4 Mayıs 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

4 Mayıs 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahile Saat dörde doğru dört arkadaş, ©- ea —— ANADOLU Yazan: Aleksandr. Düma Atosun apart- manında toplanmış bulunuyorlardı Dartanyan bu hale — itiraz edecek olmuş, fakat Atos buna karşı biyik altından gülerek elini onun omuzuna jkoymuştu ki, onun pazarlık etmek küçük bir Gaskon asilzadesi için doğ- ru olsa bile bir prans unvanını taşıyan bir adam için doğru olmaz, demek istediğini —anla- mışti, Silâhşor, siyah kehribar ren- giade donlu, geniş burun de- likli, bacakları düzgün ve altı yaşında Eadülüs atı buldu. Bi> hip tecrübe ederek kusursuz ve münasip gördü. Bu at için bin lira istemişlerdi. Belki, da- ha az bir fiatle satın alınabi- lirdi, fakat delikanlı cambazla pazarlık ederken, Atos para- İarı masa üzerine sayıvermişti. Grimo için üç yüz lira mu kabilinde şişman ve kısa boylu bir Pikard midil ndi. Ancak Grimo için lâzım olan eyer takımları ve silâhlar da alınınca Atosun yüz elli pisto- lundan bir ekü bile ıılmııııo'.ı. Dartanyan arkadaşına, münasip fırsatta geri verilmek — şartile, kendi hissesinin yarısını — ver- meği teklif etti. Fakat Atos bu teklife karşı omuzlarını silkerek: — Gökyakyt satı Yahudi ne vereceğini söyledi?.,, diye Atos sordu. —Deş yüz pistoll. —Demek, iki yüz daha; yüz pistol size ve yüz. pistol Âlâ, bu bizim i i bi vet demektir, —azizim; — Nasil! Onu....? — Bu yüzük yalnız acı hatı- ralar düşündürecektir; bundan başka onu kurtarmak - için hiç l üç yüz pistolu bir il iz: bunun için nasıl olsa kaybolmuş bir para demektir. — Düşün, Atos? — Hazır para bu zamanda çok nadirdir ve fedakârlık ne demek olduğunu dâ öğrenmeli- yiz. Git, Dartanyan, git, Grimo tüfeğini alıp sana arkadaşlık Yarım saat sonra, yolda hiç bir vak'aya tesadüf etmeden, Dartanyan yüz pistolu ge- tirmişti. İşte Atos, kendini hiç zah- mete sokmadan, istediği parayı bu suretle tedarik etmişti. — KXKIX BİR HULYA Saat Gdörtte dört arkadaş Atosun apartımanında toplan- mışlardı. Sefer eşyaları hakkın- daki düşünceleri tamamile geç- miş olduğundan yüzlerinde yab nız kendi gizli dertlerinin eser- leri beliriyordu, çünkü |ımdıkı mes'udiyetlerinin arkasında is- korkusu gizleniyordu. Odaya ansızın Plânşe girerek Arabi 1357 Rebiülevel 3 Mayıs Brkat Basa Vai Azşea 9202 Vataa — W 45 20,52) İmsak — 7,51 2,58 Ka a hııı. DdB 455 $,03 Mâ4lü llı.ııu 9456 1604 Dartanyan için iki mektup ge- tirdi, Mektuplardan biri uzunluğuna güzelce katlanmış, yeşil mühür mumu ile mühürlenmiş ve bu- nun üzerindede ağzında bir dal tutan bir kumru basılmış bir puala idi. Diğeri ise, üzerinde Kardinal Hazretlerine mahsus arması pa: rıldıyan, dört köşe büyük bir zarla konmuştu. Küçük puslaya bakınca Dar- tanyanın kalbi atmış, çünkü, bu yazıyı evelce de görmüş bulunduğuna hükmetmişti; yâ- zıyi tanimiş olmakla beraber, hatırasını kalbinde sakladı. Mektup - diyordu ki: — Gelecek perşembe günü akşam üzeri saat yedide Şallot (Challot) yolu üzerinde bulun ve göçecek arabaya dlkkıtla bak; ancak kendi hut sizi seven birisinin ha ııııı sakınmak istersen, tek bir söz bile söyleme, arabadaki kâdını tanıdığını başkalarına farketti- rebilecek hiç bir harekette bu- lunma, çüönkü o kadın seni bir saniye olsun görebilmek yüzün- den her fenalığa düşebilir, İmza yoktu. Atos dedi ki: — Bu bir tuzaktır, yan, gitme, Fakat ben yazıyı pek güzel tanıdım, diye Dartanyan cevap verdi. Taklit olunabilir; saat altı ile yıdı ırııırıdı llot yolu eler Dartan- gezinmek gibi olur, diye Atos mani olmak istedi. Dartanyan dedi ki: — Fakat hep birlikte gider- sek ne olur? Hangi şeytan dör- dümüzü birden, dört — uşak, atlar ve silâhlarımızla beraber yutabilir? Sonra mide fesadına uğrar, Bu fırsatla da yeni şeylerimi- zi tecrübe etmiş oluruz. diye Portos fikir verdi. Aramiş dedi ki: — Moktubu yazan kadınsa ve o kadın tanınmamak isti. yorsa, onu tehlikeye koymuş olursunuz, Dartanyan; bu ise asılzadeliğe yak şmar. Biz geride dururuz, o ilerde lıııluııır. dıye Portos söze ka- | etmek yıştı. Evet, fakat bir arabâ ne ka- dar hızlı gitse tabanca ile ateş için elverişlidir, diye Aramis söylendi. Dartanyan dedi ki — Aman sende, bana nişan alamazlar, Eğer ateş ederlerse atlarımızı arabanın peşinden sürer ve içindekinia işini biti- ririz. Çünkü onlar düşmanları- | mız olacaktır. Doğrudar, Jtepeleriz! Bundan başka yeni silâhigrımızı tecrübe etmiş oluruz diye Portos taşdik etti. Aramis yavaş ve nazik sesi ile dedi ki: — Haydi, fade edelim Nasıl isterseniz diyerek Atos ta razı oldu. Dartanyan dedi ki: — Efendiler, şimdi saat dârt buçuk Şayllot yolunda altıda bulunmak için tam vakittir. Portos söze atıldı: — Bundan başka geç g'der- sek bizi kimse göremiyeceğin- den çok yazık olur. Haydi ha- zırlanalım, elendiler. Fakat bu ikirci mektup, onu yautuyorsunuz, diye Atos sor- du; üzerindeki mühür açılmağa şayan olduğunu gösteriyor; çün- kü, Dartanyan, bana öyle |ı$i- yor ki, bu mektap çok hevesle göğsüne soktuğun ufacık bey- bu fırsattan isti. Dartanyan kızardı. —Pekâlâ dedi bakalım, efendiler, haşmetli ne emir buynruyor. Bu söyliyen Dartanyan mak: tubu açarak okudu: — Kral muhafızlarından Dö Essartın taburundan M. Dar- tanyan bu akşam saat sekizde Kardinal sarayında bekleniyor. La Hudenye Muhatızlar kumandarı Atos dedi ki: * Hay kör şeytandan! İşte ötekinden çok ehemm yetli bir davet, Dartanyan cevap verdi; — Birinciden dönünce, ikin çiye giderim; biri saat yedide ve diğeri saat sel ikisi için de vakit bulunacak. — Huml! Ben olsam gitmem, — Devam edecek — Azgın hırsız 3insan öldürdü. Dördüncüsüne hazırlanırken bu defa kendisi öldü. 28 Nisanda, tam öğle xa manı, Fasın — Tüvanvil şehrin- deki Sen * Mari - çifi polis müfettişi geler yapılan hayvan — hırsızlığı kında tahkikatta bulunmak is- temişlerdir. Çiftliğin idarecisi Paramın verdiği izahat üzerine, polis memurla'ı çiftlik bekçisi Mebe met Abdülkadir. isminde bir yerliden şüphelenmişlerdir. Bunun üzerine, hayvan ko- şumlarının bulunduğu depoda rasgeldikleri bekçinin çocuğunu sorguya çekmişlerdir. Fakat bu sırada, ansızın; elinde bir silâh tutan Mehmet Abdülkadir yan- larında belirmiştir. Polis memurlarının maksat- larını anlıyan bekçi, elindeki silâhi atarak belinden bir han- çer çıkarmış ve iki polisle çiftlik idarecisine merhametşsizce ve çılgınca bir şekilde sapla- Mıştır. Bekçi bu üç adamı yere serdikten sonra, silâhını alarak kaçmağa başlamıştır. Katil, bu sırada yaralıların feryadını İşi- terek dışarı firlıyan — çiftlik sahibinin koruşusu mösyö Valsın üzerine — ateş fetmek istemiş, fakat silâhı ateş almamıştır. Bundan istifade eden mösyö Vals, tabancasımı çekerek bek: çiyi anlından vurup — öldür Mmüştür. verilmemiştir. hude pusladan çok mühimdir. | Balıkçılığımız Türkiye balıkçılığının ihya ve inkişafı arefesinde, İzmir balık- çılığının bugünkü durumu etra- fında son yapılan tetkiklerden şu malümatı çıkarıyoruz: Mıntaka dahilinde 18 voli, üçü açık ve üçü kapalı olmak üzere 6 dalyan yeri vardır, Vo- lilerin mevki ve adları Köroğlu (Urla civarı) Kale arkası, İnci- raltı, Güzelyalı, Bayraklı, Tu- ran, Karşyaka, Bostanlı, Kaz iskelesi (Karşıyaka civarı), Ra- | gıppaşa (Karşıyaka civanı), Ç- lazmak (Tuzla civarı) açık da- yan olup voli olarak kullanılan ve fakat hükümet tarafından müzayede ile — satılan dılyıı— lar; Rağıppaşı — (Karşıyı g- varı), Çilazmak/(Tuzla civan), Kırdeniz (Gediz ağzı) dır. Dalyanlar Mart, Nisan, Ma- yıs ayları istisna edilirse bü- tün sene İstifadelidir. Voliler- den ise senenin soğuk mevsim- leri olan T şrinisani, Kânunue- vel, Kâ ka aylarda istifade edilebilir. Mıntakada mevcud dalyan ve voliler tem'z ve Mıntaka dahi mirde bir balıkha: Şimdiki halde balıkçılık teşki lâtına göre mıntakada 250 reis ve 500 tayfa vardır. İzmir körlezinde balık Karşı» yaka, Bostanlı, Tuzla, İnciraltı, U:lada avla tadır. Pstihksal: Mıntakanın senelik istihsalâtı $00-550 bin kile kadardır. En fazla avlanan balıklar çipro, barbun, İevrek, trança, kefal, sardalyadır. Mıntaka dahilinde süngerc- liğe Tâyıkı veçhile ehemm yet Maamafih, Çeş- me, Bodrum, Marmaris, Fethi- | ye, Küllük ve Finikede sünger istibsali vakidir; Sünger ihra- catı da istihşal —mıntakaların- dan yapılmaktadır. Diğer deniz — mabsullerinin istihlâk yeri İzmir şehndır İstihlâk: İzmirde balık fiatleri, et fat- lerinden çok yüksektir. Biından dolayıdır ki, İzmir halkının yüz- de sekseni balık gıdasından mabrumdur. İyi cins balıklar ancak İlüks sofral görük mektedir. İzmirin nüfusuna na- zaran istihlâk çok azdır. 500- 550 bin - kiloluk yıllık istihsal İzmir vilâyeti nüfusuna göre hesap edilirse insan başına sene de 5,5 kilo balık isabet eder. İzmir — halkının - ekseriyetini amele ve küçük memur teşkil ettiğine göre, bu zümrenin şim- diki vaziyete göre balık yime- sine imkân yoktur. Bu, balık ucuz olduğu takdirde kabil olur. Müstahsil; Mıntaka balıkçıları bütün sene faaldir. Balıkçı tayfaları senelik ve muayyen bir ücretle çalış- tırılmaktadır. Balıkçı tayfalarının kazancı çiftçi yevmiyesile kıyas kabul etmiyecek kadar azdır. Bir balıkçının senelik kazancı 30- 100 lira arasındadır. Müs- tahsil sermayesizdir. Aval et- leri mevsime ve fenne uygun değildir. Mıntaka en zengin deniz mah- s#ülüne sahip olduğu halde, bundan lâyıkile istifade edile- meyişi sermayesizlik ve hima- yesizliktir. Son bir tetkikten kısaca al- dığım bu malümat, İzmir ba- hıkçılığının bugünkü acıklı ha- lini bize anlatmış oluyor. İşte İzmir balıkçılığı, Deniz: bankın eline bu pejmürde du- rumu ile veriliyor. Nejad Bögürtlen (Cikusad ) DUNYA Çekoslovakyada Alman ekalliyetleri Programları tahakkuk ederse, Çe- koslovakyada bir Nazi Cumhuriyeti kurulmuş olacak demektir. Lö Tan gazetesinden:; Südet Almanları partisinin taleplerinin nelerden ibaret o duğu bugün malümumuzdur. Karlovi Vari kongresinde B. Konrad Henlayn'in verdiği iza- hat, bu partinin taleplerinin mutlak ve cezri karekteri hak- kında şüphe biırakmiyor. Buü taleplarin Çekoslovakya anaya- Sasının esas prensipleriyle uyuş- ması müşkül olduğunu müşahe- de etmek İâzımdır. B. layn'la taraftarlarının Prag hü- kümetinin hazırlamakta olduğu Aazlıklar statüsü projesini neden önceden reddettikleri artık an- laşılıyor. Çünkü anayasa gı tleri esas üzerinde kendilerine yapılabilecek tâvizlerden çok daha ileriye gitmeğe ve Çekor lovakyanın birliğini — ihlâl ede- cek ve onun dağılmasına sebe- biyet verecek tarzda reformlar #temeğe kali karar vermiş gö- rünüyorlar. Gerçi, bu nazarti bakımdan azami talepleri formüle eden ve politik renlitelere samimi sürette intibak edilmek — isten- diği zaman üzerinde pazarlığa girişilmesi daima mümkün olan bir kongra programıdır. - İleri sürüldüğü şekilde, bu program uz| şmayı kolaylaştırmıyor, çün- kü Çekaslovak devleti: ze- rinde bina edilmiş ve müstakil hayatının yirmi yılı zarfında daima iştinad etmiş olduğu ana doktrinleri bilmemezlikten geliyor. B. Konrad Henlaynın nutkunda bir. polemik kısmı vardır ki, bunun hakkında veri- lecek en hafif hüküm — havayı aydınlatmağa ve iki tarafın tez- lerini yakınlaştırmağa yaraya- gak mahiyette olmadığıdır. Südet Almanları partisinin şefi bilhassa, Çekoslavak dev- let adamlarının 1919 sulh kon- feraosına verilen sözleri tutma- dıklarını, Sen-Jermen muahedesi hükümlerine riayet etmedikleri. ayasada kayıtlı hukuki mükellefiyetlerden kaçındıklarını iddia ediyor. B, Henlayna gö- ra Çekoslovak devlet adamları diğer azlıklara Çeklere naza- ran daha az haklar — vermişler; bu azlıkların serbestçe inkişaf. Tarına mani olmak için hakiki bir tazyik tatbik etmişler ve demokratik bir nizam yerine Bir Çek diktatörlükü kurmuş- lar. Bütün bunlar Prag hükü- metinin salâhiyetli ağızları ta- rafından birçok defalar ve en kat'i şekilde tekzip edilmiştir, ve Avrupanın en demokratik memleketlerinden biri olan Çe- koslovakyada bütün vatandaş- lara siyasi haklarda müsavat verilmiş olduğunu anlamak için fili vaziyeti müşahede etmek kâfidir. Bildiğimize göre, müstakil ÇoLoılovıkyııııı tecssüsü hak- kındaki resmi vesikalardan hiç biri İsviçreye benzer bir federal devlet kurulması — vadi etmez. B. Mazarik tarafından 1919 konferansına tevdi edil. miş bazı — muhtıralar, birkaç şekil arasında federatif bir ve- jim formülünü de ihtiva ediyor- duüysa da bu manada ahamış Ehiç bir resmi taahhüd yoktur. Herhalde, meseleyi, B. Konrad Henlaynın yaptığı ide orta.» ya atmakla Prag hükümetinin bunu halle yanaşacağı umular maz; çünkü Südet Almanları partisinin mevcudiyeti bile - bu partinin Çekoslovakyanın üç buçuk milyon Almanı içinde en çok sekiz yüz bin azası olduğu unutulmamalıdır. hakikaten müstakil ve hükümran bir Çek koslavak — devletinin — inkârına muadildir. Südet Almanları kongresinde izah edilen talepler sekiz ka- lemde hulâsa ediliyor. Devlette Alman ve Çek etnik — grupları arasında tam bir hukuk ve mevki müsavatı — ihdası isten. mektedir. ki, prensipler — bakı- mından memleketin siyasi bir- liği ihlâl edilmemek şartile bu arzu yerine getirilebilir. Südet Almanları etnik grubu için adi şahsiyet istenmekte ve arazi- lerinin hududunun sarih surette — çizilerek umumi hayatın — her sahasına şamil bir Alman ida | muhtariyetinin tes s, bu arazinin dışında yaşıya Alman arlıkları içn hususi hi maye garantileri ta ep ed | vek- tedir. 1918 senesindnbei Sü- det Almanlarına karşı haksızlıkların — tamiri, *Alman va- Alman memura, — n tatbiki, nihayet, Al- *“Alman — dün- nin serbest ol sön — noktala- üs'elik, yapılaa yası filozolisi ması talepleri rını teşkil ediyor. Bu sonuncu kayıdla, Çekos- Tovakya — Almanları için kayıd- SIZ şartsız nasyonal - sosyalizm yapmak hakkkının istendiği an laşılmaktadır. B. Konard Hen laya demiştir kiz — Ne içeride, ne dışarıda harp istemiyoruz, fakat bizim için sulh içinde harp ifade eden bir hale daha uzun za- man tahammül edemeyiz. Filhakika, programı kuk ederse, bunun — neticesi, Çekoslovakya toprağında bir Alman nasyonal-sosyalist cum- huriyeti kurmak olacaktır. Südet Almanları lideri bu kadarla iktifa etmiyor. Dış po- — litika bakımından da vaziyeti mütalea ediyor ve Almanya ile dostane münasabetlerin Çekle- rin “yanlış taribi mit, ler; yeniden gözden geçi bağlı olduğunu söylüyor. Çekoslovak milletinin, Alman — Drıııı nâach Östenine karşı sl: 5 vizmin istihkâmı olduğu dok- — trininin tashih edilmesini ve — söylediklerine bakılırsa: Çekos- lovakyayı, Alman — milletinin *düşman, ları sıra: a koymuş olan bütün diş politikanın de- ğiştirilmesini — istiyor. Sistem — meydanda: Çokoslovak toprak: — ları üzerinde Alman etnik gru- — bunun Berlinin nüfuzu allında tamamile muhtar olması ve dış politika üzerinde tazyik yapa:ak — memleketi Almanyanın orta Ayvrupadaki hegomo ıyasına en- z gel olmaktan çıkarması isleni- yor. Alman — gazetelerinin Buy — Kosrad Henlays.n propra u ü — Sonu 8 ipci sanişele — tahake ——

Bu sayıdan diğer sayfalar: