3 Mayıs 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

3 Mayıs 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ANADOLU Yazan: Atos, Portosun markizi kocasının katıplerı tara- fından kuşatılmıştır, diye söze karıştı — Kitti olacakl Diyerek koridora saldırdı. Hâkikaten, apartmana — gire- cek sahanlıkta biçâre kiz: ka- Piniın önüne çömelmiş ve titrer bir halde bulmuştu. Kız onu görür görmez söze başladı: — Beni himaye edeceğinizi vadetmiştiniz; beni onun gaza- bından — kurtaracağınızı - vadet- miştiniz; benim mahvıma sebep olduğunuzu düşününüz! dedi. — Evet, şüphesiz; sakin ol, Kitti. Fakat ben kaçtıklan son- ra ne oldu? — Nasıl anlatayım! Onun bağrışları üzerine uşaklar top- landı. Ölkeden deli gibi ol- müştu; sizin için — söylemedik fona söz bırakmadı. Sonra si- ZN onun odasın benim odamr dan girdiğinizi hatırlıyarak beni sizinle müşterek zanmedeceği hatırıma geldi. Bunun üzerine mevcut olan biraz paramı ve €ü iyi elbiselerimi alarak he- men sıviştim.. — Zavallı kızcağızım! Fakat süna ge yapabilirim? Öbür gün sefere gidiyorum. — Ne istersen yap M. lö şövalye; beni Paristen çıkarl — No de olsa sizi La Roşel muhasarasına emem! — Hayır, fakat bir köyde bildiğiniz bir hanımın yanına bırakabilirsiniz; meselâ, kondi köyünüzde. — Ah, küçük sevgilim! be- nim köyümün hanımları hiz- Ben *l eTT bdtrla z lanşe, git Aramisi bul; ona Söyle hemen buraya gelsin. Ona söyliyecek çok mühim bir SÖzZüm var. Atos söze karıştı: — Anladım, fakat siçin Por- tosu çağırmıyorsun? Zannederim ki onun markizi, casının kütipleri tarafından kur şatılmıştır. Bundan başka, Kitti Ür sokağında bulunmak - iste: mez. Diye delikanlı dedi kik — Bulunacağım yerin ehem- miyeti yök, elverir ki beni iyi gizlesinler ve Mayledi neröde olduğumu bilmesin. — Bak Kitti, biz artık ayre lacağız ve artık bemi düşün metsinir. — Mösyö lö Şövalye, uzak yahut yakın, nerede bulunursam daima sizi seveceğim! — Bu aşk bundan sonra da Hangi şeytana konacak? diye Atos mırıldandı. Dartanyan: — Ben de, ben da seni her zaman seveceğim; buna emin ol Fakat beni dinle, bana ce- vap ver. Soracağım sual çok mühimdir. Bir gece kaçınlan genç bir kadından — bahsedildi- TAKVİM Rumi- 1354 Arabi 1357 Nisao 18 Safet 30 Mayıs güldü. Kitti Evkat .uu Vase 9-4 Xııı Mi 20,4 İmaak — B.03 3,16 Bvkat Ezan Vasat ümeş dçs8 >,va İLğle — 5çu7 Vâşlü hai Yşsu AG0Z ğini hiç işittiniz. mi?. — İşte genel.. Oh! lö şö- valye, hâlâ ©o kadını seviyor musunuz? — Hayır, o arkadaşlarımdan ün sevgilisidir. M. Atosun, işte bu efendinin! Atos, yılan üzerine basıp korkan bir kimse gibi acı acı bağırdı: — Benim mi? dedi. — Şüphesiz sizin! — diyerek Atosun elini sıktı; bu - zavallı küçük madam Bonasyö ikimizin de düşündüğü bir kadındır. Bununla beraber, birşey, söyle- miyecek misin Kitti? Sevgili kızcağızım, — bilmelisiniz ki, 0, gelirken kapıda gördüğünüz korkunç şebeğin karısıdır. — Oh, Allahım! bana kor- kumu - batırlatıyorsunuz! — Eğer beni tanımış olsaydı! — Nasıl? Tanımış — olsaydı hal bu adami evelce görmüşlü- ğünüz var mı? — İki kere hanımımın ya- nına gelmişti. — Öyle ha, acaba nezaman? — Şey, on beş yahut on sekiz gün kadar evel, — Tamam. — Dün akşım da geldi. — Dün akşam mı? — Evet, sizden biraz evel. — Atos hafiyele: kuşatıl- miş bülünüyoruz! - Sizi tanidı mı dersiniz, Kitti? — Onu görür görmez şap- kamı aşağıya çektim amma bel: . ve gey Raklının — Atos, o size karşı benden dâha az itimatsızdır, aşağıya git te bak hâlâ kapısında mı? Atos hbemea aşağıya gidip geldi. — Gitmiş, ev kapısı kapalı, ledi. — Raporunu vermeğe ve şu anda yuvaya — toplandıklarını bildirmeğe gitmiştir. — ©O halde hep kâçılım ve burada yalnız Planşeyi bıraka- lim da bize haber getirsin. — Dur, ya Aramis, ona ha ber yollamadık mı? — Doğrudur, Aramisi bekle: memiz İâzımdır. Bu sırada Aramis gelmişti. Olup biten şeyler kendisine Anlatıldıktan sonra arkadaşları ona Kitti için zengin tamdik- ları arasında bir. yer bulması lâzımgeldiğini söylediler. Aramis z düşündü ve yüzü kızararak dedi ki: — Size mutlaka bu hizmeti yapmalıyım, değil mi Dartan« yan? — Bütün ömrümce size min- nettar kalırım. — Pek âlü; madam dö Bua- Trasi köydeki dostlarından biri için Emniyetli bir — cariye isti- yordu, azizim Dartanyan, bu işi matmazel için münasip bu- kursan..... — Ob, elendim, beni Paris: ten kaçıracak adama çok mimr nettar olurum. — Ohalde iş oldu, demektir. Bunu söyliyen Aramis, mâ sanın başına geçti ve küçük bir pusula yazıp bir yüzükle mühürledikten sonra — Kittiye verdi. Dartanyan dedi ki: — Şimdi, sevgili kizım, bu- râda durmanın herbirimiz - için iyi olmadığını biliyorsua; bunun için hemen ayrıdalım. Daha iyi günlerimizde gene buluşuruz, sabırlı olunuz. tekrar — Ne zaman ve nerede tek- rar buluşmak kısmet olursa si- zi şmdikinden ziyade sevece- ğimi göreceksiniz. Dartanyan Kittiyi — merdiven» lerden indirirken, Atos: — Ümit dünyası! dedi. Biraz sonre, üç delikanlı, se At dörtte Atosun evinde tekrar buluşmağa karar vererek ayril- mışlar ve evi gizlemek için Planşeyi bırakmışlardı. Aramis evine, Atosla Dartan- yan da gökyakutu rehine koy- mağa gittiler. Gaskonyalının tahmini veçhi- le, yüzük için üç yüz pistol bulmakta güçlük çekmedikleri gibi, Yahudi onlara şayet sata- cak olurlarsa beş yüz pistola alıp küpe yapacağını da' söy- lemişti. Her.i asker çevikliği ve iş adamı malâmatile silâhşorun bütün yol eşyasını satın almak husunda üç saat bile sarfetme- mişlerdi. Bundan başka, Atos cömert ve eli açık bir adamdı. istenilen fiati hemen ver- imiş ve hiç pazarlığa girişme- mişti. — Devam edecek — — Boşı J inci sahifede — Üçok takımına gelince, baş- tan nihayete kâdar şuurlu ve insicamlı bir oyunlâ rakibinin hücumlarını kesen — müdafaa, Adilin görerek pas tevziatı ve nihayet Saidin buna inzimam eden fevkalâde çalışması ve muhacim hattını güzel idaresi galibiyetin en büyük âmili ol- muştur. Hakem, Yamanlardan Bay Esad bazı kararlarında çok sert davranımış olmasına râğmen en ulak bir haksızlık bile yapma- miştır. Oyun başlıyacağı sırada saha oldukça kalabalıktı. Evvelâ mi- safirler sahaya çıktılar, halkı selâmladılar ve alkı dılar. Misafirleri Üçok takip etti ve şöyle dizildiler: Harbiye: Fethi, Sabri, Şükrü, Haşim, Muhterem, Celâl, Şerif, İzzet, Zeki, Necait, Mücahit. Üçok: Hakkı, Ziya, Necdet, Mazhar, Adil, Fehmi, Namık, Hamdi, Namık, Sait, Kemal. Oyun, Üçok müdafaa hattına kadar dayanan misafirlerin akır nile başladı. Üçokun mukabil akını neticelendi. Misa- Manisa - likleri Turgudlu takımı Salihli takımını 4-3 mağlüp etti Manisa, 1 (Anadolu) — Dört haftadanberi devam eden bölge kupası maçlarında gariye kalan Salibli, Turgutlu, Manisa Yıl- dirim külüpleri ârasında çe kilen kur'ada Salihli-Turgutluya isabet etmiş ve bu hafta bu oyunu yapmak Üzere sabah tre- hnile her iki kulüb oyuncuları tam kadroları ile ve büyük bir neşe ve heyecan içinde — şehri- mize gelmişlerdir. Maç, saat üçte başlanacak idi. Sahaya, spor meraklıları kâdın, erkek, çocük - binlerce kişi akın ediyordu. Turgutlular lâcivert - kırmızı Salihliler de sarı- beyaz lorma: ları ile çok temiz bir kılık ve kıyafet ile geldiler. Saat 15 te evvelâ Turgutlu- lar ve onu takiben de Salihli- ler, hakem öğretmen B. Enverin Borsa 2.5:938 üÜzüm — satışları Ç. Alıcı K. S K. &. 134 Esnaf Ban. 14 75 ,5 Ü. Kurumu 33 Alyoti bira, 19 K. Taner 11 A.R. Üzüm. 4 Y.İ. Talât 250,5 Yekün 71654 — Eski Yekün 71904,5 Umum Yekün Piyasa flatleri 2-5.938 - çekirdeksiz üzüm orta fiatleri: No. 7 » & İN | . 10 . HN Zahire satışları Cinsi Ç 14080 Buğday 22 Arpa 21 M. Darı 25 Nohut 75 B. Pamuk 34 S0 35 idaresinde meydana çıkmış ve takm şu şekilde dizilmiştir. Fethi, Niyazi, Reşad; Hüseyin, Kadir, Alâeddin, Recep, Ömer, Halil, İsmail, Mesut ve Salihli takımından da Hasan, Kemal, Cemal, Basri, Rıdvan, Hüseyin, Yunus, Veli, Muharrem, Süley- man, Bayram. Vakit geld.ğinde sporculara mahsus — merasim yapıldıktan sonra hâkemin düdüğile oyun başladı. Turgudlulular 11 da- kika sonra biri ve bunu dört dakika geçince ikinci gollerini yaptılar. Bu esnada gençliğin kalbin- de sevgi ve minnetle yaşıyan valimiz doktor Lütfi Kırdarın otomobili göründü, Sürekli bir Alkiş tufanı başladı. Az sonra beraberlerinde bir misafiri ve relikalarile indiler ve alkış yer- lerine oturuncaya kadar devam etti. Oyun, çok heyecan — vi hâd bir vaziyet almış ve bi birine çok samimi iki — ka gençlerinin — çetin — yetiştikleri ağızlarda dolaşıyordu. 45 da« kika bitmişti. Hakemin düdi ğile 10 dakika istirâhat edil İkinci devre başladı. Kuvvet bir çarpışma devam ediyordu. 10 dakika sonra Salihliler bir gol yaptılar, otuz dakika soora Turgudlular üç dakika gibi kısa bir zaman sonra gene Turgud- lular bir gol yaptılar. 34 ve42 dakikalarında da Salihliler da- ha iki gol yaptılar. Vakit ile heyecan da hitama ermişti. Her iki taraf rüzgârdan isti« fade edememiştir. Kasabalılar eski ve tecrü- beli olmalarından rüzgâr altın- da dahi gol yapmak kudretini gösteriyorlardı. Maamafih Sa- lihlilerin oyuncuları arasında da temayüz eden kiymetli gençler olduğunu kaydetmek icap eder. Hakem öğretmen Enver ileTur- üçok 7 - Harbiye 4 ——— * ——— lüçok fevkalâde bir oyun çıkar- du Tam yedi penaltı oldu. firler tekrar hücüma geçtiler ve Üçok kalesi önünde bi kazandılar. Oyun her fin seri akınlarile devam ve çok güzel geçiyor. 7 inci dakikada Üçok lehine korner oldu. Ke- mal topu ortalıyamaâdı. 12 inci dakikada Üçok rüzgâr aleyhine İoyaamasına rağmen tekrar soldan aktı. Harbiye müdafaası topu koörnere atmakla teklikeyi at- bu kornerden de edemedi, 15 inci ve 18 inci dakikalarda Üçokun biribiri üzerine tevali eden hü- cumlarında Kemal bir f yakaladı. Fakat kâfâ vurüşutopu avuta gönderdi. 20nci dakikada Sait şabsi bir. gayretle Üçokun ilk sayısını kaydetti. Top ortadan tekrar misafir kalesi önüne düş- tü ve ayni oyuncu topu 22 nci dakikâda yeniden harbiye kale- sinin ağlarına taktı. Birdenbire 2- 0 mağiüb vaziyete düşen Ankara takımı fazla çalışmağa 26 ncı dakikada Üço- ade edemediğ bir pe- naltıya mani olamadı. Mubhak- kak bir gol kurtaran Harbiyeli- Hiler, tekrar hücuma geçtiler ve 29 uncu dakiki istifade edemedikleri bir firikik kazan- dılar. 32 nci dakikada bir favul: den solaçıkları Şerifin ayağıyla ilk göollerini kazandı gölü bir daki nı'indı bir şütü il aberlik — sayımı Mağlüp vaziyetten beraberliğe çıkan — misafirler oyunu Üçok sahasıda — intikale muvaffak oldular. Fakat başka gol yapamadılar. 40 ıncı dakikada Üçok lehine vetilen körnerden Sâit üçüncü göolü yaptı ve devre 3-2 - Üçok lehine bitti. İkinci devzede misafirler Muh- teremi orta muhacim mevkiine almak gibi bir hataya düştüler ve bundan istifade eden Üçok- lular sağdan, soldan — akarak Harbiye kalesini çember içine soktular. Beşinci dakikada penaltıdan 4 üncü sayıyı yaptılar. Bu gol- den sonra misafirler oyunu aç: tılar. 7 ve 10nuncu dakikalar- da bir korner ve bir frikikten istifade edemediler. 12 inci dkika- da sağdan tekrar inerek ponaltı- dan 3üncü gollerini attılar, 17 inci dakikada Saidin şahsi akını ile top misafir kalesi geldi. Ve Namığın isabetli şütü Üçokün — Sinci sayı yaptı. Bu sayıyı Saidin attığı 6 hci göl takip etti. 20 inci dakikada Üçok lehine verilen e ıılııh etti. kurtularak penaltıyı » Namik — fena bir vu- ruşla kaçırdı. 22 inci dakikadan 30 uncu dakikaya kadar Har- biyeliler Üçok kalesi önünden ayrılmadıkları halde sayı kaza- namadılar. 34 üncü daki Said tekrar topu nısıf isahadan aldı ve misair kalesi onünde müsaid vaziyette duran Na: verdi. Namık Üçokun 7 inci sayısım yaptı. Bundan sonra oyun tamanien Harbiyelilerin akınlarile geçti. Fakat 39 üncu dakikapa kazandıkları 4 üncü gölden bâşka sayı çıkarama- dılar ve bu süretle 7-4 mağlüp olııılı sahâdan ayrıldılar. 3udlu kalecisi bay Fethinin iyi idârsini bütün — seyirciler tak. dir etmiştir. Bunu müteakip Manisa, Yıl dirim kulübü ile Turgudlu âra: sında kupa maçı yapılacak ve gelip gelene mıntaka kupası verilecektir. Et meselesi Etin ucuzlatılması için, Dahi: liye Vekâletinin emri üzerine, şehrimizdeki alâkadar — daire- lerce tedkikat yapılmaktadır. Etin ucuzlatılması için ne tedbirler alınması lâzım geldiği tedkikat devam ettiğinden he- nüz tesbit edilmiş değildir. Et nasil - ucuzl. ? İşe nereden — başlamak b eder? Burada iki goktayı ele almak lâzımgeli 1 — Eti« yani hayvanı » tahsilden ucuz almak, 2 — Müstahsilden çıktıktan sonra, eti, müstehlikö ucuz yes dirmek yolunu bulmak. Etin, müstahsil mıntakalarda kilosunun 25 kuruşa satıldığı ve bundan müstahsile ancâk bir kazanç kalabildiği besaplanırsa hayvanı köylü daha ucuza almağa çalışmak doğru olamaz. Bu takdirde köylü kasaplık hayvan yetiştir- mekten de vazgeçecektir. Şu halde ikinci nokta Üüzerin- de durmak icap eder. Esasen müstahsil mıntakalarla müsteh- lik mıntakalardaki fiat farkı gözönüne alınınca etin ucuzla- tılması için müstahsilden sor raki safhalarda — ehemmiyetle durmak icap ettiği anlaşılmış oluyor. Etin faraza Konyada kilosu 25 kuruş, İzmirde 50 kuruştur. Demek ki, bu yanı yarıya fark, nakliye masrafı, mezbaha rüsümü ve nihayet kasaba gelinceye kadar bundan kazanç temin eden — mutavassıt ellerden gelmedir. Nakliye masralı şüphesiz yük- sektir. Hükümet hayatı ucuz- latmak işini ele aldığına ve hatta — sayım vergisinden de tenzilât yapmak üzere bulun” duğuna göre, demiryolu nıklıyı tarifesinde hayvan nakli için bir tenzilât icrasını alınacak tedbirlerin başına geçirmelidir. Mezbaha rüsumuna gelince, hayatı ucuzlatmak — işinde baş baş vazife belediyelerindir. Be- lediye kendine ait olan bir müuıeıede rüsumda — tenzilât 81 suretile bir fedakârl ğa mazsa, alınacak — başka bütün tedbirler faydasız de- mektir. Bunlâr balledildikten sonradır ki, sıra muta vâassıt ellere gelir. Bugünün hayvan alım satı- mındaki hususi teamüllere göre, celebin veyahut komisyorcunun vücudu şarttır. Köylü hayvanını ya komisyoncusu ile sattırır, yahut celebe satar. Burada fazla gibi görünen el, kanaracıdır. Kanaracı, ko- misyoncudan mali alarak kasa- ba satân diğer mutavassıt ek dir. ki, sermayedardır. Kasaba ekseriya veresiye et verir. Ka sap bunun için ve daima borç- l bulunduğundan kanaracıya bağlıdır. Kanaracı, eti mezba- hada kestirip kasaplara dağı- tan bir mutavassıt olduğuna göre bu vazifeyi bir teşkilâta, yani mezbahaya münhasır kıl- mak mümkün görülebilir. Fakat bunun için ayrı bir tetkikat ic- rası zaruridir. Çünkü, bu vazi- feyi belediyeye vermekle gene ortadaki kazanç baki kalacaksa bunda müstehlik için fayda ta- savvür. edilemez. Bu vâziyet önünde, etin ucuz: latılması için evvelâ hakliye ta- rifesinde ve mezbaha rüsumun: da tenzilât icrası ve bununla beraber mutavassıt ellerin - ka. zaücı üzerinde — tetkikat yapı- ması İâzımgelmektedir. Nejad BÖĞÜRTLEN Alsancak Ankaraya gidiyor Millt küme temaslarını Anka: rada yapacak olan Alsancak takimı çarşamba — eksptesile Ankaraya mütevece hen hareket edecektir. müs-

Bu sayıdan diğer sayfalar: