10 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

10 Ocak 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Ikindkânnn'^5'! Jürklerle Süngü Süngüye No. 69 Nakili: A. DAVER Çanakkalede ( Şehir ve Memleket Haberleri J Siyasî icmal Denizyollarının bölümü zorlaştı Vapurculuk Şirketi % 40 hisse istiyor Dendzyollannra yıllık böHjmönü yapacak olan kotnisyon bu ay nihayetinde toplanacaktır. Çünkü Denizyollan idaresile Vapurculuk Şirketi ikincikânun aruıa münhasır olmak üzere bir aylık bîr program yapmiflar ve bunu tatbîka başla mışlardır. Ay nihayetinde topl«nacak olan komisyonda Deaizjollart mümesfillerinin yeni alınaa iki vapurdan dolayı tonajlan arttığı için yüzde otnı iki olan kabotaj faiıselerinüı yüzde kırka çıkanl • masını ittiyocekleri anla;ılmiftır. Düşman, öğleden sonra 19 uncu fırkaya tekrar taarruz etmişse de gene muvaffak olamamıştı! Siperlerde dışan çabuk fırlamak } için tertibat yapılmadığından ve siperlerle irtibat hendekleri ve istinad hendekleri pek kesif olarak işgal edilmiş ve bazı kısımlar azçok düşmanın da ateşine maruz kalmış 61duklanndan düşman ateşi daha siperler içinde ve siperlerden cıkarken Rek çok zayiata sebeb olmuştu. Bununla beraber bu fırka da bu kadar müşkülâta rağmen, pek büyük bir azim ve fedakârhkla düş man mevziine atılmıştı. Fakat maatteessüf bu fedakâr kütlenin sağ olarak düşman mevziin« kadar gitmesine düşman ateşi müsaade etmemişti. Zayiat pek büyüktü. Düşman siperlerine kadar olmak üzere her iki mevzi arası şehidlerle dolmuştu. Geri giden mecruhlar ve kendi siperleri dahilinde verilen zayiat ta başkaydı. Azim ve fedakârlık, dar cephede büyük bir kesafet bu fırkada diğer fırkalara niabetle pek fazla zayiatı mucib ol mustu. Bu telefat fırkanın kuvvei maneviyesini de kırmıştı. En ziyade ve en çok güvenilen fırka ençok yılmlşü. 16 na fırka ilerliyordu. Fakat e•esen bu fırkanın ilerlediği cephede düşman mevzii yakınında tarafımızdan mevzi hazırlanmış ve işgal edilmemiş oldugundan fırkayla düşman mevzii arasında oldukça geniş bir saha vardı. Fırka az çok fundalıklarla, toprak arızalarile ve sabahm alaca karanlığile düşman göz ve ateşinden saklan mağa msaid olan bu sahada ilerlemeği, düşman mevziini zapt ve işgal derecesinde bir muvaffakiyet addediyordu. Fırka filhakika düşmanın bazı ufaktefek siper kısımlannı da işga! eylememiş değildi. Fakat gündüz olduktan sonra bu fırkanın iierlemesinde de tevakkuf hasıl olmuştu. artık hücumun baskın tarzınd* değil, elde edilen mevzileri tahkim ve düşmanı piyade topçu ateşile ezerek adım adım ilerlemek ve her kazanılan yerde yerleşmek suretile ve fırsattan îstifade etmek hususlarını tavsiye ediyordu. 16 ncı fırka düşmanın mukabil hücumuna uğradığı için hücumunu devam ettiremedi. Bilâkis gerek bu mukabil hücumdan ve gerek yandan uğradığı ateşlerden düş man siperlerini terkederek kendi siperlerine avdete mecbur oldu. Bu sırada 5 inci fırka da, kolordudan aldığı şiddetli emre binaen taarruzunu takviye ve tekrar ediyordu. Maamafih bu tekrarlar büyük zayiata mukabil gerek 14 ve gerek 15 inci alayla takviye edilmiş olan 13 üncü alay cephelerinde kendi siperlerinden fırhyan efradm şiddetli ateş ve büyük zayi at karşısında düsman siperlerine ilerlemeK imkânı olmamıştı; kendi siperlerinin biraz ilerisinde yeni bir mevzi tutmalanndan ibaret kalmıştı. 2 nci fırka da hücumu tekrar ve tecdide çalışıyordu. Fakat bütün bu gayretler zayiatı müthiş yekunlara çıkarmaktan başka bir fayda temin etmiyordu. 2 nci fırka ilerlemekte değil; ilerliyen kısımlan siperlere avdet etmekte idi, fırka hücumda muvaffakiyetten değil, kendi mevziini müdafaadan bile nevmid olmağa başlamıştı. 16 na fırka daima müphem muvaffakiyetlerden bahsediyordu. Bu fırkada da düşman mevziini sukut ettirecek muayyen ve kat'î bir muvaffakiyet olmamakla beraber nevmidî ve muvaffakiyetsizlik te yoktu. Yalnız 2 nci fırkanın ilerlemediğinden şik&yet ediyor, eğer 2 nci fırka ilerlerse kendisinin de kolavhkla ilerliyeceğinden bahsediyordu. Hukukî tekâmül ve Türkîyenîn yolu Profesör Svvartz dün mühim bir ders verdi Pamuk istihsali genişletilecek Ziraat Vekâleti mühim teşebbüslerde bulunuyor Konya ereilisinden sonra Naztllide de kurulacak olan pamuk.Iu mensucat kombinalan, memleket • teki pamuk istihlâkini artttracağı cihetle, fazla pamuk yetiştirilmesî için «imdiden tedbirler ahnmakta dır. Yapılan hesablar, yenlden kurulacak fabrikalann pamuk sar firatını 65 bin balya arttıracağinı göstermektedir; diğer pamuklu fabrikalanmn bes sene ıçîndeki inkisafları ve ayrıca kurulacak yeni fabrikalar da hesaba katihrsa, pmuk ihtiyacının ancak, 170 bin balya ile kapanacağı anlaşılıyor. Pamuk istihsalâtımıza gelince, en bereketli sene olan 1930 da 185 bin balyayı bulmuşsa da, sonradan bu miktar 150 bin balyaya kadar inmiştir. Bu inîşe dış ticaret vaziyeti sebeb olmuştur. Mensucat sanayiimiı için elzem olan patnuğun kâfi derecede istihsali işile Ziraat Vekâleti bilhassa nğraşmaktadır. Gelen haberler, Ve» kâlctin, Adana pamuk ekicilerine kredi verilmesi içîn Ziraat Bankasi nezdînde teşebbüslerde bulunduğu* nu göstermektedir. Vekâletin bu kredi işini tahak • kuk ettirmek üzere, icab ederse meclise bir kanua teklif edecefi de anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, pamuk siraatine elverişli olduğu halde pamuk ekil • miyen ve yahud da evvelce pamuk yetiştirdiği halde, sonradan başka mahsttl ekilen tnmtakalarda da tetkikat yapılmaktadır. BSylelikle memleketteki pamuk istihsal sahası fenişletilecektir. Fransa İtalya uaolini ile Laval Roma daki görüşmelerde anlaş .mış olduklanndan bir zorluk çıktığı takdirde iki tarafın arasmı bulmak üzere Romaya gelmek için Monte Karloda bekliyen lngiltere Hariciye Nazın Sir Con Simon tayyare ile memleketine dönmüştür. Romadaki anlaşmalarda şu, yahud bu mesele halle<lilmiş olmayıp mevcud meselelerin hangi usul ve esaslar dahilinde ortadan kaldınlacağı hakkmda uyuşulmuştur. Bu usul ve esaslar dahilinde muayyen meselelerin halledılebilmesi için alâkadar diğer devletlerle görüşülecektir. Bu devletlerin başmda İngiltere gelmektedir. (Sar) reyiâmı işi bittikten sonra Fransa Başvekili Flandenle Dışişleri Bakanı Laval Londraya gidecekler ve Roma anlaşmalannın birer mukavele şeklini alarak tahakkuk sahasma varabilmesi irin Ingiliz Başbakan ve Hariciye Bakanı ile görüşeceklerdir. Bu sebebden Lon dra müzakereleri Roma görüşmeleri kadar mühim ve hatta bunlann mütemmimi olacaktır. Roma anlaşmalannın temelli ve sağlajn uzlaşmalara doğru atılmış ilk adım olduğunun Fransız ve Italyan devlet adamlan tarafmdan ehemmiyetle kaydedilmesinin hikmeti budur. llk hUcumun neticesi tşte baskın şeklindeki hücumun ilk hamlesi bu neticeyi vermişti. 19 uncu fırka kendisinin verdiği malumata nazaran düşmanın ilk siperlerini zaptetmiş ve orada kalmış, 5 inci fırka da atılmış, fakat birşey zaptedememiş, maamafih bu fırka da grupa verdiği ilk ha berlerde muvaffakiyetten bahset mişti. 2 nci fırka da ileri atılmış; fakat daha siperleri içinde ve siperlerinden atıhrken hücum esnasında verdiği pek büyük zayiatla kuvvei maneviyece büyük bir inkiaara uğramış, o da yerinde kal mış. 16 ncı fırka düşman mevziine yaklaşmış ve belki bir iki ileri posta mevzilerini de işgal eylemiş, maamafih bu fırka da, verdiği haberlerde umumî ve müphem tabiratla muvaffakiyetini büyücek ve devammı ümidli gösteriyordu. Bu netice gnıpun muvaffakiyet ümidini büsbütün kırmamıştı. Onun için ilk haberler üzerine de fırkalara cevaben hücumun tekran ve devamı emrediliyordu. Yalnız kolordu ikinci defa verdi&i umumî bir emirde Taarruz duruyor Artık hücumun devamının za yiatı tezyidden, müdafaayı bile tehlikeye koymaktan başka bir netice vermediği görülerek kolorduca verilen emirle taarruz tevkif edildi. Kolordunun bu omrine karşı 19 uncu fırka düşman mukabil taarruzunun tevkif edilmesi üzerine 64 üncü alayın tekrar taarruza kalktığım ve fakat taarruzun tevkifi hakkındaki kolordu emri üzerine bu taarruzu tevkif eylediğini bildiriyordu. Düşman öğleden sonra saat 3,45 te tekrar 19 uncu fırka cephesine taarruz etmişse de muvaffak olamamıştı. Ayni zamanda 14 üncü alayın sağ cenahına yap tığı taarruzda da muvaffak olamadı. Binaenaleyh bu günkü taarruz bizim büyük zayiatımızdan başka cephede bir tebeddülü mucib olmamıştı. 16 ncı fırka ilerlemiş, düşman mev zilerine yaklaşmıştı. Fakat 2 nci fırka ilerliyemediğinden bu firkayla 16 ncı fırka arasında bir açıklık hasıl olmuştu. [Arkası var\ Bn sene Ber • lin ünhrersite • sinden tstanbul Haknk Fakulte si meden! knkuk profesorlügüne gelen Pref. Swartz dün saat beste ü • nrversite konfe rans salonunda Qk açis dersîni ver • mistir. Ders çok kalabalık olmuş tur. ProfesSrön Profesör Syrartt fransizca olarak T«rdiği ders doçent Denizyollan Idare«min ileri ge* Hıfzi Veli Dedeo^Iu tarafmdan türk • lenleri i»e vapurculann bn dileklarini yerinde bulmamaktadırlar. Kar cere çevrflmiftir. ProfesSr Swartı konşı taraf, Vapurculuk Şjrketiain ba« feransmda demiftir ki: « Şafirtid yükselme ve ilerleme zi Tapurlannı posta işlerinden ay> lere sahne olan bu ülkeye ve tabiî gflrarak »ilep olarak çalıjtırdıklannı, zeDikler, tariht zensrinlikletle dolu olan kanuna nazaran birincik&nun ayinIstanbula büyük bir sevinçie geldim. da tnevcud tonajlara göre yıllık kabotaj hİMesinin bölünebileceğinİ, Ba şehrin Roma hulraka tarihi bakı • mindan baiı oldugu ehemmiyet yalnis alınan iki vapurun i*« henfiz tesçil eski asırlardaki Roma hukuknnun iüsedilmemi» oldujunu ileri •tirerek tinnren mOdevvenat ve kflllryatmda yüsde 3268 olan kabotaj nhbeti nin bu yıl değifmiyecefiai »öyle • toplanılmif ve muhafaza edilmîş olma • sindan ibaret degildir. Bu ehemmiyet mektedirler. mühim bir kismi HibarTe de • yeni taDiğer taraftan sehrim!ıe gelen ham'yatin ırosterdi^i üzere Roma ho> tkhsad Vekâleti Deniz Ifleri şu Irakunan Yonanlılafmif sarkin, başka besi müdürii Ibrahim de «eferlerin mahiyet ve karakterdeki fikir, goriif intizamla yaptlma»! için tetkiklerde ve ibtiyaçlarina uygnn bir sekil alma • bulunmaktadır. tbrahimin bafkaasradan yanî Roma hukuktfnoTj, bttrada lığında Denizyollanndan Zekeriy • temsıi edümis bulunmasmdan ileri gelya, Vapurculuk Şirketîndea Bür > mektedir. banettînin i^tirakile toplanan ko • fsviçre medent kanunomm Tflrkfjre mUyon bu îf iizeriade çalıçtnakta • tarafindan kabul edilmesi de kokle • dır. rinden bir kismmı, fstınbalda meyda • fiava fenalıjrndan dolayı gelme na retirîlen JflstmİTen müdevvenatra ve gitme saatlerindeki uygunsuz • dan alan fsviçre hukuknnun yenî vataluklan ortadan kaldırmak uzere •! nı olan Türkiyeye ne derecrye kadar dıkları karara göre, hava fena olırracağı, bnrada ne dereceye kadar beduffu takdirde vapurlar bulunduk» nimsenecejH meselesini ortaya koya lan limandan, yük almayı bekle yor. meden, yalnız yolculan alarak ve Bir memleket hulrukanun diger bir tam saatinde kalkacaklardn, Şayed memleket tarafmdan kabulü hnkuk te* hava fırtınalı olurta en müsaid li kâmulünün ber safhasinda görülen bir manlarda beklîyebilecekler, fakat tezahürdür. Çünkü kültüriin mkişafı sefer sırasını geçirmiflerse yük ve muhtelif mületler arasinda maddf ve yolcu alamiyacaklardır. Bu »ur*tle manevî kiymrtlerm mübadelesine is • ber iki müescesenin sırası ve hakkı tinad eder. Bir yabancı hukukun ka gözetilmiî olacak, bazan havanin bulu, illiyet, vasıta ve mikyas itiba • fenahğından dolayı iki idareye rüe çok tnnhteüf sekiTler arzeder. Bo mensub ayrı ayrı vapurlann bir limecburt veya ihtiyari, 8rf ve ftdet lınmanda buluymalarile yük ve yolcu kuku yolüe veya kanun kovma yolüe, almak için lebebiyet verilen sızil • büâvasıta veya bilvatıta küllî veya kistılann önüne geçilecektir. mî, etleklik olabilir. KÜLTÜR ÎŞLERİ lasfiye edilen hocalar Ecnebi ve ekalliyet mektebleri nocalan arasında mühim tasfiye ler yapjlmağa baflanmiftır. Evvel • ce bu hocalann bir listesi yapıla • rak Kültür Bakanlığına cönderil • mi»ti. Bakanlığin listede yaptıgi tetkikattan aonra hazırlayıp gön derdiği yeni listede on iki hocadan sekizi tasfiyeye tâbi tutultnuştur. Dört hoca hakkmda da ayrıca tahkikat yapılması bildirilmistir. ŞEHtlt ISLERI Bir memleket kanununun diğer bir memleket tarafmdan kabulü keyfiyeti hiçbir zaman bugtia 4 a • hi içinde bulunduğumua hukuki tedvin devrindeki ehemmijreti al • mamıstır. Zira Fransa, Avusturya, Almanya ve Isviçre »ibi yalnıs mahdud birkaç devlet müstakbel v e orijinal medeni kanunlar yapmışlardar. Dünyanın ekseri devletleri ise bunlan akniflar, az çok defiytirmisler veya birkaç kanundaa alı • nan kısımlan birlestirmek suretile yeni bir kanun yapmıslardır. Bu hususta 19 uncu asnn hususî hukuk tarihi bize mühim misaDer verir. Bu meyanda tsviçre medent kanununun bazı degisikliklerle ikti • basıdır ki bu yolu f ayet isabetli bir seçisle Türkiye açmifhr. Bunvn başka devletler tarafmdan takib edîlecefi tnuhakkakjır. Isviçre k*ais* nu bübassa benimsenmege vâsİ mikyasta müsaid bir kanun olduğu için Türkiyenin bu seçisi isabetli ve mes'ud bir seçiftir.» ProfesSr bundan sonra kaamnı benimseme hakkmda uzun ve ilml izahlarda bulunmuştur. Hal marta kadar bitecek Kereatecilerde yapılrrrkta olan sebze ve yetnis \\*Y\ marta kadar bitecektir. Hal için Avrupaya ıtmarlanan fiç böyük vinc yakında gele» cektir. Bunlar için Halin nhtımında beton yerler yapılmıstır. Hal faaliyete başladığı u m a n orada meyva ve sebze çuvalı tasıyan hamallar da bir teskilâta bağlana • caktır. Bir gün bu kara evran görceklerden saldırır, Toprağı duman gibi bulutlara kaldırır! Onun yalçın basını ondan güçlüler ezer.. Ateş ürkünlerinde gemisini kurtaran Nuhun minezi budur: Çelikten bir can erki, Çakımla dolu bir ök, ölümden yılmaz bir can! Oku, değişim uzu! Hey canlann yalvacı! Kulaklarda yıldırık ayetlerini yandır! Türk özünün atılış erkini dalgalandır! Sürpagobda asrî bir mahalle yapılacak Sörpagob mezarlığının Belediye namına tapuya kayid ve tesçili ya> kmda bitirilecektir. Mezarlığm haritası hazırlanmaktadır. Harita çıkanldıktan sonra arsa münasib parçalara aynlarak satılığa çıkanla • eaktır. Bu arsada aypılacak bina • lar Taksim ve Ayaspasada yükse • len biribirine bitisik yüksek apar • tımanlara benzemiyecektir. Burisı tstanbulun en asrî ve sıhhî kaide • lere muvafık bir mahallesi olacakbr. FIRKADA Vilftyet Kurultayı toplaniyor Cumhuriyet Halk Fırkasi fstanbul Vilâyeti Kurultayı cuma günfl saat 10 da Cağaloglundaki merke zinde reis A'ntalya saylavı Dr. Ce * malin başkanlığmda toplanacaktır» Romada imzalanan vesikalar beş tanedir. Bunlardan biri müs temleke meselrlerine aiddir. Evvelce diplomasi yollarla yapılan müzakerelerde Italyaya Umumî Harbe girmesine mükâfat olarak Avrupa kıt'ası haricinde dahi arazi ve menafi vadeden Londra mukavelesinin henüz ifa edilmi • yen hükümleri tctkik edilmiş ve ba zı noktalarda uyuşulmuştu. Lâkin VlLÂ YETTE İtalya büsbütün memnun edilme mişti. Roma görüşmelerinde ençol bu işler üzerinde çekişilmiş ve nihayet uzlaşılmıştır. Sor adlan nizamnamesinin VilâProtokollann cümlesi şimdilik yete gönderildigini yazmıştık. Vilâyet bu nizamnameye göre mua • gizli tutulduğunlan Avrupamn dımele yapılmasını nüfus metnurlukşındaki yerler hakkmda Frans«nın larına bildirmiştir. Bununla birlikne gibi menfaatler ve müsaade! «r te nüfus şubeleri ayrı ayrı müra gösterdiği ve Italyayı nasıl mem • caatleri kabul edeceklerdir. nun ettigi belli değildir. Belli olan Yalnız kaymakamlar kazalarda birşey varsa o da müstemleke Işpara ile adam tutarak mahalle ve lerinin halledilmiş olmasıdır. Di koylerdeki ahalinin birer cetvelleri ger protokollarda tesbit edilen anni çıkartıp herkesin soy adlarmı laşmalar umumî mahiyette olup yazdtracaklar, ve bu e«tv«lleri nüLavalin Romaya gelmesinden evfus memurluklanna gonderecek vel kararlaştınlmış şeylerdir. Bunlerdir. 935 senesinitt yedinci ayma lardan bîri silâhlan bırakma işlerikadar soy adı yazımı bitirilecek • ne aiddir. Fransanın Almanyanm tir. silâhlanmasına artık esa» itibarile karşı durmadığı ve lâkin bunu kaTrakyadakt göçmenlere ekmek • bul etmek için emniyet ve selâmelik ve tohumluk dafitraağa metnur ti hakkmda yeni zamânlar istediği kouisyon azasından bazılan şeh • anlaşılıyor. Yani tilâhlan bırakma rimize gelmiş ve dün tekrar Trakmüzakerelerine tekrar kapı açmak yaya gitmişlerdir. için hazırlık yapılmıstır. Komisyon gÜ^nenlerin tohum Protokollardan bir diğeri de Orlan ekmelerine tezaret etmektedir. ta Avrupa işlerinde iki büyük devTohum için nüfus başına 50, ye letin çarpışmaması ve bilâkis bir meklik için de nüfus başma 120160 likte çahşmalan için konulan esa*kilo bugday verilmektedo*. ları muhtevidir. Şon zamanda Trakyaya gelen Bir diğeri Fransa ile Italyanın gBcmenlerin miktan 16,700 dür. fevkalâde ahval karşısmda bir hatŞimdiki halde mevsim dolayısile tı hareket takibine karar verme2kafile halinde göçtnen gelmemektedir. Ancak kaçak ruretlle gelen. den önce aralarında isfişare etmeler vardır. Ierine dairdir. Nihayet başka bir protokol Avrupamn diğer umumî meselelerinin önünde iki büyük devletin nasıl hareket edecekleri Bundan önce Tahran büyük el' hakkmdadır. çimiz olan Hüsrev, Atatürkün tensibîle, soy adı olarak Geredeyi al • Şimdiye kadar sızan haberler ttuştvr. tstiklâl savaşının bafların • ve verilen malumat Roma anlaş daki dahüi isyanlar arasında Düzce malanmn vaktile ltalyanm ileri ve Bolu taraflanndaki vaziyeti dü sürdüğü, tngilterenin iltizam eyleseltmek üzere bir takım arkadas* diği ve protokoluna bu iki devletlarile Hüsrev oralara gönderilmisten başka Fransa ile Almanyanm ti. Heyet Geredede asilerin eline da imza koyduklan dortler *usadüserek müskül gunler geçirmiş, kmın başka bir şekilde canlandır fakat Ankaranın üstüste aldıgı teddığını gosteriyor. bhlerle asilerin hakkından gelin • MUHARREM FEYZİ TOGAY mişti. Hüsrevin soy adile bu tarihi hatıraya işaret olunmuf bulunmaktadır. Soy adı yazımı Göçmenlere dağıtılan bugday Soy adı Acunculuk Yeni doğuşun uzux van yoktan ayınr: Bir dinin gölgesini gorse bile özüyle, Acun düzenlerine bakar usun gözüyle! Urasalar, şavkınlar eli değil bu evren! (Hurafeler, hayalstler diyarı deği! bu âlem) Bu alanda gerçekler kıhç gibi keskindir, Karanhklara düşer gölgelere el veren! F. SACID ÜLKÜ Oeğislm: İnkılâb Uz: San'atkâr Bevdalı . Uçun: Dünya Zeyrefc: Dâhl Dâh! Dlrlm: Hayat Uzis: San'at eserl Bır . Tevlr: Renk . Esrlme: Heyecan EJderha Acun: Dünya Acunculuk: sanlık . Orkün: Tufan Çakım: Şimşek Türkçesl belli değildir . Oz Ruh Dln: biçtmlnde türkçe (ruh) demektlr Düzen: kın: Raymlet Alan: Meydan . Gerçek: bladen geçmlatlr. Mlnez: Sedye Yumuj: Vazife Yanıklı: Düzen: Ahenk . Ergln: Mütekâmll Oge: Düs: Rüya Erk: Kudret. lrade . İçin: Ulus: Mlllet Oüçme: Zulüm . Evran: Lâikllk Görcek: üfuk . İlkellk: İn Ök: Zekâ Yalvac: Peygamber Ayet: Arabcaya blzden geemlş görünüyor, <tin> Nizam Us: Akıl ürasa: Hurafe Şav Ateş: TürkçAdir, farscaya Halic taranmağa başhyor Ekonomi müfettişlerinin tetkiklerî Taksimdeki halâ yıkılıyor Taksim meydanımn büyük Cumhuriyet abidesine lnyık bir şekle konulması için Belediyece bazı yeni kararlar verilmistir. Bu cümleden olarak meydandaki halftnın da yıktırılması kararlaştınlmıştır. Bunun yerine Stadyom önünde asrî bir halâ vapılacaktır. Sebrimizde bultman Ekonomi Ba kanlıgi müfettisleri gelecek hafta so mmda işlerini bitireceklerdir. Müfet tisler bütün şirketlerdeld tetkiklerml tamamlamışlardir. Cumhuriyet Nushası S Kuniftur Abone ı Türkî yre Senelik 1400 Kr. Altıayhk 750 Üç ayhk 400 Bir ayhk 150 • Harîç IÇ1D şeraiti 1 **» ÜNİVERSİTEDE Rektör geldi Birkgç ffündenberi Ankarada bulunan Universite Rektörü Cemil Bilee tehrimize donmüştur. Halicin dolmak uzere olduğu, birkaç sene daha geçerse artık Şirket vapurlarının içliyemiyeceği yazılmıstı. Son günlerde Bahriyrnin Tarak dubası gelerek Kasımpaşa deresinin ağzında çalışmağa baf * İamıştır. Resmimiz Halicde dubayı göstermektedir. 2700 Kr. 1450 80Q yoktuı

Bu sayıdan diğer sayfalar: