29 Kasım 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3

29 Kasım 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İMAN VE BİRLİK BABINDA İmansızların one tesellisi o vardır, acaba? Bunu her vakit kendiken - dime sorarım. Ön- Allahsız, mad- deci oldukları için nasıl, bi .. eal)in a ler, ir (vejim)dâvası başka etili) e iman al Bunları birbirine karıştırımyalım. Herhângi bir adam, insan refahını, insan saadetini, şu veya bu türlü bir (rejim) de ini İş ve hedef: Tekel mamülleri Mazhar ÖNAD ea mamülleri pek rağbette... Piyasaya sürülen her madde, haml hal, varil bsi paket tezelden sapi ekşimiş şarap, kazandibi yakı, çakar almaz kibrit gibi ufak tefek, etme arızalara kimsenin kulak astığı yok... Bir nefes düman uğruna ve bir katre bade alin durmadan çakıyor, kıştımıyor ve sözüm ona keyf çatıyoruz ! Azametli idare, (İnhisar) adını bile o kadar inhisar altına almış, bunu ateşten balinde kafalara öyle kuvvetle tirjiki, tayca benze ve minicik ağ makta berdeva Bazi önek; ei memleketler istilâsından ziyade şarap ve avrat iptilası Yüzünden, koca İannn kesesine, vaktinden çok evvel darı ekmişlerdi. Kah- ramanlık menkıbeleri. Frengistan illerine dehşet salan Yeniçetiler, ocaklarını kötü birer tavernaya çevirdikleri gündür ki, memlekette isyan ve inhilâl baş gösterdi; devlet(hasta adam!) kei istihale ediverdi. Bununla beraber, raf edelim : Hiç bir devirde - (Lâle) akik bile < “bu derete (bade) mübtelası olmamıştık, Büyük caddelerden tutunuz da, en hücra sokaklara, ma dar nedir bu gemis “e1) bolluğu?.. içkiden başka, ör biz kontrola tâbi olma- Yan (meze) adiyle bir sürü abur cubur.. Kontrölsuzluğa rağmen halk da rağbetini kesmiyor ki ril, şişe şişe, Boz k eli Geli halâ yadırga- sasın Mali durumu «şehirli vatandaştan daha kölü veya daha iyi olan köylüler ârasında da vaziyet maalesef budur! İnsanı a luğu ve ee politika sohbetine alıştır. maktan b kiz olmayan ahali kabvelerinin. pabucu çoktan dama atılmış, KE her tarafında bundan bin kat daha muzır olan ene ve işret modası almış, Yürüm Müştük vaktimizden kaybediyoruz. ntülerde, en faal rol oynayan müessir, ahlâk düşkünlüğüdür. İçki ipti- lâsı, bu kötü çocuğu doğuran ve cemiyet, ai sıhhatimizden, or ki, bu muzir meyhanecilik modası) avi hediye eden tek ânel.. a bulur. (Rejim), nihayet bir dünya işid (Teokrat) bir saltanattan, (Jâik) bir İl riyete pek güzel geçebildik. Türk milletinin dünyaya ait işleri varsa, çoğunlukla Allaha inandığı için, ahirete Devlet, birinci türlü işlere karışmaz. Gör imanın, (rejim)le hiç bir il İmansız Türk b masın? Beş vardır. ait işleride i ikinci görür, rorsunuz ki, i yoktur. ? Neye bulün- nasıl bir değilse. emeyi da bir değildir; yüzleri gibi rulhı- larıda birbirine uymaz. «Her yiğitin gönlünde bir arslan yatır» diyen ata sözü, fert fert, sanlar arasında bir çok a ayrılıkları oktüğiiin bize anlatmıyor mu Evet, fert fert insanlar ayri düşüncede, ayrı imanda olabilirsede çoğunluğun ru- hunda bir birlik inanı yaşamaktadır. Rertler de eği pese Ramazanda, bir cami içinde a çekilen bir müslü- mali RM pen Ve ar e giren, yalnız dindaşları yalnız. gepüi © çi n olsaydı, bütün Allahın evin- verilir miydi? Evinde kendi vo ole Bu deniyle ei, hiyiin müslüman, kendi başına çekilip keşişli edemez. Müslümanlık butik esasına, cemaat esasına ai undaki hikmeti anlamağa çalışa- Hira3 ii Beni bir dindir. İnsan- ları ayrı değil, bir pluluk, bir cemaat halinde görür. Bur: ili birlik dediğimiz (ideal) in nasıl doğduğu meydandadır. addeden çikan ne kadar ilimler varsa, hiçbiri bir iman yaratamaz. Bu türlü ilimler, tanagiğima bakılınca, onu bulan ilminin ayırıcı bir mahiyeti olduğundan şüphe edilemez. Lâkin bir halk vicdan sahibi kılan iman Gerçek, yer yüzündeki insan içinde, bir iman birliği bulunduğunu gör- müyoruz. Topluluk, n topluluğunu, bir tek böyle değildir. toplulukları bugün milletleri bir- y, iman ayrilhığından Bununla beraber birine düşman eden şe ziyade iktisat şartlarıdır. Bu düşmanlıkta iman sonradan işe katılır. Milletler. toplu- luk halinde, birbirine düşman olmasalar gerektir. Milletleri idare eden zümrelerdir ki, ba düşmanlıkları kendi lehlerinde olsun diye ortaya koyarlar. insanlar bir olsun, k kadar hayalci değilin müslüman n. Bir birbirlerine Yabakağ İnsanlığın öermğii kim istemez? Bu, büyük kalbli adamların dileğidir; fakat işte bu, İnsanlığın uzak yarınında bile bu Kek ii kolay kolay inamlan halde, insanlığa yaraşan si birlik; bir dilekten ileriye gidemiyor. vücut sekli bir noktada bulabiliriz ki, o da S) —3 ZA an 1 ahlâktır. ahlâk değ kavimden kavime 47 çok tiden, gz Ğ 2 Her türlü ahlâk medeni deöiğimiz bütün milletlerde hemen temamiyle birleşiyor deği Öyle ise bir ahlâki vicdan düşünebiliriz ki, bütün insanları mânevi bir birlik içinde yaşatabilir. Bu, mümkün müdüı? Pu günkü Hi bakılinca imkânsızlığına inamlır; İakat, velev uzakda olsa, bir yarın mümkün e kimse iddia edemez. Bu olabilir; telâkki fakat yine insanlığı bir kök etrafında toplayıcı bir. kiymet duygu ve lâk esası tahakkukunu birlik dâvası, r milleti, birleşmenin bile KA YUAN gösle en mutlak ayet, eninde il kendi içinde. madde kuvvetiyle boğuşmaya götürecek; ve mutlak iman ve birlik dâ kıyamet gününe kadar insan kafasımn bir rüyası mi hem böyle olacaktır: milletler, ister kendi içlerinde; ister birbiri arasında kuvvet ve zaaflarını; iman ve birlik ile esasına yaklaşmaları veya ondan uzaklaşmaları nisbetinde kayd ve idrak edeceklerdir. Şu muhakkaktır ki, «hiçbir karar vere memektense yanlış kararı verip derhal tatbik etmek daha hayırlıdır» tarzındaki askeri inanmamaktansa' bir inanıp sımsıkı sarilmak şeklide, insan toplulukları için biricik kurtuluş yolu Birşeye inandıktan sora da onun doğrusuna inanmak ve bağlanmak, dâva- ların dâvası olur. Bizse inanılacak vi arasında (en (en iyi) ve. cen güzel)den yola işi, hiçbir şeye gain ıiel lâsa etmiş bulunuyor ve iman buhrammızın en netameli ânını yaşıyoruz | b üy i“' millet olursa, millette millete dil, kültür ayrılıkları gibi, iman ay- riliğı da olur. Adesenin (o gözi iyle her hafje bir.iş ve yecan ve alâkaya dikkat u heyecanı r fikir ve iman hamlesine bağlayabildiğimiz gündür ki, herşeyi halletmiş olacağız!»

Bu sayıdan diğer sayfalar: