29 Kasım 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

29 Kasım 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ap marine GN NR 7 ANIN ) #OU 1 Td KL) v A 7 NAZ SADİ: Birisi pehlivanlıkta birincilik kazanmıştı. Bu ilimde 860 ağır oyun bilir ve hergün birisiyle güreş tutar- dikçe «Peki, peki»diye onu at- latırdı. Çocuk sanatta, kuvvette son dereceyi buldu, karşısına kim- se çıkamaz, zoruna kimse da- dı. ayet o dereceyi buldu ki, bir gün padişahın huzurunda : <Ustam büyüğümdür, üzerim- hakkı var natta da ona müsaviyim» dedi. Çocuğun bu terbiyesizliği padişahın hoşuna gitmedi. «Us- anla'güreşmelisin» emrini ver- eniş bir meydan tâyin etti- âya- toplandı Çocuk meydana bir sarhoş gibi geldi. Öyle bir dehşetle geldi ki, eger karşisindaki “de- mir dağ olsaydı, yerinden ko- parırdı: Ustası anladı ki,; genç çırak ondan üstündür; ondan saklamış, ona öğretmemiş oldu- ğu oyun ile ona sarıldı. Çocuk kendisini ustasının elinde bir türlü kurtaramadı; çünkü o sar- n defi çaresini bilmiyordu. Nihayet usta onu iki eliyle kal- dırdı, başından yukarıya götür- dü ve yere vurdu. ada mevcut insanlardan bir gürültüdür koptu. Padişah emretti, ustaya bir hil'at LAR ver- , kis z uv. kalkıştın,onu da başaramadın» dedi. Çocuk o <Padişahım, ustam beni zor ile, kuvvet ile yıkmadı; live, o için saklıyordum. Hekimler baliğ ki : <Dostuna o kadar kuvvet verme ki, sana pg vei olacak olursa seni mâğlüp edemesin !» Büyüğü ile mücadeleye kal- kısan küçük, öyle yere serilir ki, bir daha kalkamaz. Kendi beslediği (o kimseden cefa gören adamın ne dediğini duymadın mı? (Vefa) denilen şey ya esase kimse yoktur ki, sonunda bana nişan almış olmasın! HEKAYE Iki kardeş vardı: Birisi pa- dişah hizmetinde idi. Zengin olmuştu. Öteki elinin pAmA ekmek yerdi, Fakir kalmış ir kere zengin şt de- bu eziyetten une yiyeyim, bir ekmek hizmetkâr olup başkalarinin önünde yer- lere kadar eğilmiyes HİK Birisi e diri şu müjdeyi verdi: «Yüce Tanrı filân düş- manını ei an en Nuşirevan: «Beni bırakacağı- m duyan mu, ölüme sevini- lir mi?» dedi. Düşmanın ölmesiyle “benim için öeveiik Imaz, çünkü bizim hayatımız da ebedi de- ğildir. GÜLISTAN Kilisli Rifat Du ee (ARISTOFAN): (&şil) — Söyle bana, gairi © ne tarafından kiralamalı (Öripid) — Dehasından halka verdiği derslerden... Bü- yük şehirlerde biz insanları daha üstünleştiriyoruz, (Eşil) — Eğer sen vazifeni yapmadınsa ne gibi bir cezaya müstahak oldun? (Diyonizos) — Ölüm cezası- nal.. Onun namına ben cevap vereyim! CEşil) — Gör işte benden al- dığın şeylerin kıymetini! Onlar neydi ve sen onları ne hale getirdin? Benin kahramanlarım asil değil miydi, her biri dev apında ve altı arşın değil miydi? Bugünün beriş den vatandaşları AYARI mıydı? reti yapmış olmakla ölüme Buğu c-3, SSU, VA Kesan, Lak, çarptıracak... Ya sen, hanBi dersin ve telkininle gönülleri (Eş ver ve kendini kibirli bir hid- dete kaptırma! (Eşil) — Bir dramla; her iarafı cenk ruhunu taşıran bir dramla!. LDiyonüzor) — Hangi dram in — <Teb'e karşı Yedi- ler» isimli dram... Cenge koş- mak için yananların dramı... Si tığım yollarını öğretmedi mi?'Onunla ben ölmez bir verim kazanma» nizos) — Ha, evet, ben bu eserde pm (imi) ile çok eğle . İşteşişte, hâlâ koronun er e gözümün önünde ve sesleri kulağımda... zi el çırpar ve ber İneği Ay,lâ,lâ... Ay,lâ, e — Size, tn e nelere vermelidir, . anlatayım! (Heziyod)bize işi, işciliği, tar- lalarımızı ve harmanlarımızı tâlim etti. İlâhi (Omeros) isi değerini, dia verdiği a: enk. İazile zim orduların ması.., Ben ancak sonradır ki, 3 tipleri ve taşıracağı cesaretleri buldurabildim; vatandaşlara, borular ötmeye başlar başlamaz, boylarını altı ei yükseltecek ruhu vere- i Eğer.çocuğun öğreticisi ho- cası ise, büyüklerinde şair. lerdir KURBAĞALAR Salih Zeki Aktay Edebiyat tarihi Eserleri (Aristofan)ın muhafaza edi- lebilmiş eserlerinden birisi de şikâyet eder. ihaleler sonrâ, epi ine karşı mef- kürevi bir dün arak tasar- ladığı Siz alar âleminin rüyası olarak (414) te e piyesini yazdı; onu takiben Gin ilâhların aramı) isimli yesini verdi V )de (Kurbağalar) ı Yukamda bir parçasım gördü- ğünüz bu komedya gaye, saf şiir ve tracedyanın anânelerini kırıp havasını şaşırtan ve iç mai Glyüleğiiğ” unutan Şâire hücumdur; hedef de (Öripid)tir. G k (Eşil)i seçtirir ve böylece bütün eser tam bir fikir ve (tez) etra- fında halkalanmış olur. alih Zeki Aktay

Bu sayıdan diğer sayfalar: