31 Ekim 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 13

31 Ekim 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BİRİNCİ. DÜNYA “HARBİNDEN BUGÜNE Yakın tarihten hatıralar ve tahliller — Eski Birinci ve Altıncı ordu kumandanı Emekli General Ali İhsan SÂBİS . Tebrizden Maltaya ği yl , Fahri Ferikin tavsiyeleri Kumandam altındaki Dördüncü Kolordu, o zaman, Musul civarın. daki Altıncı ordu ile Kars civarın. daki Dokuzuncu ordu arasında müs- takil bir vaziyette olup doğrudan doğruya başkumandanlığa bağlı idi. Her gün harb raporlarımı, Başku- mandanlıktan başka, komşu ordu- lara ve Ordular grubuna da veriyor- dum, Bu suretle bizim kolordunun raporları, aynı zamanda, Suriyeden Karadenize kadar uzanan bütün ce. nup ve şark çephelerimizdeki ordu- lara bildirilmiş oluyordu. Zaten bu cephelerden başka hudutlarımızda ve sahillerimizde düşman ile muharebe temasımız yokdu. Dördüncü Halan Rumiyenin Şi. malinden Aras nehrine kadar imtidad eden ve takriben 150 kilometreyi aşan bir bölgeye sütre temin ediyordu. Sağ cenahımızda Rumiye civarında , bulunan Nesturi kuvvetleriyle ve sol cenahımız da Culfa köprüsü şimalin- deki Ermeni kuvvetleriyle muharebe teması halinde idik. Orta yerde, cep- hemizi Tebriz şehrinin ilerisine kadar . sürmüştük, Bu kadar geniş bir top- rak parçasını her tarafta kuvvetli işgal etmek mümkün ve caiz olma- dığından Rumiye şehri şimalinde bir fırka bulunduruyor ve kolordunun diger kuvvetlerini Dilman ve Huy civarlarında toplu tutuyordum. Teb- rizde ve Culfla köprüsü civarında zayıf müfrezelerimiz vardı. Bu suretle hangi tarafta kuvvetli bir düşman taarruzu ve tazyiki görülürse o ta- rafa doğru yürüyerek düşmanı târ- detmek mümkün olacaktı. Biz esasen çok geniş bir bölgede icabına göre şimale veye cenuba koşmak mecbu- riyetinde idik. Şimdi Tebrize gelen Fahri Ferik (1), kendisinin Aras şima- linde Rus Azerbaycanında yapacağı teşebbüsler için lüzumuna göre Şuşa veya Gence taraflarına da ir ayırıp göndermemizi istiyor ve Teb. rizin daha kuvvetli na le tav- siye ediyordu. Ali İhsan Paşanın bir raporu Kendisine uzun boylu tâbiye ve sevkulceyş dersleri vermeğe kalkış- mak mânasiz olduğundan Dördüncü Kolordunün akşam hesap raporuna ilâ. ve ettiğim bir maddede bu hâdiseden şu suretle bahsederek Başkumandan vekili Enver Paşanın vereceği izahatı öğrenmek istedim : «— Bugün Tebrizden aldığım ve Fabri Ferik Nuri imzalı ve Harbiye Nezâreti şifresiyle kapatılmış bir te!- grafta, kolordumuzca bâzı taleplerde bulunulduğu ve bize bazı tavsiyeler yapıldığı görülmüştur, Bu zat kimdir? Nereden geliyor? Ve nereye gidiyor? Vazifesi nedir? Eski ve yeniler ara. sında böyle bir Ferik Nuri; hatırla- madığımdan tenvir edilmekliğime mü- saade buyurulmasını dilerim.» Enver Paşanın, kendi kardeşi hak- kında bu suretle bahsedilmesinden Bugünkü Ali İhsan Paşa memnun olmıyacağını ve bana kiza- cağını biliyordum, Ne yapayım ki, vazifem, devlet işleri hakkında, süküt ve müsamaha etmemeği bana emre- diyordu. Ertesi gün Musulda Altıncı ordu kumandanı ve Enver Paşanın amcası Halil Paşadan gelen bir telgrafta «Fahri Ferik Nurinin Enver Paşanın kardeşi Nuri Bey olduğu, kendisine Fahri Feriklik unvanı verilerek Şimali Azerbaycana gönderildiği, orada A. zerbaycan ordusunu teşkil edeceği» bildirilmiştir. Aynı gün bişkumandan vekili Enver Paşadan da takriben aynı mealde ve fakat kendi kardeşi olduğu zikrolunmaksızın gelen cevap- -28s ta, harb vaziyetine göre kendisine yardım edilmesi tebliğ olunmuştur. evaplar üzerine, biz kararla- rımızı ve yapacağımız işleri değiştir. medik ; çünkü Azerbaycanda bu he- yetin ne yapabileceği henüz belli değil idi. Tebrize büyük bir kuvvet göndermek ise, pek büyük bir hata olurdu, Enver Paşanın hassaları Enver Paşa... Bu adam, bir kahramandır; bu adam büyük bir mefkürecidır. Bu adam zeki ve cesurdur; kendisini hiçbir tehlikeden sakınmaz; bu adam, ataktır. Bu adam, kararlarında çok cesur ve çok seridir. Bu adam, di- siplinde çok şiddetlidir. Bu adam, gayri mümkünü istemekte hiç tered- düt etmez. Politika ve çete savaşla- rında bu hassaları kendisine büyük muvaffakiyetler temin etmiştir, Bu adam halük, namuslu ve faziletlidir. Kimsenin namus ve şerefiyle: oyna- maz, İnsan kıymetini takdirde pek feragatli değilse de, kıymetli vatan- daşları ezip mahvetmemiştir. Bu hassaların hepsi çok makbul! ve hürriyet kahramanı Enver Bey için çok faydalı, çok lâzım sıfatlar- dır: Çete muharebelerinde, politika hayatında, hükümet darbesi yapmak- ta iyi neticeler verir. t başkumandan vekili Enver Paşa, Harbiye Nazırı ve devlet ada- mı Enver Paşa için, bu hassalar, yine faydah —. ae onların körükörüne V Bey zamanın- daki gibi elemeli devlet idaresi, harb idaresi için ve orduları sevk ve istihdamları hususunda çok zararh Bir adam, subaylıktan devlet adamlığına yükselince, vazife- lerin mahiyeti, düşünülecek mesele- ler değişir, Buradaki akıllılık büsbü- tün başkadır. Enver Paşanın hülyaları Enver Paşa, Birinci Dünya Har- bine girilirken büyük bir İslâm impa- ratorluğu ve büyük bir Türk devleti kurmak (o mefküresine ( saplanmıştı. Eğer Rus devi yıkılır ve parçalanırsa bu mefküreyi kısmen olsun elde et- mek mümkündü. Fakat evvelâ, Çar ordularının :mağlüp ve perişan edil- mesi, ondan sonra İslâm imparator- luğu ve Rus idaresindeki Türklerin kurtarılması aRnŞDe halline geçi!- mesi lâzımdı (4rhası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: