29 Ağustos 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

29 Ağustos 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FT YETER SO FUN LA * Ve eee V AA SAÇ SERERESCNERE OÇU j İ t AA S S L aNi L PU S SN NC devrildiği gündür — Başı 1 inci sahifede — 30 Ağustos akşamı düşman ordusu düveli muazzamanın ken- diüe tevdi ettiği silâhı kahri zaferi Adatepe mıntakasında Türk nöbet- çilerinin galib ve parlak süngüle- rine teslim etmiş ve bevesi istilâyı oraya gömmüştü. Şimdi meçbul askerin abidei şehametile yükse- len o Sühe, © gün zeler sezgisi ok muştu. Başkumandan, gene o güne aid tarihi nutuklarında bu bare- kâtın düşmanlarda uyandırdığı deh. çeti Oyu süretle ilade buyurmuş- Tardır: *Bahusus askerlerimizin düş- man ordusunun kalb ve vicda- nına verdiği dehşet haizi ehem- miyettir. Düşman — ordusunun vicdanında ve fikrinde hasıl olan bu havf ve haşyet bütün Yunan milletine intikal etmiş- tir. O kadar ki, adalarda bu- lunan düşmanlar Türk ordusu geliyor diye firara teşebbüs ediyorlardı, arada deniz oldu- ğunu untuyorlardı ve - firar edemediğinden, firar edemi: yeceğini anladğından dolayı tecennün edenler vardı. Bina- enaleyh bu meydan muhare- besi hakikaten düşmanlarımız için çok kahhar ve mucibi haşyettir.,, Geceyi Dumlupımar köyün- de geçiren büyük başkuman- dan ertesi, günü orduya: *— Bütün arkaşlarımın Ana- doluda daha başka meydan muharebeleri verileceğini na- zarı dikkate alarak ilerlemesini ve herkesin kuvayi akliyesini, menabii celâdet ve hamiyetini müsabaka ile ibzale devam eylemesini taleb ederim. İlk hedefiniz Aadenizdir, ileri., Cümlesi ile biten emrini verdi. Bundan sonra devam eden birkaç günlük tathir ameliyesi neticesinde bir istih- kâm mülâzimimiz tarafından esir alınan başkumandan Tri- kopis ve diğer kumandanlar da Uşaka getirildiler. Beş günlük meydan muha- rebesinde düşmanın gurur ve azametini pak topraklarımızın harareti içinde eriten milli iman karşısında bundan sonra artık siyah bir gölgeden baş- ka birşey kalmamıştı. Başkumandan meydan mu- harebesi namı verilen bu mu- harebe bize matuf haris emeli ve hiyanetleri, birikmiş bir in- tikamla kırıp geçirerek sahnei tarihe çıkardığımız büyük bir eserdir. Başkumandan meydan muharebesi; Türk benliğinin; mahiyetinin kısaca bir ifade- sidir. Başkumandan meydan mu- harebesi; öldürülmek istenen . d ediyorlardı. Böyle bir ziyaretten sonra, Başvekille profesör Roz bir odaya çekildiler ve görüşmeye başladılar. Başeekil: — Şu halde generalin has- talığının meçhul kuvveti ara- maktan mütevellit bir dimağ yorgunluğu — olduğuna emin bulunuyorsunuz, demek - olu- yor. Dedi. — Öyle sanıyorum. Hatta e ğöklüğümüz barika karşe — sında neden hastalanmadığı- mıza hayret ediyorum. Karşı- Gizli Cihangir Nakleden: F.âımudd in Bınllnılu -30 Ağustos Köylerde sa Türkün karabahtının ğlık Hayvan kesim yerleri yapılacak ve sağlık korucuları çalışacak Köylerde, her yerde gelişi | köyün sağlık ve umumi temiz:- güzel kesilmekte olan hayvan- lar yüzünden hayvan hasta- lıklarının sirayet) ve intişarının artmasına sebebiyet verilmekte olduğu ve ayni zamanda köy- lünün sağlık ve temizlik du- rumunu tehdid eden feralık- lar gösterdiği Ziraat Vekâle- tince nazarı dikkate alınmış, buna dair bütün vilâyetlere gönderilmiş olan bir- tamim İzmir vilâyetine de gelmiştir. Bu tehlikeyi önlemek masının faydalı olacağı ve bu suretle hayvan kesilen yerlerin | temizlik ve dezenfektesi de kolay olacağı gibi sıhhi teh- likelerin de önüne geçileceği bildirilmiştir. Köy kanununun 17 inci mad- desi mucibince köy sınırı için- deki hayvanlardan zephiye resmi alınmasına da salâhiyet verildiği için hayvan kesim yerlerinde kesilen hayvanlar- dan alınacak resimle köylere bir varidat da temin edile- cektir. Köylerde evlerin etrafının ve köy sokaklarının temiz tu- tulması mecburidir. Bu suretle hamaset ve | Türkün — hayatı, kahramanlığın sahai tecellisi, yüksek vatanperverliğinin tim- salidir. Düşman — ordusunun son nefesini verdiği bu anda devletlerin asırlardanberi Tür- kiyeye müteveccih imha siya- setini zirüzeber eden bu hâ- dise, Mudanya ve Lozan mü- zakeratının mes'ut netayicini bize daha © gün orada ka- zandırdı. İsmet İnönüyü orada üzen- ler ve pazarlık siyasetine sa- panlar düşünmüyorlardı ki o, galip bir milletin, kendi ku- mandası altında yürüyen bu muazzam ve zafer ordusuna istinad ediyordu.. Dumlupınarda Büyük merasim yapılacak 30 Ağustos zafer bayramın- da Dumlupınarda, büyük şe- hitler abidesi önünde de me- rasim yapılacaktır. Yurdun her tarafından o gün Dumlupınara gelecek olan heyetler, izciler âbide önünde toplanacaklar, söylevler verilecek, aziz şehit- lerimizin ruhları taziz - edile- cektir. Dumlupınardaki merasimde bulunacak olan İstanbul heyeti (dün şehrimize gelmiştir. İstan- laştığımız haller o kadar müt- hiş, o kadar harikulâdedir ki, tarif mümkün değildir. Başvekil derin bir düşün- ceye daldı. Zavallı generalin bu felâketine biraz da kendi- isinin sebeb olduğunu görüyordu. Eğer bu esrarın — meydana çıkarılmasında ısrar etmemiş olsaydı, bu facia husule gel miyecekti. Birdenbire: — Fakat bizden ne istiyor? Diye söylendi. Prolesör Roz, bu deli saç- masını andıran sözlerden bir- şey anlıyamadı, ve: — Ne demek istiyorsunuz, için | hayvan kesim yerleri yaptırıl- | lik vaziyeti daima üstün tu- tulmak lâzımdır. Köy kanununun 14 üncü maddesinin 30 zuncu sırasile köyün sağlık işlerini yakından ve mütemadiyen takib etmek üzere bir de sağlık korucusu kullanılacaktır. Köy mezbahaları işi - için Sıhhat Vekâletince bir kanun lâyihası hazırlanmıştır. Bu itibarla ve hıfzısıhha kanumunun yüklettiği mecbu- riyetlere dayanarak — umumi sıhhatin korunması maksadile alâkadar sıhhat memurlarının da tarifi dairesinde tanffün husule getirerek köyün hava- sını ilsad etmiyecek, her vakit bol su ile temizlenebilecek köy yakınlarında, hayvan ke- sim yerleri, ayırttılması, bun- ların köy memurlarile sağlık korucuları ve vazife dolayısile köylere gelecek baytar ve sıhhat memurları - tarafından mürakabe altında bulundurul- ması, temizlik ve dezenlekte- lerinin muntazaman yaptırılması, bu yerler haricinde hayvan kesilmesine meydan verilme- mesi emredilmiştir. bul heyeti; avukat B. Cema- leddin Fadıl, muharrir B. Se- lâmi İzzet, Halkevi müdürü ve meclisi umumi azasından B. Akif, vilâyet encümen baş: kâtibi B. Zühtüden mürek- kebdir. Heyet, abideye konmak üzere muazzam bir de çelenk getirmiştir. Dumlupınar merasimine İz- mirden 50 izci ile Bn. Şehime Yunus, Dr. B. Osman Yunus, eczacı B. Lütfi gideceklerdir. Bu akşam saat 19,55 te Basmahane istasyonundan ha- reket edecek hususi bir tren, güzergâhlaki diğer vilâyetler heyetlerini de alarak Afyona götürecektir. Gardenparti Hilâliahmerin 4 Eylül akşamı| Manastır, Münir İstanbul, Sa- fuar — gazinosunda — vereceği büyük gardenparti ve bahçe eğlencesi için hazırlıklara de- vam edilmektedir. Tertib heyeti. arasında Bn. Meliha Zeki, Bn. Ali Agâh, Bn. Esad, Ban. İngilis gibi bu gibi nezih geceleri tertib et- mekte muvaftakıyetleri tecrü- be olunmuş simalar da vardır. O gece, fevkalâde sürpriz ve eğlencelerle geçecektir. anlıyamadım? Dedi, — Meydanda.. Bu esraren- giz bay bizden ne istiyor ki, böyle bizimle uğraşıp duruyor? Ardenyadan başka arz üze- rinde devlet yok değil yal, Bu sırada kapıya — vuruldu, verilen müsaade üzerine Ge- neral Marsın neferi içeri girdi ve prolesör Roza: — Bay profesör, sizi - isti- yorlar!, ,Dedi, — Kim istiyor? — Bir baâyan. — Ya... Yoksa bayan Lid- ya mı? Başvekil: — İçeri gelsin, dedi. Ben de bu bayanla bazı - şeyler görüşmek ihtiyacındayım. Biraz sonra içeriye Lidya Ordu terfi "listesi ve temizlik işleriListe bugün teb liğ olunuyor Terfi eden komutanlarımızla subaylar bugün yeni rütbelerini alacaklar —a — Başı | inci sahifede — Hasan, Asım, İlyas, Comal, Nihad, Şerafeddin. Piyade Yarbaylığından Al- baylığa terfi edenler Muhiddin, Zeki, Kemaledddin, Rıza, Nüsret, Müstafı, Tevfik, Na- zif, Asaf, Balıri. Hakkı, Emin. Şe rafeddin, Raif, Söleyman, Nazım, Hayali, İzzet, Ra; Ahdürrezak, | 8 tfi, Arif, Rüşdü, - Vehbi, | Şükrü, İrlan, Kâzım, Ümer Kalkan, Hüsameddia, Tev(ik, Üsralim, Mus tafa, Galib, Cevdet, Milmi, (. Hak: kı, Hulüsi, İhsan, Mehmzd, Cemul, Rıza, İsmail Hakkı, Piyade Binbaşılığından Yar-| baylığa terfi edenler — | Fahri, Şevket, Fehmi Tun- cer, Fehmi, Nafi, Ziver Yük- sel, Sadık, Nuri, Arif, Kâ- zm, Mehmed, Nuri, Tev- fik, Celâl, Kemal, Nureddin, Fevzi, İbrahim, Etem, Sami, Piyade yüzbaşılığından binbaşılığa 1erfi edenler Lütfi, Rahmi, İzzet, Ziyaed- din, Hâmid, Abdurrahman, Reşit, Şefik, Necati, Ömer, Fikri, Eşref, Fehmi, Mecid, Ahmet, Ulvi, Müştak Erzincan, Nuri İstanbul, Zühtü Bingazi, Mazhar Kantarcılar, Kemal Erzurum, Nâzım Nevrekop, Reşat Zeyrek, Mahmut Halep, Hüsnü Akbıyık, Nusret Eyüp, Fuad Beylerbeyi, Faik Kasta- monu, Lebib Kayseri, Sabri Bursa, İhsan Fatih, Ülkün Alp Malatya, Münib Edirne, Hil- İsmet Şarkt Karahisar, Tahir, İstandul, Faik Aksaray, Suphi Bilecik, Saim Adana, Basri Gerede, Mahmud Elâziz, Şa- kir Kerkük, Etem Uluborlu, Salâheddin Kadıköy, Fuat Ke- malpaşa, Ekrem Kerkük, Fehim Kılıçali, Rublan Üsküdar, Tay- yıb İstanbul, Muhiddin Trabzon, Ercan İstanbul, Tevfik Pirze- rin, Rüştü Sıvas, Cevdet Bursa, Seyfeddin Sultanahmed, Ke- malettin Altımermer, — Sıdkı Antep, Mümtaz Erenköy, Rah- mi Erzurum, Kâni İstanbul, Şevket İstanbul, Kâmil Midilli, Fehmi Trabzon, Şevket Top hane, Ali Erenköy, Naim Fa- th, Kâmil Rusçuk, Tevfik Trablusgarb, Sırrı Beylerbeyi, Mehmed Yenibahçe, Selim Manastır, Nuri Üsküdar, Tah- sin Karaferiye, Celâl İstanbul, Nuri Ürküb, Selâmi Beşiktaş, Selim Yedikule, Bedi İstanbul, Nuri Biga, Ekrem Sıvas. Hava Binbaşılığından Yarbaylığa terfi edenler Naim Erzincan, Hakkı Ma- nastır, Remzi Trabzon, İsmet Erzurum. Cemil Çanakkale de hava yüzbaşılığından binbaşılığa ter- fi etmiştir. Topçu Yarbaylıktan Albay- lığa terfi edenler Sami Trabzon, Kemal Selâ- nik, Mehmed Tırnova, Etem mi Elmalı, Hüsnü Van, Neşet |Edremid, Zeki Erzurum, Mehmed Manastır, Kemal Beşiktaş, Süreyya Van, Fuat Kıbrıs, Sey- feddin İstanbul, Cevdet, Ce- vat İstanbul, Zeki Van, İhsan Harput, İsmail Konya, Hamza Sıvas, Nusret İstanbul, Abdül- gani Debre, Asım Trabzon Nuri Rami, Neşet Erzin- can, Bahri Üsküdar, Ke- mal — Saffet, Baycan Balı- | kesir, Tevfik Kadıköy, Rıza İşkodra, Saraceddin İstanbul, Zeki Kerkük, Mehmed Hır- kaişerif, Refik Harput, İhsan im Bergama, Haydar Havza, | Ahmed Davudpaşa, Lütfi Bos- na, Vasfi Kasımpaşa, Koray İstanbul, Enver Eski Alipaşa, İsmail Selânik, Saim Orta: bahçe, Ali San'a, Şem'i Ada- kale, Ali Musul, Tutcan Be- şiktaş, Şükrü Humus, Abdül- bahri Bitlise Hamdi Eskiyeni, Hamdi Erzincan, Remzi Sü- leymaniye, — Hüseyin Sıvas, Şükrü Sana, Hamdi Kırklareli, girdi. Genç kadın siyahlar giymişti. Siyah elbiseler içinde yüzü daha beyaz ve çok gü- zel görünüyordu. Lidya, baş- vekili görünce âdeta irkildi, darmak ister gibi bir hareket tı. Fakat kendisini çabuk ty;:lıdı. Sakin bir hılçıı!dı. Maamafih — yeşil — gözlerinde | korku namına hiçbir iz yoktu. Başvekil bu güzel kadına korkunç ve tehlikeli bir mah- lüka bakıyormuş gibi baktı, Lidya, âhenkli ve güzel bir sesle: — Profesör Roz, dedi, sizi yalnız bulacağımı sanıyordum. — Fakat sizi hemen gör- mek mecburiyetini — hissedi- yorum. Lidya, profesöre — istinalı bir tavırla ve yüksekten bak- tı. Böyle birkaç saniye kaldı, Trabzon, Sıtkı Söğüt, Rıza Erzincan, Saffet Yanya, Fahri İzmir, Kâzım Bulvadin, Niza- meddin İstanbul, Celâl Erzin- can, İhsan Harput, Kemal Yanya, Suphi Köprülü. Topçu Binbaşılıktan Yar- baylığa terfi edenler Sezai Erzincan, Niyazi Sı- vas, Cihangir Bakü, Şevket Batum, Kemal ve Behçet Trabzon, — Halid — İstanbul, Hüseyin İzmir, Sabri Trablus- garb, İsmail Lütfipaşa, Şevki Birecik, Nazmi Erzurum, Akif İstanbul. Jandarma Yarbaylığından Albaylığa terfi edenler Nuri Vural, Kâmil Saroz, Fehmi Denizli, Etem Yeter, Hüsnü Toksen, Rıza Civanbay, Zeki Bayraktar, Vehbi Sün- ger, Riıza Atemer, Halid Te- cimer, Binbaşılıktan Yarbaylığa Kâzım Şeydal, Hakkı Bo- yangil, Lütfi Baykara. öyle ki, başvekil bu kadının gözlerinin önünde, kendi göz- lerini yere indirmeğe mecbur kaldiı. Başvekil: — Bayan, General Marsın hastalığı hakkında bizi tenvir etmenizi rica edecektim. Dedi. — Ben de ancak bu izâhatı almak için profesöre geldim. Profesör: — Bayan lütfen oturunuz. Maalesef bildiririm ki, dostu- Ç. Alıcı K. S & 335 Ü. Kurumu 12 50 19 50 332 M. J. Taran. 12 25 16 75 211 Y. |. Talât 14 18 208 F. Solari — 15 16 50 99 A.R. Üzüm. 15 S0 17 84 Paterson 120615 48 İnhisar 11 5S0 11 50 36 Ş. Rıza Ha. 13 875 14 50 D4T M. İzmir — 13 13 29 Ş. Bencuya 12 16 25 21 J. Taranto 14 25 14 25 21 Ö L.O.Sab 15625 21 14 D. Arditi 1375 15 25 23 S. Ergin 13625 15 25 13 T, Diri 16 S0 16 50 |3 JN Ben 1625 16 25 1521 0801 111322 İncir satışları Çu, Alıcı K. S K.S 479 Ş. Remzi 875 10 81 Ş. Rıza Ha. 10 14 78 M. |. Taran. 9 11 50 40 A, H. Nazlı 8 10 25 27 B. Alazraki 7 12 15 705 13053 13758 Zahire satışları Ç. Cinsi SK KS 347 Buğday 6 6 25 142 Arpa 3 75 50 Ton 74 Nohut 4375 550 Dahiliye Vekâleti Bir tamim gönderdi Dahiliye Vekâletinden vilâ- yete bir tamim gelmiştir. Hu- susi idarelerle belediye ve köy idareleri tarafından şimdiye kadar yapılan ve vücude geti- rilen işlerin hem bu idarelerin faaliyetini, hem de memleke- tin inkişaf seyrini tebarüz et- tirmek noktasından lüzumlu ve faydalı görüldüğünden eveb ce bunların resimleri istenmiş ve vilâyetlerce gönderilmişti. Gönderilen bu fotoğrafilerin tarih kurumuna verildiği için yenilerinin gönderilmesi isten: miştir. Vekâletin tamiminde vilâyet Hususi- idarelerile belediye ve köy idarelerinin şimdiye ka- dar vücude getirdikleri mek- *eb, hastane, köprü, fidanlık, hayvan depoları elektrik, ka- nalizasyon, mezbaha, mezarlık ve ' emsali hizmetlerle bayın” dırlık tesisatına aid fotoğra- filerin, arkalarına inşa tarihb- leri ve bedelleri işaret edik mek suretile gönderilmesi bil- dirilmiştir. n B. Melon vefat etti Vaşington, 28 (Radyo) — Dünyanın en büyük zenginle” rinden ve Amerikanın eski Nazırlarından B. Melon velfat etmiştir. bazı karanlık noktalar - vardır ki, bunları siz. tenvir edebi lirsiniz! Dedi. Lidya, durdu. Gözlerini üze” rine dikmiş ve kendisini kik etmekte olan ; gözlerinin içine baktı. Profesöf bu bakışın manasını hemef anladı ve: » — Bayanım, başvekil t mamile bizimle beraberdiri kendisinden saklıyacak birşe” yimiz yoktur. Marsıcı ııhhlf' muz General Marsın hastalığı | Mevzubahstir. Hükümet reisi” hakkında sizden fazla hiçbir şey bilmiyorum. Dedi, Profesörün bu sözleri Lid- yanın hiç hoşuna gitmedi, ve: nin önünde istediğimiz gibi görüşebiliriz. Dedi. — Bunu ben de biliyorum: Maamafıh ne ehemmiyeti var? ' — Profesörüm, ne demek | Viktoru siz. son ne zamsf istediğinizi anlıyorum. Fakat — Sonu Var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: