12 Kasım 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

12 Kasım 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

F k- B B Sahife 2 * — ANADOLU Doktorlarımız İrfan Hazar Sağımdaş tolgun benizli yorgun vücüdlu, gözlerinde gözlük, ağır ağır ko- Huşgu biri var. Önümdeki; oldukça çişman, başı saçaız, toparlak yüzlü, dur. gan bir zattır. Arkamda ise; hiç söz söylemiyen, dalma düşünen, uzun boylu, bükim bakışlı esmer bir bay oturayor. Bizincisi; binden fazla çocuk doğurtmuş, üç yüz çocuğu mahakkak bir ölümden kurtarmış, iki yüze yakın anayı mezardan geriye çevirmiştir. İkin. Cisiş kanserli midelerden, kurşunla delik deşik olan ciğerlerden tutunuz da, apandisit ve müteaddid bağırsak iltihaplarından dolayı gene — binlerce ölüm yılcuıınuynlıuını tıkamış; kapsamak özere buluyan Çersiz gözlerini, önümde #igara tutan şu inco parmaklarile açmak sırrına mazbar olmuştur. Üçüncüsü; aklını kaçıran binlerce betbahta akıllarımı iade etmiş nice zincir kaçkınları: ya, parmaklarımı yiyen, göğüslerinin etlerini dişlerile koparan nice çoluk ço .ıı sahibi babalara birer kuzu süküneti babşetmiştir. Bu üç adamla konuşarken, gayri ihtiyari tıkıldığımı, onların önünde erildiğimi hissediyorum. Bunlara, küçük birer bâlikten başka sanki nedirler? İaşana hayat veren, İnsana akıl veren, insanı muhakkak ölümlerin pençeşsin Şen kurtaranlara başka ne ad verilir? Konuşma wsratında, birincisile gacılen göz göze geliverdik. Uzun uzun ük. Bunun teşirile, dudaklarından çu küçük cümle, hirdenbire ortaya sülüverdi: — Önünüzde iğilmemek, vizleri candan kytlulamamak mümkün mü? Birinci doktor, gözlerini hemen gözlerimden çevirdi. Büyük bir samimiyetle, — Hasta mışınız, dedi, — Hayır, iyiyim doktor! Sükünet buldu. Fakat gülerok, bana yanları söylemekten kendini alamadı. — Biz doktorlar, deminki söylediğiniz. cümleyi ancak hastalarımızdan Hasta bizi, hastalığı ânında, büyük bir hızla, gök yüzündeki büyük Hecrtebelere çıkarır; nazarında gittikçe ilâbileşiriz! Lâkin tedavi edilip de anımyadan ayııldı mu, arlık onun gözünden düşmüşüzdür. Tepç taklak bu- tlardan aşağı yuvarlanmışızdır! Çok defa, hayatlarımı kurtardığımız — basta. har, gokak başlarında bizden kaçarlar. İçlerinde bize selâm vermiyenleri bile Şardır) Maamafib biz ba sade hakikati, adımızı bildiğimiz gibi bildiğimiz için, mesleğimizin tâ ilk yıllarındanberi dost olduk böyle şeylerle.., Düsünüyorum: Hastalık ve barşret ânı, cemiyet içinde giydiğimiz eğreti elbiseyi —üzeri- Mmizden atıyor. Doktorların önüne tabü hüyiyetimizle bizi çıkarıyor. Onlar: —— dan biç hir şey gaklamıyoruz. “Onlara yalvarıyoruz. Çekinmeden dizleşinin dibinde ağlaşıyoruz. Maddi ve manevi çahsiyetimizin muvakkaten harimine gi- Ten gektor, hastalığımızdan sonra, -yani cemiyet elbişemizi üzeşlmize giydiği- şaman korktuğumuz, çekindiğimiz, selâm yermediğimiz, hatta aleyhinde lağamuz bir adamı mı olaveriyor!.. Salondan çıkarkey, bu düşüncelerle kulaklarımın uğuldadığını — duyayor. dum, Takdire, alkışa, teşokküre ve teşyike kulak tıkoyarak bir un çuvalımızı yahad bir ev arsamızı değil, hayatımızı kurtaran ve bizo hayat veren bu in sanlık yolcularına pe kadar minnetle bağlı olduğumu hbir kat daha iyi anlıyordum. Olmıyan bir şey oluı- Japonyada Tokyo — şehrinde bir tabi bir gazete neşrine baş: lıllıı fakat bunu kâğıd üzerine değil ipekli üzerine basmakta- dır, Bunun sebebi de, ipeklinin kâğıddan ucuz olmasıdır. Sgn günlerde bu gazetenin adedi tabı 25,090 adedini bul- < Muştur. Bir rekor daha Amerikada — Jözef Panglan ağdında bir adam, kiremit, topr lamak rekorunu kirmiş ve bir saatte 3472 kiremit toplayıbil- m . î::ı'.i[îndıhl neler icad ede- ceğini artık tahmin mümkün değildir. Budanın terlikleri Pekinde büyük Buda mabe- dini ziyaret edenlere bir çilt terlik arzedilir. Bu terlik Buda- nin mukaddes terliği imiş. Bir seyyahın ifadesine göre Budanın terliği takriben 85 — santimeltre uzunluğa malik bulunuyormuş! Eğer bu terlikler hakikaten bir kimse tarafından giyilmiş — isc.. Bu adamın hiç olmazsa 3 metre boya malik olması lâzımdır. Kurbağa yiyenler Kurbağa bizler için — iğrenç bir mahlüktur. Bir çok kimseler kurbağaları görünce hatta ye- mek yemezler. Halbuki şimali Alrikada kurbağa yiyenler pek panların da sönmiyen, sönme- sine meydan verilmiyen ateşleri var, bu öylesi değildir!, Zavallı veremli Fransada Meç mülhakatında Saburgta Bay Byer Maniye adında bir adamcağız 99 ya- şında olduğu balde ö müştür. Bu-adam, ma uf bir fen ada- mı, bir edib veya bir mühendis değildir. Fakat tâ buralarda is- minin gazetemiz sütununa geç- mesinin mühim bir sebebi var- dır: Bu 99 yaşında ölen adam, henüz 23 yaşında iken tedavisi gayri kabil şekilde verem oldu- gu için askerlikten jhraç edilmiş ve o zamandanberi de bir daha askere alınmamıştır. Ne âlâ veremm $ bu, doğrusu; bir asır yaşamak, ep kuvyetli bünyeye malix insanlar için bile azami bir yaşayış haddidir. Bu Adamcağız verem olmasaydı bi- zim Zaro ağaya taş çıkaracaktı şüphesizl. a Hafriyat 'dın hayalisindeki Afradisya hırıîıdcıindı yapılacak nl.zn hafriyat kemiserliğine — Kültür Bakanlığınca Bergama Müze mü> dürü B. Osman Bayattekin ta- yin edilmiştir. gak ur. İtalyan doktorlar, bu kurbağa yiyenler üzerinde tetkikatta bu- lunmuşlar vo kurbağaların balık eti hassalarını haiz — olduğuna bükmetmişlerdir. Sönmiyen ateşi Amerikada 1886 senesinde ma- || den kömürü ocaklannda umumi bir grev ilân edilmiş, kuyular günlerce metruk - bırakılmıştır. Bu sırada ocaklardan birisinde || yukya gelmiş no wnn- | » 31 ıııcdııbon Haftanın değil... Senenin daha doğrusşu mevsimin en güzel 2 Filmini görmek üzere bütün İzmir halkı TAYYAREDE Toplumcaklardır, Çarlık devrinin ihtişamını... Kafkas halkının isyanını... Şeyh Şamil vak'asını musavver HACI MURAD AYRICA HANRI GARAT , LILIAN HARVEY tarafından temsil edilen Fransızca Sözlü ÇIİFTE KUMRULAR Köğineye mbçryet baytanda — Atatürk —— Şehir dahilihaberleri! * Kültürpark İzmirin yapılacak ı ıüıleııiygr mühım işleri Küçük heykeller — 9o vlet büdçesinden yar yardım istenecek, yaptırılacak Kültürparkta çalışmağa baş'ı- yan bir Türk genci, fuar saha- sını süsleyecek bazı heykeller yapmağa başlamıştır. Bu heykel- ler yarı çıplak vaziyette genç kız ve kadınları gösterecektir. Yıllardanbari muhtelif yerler- de heykel yapmak işinde çal'şan bu sanatkâr genç, hakikaten yaptığı eserlerde muvaflak ok maktadır. Kültürparkın muhtelif göşelerini süsliyecek olan hey- kellerde de muvaflak — olacağı tahmin edilmektedir. Belediye Belediye reisi Ankaraya gidecektir. Belediye reisi Dr. B. Behçet Uz, bayramdan sopta Ankaraya gidecektir. Belediye reisinin bu seyahati, bu yıl İzmirde inşasına başlanacak muhtelif yeni — ve mühim ışler için devlet büdce- sinden yardım temini maksadına iptina etmektedir. Devlet yardı- mı temin edilebilecek — olursa Hal santral, Şehir garajı, Çocuk hastanesi ve Ekmek fabrikası ile Belediye sarayı gibi mühim müesseselere İzmir, daha kısa bir zamanda kavuşacak ve yın- gin sahası ortadan kalk- caktır. Gene bu seyahatte Kültürpark civarında 9 Eyiül meydanı önün- de inşa edilmesi muvafık görü- len âsarıatika müzesinin bir an evel inşasına başlanımasının te- mini çin de teşebbüste bulunur lacaktır. İzmir enternasyonal fu- arında inşa edilecek gergi — sa- rayına ye diğer tesisata başlan. mak için hükümet büdcesinden yardım temini meselesi, hal edi- lecek mühim işlerin başındadır. tamamen otobüsleri Kültürparkta şehir stad- 39,000 Lira güm- yomuna başlanıyor Karşıyaka stadından sonra Eş- refpaşa stadı inşa edilecek. Ankara, 11 (Hususi muhabi- Fimizdeo) — Genel spor merke- zinin, İzmirin muhtelif yerlerinde inşa edilecek stadyomler için büdcesinde mühimce — miktarda tahsisat ayırdığı haber alınmıştır. Belediyenin Kültürparkta yaptı- racağı şehir ştadına da ayrnca yardım edilecektir, ... *İyi sporcu, mükemmel stad- layda yetişir., Bunu temin ıçın İzmirde buluw mübtelif beş rük resmi verilecek.. Belediyenin, Birincikordonda Konak - Alsancak arasında halkı taşımak için Almanyadan satın aldığı (12) otobüsün gümrük resminden muaf olarak - ithali teşebbüsünde bulunulmuş, fakat gümrük resminin tamamen aflı mümkün olamıyacağından hiç olmazsa yarısının aflı istenmişti. Haber aldığımıza göre, bu oto- büslerin gümrük resminden istis- naen ithali mümkün olamamıştır. Bir otobüsş 6500 liraya satın alındığı halde 3250 lira gümrük resmine tâbi tutulmaktadır. An- karadan şehrimizdeki #lâkadar- lara gelen emirde, otobüslerin K 'i eTediye nin vereceği bu resim 12 otobüs için olmak üzere 39,000 lira tutmaktadır. —. Tiraya çıkmıştır. Eşrefpaşada talebe çayırında bir stad yapılacaktır. Vilâyet ve belediyeler bütce- lerinde stadyom inşası için ber yıl mübim miktarda tahsisat ay- merkezinin de İzmir sporunu himaye etmek ve kuvvetlendir- mek — maksadile — stadyomların cesirde tahsisat ayırması mem- nuniyete değer. Avnıpıdıkı ındlır gıbı gn:n olacaktır ve Ankara stadyomu örnek tutularak inşa ıdw. yazmıştık. - Bunlardan - birinci Karşıyakada Osmanzade mev- edilmiş ve 11,000 L Ramazanda bir hamam hikâyesi Dünkü fıkramda — yazdığım | etmekle beraber — aldırmamış. | nin bana kızmağa hakkın yok- bektaşi, ertesi gün de ayni şe- | Kebabı, tam bir iştiha ile mi- | tur. Özrün kabahatinden büyük. kilde devam çden sıcağın tesirile | deye indirmiş. Biraz sonra meç- | Halbuki ben senden - teşekkür 'başlamış yanıp - tutuşmağa.. Bir | hul zat uyanınca etrafına şöyle | bekliyordum. kaç yerde çeşmeye - rasgelmiş- | bir bakmış; ne görsün: — Ne teşekkürü be zındık. se de bir türlü cesaret edib içe- Kebab sahanı — içinde yeller — Ne olacak; bu kebabı ben memiş. Nıhyet kararını vermiş | esiyor. yimeseydim, sen yiyecektin. ve hamama dalmış: Kızmış ve çağırmış dellâğı; — E, ne lâzımgelirdi? ;"*jl;nî zîu â_üim bk:hıbl — Alenen nakzı sıyam çde- ellâl ayrel ektaşiye çi il in. Kel vekiiç MAT İ gek Zi eet Kalei | — Bana bak erenler -demiş- Herif gülmüş: kebabı aasıl yed nse parayı öyle — İyi amma, erenler, hiç ol- — Hem yıkanırım, hem de bol bol soğuk su içerim.. Bektaşi bu fikri porlak bul- müş ve hemen bir hamama dak- miş, müşaid bir yere yerleşmiş. Birde bakmış ki, bir az ileride, | öde- maza bari parasını sen vey., şişman, Yumuşak havlulara sarılı | * Bektaşi boynunu bükmüş: .?lıkuşi fmmemı. birisi yatıyor. Aldırış etmemiş. — Bu, bir nasiptir, benim — Ulan eşek bherif -demiş- Beş dakika sonra dellâk elinde | önüme kondu. Tanrının gönder- böyle mübarek günde senin mur- kıymnklı bir kebap tepsisi ile | diğini reddetmek günahtır. dar günahını üstüme aldığım ye- çılıı ge'miş ve doğruça bekta- Demiş. Demiş amma, herif şiye yanaşarak: tişmiyormuş gibi, bir de kebab başlamış küplere binmeğe. parası mı vereceğim?, Haltetme — Buyurun efendimiz, Bektaşi başını çevirmiş: herif; çıkar, hamam paramı da Demiş. Bektaşi, yanlışlığı fark — Erenler, çok bağırma; se- | verl... ıkracı Türkçe Sözlzü muhteşem eser kadar di bu ük VE PARAMOUNT JOURNAL Bundan sonra | harb mütazekç: rılmaktadır. Fakat spor genel pi 12 Teşri V—Öınek da: l?uk— -Başt | inci sahifede- göstermişler, her zaman fani ve hors dem mütebeddil hir mizan olan galib ile mağtübu bir tarala bırakmışlar, iki devlet, hayır iki mijler arasındaki davayı biç bir taralı “iricitmiyen, hiç bir tşrafın içinde bir husumet baki, yesi bırakmıyaa paygambarano — hit adalet hissi ile balletmeğe çalışmışlar ve teferrümta aid sonraki uyuşmalarla da buna ejdden / muvaffak — olmüş: az. Türklerle Yunanlılar Lozandan ara. larındaki müecbbed ihtililı muvakkat bir tesviye suretine bağlıyan iki düş man millet gibi değil, fakat barb salışaından başlıyarak bayat cidalimin her şeklinde çarpışırken bile biribir- lerine ancak hürmet etmesi öğrenmiş ve mihayot centilmen iki insa gibi aralarındaki bütün davaları barb tali binin soy cilvelerine göre değil fakat igsaniyet adaletinin bütün icablanna boyun eğerek halletmiş iki dost gibi avdet ettiler. Ondan soara her geçen gün gp kanlı bir harbin fordasında tecsede eden mütekabil hürmete müs tenid bu doştluğu dala ziyade kuv: vetlendirdi, daha ziyade kökleştirdi. Bakımız, —Almanlarla — Fransızlar da harb ettiler. Hem de cihamın en kanlı harblerinden birini yaptılar, fakat imgaladıkları Versay sulhu ara- laçındaki busümet — dayalarını hallet. meğe azmetmiş iki milletin adalete Şmüstenid sulbu değil Takar alelâde bir galib mağlüb sulhu olduğu içim ? tarihtenberi biribirlerine ancak hus şumer hlslerile mütehassiş — oluyorlar ye ,.ı;ıkım.ı- ıwmı:r %ılıı* için anı ııW 'mumt Ti a a mi senedenberi dlvyı tarihinin detti, düçadır. Ba misaji istediğiniz kadar tep gdebilirsiniz. Şimdiye kadar ake dedilmiş olan hnıin ııılh uıııı)ınd'o rini gözden Biniz ki heptinin mçespedi süratle inşasını temin — için büt- | lib ve mağlüb prensibidir. iya barış günegi içinde yalnız Lozan abidnamesi tarihinde bir sulh ye Bıı yıl Kmıuıpııhn dgyu ta- | Eibi yarının fosad tohumuny atan e SD D eeei y bir islisnadız. Türklerle Yunanlılar arasındaki dostluk işte bundan dolayıdır ki hez Bün bir a7 gaha kuyyetlenmekte, mütekabil iki mjlletin şunrundan Böyri şanrf tabakalarına inmektedin Vv içte gene bundan dolayıdır ki ikl in arasındaki hudnd pek yakım hlrM ertadan Tamamile kalkar çaktır. Hayız, böyle de değil, mohte yem Doktor Arasın çok doğru olarık Hade ettiği gibi iki millet grasında peaşen hudüd . denilen çey kalma» mişür. Hamdi Nüzhet Çançar — — üzüm salışlarında Sağlamlık ve fiat yükselişi var.. Üzüm piyasasındaki sağlam vaziyet devam ctmektedir. Soıı gün'erde her gün ikişer gıvıl üzüm şatışı olmakta- hararetli satışlar — sebe- bılı dün borsada üzüm fiatle- rinde onpara yükseliş olmuştur. Alman iyasasından — üzüm üzerine mühim siparişler gek meğe başlamıştır.. Dün kurü üzüm fişti 13,5 - 14 kuruştur. , , Limanda Gelen ve giden vapurlar lulyın. bir Fransız, bir İngılıı olmak üzere dört vapur gelmiş, Fransız vapuru da haret ekmiştir. Bugün limana posta vapuru gelmiyecektir. Haftalarca mavnalarda - vaj bekliyen tüccar malları, Sadıkzade — vapuruna yük miştir. Bir Çin mahallesi yandı Paris, 11 (Rad, —-— siskoda “lîl.e mıhl“"— yirmi cnsd gıkarı.mıştır. Yarar lıuılıı goktur, Göreceke — Sanfransiskoda — g;.. Si Ci z 2£7 S PLX cec razx ö Dün Timanımıza bir Türk, bir / — bir Türk, bir İtşiyan ve bir —— y--..yâ"% Ş A —. / y a ma n Ve M yn ge AYŞ ::n!urrar g r

Bu sayıdan diğer sayfalar: