27 Eylül 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 15

27 Eylül 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LİL Zİ Lİ 2) | ZA 28 DEMEKTİR. ADIMIZ Her günün röportajı Salâhaddin GÜNGÖR şampanya ile gideriyor, kimi vor: Kurtlu sarniçdan kepçe ile aldığı suda. yüzünü yıkıyor, Birine sora.sınız; aşçısından SKİ derebeylerinden biri özene li bezene -ve kim bilir kimlerin hakkından çalaığı paralarla- hir konak yaptırmış, kapılarını gelip geçenle- re açarak: — Herkes girip gezsin. Bulduğu ku - ye açıkça söylesin! e dellâl çağırtmış. Dabi konağına kusur bulmak kımın haddı? Gezenlerin e de: — Maşaallah peh peh!,. Hemen uğur- lu, kademli olsun. et sin nazardan Mn yi bir kusuru yok! ka larda bir derviş, başını kol tuğuna alatak demiş — Fak v kalırsa bir kusuru var! — Nedir — Bekası yok! k Eğer bu pan ben olsaydım da de- rebeyinin binası gibi, içinde yaşadığımız cemiyet hakkında bana da fikrimin ne o!- duğu me vereceğim cevap şu v - lurdu — Büklüm büyük kusuru şu: Muvaze- nesi ea &enim kısa aklımca bürün bu Sekili muvazenesi olmayan bir cemi- yet içinde yaşamanın belâsı Öyle bir <emiyet ki, baralluği günden- edi işmedi: e hep, kimine hiç!..» ii eni şişip kuduran bir sağul denizi... yanda, sığınabildiği köşede büzükdükçe NR bir'sefalet ka- didi... Bir yanda bitmez tükenmez bir bol - uk... Öte yanda kuru ve göz yaşartıcı bir sobali” Kimi var: Su yerine hararetini buzlu Ecnebi kelimeler Lügatçemiz. CAKET: 3 (Arlı jaket) NİL al 3 (Aslı jandarma) BANT: CAZ, CELÂTİN: 2 CENTİLMEN: 2 CİRANTA: 3 (Asli Ciranto) COGRAFYA: 3 (Aslı ni COKEY: 3 > slı Jokey ÇEK: 3 (Aslı şek) CİKOLATA: 3 (Aslı Şokolâ) Sİ GeEVA 3 Kai , DİLCİ şikâyeti çidir. Dün geceki'yemeği fazla kaçırme- sına sebep olacak kadar nefis pişirdiği için Ötek e baş vurursunuz; hafızasından sikâyetçidir: Litresi 0 kuruşa satılan ze kuruşun payına ne bir şey düştüğünü hesaplayamadı- apartıman görürsünüz: İçi sare sikm eşya ile dolu olduğu halde kapı rı KMK Oğrenirsiniz ki, sahipleri, yazı A yine kendi öz mallar olan bir kiral geçirmeğe gitmişlerdir. Halbuki öte yanda, bu kilitli evin tek odasında Hymen can atan ne kadar açıkta kalmiş âile, Yetişmiş bir ME rastlarsınız: Bir yıl ge yaptırdığı kostümlerle, Koca Mus- tâtapaşaaa sekiz fakir kızı tepeden tırna- " ğa donatmak mümkündür. Yeni mirasa konmuş bir delikanlı ha- kat gardirobu, çeşitli elbiselerle, gönlü çeşitli Ae doludur; ve te ek üzün - tüsü şudur: Geçen pazar günü Büyüka - dada yapılan (Voleybol) maçında iyi derece almamış olması!.. ; Sokakta kış geceleri, çıplak derisinin teleri Kim gesi Esirgeme Ku- e un bir müsabaka ilânını sevinçli bir haber pe eş m rdır: Bir ço cuk heykeli yapılacaktır ve bu heyk eli yapanlar arasında birinci gelen artiste şu kadar yüz veya bin -şimdi sayısı aklım- da kalmamış, fakat her halde mühimce bir para mükâfatı verilecektir. Düşünürsünüz ki: Heykel, işte, şurw- dadır! Ve onun bir korkunç istifhama benziyen iki büklüm halini kafânıza hak- ketmek ei heykeltraş olmağa hiç de ha- cet yoktur! ünün birinde size bir karı - kocadan bahsederler. Kadına babasından üç ay - da elli beş lira aylık bağlamışlardır. Fa - ya varmak için ve re maaşına se kavuşma! n gün Heybeli, hdada bir oteli u- sl e iler; Tek boş odası yok! — Geceliği kaça acaba?.. — Tek yataklılar 10 lira... Sabah uk- şam Yeki yirmi irya geçer! aksim” gazinosu, 'n& kadar kala - bülık olüyor? i YSA, Zenginlerin binası!., — Olmaz mı? Bütün (monden) sınıf, akşam yemeklerini orada yiyor — Geçen pazar günü Büyükadada ö- dım atacak yer yoktu. Bütün oteller do- lu... Bütün gazinolar dolu. deler, yollar, hattâ Giza kir, dolu... Sözü başladığım yere getitiyorum. En üyü imi i muvazenesizliği- dir. Termometrenin cıvası ya'en yüksek rakamın üstüne fırlıyor, yahut sıfırdan u- şağı düşüyor. Derebeyinin konağı gibi bekasız da cİsa hiç değilse zâhiri bir kurumu olan bi- naya karşılık, siçtimai çatımız, içi kav ve duman dolu direkler üzerinde bütün bir Şartlar , Misafir kabulünde ve bilhassa kabul gü e mahsus İnip ev sahibi cephesin- den yl a günün sabahı, dan öğ daha dikkatli bir ev temizliği. 2 — Eşyada ihmal belirtmiyen bir ni- o r gün olduğut zam... 3 — Mitafirin yol üstünde yabancı ve mahrem eşyanın bulunmamasına dik- kat... (Evlerimizde, çocuk donlarından çamaşırlara ve daha bilmem nelere kadar her şeyin ne kadar savruk bir şekilde ö - teye beriye dağıtıldığını ve yol üzerleri - ne serildiğini biliriz. Bu, sade misafire de- ğil, evin sahibi erkeğe bile bir saygısız - lıktır. ) 4 — İyi, temiz ve güzel kılık... — Son 'derece alâka tavrı, güler yüz, memnunluk edası ve konuşkanlık ve — Derin bir ikram ve cömertlik ifa- dön 7. — Sohbetin mecrasını tayinde ve alâka merkezini tesbitte misafire tâbi olmak... Her nevi güzel ve edebli vakit geçirme yel le ihya.. Neslihan KISAKÜREK a Amana

Bu sayıdan diğer sayfalar: