20 Eylül 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14

20 Eylül 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İZ tü rkler, tarihi, yi ak EL n dalkav ukluk oküler. ya nebilerin garez dolu, at belirle anl ilimleştirerek bize verdikle cü okuyup bellemekteyiz. Osmanlı 'Vürkserine öl tarih, tesirlerden Kur tulamamıştır, Osmanlı Türkleri tarıhi, esaslı ii tesir alunda kalarak hakiki bünyesini kaybe ve yapyuanlış bir suret halinde İni manı Türklerine alt tarihin birinci fikir esiri bektaşiliktir, İkinci e Berki sünniliktir. Gçtind fikir tesiri ise ma ve (Tanzimatı Hayriye) dir. Os Ki Türkleri tarihi bunlardan obahset- mez, upeduz vakaylı, sünni, ktLaşi, mason- luk de' sirindi tesirlerine göre mütalâa eder, menfaatlerine göre hayrâ, e yorar. Vakala da öylece tahlil eder. Bu sürete baktığımız Za man bir bütünlük görürüz. "Bü saik ve âmiller den di bir cümle tahlili bile bulamayız. Sözde her ümmetcilik uğrundadır. Sözde (hersey ibni sörüste e toplanmıştır. Sözde ; vakân mler tek bir cephe üzerinde olam Halbuki, hayır! eselâ; (Tanzimatı Hayriye) devrini yazan müverrilein hemen hepsi şöyle mütalâa yürü anzimat eski ve köhne yenerek tam bir ınkıl Avrupai fikirler tesiriyle ca Ö bi, sınai, sınıf, idari, siyasi, içtimal, bakımdan; ve e gen sahip olmuşlardır. Yaşa» re fikirleri, çöeriliğ gı bla) köhne, isyânkâr, Aksı GE bu olan yeniçeri ocağını De ip. ünd k kazıyan Osmanl Türkleri, obâgiler- lerden. kurtulup (Tariki-teceddüt) e ve (Asakiri m j ane) ye mi ar uşl Daha meselâ; Celâli eşkiyasını kahr ve te'- dip epi Kuyucu Murat Paşa olmasaydı, dev- let ve saltanâtın el muhak 1, M a, a meselâ; hain Tepedelenli Ali Pa- sa olmasa idi, Mora isyânı olmaz; devletler mü- Aahaleci olmaz, Yunârildar istiklâlini alamazlar, ii FİKİR ADESESİLE GEÇMİŞ G Meşhur (Cem) in 35 yıl evvel sa bu tablonun köşesi va Öyle harap etti felek kim beni Kalbine nakşclmuş iken suretim Sen de bana benzetemezsin beni Cariyeleri Hürriyet psa Meşrütiyetten itibaren o hürriyet adina gelen hürriyet!, yi Mr 1 nl / MX 1 ) l vr ii Ruslar ee Örne gelemezlerd 1 afa ede kalanı ümm. (serferazan-ı din ve er Me şüphe yoktur değil mi? nlar, tarihin dış EE Devirlere sikini ri eikyezin birer suretidir, Tarihin iç- yüzü h (Tanzimatı Hay inek Osmanlı Türk Ya ni fikri, iktisadi, idari sahada yıkmıştır. Fik sahasında Avrupa” mukallitliği, şuursuzca may- mmunlaşmak gayreti. milli benliği yıkmağa (Koz- mopolit) bir ruhun revaç bulmasına yol açmıştır (Tanzimatı Hayriye) den sonra edebi SR gü“ rülen kargaşalık ve asliyetsizlik nedir (Tanzimatı gear ye kadar e on va- ra borcu: olmıyan, kendi yağıy! binlerce el tezgâ GE e De sermaye: o lira ei edip sözde Avrupalıların talep ettik- leri isıdnala tevessul İ bu suretle müdana- le kapılarını ardına ka yığınla giren Avrupa malına lezgânlarımız rekabet Sel yere ole 0 an yok tur LE iptid a 4 ;inde ruhlandırıp canlandırdığı ne va YAKİN Tekemmül ve tec in Yi yok edilen heykeller yıkılır. Bir cemi enliğini kaybetmemelidir, İyi kötü o, Eşe emeli inkişafa zaman ve mekâna göre teşkle gayret etmelidir. < Bu sırrı anladığımız, her İş esile beraber tarih A de bu ln belki gün, kendi kendimizi anlamıya başlıyacak; ve hi nefs ezildi salak ayak basmış olacağız. n için de her şeyden evvel İkinci Abdül- hamidi tanımak dâzımdır, zira onun devri, mazj- den gelen ve istikbale doğru giden en girift tesir ve âmillerin düğüm noktasıdır, :İkinci Abdülha- midi tanımak, ondan evvelki ve sonraki bütün sahteliklerin maskesini düşürmektir. te bu dört nüshalık ölçü ve girişi, (Abdül- RL in ieyüzü) ismiyle bunu takip ed vlan ta ve terkip serimize hazırlık omahiyetinde kaleme aldık, Her şey ve her netice, tarihe hak- kında başta aşa yalan söylettirilmek istenen aşta; Abdülhamit hakkındaki bu tahlili ve terkipte- dir, ün yık ipudni sevkeder lan tezgâhlarında a b ellerinden alıp Avrupaya olmuştu pasa sepheye gel Bu, daha açıklıdır. Bu, daha n bir APRE Tanzimat hürriyeti ide yiz Rus ve Avrupa i. ne lislerine girere! müdahales Görülüyor rk, fikir ala kaybetmiş Al ati sa- “ z- yor, onu rli bazirgânlar yi terisi olarak almakla içt ıştı esarete bulunu yor, Idari cepheden de Me yp AULOAK gi miş oluyor, , bütün bu, belâları ne diye iste- miş bulunuyorduk? Biz mi istedik bunları? Hür- riyetimiz yok muydu? Hürriyete ihtiyacımız #i rdı? Hayır hep bunlar garp masonluğunun vii ğe » Mu Paşa ve Rus- uk yâranı ile delmişti. (Nizamı cedid) ile cep heye girmişt nci hmudun hareketile şark luğu ökünden ıkmı (Tanzima- tı a emellerine muv. b ie olmuştu. ire inkılâbı bile nedir k Celâ e Bir eş da gürunu mu? Sünni ie Bektaşileri ven Sözde Sünni ulemanın nl yolar onlu? gunu Inkıraza sürmek mA âşikârdır Bunlar, şark masonluğunu kökünden * sarsmak hem Celân kii alt etmişler, ' hem, yeniceri ocağını riye) yi vücutlandıracak zemin KEM yıkmışlar, hem <de (Tanzimatı Hay- li Ali Paşa meselesi bile ga , Halet, e i gibi sünnileri ii alıy kmak için oynadıkları mu- azzam bir face z Tepedelenliye garp masonluğu, galebe çala- ar olsa idi, Yunanistan MN alabilir miy- 1? a, tarihin içyüzü bambaşkadır. Yalnız asil olikidek isteriz ki, bir millet, kendi bün- A, W 0 Geçmiş zamanın o mizahi (CEM) in otuz beş pl evvelki bu karikatü- Meşrutiyetle upılıp saçılmağa başlayan ei kadını karşısındaki tepkileri gösteriyor: Hoca diyor kislŞeytan, git de şunun üstüs nü başmı parçala diyor!,, İhtiyar diyor ki gidi günler, hey!, Yaşlı kadın d'yor ki: "Boyun. devrilsin, e mi!,, Bir de bugünkü kadının nereye vardığını rdnikal

Bu sayıdan diğer sayfalar: