2 Ağustos 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

2 Ağustos 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başyüce © (Başyüce), kaba ve umumi mânasiyle herhangi bir devlet reisi değil, derin ve girift bir remzdir. © Bütün selâhiyetler beşeri haddin en üstünüyle eline teslim edilmiş kâmil ferdin, Allahı, vicdanı ve milleti arasında terkibleştirmeğe memur bulunduğu kâmil âhenk uğrunda, öz nefsini selâhiyetsizlikte son mertebeye indir- mesi... (Başyüce) nin heykelleştirdiği remz, işte bu mâ- nanın temsilciliği ve şahıslandırıcılığıdır. o (Başyüce), milletini tek şahıs içinde yekünlaştıran baş örnek... Onun içindir ki, selâhiyeti, hak ve hakikate karşı bu yeküne eş, kendi öz nefsine karşı da bu yekünun en ufak parçasından daha küçük... © (Basyüce) nin kendi öz lisanından başka her edası ve işi, «ben milletimin görünürde en ahlâklı, en bilgili ve en akıllı ferdiyim!» diye ilân edecektir. © (Başyüce), (Yüceler Kurultayı) nın her şubede lif lif örülmüş. kanunlar manzumesine aykırı emir veremez ve vermez; fakat her emri, kanunu tamamlayıcı ve belirtici ayrı bir kanundur. pa Seni söylemediği yerde ( Başyüce) nin emri, kat'idi. © /Başyüce) nin bir Dai hükümet değişir. © Bütün hükümet manzumesi, en ağ mümessilinden en küçüğüne kadar onun adına iş görür. © Kaza cihazı onun adına işler ve adalet onun adına dağıtılır. ©; (Başyüce), bütün icra vasıtalarının ve bütün şubele- riyle ordunun Rv ır. Başbuğ, doğrudan doğruya (Baş- yüce) nin vekilidi © Anlaşılıyor ki, (Başyüce), İslâmın (ülülemr) diye isimlendirdiği büyük içtimai irade ve icra makamını, bu makama en küçük nefs hırsı karıştırmamak ve kendi öz nefsaniyeti bakımından mâdum kalmak borcu altında, şah» siyle dolduran mefkürevi ferddir. (Başyüce), temsil etti- ği iman ve hakikat kutbunun, en ileri hürriyet içinde her şeyi ve herkesi köleleştiren mânasına karşı, bizzat her şeyden ve herkesten fazla köleleşecektir. ( Başyüce), tem- sil ettiği hudutsuz mânanın altında evvelâ kendisini eze- cek; ve sonra bağlı olduğu mânalar âleminin temsil had- leri içinde, fâni şahsını - fâni şahsına hiçbir pay verimek- sizin - en göz kamaştırıcı kudret ve haşmet ifadesiyle alabildiğine pırıldatmaktan çekinmeyecektir. ( Başyüce ) de pırıldayan kudret ve haşmet ifadesi, onun değil, bütün milletiyle bağlı olduğu mânalar âleminin; ve oradan ak- sederek, milletinindir. © Cemiyetin, hangi sahada olursa olsun, en dertli ve isti- rablı unsuru, (Başyüce) yi, kendisi kadar dert ve istırab içinde olup olmadığını ve derdinin çaresini elinde tutup tutmadığını anlamak bakımından, her ân hesaba çekmeğe muktedir, kanuni bir tertip sahibi olacaktır. En küçük su- yistimale karşı, cüret edicisine en büyük .cezayi dâvet edecek olan bu tertip, her vatandaşın evinde, keyf için çekilmesi yasak bir imdat işareti koludur. i © Millet, beş yıl için seçtiği (Başyüce) yi tekrar in- tihab edebilir. © Tekrar seçilmeyen: (Başyüce), yaş haddini aşmamış bulunuyorsa (Yüceler Kurultayı) ndaki yerine avdet eder. © (Başyüce) için, makamını muhafaza ettikçe yaş haddi yoktur. © (Başyüce) lik makamı üzerinde milleti aydınlatacak en. tesirli irşad, ölüm, hastalık, çekilmek isteği gibi hal- lerde, ( Başyüce) nin kendi yerine bizzat göstereceği nam» zet veya namzetlerdir. İdeolocya Orgüsü — BUYUK DOĞU 1001 Çerçeveden RAMAZAN AN Fazıl KISakorex | Dünyaya hükmedenler Efendimiz Sabah-ı geri fldAtel hayırlı ol- ! mbeyaz ve tertemiz bir gömlek üzerinde, iğne uciyle noktalanmış bir çizgi arar gibi, - bir Sie gün evvel bütün gök yüzünde böyle bir noktalama işareti, bir (puvantaj) aradım. Ve veye İncecik bir kalla çekilmiş bir yarım daire Me ince, inceler incesi bir hilâl... € n küçük ve görülmesi en çetin heyetiyle, devri eye memur olduğu otuz günlük Ss zaman parçasının başlangıcını gök yüzüne Dale gti RAMAZAN... Bu ay, müminlerindir; erpesn görünmez rahmet Gare yalnız seyi ve gufran süzülürken, güneşin doğuşu ve batışı arasında Allah için aç ve sus ı sevenlerin... Atom ombalirnin patladığı ve iğ .kilomötte asaktaki, körlerin bile gözlerini gi cıkladığı bir devirde... Müsbet bilgiler bir filim reklâmını bile yıldızlar arasına pe ya hissini veren ateşten yazılarla mahyalaş- tırdığı bir devirde... Eğe (Misuri) zıhlısı şu ânda limanımızda bulunsaydı, İstanbul Beledi- yesinin aşağı yukarı 1.000.000 mum kuvvetinde mütevazi bir elektrik ışığını onun üzerinde toplayabilecek kadar becerikli olduğu bir devirde... Evet, böyle bir devirde, her defa ilânı için bir güneşi kurban etsek az gelecek olan bu azizler azizi zaman kuşağına ait, bu ne mahrem, ne mahcup, ne boynu bükük bir biliş ve bildiriş tarzı ne çıkar?.. Bu ay göklerdeki görü ez rahmet öbüklelezie yalnız ar; ve ufran peki güneşin doğuşu ve batışı arasında Allah için aç ve susuz kalmayı se- venlerindir dedik. Bu ay, şimdi beş hasse pilânında ve 1946 Türkiyesinde rastgeldiği, belir. sizliğe karşılık, li sonsuz 'belirtisini, itin peçelerinin en kalını altında sırdaşlarına fısıldamakta değil mi Allah için aç ve susuz kalmayı sevenler, yeis ve ümitsizliğe düşmeden beklemeyi bi- lirler. n Nİ Afiyettesiniz inşallah / İşte bu bütün hayatımız | Açık veya kapalı Eşyaya hizmettir. yaptığımız / Kitaplar çıkıyor karşımıza, em- rediyor, YOFUZ... Kalemler geliyor kâğutlarla be- raber, Emrediyorlar, yazıyoruz. Yolculuğa çık diyor yarra Merdivenlör «in /» diyo Aynalar bak Süme çömelia Camlardan geçip giriyor odamı- za aydınlık. Ve sonra saat diyor ki; uyan! Biz elpençe di. Baş üstüne efendimiz! - Esir gibiyiz, köleyiz eşyaya, Ve onlardan e. “daires. de böylece “İnsanlar kükelğni: ae İse: Özdemir ASAF

Bu sayıdan diğer sayfalar: