7 Kasım 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

7 Kasım 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e rl YANA İslâm ve Devlel © islâm, devlete, ruhun uzviyete yapışık olması gibi sımsıkı bağlıdır; asla ayrılmaz ve onsuz uzvi- şünülemez. © Aki erer mi a bütün kâinatı kucaklayan İs- lâm, insan topluluğunun me ve manevi yekün kıymeti olan devleti, sınırları dışında bıraksın? © İslâmda halk, hakkın zâhiri, ve hak, halkın bâ- tını olduğuna göre; e. ene tek ölçüsü haktır ve biricik hâkimiyet on ir. & İslâmda helk, bak ve sai esiri (teslim ol- men Zar gerçek ve mükemmel olarak hudut- e yine aynı bakımdan gerçek ve mükemmel olarak: lem bağlıdır. © Öyleyse İslâm, en saf ve mükemmel kavranış zaviyesinden, en ileri devletçiliğin en ileri bürriyetle aynı zaman ve mekânda birleştiricisidir. © islâmda devlet, Hakkın fertlere biçtiği bakları dağıtmak bakımından kölelerin en zayıfı, yine Hak- kın fert üzerindekt hakkını toplamak bakımından da ağaların en kuvvettisidir. Gözsü Allahı nasıl buldum ? NECİP FAZIL KISAKÜREK Bir ize Selâ Ve uçtu tepemden birdenbire eğ Göğü bir gatlağin yardığı günde. Uyku... Pencereye koştum : e Yorgan... Allahsız Dediklerin çıktı, ihtiy Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent; Bir ok çekti bana göklerden avcı. Ateşten zehrini tattım bu ei Bir anda kül etti can elm: Sanki burnum, değdi burnuna a (o) un; Kustum öz ağzımdan kafa tasımı. Yeşil Bir bardak su gibi ira ed Söndü istikamet, yıkıldı b Al sana hakikat, al sana e k İşte akıllılık, işte sarhoşluk ! Ensemin örsünde bir demir balyoz, Yepyeni bir dünya etti hediye: e ölüm terleri Bu nasıl bir dünya ; hikâyesi zor.. Mekânı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kâinat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. Yollar bir yu Nesin sen, hakikat olsan da çekil! Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam. Otursun yerine bende her şekil; Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam! 2 Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın, Benliğim bir kazan ve aklım kepçe, Deliler köyünden bir ufuk aşkın; Her fikir içimde bir çift kelepçe. Niçin küçülüyor eşya uzakta ö Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta ; Sonum varmış, ontu öğrensem asıl, Bir fikir e sıcak yarada kezzap, a zarında sülük. haşmetli azap, Yandıkça deliğim tılsımlı kütük! Gösterin bilmeceme yol ! k m Y d Gaiplerden bir ses geldi: Bu ee br yili Gezdirsin boşluğu ense kökünde : Sai Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç ! Katillerin bile çeşmesi ; Ele şerbet, bâna kum dolu ln i eee mu, rüyalarda içtiğim cinnet; Sırrını ararken patlıyan alarda depreniş... Karınca sarayı, yolunmuş kelle Akrep, nokta nokta ruhumu sokmu: Mevsimden mevsime girdim böylece; i cımbızda yokmuş, Fikir çilesinden büyük işkence, e gi Evet, herşey bende bir gizli düğüm ; N döktü, nelerden ? Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm, Yetişir çektiğim mesafelerden. Ufuk bir tilkidir, si ve kurnaz ; maktı r Tutuyor önümde bir mavi ışık. Büyücü, büyücü, ne bana hıncın? Bu kapkara düman nedir inimde ?” Camdan keskin, kıldan ince kılicın, Bir zehirli kıymık gibi beynimde Lügat, bir isim ver bana ha ği ! 1 Aynalar, söyleyin bana, ben kimim p e İslâmda idare şekli yok, idare ruhu vardır; ve ulvi ve münezzeh İslâmiyetin, saltanat, cumhuriyet vesaire gibi, toprak seviyesinde kalan basit ve ipti- dai şekil ve kadro rk asal karşı her hangi bir alâkası mevcut değil © Muhakkak ki, ile esasının mücerret ruhu nok- tasından İslâmiyetin ana prensibi, bütün cemiyet ve milletin seçtiği, benimsediği ve baş kestiği büyük ve merkezi şahsiyet gerisinde, Hakka karşı imam ve arkasındaki cemaat gibi, en nizamlı bir düzene gi- ristir. İşte İslâmiyetçe «ülülemr» diye giz bu şahsiyetin reisliği altındaki devlet, zaman me» kâna göre devlet ve idare şekillerinin en üstün ve ilerisi olacak ve mevcut yanl 2 e en fazla sal» ianat şekline yabanbı kalacakt © İslâm devletinin reisi, o e en mütekâmil ve en ileri Müslüman şahsiyet, onun verâsında Âlemlerin Efendici olan Allah Sevgilisi, onun da verâsında mutlak emirleri ve iradesiyle Allahtır. İdeolocya örgüsü — BÜYÜK DOĞU ln söyleyin, ben miyim yoksa, Hayattan muhacir, ka öksüz? Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim, Dev sancılerimın budur kaynağı. Ne yalanlarda var, ne hakikatta, Gözümü yumdukça gö B İçimdeki kadar iniş ve çıkış. MA Gece... Bir hendeğe düşercesine gülle ? Hem geçmiş zamanın, hem like Şehvet ! <Açıl susam açıl(>... Açıldı kapı : “Atlas sedirinde Mâverâ dede. şi Yandı sırça saray, ilâhi yapı, ö Binbir avizeyle sonsuz maddede, Atomlarda cümbüş, donanma, genlik... Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur. İçiçe mimari, içiçe benlik Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur! Düzen kabarıyor... Med vakti deniz... Düzen kabarıyor... Ta çenemde su. uda bir gizli yol, pırıltılı iz, Suda ezel fikri, ebed duygusu Kaçır beni ahenk, al beni birlik! Artık barınamam gölge erişen Ver cüceye, onun olsun lik! Şimdi gözüm büyük e Öteler öteler, gayemin malı; Mesafe ekinim, zaman madenim. id Gökte saman yolu benin olmalı, Dipsizlik gölünde inciler benim. Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! e dâva dolu, deste ve yumak. Sen, bütün dalların Bağ e ve Birisi Mi ebedi m a DA 2 0

Bu sayıdan diğer sayfalar: