15 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

15 Ocak 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Az mosraffla Bol ışılc v*r«n S E T ampulleri en ucuz veen dayanıkh ampullerdir. Umomı aeposu tstanbul Celâl Bey Han No T, Onbirinc. sene No. 3832 ^ umhurı SI ....,,~ ÇOCUGUNUN 7 CUMHURIYET KİTADLAOI Telefon. Başmunarrlr ve evl. 22366. Tahrir heyett: 24298. tdare 7e matbaa kıamlle Matbaacılık ve Neşrlyat ştrketl ., ««, J £ K ! k SîSSfSS « . » . \J 24290. Kitabcılardan arayınız. 1ürkiyemizde Niçin iyi filim Yapılamıyor? endisine yaraşan özeni sinemaya bir türlü verememiş olduğumuzdan sızlanan dünkü yazımızı tamamlamak üzere memleketimizde şimdiye kadar niçin iyi bir filim çevrilememiş olduğuna da bir parça dokunmak isteriz. Bu işin başına herşeyden evvel hükumetçe bu en güzel ve en faydalı san'atin gereği gibi anlaşılıp ele alınamamasını koymalıyız. Sinemacıhğın hele filim almak bölüğünü hükumetin kendisi yaptırsa bile çok görülmezdi. Haydi biz o kadannı istemiyelim, fakat özel başancılıkların (hususî teşebbüslerin) bu yoldaki çalışmaları, hakları olduğu kadar, korunabilirdi. Kendilerine yollar gösterilir ve gerek olan yerlerde onlara yardımlar yapıhrdı. Bu korumalardan memleket hiç kaybetmez, fakat çok kazanırdı. Memlekette bütün dünya önünde yüz ağartacak güzel bir filim çevırmek, bizce uluslar arasında parlak bir utku (zafer) kazanmakla bırdir. Bu ilk nokta böylelikle belirtilerek geçildikten sonra memlekette yerli filim yaratma isteklerinin ve çahşmalarnın niçin iyi songulara (neticelere) varamadığmı araştırmağa geçebiliriz. Bunun için çok yorulmamıza hiç yer yoktur. Çünkü iyi bir filmı anıklayıp (hazırlayıp) çevirecek kimseler bakımından yoksul bir alana sıkışıp kalmışızdır. Biz bu memlekette bu işin basarılamıyacağına inanmıyoruz. Fakat şimdiye kadar onu ellerine alanlar yetersizliklerile onu batırmışlardır. Bir sinema ftlmini çevirmek için tiyatronunkilerden daha başka türlü bügic ve başarıklı rejisör gerek olduğu ve artist adını taşıyan rasgele insanlajın herhangi bir senaryo parçasında şöyle ve böyle rolleri gelışi guzel yapıvermelerile bu işin oluvermediği işte artık bütün çıplakhğile ve bütün acılığıle anlaşılmış bulunuyor. Son filim de içinde olduğu halde bu bizde hiç ayırdımsız işte boyledir. Son filimde toprak varmış, yok fotağraf iyi imiş gibi beğenişleri gördük ve okuduk. Tek bu iş uğrunda çalışanların cesaretleri kırılmasm diye sırası düştükçe bu yolda beğen.şleri biz de göstermiştik. Fakat artık sabrımız tükenmiştir. Ve çünkü bu uysal yolla bu işin düzelebilmesinden artık bütün umudumuz kesilmiştir. Daha artık dayanmak neye yarar ki bizde rejisör \e artisti hep ayni olan kimseler elinde sinemanın filim yapma bölüğü iyiden iyiye son çıkmazına saplanmış bulunmaktadır. İyi olmuş denilen son filimin buna benzer dünya filimlerile karşılaştırılabilecek bir tek yanmı bulabilseydik yüre ğimiz bu kadar yanmıyacaktı. Yazık emeğe, yazık masrafa, yazık ulusal bir filim özleyişile yanıp tutuşan halkın bekleşip duruşuna ve en aon yazık ulusal onora. Sarda reyiâmı Almanyanın kazandığı anlaşılıyor Tasnif işi bu sabah 9 da bitecek ve katî neticfe belli olacak Sarın Uluslar Kurumu idaresinde kalmasını istiyenlerden bir kısmı reyiâmın serbest ve gizli yapılmadığını söyliyerek itiraz ediyorlar Sarbrüken 14 Reylerin tasnifi ne bugün öğleden sonra Piebisit komis ! yonu reisinin bir nutkile baslanmıstir. Komisyon reisi bu nutkunda Sar halkının Piebisit esnasinda biiyük Dİr sükunet ve vakar gösterdigini söylemis ve Uluslar Kurumunca kat'î bir karar verilinceye kadar halkın ayni vaziyeti muhafaza edeceği ümidınde bulunmustur. Reylerin tasnifi esnasinda Fransa ve statükonun muhafazasi Iehindeki rey puslalarinın çok az olduğu görülmek • tedir. * IngilizFransızItalyan görüşmeleri Harb sonu meselelerinin topdan halline doğru İngilizler, Versay muahedesinde mevcud askerî kayitlerin kaldırılmasını istiyorlarmış! Londra 13 Taymis gazetes son günlerde çol mühkn bazı nesriyat yapmakta • dır. Bu gazeteye göre harbden ga lib çıkan devletler, mağlubların lehine, Versay muahedesinin askerî kayıdların • dan kendi arzu • larile feragat etmelidirler. Bu, el yevm Ingiliz diplomasisin i n d « tetkik ettiği pro • jenin bir kısmı • dır. Fakat bun dan istifade edeCenevreden tngiliz habinerinin akdedeceği mâhim bilmek için alka bir içtimaa iftirak için Londraya donen Sir Con dar devletlerin buSimon (tolda) M. Norman Davit ile beraber meselesi göriifü'ecektir, nu, uluslar kurumuna müracaat ederek tngiliz kabinesinin mühim tstemeleri lâzimdir. Bu projenin taraf • tariarina göre, bu suretle Almanya • bir içtimaı Londra 14 Sir Con Simon, dün Bin istedigi hak müsavatı tahakkuk etgece Cenevreden Londraya dönmüs mif ve Almanya da Uluslar Kurumu • na tekrar girmis olacaktir. Ondan son Hir. Sebebi, çarşamba günü toplana • İArkast altmrt saht'ede) ra beraberce oturub silâhlan azaltmak Almanyaya verilen rey kümeleri Sarbrüken 14 Röyter ajansi bıl • diriyor: Rey pusulalarmın tasnifi tngiliz kuvvetlerinin muhafazasi altmda devam etmektedir. Rey pus • lalan arttıkça görülüyor ki Fransa ve statüko Iehindekiler ufak bir küme halinde kaldıklan halde Almanynya avdet Iehindeki ıcüme mütemadiyen artmaktadır. Paris 14 Röyter muhabirinden: Resmî Fransız mehafiline ge'en haberlere göre, Sarda Almanya lehine ve • rilen reyler, yüzde 80 i bulmaktadır. Londra 14 Deyli Ekspres gazetesi şu haberi veriyor: Almanya Hariciye Nezareti tarafından nesrolunan yanresml bir teblige göre Sar reyiâ mında verilen reylerin yüzde yetmi • şinin Almanya lehine ve yüzde otuıunun da hâvzanm Uhtsiar Kttrama idaresi altmda kalması lehine olduğu tahmin edilmektedir. Sarrebruk 14 Netıcenin Griııviç saatile yarın saat 7 de bilineceği umuluyor. Reyleri iki defa saymak isinin bu saatten evvel bitirflmesi umulmamakta(Arkası aliıncı sahıfedei Afyon anlaşması tranla müzakere bugün başbyor. İleride Rusyanm da birliğe iştiraki muhtemel.. Mühhn bir afyon yetistirici memleket olan dost ve komsu Iranın da, Türk . Yugoslav muhtelit satış bürosuna alınması için yapılacak müzakerelere dün de baslanmamıstır. Görüsmeler bugün yapılacak ve simdilik tran murahhaslarile Tür kiye uyusturucu maddeler inhisarı murahhasları arasında olacaktir. Yutta ıda Sardan bir manzara, ofağida sağda reyiâmda muzaffer olâuğa Bunun sebebi tran murahhaslarımn anlaçılan Alman cephesinin geçenlerde karlt bir havada tertib ettiği yalnız Türkiye uyusturucu maddeler inhisarile görüsmek ve mutabık tezahürattan bir intiba, aolda Sar polinnin tngiliz fefi Arthur Hemtley kalmak »alâhiyetini alarak buraya gelmis olmalarıdır. İran murahhasları, doğrudan doğruya büro ile müzakereye girismek üzere mem leketlerinden talimat istemiflerdir. Bu talimatın bir iki güne kadar geIeceği umulmakla beraber, İran murahhasları bu müddet zarfında uyusturucu maddeler inhisanmız • la müzakerelere bajlıyacaklardır. tranın, afyon satısları üzerinde lranın, atyon satışıan uzerınac • Sofyada çıkan fransızca La Bulgarie gazetesinde şunları okuduk: «Atinada çıkan Athinaica Nea gazetesine göre Tevfik Rüştü Aras Atinaya gelir gelmze, hükumetinin Türk • Yunan askerî mukavelesi hakkmd&ki noktai nazarır' Yunan hükumetine bildirecektir. B'i mu kavelenin Uk görüşmeleri, Ytman (Arkası tkincı sahifede) Kat'i netice İranİrak nudud ihtilâfı Han İran Irak ihtilâfı hakkında mecliste yapılan bir istizaha ce vab vererek demiştir ki: « Uluslar Derneğine daima müsaid ve Cenevre kurumunun adalet ruhuna ve kendi istekleri nin haklı bulunduğuna güveni olan İran, tahkikatın kendisi tara fından tazyik harekâtında bulu nulmadığını ispat edeceğine intizar etmektedir.» Uluslar Kurumu konseyi dün ihtilâfı tetkik etti, Furugi Han İran Meclisinde beyanatta bulundu Yunanistanla askerî muTahran 14 Başbakan Furugi kavele yapıyormuşuz! Trakyada smırı korumak için Irak petroİları Akdenize akmağa başladı Petrol kuyularını Akdenize baglıyan 2000 kilometroluk boru yolu dün Irak Kralı tarafından açıldı Möxakereleri yapacak olan İran marahhaılan istirakile bir tran • Yugoslav ve Türk muhtelit afyon bürosımun kurulmasını tahakkuk ettirecek olan bu müzakerelerin nasıl açıldığı hak> kında uyusturucu maddeler inhisarı müdürü Ali Satni dün bir arkada • (Arkast altıncı v . . Umanz ki yerli filim diye şimdiye kadar karşımıza çıkarılan urgüdlerde (eserlerde) işlerı olanlar o filimleri üste çıkarmak için bizim haksızlık ettiğimizi ileri sürmeğe kalkışmazlar. Zaten onların hepsi kendilerine verilen yükümlere (vazifelere) olanca özenlerinı (gayretlerini) koymuş ve bu uğurda ellerinden gelebileni yapmış yurddaşlarımızdır. Bu işlerde onların özlerinden ileri gelmiş eksiklikîer yoktur. Eksiklik tutulması gerek yolun bilinmemesindedir. Her işin olduğu gibi bir sinema filmini çevirmenin de elbet yolu yordamı vardır. Bizim filim sinemacılığımızda işte bu yol yordam tüm (tamamen) gözden irak tutulmuştur. Bizce eksikliklerin başı işte buradadır. Bu sayımızda Şarli Saplenin calışma düzenine dokunur bir yazı koyuyoruz. Orada 5arl°n u n bü yük bir filimden belki kırk elli metroluk bir tek parçayı tam yüz on dört kez tekrarlatmış ve artisti bayıltıp ayıltmış olduğunu okuyacaksınız. Bu size perdede gözlerinizin önünden kolayca geçiveren Furugi Han ihtilâfın bir tarih çesini yaparak bunun Iranla Os manlı imparatorluğu arasında hududu tesbit eden 1913 protokoluna aid bulunduğunu ve fakat bu protokolun muteber olmadığmı, çünkü kanunî bir surette ta&dik edilmedigi gibi Türkiye tarafından da iptal edilmiş olduğunu biidir miştir. Gümüş liraları taklid ettiler İki kalpazan yakalanıb Adliyeye verildi tran Başbakant Furugt Han tıııımtııııııııııııııııııııımmıım ihtilâfile meşgul olacak ve son bir Cenevre 14 Uluslararası Der kaç hafta zarfında az çok şiddeti neği konseyi bugün bilhassa hu artan Arnavudluktaki Yunan az dud tahdidi hakkmdaki iran dud tahdıdı naKKinaaıcı İran ıro* • lıkları meselesini tetkik edecektir. Irak ıııııımııııııııııınııınıııııiMiıııııııı tıiıııtııııııınııımıııiMiıiMniHinıımıımmııınııımııo mııııı en güzel filimlerin nasıl yapıldıgı J g p nı anlatmağa yeter. O halde siz de bizimle beraber söyleyiniz ki bizde ilkönce filim rejisörü yoktur. Bir kez onu bulsak tiyatro ile bağları oîsun olmasın filim artistlerini çahştırma ve yetiştirme olaganlığı (imkânı) bulunur sanırı^. Böyle yüksek kıratlı rejisör bir artist Tanrı verimi olarak kendiliğinden yetişmez. Onu memleketimiz dışındaki diyarlardan birinde ye tişmiş olarak arayıp bulacağız. Amerikada var, Almanyada var. Belki biz bu işte'Alrnanyayı Amerikaya üstün tutarız. Sözün kısası rejisör artist veya artis* rejisör filim san'atinde baş iştir.Filmi ya"ratmak için çalışma yollarım kuracak ve yürütecek efan onun hiç bağışlamaz bilgisi ve özenidir. Bu işteki çalışma biçimleri çok aman sız bir yamanlıktadır. Bıkıp usanmak bilmiyen amansız bir yaman hk. Filimde büyük rol oynıyan fotoğrafçıhk ta tıpkı boyledir. Senaryonun binbir özenle şeride geçirilmesi tıpkı bir inci işlenir gibi üzerinde aylarla çahşılacak bir iş olacak ve işte böyle yapılmaklsdır ki en sonunda ortaya bir san'at pırlantası çıkabilecektir. Böyle bir ar ürünü (san'at eseri) memleket içinde bile kendi kendini öder. Her kaça malolmuş olursa olsun. Onun dünya alanına çıkması ise elbet memleketimiz icin ayrı bir onor ve artık bir fayda olur. tane taklidi yapılan yeni gümüş liralartmız Piyasaya çıkah henüz çok za man olmıyan Cumhuriyet parala rından gümüş liraların taklidîerini yapmak ve sürtnek istiyen iki kal(Arkası üçüncü schifedc) Boru yolanun döşenme ameliyesinden bir intiba Londra 14 Irak Kralı, bu | dan Filistine, Hayfaya doğru bir gün Kerkükte, Ceziretülarab petrol kuyularını Akdenize beğlıyan boru yolunu açmıştır. Bu boru yolunu, Fransız, îngiliz, Amerika ve Holanda sermayelerini bir araya getiren (drak petrolleri uluslararası ' kumpanyası» yaptırmıştır. Boru yolu^un uzunlugu, 2000 kilometroya yakmdır. 10,000,000 Îngiliz lirasına yapılmıştır* Kerkükten Haditaya kafdar o landan iki misli uzundur. Hadita kol ayrılmakta, şimal kolu Lübnan kıyılanna, Trablusşama gitmektedir. Bugün 3 OtlCfi MuUfCdC " Müne\ ver zumre meselrıı. Y«ıan Ajaojlu Ahmed 4 ü n c S t a n i f e d e Istanbul Değirtnenleri «lcıntj çektyorlar. rf «; Ineİ sahtfede * Askerî bahisler, Italyan ordusu, Yazan Abıdıtı Daver Şarlonun JT>Z, 1) Italmi} hu»u8iyet!erı Hayvanlar Bahçesitıi gezerken Ismail Kabib bu gftoel yazısi sayımızda YUNUS NADt

Bu sayıdan diğer sayfalar: