24 Mart 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7

24 Mart 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e — EEnüyaüâÂĞ .-.-.-—-———EE 7 ANAD - Gökten ölüm yağıyor Verdun kalesi Almanla h nasıl ıırdu? Yazan: anı erkânıharp kaynııkanılrınduıı Türkçeye çeviren Jorj Londen A. Kâmi Oral Fırka kumandanı telefon başında bekliyor. Kol- ordu kumandanı, yirmidört saattır uykusuzmuş: OLU Mart 24 Cumhuriyet Kız Enstitüsünde bir saat: Türk kızının ellerine silâh öyle yakışıyor kil. Hergün yemek' pişirtiyorsunuz. Bu kadar yemek ko- Fırka kumandanı, bir aralık kolordu karargâhile temasa gel- mek istedi; fakat, kolordu ku- mandanının, aksi muamelesine maruz — kalacağını düşünerek vazgeçmeği tercih etti. Ben, kendisini teşvik ettim ve: — Ne olursa olsun, kolordu karargâhını haberdar — etmek, faydadan bali değildir. Biz de ne yapacağımızı tayin etmiş oluruz. Vaziyet hakikaten teh- likeli ise, mevzilerimizi — terke- derek emin bir yere çekilmek lâzımdır. Niçin, hiçbir iş gör: meğe muvaflak olamadan düş- mana esir olalım? Dedim. Kumandan, fikrimi tasvip etti we mikrofonu alarak, santraldan kolordu karargâhını istedi. Mu- — havereden anlıyorum ki, kolor- du kumandanı telefonda bulun- İmiyor. Zira fırka kumandanı: — Bizzat kumandanı istiyo- rum. Mühim bazı meseleler hakkında kendisile konuşaca- ğun, rica ederim — haberdar ediniz. Diyor ve muhavere devam ediyor: — Ne söylemek istediğimi size bildirmek mümkün değil- dir. Şayet kumandan uykusuz ise, kaldırınız, zarar yok; biz de burada günlerdenberi uykusuzuz ve bhem de harp ediyoruz. —— Şu halde yaver, münaka- şayı keselim. Zira beyhude muhavereler için kaybedecek vaktimiz yoktar. Hiç olmazsa kumandana haber veriniz ki: Fırkama mensup kitaatın bir kısmı, esir olmak üzeredir. Bu akıbete ben de maruz. bulü- nuyorum, Fırka kumandamı, telefon ba- şında bekliyor. Bir aralık yü- züme bakarak yavaşça: — Kolordu kumandanı, yirmi dört saatten beri uykusuzmuş! rahatsız edilmeme- sürette yaverine em- Dedi.. Aradan beş on dakika geç- memişti ki, telefon muhaveresi tekrar başladı. Kolordu kuman- damı yaveri tarafından uyandı- rılmıştı. * Firka Iııııııdıı; esir tiğimiz Alman zabitinin söyle- di='ıi aynen anlattı. Kolo:dıı kumandanı, mütemadiyen söy- lüyor, fiırka kumandanı — dinli yordu. Birdenbire fırka kuman- danı mukabeleye başladı ve: — Kumandanım; size vere. ceğim malümattan sonra yeni emirlerinizi telâkki edeceğimi tahmin ettiğimdendir. ki sizi rahatsız ettim; fakat, mademki fikrinizde ısrar ediyorsunuz, be- nim için yapılacak iş, emirle- rinizi harfiyet tatbik etmektir. Yalnız çok rica ederim, benim ve zabitlerimizin ailelerine bi diriniz ki, belki birkaç saat Sonra, biz artık hayatta değiliz.. takdir edersiniz ki, kıtaatım, bu dakikaya kadar düşmana arka çevirmemiştir ve çevirmi- yecek de.. Biz, hepimiz ölece- giz; lâkin esir düşmiyeceğiz.. - Alııı:ı ı'ıhi.üııi'n söyledik. eÜ BÜ lerine zerre kadar şüphem yak- tur kumandı Muhtemeldir ki, sizin istihba- ratınız yanlış olsun çünkü alay- lar, size hakikati hildirmekten belki çekinmişlerdir. — Eğer emriniz lâhik olursa, (Duomon) tepelerine çekilerek orada süratle tahkimat da ya- pabiliriz. — Başüstüne — kumandanım; sureti katiyede emin olmalısınız ki, intizam muhafaza edilecek- tir. Düşman, dünkü boğuşma- dan, esasen acı bir şekilde yık mış bulunuyor! Almanlar, fir- kamdan tek neferin arkasını görmeğe muvaffak olamıyacak- lardır. Biz sabahleyin, bulunacağımız mevkiden düşmanın harekâtını daha iyi takib edebileceğiz. — Telefon hatlarımızda hiç bir sakatlık yoktur. Muhabere Halkevi köşesi 1 — Evimiz Gezi komitesi 10 Nisan pazar günü Yeniköye bir kır gezintisi tertip etmistir. Geriye iştirak etmek istiyen arkadaşların nihayet 7 Niszan tarihine kadar Halkevi sekre- terliğine müracaatları. 2 — Evimizin Sosyal Yar- şdım komitesince Nazilli Basma faBrikası için amele kayıt ve gönderilmesine karar verilmiş: tir. 16-40 yaşına kadar bu işte çalışmak - isteyen kız ve kadın şeraiti anlamak üzere hergün Halkevimize ve amele - birliği başkanlığına müracaatları, 3 — Motör kursu için yeni- den kayıt işleri — yapılacaktır. İsteklilerin evimize müraçaatları. 4 — Müstahkem Mevki ban- do şefi Bay Galibin idaresinde Halkevinde bando teşkil edil- iştir. İsteklilerin kayıt için evimize müracaatları. S — Evimiz salonunda her kafta perşembe günü akşamları saat 20 de bütün yurddaş'ara Karagöz oyunu oynanacaktır. Parasız olan bu oyuna bütün yurddaşlar davetlidir. 6 — 24/3/938 Perşembe gü- nü saat 17 de Kitapsaray ve Yayın komitesinin; ve saat 16 da Köycüler komitesinin hal- talık toplantıları vardır. Orman Çiftliği birası Ankara, 22 (ALA.) — Devlet zirat kalkınma kurumu tarafın- dan devir alınan Orman - çifte liğindeki bira fabrikasının tev- sii işine devam edlimektedir. Yeni fabrika bir ay zarlında tamamlanmış olacaktır. Kurum, Ank birasını beynelmilel ira enstitüsünde — tahlil ettir- miştir. Gelen tahlilde Aakara orman çiftliğinde — busus? sır rette yetiştirilen arpadan imal edilmekte olan bu birâanın yük. sek evsafı zikredilmektedir. Kurum, bundan başka mem: leketin her tarafından tedarik edilebilmesi için tertibat almış ve bu süretle şimdiye kadar 25 bin hektolitre olarak tesbit edilen memleket bira sarfiya- tının 30 bin hektolitreye Çıka- rılmasını temin etmiştir. bilseydim hiç yermiydi ve muvasala imkânları tamamen müemmendir. — İstihbaratım çok mevsuk- tür. SI inci fırkanın vaziyetine gelince; bu fırka, pek perişan bir halde ric'at etmiş ve 38 im cinin bir kısmını paniğe sü- rüklemiştir. Bence, kaçanlar için şiddetli tedbirler almalıyız. Yüz iki yüz kişi vurulsun ki, binle- rin cephede durması temin olun- sun. Vaziyeti kurtarmak için, cephede dehşet yaratmak lâ- zımdır, kansatindeyim. Muhavere sona ermişti. Fırka kumandanı, tatmin edilmiş gibi görünüyor. Kıtaat, Duomon te- pelerine çekilerek orada tahki- mat yapacaktır. Hemen taburlara emir ve- rildi ve muntazam bir surette Duomon tepelerine çekilmeleri bildirildi. &ıh'liı. gayet mun- tazam olacak ve düşmana, hat- larımızda bir panik husule gel- diği kanaati verilmiyecektir. — Arkası var — Nöbetçi eczaneler Eczanelerin bir haftalık nöbet günlerini gösterir cetvel: PI]Iİİ“L'—- Kemortltında Şifa; Güselyalıda Görelyalı; Tililkükte B. Faik; İki. / geşmelikte İkiçeşmelik; Alsancakta B. Eaad, Ayvuklada Halk. Sülite muemasa a Kemeraltında Şifa; Karantinada B. Eşrek; Kemerde Kamer; Alsan- çakta B. Ahmed Lütfi, Eşrefpaşada Eşrefpaya Çarşamba: Başdurakta Sıhbat; — Karataşta B. Habif, Tükilikte Yeni İzmir; Irgatpazarında — Asri; — Güzelyalıda Afiyer, Perşembe: Kemoraltında Hüti, CGöüzelyalır da Göüzelyalı, — Tilkilikte B. Falk; Eşrefpaşada Eşrelpaşa. Cuma: Kemeraltıada — İttihat, Güzelyer hda Gözelyalı, İrgatpazarında Aari; İkiçeşmelikte — İkiçeşmelik; — Aleaa cakta B. Fuad. Cumartesi: Başdurakta Sahhat; Karantina da B. Eşteli Kemerde Kamer, Eytefpaşada Eşrefpaşa, Pazar: Kemeraltında — Hilâl, Karataşta B. Habif, Keçecilerde Yezi İzmir İrçatpasarında Aari. Hudutlarda Kardeşçe tezahürler Viyana, 23 (ALA.) — Mar- burgdaki Alman hudud kara- koluna kumanda eden zabit, Yugoslav hdudud karakol ku- mandanının daveti üzerine ufak bir müfreze ile Yugoslav hu- dudunü geçmiştir. Alman ve Yugoslav zabitleri dostane söz- ler teati etmişlerdir. Avusturya, Alman ve Macar müfrezeleri bu sabah saat 11 de Macar arazisinde Burgen- lândda kâin Agafalvada topla- narak kardeşçe tezahürlerde bulunacaklardır. İtalyan) çiftçileri Al. manyaya taşınıyorlar Roma, 23 (Radyo) — İtalyar dan Almanyaya gidecek çiftçi: lerin ikinci kafilesi, bugün bur radan hareket etmiştir. Bu kar file, sekiz, yüz elli kişiden mü- tekkeptir. ü [ çağız. Zira kuyular istibsal kusu içinde nasıl yemek yiyorsunuz? Fakat bizim yemeklerimiz temiz ve iştak vericidir Sağda talebe askerlik dersinde, solda müdür ve gazeteciler Röportajı yapanı Şahap Göksel İyi olacak hastanın ayağına, doktor kendisi gelirmiş. Göztepedeki kız enstitümüze röportaj için giderken, orada ne ile karşılaşabileceğimi dü- şünüyordum. Hani bir eşref saat var, bu eşref saat bana geldi, Çattı: Son sınıf, askerlik dersinde. Bana bu müjdeyi, mektebin bahçesinde bizzat mücssesenin direktörü Bay Hasip Akıncı verdi. Şöyle binaya baktım: Bu eski metruk çatıyı, bir mektep haline getirmek için ne kadar zorluklar: çekilmiş?. Ke- pıdan girince, merdivenlerin ortasında, yüksek bir kaide üzerinde onun büstünü görüyor- sunuz: Büyük Şefin büstünü.. Müessese, derin bir süküt için- de ve ben, bu enstitü için ha- kikaten yıllarca uğraşan ve şimdi eserinin tahakkuku ile ledik.. İşte, biraz ötede duruyorlar. de bir Hafif makinelitüfek... Muallimleri Binbaşı B. Osman, onlara makinelitüfeğin — aksa- mını, kullanılma şeklini ve ne- relerde, ne süretle — kullanıldı- ğını anlatıyor.. Dün bir fantazi mevzuu iken bugün hakikat olan bir hâdise karşısında bulunuyordum. Dünkü cemiyette kadın, yak nız erkeğinin uşağı, bir yarı müstefrişe, bir doğurma ve evde bizmet görme vasıtası idi. Dünyaya karşı ilân ettiğimiz kadın hak ve müsavatı onu şe- refli mevkiine, hem de mesuli- yetler vererek getirmiş bulu- nuyor. Kadın doktor, kadın romancı, kadın muaâllim, kadın kimyaker, kadın avukat, kadın hâkim, kar dın mühendis.. inşirah duyan B. Hasiple iler- |Mektep müdürü, mua!i Ve nihayet yurd müdafaası uğ- runda da, kadın askor... Çünkü bugünkü Türk devleti mefhumunda şu vardır Vatan tehlikeye düşünçe her şey, herkes bilâ kaydüşart dev aittir. Binaenaleyh kadın da as- ker olacaktır. Esasen en eski tarihte Türk kadını asker değil miydi? Sakaryada sırtında gülle taşıyan Türk kadınlarını milmez miyiz? Nitekim, önümde — duran kız Ortada bir masa, onün üstün-| talebe de, bu davanın ehem- miyet ve mesuliyetini idrak ede- rek, işe ciddiyetle sarılmışlar.. Yurdda her genç, erkek, ka- dın, askerliği bilecektir. Mek- teplerde askerlik dersi de sımıf geçmede müessirdir.. Emin olabiliriz: Bu beyaz, yumuşak hemşire evlâdın ellerine, silâh o kadar yakışıyor ki... Yavru doğuran bir ananın, kendi yavrusu için boğuşamıya- cağını iddia etmek kadar hata olamaz.. Büyük bir zevk ve he- yecan içindeydim. Biraz sonra tenelfüs zili çaldı ve biz bahçeye dökülen bir gençlik ve neşe rüzgârı içinde kaldık. Kız Enstitüsü, talebesi, mü- dürleri, muallimleri, idarecileri ile birlikte hakikaten komple ——— ——— — - bir ahenk içinde yaşıyor. Buradan çıkacak — kızın ilk vasfı, mükemmel bir ev kadını, yani bilgili, ber işi kendi ya Pan, evini kendi elile hazırlar yıp çeviren, fakat icabında bir san'atkâr olarak çalışabilen bir kadın olmasıdır. Ne lâzundır bir kadına: Meselâ şapka, kemer, elçan. ü Çarşı tası, eldiven — vesaire. 2 llimler, gazeteciler ve talebe bir arada yok, kendisi yapıyor... Hem de o kadar mahirane ve güzel ya. piyor ki.sı Sırmadan dantellerle örülmüş bir balo eldiveni gördüm. Kar dın olaydım muhakkak — imre- nirdim, Halbuki ev ekonomisinde bunların oynadığı rol ne kadar mühimdir. Değil mi? Dahası Vâr; Mağaza sahibi olacak bir kız veya kadın şunu da öğreniyor: Müşteri nasıl karşılanır? Müş- teriye nasıl muamele edilir?. (4: B) sınıfında talebe, bir çır- pıda evvelâ mantosundan baş- lamış, sıra ile bluzünü, etekle ğini, çay tuvaletini, en sonra da tayyörünü biçip dikmeğe başlamış.. Enstitüde bilhassa meslekt ve | tezyini resme de ehemmiyet veriliyor. Enfes resimler var — Sonu 8 nci sahifede — ; ;— Va üüi AĞA

Bu sayıdan diğer sayfalar: