10 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

10 Ocak 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lOIkincikfinun 35 9^^^^^^H* ** tnHrt 0 PÎJflft Türk Dış Işîeri Bakanımızm Belgraltaki temasları Tevfik Rüştü Aras Başbakan Yevtiçle göriiştü, Saltanat Naibi tarafından kabul edildi Belgrad 9 (A.A.) Türkiye Dışan işleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras bugün Başbakan ve Dışarı işleri Bakanı Yevtiçle iki mülâkat yapmıştır. Bu mülâkatlar sirasında iki memleketi alâkadar eden meselelcr hakkında noktai nazar teatilerinde bulunmuştur. Öğleden sonra Saltanat Naibi Prens Pol Rügtü Arası kabul et miştir. Rüştü Aras bu akşam Cenevteye gitmek üzere Belgraddan aynlmıştır. Sofyaya gelmiştir. Tevfik Rüştü Aras durakta Kralın mümessili Kiosse İvanoff, Hariciye Nezareti umumî kâtibi Christof, umuru siyasiye müdürü Pavloff, Protokol müdürü Stailoff, Türkiye elçisi Şevki ve birçok zevat tarafından karşılanmıştır. Tevfik Rüştü Aras, trenin te vakkufundan istifade ederek şehre gelmiş ve saraya giderek defteri mahsusa imza koymuş ve başve kâlete giderek kart bırakmıştır. Tevfik Rüştü Aras, Hariciye Nezareti umuru siyasiye müdürü Pavlofu kısa bir müddet ziyaret ettik ten sonra saat 14,30 da Cenevreye hareket etmiştir. I . . . Dilinin Dilî derinleştirmek Rauf Yektayı kaybettik ir telefon: Rauf Yekta sizlere 5mürl Dün, Beylerbeyindeki evinde, geceyansından biraz sonra, yağı tükenmiş bir kandil gibi birden söndü. Ya?l Makineyi kapatıverdim. Gözlerimin önünde, yirmibea yıllık bir aşinalığın bütün safhalan geçid resmi yapıyordu. Ben Rauf Yektayı eski Babıalide, kapıyoldaşı olduğumuz vakit tanımıştım. Ondan önce bir iki defa da babamın evinde görmüştüm. Fakat sonraları gibi tanışmağa ve kendislni anlayıp saymağa fırsat elvermemişti. için ne yapıîmalı? tü!İ Türk dilinin arık tadmı kavramak için, di) kaynağına bozuk ağızla yaklaşmamalıdır! < «Arzı mev'ud)) dan geri döndürülenler! Otuza yakın Musevi kızının başından geçen garip bir macera Filistine gitmek istiyen Lehls • tanlı 378 Musevinin Akdenizde 3ç ay dolaştıktan sonra hiçbir memleket tarafından kabul edilmedik leri için yerlerine döndüklerini evvelce yazmıstık. öğrendiğitnize göre, son günlerde Lehistan, Litvanya ve Romanya Musevilerinden 30 kisilik bir grup ta Filistine gitmeğe teşebbüs etmiş ve birçok maceralar geçirmîştir. Hemen hernen hepsini de genç kızlar teşkil eden bu kafile beynelmilel bir teşkilâtm iğfal&tına ka pılarak Noel arifesinde Köstence • den Daçya vapuruna binmişlerdir. Köstecedeki Zion Lloyd vapor acentası bunlann pasaportlartnı çıkartmıs ve Beyrut için vize yaptır» mıstır. Bu suretle genç kıılar ale • lide seyyah sıfatile Beynıta çıka • rılacak, oradan da kara tariklle gizlice Filistine götürüleceklermis.M Fakat evdeki hesab çarşıya uy* mamış, vapur Beyrut limanına vannca Fransız polisi şehre çıka bümeleri için kendilerinden adam basına 60 Ingiliz lirası kefalet parası istemiştkr. Bu hiç beklenil > miyen vaziyet karsısında kızlar vapurdan dışarı çıkamamışlardır. Vapur da yoluna devam ederek Ya • faya gitmiştir. ^^ı,rı n^ıın^nj%jTJfcjr*rojuxLm^nrxj»^^ n n r r ıı~ı qnjWirLJijLJıı~u U|rı C Yazan : M. Nermi 2 ğından aynlmıs olduğunu (Tefslri Biz bundan sonra sağlam ve güTibyan) araştırırken Türk gönlü, resel (dynamique) bir dil güre^i ile karçılaçm!» oîuyoruz. Biz bundan da balta görmemîs ormanlara sığınmıs ha önce de tslav acununda (864 serin bir kaynak gibi toprağın tür küsünü kendi kendi için yırlam»» 867) bazı kiltse yakarışlarının, tncilden bazı yerlerin Selânikli iki gibidir. Lâtin ve kalolik acunları, Fransızhk, böyle gönül adaları bıkardesin elile (Cyrillus ve Methodius: Ortodoks kilisesi erinlerinden, rakmamıstn*. Halbuki biz kendimizi unutmamisızdır. Dilimiz, öz bentslav yazısını Elen yazısı örneğine liğimiz yasamistır. Bizim en diri dil göre kurmuş sayılıyorlar. Henüz ve gönül kaynaklanmız dururken sisli bir problemdir) islavcaya çevyosun bağlamı» su birikintîlerine O Divan kaleminde idi. Benrildigini ıtmyoruı. Fakat bu doğ • imrenmemiz ne yanlrstır. rudan doğruya tantüresini (dini) Teşrifatta memurdum. Aramızda daha uzaklara ve derinlere yay Fransızcanın lâtincesi ve elencesi bir fikir vp kültür yakınhğı var mak özeni (gayreti) Ue yaptlmıj dilin yaptsile kaynasmıstır. Her didi. Bu yakınlık tabirini tevazua Sofyada yapılan temaslar tu*. Martin Lutherle başhyan çağ ise lin kendine göre bir olus yolu varyakışmaz sayacaklar vardır. tfa büsbütün başka öz«ellik (mahiyetSofya 9 (A.A.) Cenevreye dır. Fakat bizim olus yolutnuz basdem yanlış anlaşılmasın: Rauf te) dir. Alman edebiyat tarihinin ka dillerinkine hiç benzemez. Biz gitmekte olan Türkiye Dışiş'.eri BaYekta başlı başına bir madendi. Luther için «öylediği şudur: en eski göksel (semavî) bitüklerde kanı Tevfik Rüştü Aras saat l de Ben ise, ondaki cevhere hayran o<Almanlığt ikiym boldühten sonra bile sesimizi ve dilimizi islfiyoruz. lacak, onun kadrini, kıymetini birleştirdi.y Böyle eski ve köklü bir dil için örtakdir edecek kadar bilgiye susanek arayacaksak bunu gene kendiAlman dili üniversite oluncıya « mış bulunuyordum. Yakınlık de mizde aramalıyız. Bilim. ölü ve yadek büyük bir güreş çağı (buna biz diğim buradandır. ı Thomaüu* çağı da diyebiliriz) ge şayıstan uzak bir nesne değildbr. Onun sözleri de ölü ve yasayıstan uçirmiştir. Tanınmif Alman usseveri Boş vakit buldukça yanma gizak olamaz. Orta çağda (orta za (hakhn ve mütefekkiri) Rudolf der, onu söyletir ve dinlerdim. Omanda), tansal bilimin toprakla Eucken, bu savasm sonuncunu nun derecesinde, musiki nazariyehiçbir ilisiği yoktu ve onun için bi(neticesini) derin bir bitüğünde dilerine hakkile vâkıf, biıde, hiç kimlim gökle yer arasında bulut gibi riltiyor: Oy bilimleri (Geisteswiuenseye raslamadım. Garbin tekniğidurjm bir nesne olarak anlasılıyor•chaft, fikriyat, feUefe, içtimaiyat, ni, şarkın usulleri kadar iyi bilirdu. Bu kavrayıs oldukça uzun awrMo»kova 9 Moskova Lenmgrad T. k.) bol bol Lâtin bilim sözlerini KudSs 9 Bağdaddan gelen ha • Bu sefer de Filistin polisi pasadi. Eski Türk ve Arab muaikisini dü. Artdc toprağın böyle yer gök ekspresi kazasina kurban gidenlerin kullanırken, Alman u>severlerinin ber.erde, Arab İttihadı Cemiyetuıin niportlan kontrol etmiş ve 30 yolcuyıllarca tetkik etmiş, onlarda, birarasında asılı bir bilime ka^sı en «r sayitı »öyle tesbit edîlmektedir: temelli sezgiai yüzünden ortadan san son!artna doğru Bağdadda umumî nun vize/iz Fîlîstine geldiklerinl çoğumuzun tasavvur bile etme kaJknnf ve yertni Alman »özlerine fak bir sevgisi yoktur. Bilim bize 17 kiçi derhal, 6 kişi sonradan ol bir kongre toplama hazirlıklarina baş» görünce derhal tahkikata girismiş diğimiz hususiyetler bulmuştu. Bü btrakmıçtır. Hukuk bilimi ise, Ro genis bir yol, yasayıs için bir yol ladığı bildirilmektedir. Kongreye Su • müs, 56 kişi ağir, 33 kifi de hafif yave vapurda bulunan Zion Lloyd tün emekleri bunlan tesbit, tedvin gösteremiyecekse neye yarar? Biz ralanmişhr. riye, Fîlistin ve Mısırdan murahhas ve mt kaynaklarmdan kurtulamadıgi vapur acentasının müdürü Lichtengür yaşayısm gür dilile seslenebilen Motkova 9 (A.A.) RSyter sjanetmeğe masruftu. heyetlerin daveti için şimdiden faali • için, litinc« «özlerden koUykkU berg ile avukatı Calmi tevkif etmisbilimi severiz. Bilimin Lâtin ve Elen n rrrahabirinden: yete geçîîmiçtir. Arab mehaffli mer • nynlamaJmstv. Hayatmı vakfettiği bilgi şubetîr. Bu sırada kamarotlardan Jeaft Yol üzermdeki Isaretltr, tehlikeyi sözlerile bezendiği çağ çok arka hum Kral Fayselin Şamdanbri Ukîb sine o derece düşmüştü ki, Bo Şimdi kendi dilimize de biraz göz Mija vizesiz bir yolcuyu karaya çıgösterdiği halde, kazaya ngriyan treni mızda kalm^tır. ltalyan ve Fransts ettiği pan arabizme Irak hükumetinin ğaziçinin en ıssız köyünde, en mtin gedirebiliriz. Biz batısal kültür akarmak için bir pol ise 30 tngilis yeni doğufundan fıskırmıs olan gösterdiği alâkadan dolayi izharı mem durdurmadıklan için, iki makasçı tevcununa ürke Urke, daha açıkçası, zeviyane bir tarzda yaşıyordu. lirası rüşvet teklif ettiğinden bu akif edflmislerdir. nuniyet etmektedir. bu bilim görseği, budun sezgisi a • ialim acumxiun dokunaklarından Ulusal musikiye hepimizden dam da yakalanmıstır. Derhal ya • yand'ıktan sonra hiçbir değer ölçüsü kendimizi kurtarmıyarak yanasmıteşne idi. O yalnız mukallidlikten pılan muhakame netîcesinde ka • olamaz. Biz bu Lâtin bîlim acunu • nefret ediyor, öz musikimizin ken ftzdn, Son otuz yıldanberi bitük marot Filistine gizliee muhacir sokAnkara 9 (Telefonla) Fırka nu 1908 den sonra örnek aldıgunız lügüamüzde birîkmis yazılan karış • di kendine rr^ydana çıkmasını, Genel kâtibliğine saylavlık müra mak ve polise rüşvet vermek cfi • için yanlış ve kısır bir alanda (satınraak btmu anlatmakta güçlük çekcaatleri devam ediyor. Şimdiye kabunun içinde, öz nağmelerimizden rümlerinden dolayı 6 ay hapse mab hada) sıkıştfk, kaldık. Bizim iste mif olmayıs. Batısal kaynaklardan dar vaki müracaatler ancak 600 diğimiz nesne sadelikti. Türk dilini istifade olunmasını istiyordu. O kura edilmiştir. gelen yazılanmızin çogunu biz, Ukadardır. Bugünlerde bu yekunua anlasılır bir kılığa eriftirnıek.. Fanun kanaatince musikimizi boz Sergüzestin kahrananlan olal» lâm boyasile boyamaktao çekinmeııan pek çok olacağı tahmin ediliyor. kat bu, ne demektir? Kapalı dil, madan ıslah etmek, ona medenf genç kızlara gelince bayraram blmi.izdir. Halbuki nesnesel (sey'i, Müracaatler meyamnda 20 kadar Ankara 9 (Telefonla) Aldıaçık dil ne demektir? Arabcasa, bir şekil vermek kabildi. Üçyüz yıl rinci günü Istanbuldan geçerek objelrtif) bilimlerin, köklü düaünürrek 1 kadın da vardır. ğımız malumata göre önümüzdeki farscasi bol dil kapalı, anlasılır söz Köstenceye dönmOsIerdîr. Fak evvelki bilmem kimin bestesinden kat i •ek, Untiireleri Ue (dinlerle) hiçbir Ankara 9 (Telefonla) Bütün sene bütün mekteb kitablannın öz leri daha çok dil ise sade bir dil gîbi memleketlerine dönecek paralan oV garb tekniğine uygun bir melodi UHiği yoktur ve böyle boyamalar da vilâyetlerde defterler asgıdan m • türkçe ile hazırlanması ve önü düsünülüyor. Burada çok açık gömadiğindan, bugüne kadar Rumen hiç yerinde değildir. Tıbbı nebevi vücude getirilebileceğine kaildi. dirilmiştir. VHâyetler ve kazalarda rülüyor ki biz eski edebiyat kural • müzdeki seneden itibaren yeni dipolisin nezareti altında bulunuyorler, felsefei îslimlar, v. k., bunun en Bu bahis üzerinde kaç defa münateftiş heyetleri vaki olacak itiraz larının (kaidelerinin) boyunduru • lar... lin genclik arasında yayılması kasafirttnaz belgeleridir (delilleridir). kaşa ettik! lan beklemektedirler. ğundan henüz kendimizi kurtara rarlaştırılmıştır. Biz bilimin köklerin» bir türlü tanttiraz mUddetinin bir hafta kadar Konservatuanmızın kadir bilen, mamısızdır. Bis iki acunun ortasınBudunla bağı büsbütün koymıs nsal türenin topragmdan sökemi • sürdüğüne göre ayın 12 sinden itisaym müdürü Ziya, ona, idare etdayız. Lâtinlik ve şarklılık.. Arab tur, nluş ve onun bütün kurumlan yoruz. 1908 den »onra yazılmış yabaren itiraz müddeti bitmif ola • dilile dilimizin yapıca (büny* iti tiği kültür ocağında, bilgisile, e(müesseseleri) gibi... Bizde sezgill nlarda, bitirklerde göze çarpan geeaktır. Her yerde ikinci müntehib barile) hiçbir ilifiği yoktur. Fakat mellerile mütenasib bir iş veımişti. dil uyanısı, ulussal uyanışla birlikta risellîk (irtica) bundan ileri gel • seçimi hazırlığı devam etmektedir. örnek olarak seçtğimiz FVansız diEski musiki parçalarımızı tasnif ebaslamıştrr. Dil, bu bakımdan, uluAnkara 9 (Telefonla) Kültur mektedir. Bergaonun, ve çağdaş lini de, tarihsel oluçunda, kavramıs den kolun başında bulunuyordu. tsleri Bakanı Abidin bu akşam ls • sun tarihidtr. Her dilin kendine goAvrupa OMeverlerînin sözü sık sık değiliz. Dilimizi gadeleştirmeğe Bu nazik işi, Rauf Yektadan baştanbula gitti. re tarihsel ve budtaısal bir dekom geçmif, onlar üzerine de az çok Ankara 9 (Telefonla) Dev • çalısırken bilim sozlerünizi Fran ka kim yapabilirdi? yazılar yazılmıstır. Fakat iyice avardır. (Zeitschrift für Aesthetüs Bakan, orta tedrisat umum mületin tatil günlerinin topla bir halm bUim sözleri biçiminde tek sözle raîtrnlırsa, görülür ki bütün emekund Ktmstwissenschaft). Bu dekor dürü Hasan Ali ile mektebleri geOnun •eçeceği eserler, yannki de br kanula tesbit edilmesi etra kurmak istiyoruz* Sanki bilim sözleria sonu Ulâm tatavvufuna da zerck tetkikat yapaeaktır. bütün soysal ve gönül sel yasayıst Türk ulusal musikisinin temeli ofında burada bir cereyan meveudleri için böyle tannsal bir kural vary&mnaktadrr. Çagdaş islâmhk kurKültür Bakanlığınd* teşekkül kucaklar. Türkün dağı, Arabm ee» lacaktı. Motifler, nvsîodiler, Tür dur. Ancak bu meselenin yeni Mecmış gibi. Halbuki lâtinceden, elenmak, ve soysal (içtimaî) değerleri eden edebiyat komisyonu azalan beli, Farsın guhu, Fransızm Mont'1 kün öz duygulanna tercüman olisten sonra konuşulmasi muhtemelceden almmış bilim sözleri hep ekburadan çtkarmak d'idinisi işin böyraporlanm Bakanlığa vermişlerdir. Almanm Berg'i, ttalyanm Monte'si dir. lan nağmeler, bu sahada da içimileme ve iki sözden yapılmış söz • le olduğunu göstermektedir. Böyle Bakanlık bunlan tetkik. etmekte • tslavin Planina'sı, v. k., ayn ayn d ze kanşmış yabancı tesirlerden lerdir. Philosophie, diaphan, tras bir acun ve yasayış kavranılışile dir. ; korlar yaşarır. Dağ, kTslsel kuran cendantal, h. ologie, v. k., gibi... ayırd edilerek, bütün ankhğı île dolmu» olan içimize baska değerleri tuyu, masallarla, yurd türkülerile, Hasan Ali de geldi Fransız mastarlannm çoğu da brtiortaya çıkacak, bizden sonra geleyerlestirmek çok güçtür. Katolik kiilsel (regional) karakterile, yerli bh şik sözlerdir. Sup • Poser, op po Kültür Bakanlığı orta tedrisat cek olanlara armağan kalacaktı. Ankarm 9 (A.A.) Suriyedeki lisesile kaynaşmış ve L&tinleşmis anlam olarak islemistir. ser, trans poser, pro • poser, ira • Türk emlâküe Türkiyedeki Sariyeraı• genel çevngeni Hasan Ali dün saEcel, Rauf Yektayı bu işin baFransızhkla, benliğîni islâm »ark miscer, v. k., gibi... bah şehrimize gelmiştir. lâki hakkında Fransa Ue 1932 yilmda Türk dilinin Pmarbaşı sÖ7Ündek| lılığı içinde elden kaçırur gibi ol şından kopanp aldı. Lâkin açtığı Haber aldığimiza göre Hasan yapılan emlâk anlaşması ikhıcikânumm derin dekoru baska bir dilde bula*' ımif Türklük arasında, bu yönden çığır, koyduğu nizam dairesinde, Fransız ve başka Avrupa dille • Ali Bakan ZeynelâbUHnle Trakya 11 inden hibaren altı ay möddetle temtnayız. Gönül, Tan, Tanyeri, öz, 3 » ' (bu cihetten) derm benzeyisler var rinin öz yapılarını iyice araştırırsak, meslektaşlan çalışmağa devam ya gidecektir. did edâmiftir. lemek, sızlama, sızılmak, v. k, başdır ve onun içindir ki dil islerinde edeceklerdir. söz yapılısuı bundan başka bîr yolu lıba^ına birer dekordur. Yüz yıllarde bu kavrayifm boyunduruğunu olmadiğını görürüz. Fakat ne ya ' Biz, ulusal bilgimizin en fakir danberi dilimize sırtımızı çevirdlği' duyuyoruz. Lâtinlesme ve sarklılas palım ki biz, gene, birbirine çok ayşubesinde değerli bir üstad kayAnkara 9 (Telefonla) Isvecmiz için sözlerimizin öz tuyuğsal mt uzun çagların ürünüdür (mahkırı ve birbirini tutmaz görüşlerin bettik: Buna yanıyoruz. le yapılan ticaret itilâfnamesi 6 ay (sairane poetique) derinliğini kav» sulüdür). Anteb 9 (A.A.) Maarif Vekâ tutsağıyız. Arab ve Fransız doğru Ereümend Ekrem TALU daha temdid edilmiştir. rıyamıyoruz ve bize yabancı d'illeria letinin plânina göre geçen yaz temeli Fakat, biz, •arkhlaşırken, Szumü yazısı (irrüâsı) bizi büvülemiştir. Bis karanlığı sonsuz bir derinlik giM Bayan F. E. ye: Gönderdiğiniz atdan üçer dersaneli kark koy mekte • zü «ildirmemisizdir. Türk dili, med bir arad'a tek bir anlam belirten parayı, 117,559 numaralı makbuz binden ohızunuB yapdmasi bitmif, geliyor. Halbuki, her sSzÜmüzde desözleri doğru yazı ile bir arada yaresenin ve hocanın yetişmediği yermukabilinde Hilâliahmere yatırtedrisata baslanmıstir. rin bir tuyuğ (»iîr) ürperifi var zacağrmıza a y n ayrı yazıyoruz. lerde yaşamtşttr. Gönlümüzle de gedım. Aç çocuklar namın?. merhaKudüs 9 (AA.) Noel yortusu dir. Çünkü, her söz, bizden, bizim ne böyle olmustur. Osmanlı çağının, Başvurmak yerioe baj vurmak, v. k., metli gönlünüze minnettanm Adgecesinde Kamame kflisesinde Erme • içnpîzden kopmus ve bizim iç ya • gibi. Ve sonra da dilimizin yoksullumedreseyi her yana yaymak için ni, Rum ve ortodokslar arasmda ftyin res verin, makbuzu size göndereşayışımıza bürünmüs bir parcadir* ğuna küsüyoruz. TÜRK DİLİNİN döktüğü emekler de güme gitmiş meselesmden şiddetli münazaa ve kavyim. E. E. T. Sözlerin anlamlan da yerli dekor» tzron 9 (A.A.) Sdânikten Ihnave Roma kilisesi biçiminde bir tanARIK TADIN1 KAVRAMAK İÇÎN, galar olmuştnr. göre ürer. Halbuki biz istiyoruz ki, nimua gelen bir vapurla Yugoslavya rıtüresi kurumu, ülkemizde, kurula DtL KAYNAĞINA BOZUK AĞIZsözlerimiz fransızcada, almancada* dan 100 muhacir gelmiştir. Bunlar hümamt{tır. Türk bir türlü benimsiye LA YAKLAŞMAMALIDIR. TÜTk rusçada olduğu gibi, bellibaşb kök* kumetçe gösterilen yerlerde iskânlan dili eşsiz bir derinlikte, essiz bir ge«Eakidenberi Usakta Helvaei o mediği tanyasalan yerine, doğru lerden üresin. Buna istemek 6rnek temin edilinciye kadar HilâHahmer Celuğunu, yanhshğını duşünmiyerek, nişliktedir. Fakat dilimizi, ilkönce, ğullan diye tanılan «oyumuzub lzmiyeti tarafından bakılacaklardir. olarak alınan dillerin öz yapılarnn tarikatlere sığınmıs ve öz d^linde ya kendi gözümüzle görmeğe çahş Balıkesir 9 MUMI, Hüseyin ve mire ve tıtanbula aynlmıs kolu hiç anlaraamıs olmak demektir. Dizılmış tannyırları (tanrı türküsü, Mehmed adlı üç kisinin kurdugu Uşsakî zade Ukabını kullanmakta malıyız. limizin öz yapısım kavramadan ya<! ilâhileri) ile gönlünü avutmuştur. bir hırsız çetesi yakalandı. Çete idi. Soy adı kanununa uygun ola • Dil, budunsal (maşeri) bir beliîzmir 9 Şark halı kum • sal örneklere yanasmamak en doğr Bu tanrıyırlanmda öyle yüksek gö•on olarak Bedreli Mehmedin fabrak ben ve benimküer bu lakabm riştir. Bizim benliğimiz, onun söz panyasmda çalısan işçi Receb n>akinıst nül uçuslan, öyle derin iç ürperU yoldur. Bizim dilimiz, dirilikçe en öz türkçe»» olan Usaklıgil soy adını rikasım soymuftu. Hırsızlar çaldıklerinde, onun anlamlarındadır. Bir dairesindeki kazani temizlerken elek • lan esyayi bir çukura leri, öyle ank (temiz) yurd özle * Çok, almancaya benzer; yaraba aldık ve Usağın Helvacı oğullan gömmekte dilbilgini ço'k yerinde söylüyor: Bir trik cereyanina tutularak olmâstir. meleri (yurd hasreti) vardır ki, da gene bu adı alarak hep birlik ve gönlün bütün derinliğini için« idiler. Çukur açıimıs, birçok esya ulusun, bir budunun tarihini mi kavyalvaç Süleyman:n, yalvaç Ermi o suretle tesçil muamelesini yap alabilen bir dil.. Yalnız bizim dili« bulunmuştur. ramak istiyorsunuz ? Onun dlline yamn sözlerile boy ölçüşebilirler. tırdık.» miz zenginliği ve söz üretme güresi göz gezdirlniz. Ingilizce, Avrupa taAnkara 9 Hava tnüdürlttğü • İlk Türk yurdundan ayrılarak îran Halid Ziya Utakhgil ile almancayı çok aşabilir. Dilimiz • rihinin bir parçasıdır. Alman dili, nün tertib ettiği Ankara üzerinde Ankara 9 Ankarada evlere çöllerini, dağlarını aştıktan sonra Germenlerin Alp dağlarmı aştık • deki dlrilHc ve zenginlik Lâtin dil « nçuş progTamı çok güzel tatbik e • numara koyma işi devam etmekteAnadoluya, Rumeliye geçmiş bir tan sonra bu budunun yaşadığı tinlerinin hiçbirinde yoktur. Bu sözle dilmistir. Büyük bir kalabalık taydir. Türk sapığının (zındık, hocalara gö sel (ruh;) varlığı bütün çağ alan rime dudak bükeceklerin az çlm» yare meydanına gelmiş, uçmak için re hak yolundan ayrılmıs olan) bu larile belirtmektedir. Bizim dilimisıra bekliyordu. Havanın karlı ol • S*n»l«rd«nberi ** Cumhu sözleri ne denlü toprakla kaynaş ze gelince, gene, Öyledir. Gür ve ya dığım biliyorum. Fakat gene bili < yoeum ki, dudak büküşü Ue büyitt masına rağmen yüzlerce insan Ann»fttrr: Anadola, Rumeli gözümde riyet için hozırladığı ratıcı bir tarih güresi gibi güninine bir gerçekliği ürOtütmek kimsetniı fl kara üzerinde uçmuştur. kaldt... Bu tanrıyırı, öz dilimizde doğru (garbe doğru) yayılırken Samsun 9 Bir sıbhat müesse • elinden gelemez. Dillerin zenginli|" güzel romamnı bitirdi ! yazılmıstır ve toprak özleyisile doTürklerin dilleri gönüllerinden ne sesine aid neosalvarsanların suiis • derinliği söz yığınlarile değîl, ya ludur. Anadolu, Rumeli gözümde denlü a>Ti değildir. Osmanlı uluşu Samsun 9 Fasılasız yağan yağ timal edildiği haber verildiğinden pı'arınm gençliği ve gönülle bir • kaldı sözleri bir bağlantıdır. Tanrı ile medresenia elele verdiği çağ likte akabilisile ölçülebilir. Çabuk v e temiz bazı araştırmalar yapıldı. Aranan , mur yüzünden nrmak taştı ve cadtuyuğunun her parçası bununla bağ larda ise dilimiz ne paslı ve toz • bir evde bir miktar neosalvarsan budedeki birçok evlerin bodrutnlarım [Üçüncüsü yarin] bir halde Havagazı sobası Ianır. Hocalık, Uhut dağınm Sina ludur! lunmuftur. TahkikaU devam «di * su bastı. Sular belediyenia yardı • dan mı, yoksa Sinanın mı Uhut daodanızı ısıtır. M. NERMİ Osmanh dili birkaç binin dilidir. liyor. mile bosaltılmaktadır. Arab kongresf hazırlıkları Rusyadaki tren faciası Arab İttihadı Cemiyeti çalışmıva başladı Ölenlerin sayisı 23 oldu, mecruhlar 89 kişi Saylavlık isteyenlere Mekteb kitabları Önümüzdeki sene öz türkçe ile basılacak Kültür işleri Bakanı bugün tstanbula geliyor Resmî tatil çünleri Suriye için Fransızlarla yaptıgımız emlâk anlaşması Gaziantebde 3 0 yeni ilkmek" Türk • Isveç ticaret itilâfnamesi teb yapıldı Kudils Ermeni ve Rumları arasmda kavgalar Yugoslavyadan Izmire gelen muhacirler Balıkesirde bir çetesi yakalandı Soy adı Izmirde feci bir kaza Ankarada yapılan uçuşlar Ankarada nümerotaj Bir sıhhat milessesesinde tahkikat Reşad Nuri \ Samsunda irmak taştı

Bu sayıdan diğer sayfalar: