29 Aralık 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9

29 Aralık 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Künunnevel ka rademzın incisi GIİRESON Herkes calışıyor, kazanıyor; fakat B sokaklar dılencılerle dolu! Bu şirin kasaba da ma nur saçıyor! Fındık satışları bu yıl azaldı. Fiatlerde çok dü Yeşil Gireson sahillerine bir bakış Gireson: 22 Birincikânun Karâdeniz sevahilinin en güzel we en şirin şehirlerinden biri olan Gireson, İzmirimizin yeşil Tiresine benziyor. Yalnız bir farkla, burada deniz var. Hertaraf, baştanbaşa yeşillik, dağları, bayırları fındık ağaçla- rile dolu, zümrüd gibi bir mem- leket.. Sahilden yamaca doğru tırmanan şehrin manzarası, gö: rülmeğe değer bir güzellik arz- ediyor.. Toprağı, suyu, kazancı bol, yağmuru da mebzul bir şehir.. Belediye teşkilâlı; bu — şirin şehrin her gün bir az daha gü- zelleştirilmesi için çalışıyor. Sa- hilde bol ağaçlı büyük bir park war. Muntazam caddeler, şehrin nihayetlerine kadar dayanıyor. Her taraf temiz.. Teavirat te- sisatı ğayet modern; Karadeni- zin incisi, sabaha kadar nur içinde.. İzmirde olduğu gibi, gece yarısından sonra tabiatın karanlıklarına gömülmüyor. Yalnız burada büyük bir derd var: Mahrukat - kıtlığı! Yakacak kömür bulmak çok — müşkül, odun ise tasavvurun fevkinde pa:- halı. Giresonlular, içi bütün şe- hiri besliyen fındığın kabuğunu yakıyorlar, yemek bile bununla pişiyor. Bir çuval fındık kabuğu 15 kuruş! Zeki Karadeniz çocuklarının hepsi de okuyor. Mektep za: manlarında sokaklarda çocuk göremezsiniz. Herkes mektepte- dir. Beş İlkmektep ve bir Orta mektep lebalep - doludur. — İhti- yacı tamamen karşılıyamadığın- dan, ba yıl bir kaç mektep da- ha açılması mukarrerdir. “Garib değil mi, Giresonda hırsız yoktur. P1 bakımdan bir İsviçre şehrine .» ızer. Hapisa- neyi gezdim, Senelerdenberi hırsızlıktan mâahküm olarak tek ferd girmemiş. Evinizin kapısını açınız, sabaha kadar böyle bı- rakınız, hiç bir eşyanızın yerin” den kımıldatılmıyacağına emin olabilirsiniz. Mühim bir ticaret merkezi olan ve civar kasaba ve köy halkını sinesinde barın- dıran, besliyen Giresonun bu vaziyeti cidden takdire değer. Buna mukabil Gireson sokak- ları dilencilerle doludur. Sakın bunları yerli halktan zannetme- yiniz.. Onlar daima çalışırlar, denizde, karada durmadan uğ- raşrlar. Bu dilenciler civar köy- lerden ticaret maksadile ()) gel- » miş kimselerdir. Bir caddeyi ge- çinceye kadar beş dilenciyi at- latmak müşkülâtile karşılaşırsınız. Kahvehaneler, gazinolar, her ta- raf onların istilâsı altındadır. Bayramlarda ise vaziyet de- ğişir. Hiç tanımad ğınız biri ya- nıniza sokülür; — süratle — elleri- nize sarılır ve öperl Bu, beş on kuruş koparmak emelile hareket den kibar bir dilencidir. Bele- diyenin — dilençilerle mücadele etmesi, bu güzel şehirde muhak- kak ki çok lüzumlu ve şarttır. Giresonda tuhaf bir zihniyet hâkimdir. Herkes hemen hemen yalnız bir işle meşguldür: Fın- dık yetiştirmek. Fındık satmak! Toprağı her çeşid mahsul yetiştirmeğe müsaid olan Gire- son, sebzesini bile hariçten te- min eder ve bütün şehir halkı ile civar - deniz işlerile meşgul olanlar müstesna - fındığa bel bağlamışlardır. Gireson-Fındık.. Gireson deyince batırımıza fın- dik; findiık deyince de Gireson gelmelidir. Buradan her sene yedi sekiz milyon İira değerinde fındık ihraç edilir. Bol para kazanan şehir halkı da başka bir iş tut- mağı fuzuliadeder. Fakat bunun fena neticesi bu sene ilk defa olarak kendini göstermiştir. Se- nelerdenberi yüksek — fiatlerle satılan fındık bu yıl — yarıdan fazla idüşmüjtür." O: kadar ki, geçen sene bir kilosu 34 kuruş iken, şimdi 14 kuruşa satılmak- tadır ve bu fiaatlede satış yoktur. İstihsal edilen mahsulün msfın- dan fazlası elde kalımıştır. Son hafta piyasada başlıyan hareket, tüccan ve müstahsili tatmin ANAMOLU Giresondan bir gunîııi.u şük etmemektedir. Haltalık ulış 1500 çuval olmakla beraber gayet az görülmektedir. İşte tek mahsule bel bağlamanın elim neticesil Giresonda gümrük teşkilâtı da bozuktur. Vekâlet, evelce mü- dürlük olan idareyi, anlaşılamı- yan bir sebeble başmemurluğa tahvil etmiş, kadroya daraltmış; ticaret şehrinde işlerin düzgün yürümemesine sebebiyet — ver- » Bu hatanın en kısa bir zamanda tamiredilmesi lâzımdır. S. G. Ödemişte siddetli soğuklar başladı Ödemiş, ( Hususi ) — Kızıl. ayın 60 1cı yıldönümü merasimle kutlulanmıştır. Akşam, Halkevin- de bir çay verilmiştir Deve güreşi Pâzar günü Adagidede büyük deve güreşleri yapılmıştır. Bu güreşlere, Ege mıntakasının bü- tün pehlivan develeri iştirak etmişlerdir. Develer, önümüzde- ki pazar günüde Ödemişte güreşeceklöidir. Bozdağda kar Kış birdenbire bastırmıştır. Bozdağ karlarla örtülüdür. So- guklar bütün şiddetile büküm sürmektedir. Yeni hapishane binası B. Asım Tuncay bu gün Ankaraya gidiyor Cumhuriyet müddeiumumisi B. Asım Tuncay bu gün Ankaraya hareket edecektir. Müddeiumu- mi, Ankarada İzmirin muhtelif ad: liye işleri ve Vekâletçe İzmirin yangın sahasında yüz bin liraya inşa edilecek üç yüz kişilik tev- kifhane binası için Adliye Ve kâlet'le temaslarda bulunacaktır. Müddeiumumilik — vaz fesini vekâleten — müddeiumumi - baş muayini B. Sedad Çumralı gö- recektir. Ticaret odası seçimi Ticaret ve sanayi odası mec- lisi seçimi, İkincikânunun -baş- langıcında yapılacaktır. Seçim hazırlıkları tamamlanmıştır. Turgudluda Kızılay merasımi Kızılay Kurumunun 60 ıncı yıldönümü parlak merasimle kutlu: lanmıştır. Kızılay arabası görülüyor. » Resimde, merasimi müteak.b yapılan geçid resminde Yeni senede Mısır ahvali nasıl olacak? Kral le evleniyor.. Yeni yılda, (9 Kânunusanide) Mısırın genç kralının prenses Feride Zülfikarla evlenmesine şahit olacağız. Fakat, Mısırdaki dahili vaziyetin nazarı dikkati calip bir şekil aldığı da görük- mektedir. Misir krali çok zengin bir gençtir. Kubbe sarayı, bütün Kahirelilerin her gün hayretle seyrettikleri bir servet ve belki de israf yeridir. Kral Faruğun Remlede ve İskenderiyede de lüks sarayları vardır. Genç kral, babgsının ölümün- de Mısırlılar tarafından hararet ve samimiyetle kırşılınmıştır Fakat bu hararet, çabuk sö müştür. Genç kralın mevkünin, babasının bıraktığı antipatiden çok müteessir olduğu anlaşıl- maktadır. Kral Fuad, Abbas Hilmi pa- şanın yerine geçirilmiş ve Me sırda bir zamanlar Abbas Hilmi paşanın hukukuna tecavüz - et- miş sayılmıştı. Kral Fuad, Os- manlı hükümdarlarından ikinci Hamid gibi çok servet topla l - ; ; -_-Yakmda prenses- | Misır kralının nişanlısı pren- | ses Feride Zülfikar mıştı. Bu suüretle cihanın en zengin insanları arasında yer bulmuştu. Kral Fuadın Mısır. halkı ile arasını en ziyade soğutan hâdise, Milliyetperverlerle — daima zıd politika takib etmesidir. Zağlül paşanın başına gelenlerden ha- nedanı mesul tutanlar Mısırda hâlâ vardır. Mısırlılar — İngiltere ve Avru- pada oldukça demokratik bir tahsil ve terbiye görmüş olan yeni kral Faruktan Milliyetper- verlerle başbaş hareket ummuş- lardır. Şimdi bunlar, kanaatle- rinde aldandıklarını sanmakta- dırlar. Kral Faruk, milliyetperver ve Mmünevverleri memnun edeme- miş olmakla beraber, Ezhercileri ve Muhafazakârları da kat'i sı rette kaybetmiştir. Bu kısım da yeni Kralı an'anelere riayetsiz- likle ve saraylardaki kadınların serbestisi karşısında aciz ile it- ham etmektedirler. Genç Kralın bu müşkül vaziyetler karşısında nasıl kat'i bir hareket tarzı tu- tacağı benüz belli değildir. Komü 1tist kongresi Paris 28 (Radyo) — Komünist kongresi, bu gün de müzakere lerine devam etmiştir. Fransız parlâmentosu ikinci reisi Jak Duklo, bir söylev var- m $ ve Komünis'lerin, bu güne kadar neden dolayı Sosyalist- lerse birleşmedikesin, sormuş.ur. Çinsı'yet meselekeri: Fiziyolojik hedefi olmıya! cinsiyet hisleri ruhumu: zun bünyesini kurar Yazan: Eczacı Kemal Aktaş Dünkü yazımızda fiziyolojik edef takip etmiyen cinsiyet duy- gularının ana ile oğul, gelin ile kayınpeder, kayınvalide ile da- mat hatta kardaş arasında bile gözükür şekilde tesirler yaptığını işaret etmiştik. İçtimai hayatta bu şekil fiziyolojik he- def takip etmiyen duygular; aşağı yukarı cemaatin ruhi bün- yesini kuruyor. Darvin nazari- yesi bize insanın tekâmül kar nunlarile maymunun bir istiha-, lesi olduğunu söylüyor. Bir na- zariyeye göre, insanlar ilk de- virlerinde hunsa imişler. Hem erkek ve hem de dişilk bün- yezini bir arada taşıyorlarmış. Bu gün nebatatın böyle iki cins bir &rada yaşatanlarını biliyoruz. Bu nazariyeye göre bazı bün- yelerde yavaş yavaş erkeklik varlığı nümalanarak dişilik du- mura uğramış, tek cinsiyet te- bellür ederek erkeklik belirmiş.. Bazı bünyelerde de dişilik nü- malanarak erkeklik dumura uğ- ramış — ve tek cinsiyet tebellür ederek kadınlık belirmiştir. Bu gün bu nazariyeyi kuvetlendiren bazı işaretleri göstermek müm- kündür. Erkek bünyesindeki me- melerin hunsalık zamanından kalma kadınlık memeleri oldu- gunu söyliyenler olduğu gibi er- keklerde prostat denilen uzvu, dumura uğramış kadınlık uzvu- dur diyenler de olmuştur. Böylece kadın bünyesinde de erkeklik işaretleri kalmış olduğu söylenmektedir. Bu nazariyeyi göz önünde tutarak bu günkü cinsiyet duygularını karıştıracak olursak bazı kadın ruhlu erkek- Yunanistan Karlar altında.. Atina, 28 (Radyo) — Yuna- nistanın her tarafında şiddelli soğuklar başgöstermiştr. Bu gün kar yağmıştır. Eski Yunanistanla Makedonya, İpir ve Trakya kar- lar altındadır. Yunan denizinde de şiddetli fırtınalar hüküm sürmektedir. Hükümet, fakir halka mahru- kat ve gıda maddeleri temin için taraf taraf faaliyete geç- mişt r. Kurşuna dizildi Varşova, 28 (Radyo) — Rus sefarethanes- sabik — müşaviri, Moskova harp dıvanınca idama mab ün omuş ve derhal kur: gşana GızLam. ştır. Sahifa 9 lerle bazı erkek - ruhlu - kadın ların birer marazi ruh — taşıdık larını söylüyoruz. Ruhü tababe tin birer ihtisas yolu olan engin liklerini karıştırmağa kendimd bir salâhiyeti görmüyorum. Tabi tin insanlık âlemi pek derin bi muammadır, bu muammanın bü tün tılısımını cinsiyet duygular arasında aramak gerektir. Kadın ile erkek arasındak sihirli cinsiyet duygusunun, ta biatin kendisinden bir zerre ol duğuna inanmış bir insanım Sevgi, aşk, evlâd, baba, ana kardeş sevgileri işte tabiati kendisinden bir küçük nebz diyorum. Tevfik Fikret ne güzel ö lemiştir: Keosafetten ibaret — bir arzeder — eşy Hakikat zahir olmaz didei raka, bir göri tecel Pariste grev Başvekil B. Şotan bi zat meşgu oluyor Paris, 28 (Radyo) — Gre bütün şiddetile devam ediyo! Grevciler, diğer ameleyide grel ve sürüklemek için teşebbüsat. girişmiş bulunuyorlar. — Patronlar, — grev — ilân “ ede amelenin yüzde yirmi beşin tekrar iş vermemek hususund. ısraz ediyorlar. Grevciler — is: bunu kabul etmemektedir. Başvekil B. Şotan, geç vaki Garajistleri kâbul etmiş ve kea dilerile uzun müddet — konüşi muştur. Mısırda Kralla Nahas Paşa ihtilâfı Kahire, 28 (Radyo) — Kr; Faruk ile Başvekil Nahas paş. arasında baş göstören ihtilâfi bütün şiddetile devam etmeki tedir. Saray Nazırı Ali Mahir paşa bu gün Nahas paşa ile konuşl muştur. Bu konuşmaların — neti cesi henüz belli değildir. Ma haza, hükümetin, saraya verill mek üzere bir nota hazırla makla meşgul olduğu söylen'yo Yugoslavyada yeni matbuat kanunu Belgrad, 28 (Radyo) — Sofi yadan bildiriliyor; Bulgar Adliye Nazırı B. Ogi Eyanof yeni - matbuat kanun projesinin tamamen hazırland ğga, kanunun nt habat an g:ı:ıiyçt: Bürcceğimi Söyleri ŞUr) e ver

Bu sayıdan diğer sayfalar: