30 Nisan 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

30 Nisan 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— İşte size İlk Ideal bir kadın “ile vücut bulan bir — Bitesine devam eden gençler: — torların, bir kongre halinde top- " gesir () ilâcı keşfetmiştir: — bir kız, bir ay evel ebeveyni- Sahife, FA KRA Tedailer Tedal ne kadar harikalı bir vekâ ve rah meleksidir. soluk reak bizde eldimitemaların ea güzel i bir renk senfonisini yaratmağa vesile olur. ( Zamanında, bir müahteşem ve kırık açlardan doğan tözlanmış eski bir eşya parçası bir anda geçmiş zamanımızın mesut çalkanışlarla — kı yaa hatırasını igözlerimizin önüne seriverir. Akşam — saatlerinin — esm içinde kulağımızı dolduran bir bestenin natamam balkaları içimizde bütün etmiş bir eski eşyada ruhun | teferrüati ile bizlikte canlanan bir geçmiş gün vakıanını birden yaratıverir. örgüleri erimiş bir mendilde, reaginin ve şeklinin büviyes ve sekânın kanatlarına mul or? Manevi — varlığımın, 4 bir saman mesafesi için- de koşturan bu tedai bangi gizli sistemlerin faaliyeti ile ortaya çıkıyor? Biz meselenin bu cephesini bırakalım ve yür dünyasında tek bir bey: Ma, tek bir msreta halket iği todai âlemlerinin içine girelim: varlığımızın diğer cephelerinde olduğu kadar şiirle ılııl:ı.ıı vesilesidir. Her mı kanet vazifesi görür, Nibayet musraların parçalar da bizi, çairla balkettiği san'ı alet yaziyetindedir. , okuyucusunu, bütün — musraları Gadrine almaytır. Fakat pair etmemiş İse Böz habersiz olsak bile 6 musra tedai veazilesini gene Maera bizi çairin içinde değil bizim (. Fakat masrmn amıl vazifesi bizi tedal vantası olmaktır. Bu sebepledir ki o bazen muzdan düşmez. Banı gairin tek hir beyti günlerce, ı köşelerinde hayatın tesir dalgal hayal feneri füsunu Bo feneria içimize değildir; belki beytinin bird «Bötün çi hi 1ma kaya yanar 'ar. şairin dünyamna — götürmek Hü doğru bizi n gizli bir mecmuslarından mürekkep 'at dünyamna doğra uçuran bir esiri açI n İnşa ettiği kendisine has — bir dünyasından be- saman © veya biz onun bu yapır. O mizdeki bize mahene âleme pgötürür. içia bir uzun müddet dadaklarr baftalarca — hafızalarımına — günlük içimize çevrilmiş — bir aydığı renkli işıği andırdığı tedi mnı yaratmamın keyliyeti vermiştir. Biz © tek beyitte şairin bütün san'at ve çür (üsununu kül halinde tedai ettiğimle içindir ki o, günlerce dudaklarımızdan düşmez. Adihmet Haşimin; bitirmesine ölümünün müsaade etmediği çu « Gerçi ömrüm benim bir ateşti Elimla dalgalarda birleşti.» Diyen iki murai bize bir yanışı ve bir sandeti hisettiriyoran bu; bu muraların mücerret kudretir Bir tedal Üe Haçimin yanışlar ve esadetlerle dola ülemini Iııiıyo karşı ilâç bulundu Bundan dört sene evel, Ame- rtikanın en meşhur doktorları toplanmışlar ve şu müz'iç nezle için bir ilâç bulmak üzere totki- kata girişmeğe karar — vermiş- lerdir. Y-'Miıyı doktorları, üç sene uğraştıktan ve Nevyork üniver- den 6579 nezleli üzerinde etüt ler yüptıktan sonra, bütün dok- — İanarak, elde odilen tecrübeler — Girafında tetkikat yapmalarını kıııh eylemişlerdir. Bu karar üzerine son zamanlarda topla- nün doktorlar kongresi, gün- lerce — tetkikatta bulunmuş ve mihayet, nezle için, şu çok mü- Nezlenin başlangıcında iki gün yatıp istirabat etmek! Zira; milâddan 460 sene evel kadim Yunanlılar nezleyo karşı dâüima bu tedbiri aldıkları sabit olmuştur!. Bundan iki sene evel Lond- rada evlenen İskoçyalı güzel min otuz beşiaci ziyi i iade için İskoçyaya gitmiştir. Koca- #i, iki gün sonra zevcesine gön- derdiği bir mektupta, tekrar evine dönebilmesi için on iki şart koşmuş vö buaları kabul | etmediği takdirde eve gelme- mesini zevcesine ihtar etmiştir! Kocanın dermeyan elt ği şart- lar şunlardır: 1 — Çocul » babaları aley- hine brşey söylememek. 2 — Mümkün olduğu kadar vaktinin çoğunu evde geçirmek. 3 — Akrabasının ziyarelerini her zaman kabul etmemek. 4 — Kocasını rahatsız et- memek (|). 5 — Olur olmaz meseleler. sual tevcih et den kendisine memek. d 6 — Kacasını tamamen ser- best bırakmak. n değil baaların içi: seyrede 7 — Evin idaresini kocasına terketmek. 8 — Çocuklürin terbiyesinde babalarına da müdahale hakkı vermek. 9 — Geceleri, kocasına sor- madan yalıp uyumak. 10 — Evle daha fazla alâka- dar olmak. 11 — Süsü biraz ihmal etmek. 12 — Kocasına karşı - âdil olmak| Zevce, bu mektubu alınca kocasının ileri sürdüğü şartları iyice tetkik etmiş ve fakı karar veremediğinden, akraba- larına müracaat ederek, bir eksperler heyetinin teşkilini ri- ca etmiş ve mütakiben de ko- casına telgrafla şu cevabı ver- miştir: *Şartlarınızı tetkik ettim. İs- tediğim şekilde bir rapor tan- zim etmek üzere babamın ri- yasetinde akrabalarımızdan mü- teşekkil onbeş kişilik bir eks- perler komitesinin - teşkili mu- karrerdir. Komite, bizim evde, onbeş günde bir defa toplana- cak ve her toplantıda şartla- AXKJN)I W Şehır Dahili Haberleri hir Meclis müzakere edıldı Dün Se — Başı T inci sahifede — — Arkadaşlarım; şimdi mas- raf büdcesini müzakereye baş- hyacağız. D ha evel bir nokta hakkında söz söylemek isterim. Benim bulunmadığım — bir cel- sede siz arkadaşlarımın hak- k kıymetli ve takdir- ar verd ğinizi haber aldım. Bu karar, makdi mükâ- fatla taltif edilmekliğim hak: kıtdadır. Verilen takrir başın- dan sonuna kadar benim için ölçüye — sığmıyacak derecede kıymetli ve hayatımda hiç unut- mıyacağım sevinç ve enerji kay- nağı bir hatıra teşkil edecektir. Siz değerli arkadaşlarımın hak- kımdaki düşünce ve teveccük- leri, memleket ve parti . şefle- lerimizden — belediye - işlerinde mazhar olduğum yârdım ve hal: kımızdan her zaman belediye- nin gördüğü sevgi tezahürleri benim için para mevzuundan kat kat üstün, çok buyuk birer mükâfattır. Arkadaşlarım, müsaadenizle bir istirhamda bulunacağım ve kabulünü yüksek teveccüh ve sevginize güvenerek ısrarla rica edeceğim, Bana verilmesi teklif edilen paradan 2000 İirasını Kırşehir ve havalisine zelzele felâketine uğrıyanlara, 8000 li- râsını da İzmir şehrinin imâra mühtaç yollarına tahsis buyar- manızı rica edeceğim Bu tekli- fimian münakaşasız kabulünü bilhassa yalvarır ve tokrar tek- >rar teşekkürler ederim. Bu sözler, meclis azasını he- yecana sevketmiş, samimi teza- hürlere vesile olmuştur. Teklif alkışlarla kabul edilmiştir. Ikincl celse Beş dakikalık tatilden sonra ikinci celse birinci reis vekili B. Münir Birselin riyasetinde toplanmış ve Belediyenin 938 senesi masraf büdeesinin mü- zakeresine geçilmiştir. Okunan büdce encümeni mazbatası göre, idare, muhasebe ve vari- dat şubeleri kadroları 40092 lira olarak kabul edilmiş, bazı memurların ma: a da ba- reme göre ve ihtiyaç nazarı dikkate alınarak yüzde 15 rınızdan birini tetkik edecektir. Komita raporunu verdikten son- ra, tensip edeceğiniz kimseler- den müteşekkil olmak üzere bir asamble toplanacaktır. Ya- naklarınızdan öper ve eksper- ler komitesile yarın hareket edeceğimizi bildiririm kocacı- ğım!, ——— beıınde zam teklif Evlenme dairı | nun maaşı 66 liradan 74 liraya çıkarılın ş, Belediye hekimleri kadrosuna ihtiyaç nazarı dik- kate alınarak 120 lira maaşlı bir hekim ilâve olunmuş, Be- lediye' hekimlerinin sayısı beş- ten altıya çıkarılmıştır. Başbe- kimin ücreti 180 lira 250 liraya iblâğ edilmiş, Baş- hekim — muavinliği — lâğvolun muştur. Kırşehir ve havalisi zelzele felâketzedeleri — için belediye büdecesinden 2000 lira verilme- si, yol, şose, istinad duvarları inşaatı ve yol tamiratı için 67000 lira ayrılması, şehi Merasimi mahsusa vesaire, mi- safir ağırlama, çelenk ve bu: ket masrafları için (Cumhuri- yetin 15 inci yıldönümü de na- zarı dikkate alınarak) 6000 li- ra, Cumhuriyet Merkez bankası hissesi 12000 lira, mili sefer- berlik hazırlıkları, havaya karşı korunma tertibatı için 2000 lira, gayri molhuz 1221 lira, yeni kaldırım, yollar, istinad duvarları ve tamirât işleri için (ihtiyaç nazan — dik- kate alınarak) 30,000 lira, be- lediyeler bankası hissesi olarak 61,000 lira olarak teklif ve ka- bul olunmuştur. Diğer tertiplerdeki masraflar da dahil olmak üzere masraf büdcesi (varidat büdcesile mü- tevazin olarak) 1,221,001 lira üzerinden hazırlanmıştır. Muhasebeci Bay Sami, mat- bu büdce üzerinde izahata baş ladığı sırada azadan Bay Na- zif söz istemiş, bu seneki büd- ceden memurlara zam yapılma- masının prensip olarak kabu- lünü meclise teklif etmiş, ya- pılan zammin bütün memurlar için kabul edilmiyerek — bazı memurlara munhaşır - kaldığınmı meselâ' 165 lira alan bir mü- hendisia aylığının 250 — liraya çıkarılması teklif edild ğini, bu şekilde yapılması teklif edilen zamların 13,500 lira tutacağını, bu paranın lüzumlu işlere sarlı muvafık olacağını söylemiştir. B. Reşad Leblebici, büdce encümeni namına söz söylemiş, kanunun memurlara behşettiğ hakların geri alınamıyacağını bu zamların lüzumlu olduğunu ve bâreme göre yapılması lâ- zım ve muyalfık olduğunu, ça- lışkan ve kanunen hak sahibi memurlara yüzde 15 nisbetin- fazla — olmadığını BUGÜN TAYYARE SİNEMASINDA 28 Nisan 938 Perşembeden itibaren Sinema âleminin en büyük zaferi y 2 Büyük filim birden Sonata Krotzer BETHOVENİN İLÂHİ MUSİKİSİLE BEZEN- MİŞ BÜYÜK AŞK ve İHTİRAS FİLİMİ AYRICA: Hspanyolca Sözlü Hâvetenı PARAMOUNT JOURNAL Ve — Şarkılı sTcz |spanyol Çiçekleri Büyük ms: Sonata 2,30-5,30-9 da.. Operet masraflar * zam ile | nde masraf büdcesi — Bu zammı yapmıyacak olursak memurları kırmış oluruz! demiştir. B. Münir Birsel de bültün gençliğini, hayatını, ailesinin istikbalini belediye işlerine ve- | ren memurlara zam yapılma: masınin doğru bir hareket ot mıyacağını bildirmiş: — Memurlarımızın hayat ve iştikballerinden —emin olarak çalışmaları lâzımdır. Bir vazile veya bir memur vardır ki, onu daha fazla çalıştırmak için icra makamı, büdce vaziyetine göre bir zam yapmak istemiştir. Ri- ca ederim, bunu bir prensip meselesi yapmak istemiyelim. yin edil- miş olduğunu, terfie lâyık olan- ların meclisçe terfii kanunt bir prensip olduğunu söylemiş, B. Münir Birsel, B. Nazifin ileri sürdüğü —prensip — meselesini reye koymuş teklif meclisçe reddedilmiştir. Bundan sonra encümen azaları tahsisatı 3120 lira —olarak kabul - edilmiş, sıra ile yazı ve hesap işleri, varidat işleri, müfettiş ve idare memurları, evlenme işleri, be- lediye zabıta, ölçü ve ayar memurları, odacılar - kadrolaı hukuk işleri, fen heyeti, icarlar, mefruşat, kırtasiye, tenvir ve teshin, — müteferrik aflar, harcırah, elbise tahsi yekü- nu 172,266 lira olarak kabul edilmiştir Büdeenin ikinci — kısmında shhat ve içtimal yardım işleri: masrafları da konuşulmuş, sıh- hat memurlarına ve hekimlere zam yapılması teklifi bareme göre imkânsız bulunmuştur. Meclis pazartesi günü saat 16 da toplanacaktır. Yazı esasları Köy okullarında da gösterilecek Tam teşkilâtli okullarda tat- bik edilen yeni müfredat prog- ramındaki yazı esaslarının köy okullarında da tatbiki Kültür Bakanlığınca muvafık görülmüş- tür. Bu bususta şehrimiz Kültür direktörlüğüne de tebligatta bu- Ankara Gazi ter. lunulmuştur. biye enetitüsü tarafından neşre- dilen Pedagoji adlı eserin öğ- retmenler ve okul - kita, ları için faydalı görüld Vekâletten - bildirilmiştir. g . Acı bir kayıp Uzun zamandanberi Borno- va belediye reisliği vazifesini başaran tüccarlarımızdan Fehr mi, müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak dün gece rah- meti rahmana kavuşmuştur. Merhumun cenazesi - bugün Bornovadaki ikametgâhından kaldırılarak nâmazı Bornova camiinde edâ edilecek ve is- tirahatgâbı ebedisine tevdi olu- nacaktır. Temiz ahlâkı, dııııtll". iyilik severliği ile tanınmış ve kendisini sevdirmiş olan Feb minin, henüz genç denilebile- cek yaşta bu böklenmiyen ölümü, bütün dostlarını tees süra gârketmiştir. Kederdide ailesine taziyet- lerimizi sunar, Allah rahmet eylesin, deriz. a| | berberiden ibaret | Birçok Hintli, Çinli, Avrupada tafebelik hatıraları Pariste şeker bayramı Müslüm. Bunlar yalnız Türk, Pariste çoktur. arap ve değildirler. Hindi Çi- nili, Habeşli islâmlara da tesa- düf edilir. Liste müdürlüğü, bayramda Müslürmanlara bir günlük izin verdi. Biz de giyindik, süslen- dik, üç beş arkadaş (Jardin des Plantes) Nebat bahçesi yanındaki arap uslübü ile inşa inşa edilmiş büyük camiin yo- lünu tüttuk. Camiüin avlusunda beyaz catarili, sarıklı Tunuslu- lardan tutun en şik garp İibası içinde her boyda, her renkte, genç, ibtiyar insan kümesinin içerisine biz de karıştıl. O gün tesadüf eseri olacak, bir Tunus beyi de vefat etmiş, camiin avlusunda araplar morasim ya- pıyorlardı. Memleketimizden çok uzak yabancı bir diyarda kendimizi daha yakın bir muhit içinde hissediyorduk. Yanımıza müte- bessim çehresile bir Çinli 80- kuldu: — Lisanınızdan sizin Türk olduğunuzu anladım, dedi, Gül- dükçe de gözleri kapaaıyordu. Hindi Çinili olduğunu tasrih etmeğe lüzum hissetti. Çünkü sarı irkin hututu veçhiyesinde- ki incelik ve hususiyetleri Çinli, Hindi Cinili ve Japon biribir lerinden tefrik edemiyeceğimizi biliyordu. Asya kıt'ası üzerindeki Müs- lümanların ezbere bir istatisti- ğini çıkardı. Hindi Çinililerin nasıl Müslüman olduklarından bahsetti. Hıristiyanlığın, misyo- nerler vasıtasile memleketlerine nasıl girdiğini ve şarkta dinim #İyAsi rolünü kısaca —izalı oul. Ö söylüyor, biz dinliyor- duk. Dia mevzuu üzerinde da- ha pek çok söyliyecekleri ol duğunu ihsas ediyordu, Zeki çocuk, bizi daha ziyade alâke- dar edecek mevzuu bulmuş gibi gözleri parıldadı: Atatöürk Tür- kiyesinden bahsetmeğe başladı. Bir Çinlinin Türkiyeyi görüş tarzı cidden çok alâkah idi. O; kendi zaviyei rüyetinden, mistik rubundan fakat muhakkak olan zekâsı ile başka bir milleti ta: vir ederken tamamen hayali oluyor, bir afyonkeşin dalgın sabit bakışlarile zihainde yaşat- tığı âlemi izaha — calışıyor Atatürkü kendi liderleri gibi tasavvur ediyor, her hareketim de bir mistizm arıyordu. Avludaki kalabalık kapalı bir daireye doğru akmağa başladı. Bu akıntıya - bizde kapıldık. Arabesk camlı kapıdan içeri girdik.Kalabalığın arasına biraz daha sokulduk. Uzun va geniş bir masa üzerinde lokum yığın- larını, arabistan kurabiyelerini ve limonataları seçebildik. Biraz daha yanaştık ve biz de izaz olunduk. Tekrar avluya çıktık. Bir aralık Hindi Çinili arkadaşa veda ettik, tekrar görüşmek te- mel ayrıldık. Günün hususiyetini bozma- mak için, camiin yanıbaşındaki Arap İlokantasına - gittik, Saz takımının — yanına — Oturduük. Uzun zamandanberi Şark mu- sikisi dinliyememekten paslan- mış kulaklarımız. bu seslere aşinalık gösterdiler. Arap ye- meklerini yedik ve tekrar Pa- risin her günkü hayatıta ge- dik. Hiıristiyanların arasında ve hırıstiyanlığın göbeğinde müs- lümanlıktan bu kadarck bir hisse kapabilirdik. Bülent ÜsSTÜNDAG her dep

Bu sayıdan diğer sayfalar: