27 Eylül 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

27 Eylül 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ETiKA:| © (Şiir nedir?) suali insanoğluna, (Arists) dan bugün& kadar, duman kıvtimlarındaki muadele - nin tesbiti kadar çetin göründü ve gayet âdi lâf-- lar ettirdi. (Atriso) dan (Pol Valeri) ye kadar bü: tün: (poetika) fikircileri, ya sahilsiz bir tecrid de” nizinde boyuna açılmaktan, gıdasıdır) der gibi asağının bavağısı bir takım his tekerlemelerine düşmekten başka bir şey yapa" madılar, yahut (musiki ruhun © İlk ipoetike' fikircisine göre şiir; tabiatı, eş” ya ve hâdiseleri taklidden ibarettir. Sonunculara göreyse yine şiir, kaba bir his aleti değil, girift bir idrak metodu... Fikrin, hususi ifade kalıpları içinde tahassüs edasına bürünmesi işi... © Bizim şiir anlayışımız, yirminci asra bağlı bu son kavrayışta, sanatların sanatını kendi mü” cerret zemini üzerinde en yakın billârlaştırmaya doğru ileri bir haysiyet görse de, tamamlık ve yeterlik bulmaktan çok. uzaktır. Bizce bu görüş, sanafların sanatına ait şekli bulmak için, giriftlerin girifti bir çizgi :senfonyasından' yelniz tek bir hat- tı hdceliyebilmiş olmaktan daha verimli değil. © Şiir, eşya ve hâdiselerin, bütün mantık ya- saklarına rağmen en mahrem, en mahçup, en has* sas've en mahküm nahiyelerini yoklayarak ve nis- betlerini karıştırarak mutlak hakikati arama işidir. © Nebatlaşmaya doğru giden cemad, hay" vanlaşmaya doğru giden nebat, insanlaşmağa 1001 ÇERÇEVE; KÖYÜMÜZ Necip Fazıl Kısakürek ve, palasparelerinin her santimetre murabbar hf Jifcdeşili, renk renk te bu tersinden yi milyona yakın topluluğumuzun onda kağan Aşan köy ve köylü kadromuz, madde sefaletinde, riya - zet Bek ve çilekeşler topluluğuna parmak ısirtacak; ve bir garplı gö- günde, insan hayatının sıfıra İndiği bir YAR ritinarelerin yükselttiği bir ve düşünce mihveri etrafında küru lan ve çürük imparatorluk devirle- rinde sefahat akçesi halinde harcan Sel yatağından daha eciçbüçüç bir ol: Yol, üstünde, suların diktiği işi hissini veren kocakarı / taşlar,,, İki ender ilk yan biğınağı, ; car wunım muhteşem sâfiyetini o asırlar mufdan ve andan (evler,, Çu- ( boyunca / eden köyümüz, ei di ve Eni evleri |. o büşün;, derilerimizin sit tabakasını les delikli taharet menfezlerile yol torular yüzünden sâfiyetini de kay- arasında, sızıntı damarları,, Ve il bötme yolunda,,, sızıntı damarını sokakta düğüml Xepyeni bir davranışın dalkılıç - en (o korkunç akıntı, Ten ve kadrosu ee İskambil oy. ları halinde köylere dağılarak, ce- â rma, Şeytana — külâhmı (o Mivetimizin temel taşı köyü ve köy- dö e muhtar, ümit ve ha- (o Jüyü Kurtarmanın mevsimi, birkaç ral Jünetlisi öğretmen,,, Ve iskele - (o âsırdanberi, güneşin doğduğu her tinde kıl bitmiş, öküz, kulaksız çw günün yükü; ertesi günün üzerine mar, topal eşek,,, Sümükten ve cw bindire bindire bugüne kadar gel- rahatten maskeler takmış çocuklar. di, rik NEDiR? doğru giden hayvan, en sonra da kendi kendisi. hi.aşmaya doğru giden insanın, hülâsa bütün kad rosuyla bütün âlemin, akan su, uçan kuş ve düşü - nen insanla beraber, bilerek veya bilmiyerek cer- besine sürüklendiği mutlak hakikati aramak yolun” da, çocukça, canbazca ve kahramanca bir usul.. Sırdaşlık ve Iâubalilikte en verimli've en pervasız, kaba fayda ve kuru akılda da en boynu bükük ve en korkak cehd... © Şiir, mutlak hakikati aramakta, fevkalâde * sarp ve dolambaçlı, fakat kestirme ve' imtiyazlı bir keçi yoludur. Oradan kalabalıklar değil, gözcü ler, işaret memurları ve kılavuzlar göçer. © Şir, beş hassamızı kaynaştırıcı idrak mihra” kında, maddi ve mânevi bütün eşya ve hâdiselerin mâverasına sıçramak istiyen, küstah ve başıboş ki- vilcirnlar. mahreki... Ve o, bir noktaya varmanı:; değil, en varılmaz noktayı sonsuz ve hudutsuz a - ramanın dâvası... Maddi ve mânevi eşya ve hâdr selerin verâsında karargâhını kurmuş olan mutla;. hakikat kapısı önünde, ebedi bir fener alayı... © Mutlak hakikat Allahtır. © Ve şiirin, ister ona inananın ve ister inanma” yanın! elinde, ister bilerek ve ister bilmiyerek onu aramaktan başka vazifesi yoktur. İdeolocya örgüsü — BUYUK DOĞU BENDEDİR Ne sitem, ne azap, bu lili “6 Suç benim, aşılmaz duvar bendedir, Süslenmiş gemiler geçse açıktan, Sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var, havanlar ezemez merhem: Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem. Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem, € Yollar ki Allaha çıkar, bahdadir. * v ) 18, 1936 Necip Fazıl KISAKÜREK Necip Fazıl'ın (ÇİLE) ismiyle hazırladığı büyük şiir kitabına f girecek manzumeleri, eskileri: ve yenileriyle beraber takdime baş” lıyoruz, 1)

Bu sayıdan diğer sayfalar: