14 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Ocak 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s CumhariyttB Türklerle Süngü Süngüye No. 72 Nakili: A. DAVER Çanakkalede { Şehir ve Memleket Haberleri Soyadı için yapılan talimatname geldi 3: Seyyar esnaf kömür satamaz mı? Kasımpaşada Kulaksızda 72 numaralı evde oturan Hamdi isminde bir seyyar satıcı dün matbaamıza gelerek bize su şeki'de bir şikâyette bulunmuştur: «Ben fakir bir adamım, aile min nafakasmı temin etmek için seyyar satıcılık ediyor, Kasımpasa iskelesindeki kömür kayıkla nndan veresiye olarak aldığım kömürü ufak bir el arvbasile mahallelerde gezdirerek satıyorum. Fakat birkaç gündenberi zabıtai belediye metnurları, kim«eye zaran dokunmıyan bu isten benî menettiler. «Mahallelerde seyyar kömürcülük etmek yasaktır, satamazsm» dediler. Her türlü etya satan yüzlerce seyyar esnaf mahallelerde serbestçe gezerken benim kömür satmama mâni oluntnasınm sebebini anlıyamadım. Bir haftadanberi isîmden gücümden kaldım. Sermayem yok ki bir dükkân açayım, fimdi ne yapacağımı safirdım.» , Zabıtai belediye memurlannm Kasımpaşada kömür satan sey • yar esnafı işinden niçin menet ' tiğine biz de akıl erdiremedik. Hakikaten yüzlerce seyyar es • naf sabahtan geceyanlar:na ka dar mahalleleri dolaşırlarken kömür satanlarm mahallede xezmelerme müsaade edümemesi garib olduğu kadar haksız bir istir de. Belediyenin nazarı dikkatini celbeder ve bu haks zlığin tamir edihnesini Siyasî icmal Mısırda yeni kabine ve fırkalar ısır kabinesi geçen teşrinisanide değismişti. Kral Fuadın hastahğı esnasında saray erkânımn kabine ve hükumet işlerine açıktan açığa müdahale etmeleri Yahya Pasanm çekilmesile neticelenmişü. Yerine gelen Nesim Paşa 1930 da Kralm kalerni mahsus müdürü iken 1923 kanunu esasisinjn değiştirilmesine şiddetle karşı durmuş ve bu yüzden istifa etmiş celâdet ve medenî cesaret sahibi bir devlet adamı olduğundan efkârı umumiyenin eni' niyet ve teveccühünü derhal kazan mıştı. Memleketin büyük muhalif fırkası Vefd, yani milliyetperver fırka gerek Yahya Paşa gerek bunun selefi Sıtkı Paşa zamaninda son derecede tazyika maruz kaldığın dan iş başına Nesim Paşanın gel mesini demokrasi temellerine dayanan ilk kanunu esasinin iade edilmesine hazırlık saymış ve çok sevinmişti. Milliyetperverler yeru kabineyi bir intikal hükumeti addetmişler ve asıl hükumeti kurmak vazifesinin kendilerine düşeceğini zannetmişlerdi. Ellerinde bulunan kuvvetli gazeteler ve nıükemmel fırka teşkilâtı sayesinde halka dahi bu fikri vermişler ve bu sayede efkân umumiye karşısında fırkamn mevkiini sağlamlaştırmışlardı. Nesim Paşanın ilk işinin krala ve icra kuvvetine geniş salâhiyet veren 1930 kanunu esasisini ilga etmek ve parlamentoyu dağıtmak olması Vefd fırkasma aynca bü yük ümidler vermişti. Fakat aradan zaman geçtikçe milliyetperverlerin ümidleri »uya düşmeğe başlamıştır. Çünkü Nesim Paşa Vefd fırkasını iş basma getirecek tedbirlere baçvurmadıktan başka kabinesine aldığı hiçbir fırkaya mensub bulunmıyan bitaraf ve fakat muktedir zevatın yardımlarile memlekette idareyi ıslah ve adaleti takviye edecek hummalı bir faaliyete girişmiştir. Nesim Paşanın fırkaları hiçe say ması ve kendi vesait ve kudretile memleketi ıslah ve ihya etmeğe çalışması, binnetice Mısırın mukadderatmı tekrar eline almağa hazırlanan Vefd fırkasınm infial ve husumetini celbetmiştir. Nesim Paşa krala dayanan Sıtkı ve Yahya Paşaların diktatörlüğe müşabih şekli idareleri aleyhinde olduğu gibi Vefd fırkaaının eski vaziyetine gelmesine taraftar ol madığmı dahi artık gizlemiyor. Diktatörlük taraftarı Eşşuab ve diğer fırkalar ilk günden Nesim Paşaya karşı vaziyet almışlardı. Ahrar ve Ittihad gibi mutedil fırkalar dahi kabineye alınmadıklan için küsmüşlerdi. Şimdi de Vefd fırkası kendisini iktidar mevkiine getirmeğe yol hazırlıyacağını ümid ettiği yeni intihabatın derha! ya pılmamasından ve 1923 kanunu esasisinin iade edilmemesind.'*n dolayı Nesim Paşa hükumetine karşı muhalif bir vaziyet takınmıştır. Birkaç gün evvel bu fırkamn Ka hirede topladığı kongrede kafcul olunan karar suretleri bunu gösteriyor. Bundan sonra Nesim Paşa hükumetile milliyetperverler ara sında siddetli bir mücadele beşlıyacaktır. Bunda hangi tarafın kazanacağı şimdiden kestirilsmez. MUHARREM FEYZl TOCAY Inadcı ve fedakâr bir müdafaanın son mukavemetini kıracak süngüdür Isimler, mıntakalara göre tescil edilecektir Liman von Sandersin sinirliliğiHatasını itiraf etmiyen de var ne bir misal daha: Çanakkale Boğazının zorlanabilmesi ihtimaline karşı İngiliz donanmasının, Ada larda bir üssülhareke teşkil etmesini men m*ksadile adaların bir Osmanlı piyade fırkasile işgalini tasarlamış, bunu birinci ordu ku mandanı sıfatile o zaman OsküdarKartal mıntakasında bulunan 5 inci kolorduya emretmışti. Gerek kolordu, gerek İstanbuldakı Al man zabitlerinin büyük bir kısmı, boyle faydası meşkuk bir tedbırin aleyhinde olmahla beraber, General Liman fikrinde ısrar e^nıişti. Çanakkaledeki Almanlar tarafın dan kurbanhk koyun gibi Nara önüne demirletilen Mesudiye zırhlısı bir İngiliz denizaltı gemisi tarafından torpillenince Liman, Kartal ve civanndaki 14 üncü fırkayı iki üç saat içinde adalara naklettirmiş ti. Bütün bu tedbirler, Müttefikin donanmasının Çanakkaleden geçmesi ihtimalinin Alman genera lında daha bidayettenberi hasıl ettiği asabiyeti gösterir. Halbuki hatıratında Müttefikin donanması nın Marmaraya girmesi ihtimaline karşı ittihaz olunan tedbirlerden bahsederken general Liman gayet yüksekten atarak «Çanakkalenin tehdidi sebebile İstanbuldaki as kerî makamatta vukuu şayi olan sükunetsizliğin doğru olmadığını ve icab eden bütün tedbirlerin ittihaz edildiğini Alman karargâhı umumisinin bu husustaki bir sualine karşı daha 27 kânunuevvel 1914 te telgrafla bildirmekte ga yet haklı idim.» diye övünür. Liman von Sandersin önceleri Türk kumandanlarına itimadı yoktu. Onun içindir ki düşmamn karaya çıkacağını zannettiği AnadoIu sahilinde, Kumkale ve Beşike taraflanm müdafaaya memur 15 inci kolorduya Alman miralayı Veberi kumandan tayin etmiş, buna Cfkânıharbiye reisi olarak kaymakam Tofeneyi vermiç, buradaki 3 üncü fırkamn kumandasım da miralay Nikolay iaminde bir Almana vermişti. Bu Almanlann bir dereceye kadar Veber müstesnaKumkale ihracı esnasında nekadar sinirli olduklarını ve kendi cephelerinde sükunet teessüs ettiği günlerde dahi, Rumeli tarafında müthiş bir muharebeye tutuşmuş olan 3 üncü kolorduya yardım etmekte nazlanacak kadar hotkâmlık ve cesaretsizlik gösterdiklerini evvelce yazmıştık. kendimizde olmek istiyen bi* »eyi, koparıp •tmaktır; yasamak de mek: Kendiaizde, yalnız kendinizde değil, hem kendinizde, hem de baskalannda yıpranan ve ko cayan herseye karsı, amamız ol mak, aeı duymamak, ve göz yası dökmemektir.» «Yasamak, kara bir alınyazın değildir.. Omuzlarımıza ba»an ve bizi altında ezen bir yiik de de • Bir takımlan, onu, bir aldanma ve aldatma oyunu, bir takımlan da, bir dinlenme doseği, yahud bir dinlenme döşeğine götüren yol sanırlar.. Yahud da bir eğlence, bir aylaklık!.. Hayır, yasamak bunların hiç biri değildir. Yasamak, fırtınaların, boralarra, yeri göğe kattığı bir savaslar ve utkular acunudur ki onda yiğitçe duygulann da dans ve cümbüs yerleri vardır. Yüreğinizde bu sarsılmaz inan bulundukcA, hiçbir korku tanımaz, üstelî1* te »evinçle yasar ve »evinçle yülebilîrsiniz.» <En iyi, en meyvah adamların ve uluslann yasayısmı yoklaym, sonra da kendraize sorun: Hiç, fırbna, yağmur, bora görmiyen ince, körpe bir fidandan, basını öğünçle göklere doğru kaldıran zorlu bir çınar ve mese olur mu?.. Gene kendinize sorun: Hiç, dısarımn kini, kiskançlığı, kötülüğü, zorluğu ve engeli olmazsa, içinizde erdem canlanabilir mi?.. Cılız, sıska tabıitleri öldüren ağu, dinçler ve dayariık • Iılar için erktir. Hem onlar buna ağu demezler ki!..» cfyi tni okumak istiyorscrn, ve iyi mi yazmak?.. Yavaş oku, ve yavaş yaz. Seçerek, yoklıyaırak, tartarak, biriîjirine vurarak, dü'Une» rak ve düşünceye dalarak.. Açık bırakilmif kapılarla.. Duygulu parMaamafih bir noktaya işaret etmek isteriz ki 2 nci fırkamn har canması ve 10,000 kahraman Türkün kanının akmasmdan başka bir netice vermiyen 19 mayıs Anburnu taarruzunda, General Liman kendinin hata ettiğini itiraf eylemek cesaretini göstermiştir. Halbuki Başkumandan vekili Enver Paşa, bunu da yapmamıştır. Canakkaleye düşman kıtaatının ihracı üzerine Almanlann, Sırbistan yolunu açmak suretile bize yardım etmek hususundaki tekliflerini «biz kendi yağımızla kavruluruz. Siz, Ruslara taarruz edin» diye redde den, bu suretle ordumuzu Canak kalede adamakılh kavurtan ve Sankamışta 90,000 Türkü Allahüekber dağmın karlı şahikalarında Allahüekber diye feryad ettire ettire mahveden Başkumandan vekili, Meb'usan meclisinde askerî vaziyeti izah ederken «Şevketmeab efendimizin bana emanet ettikleri orduyu hümayunlannı hüsnü idare ettiğime eminim.» diyecek kadar cür'etkâr ve insafsız bir gurur ve tefahürle övünmüş, daha fecü şiddetle alkışlanmıştı. Soy adı kanunu tatbikatına dair yeni talimatname dun tç t<Ieri Bakanlığından viliyete tebliğ edil • misrir. Talimatnamenin her tarafta ayni sekilde tatbiki için kaza kaymakamlannm yapacakSrı bir toplantıda kendilerine direkHf verilecektir. Soy adı talimatnamesinin dün tebliğ edilen şeklinde bilhassa ju esaslar vardır: Soy adı mıntakalara aynJır. Bu mmtakalar köyler, kasabalar ve çehirler, tstanbulda niifus memur Iuklarıdır. Ayni nahiye tnıntakası dahilin • dekiler ayrı ayrı soy adı almak mecburiyetindedirler. Her köy soy adı noktasından bir niifus mmtakası addedilir. Soy adı mifus ileri bakımtndan yerlî, ya • bancı, misafir olmak üzere üçe ayrılır. Yerliler keodilerine birer soy adı alacaklardır. Yabancılar, bulunduklan soy adı mıntakasına göre soy adı alırlar. Misafirler, niifus kaydintn bu lunduğu mıntakaya göre soy adı alırlar. Bunlardan baska yerde kaydi bulunanlar varsa yabancı soy adı muamelesine tâbidirler. önce alınmif soy adı bulunduğu ve bu yüzden bir, iki kisi aratında ibtilâf çıktığı takdirde bu soy adlarına ad, kök, büyük, küçük, sr • tık, geçkin gibi bir sıfat man, tnen, li, çe gibi türkçe bir ek veya er, alp, çetin, ataman gibi basma veya sonuna bir isim koyarak ikincinin müracaati de halledilir. Alman soy adlan Belediyelerce duvarlara asılacaktır. Soy adı almıyanlar nüfus idaresînce defterlerden tetkik edüerek vali ve kaymakamlara bildtrilecek onlar kendiliklerinden bunlara birer soy adı koyacaklardır. Ticaret Odasında bir yıl donumu Lâstik deri tetkikatı bu carsamha konusulacak Altı kauçuk üstü keten ayakkabılann kösele ve deri ayakkabı Iarısıa rekabeti üzerine ayakkabtcılar muhtelif sekillerde tesebbüs lere gririşm»ler, aralarında bir de fevkalâde kongre toplamıslardı. Bir yandan da Ticaret Odast bu meseIe etrafında tetkikata girişmis ve bir türlü bitmek bilmiyen bu tetkikatın neticesi, nihayet bir rapor halin de O<da idare heyetine, oradacı da Oda meclisine verilmisti. Dağılan Oda meclisi ise, bu ra poru tetkiki faydalı görmiyerek, yeni meclise havale etmek yoiunu tutmuşto. öğrendiğimize göre, çar samba günü Odada yapılacak bir toplantKİa yıldöaümü idrak edilen bu tetkikat üzerinde bazı konus • malar olacaktır. ADUYEDE Fevkalâde kalabalık toplayan bir cinayet muhakemesi Bundan bir müddet evvel Tahtakalede sevgilisi Raseli oldüren Le onun muhakemesine dün de Ağır • ceza mahkemesinde devam edilerek bîr kısım sahidler dinlenmis, öteki sahidler d*e çağnlmak üzere baska giine bırakılrrııstır. Bu dava münasebetile dün Adliye önünde, içerideki koridorlarda gö rülmemis bir kalabalık toplanmıshr. Bir aralık Adliye önündeki kalabalık o dereceyi bulmuştur ki ne yolcular ve hatta ne de otomobiller ve arabalar buradan geçmek imkânını bulamanu^lardır. Bunun üzerine polis yolu açmak mecburiyetine kalmıstırv Taarruzımuz neden akim kaldı? Bu mütaleaJardan sonra. 19 mayısta Arıburnunda yapı lan taarruzun neden mu vaffakiyetsizlikle neticelendiği ni bir de erkânıharb zabitleri mizden binbaşı Bürhanettinin 1920 senesinde verdiği konferanstan dinleyiniz: «îhracı takib eden günlerde şiddetli muharebeler cereyan eylemişti. Bu muharebeler bizim taraftan da düşmanı denize dükmck maksadile taarruzî bir şekilde icra edilmişti. Bu mütemadi taarruzlann düşmanı denize dökmeğe muvaffak olamadise de herhalde düşmanı ihrac noktasınm dibinde ve nıüsaid olmıyan bir vaziyette tesbite pek çok ve kat'î hizmeti olduğuna şüphe yoktur. Anburnu cephesinde düşmanın vaziyeti tetkik edilirse hakikaten pek müşkül olduğu görülür. Bü tün gerileri ve ihrac iskelesi ve iskeleye yanaşan ve yaklaşan vesaiti nakliyeai ateş altında bulunan bir vaziyet herhalde müsaid bir vaziyet addolunamaz. Eğer filiyat şahid olmayıp ta yalnız naz>n kaidelere göre tetkik edilmiş olsa bir ihrac ondusunun bu vaziyette günlerce değil; aylarca yerleşip kalma• pek fevkalâde birşey görülmek ı lâzım gelir. lArkas\ vari İsteriz! İran da büroya girmek istiyor Müzakere bugün İstanbulda başlıyor Mühim bir afyon müstahsili memleket olan tran da Türk • Yugoslav muhtelit afyon satıs bürosuna is tirak etmek arzusunu göstermif ve geçen perşembe güriü bu yoldaki ilk görüsmelere baslantnısb. tran Maliye Bakanhğı Ekonomi ffleri Mü&aviri Aka Mahmud Han NerimanU, tran afyon inhisan sabık mâdürfi Seyid Ali Han, Türkiye uyufturucu maddeler inhisan müdürfi Ali Sami ve muhtelit bürodaki Yugoslav murahhası M. Mihailoviç arasında yapılan bu ilk konufmalarda, her iki taraf ta birlesik bîr halde çalısmanm tetnîn edeeeği karsılıkh faydalan soyle • mislerdir. tranın büroya istiraki meselesini halledecek olan asıl »nüzakerelef ise bugünden itibaren baslıyacaktır. Birlik mecmuası davasının neticesi Talebe Birliği mecmuasnda evvelce çıkan bir yazıdan d'olayı Sedadla Zeki aleyhine açılan dava bundan evvel ikinci ceza mahkemesinde mahkumiyetle neticelenmif, karar temyiz olunmuftu. Dün ayni mahke* mede davaya nakzen bakılmts, hapis cezanmn kaldınlmasına, suçluların marbuat kanununa muhalif hareketten dolajn 150 lira para cezasile cazalandınlmalarma, bunun da teciline karar verilmiştir. ŞEHlll İSLERİ Çocuk tiyatrosu kurulacak Belediyece bir çocuk tiyatrosu kurulmasına karar verilmistir. Bu ti» yatroda perşembe günleri öğleden sonra ve cuma sabahlan talebeye temsiller verilecek, piyesler beynelmilel çocuk edebiyatmın en iyi nümunelerinden olacaktır. Çocuklar tiyatroya bedava, yahut ta verebi • lecekleri pek az bir para ile gire ceklerdir. Kadri Nuri ile arkadaş'arının duruşmaları yapıldı Elektrikli ilânlar manzarayı bozuyormuş! maklar, ve içli gözlerle!^ Baska tiirlü ısığı karanhktan, özü kabuktan nasıl çıkanr, düsünce savasma barutu nasıl bulurıun?..» «DUsünceler için, ve düfüncele rin vereceği meyvalar için savasa giriçenler yiğitliğe hak kazanırlar. Bunlar uçurumlara saldıran, karanhklan delen, dağlara tırmanan inamcılardır ki sehirlerini yanardağların Ustüne kurarlar, gemilerini açılmadık denizlere yollarla!.. Onlar kendi benzeleriyle ve kendi kendileriyle savastadırlar!.. Ormana inen ürkek geyiklerin yaşayısı onlar içm değildir!..» «Yasamağı goze al!.. Suya da larken, Snünde irkilip kalan ço cukJar gibi, korkma, titretne!.. Sen geleceğin yiğit bir denizcisi olacaksm!.. GSrmüyor musun?!.. Bacakla • rın seni geçmek istiyor!.. Kendin geride mi kalacaksın !.. Durgun göllerde pineklemek mi?!. Olmaz!.. Bu lenin istn de • ğildir!.. Bak, ün çelenkleri elinde, yiğitlik tanrısı «eni bekliyor.. Yüksek alnına koyacak!.. Haydi, pupayelken, engin de nizlere!.. Sana fakat kendi bacakların gerek bu ifde. Başkasının sırtına ve kafasına oturup ta yükseleyîm deme sakm!.. Ata mı biniyorsun?.. Dolu dizgin amacma doğru tnu kosuyorsun?.. Çok iyi!.. Topal bacağın da fakat ata birlikte binmi;!.. Araacına varırsan eğer, ve atmdan yere iner•en, sendeliyeceksin.. Ve ayağm kayacak.. Hem de ta tepenin üs • tünde!~» HASAL CEMİL Birçok ticarethaneler elektrik tenviratile propaganda üanlan yapıyorlardı. Fakat son zamanlarda, tenviratı iyi yapıhnyan bu nevi ilânlar sehrin manzarasını bozar bir hal almıştır. Belediye bu vaziyeti tetkik etaıistir. Bundan sonra eiektrikli ilânlar için Belediyenin izni sarttır. tzinsiz reklâmlardan ceza alınacaktır. MÜTEFERR1K Bütçe hazırlıjjı Belediye 1935 senesi bütçesi hazirhklartna devam edilmektedir. Bütçe bu ayin yirmi beşine kadar hazirlan • mt* bulunacakhr. Bunun için daimi encümen çalışmalarina geç vakitlere kadar devam etmekte ve bu müzakerelere Belediye Reisi Muhittin Üstündağ ri • yaset etmektedir. Milddet degil, tahsisat bitmiş Dün Türk Yunan hakem mahke • mesinin faaliyet müddeti bittiği hak • kında bir rivayet çiknıistir. Yaptığı • mız tetkikata göre mahkemenîn faali • yet müddeti değfl, tahsisaa bitmiştir. Hazirana kadar faaliyete devam etmek üzere yeniden tahsisat istenmiştir. 42 sandık yün ipliğini gümrük • ten beyana muhalif olarak geçir mekle suçlu avukat Kadri Nuri ile Papadoplo, Salâhaddin ve Ragıbın, gümrükteki 8 inci adlî ihtısatta muhakemelerine d*ün öğleden sonra baslanratttır. Geç vakte kadar devam eden durusmada maznunlar isticvab edil • miş, sahidlerin dinlenmesi için muhakemenin devamı baska bir güne bırakılmıstır. F1RKADA İkinci seçiciler ayrılıyor Faka fubelerince yoklama talinıatnamesine göre, kazalarda yokIamalara devam edilmekted'r. Şimdiye kadar saylavlan seçecek namzedlerin ekserisi tesbit edUmiştir. Saylav seçimi teftis kurumv üyeleri seçim mıntakalarına giderek teftislere baslamıslardır. Uyeler den Nakiye ile Hulki Beyoğlunda, Galib Hakkı, tsmail Sıdkı Fatihte, Tevfik Hayrı Eminönünde, Ismail Şevket Usküdarda, Mehmod Ali, Resad Kadık«(yünde, Samih Bakırköyünde, Mehmed Ali Beykozda, Suphi Sarıyerde, Avni Adalarda, thsan Besiktasta seçim hazırlıkla • rını tefti; etmektedirler. l Hava düzeüyor VtLÂYETTE Müteahhid adliye ankazını kaldırmadı Geçen sene yanan Adliye binasmin enkazını nakletmeği taahhüd etmis o lan zat zamaninda taahhüdünü »apa mamıs, müddetin uzablmsaı isteği de kabul edilmistL Buna rağmen grae enkazı kaldirmadığı için mukavelesi bozulmut, teminat akçesi olan 3,000 li • raya vaziyed edilmistir. tstanbul Millî Emlâk Müdürlüğfi bn üç bin liradan 750 lirasinı hazine na • muıa irad kaydederek geri kalanüe o • radaki toprak ve moloz yiğminı kal • dirmağa çalısacaktir. Söylendiğine göre müteahhid, bn muazzam binadan çıkan tas ve tuğla • lan satarak azamî istifade temin ettikten sonra geri kalanıni öylece birak mıştir. Emlâk Müdürlüğünün eline ka • lan 2,000 lira ile oradaki toprak yığı . nımn kaldmlması süphelidr. BÖyle ol • duğu takdirde Millî Emlâk MüdürlügS müteahhid aleyhine mahkemeye müra* caatle sarfettiği parayı kendisiaden is • tiyecektir. Bir müddettenberi Karadenizde d'evam eden siddetli yıldız poyraz fırtman kesilmek üzeredir. Fırtına yüzünden seferlerini teahhurla yapan vapurlar limanımıza gelmeğe baslamıslardır. Havanin dinmesini bekliyen küçük gemirler de dün Karadenize açılmıslardır. Rasadhaneden aldığımız malu mata göre, dün sabah hararet saat yedide 6, 14 te 8 derece idi. Hava açümaya ve iyilesmeğe bajlamiftır. MALIYEDE Müsteşarın tetkikatı Maliye Müstesan Faik dün da tstanbul Maliye mürakıbliğine gi derek tstanbul vergi muamelâtı vo saire ile meşgul olmustur. Faik vergilerin ve bakayanm tahsilâtı etrafında tahsil ve tahakkuk müdürlerile göriişmüf, icab eden direktifl.erl vermistir. Maliye Müstesan Faik Millî Emlâk müdHirlüğüne giderek bh* müddet te orada meşgul olmus, emlâk safaslan hakkmda izahat almrtır. Yeni İtalya sefirinin itimadname takdimi merasimi Cumhuriyet Nüshası 5 Kurustur ÜNİVERSlTEDE Sömestr tatili başlıyor Üniversite fakültelerinde sömestr ta şeraiti I ltalyanın yeni Ankara sefiri M. Gallinin, Reisicumhur İCemal Atatürke itimadnamesini takdim ettiğini yazmıştık. Yukanki resim, I ttalyan sefirini Çankayadan çıkarken göstermektedir. İ Üç aylık Bir aylık J Türkiye '^ ]n îçin Hariç Senelik 1400 Kr. 170Ö Kr. Altı aylık 750 1450 400 150 80Q yoktur Devirimci inkil&bcı; utku . zafer; tili münasebetile dersler bu akşamdan acun âlem; öğünç gurur; erdem itibaren kesilecekHr. ikinci sömestr fazilet; ağu zehir; erk . kuvvet; amaç* dersîerine şubatin aluncı salı günü baslanacaktir. hedef.

Bu sayıdan diğer sayfalar: