29 Kasım 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 5

29 Kasım 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NECMEDDİN (KOBRA) Ona, (Kübra) lâkabını şunun için koydular ; Gençliğinde ilim tahsil eder- ken kiminle münakaşa etse galip ge- lirdi. Bu yüzden kendisine (büyük mü- nazaracı) denildi. Zamanla (münazaracı) unutulup yerine (büyük) mânasına (küb- TA) lâfzı onun lâkabı olarak kaldı. *# *s Vecdin kendisini sardığı demlerde mübarek nazarı kime dokunsa onu ve- lâyet mertebesine eriştirirdi. Bir gü bir tüccar, gezinmek maksadıyla ip adan onun dergâhına uğradı. Şeyh © anda vecd ve cezbe halinde idi. Nazarı o tüccarın gözleri üzerinde ge zindi. Tüccar birden bire kendisinden geçti ve en ileri mertebeye Şeyh ona sordu: — Sen hangi yerdensin ? — Filân yerde Şeyh hemen kendisine, irşada ehil olduğu hakkında icazet yazdı ve tüc- TEN ulaştı. ABDİ Gİ süte Himelek YALNIZLIK |NSAN ne kadar yalnızdır ! Anne, kardeş, sevgili ve e,lât! İstedi- “ ğin kadar beni sev, beni kapla, beni sar; senin dişin ayrı ayrı ama v.s “Yapaya| ölürüz...» diyen Fransız mütetekkirintn, ne mr bir er eşiğine ayak m görüyoru: maddi ve ii Böraberlikler da- ima yal 2 yaran artıracak ve deşildikçe sahteliklerini belli edecek. vet, evet; deri deriye birbirine yapışık iki insan arasındaki yalnızlık uçurumu, yi- n€ İnsana, nefsinden, canından, ruhundan daha yakın bir muhteşem huzuru ihtar ediyor | ağrıyacak, benimki de im hikmetlerinin karşısında ha- Ta Muhteşem huzur, muhteşem huzur!. Bilerek veya bilmiyerek o kadar seni arı- ve ve istiyoruz ki, senden başka her şey- le, hattâ kendi pm bile, yalnız,kim- sesiz, öksüz kal Kalb, bütün a içinde “ yalnız hakikinin meczubu, Allahın visalinden başka m bir yerde tesellisini bulamıyor. bir tecessüs ve müşahede çer- a ine rağmen bilseniz her ikinizde ne adar yalnız ve ne kadar Allaha muhtaç- sınız | Adıdeğmez HALKADAN carı, memleketindeki halkı irşada gön: erdi. *# *. Bir gün. yakınlarıyla beraber otu- rurken nazarı göklere doğru yükseldi. Gökte bir doğan bir kırlangıcı kova- liyordu. Şeyhin nazarı kırlangıca değer değmez, kırlangıç dönüp doğana sal- dırdı ve onu tuttu, Şeyhin ayakları önüne attı. * “* , Putperest Tatarların Harzem ille- talan ettiği sıralarda, Şeyh ritlerini topladı yüzden ziyade idiler. Sultan ey Harzem şah kaçmıştı. Şeyh, müritlerine dedi: — Haydi kalkınız ve yerlerinize dönünüz ! Şark tarafından görülmemiş bir ateş yükseldi. Garba kadar yaka- caktır! Bu öyle büyük bir fitnedir ki , mü“ ». bu o içinde bir misli görülme- miştir Yakınları rica ettiler: — Ne olur, bir dua etseniz de bu fitne müslümanların üzerinden kalksa... — Hayır, diye cevap verdi, bu hal Allahın bir ii: ve kaldırılması mümkün değild burada şahadete ermek istiyorum. Bans uzaklaşmağa izin yok- Putperestler şehre girince onları evinin kapısı önünde karşıladı. Elleri ve etrafı taş doluydu. Üzerine yürüyen vahşilere taş atarak karşı durmak istedi O sırada bir ok göğsünü deldi, Oku çekip çıkardı ve yarasının üzerine dü- şüp öldü. n a al göre bir putperestin saçlarındaki perçeme tutunmuş olarak ruhunu teslim etti. “Sehid olur olmaz kimse o saçları şeyhin elinden kurtaramadı. Nihayet o perçemleri kesmeğe ve şeyhi, parmaklarında bir tutam putperest saçı olduğu halde gömmeğe mecbur oldular. MECDEDDİN (BAĞDADİ) Gençliğinde bir şeyhin hizmetine girdi ve sıhhatini tehlikeye: koyacak tarzda bütün varlığiyle o şeyhin hiz- metine bağlandı. Annesi oğlunun bu didinmesine .kaygı gözüyle bakıyordu Yeyhe bir haberci gönderdi : — Oğlum Yazudligiai fevkalâde nahif ve naziktir. Eğer istenen hiz- metse oğlumu serbest bırakın, ben size on tane hizmetçi göndereyim Ve Mecdeddin'in şeyhinden şu ce- vabı aldı : — Eğer senin oğlun sıtmaya tu- Bun Yakınları kendisini ata bindirip u- ei A aye Jadı| d | dı: tulsa, bende onun ilâcını başkalarına versem, oğlun şifa bulur mu? Kadın bu ihtarın derin mânasını anladı ve oğlunu irşad edicisinin kapı- sında bıraktı #İx Rüyasında Allahın Sevgilisini gör- dü ve sordu: — Ey Allahın Sevgilisil İbni Sina hakkında ne buyurursun p aldı: — O, benim vasıtamdan ayrı ola- rak Allahı bulmak istedi. Bende ona elimle yolu bir yasak ettim ki, Cehenneme düşi — li buyurursun ? p aldı: — O, suçlandırılmış bir kimsedir. — İmamı Gazali hakkında ne bu- yurursun ? — O da gerçek dileğe ermiş bir kimse. Razi hakkında ne beğ bei Eş'ari hakkında ne bu- yurursun ? — İmanı tamam bir kimse... sosra Allahın Sevgilisi renmek istediğin dua şu olsun : Ya Rabbi, bana tövbe ihsan et, beni günahlardan sakla, bana ibadeti sevdir; tâki, pişmanlığı duyayım, günahlara dönmiyeyim ve onlardan tiksineyim.. Bundan sonra Hazreti Peygamber kendisine nereye gitmekte olduğunu soruyor ve «Garb illerine...» cevabını alınca şu harikalar harikası karşılığı veriyorlar: — Garb illerine hiç bir masum ayak basmadı. e EZ 100137151 Bir yahudi Hazreti Ömer'e baş vurdu : a Ömer, filân yerde yapılan cami, arsasını aştı ve küçücük bir köçesiyle be- nim arsamın içine girdi ! Hazreti Ömer vaziyeti tahkik ettirdi, yahudinin doğru söyledini gördü ve hemen o köşenin gürül gürül yıkılması emrini verdi Yahudi bu ulvi manzara karşısında gözle- rinden yaşlar boşanarak hakkından vaz geçtiğini ve Islâmiyeti kabul ettiğini hay- kırdı. z * Böyleyken ? Adıdğmez YAZAN. ADI DEĞMEZ

Bu sayıdan diğer sayfalar: