20 Eylül 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

20 Eylül 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İBNİ FARİZ; Ve söyle: Devasız dertler - den'en çok tabibler âciz için- dedir. O ilâçsız ve dermansız dertleri sayarsam sen de hay- retlere düşersin! Ve söyle: Gönüllerin şahi- dini teşhire vesile olur korkusu ile eki ıstırabı da sakla makta Ve söyle: «Rivayet etti - ğim her şey onun sadece za hiridir; batınından ben bile habersizim!» böyle de! Henüz pek genç bir deli- kanlı: olduğumu pek âlâ bilir. siniz. Bana vakitsiz gelen ol- gunluk sizi taaccübe : düşürse bile bu bilgiyi inkâr edebilir misiniz ? Yemin ederim ki, O, teni i- pekten tatlı sevgilinin aşkın - daki tesir, ihtiyarlamakta. en inadeı esmerleri bile çökertir. e vakit yüreğimdeki ya: ralardan dert zim ayrılık- ları hatırlamak gibi aşka do- kunan hallerle eğme ye- niden yaralar açılır. Bir taraftan kıskançların na manlık-acısiyle rahatsız... Ne tuhaftır ki, ie savaş ğ cessur ve gözü olan- luyo Siz, hiç, savaş meydanında şecâat ve şehamet arslanları- nın geyiklere kurulan pusulara mizi duydunuz mu, gör- dünüz mü? En kahraman bir kavmın oku çok defa hedefine var - maz da dokunulmayacak v - zuvlara değer, Fakat zamanın okusdaima hedefini bulacak- tır. Hazakatli tabip, illetli kal - bime elini koydu ve «Artık bu derde çare muhaldir» dedi. Bütün uzuvları cayır cayır yakarken kalbimi buzlar için- de tutan şey, nedir? gözlerinizin hastası ki ilâcım olabilird Ne vaadinizi, ne de tehdidi- rüzi Yerine getiriyorsunuz. Hak lısınız, Aşk dininin her ölçüsü, 10 en e a ük ve "rkek o: rlar muhabbet” getirmekte emreder kaidelerini yerine aştan savmayi akib, aklımın başımdan gittiğini görerek artık tecavüz- lerinde israr etmez oldu. Bil miyor ki, âşıktaki akıl ve ol- gunluk vecd ve hayretten i et. bar Haydi ben, bütün bu hü cum şamatalarını duymamak için sağır olayım; fakat göz kamaştıran güzelliğinize bak- manın çetinliğini bilmiyen ra: kibin gözleri kör değil ki... Rakib, sözde öğüdlerine ku lak asan olmasa da boyuna Pütün dâvası zekâ olduğu söylenir durur. açıkgözlük ve halde, etrafındaki soğukluk ve istiskali anlamaz. Aklındaki kl çaça çocukça hayaller da, «Haceri (ei in üzerine kazıtmış olduğu için nakzı im kânsız olan âşk miuahedesini bozmak ister Artık gözlerimin yaşı kuru- Bundan sonra akacak 0- lan ruhumun seyyalesi ve göz- bebeklerimin nurudur. o. zlerimden ruhumun se - dan mahrum kalmayayım Yahut, içi teselli dolu bi: kalb veriniz; * dileklerimin bi. rinden biriyle olsun beni min - nettar kılınız! Kardeş! İsmini” anınca geç rahata kavuştur Zira Zemzem ku çeşme edinen güzel yüzlülerin hallerini terennüm eden gü- zellik şarkıcısının sesi pek do- kunaklıdır. YAİYE Kasidesi Edebiyat, Tarihi: (ELEKTR) Yazılış tarihi meçhul... Fakat bundaki 'kahramanın da ir genc kız olması sebebiyle, bu eseri (An- tigon)a bağlı kabul edebiliriz. * Mevzu, (Esil)in (koefor'lar) in- daki mevzu... Fakat ik tracedya arasında Biz büyük ve pek çol (Esil) in tracedyasında 'herkes lüm ve cinayet fikrine kurban e dilmiştir ve hıslar > (aksiyon) rinde uyandırdığı dağınık intibadan ziyade, (Elekir) in duyguları ve tipi yer almıştır. Eserin ve mevzu- un bütün akısı, (Elektr) 1 değişik cepheleriyle göstermek İçindir. Pi- yes başlar başlamaz (Eşil) löktr) tipini hemen unuturuz. (So- fokl) ün tipi, (Eşli) deki aa nin avdetini bekleyen ürkek vi ay- gılı kız değildir. Bu tip, 'baslangıç- mezarında (Elist) in hayaline ben- onu arkadaşları teskine çalışır. (Klitamnestr), * ca- ta ıztırap osabırsızlıkları içindedir nıma kıydiğı kıralı şimdi teskin et- yi & den, mezara birer tutam $saç bırak- rüy; Pi dn lr ri ve ümidi. taganni eder, Peşinden '(Klitamnestr) (Klitamnestr) (Elektr) İle münaka- sa .ederken sahneye (Orest) -in bir efendisinin * öldüğünü görünür. adamı gelip nde intika ölümüne İnanır, terier. bu haberciyle (o beraber cikar; e bir yanda (Elektr) ve öbür nda ko- ro, ağlaşıp :döğünürler. O ' sırai (Krizotemis) görünüp mezarda. yen saç perçemleri bulduğunu, '(Orest) in her halde dönmüş olması lâzım geldiğini söyler, (Elektr) “se, deşine, o ği (Örest) in öl- düğünü, perçemle m bir yabandıya kabul etmez, tek) başma saraya gider, koro İle (E- lektr) in matemleri devam eder. mis) bu İsrarı (Sofokl) ün (Orest) tipi de bam- başka ve EŞİ!) inkine zıttır. (EŞİN İn dini kâbuslarla dolu, huümmair, mütereddit, marazi, her İşinden pe- rişan ve pişman ve binbir otezada batmış" (Orest) tipi, (Sofokl) ün e- linde, “kararını vermiş, azim ve ira- bi, vazife hissinden ' yan dümdüz bi “ külleri taşıyan bir mah dır. Burada (Orest), sanki ölü. (O- rest) in küllerini getiren bir yolcu- dur. (Elektr), kardeşi olduğunu bilme- diği yolcunun 'bu hali * karşısında, Yunan Tracedyasının belki en zel parçası olan meşhur '(tirad) ını söyler, (Elektr) in tiradı üzerine '(Oresi), eyi ânda len e” ii izin aa i de kr- ral (Sgamemnon) u © boğazladığı De ölüme sürükler ve-piyes bi- "Böylece (Elektr) ile (Koefor'- adi arasındaki fark 'kendi kendisi- ne anlaşılmış oluyor. Bâzı noktaları (Koefor'lar) dan zaif, kuvvetlidir. bazıları da tipi, dkış, insiceam ve bazı (drama) unsurları ve merkezi sahıs a ter) leri şüphesiz 'ki, o ( for'lar) dakinden İL fakat AZ ruh düğümleri VW r imeseleleri, CESİV in hüma eş olarak da- ha zaiftir. (Elektr) in parçalarını gelecek hafta 'göreceksiniz: i Salih Zeki AKTAY ANSONİ p

Bu sayıdan diğer sayfalar: