21 Mart 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

21 Mart 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 Mart 1 Camhariyet '• TELGRAF HMSÖ3LERİ Hâdiseler karştsında Asilerin muhakemesi Adalılara miijdeî Matbuat Müdürlüğünün eser men'ine salâhiyeti var mıdır? Ahlâkî prensipleri ve içtimaî nizamı tayin etmek, ancak Millet Meclisinm hakkıdır 2 (3) Matboat Müdiriyeti 2 1 e seri de matbuat Ağaoglu kanununun kırk birinci maddesine tevfikan me neylemiftir. Bu roaddeyi «öyle ifade ediyor: «Aile hayabnı zedeliyen mahiyette eserler.» Maddeyi aynen naklediyorum: 4 i inci madde «AHe mevctıdiyetini ve aile kurmak e«a«ını sarsacak ve kadınbgın ana olmak hususundaki fikri temayülünü zayıflatacak mahiyette ve tarzda neşrıyat yasaktır. Hilâfma hareket edenlere bfr aydan bİT «eneye ka dar hapis cezası verilir.» Görüyorsunuz: Madde zedele mekten değil, başka şeylerden bahsettiği gibi karar ve hükmün de mahkemeye aid olduğunu tasrih ediyor. Yoksa «aile zedelenir.M diye herhangi eseri yasak etmek pek kolay olurdu. (4) 1 eser de kanunun gene 50in1 ci maddeaine Utinaden yasak e • dilmi«tir. Bu madde bu kere de şöyle ifade edilmiştir: «Din propagandası mahiyetinde olan neş riyat. devletin dahilî «yasetinin esasatından ve fırka prensiplerin den bulunan lâikliğe münafi yazılar.» Biz yukanda 50 inci m&ddeyi aynen naklettik. Bu madde, gördüğümüz veçhile, ya«ak etmek salâhiyetini Vekîller Heyetine veriyor. (5) Gene 50 inci maddeye isti naden dört eser yasak edilmiçtir. Bu kere de bu madde çöyle îfade olunuyor: «Yabancı kulturii propaganda eden ve yabajıcılann millî an'anelerini metheden ve dolayısile devletin dahilî siyasetini Teucide ey ler mahiyette görülen eaerleri» Bu ifade ile 50 inci madde ara sında münasebet olnp olmadığına okuyucular hükmetsinler. Mat buat Müdiriyeti hiç durmadan ya* bancı kültürün mahsulü olan «medenî kanunu, ceza kanununu, icra kanununu» ve gene yabancı kültürün mahsulü olan fabrikalan, fabrika makinelerini, mütehassıs larını, ustabaşuanm memleketimize getirenleri ve gene yabancı kültürün eserleri olan îlmî, fennî, edebî yazılan dilimize tercüme eden leri hemen mahkemeye «evketsin! Çünkfi bu gibi fiilleri yapanlar yainız medihle kalmamısjar, ayni zamanda da yabancı kültüıün meftunu olarak onlan olduğu gibi memleketimize getirmiçlerdir. Iş te salâhiyet meselesinin kıymet ve ehemmiyeti bu gibi muhakemelerde kendisini gösterir ve işte bu nun içindir ki 50 inci madde ya • sak salâhiyetini Vekiller Heyetine tahsis etmistir. Burada maddelerin tahliline son veriyorum. Çünkü devam edersem çok uzar ve zaten birçpklan tekerrürden ibaret olduğundan melâl ve bıkkmlığı da mucib olur. Yainız iki nokta üzerine dikkati celbetmek isterim: Birisi ellinci maddeye verilen türlü türlü manalardır. Madde kendisi memleketin umumî siyasetini ihlâl edenlerden bahsediyor. Matbuat Müdiriyeti ise din meselesini, yabancı kül tür meselesini, yabancı devletler aleyhindeki neşriyat meselesini, hulâsa hatır ve hayaline gelen her türlü meseleyi onun içine soku yor ve hükmünü veriyor. Sonra Matbuat Müdiriyeti «dolayısile» diyerek tamamen yeni cürümler uyduruyor. Meselâ di yor ki: «Yabancı kültürü propaganda eden ve yabancılann millî an'anelerini metheden, dolayısile devletin dahilî siyasetini rencide eyler mahiyette görülen eserler.» Bu mantığa göre meselâ ben Holandalıların hayvan yetiştirmekteki kültürlerini medih ve sena e dersem, ve yahud Ingilizlerin millî an'anelerindeki itidali, karşılıklı hürmeti, bir nümune olmak üzere gösterirsem devletin dahilî siyasetini rencide etmiş, ve binaenaîeyh Mahmud Muhtar Yakm tarihin maruf bir siması söndü tskenderiyede. Napoîiye gider ken vapurda ve< fat etmis okfa ğunu dün habeı verdiğimiz Os • manlı Impara • torluğunun sa bık Berlin sefiri mütekaid Gene ral Mahmud Mnhtar, memleketi mizia yakm ta • rihine hayii ka 'fîahmud Muhtar rıtmıs bir asker ve devlet adamıdır. Mahmud Muhtar, merhum Gazî Ahmed Muhtar Pasanın oğluydu. Galatasaray lisesinde okuduktaa sonra, zabitlik ve erkâniharblik tahsilini Almanyada yaprms, Prnsya 2 nci hassa Grenadya alayında çalırmıstır. Bu sırada 1313 te Yn • nan harbi çıkmış, Mahnnuf Muhtar da, birçok gene erkâmharblerle beraber Tisalyaya gönderilmiştir. Mahmud Muhtar, Velistinde parlak, fakat rtelicesiz bir süvaıj hücumu yap nntır. Geac ve atesli erkâniharb, Sultan Hamidin ihtiyar ve alayfı paşalar ve beyler elindeki ordu sunn, Alman ordusu gibi, sandığı îçindV ki, yaptiğı süvari hücumu muvaffakiyetsiz olmustur. Fakat Mahmud Muhtar, bizzat kendisi hücum eden süvarilerin önünde ya» l o kıhc dii man laflarına saldırmak sııretile cesacetini ve kahramanlı ğını göste* miştir. Mahmud Muhtar bu harbden sonra muhtelif vazifelerde bulunmuş ve o zamanın gözde askeri erkani gibi, bol bol ve çabuk çabuk terfi ederek çok gene yasında birinci ferik olmuştu. Mesrutiyet Uân edilince bu gene, birinci ferik hassa ordusu kuman danlığma tayin edildi ve geceli giindüzlü m&saisi sayesinde hassa or<!u*unu mükemmel bir hale soktu. Fa^at ?1 mart vak'ası, hu orduyu darmadağm ettu Mahmud Muhtar, bu vak'ada elinin altma topladığı Pilevne nisantn taburu, birinci itfaiye taonru ve birînci mızrakİ! sü vari alayile Beyazıdda isyam ba* tırmağa hazırdı. Fakat Sadcazara Hüseyin Hihni Paranu» riyaset et>tigi heyeti vukelâ lstanbulda mu • harebe olmasını ve kan dökülme sini istemiyordu. Nihayet asilerin tazyikı ve yeni sadarzam olan Tevfik Paşa kabinesinin talebi üzerine vazife başında kalan bu tek ku mandan d"a çekilip evine gitti; as • kerleri de asilere iltihak ettiler. Ertesi gün asiler Mahmud Muhtan öldürmek için Modadaki evine hüctnn ettüerse de onu evmde bula madılar, Hareket ordusu İstanbulu H«»l ettikten sonra, Mahmud Muhtar tekrar eski vazifesini aldu Fakat artık hassa cırdusu ilga edluniş va yerine birinci kolordu kaim olmuş» tu. Mahmud Muhtar yeni kur'a efradile teşkil edilen bu kolorduyu üç ay içinde tekrar tensik ve te«kil etti. Bir müddet sonra, askerî rütbe lerin tasfiyesi yapddı. Sultan Ha mid devrinde fazla terakki etmis olanlann cütbeleri indirildL Birinci ferik Mahmud1 Muhtar da miralay oldu. Ondan sonra Mahmud Muhtar birinci kolordu kumandanlığrndan çekildi ve çok geçmeden Bahriye Naznn oldu. Bahriye Nezaretinde Yadigân Millet sırnfı muhriblerle Barbaro*, Turgnd nrhlılan onna zamanında alııunış, Reşadiye ^ridnotu onun zamanında ısmarianmı»tu Balkan Harbi çıkınca Mahmud Muhtar, Bahriye Nezaretini bırakıp, Trakyada Bulgarlara karşı hacbc • den üçüncü kolordunun kumandasini deruhde etti. Ordu, panik yapıp ricat ettikteto sonra, Mahmud Muhtar, Lülebur gaz muharebesi esnasında Vize ta* rafmdan Bulgarlann sol cenahn» saracak surette bir çevirme maaevr u ı yaptıysa <îa karmakansık ol mus ve topsuz kalm^ kuvvetlerle tam bk muvaffakiyet eldo edemedi. Karadeaizden gelerek Midyeye çıkacak ve kendi kuvvelterini tak viyç edecek kıtaat ta fırtma yüzünden oraya çıkamamıştı. Mahmud Muhtar, Çatalca muharebeleci esnasıı.^a sisli bir günde düsman mezivlerini keşfed'erkea pusuya düserek bacağuıdaa yara landı. Düsman hatlan önünde ka lan yaralı vücudünü bir nefer sü • rükliye surükliye geri getirdi. Al dığı yajadan biraz topal kalnustk Balkaa Harbi bittikten sonra* Enver Paşa Mahmud Muhtan î» tanbuldan uzaklastırmak istiyerek Erzuruma, üçüncü ordu müfettisliğine tayin ettiyse de o, bu vazifeye gitmekten istinkâf ett.. Umumî Harb içinde Beriio sefaretine tayin edildi. Son memuriyeti budur. Mahmud Muhtar, Bahriye Nazm iken Seyvisefain idaresinin vapur larını bir Ingiliz fabrikasına kanun İLutfen sahifeyt çevtrtntzl Şahid olarak dinlenen Emniyet memurları isyanın Noeldenberi hazırlandığını söylediler Atina 20 (Hususî) Atina fevka!&d« divmıuharbmin dünkü cebesinde birçok* şahidler dinlenmiptir. Bım.'ar arasmda emniyeti ısnumiye ve huso • siye memurlarindan Zezas ve Katra • basas, canıburiyeti kormna dernekle • rinâ geçen Noeldenberi bu isyanı bazirlamakta olduklarina dair birçok de131er göstermiflerdir. Selânik divanı h&rbinde muhakeme edilmek üxere Serczdcn Selâniğe iki miralay, iki kaymakam ve yirtni kadar küçük rütbeli za • bitİB ithamnameleri gönderümiştir. Dramada isyana iştirak eden aJtJn • ci füka yaveri yiizbaşi Fardelos ta ya • kalanmiştir. Dramaya getirilip serbest birakuan 150 asi neferin giydikleri askeri «Ibiseler ahali tarafindan zoria çıkarttirilmişUr. Bunlar balkin bakare tine maruz kalmişlardir. Miditti hapisaneleri asilert almıyor Midflli valisi adada isyana içtirak edenlerin emvalinin hacrne ve ada hapisanelerînin i»yan suçlulartni istiab «trnediğinden bunJann başka mafaalle nakiflerine izin verihnesini DabOiye Bakanlığtadan istenriştİT. Atina muhafizUğı tarafindan veri • len bir emirde açik ve kapal yerlerde abaÜBİn tecemmüü tekrar menedilnuf. tir. Tiyatro ve sinema gibi eğlence raaballeri bu memnuiyetten istisna edil • miştir. lsyan gönierindeki hizmetlerine mS* kâfat olarmk 4 0 kadar jandarma mülâziminin yözbasiliga terfüne hükumetçe karar verilraistir. Harbiye Bakanlığmm yeni bir em . rü« umum erkâniharbiye riyasetine General Hasapidis, üçüncü orda lcuroan • Attnada ihtiyat tedbirlerı Terfi eden jandarmalar Yunan ordusunda yeni taytnler Yeni kontenjan Gümrükler için yeni cedveüer hazırlandı Ankara 20 (Telefonla) Kon tenjan listesihde" aisan 1935 ayma aîd konteojanın giimrükJere dağılı« şekli ile VekâJetto kalan miktanm gö» • tertr cedvel haztrlaamtçtır. Cdveli bfldiriyonnn: Tarife numarası 54 A / 2 : Bir ayUk 40 Vekâlet emrinde 40. Tarife nomarau 102 A/2 B/2: Bir ayhk 12,000, Vekâlet emrinde 11764, tstanbnl 236, (yainız 24/2 ynkan nomara) Tarife numarası 125 A / 2 : Bir ayhk 200, Vekâlet emrinde 30, İstanbul 170, tarife numarası 132 B, bir ayhk 900, Vekâlet emrinde 264, tstanbula 236. Tarife numaran 148 A / l : Bir ay lık 50, Vekâlet emrinde 50. Tarife nnmarası 177, bir ayhk 100, Vekâlette 100, tarife num.rası 178 bir aylık 50,000, Vekâlet emrinde 7500, lstanbulda 41,520 Haydarpa • sada 980. Tarife nnmaran 2 1 3 B 30,000 Vekâlet emrinde 4500, tstanbula 25155, Trzbzona 545, Tarife numarau 227 bhr ayhk 3500, Vekâlet emrinde 3500, Tarife numaran 233 B 150, Vekâlet emrinde 22, tstanbala 128, Tarife numarası 236 A 3000, Ve • kâlet emrinde 450, tstanbola 2143, tzmire 407, Tarife nnmarası 272 A bir ayhk 500, Vekâlet emrinde 75, tstanbula 133, Haydarpaşaya 38, tzmire 171, Mersine 18, Urfaya 5, Trabzona 20, Ayıntaba 6, Vana 16, Kana 18. Cedvelin getri kısmı diğer tarife numaralarmdan yapılan kontenjan tev ziabm ve Vekâlette kalan kumını göstermektedir. Mayıs kcntenjan tevziatı da nisan kontenjanınm aynidir. Bu kontenjanIara ikişer misli nisan ve mayıs kredili kontenjan olarak drğıtılmıstır. Nisan kontenjaninda yalniz ttanbul için 41,520 küo limon, 25,155 ldlo çay, 13,100 kilo pamuklu mensucat vardir. Veni Bulgar sefiri bugün geiiyor Sofya 20 (A.A.) Bulgar ajansi büdiriyor: Bulgaristanin yeni Ankara orta elçîsi Pavlof bugün saat 16 da Ankaraya hareket etmistir. Elçi istasyon • da, Kralin hususî kalem müdüru M. Ayvanofla Haridye Bakani M. Bata tof, Hariciye umumî kâtibi M. Kristof, Türkiye orta elçbi Ali Şevki Berker ve dçüik memurları, butün elçüer heyeti, Haridye Bakanlığı vüksek memurlari, siyasa, ekonomi, kültür ve matbuat âlemine mensob mümtaz sahsiyetler ve birçok dosttlan tarafindan te»yi edü miftir. ayramın dördüncü günü Ada vapurunda raaladım.. Etekleri zil çalıyor, ağzı kulaklarına varıyor, gözlerinin içi gülüyordu. danhğina General Papagos, dordüncü Kırk senelik dostumdur. Mahalordu kumandanlığtaa General Drakoe, umum topçu müfettişliğme General le mektebine birlikte devam ederZeppr.s, süvari möfettişliğme General dik. Sonra, Galatasaray SuJtani Yuvanidis, alftn «aUm komisyonu ri • sinde de buluştuk. Evleri bizimkiyasetine General Kriezis iayin edil • ne kapıbitiçikti.. Ayni kaldınmı «emislerdir. nelerce teptik, ayni çitlembik ağaPyrede sokak isimleri değiftirildi cına tırmandık, ayni kırlarda ya rire beiediye meclisi fevkalâde olaramazlık ettik.. rak yaptığı bir toplan'lda Venizelot Dünya yüzüne attığımız ilk acaddesi ismini Çaldaris, Kiriezohı caddımlarla başhyan bu iştiraki hayatdestni Kondiliı ve haftalık pazar yerini tan daha sağlam dostluk bağı mı de Altin caddesi ismine çevirmiştîr. olur? Liman heyeti de sahil caddesine GuBeni görünce, yerinden fırladı. naris caddesi ismini vermiştir. yanıraa kadar koştu, kucakladı, öpVenizelos, karigi ve 118 kişiden ibaret olan isyanin elebatılari ile birlikte tü. Napoîiye çikmis ve itaJyan gazetecile E ne âlemdesin bakayım? rine isyan hareketini haklı göstereeek îkîmirin birden ağzımızdan fırsekilde ve simdiye kadar sözleri tek hyan bu ayni suali ben cevabsız rar eden beyanatta tralunmaştur. bıraktım. Bir vapur kamarası, beVenizelosun oğlanun vapuru Ya j nimki kadar jnkılâb geçirmiş bir nan hükumetine teslim edilecek hayatın safahatını anlatacak yer Yunan hükumeti tarafindan Lsyanla değildi. Lâkin o, kendi hakkmda alâkadar görülen ve emlâk ve emvaE bol bol tafsilât vermekten çekin haczedilenler arasmda Venizelosun oğ» medi. Anlattı.. Anlattı.. Aniat lu Kiryako» ta bulımdağundan ba a • tı.. dama aid olup limanimizda tevkif editfadesinde, çok sevinen, kendini len Yunan bandiralı Nansicaa vapuru Yanan bükumetine teslim edilecektîr. aşın derecede bahtiyar hisseden Bu vapurla beraber Karadenizde Rus insanlara mahsus sürat, cerbeze, limanlarile Köstencede bulunan diğer natukluk vardı. Bir aıalık. fırsat iki gemiyi almak üzere ( 2 3 ) kişiden bulup: mürekkeb bir gemici kafilesinin Yuna Allah versin! dedim. Çok nistandan hareket ettiği bildirümek me«'ud görünüyorsun.. tedir. Nasıl olmam, be birader> di' Yunan hükumeti namina Venizelo» ye abldı. On iki senedir Adada oaüesîne aid olan bu gemileri teslüm eturuyorum. On iki senedir susuz decek olan bu heyet henüz sehrimize luk çekmekten, çoluk çocuk harab gelmemktir. olduk. îçcrimiz kebab, «ikâyctlcriNansicaa vapuru bu sabah Halicden çikartlacak ve Yunan memtrrları gelsnmiz nakış berab oldu. Adada mı« ceye kadar nezaret altinda tatalacak de^ti Kerbelâda mıyız? Anlıyamaür. dık. On iki sene içerisinde doğan çocuklanmdan birinin adını Ha • san. ötekininkıni Hüseyin koy dum. Su için Belediyeye vaki müracaatlerimize sudan cevablar al» dık. Soy adım «Suyolcuzade» idi. Utandım. değiştirdim; «Yanık» oğlu)) yaptım. Elâlem gürül gürül yıkanırken teyemmümle vakit geAnkara 20 (Telefonla) Askerî çirdim. Suyun manasını o kadar me*a*im talimatnamesinin on besinciunuttum ki, kimsnin suyuna gidemaddesi ve Zafer bayramı kanununa mez oldum. Adırri geçimsiz diye göre ber sene 30 agustotta yapilacak çıktı.. askerî merasim progranumn ikinci B ve C fıkralan değiftirilmiştir. Bu fık Geçen yıl, kayınvalidenin dizleralar şunlardir: rine karaeu indi; şaçkınlıkla evce Tebrik ziyaretlerini müteakıb bilubayram ettim. Suböreğine hasret, mum garnizon zabitanı askerin mua • etsuyundan cüda kaldık. Suyuna yene nizarmnda içtima etmis buluna tirid geçinmenin medlulünü unutcağı meydana giderler. tuk. Büyük oğlum, bir gün, mek(İçtima mahallmin eğer varsa seyir tebde duymuş olacak, karşıma gelveya askerî abide meydan! civarinda di: olmasi müraccahtir. Maamafih mak • sada muvafık bh yer intihabı mahaltî Testi su yolunda kınhr.. Ne knmandanina aiddir.) demek baba? diye sordu. Mahallin en yüksek askerî makam O bizim Ada5ra göre değil. Busahibi veya yerine vekil tayin edecek ranm testileri Tur yolunda kın kumandan yüksek sesle muayene nizalır, cevabıru verdim. Vakit vakit, mmdaki askeri tebrik eder. Badehu içtima mahallinde zabitan ve efrad ev • suyun hasreti pek fazla içimize çöktü müydü, ailece oturur, Nedimin velemirde bir halka tefkil ederler. MaKâğıdhane çağlıyanlan hakkında hallin en yüksek askeri makam sahj • yazdığı kasideleri okurduk. bînin veya yerine vekil tayin edeceği knmandanm emri ve tensibile garnizoHer ay bizim için MuharremdL. nun en kıdemsiz zabiti tarafindan bii • Kendimizi insandan ziyade aylan* yok gânün nluviyeti ve ordumuzun doz ağacına, kır domatesine, ard:ç tstiklâl muharebelerindeki menkıbeleri çalısına benzetirdik. Biz de onlar ve duşman ordusunun imbasüe netice gibi susuz yaşıyan nebatat fasilelenen Başkumandanlık mubarebesinbı sine dahil olmuştuk.. tarihçesi yüksek sesle kua, veciz ve kuvvetli olarak anlatılir. Bu izahattan Şimdi, elime şu gazeteyi aldım, aonra maballin en yüksek askeri ma bir de ne göreyim?. Nah, bak: kam sahibi veya vekâlet eden kurrvan «Adalarln su ihtiyacl için Belediyedan Reisicumhur hakkmda tebcilât ve nin Denizyollarlndan bir su vapuru altemenniyatta ve süheda ervahı için mağa teşebbüs ettiğini, fakat bu va • takdisatta bnlunur. Bunu müteakıb purun istlnilen evsafta olmadığl görüasker, (varsa) raektebler resmigecid lerek bundan vazgeçildiğini yazmls yaparlar. Kltaat ordugâhlarina dağıhrtlk. lar. Şimdi Beiediye Adalarln su ihtiyacl için başka bir vapur tedarik etmek isAnkara 20 (Telefonla) Dahiliye tiyor. Anca'c bu vapurun nereden allVekâletinden Başvekâlete ve Baş nacağl belli değildir ( ! ) vekâlettcn Şurayı Devlete gönde Beiediye, Adalar için iki vapur birrüen bir tezkere ile nüfus cüzdanlarina den almak istiyordu. Mevcud para butek olarak yazih doğum tarihlerinin na yetişmiyeceğinden Adanln bu yaz hicri veya ruroi addedilmssi hakk'nda bazı noktalar sorulmuştur. Şurayı Dev da susuz kalmaması için bu sene bir vapur alacak ve bu su ile, yeniden inletçe bu tezkereye cevaben yapilan şa edilecek depoyu dolduracaktlr. Bu mazbatanm son kisimlarmda 8 şubat 932 tarihli kanunun neşrinden sonra su boTUİarla evlere dağltllacaktlr » verilen nüfus tezkerelerbde ve yapı • Peki.. Bunun nesine sevin lan kayidlerde kullamlan tarihlerin din? diye sordum. hicri veya rumî olması mevzuu bah Kıskıs güldü: solmadığı gibi bu kanmnm ne;rinden Aldırma! dedi. Ben şimdi onceki zamanlarda verilmij nüfus tezbununla, bizim Ada halkına müjkerelerinde ve yapilmiş kayidlerde yazilı tarihler için de mülga Şurayı Dev • de götürür. kendime birkaç ziyafet temin ederim. Sen Bağdad kadısılet kararmm değiştirilmesini mucib bir nın hikâyesini bilmez misin?. Hasebeb bulonmadığı kaydedilmektedir. niya: Yalan olduğunu biliyorum Ankara 20 (Telefonla) Kamu • ama, gene hoşuma gidiyor.. Söyle l*y yarin saat 2 de toplanacaktir. Ruztatarağası? demiş.. nanaede bazı münakaleler, dev let meVapur, Büyükada iskelesine yamurları maaşlarinin tevhid ve teadü naşmıştı: lüne dair kannna müzeyyel kanun ve Aman, müjde koşturayım.. bütçe encümeni mazbatasinia müza » , diyerek, fırladı, gitti! keresi vardir. Ercümend Ekrem TALU Yazan: Ahmed mücrim olurum. Bu tarzı tefekkür, rju mantîk, ve bu nevi ka1 nun tefsirlerile Afrika çöllerine ! kadar gidebiliriz. | Mesele çok mühimdir, çok esaslıdır. Türkün esasî hukukuna taalluk ediyor. Bu âmme hukukundan birisi de kelâm ve kalem hürriyetidir. Teşkilâtı Esasiye kanunumuz bu haklan her Türk ferdi için bir esas hak olarak tanımıçtır. Ve bütün Türkler bu ana kanununu her türlü halelden mahfuz tutmak vpjcifesfle mükellef olduğu gibi Türk milletinin mümessilleri olan meb uslanmız da rerdikleri yeminde onlan müdafaa etmeği namuslarile taahhüd ederler. Ayni zamanda da Türk toplulugunun âmme vicdanmı temsil eden Büyük Millet Meclisi bu esasî hakların nasıl kullanılacağını ikinci nâzım bir kanunla ki matbuat kanunudur tayin ve tesbit eylerniştir. Bu kanun Matbuat Müdiriyetinin üzerine aldığı ahlâkî prensipler ve içtimaî nizamlar kaygusunu der pis eylemiş ve lâzım olan kaideleri vazederek bu kaidelerin kimier tarafindan icra olunacaklarını da kemali sarahatle kaydeylemiştir. Tekrar ediyorum: Kanun Vekiller Heyetinin, müddeiumuminin. Dahiliye Vekilinin, ve mahallî en yüksek mülkiye memurunun ne zaman, hangi hallerde ve nasıl müdahale edebileceklerini de bü yük bir itina ve kayıdla tesbit etmistir. Bu makamlar dahi kendilerine gÖ6teril«n ahval ve şerait haricinde her nevi rnüdahaleden a e m nudurlar. Herkese, her zaman ve her işte müdahale etmek salâhiyeti verilmemiştir. Teçriî meclis buna çok dikkat «ylemiştir. Çünkü tekrar ediyorum. Mesele çok mühimdir, Teşkilâtı Esasiye ve Türk vatandaşlannın esasî haklan meselesidir. Çok dikkat ve çok ihtiyat ister. Ahlâkî prensipleri İçtimaî ni zam!.. Çekildiçe uzayabilecek ve sıktıkça kısalabilecek bu yüksek mefhumlara mana vermek, onlann hakikî mahiyetini tayin etmek salâhiyeti ancak Türk ulusunun vicdanmı temsil eden Büyük Millet Meclisinindir. Onun haricin de ahlâkî prensipleri ve içtimaî nizamı tayin etmek ve onun namina hareket eylemek caiz değildir. Bu «alâhiyeti her kurum, her müdiriyet üzerine alırsa Türk ulusunun görecekleri vardır. Hukuka aid kanunlarm tefsirinde ve bilhassa ana kanunlanna aid nâzım kanunlarm tefsirinde bir kaide vaKÜr: Nâzım kanun tahdid mahiyetinde ise şiimulü azamî derecede kısaltılır ve ancak sarahaten ifade ettiği manalara hasredilir. Ancak bu suretledir ki ana kanunlar fazla zedelenmez ve muhafaza edilmis olur. Hâkim, mahkeme, Vekiller Heyeti bunu biliyor ve içte bunun içindir ki bu gibi kanunlarm tatbikını da vazıı kanun onlara tahsis eylemiştir. Fakat idarî kurumlar buna riayet etmezler ve nâzım kanunun şümul ve hududunu hayalin istediği nisbette genişîe tirler. Nitekim yukarıdaki tahlillerimizde gördük. Matbuat Müdiriyeti nâzım olan matbuat kanunu nun maddelerini istediği kadar genişletmiş, onlara istediği manalan vermiş ve istediği eserleri bu manalara uydurtmuş ve hükmü nü de vermiştir. Bu gidişle kimsede üç cümle yazmak imkânı kalmaz. Çünkü her kelimeye istenildiği zaman bilhassa hâkim ve müddei de bir çahısta toplanırsaistenilen mana verilebilir. Ne ga ribdir! Matbuat Müdiriyeti bu nunla da kalmamış ve kanmamış br. O «dolayısile» diyerek bulut tan nem kapıyor ve yeni cürümler ihdas ederek hükümler veriyor. Bir kere için içine bu «dolayısile» girdi mi artık nerelerde dolaşılmaz j ve neler dolab içine almmaz. Al j lah muhafaza etsin. j AĞAOĞLU AHMED Askerî merasim Kanunda iki fıkra tadil edildi Nüfustaki tarihler Buglinkü kamutayL'a A. D.

Bu sayıdan diğer sayfalar: