mucib olmakta imiş!. N Evkaf müdürlüğü Şehrimiz Evkaf müdürü Bay Mazlümun, tekrar müfettişliğe ve Edirne Evkaf müdürü Bay Esadın İzmir Evkaf müdürlü- ğüne tayin edildikleri haber alınmıştır. ÖSS N Bugün doğacak çocuklar.. Bugüa için para kazanmak ümidi çoktur; maddi işlerde de muvaf fakiyet mevuddur; Fakat... Fikri işlar için hiçbir. ümid bek lememelidir! Bugün moda ve lüks eşya müesseseleri çok kazançlı işler göreceklerdir. Yalmız kadın- Tarın bi p ıgın-ıılyd—iıllıcı Bugün doğau — çocuklar ilim ve irfana çek hevesli olacaklardır. Bu hayatta mukabelesiz kalmıya- caktır. Bugün doğacak çocukların bir kasını artist, şair ve edip olacaklardır. 5 Pul tetkiki Memurlara bazı daireler müşkülât gösteriyordu Adliye Vekâletinden alâka- | darlara gelen bir tamimde; pul tetkikatı yapmak için mah- keme ve icra dairelerine mü- racaat eden pül müfettiş ve memurlarına bazı Adliye dai- relerince müsaade edilmemekte olduğunun anlaşıldığı, bundan böyle bilümum mahkeme ve icra dairelerine vaki müraca- atların reddedilmemesi bildi- rilmektedir. Tadilât yapıldı Gümrük tarifesinin (532A1) pozsyonunun “yalnız siyah ve beyaz kabara çivileri, siyah ve beyaz oluklu çiviler, bakırlı çivi ismile anılan bakır rengi verilmiş adi çivi ve başsız dört köşe mahruti ökçe çivisi,, kaydile, S02 inci pozisyona giren Jâmba şişelerinin de kayıdsız olarak genel idhalât rejimi kararnamesinin (ki) lis- tesine Vekiller Heyeti kararile alındığı alâkadarlara - bildiril- miştir. B. Hayri Turfan Vilâyet idare heyeti kâtip- liğinde bulunan Bay Hayri Turfanın açılan hukuk - işleri başkâtipliğine terfian — tayin edildiği haber alınmıştır. Pazar ve bayramlar da da- hil olduğu halde bütün tatil günlerini dairesinin işlerine has- retmek suüretile çalışan — bu memura, yeni vazifesinde de muvaffakıyetler dileriz. Bir şikâyet Karantinada karilerimizden aldığımız bir mektupta, burada oturanların, belediyenin emrile evlerine haftada iki kilo ma- zot döktükleri; ancak analağım olan ve sivrisinek yuvası bu- lunan Karantina camiinin kar- şısındaki Tahtaköprü sokağı deresine belediyenin mazot atmadığı ve bu suretle müca- delenin faydasız kaldığı bildi- rilmektedir. Belediyenin nazarı dikkatini deriz. Şı.hlr meclisi Şehir Meclisi büdçe encü- meni, dün toplanmış, 1937 büdçesi üzerinde görüşmüştür. — Yeni neşriyat: Türkiye genel kimyayer- ler kurumu dergisi Bu derginin onbirinci sayısı onbuçuk forma kalınlığında olarak çıkmıştır. Bir kısım yazıları Türkçeden başka Al- manca, Fransızca ve İngilizce lisanlarında, âynen veya hu- lâsaten neşreden bu dergi, Anayurdumuzdaki kimya ça- lışmalarını dünya ilim âlemine tanıtmağa yaramaktadır. Kim- yanın her sahasına şamil bir kurumun dergisi -olduğu için, yalnız kimyager için değil, aynı zamanda kimyanın tat- bikatından geniş mikyasta is- tifade eden tp, eczacılık, baytarlık ziraat gibi ilim şu: belerinde çalışanların da işine yarayan bir zenginliktedir. Ge- niş bir bilbliyografi kısmı var- dır. Kıvırcık -koyunlarımızın sütleri üzerindeki etüd ile yeraltı madenlerini geolizik usulile arama metodlarını bir araya topliyan yazılar bilhassa şayanı dikkkattir. Bedeli yal- nız 50 kurüş olup adresi: An- kırı. potı kutusu 50 dir. Atkozusu civarında Feci bir otomobil kazası oldu Bir çocuk, , ifade veremiyecek de- recede ağır yaralandı Kızılçullu atkoşusu sahasının doğu semtindeki yolda feci bir kaza olmuş, bir otomobilin arkasına takılan Bucalı Kerim oğlu Ahmet adında bir çocuk, otomobilin hızlı gittiği sırada yere düşerek başından ağır ve tehlikeli surette yaralanmıştır. Otomabil, Manisalı Bay Lütfiye ait ve 46 numaralı idi. Şo- för Ramazan oğlu Bay Nebinin idaresinde idi. Hâdise tahki- katına müddeiumumi muavini Bay Şevki Suner tarafından el konmuş ve şoför isticvab edilmiştir. Şolör 'Bay Nebi, çocuğun otomobil arkasına takıldığını görmediğini, hatta kazadan bile haberi olmadığını, sonradan öğrendiğini söylemiştir. Dinlenen şahitler de, çocuğun, otomobilin arkasına takıldığını söylemiş- lerdir. Hâdisede şoförün hiçbir suçu olmadığı anlaşılmıştır. Ağır yaralı Ahmet Memleket hastanesinde tedavi altına alın- mıştır, çocuk ifade verememektedir. « Kemer cinayati Hüseyin, Burhanın bıçak! »» darbesi altında can verdi Cinayetin,_;naktulün mutallâkası Nazife- nin teşvıkılz yapıldığı söyleniyor Hüseyine yetişmiş, bir eli ile başını tütmüş, diğer elinde bulunan bıçağını bütün kuvveti Katil Bürhan Pazar günü öğleden sonra Kemer pazarında bir cinayet olmuş, sabıkalılardan Bürhan namında biri, Tepecikte bak- kallık ve Kemer pazarında seyyar satıcılk yapan Hüseyin oğlu Hüseyini bıçakla dört yerinden — yaralıyarak öldür- müştür. Yaptığımız tahkikata göre, vak'a şu şekilde cere- yan etmiştr: Cinayet nasıl oldu? Seyyar satıcı Hüseyin, her hafta yaptığı gibi evelki gün de Kemer pazarında öte Leri satmağa gelmiş ve bir yere mallarını — sermiştir.. Akşam üzeri saat 17 ye doğru, pazar yerinin oldukça kalabalık bir zamanında, sabıkalı Bürhan elinde bir bıçak olduğu halde kalabalık arasından sıyrılarak birdenbire Hüseyinin üzerine atılmış, seyyar satıcı bu âni taarruzdan kendini güçlükle kurtararak kaçmıştır. Bürhan, elinde bıçak, kala- balığı yararak Hüseyinin pe- şinden koşturmuş, bakkal da kendini müdafaa için eline ge- çirdiği bir dirhemi sabıkalının kafasına — fırlatmıştır. -Ancak dirhem Bürhana isabet etme- diğinden Hüseyin tekrar kaç- mış; bir aralık yerden aldığı taşla da kendini müdafaa ede- memiş, pazar yerinden uzak- laşmağa başlamıştır. Kalabalıktan kendini kurta- ran Bıırhıı, ıünlk koşarak ile arkasına ve karnına sapla- | mış; bununla da - iktifa etmi- yerek, cansız bir halde dizle- rine yuvarlanan Hüseyini - iki yerinden daha yaralıyarak öl- dürmüştür. Katil, cinayeti mütcakıp kaç- mak istemişse de, pazar ye- rindeki halk kendisini yaka- lamış ve polise teslim etmiştir. İşin içinde kadın parmağı var mı? Cinayeti müteakıp vak'a ma- halline gelen müddeiumumi muavinlerinden Bay Şevki Su- ner, derhal tahkikata başlamış, orada bulunanların ve- Hüse- yinin komşularının - ifadelerini tesbit etmiştir. Tahkikata göre, cinayette bir kadın parmağı vardır. Ve bu kadır, maktul “Hüseyinin eski karısı Nazifedir. Hüseyin, üç sene evel karısı Nazife ile geçinemediğinden mabkeme kararile ayrılmış ve iki yaşındaki kız çodcuğunu dâ anasına bırakmıştır. Aradan birkaç sene geçince Nazife katil Bürhan ile tanışarak bir- likte yaşamağa başlamıştır. Bakkal Hüseyin, eski karı- sının yanında bulunan ve ibeş yaşına gelmiş olan kızının, iyi yetişmesini temin için mahke- me kararile çocuğu yanına almıştır. Hüseyin tehdid ediliyor Bundan 10 gün evel, katil | Bürhanla Nazifenin oğlan kar- deşi Ali; bakkal Hüseyinin evine gelerek küçük kızın ken- dilerine verilmesini istemişler, fakat Hüseyin tarafından ev- den kovulmuşlardır. Bakkal, bundan sonra ço- cuğu evinden dışarı çıkarma- mağa başlamış ve mütcaddid defalar kendisini rahatsız eden Bürhanla Aliye bu hareketle- rinden vazgeçmelerini söyle- miştir. Cinayetin vukubulduğu gün- den iki gün evel, Bürhan tek- rar Hüseyinin evine gelmiş ve çocuğu istedikten, red cevabı aldik g, 1314/987 (ilk Turgudluda Vali ve mnew rının tetkikleri. Turgudlu, (Hususi) — Bu gıın Manişa Valisi -Dr.:Bay ütfi Kırdar ile Kültür müs* teşarı Ridvan Nafiz Edgüer, kültür direktörü Nail bir oto- ile şehrimize geldiler ve bir heyet tarafından şehrin hari- cinde karşılandılar. Vali ve müsteşar, halkımır zın yüzbin lira teberruu sure- tile yeni yaptıracağı Ortamek: tep binasının ikmâline kadar muvakkaten — mektep — ittihaz edilecek binayı, — İlkokulları gezdiler, Şereflerine belediyede 16 kişilik bir ziyafet yverildi. Mi- safirlerimiz, Parti ve Halkevin- de de halkla yakından temastâ bulundular. Bay Ridvan Nafiz Edgüer Vekâletin her hususta yardım edeceğini söyledi ve halkımızın hamiyetini takdirle karşıladı. Misafirler akşam üstü şehrimizden ayrıldılar. Akhisar haberleri Akhisar, (Hususi) — Halk- evinde verileceğini yazdığım eğlenceli çay ziyafeti dün ak- parlak bir surette verildi. Caz tarafından İstiklâl marşı çalındıktan sonra başkan top: lantı hakkında birkaç söz söyledi. Caz müntahap bazı parçalar çaldı, milli oyunlar idı. Belediye mimarı B. =:ı Özaişik — şiirler - okudu, çok alkışlandı. Bundan sonra eğlenceli oyunlar verildi, top- lantı saat üçe kadar devam etti. Bir seyahat: Önümüzdeki hafta Manisa Halkevi dağ kolunün Akhisa- mnmıza bir seyahat yapacağı haber alınmıştır. Çekirge ve tarla fa- resi mücadelesi Burnavanın dağdibi bölge: sinde çıkan tarla farelerile mücadeleye devam edilmek: mektedir. Mücadele memurları — ile halk tarafından yapılan mü- cadeleye pazar günü Burnava Ziraat okulu talebesi de iştirak etmiş, tatbikat yapmışlardır. Haber verildiğine göre, Se- ferihisarda az miktarda çekir- ge, Dikili kazası dahilinde de tarla faresi başgöstermiştir. Buralarda da mücadeleye baş- lanmıştır. Askere davet İzmir askerlik şubesinden: Deniz sınıfına ayrılmış ve her hangi sebeple emsalleri ile sevkedilemiyerek geri kal- mış ve yahud davet - edildiği halde gelmiyerek bakayada kal- mış olan 316 doğumundan | 332 dahil doğumuna kadar ohnu&ıu—müıqın- 937 perşembe günü akşamına kadar bedellerini vermeleri ve bu günden sonra bedel alın- mıgul'l ilân olunur. — Artık karmım — şişiyor. Sabrım tükendi. Demiş ve oradan ayrilmıştır. 'Tahmin edildiğine göre, Na- zifeye pek fazla düşkün olan Bürhan, bu kadının teşviki üzerine bu cinayeti işlemiştir. Tahkikata adliyece devam

Bu sayıdan diğer sayfalar: