3 Ağustos 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Ağustos 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vazant MARTA MAK KENNA Iki Yüzlü Kız 107 ( Şehir ve memleket haberleri " Şiyasî icmal ) Millî vapurcular Vecihi Bey Yeniden üç tayyare inşasına başladı Tayyareoi Ve* cihi Bey yeni den üç tayyare daha inşasına baslamıştır. Ve eihi Bey 30 a ğustos tayyare bayramma üç ve 29 teşrinievvel Cumh'uriyet bay ramına da kendisi tarafind'an inoal edilmiş b** tayyare ile iftı rak edecekİÎT. Tayyared Vecihi B Bu tayyareleri Veoihi Beyîn mek teb:nden çıkan talebeler kullana caklardır. Bunlardan biri hanımdır. Vecihi Bey bilâhare bu tayyarelerden birini orduya hed'iye edecektir. = Cumhariyet ' 3Ağnstos 1933 Çeviren: ABlDİN DAVER Eroin kaçakçıları Maznunlardan ikisi tahliye, ikisi de tevkif ediîdi Eroin kaçakçılığile maznun Bernar Blumental Efendi ve arkadaşlarının muhakemelerine dün ikinci ceza mahkemesinde devam olunmustur. Maznunlar dan Bernar Blumental, Yorgi Camadanis, Niko Camadanis, elektrikçi Mer. can Efendilerle sevrüsefer mühendisi Kadri Bey mevkuf Dimitri Dimitriyadis, tstelyo, Halilâos Efendilerle Mat • mazel Eleni de gayrimevkuf bulunmaktsdır. Mevkuflar gecen cels#»de tahli yelerini talep etmişlerdi. Mabkeme nin bu husustaki karan dün tebliğ e • dilmiş ve elekrikci Mercan Efendi ile mühendis Kadri Beyin tahliye talep • leri kabul, diğerlerininki reddoiunmustur. Diğer taraftan şabitlerin ifadelerine ve muhakemenin tarzı cerevanına nazaran gayrimevkuf maznunlardar« Di. mitri Dimitriyadis Efendinin de tevkifine karar verilmistir. Dünkü celsede arama esnasında bulunan birçok memurlar şahit sıfatile dinl»>nnıis ve dieer ban s»hitlerin celbi için dava talık olunmustur. Efganistan hududunda muharebe indistan ve Efganistan Hudutlan ar&smdakj mınta • kada yeni bir harp baslamiftır. tngiliz tmparatorluğu kuvvet lerine mensup müteaddit topçu ve piyade alayları alelâcele Hindistan hududuna sevkedibnişlerdir. tngiliz hava kuvvetieri şimdiden muhtelif yerleri bombaiamışlardır. Bu askerî harekât cihanm nazari dikkatini tekrar Efganistan ahvaline ve Hindistan hududuna cel betmişir. tngiltere devletinin azrm ma» rafları göze aldırarak yaptırmakta olduğu bu harekâıtt harbiyenin gayesi, tngiliz ve Hint menafiinin muhafazası cTeğil, belki dostu Ef ganistan hükumetine yardnm etmek tir. Şimalî Hindisıtanda doğrudan doğruya tngiliz idaresi altında bu • lunan arazi ile Efganistan hududu arasmdaki serbesf ve büyük bir mmtaka vardır. BuradaM kabüeler dahilî idarelerind'e »erbesttirler. Hindisıtan hükumeti bu kabileleri bazan silâh, bazan para kuvvetüe idare ederek hududun enmiyet ve asayişini muhafazaya çalısmak tadır. Bu mıntakada yaşayan kabileler* tngilizler Patan namını veriyorlarsa da hakikati halde bunlar, mü» • takil Efganistanda hâkim «nsur olan Efganlılardandırlar. Bu mmtakada yaşayan Efganlı • lar asıl Efganistamîaki «iyasî Te içtimaî hareketlerin tesiri altında bulunduklan gibi Efganisıtan halkı dahi hududun öte taraiındaki Ef ganh unsur ile daima alâkadardır. Gecen martta cenubu sarkî Ef ganistantn Hoa* eyaletinde sabık Efgan Krah Amanullah Hanın le hine bir kıyam zuhur etmişti. Hududun öte tarafmdaki Efgan kabilelerinden Mohmantlar Hosrthlann imdad'ma grtmişlerdi. Hindistan hükumeti bu kabilelerin Efganiıta na gönderdikleri muavin kuvvetleri geri aldırmak için geride kalanları tazyik ve tehdit etmişti. Nihayet Ef ganistana giden ve harbeden Mohmantlar geriye aknmıştı. Lâkin bu hareket büsbütün »önmemişti. Mohmantlar arasından çıkan ve tngilizlerin (Deli Molla) ismdni verdikleri bir adam halkı tek rar Amanullah Hanın lehine harekete getirmiş, geçen n»at«taki Hoıt hareketinin sönmesi iç'n lngillzlere yardım eden kabileye hüeum ettirmiştir. tfte tngilizler AmanullaH Han t^raftarlannm EfganUtaıvda tekrar harekete geçmelerini menetmek için yukarKÎa söylediğimiz büyük askerî ve havaî barekâta başlamışlardır. tngilizlerin Orta Asyada« ki vaziyeti hazırayı muhafaza tçin, bütün nüfuz ve kuvvetleri ile şimdi ki Efgan hükumetnıe yardım etmelı istedikleri bu yeni askerî harek&t ile bir kere daha sabit olmuştur. MUHARREM FEYZİ Mülâzim Volf mahkemede tesadüfün yardımını ve bilek saatimin eline nasıl geçtigini anlatıyor! Hemen lânm gelen tedbîrleri ittihaz ettim. tlkönee, haftalarca müddet devam eden mesai neticesinde birçok s'freli haberler ele geçirdim. Bu haberleri hâmil olanlar, îtirafatta bu. lunmaktan kat'iyyen îçtinap etti ler, hîçbir şey söylemediler. Şîfrelerî haliediidiği zaman bütün bu haberl^rin «L» imzasını tasıdığı görüldü. Evvclâ, bu şifrelerî yazanın, diisman casusu olduğu bizce malutn bulunan bir kadından Luc#»lle Deldonk olduğunu zannettim. Bu kadın, bir müddettenberi ortahktan kaybolmuştu; fakat malum diisman casuslarının sicillermi havi dosvaianmızda, U . minin yanmda «tehlikeli» kavdi vardı.«L> m Lucelle olup olmadığım anlamak için aynî şifre ile itinalı bir •urette uydunılmuş sahte şifreler gönderdim. Bunlar sayesinde «L» în Lucelle Deldonk olmadığı kanaatini hasıl «ttim. Ondan sonra, Lucelle hakkmda mevcut bütün raporlan havi dosyayı tetkfke başladım. Evrak arasın • da bu catu* kadinin dostlarını, tanı. dıklannı bulmağa çalışıyordum. Raporlann bir ikisinde, a'kerî Alman hastanesinde çahsan Marta Cnoc keart îsmindeki hastabakiei kızın Lucelle ile münasebeti olduğuna da\r bazı imalar gördütn. Fakat do* rusu, bu hususta hiçbir delil ve is . pat yoktu, yalmz bazı şüphelerden bansediliyordu. Diğer taraftan, şe • hirde bütiin askerî makamat, Marta Cnockeartın lehinde şehadet edi • yorlardı. Aleyhinde bulunan tek kimse yoktu. «L> imzalı şifreler, senenin ortatında elhnize geçmişti. Ondan sonra, bu esrarengiz «L» in Marta olduğunu îspat edecek hîçbir hâdise olmadı. 25 tesrinlsanide, nezdime bir asker geldi ve bana. tam bir ay evvel infilâk neticeginde harap olan cep . hane ve levazım deposunun bulun dugu arsanm bir köşesinden geçer ken, Belçikah çecuklann, toprağın îçinde açîhmş treniş bir deliğin etrafmda oynadıklannı gordüğünü s ö y ledi. Cephanelikteki infilak muaiıam bir yangına »ebebivet vermiş ve hâdi. senin esbabını tahkike memur ko misyon pek çok calıştığı halde, infilâkm neden ileri geldiğine bir türlü makul ve mantıkî bir »ebep bula mamıştı. Neferin söylediğine göre, bu deliğin afczında cok mahirane bir snrette yapılmıs gizli ve sahte bir fcapak vardı ve çocuklar da burayı tesadüfen bulmuslardı. Hemen, deliğin buhmduğu arsa ya giderek mahallinde tetkikat yap. tam ve deliğin altında bir lâğım bulunduğunu ve bu lâğımm kemerin 'deki böyük laşlardan birİnın «ökü • îerek b?r veya birkae kisinin cep • hane ve levazım deposuna girmesi için bir delik açıidığını, sonra deli . ğin o sahte kapakla kapatıldığını gördüm. Bu netice, tabii, lâğıtnın içinde yapılan esaslı tetkikat ile anlasılmiştı. Lâğımın içindeki toz, toprak ve çamurlann üstünde birçok ayak isleri vardı. Cephane ve leva • zım deposunun altinda açılan deli . ğin yaninda, çekiç, kazma gibi bir takım alât ve edevatı havi, unutulmuş bir torba buldum ve deliğin ağzında yapılan destek, pavanda, iskele gibi seylerden bu mühim isîn en az iki kişî tarafmdan başanlmış olduğu nu anladım. Cephaneliğîn altmdan deliği açanlann lâğıma nereden gir'dîklerini anlamak için de, tetkikatta bulundum. Lâğımı takiben üç kilometro ka • dar yürüvünce diğer bir iskeleye resgeldik Lâğımdan çıkmak icin mer. diven gibi kuilanıian bu iskelenin üstünde de daha eskiden açıldtği anlasilan bir delik bulduk. Bu menfezden çıkınca tepemizde bir barakaya tesadüf ettik.Barakanın al • hndan «Urünerek çıktığımız taman, kendimizi Roulers askerî hastane . sinin bahcesinde bulduk. Barakamn îçinde vaütığımız tetkikat, dösemelerin sökülerek delikten içeri kalaslar uzatıldığını gösterdi. Bu netice, tabiatile, nazari dik katimi hastanedekilerin üzerine cel. betti. Marta Cnockeart Belçikah olduğu için, ilk süohe edilmesî lâzım gelen kitnse idi. Fakat, sertabip, Martanın her türlü şünhenin fevkinde olduğunu söyledi. Maznun, hasta • nedeki hizmetini yeni bırakmıştı ama. cephanelik berhava olduğu sırada hastabakıcıhk vazifesine de vam edivordu. Aralarındaki ihtilâfları halle çalışıyorlar Millî vapurcular arasmdaki ih tilâf bunlan iki grupa ayırmıştır. ihtilâf, sirketin id'are tarzı ile yeni tesekkülde millî vapurcuları te«kil eden kumpanya sahip ve müdürle rinin alacakları vazife ve salâhiyet meselelerinden çıkmaktadır. tktısat Vekâlertı, vapurcular aralarında uyuşamazlarsa hakem salâhiyertrini istimal ederek ortada mevcut münaziünfih meseleleri cezrî kararlara raptederek sirketin teskilini te min edecektir. tki gün evvel Ankaradan gelen Hava ve Deniz Müstesan Sadullah Bey, vapurcuları toplıyarak ken dilerine Vekâletin bu husus üzerindeki mülâhazalannı anlatnus ve ortada mevcut pürüzlerin kendileri tarafından halline çahsmaları tavsiyesinde bulunmuştur. Bunun üzerine dün vapurcuların kısmı azamı aralarında toplanarak ihtilâfh noktalan tekrar tetkik etmişlerdir. Diğer taraftan milli vapurculara ait gemileri muayene eden komisyon da vapurlann takdiri kıytnet • lerine ait resmi kararlan hanrla maktadırlar. Komisyon dün de Yeni Dünya vapurunu tetkik ve mu • ayene etmişiir. Limon davası Diyamandi Efendinin mahkumiyeti istendi 30 ağustos bayramma hazırlık Saat meselevi hallediyor Hastaneden çıktığım zaman. maiyetimde taharriyat ve tetkikata iştarak eden onbaşı koşa koşa yanı ma geldi. Mühim bir delil buldum, efeıu dim, dedi. Bana uzatbği şey altın bir bilek saati idi. Hem de bir kadın saati. Onbaşı, bunu lâgımın içinde, mühimmat deposunun altında açilmif olan deliğin civannda bul mustu. Saatin kapağmı açtım. Ka« pağın iç tarafında M. C. markala . nni gördiim, ve bunu pek tabiî olarak evvclâ, Marta Cnockeart diye okudum. Fakat bu markalar, başka bir ismin bir değil, birçok itmin ilb harfleri olabilirdi. Saatin sahiMat bulmak lâzimdı. Hem d«s süphesini celbetmeden... ÇünkU bu madam veya matmazel M C, ki«n i « , saat:ni, kendisini ele verecek, şüphell bir yerde düsürdüğünün farkma varmış olabilirdi. Mabadi oar Limon Kralı Diyamandi Efendi ile arkadaslannın muhakemesine dün d'evam olunmus, Müddeiumumî iddianamesmi serdetmistir. tddia namede 2700 küsur sandık limonun kaçmldığı sabit olduğundan Diyamandi Efendi ile Muçakri ve Argiri 30 ağustos zafer ve tayyare bayEfendilerin 1918 numaralı kanu ramı bu sene de merasimle tes'it enun 27 inci mad'desi mucibince tecdilecektir. Bu merasim için Tayyare ziyeleri nftenımiftir. Müddeiumumî Cemiyeti bir program hazırlamak • bu kaçakçilığa »ebebiyet verdikleri tadır. Merasim ve müsamereler için ! suçile zan altına alman memurların ayri, ayn programlar ihzar edil . I auçlan sabrt olmadığından beraet mektedi. Ayni günde Besiktas, Kü lerini talep etmistir. Maznunlar öçükpazar, Bakırköy için alınan taynümüzdeki pazartesi günü müda yarelere isim konulacaktır. faalanna yapacaklardır. Diyamandi Efendinin bu davadan baska, Adliyede 9 uncu thtısas mahkemesinde bir muhakemesi daha vardır. Tuluat kumpanyalarının cemiyeti Gazetemizm 30/7/933 tarihli nüs hasında tuluat kumpanvalannın cemiyetleri bulunmadığı için tuluat artist lerine musiki cemiyetleri tarafından vesika verileceği yazılmıstı. Türk tiyatro san'atkârlan cemiyeti reisi Tevfik imzasile aldığımız bir mek. hıpta Türk tiyatro san'atkârlan cemiyetinin 6/2/933 tarihinde tesekkül etmiş ve elyevm faaliyette bulunmakta olduğu bildiribnistir. Belediye fen heyeti yeni binava tasınıyor Orman mütehassısı Recep Beyin vefatı Ziraat Vekâleti yüksek orman mütehassısı Recep Bey Alman hastanesinde vefat etmlştir. Cenazesî Ziraat Mezunlan Cemiyeti tarafın dan merasimle kaldmlmıstır. Ziraat Vekili Muhlis Bey arka daşlarile ailesine birer telgraf çekerek teersürlerini izhar etmistir. Belediye binası kâfi gelmediği i . çin harita ve sular şubesi ayn bina • larda bulunm&ktadır. Fen heyetinin bir araya toplanmasına karar verilmiş ve bunun için Gedikpasada münasip bir bina bulunmustur. Heyeti fenniyenin bütün şubeleri buraya nakledecektir. Bir Avukat muhakeme ediliyor Eroin kaçakçılığile maznun avukat Asaf Beyin muhakemesine dün thtisas mahkemesinde devam edilmiş ve ban şahitlerin celbi için dava talik olun . mustur. Terkos şebekesi tamir ed<!di Terkos sebekesinde yapılan tamirat münasebetile dün bir aralık sular ke silmişse de akşama doğru tekrar ak mağa başlamıstır. Şark §imendiferleri !<umpanyası kâr etmiyormuş! Şark şimendifer kumpanyası son zamanlarda kâr etmediğini ileri sürerek memurin ve müstahdemin arasında tenkibat yapmağa karar vermiştir. Bir neşriyat davası Bımdan bir müddet evvel Haber gazetesinde çıkan bir hikâye hırsızlığa teşvik mahiyetinde görüldüğü için hikâye muharriri Hikmet Münir Beyle gazetenin neşriyat müdürii Hasan Raşim Bey aleyhine bir dava a • çılmıs ve beraetle neticelenmiş . ti. Bu karar mahkemei temyiz • ce nakzedilmis ve dün ikinci ceza mahkemesinde davaya yeniden baloL mağa başlanmısbr. Muhakeme Hikmet Münir Beye tebligat yapılmak üzrf/e talik olunmustur. Baiık lar nasıl satılacak? Türkiye masonluğu böyük Üstatlığı Türkiye masonları üstadı azamı Mustafa Hakkı Beyin müddett hi . tam bulmuş ve yerine Muhittin Os • man Bey intihap edilmiştir. Balık satan balıkçılann sepet, kü fe ve tabla gibi şeylerini her halde çin. ko veya galvanizle kaplatmalan ve temizledikleri balıklann artıkannı sokaklara atmıyarak beraberinde bulunduracaklan bir kap içinde toplamalan karar altına almmış ve bu hususta alâka. darlara emir verilmistir. Hasta belediye memurları mec canen tedavi edilecek Belediye memur ve ailelerinin hastalandıklan zaman Belediye dokior lan tarahndan parasız muayene ve Belediye hastanelerinde parasız tedavi edilmeleri karar altma almmış ve bu hu. susta müşkülât gösterilmemesi alâka • darlara tebliğ olunmustur. Yerli Mallar Sergisi Sergiyi iki günde 40,000 kisi seyretti, halk yerli malları hem seyrediyor hem satın alıyor Birincl tahifeden mabat lardır. tki aksamdır saat 7 ile 9 arasında serg'i paviyonlan ve yollar tamamile dolup boşalmaktadir. Gündüz zîyaretçilerin %80 nini kadmlar ve aksam üzeri % 60 ım da erkekler teşldl etmek*edîr. Yerli Mallar sergismin Beyoğlunda açılnxastnd*aki isabet her yıl bir kere daha anlastlmaktadır. Memleket sanaynnin neler yetiştirebileceği hakkmda hemen hiçbh fikre sahip olnuyan kimselerin çok bulunduğu beyoğlunda nefis Yerli Mallannı ecnebi mali diye almağa alışmıs olanlar bunlan sergide görüp te yerli olduğunu anlayınca hayret etmek tedirler. Sergiyi geze geze yorulan halk bahçedeki kazinoda oturarak sergi radyosunun çok zarif mono • loglarmi, müziğini zevkle dinüyerek dinlenmektedirler. darik edebileceğine bir kere daha iman ettim. Brz de Efganistanda iken bu şekilde yerli mallar sergisi yapmak için çalışnuş, birçok müş • külât yüzünden buna muvaffak olamamtftık. Fakat tasavvur etti • ğimizden daha güzelini ve mükemmelini Türkfiyed'e görüşümüz bize ıstırabımızı unutturdu. Esasen biz çalışkan Türk milletinin hersey yapmağa muktedir olduğunu bilir ve sizleri her zaman takdirle yadederız.» Piyasada ufaklık çoğaldı Son günlerde piyasada ufak para çoğalmıştır. Yaptığımız tahkikata nazaran buna, son zamanlarda bazı kimselerin Arabistanda mevcut Türk evraki naktiyesini toplayıp tstan bula sevketme'.eri sebep olmuştur. Yeni tarih kitapları basılıyor tlk mekteplerde tatbik edilecek tek kttap usulüne tevfikan Maarif Vekâletinde bir heye* tarafmdaa ihzar edilmekte olan tarih kita bının ilk mektepler dördüncü ve be« şinci »ınıflarma ait kısımlan tamamile hazırlanmistır. Kitaplar ikis« cilt olarak tabetthilecektir. Tabi bugün Ankarada Maarif Vekâle • tinde münakasa ile ihale edilecektir. Kasımpaşa cinayetinin davası Bundan iki sene evvel Kasımpaşada bir cinayet olmus, Akif isminde bir Arnavut Şükrü ve Kerim ismmde iki bahçrvanı öldürmüş ve kendisini yakala • mağa gelen polis memuru Emin Efendi yi de yaralamışh. tki senedenberi devam eden bu dava dün ikinci ceza mahkemesinde neticelenmiş ve makamı iddia maznunun idamını istemiştir. Da. va müdafaa için talik edilmiştir. Aydın musevileri avdet etmek istiyorlar fzmîr gazetelerinin verdikleri malumata na7aran mütarekeden sonra hicret etmis olan Aydınlı Museviler tekrar Aydına dönmek arzusunu izhar etmişler ve bir mütnes . sil göndererek dileklerini hükumete bildirmişlerdir. Belediye mektupçuluğu !âjvedildi Tasarruf maksadile Beledive mek • tupçuluğunun lâğvi hakkmda bir tasavvur mevcut olduğunu haber vermiştik. Bu tasavvur tahakkuk etmiş ve mek • tupçuluk makamına tahsis edilen oda. daki eşyalar kaldınlarak Belediye ambanna nakledilmiştir. 1000 italyan taiebesi geliyor ttalya Fa.şist gençliği teşkrlâbna mensup bin talebe ile kırk muallim yakında tstanbula gelerek birkaç gün kalacaklardır. Bu müddet zarfmda şehrin sayanı temaşa yerlerile müzelerini gezeceklerdh*. ' Mözelerde tamirat Tapkapı sarayı ile Asanatika müzelerinin haraplaşan yerlerinden bir kısmının bu sene tamiri takarrür etmiş ve Maaif Vekâleti bir miktar tahsisat göndermiştir. Müzeler idaresi buralannın kejfini yaptırmaktadır. Ali Sçydi Bey merhumun cenaze merasimi Dış seferler tarifeleri Devlet DenizyoHan ile Vapurculuk Şirketinin yük ve yolcu navlun tarifelerini tesbîte memur olan ko. misyon önümüzdeki pazar günü ikinci toplantısını yapacaktır. Bu top • lantıda, Kapotaj müdürlüğü tara fından hazırlanan tarife esaslarını ihtiva eden proje etrafında komis • yon azalanmn yapmakta olduklan tetkikler mevzuu bahsedilecek ve müzakerelere başlanacaktir. italya Sefiri gitti ttalya Büyük Elçisi Lojocomo Ce t naplan bugün mezunen memleketine gidecektir. Kraliçe SOreyyanın takdirleri Bir haftad'anb«n şehrhnizde bulanan sabık Efgan Kralı Amanullah Hanon refika»ı Kraliçe Süreyya Hansmefendi, dün öğleden evvel Galatasaray Iisesme giderek be»inci Yerli Mallar sergUmi riyaret et tniştir. Kraliçe Süreyya Hanmıefendi difaı kendisile görüsen bir muhar ririmiııe sergimiz hakkındaki mti balarmı şu sekilde anlatmiftır: < Yerli Mallar serginizi pek «lükemmel buldum. Türkiye bizim 8dnoi vatanrmızdır. Bu münasebetle burada gördöğümüz Ker fyi yey Vi» de «izler kadar tevindirir ve toemnuo eder. YerK Mallar sergisini gördükten sonra Türkiyenin harice muhtaç olmadan her ihtiyaomı dahilden te Fen Fakültesi talebelerinin gezintisi Fen fakültesi talebe cemiyeti tarafından bugün bir gezinti tertip edilmiştir. Gezinti Sirketihayriyenin 71 numaralı vapurile yapılacaktır. Sabahleyin Köprüden hareket edîlecek ve Kadıköye uğranarak A . dalara gidilecektir. Adalardan av dette Kizkulesi parkında öğle yemeğî yenecektir. Buradan sonra Bo ğaziçinde uzun bir cevelân yapıla • cak ve gezinti sabah altıya kadar df*vam edecektir. italyan ve ingiliz sefirlerinin ziyafeti Kont dö Şambrön Cenaplan şere»> fine tngiliz sefiri Klark Corc Ce naplan bir öğle ve kalyan sefiri M. Lojacomo Cenaplan bir akşam ye. meği ziyafeti vermislerdir. Akayın alacağı vapurlar Akay idaresi için yeni vapurlar alınmas hakkmdak! kat'î karar tk. tısat Vekili Celâl Beyin Ankaraya avdetinden sonra verilecektir. Büt çede buna dair tahsisat mevcut ol tnadığından bu isin önümüzdeki seneye bırakıiması veya tktısat Ve • kaleti hesabına bir münakale yapıl. ması muhtemel görülmektedir. Akay idaresi de elinde mevcut «apurların tamirine başlamıstır. Tamir gören vapurlar içten ve dıstan buyanacaktır. İdare bu tamir isi sırasında vapurlann nugünkü sürat meselesini de tetkik etmelttedir. ' Mli Seydi Bey merhum ve cenaze merasiminden bir intıba Vefat eden Trabzon meb'usu A Ii Seydi Beyin cenazesi dün Cerrahpaşa hastanesinden kaldınlarak Topkapı mezarlığma defnedilmiştir. Cenaze me rasiminde hükumet erkânı, birçok mu allimler ve merhumun talebelerile dost. lan hazır bulunmuşlardır. Ali Seydi Bey 307 senesinde miılki. yeden çıkmış, kaymakamlık, mutasar • nflık, valilik ve mülkiye müfettişliği gigi idari vazifelerde hizmet ettikten sonra mütarekede Sait Paşa kabinesi tara. fından azil ve tekaüde sevkedilmiştir. Bey altı ay evvel de Trabzon meb'üsluğuna seçilmişli. Merhum uzun müd det Miilkiyede muallimlik yaparak yüzlerce talebe yetiştirdiği gibi 93 tane eser yazarak irfan hayatımıza unutul , maz hizmetler ifa etmistir. Bilhassa Resimli Kamusu pek meşhurdur. Ali Seydi Beyin ölümü memleket için zıya dır. Kendisine rahmet diler, kederli ailesine beyanı taziyet eyleriz. Daraçadan döşerek yaralandı Beyoğlunda Halâskâr Gazi caddesinde Franguli apartımanı kapıcısı Niko Efendinin alb yajındaki oğlu Maks dün apartımanın daraçasmdan düşerek başından yaralanmıştır. Pasfırma ve sucuklar sıhhî şekilde yapılacak Pstırma ve sucukların sıhhi bir şekilde yapılmalannı temin için Beledi ye tarafmdan yeni bir talimatname ianzim olunarak alâkadarlara tebliğ e • dilmiştir. Badema bu imalâtaneler sı . kı bir teftise tâbi tutulacaklardtr. iki yangın başlangıcı Beyoğlunda Emekyemez mahallesm* de oturan Hanife Hanımla Samatyada berber Ahmet Efendinin evlerinden dün yangın çıkmışsa da çabuk yetisilerck her ikisi de söndürülmüstür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: