2 Ağustos 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14

2 Ağustos 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B“ harpte kahve hasretinin, hepimizin canına tak ettiği günler oldu. Hattâ, tiryaki olmıyanlarda bile, âdeta kahveye karşı bir iştiyak gör N Tasavvur buyurunuz... Tam kıva- da, açık kavrulmuş, az şekerli, bol dasınız... Hiç şüphesiz ki, saf bir Anadolu airinin ; Tutup ke'sin kenarından, nezaket berle höpürdet / Desunlar ki şu emmi kahve içmekte mma mahir ha/ Beytini hatırlarsınız. Vaktiyle zurafadan bir zata sor- — Hayatı ne tazeler ?.. — Bir taze dilberin eliyle taze kav- rulmuş, taze çekilmiş, taze pişmiş bir fincan taze kahve tazeler Tarihi PE nazaran kahve — senesinde hayatımıza Ge derhal rağbet ve rev r eyi ilk defa olarak İstanbula H mesrur, memleketine dö- müddet zarfında, kahvehaneler Bu çoğalıyor. Bunlar için (müskirat) tan südeiiyo. Hemen : rı Saadette öner. meneğdilirdi, al bir dedikodu baş gösteriyor. ARAALO Fikir adesesiyle geçmiş gün: 38 yı el İstanbula gelen Türk müdafii (Piyer oti)... 1 işaretlisi (Piyer Loti), 2 Padişah namına yaver, 3 Berat valisi Ebubekir Ha- zim, 4 Şair Mehmet Emin... âleminin utiyetten sonra, arp mesel müf” Meşi içinden sgk züppe bir takir şa zavallı Şark dünyasına bakın /.. ii “ Kahveye Bu dedikodu, sarayın duvarlarını aşıyor. Padişah Sultan 'Süleyma:; acak ki, istenilen fetvayı ver- kahya hürriyeti, ele Mi zamanına kadar devam e€ an sonra Sb başlıyor. lk ln e Vakit vakit, büyük da kurbanlara mal olan bir şekil alıyor. B Biz Me “kahvenin — tıbbi ve fenni bakımda arar ve yahut fay- dalarından bahs çöl değiliz. Yalnız, kahve ile tarih arasındaki münasebetleri tetkike devam eyliyeceğiz. Yine tarihi rivayetlere nazaran kah- ve, Yemende keşfedilmiştir. Ve keşfeden o havâlide büyük bir nüfuz sahibi olan e ve kıymet kesbeylemiştir. tarihler, kahvenin keşfi şerefini yila aa vermek istemiyorlar. Onun ha Kate ye (Ömer) isminde bir zatın, (Zübeyd) civarında (Asak) dağında sür- gün bulunduğu esnada eN keşfetmiş olduğundan bahsediyorla: Bu rivayetlerin hangisi doğru olursa olsun, muhakkak bu rakipsiz olarak daha hâlâ bu şöhretini muhafaza etmektedir. t Yemenin her tarafında meb- evsafa malik an en makbul olanı (Muha) da yetişen ve esmer inci tanele- rine benziyen (Muha Lia dir. Diger içkiler gibi, kahvenin de so- kulmadığı köşe ve bucak Ve pişirilip içilmesi, her yerde a şekiller almıştır bunun hususi bir ahve o süretle LA iğ çıkarılır. ğine di Bizde kahve pişirilmesi, basit bir Arabistandâ diği zaman ortaya tahtadan yapılmiş küğük bir dibek 0. e dair Ziya ŞAKİR getirilir. Bunun her tarafı, sarı baş çiviler çakılmak suretiyle süslenmiştir. ve, misafirin gözleri önünde ta kullanılır Ne abimin tempolu bir âhenk Kahve evvelâ küçük bir süzülerek er ş de- ktir. Durmazsa, tekrar kaynatılmaya dayim edilir. veyi pişiren, bir fincanın dibine Herkese (o göste- e içmeye başlar. , mi. safirlere emniyet indir. Kahvede zehir olmadığına herkes tarafın- dan kanaat getirilir. Pek kibar meclislerde, fincana ko- nulan kahvenin miktarı, ancak birkaç damladan ibarettir. Bu, bir yudumda içi- lebilir, Fakat m ket gösterirler. O bir iki d uzun uzun içiyormuş gibi görünürler. Bizde eskidenberi kahvenin pişirilme ve içilme pe bugün alnız saraylarda ve. kibar konaklarında misa- firlere kahve takdimi, küçük bir merasi- me tabiydi, rlerin huzuruna birinin Era tar (ful) koydururlar, lerdi. Fakat halk arasında, '€ “bügünkü “gibi, şekerli kahve teâmmüm etmişti. Asrl garibi şüfasidır ki, ecdâdımız kahveye “Adeta üstün bir değer vermiş- lerdir. Bunun içindir — Bir fincan ei apre kırk, yi yaa erdir... Acı acı Kahve hasfeti ln harp yıllarında bu eski dâr- bımeselin kıymetini . bir kat r a zg p nın önü rinlerine karşı derin derin İyiyi geğir- mekten kendimizi alamadık.

Bu sayıdan diğer sayfalar: