21 Mart 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

21 Mart 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fransa, Almanyayı protesto etti taraft btnncı tahiteae\ Kabinenin, miistakbel müzake • ratta müttehaz tek taraflı mukar • reratm nazarı itibare alıntnıyaca • ğmı beyan etmesi de muhtmel gö • rülüyordu. Kabine, bunlardan baska M. Laralin Moskovaya davet edilmis ol ması keyfiyetkn de müzakere edecekti. Kabine saat 10 da toplanmıştır. Aldığım malumata gcre epey uzun •Uren içtimada reril«n kararlar f unlardır: 1 Kabine, Almanyada mec • buri tukrrlik hizmetinin tetinni protesto makamında hazırlanan notayı ttuvib etmiştir. Bu nota, bugün öğleden tonra Berlinde Von Neuratha verüeeektir. 2 Almanyamn silâhlanmanndan doğan meaelelerle meşgal ol • mak üzere, Frannz, tngiliz ve ItaU yan mümetsillerinden mürekheb bir heyet, hafta oınunda Pariste top lanacaktır. 3 Kabine, Almanyamn mec buri askerlik hizmetine dair olan karartnt derhal Uluslar Kurumuna havale etmeğe karar vermiştir. 4 Kabine, Sovyet hükumeti taraftndan M. Lavalin Mosko> aya gelmesi için yapılan daveti kabule karar vermiştir. ŞimdMk bu vaziyet hakktnda bir tarih teabit edilmiş değildir. uzun zamandanberi ve bir usul dairesinde hazırlanmıs bir plânın tatbiki olduğunu ilâve etmektedir. Gazeteye göre Almanyada as ' keri hizmetin mecburî şekle konu • lusunu Fransamn .iki senelik askerî hizmeti kabul edişine bir cevab olarak sayanlar, Fransamn bu ted • biri, 1930 senesinde silâhlan bırakma konferansma hazırhk yapan ve Alman mümessillerinin de hazır bulunduğu komisyonda mevzuu bahsettiğini unutmaktadırlar. Camhurîyet '• a Mart 1935 Rize limanından yapılan ihracat MartdaHna bitti, portakalların safîşı hararetlendi Rize (Hususî) tskelemizden brgüne kadar devam eden raandalip.a ihracatı scna ermıştir. tkincitesrin ortalarma doğru baslıyan poctakal ihracatı ePan devam etmektedir. Altm ve satım pek is teklidir. Burada bini 46 liraya kadar alman portakalm tstanbulda 810 lira arasında satıhnakta olduğunu söylüyorlar. lkincitesrinden şubat *onuna kadar diğer iskeleler ve perakende satışlar haric olmak üzere yalnız Rize iskelesinden muhtelif yerle • re 72,526 kilo mandalina ve 687,679 kilo portakal sevkedilmistir. Bunlardan baska gene bu aylar içinde Rizrnin belli başlı mahsullerinden 45,395 kilo elma, 111,265 kilo kuru fesul a ve 13,884 kilo tereyağı, 45,281 kilo kavurma, 1,808 kilo yerli keten bezi, 5,291 kilo yerli pamuk pestemal, 2,640 kilo balmusnu, 8,755 kilo ağaç kavunu, 3,540 kilo fmdık ve 1,560 parça mısır sapından öeme yerli kanape koltuk ve masa ihrac edilmistir. Çok çoeukla ailelere yardtm başladı Bir ana ve bir babadan doğma hayatta altı evlâdı olan • lara nakdî ikramiyeler verilmeğe başlanmutir. Bu ikramiyeler çocuk'a • rin babalarina değil annelerine verü • mektedir. Köylülercîen altı ve daha fazla çocuğu olup ta bunu ifitenler sehre akin ederek müracaate baslamiflardır. Bu son gunlerde müracaatcüerin a • dedi ( 5 7 0 ) e çikmutir. Hergün hükumet koridoru bu gibi müracaatcilerle dolup boşalmaktadir. Bu vilâyet halkı pek velud olduğu i • çin dört be» evlâd sahibi olanlar çok azdır. Siska ve perişan halfle elinde iıtid atinı dolaştiran herhangi bir köylüye sorarsaniz size yedi sekiz hatta on ve daha fazla çocuğu olduğunu söylemekte tereddüd etmez. Hatta pek garib dir ki içlerfnde çocuklarmm adlarmı unutanlar da vardir. Bu havalide bir ana ve bir babadan on ikiden yirmi dörde kadar çocuk. yapanlar pek çoktur. Bu, mıibalâğa de • ğil bir hakikattir. Herhangi köye gidilirse köylerin etrafında evlerin önle • rinde yığm halinde çocuklara tesadüf edilir. Fakat ne yazıktır ki bunlarin hayatlan tabiatin yardimina bağlıdir. Bu yüzden çocuklar arasında vefiyat fazladır. Meydana getirdikleri çocuklara çok düskün olmalarina rağmen ana ve babalann bakim ve sih • hat kaklelerine riayet etmediklerini ve kazandarinin kâfi gelmediğtni söyle • meic icab eder. Hükumetin bunun için yapbğı bu yardim bu gibfleri çok se vindbmiştir. Sıhhat Bakanimiz nakdî yardimdan ziyade biraz da vüâyet ve kaza mer • kezlerinde doktorlan çoğaltarak bonları bilhassa köy çocuklarinm ve köylülerin sıhhat işlerfle alâkadar tu tarsa memleket hesabina herhalde çok yerinde bir iş olacaktir. Son dakika Uluslar Derneği fi içtimaa çağrılıyor tçtimaa Dış tşleri Bakanımız riyaset edecek Paris 20 (A.A.) Fransamn Alman kararı hakkmda Uluslar Kurumu konseyine müracaati muhtemel olarak bu ak;am telgrafla Uluslar Kurumu Genel kâtibine bildirilecektir. Talebin Uluslar Kurumu starülerinin on birinci madd'esine istinad edeceği ve belki de taledbe statülerin 16 ncı maddesinin son fıkrasının da zikredileceği zannolunmaktadır» 16 ncı maddenin son fıkrası suçlu azanın Uluslar Kurumundan çı • kanlmasını istihdaf eylemek tedir. Konseyin fevkalâde içtimaı tarihi, Baskan Tevfik Rüştü Aras tarafundan tesbit olunacaktır. Maamafih bu içtimaın 26 martta ve yahud1 1 nis?nda olacağı tahmin edilmektedir. Cenevre 20 (A.A.) Konse yin derhal toplanmaya davet edllmesini istiyen Fransız tebliği buraya gelir gelmez, telgrafla reis Tevfik Rüştü Aras bil > dirilecektl*, Bay Rüştü Aras Konsey ackadaşlarile istUare ve konseyin içtimaı için bir tarih teklif edecektir. Malumdur ki, konsey, kânunusani devresinde, azanm fevkalâde toplantılardan en az bes gün evvel haberdar e • dilmesini kararlattırmıstır. mektedir. Almanyamn hareket tarzı bakunından, tngiliz notasının yalnız tngütere ile Almanyayı alâkadar eden bir keyfîyet olduğu, ve çünkü orada halIedilebOecek aynca bir mesele, Berlin seyahati meselesi mvcud bulunduğu söylniyor. Almanyada Augsburg (Bavyerada Avustur ya hududu eivannda) 20 (A.A.) M. Hitler, hiç beklenilmedigi halde Münihten buraya gelmiş ve halk tarafından eoşkun tezahüratla karsılanmıstır. Alman Harieiye Nazırtntn bevanatt Berlin 20 Harieiye Nazırı fon Nöyrat, Royter ajansı muhabirinin bir sualine cevab vererek demistirki: « Sir Con Saymen ile M. Edenin Berlini ziyaretleri iyi bir hava içinde yapılmaktadır. Müzakeratın heyeti umumiyesi kolay olamaz. Fakat evvelce, bundan daha kolay ce* ğildi. Şimdi hiç olmazsa esas daha aydınlıktır. Ve kelime üzerinde münakaşa edeceğimize realiteler üzerine istinad edebiliriz.» Fransız, ltalyan ve tngiliz Naztrları cttmarteriye toplanacaklar tngiliz ajansınm bugün bura gazetelerine bildirdigine {röee, Paris t« Fransız, ltalyan ve tngiliz roü raessilleri arasmda bir konferan* yapılmasını Ingiltere hükumeti teklif etmiştir. Bu konferans cumar teai giinü toplanacakhr. ttalyayı M. Suvisin, Ingiltereyi M. Edenin temsil edeceklerî zannedilmektedir. M. Eden cumartesi günü Parise gelecektir. M. Edenin cumartesi akşamı, Londraya tayyare ile dönmesi ve ora • dan, Sir Saymen ile beraber Ber • lîne gitmesi muhtemeldir. Zannedildiğine göre, üç hüku • met arasında iki toplantı yapıla • caktır. BtrincUi, cumartesi giinü, ikincisi de, tahmin edildiğine göre, Sir Saymen ile M. Edenin Berlin, Moskova ve Varşovadan dönüsle rind« yaDiIacalc»'" M. Lavalin Motkova seyahati Buradaki Sovyet Mehafili, M. Lavalin kararlasan Moskova seyahatinin biran evvel, hatta M. Eden orada iken bile vukuunu temennı ediyorlar. Maamafih, böyle bir seyabatin uzun uzadıya diplomatik bazvlıklarda bulunulma>ım icab ettirdiği de teslina olunmaktadır. Fransamn Cenevreye yap'acağı müracaat Gazetelere nazaran Fransız hükumeti, Versay muahedesinin Al • manya taraftndan ihlAli keyfiyetini, hangi bulnıki esaslara istinaden, Uluslar Kurumuna ihbar edeceğini henüz tesbit etmiş değildir. Bu hususla Versay muahedesinin 11, 164 ve 213 üncü maddeeri cnevzuu bahsedilecektir. Alman Harbiye Nazırımn beyanatı Berlin 20 (A.A.) Almanya Harbiye Bakani Von Blomberg, Völküer Böbahter gazetesine verdiği beyanatta demistir ki: c Kisa müddetli askerî hizmet u • sulüne dönüf, Almanyanin hududları nı müdafaa imkinlartnı yaînu ordu sunda gördüğünü ispat eder. Tarih, Utüâ ordusunun büsbütihı baska bir mahiyette olduğunu göstertnektedir.» Von Blomberg, ilâveten, mecburî askerliğin imtiyazat tanimiyan ve mes» leki terakkinm ancak seciye ve kabili • yete bagü olacağinı kabul eden Nazi akideleri üzerine müesses olduğunu soylemiftir. Alman milletinin bu hizmeti, müm • taz olmakla beraber, küçük bir ekalli • yete münhasir kalmasinı nakabili ta • hammül addettiğini izah eden nazir, hizmetten istisna edilenlerin arzuları, biitün milletin müşterek iddiasi sek lUtm inJulAb «ttiğini beyan eylemiptir. Nazir, ordunun kendisine gösterilen Hânada lâyik olacağı ve yeni Alman • yayı yaratan ve ona önderlik eden Hitlere karşı ettiği bağlıhk yeminine sa • dık kalacağı ümidini izharla sözünü bitirmiştir. rafmdan kendilerine takdim olunan lokmayı yutmuş olduklannı, biitün dünyaya soyliyebuir. tngiltere hüku roeti, Almanya bükumetinden M. Hitlerin 3 subat tarihli notîda münderic bütün hususat hakkmda müzakereye amade olup olmadığını bir kere daha istimzac etmiştir. Bu isthnzaea M. von Neurath, tebessümîe «maalmemnuni ye» cevabnu vermiftir. tngiliz siyaseti, üç veçhile izah edilebilir: 1 tngiliz hükumeti vaziyeti ten vir için yeni bir teşebbüste bulunmak istemektedir. Alman siyasetinm vaziyeti kem?lfle ayduılatmış olduğu fu zaraanda bu sekildeki izah gülünc olur. 2 tngiliz hükumeti, faşist Almanyanin arzulannı önlemekte ve tarihî fırtmanın istikametini şarkî Avrupaya çevirmek arzusunda bulunmaktadnr. 3 Ücüncfi izah sekli şu olabüir: tngfltere hükumeti tehlike önünde tamamile puslayı sasıracak derecede zayıftır. Bundan sonra tahaddüs edecek vukuat, bu üç izah şeklinden hangisinin doPTu olduğunu gösterecektir. Fakat her halükârda sulh ve harb meselesi etrafında cerevan etmekte olan tarihi oyunda kaybedflmiş bulu • nan bu ilk partinin hesab'bnı gSnnek mecburiyeti ttngiltereye aid olacak tır » Berlin ve Moskova »eyahati bir keşif içinmiş! Londra 20 (A.A.) Sir Con Si mon, Avam Kamarasinda, irad edilen bir suale cevaben, Berlin ve Moskova zivaretlerinin alelâde bir tetkik ve kesif ziyareti olduğunu söylemistir. Fransız notasında neler deniyor? Paris 2 (A.A.) Royter ajansı bildiriyor: Fransanin Almanyaya notast aneak yarm sabah Berline tevdi olunacaktir ve ancak o zaroan neşredile • cektîr. Royter muhabirinin aldığı haberlere göre bu nota Almanyanin mecburî askerlik hizmetini yeniden tesis etmek hakkindaki kararı neticesinde Versay muahedesinin, Berüntn müzakere esasi olmak üzere kabul ettiği 3 fubat be • yannamesmin ve esas prensipt Uluslararası taahhüdlere sadakat olan uluslararasl hukukunun ihlâl edilmif olmasuıi protesto etmektedir. Notada netice olarak Fransamn bîr taraflı alinan herhangi bir karari ya • kında yapılacak müzakereler esnasin da nazarı dikkate almiyacağı bildiril > mektedir. HaOfc sütunu Bir teşekkür Sol gösümtin altmda roevcud uf»k bir yaranın sekta aenedenberi tedavudoe muvaffak olamadım. Umumî ve hususi hiçbir yert glnnekte1 beni meneden bu yaranın tedavlslni d«ruhte eden Cerrahpasa hartanes! radyran röntgen şubesi şefi operatör Orban Remzl clddi bir alâlca ile tedavi etmek lutfunda bulunmuş ve bana yeniden bir hayat vermiş olduğundan doUyı kendi . «ne derin minnefc ve şüknınlarımı ar « zederken bu gibl yaralı olanlann vakft zayi etmeden bemen bu nizık doktcs» muracaat ederek biran evvel derdlerln den kurtulmalarını tavsiye ederim Eskişehir Demiryol memurlarından Tahir Berlinde yapılan re«mi geçidler ve hava manevraları iBaştarafı birinrt tahifede\ * lediler. Bütün bayraklar Hitleria Snünde iğildilcr. Trampetler eahyer, borular ötüyordu. Generalier Hit lerden aldıklan nişanlan birer bi < rer bayraklara takıyorlardı. Toplar atılmağa başladı. Hitler maiyetile beraber Uibündeki seref mveküne geçti. Burası bütün ölö • ler için yapılmıs abide ile karsı karsıya idi. Arkasmda eski ve yeni ordunun S0 kadar generali mevki almışlanlt. tclerinde eski Alman yeliahdi Prens Wilhelm de feldmarçal üniforma • sile göze çarpıyordu. Gecid resmi basladt. Askerler büyük bh intizam içinde geçtiler. Bas» ta bayrakhUr bölüğü yüruyordu. Ar kasından Berlin ve Potsdam kit'a • lacına mensub birkaç piyade bölüğü, bir bölük bahriye efradı, hk bölük layyareci, Döheritz piyade alayı ve taburu, iki müfreze, Potsdam muhafız kıtaatına mensub bir sü » vari müfrezesi, alelâde topçu kıt'a • ları, motörlü topçu kıt'alan, bir bölük motörlü avcı efradı, iki bolük Harbiye mektebi talebesi onu tnkıb ettiler. Kıt'alar «yeul • gri» elbiselerUe parlak bir günesin altında çok muntazam geçiyorlardı. Bu nümayiş serefine »anki hava da Berlinin nadir gördüğü bütün güzelliğini takTnmıstı. Halk cus ve bucut içinde idi.» Hava manevraları Berlin 20 (A.A.) Dün aksam başlıyan hava hücumlarına karsı müdafaa tecrübelerini, halk alâka ile takıb etmiytir. Evlerin pencere * leri sımsıkı kapatümif, sokaklar dan geçen bütün vesaitî nakliyenin fenerleri perde ile örtülmüstü. Başlıca kilis^lerin çan kulelerine çıka • rılan memurlar, evlerin ısıklarını tarascud etmektedirler. Saat 23 te, yalandan bombardımana baslan mıştır. Her taraf karanlık içerisinde idi. Berlin 20 (A.A.) Berlindeki ısrklart sönd'ürme tecrübesi, gece yarısı bitmi* ve bu tecrübe tamamen muvaffak olmustur. Berlinliler Hava Bakanlığının ta limatmı aynen tatbik etmişlerdir. Tayyarelere karsı müdafai te^ki • l&tının havada bitr müemissili var • dı ve teskilât mükemmel bir suret • te isJemistir. Amerika protestoya hazırlamrken neden vazgeçti? ttalya ne daşunüyor? Roma 20 (A.A.) Havas muha • bîrinden: ttalya, Fransa ve tngiltere Harieiye NaznIarı arasmda dogrudan doğruya istişare tasavvurunu, müşterek disip • linin tezabürü telâkki eden efkin u • mumiye, müsaid surette karsılamaktadır. Hükumet, büyük devletlerin sıkı bir tarzda istiraki mesaisine, Fransa ttalya anlaşmasına ve mukarreratı İtslya tarafından tamamfle kabul edilen Londra müzakeratının ruhuna sadık kal maktadır. Almanya, nezdinde yapılacak her • hangi müşterek tesebbüs\n icrasınden önceki müzakerelerin, üç devletin mes'ul nazırlan arasmda eereyanı tercih edOmektedir. Bu müzakerelerde Musolininin de hazır bulunabümesi için, ttalya şimalindeki sehirlerden bî rinin intihabi da hos görülecektir. ttalyamn mümkün olduğu kadar siddetli tedabir almmasına ötedenbe ri taraftar bulunduğu da kaydedflmektedir. Diger taraftan, tngOterenin Berline tevdi ettiği nota, üç devlet arasmdaki mükâleme mevzularından haric gorülkalkmıştı. Kemali sükunla, masanın üzermden çantasını aldı, fakat yerini başkalarına kaptırmamak için sigara kutusunu, kibritini orada bırakarak, kazinonun geri kısmına doğru yürüdü. Tuvalete gidiyordu. Cemil bunu hiç düşünmemisti. Salihle Osmanm nazarlannın kendisine teveccüh ettiğini sezdi. Yerinden bile kımıldamadı. Aradan bir dakika, iki dakika geçti. Bu sefer, Pola da ayağa kalktı, masayı biraz ileriye iterek, o da tuvaletin yolunu tuttu. Dışarıda, Yahya Kerimle Ad nan, kimbilir nekadar sabırsızla nıyorlardı. Vanda sakin adımlarla yerine dönüyordu. Cemil, kadının bu defa elinde baska bir çanta ile avdet ettiğini derhal farketti. Hem bu çantayı da tanımıştı. Onu bir akçam, Varşovada açmıç, içinden Polanm biletlerini aşırmıştı. Cemil, acele yerinden fırladı, sokağa çıktı. Doğru Yahya Keri me giderek: tngiliz notast ve Frannzlar Fransız hariciyesinin naşiri ef • kirt olan «Temps» bu sabah tngilterenin Berline verdiği nota hak • kında sayanı dikkat bir makale nesretti. Bu makalede deniliyor ki: «tngiltere hükumetinin uzlaşma gayretlerinde en son dereceye varmak istemesi, müdafaa edilebilir bir vaziyettir. Fakat surasım da kay • detmek lâzundır ki, Alman tngiliz görüstneleri diplomasi tarihin • de bugüne kadar görülmmi» sart • lar içinde yapılaeaktır. Çünkü müzakereler hâdiselerle daha evvel ve açıktan açığa tahakkuk etticil mis bir mevzu üzerinde olacaktır.> Temps gazetesi, Almanyamn küt le halinde tekrar silâhlanmasımn Vaşington 20 (A.A.) M Ruz • velt, Avrupa vaziyetine karsı müsa • hede siyasetini takib etmektedir. Zvnnedildiğine göre, görâsmöf olduğu M. HuII ile M. Norman Davis, Berline bir protesto göndermek fikrine temayül ediyorlardı. Fakat Avrupadaki mnhtemel kansıklıkUra gir • mekten endise izhar eden Bahriye Fransız kabinesi itimad reyi adı ve Harbiye Bakanlanmn fikri buna Paris 20 (A.A.) Âyan meclisi galebe çalmıstır. ulusal emniyeti muhafp.ya ve barişi si • M. Ruz velt, silâhlan bırakma kon • yanet siyasasina devam etmek üzere hükumete yirmi bir reye karşi 263 reyferansı çerçevesinde harekete geçme • le itimad beyan eylemiştir. ğe daha ziyade taraftardı. Fakat iyi haber alan mehaffle göre, son hâdiseler M. Ruzveltin cesaretini knrmıs • tır ve Reisicumhur artık silâhlan bırakÇanakkale 20 (A.A.) 18 mart ma etrafında uluslararası bir anlaşma Çanakkale Bcğazi deniz zaferinin 20 nd yıldönümü Çanakkale halkı tarafınihtimali mevcud olduğuna n ı n m ı • dan Halekevi salonunda kutlulandı. maktadır. Cihan Harbinde Boğazin zorlanmasintngiltere Almanyayt Sovyetler daki sebeUeHe deniz harbinin safha • aleyhine mi kışkırttyor? \t%rt ve kazanüan zaferin amilleri hak Moskova 20 (A.A.) tzvestiya kında çok canlı bir surette ve krokiler gazetesi «Berlinin zaferi» baslığı ve üzerinde verilen izahat derin beyecanlarla dinlendL Viator imzasi altında nesretmiş oldu • ğu bir mkalede dtyor ki: «Almanya hükumetinin Fransu ve Berlin 20 (A.A.) önümüz • tngiliz diplomatlannın kendisile mü • deki ay zarfında Berlinde toplanazakere etmek arzusunda bulunduklan cak olan beynelmilel filim kongrebir raeseleyi kendiliğinden halletmif sine istirak edeceklerin miktarı olmasma rağmen İngilterenin Sir Con 800 ecnebi ve 600 Alman tahmin Saymonun Berlini ziyareti karanndan edilmektedir. vazgeçmemis olmasinı öğrenen ber • Belçika, Bulgaristan, tngiltere, lin, rahatça bir nefes almıştır. Berlin Fraasa, Avusturya, tsveç, tsviçre, hükumeti, bu oyunda büyük bir mu • İspanya, Çekoslovakya ve Maca • vaffakiyet kazanmıştır. Alman matburistan sinema teskilât ve sahibleri etı, büyük garb devletlerinm ve herkongreye istirak edeceklerini bil • dirmislerdir. şeyden evvel tngilterenin M. Hitler ta '• Çanakkale zaferinin yıldönümü Filim kongresi Almanyada bir gazeteci tevkif edildi Berlin 20 (A.A.) Alman Utih barat büsorundan: «Gazette de Cologne> nun mü dürü M. Şaref, millî sosyalist matbuat pı.opagandası hakkında yan lıs haberler çıkardığından dolayı çar*amba günü tevkif edilmistir. M. Şarefin meslekî gazeteciler listesinden çıkarılması beklenmek • tedJr. Kızın elleri takallus eder gibi oldu. Cemil devam etti: Kımıldamaymcz. Şu r a c ıkta, benden bir işaret bekliyen iki sivil zabıta memuru var.. Siz benim dediğimi yapınız. Sonra güzel »üzel ayrıhrız. Siz de yarm sabah rarıatça geldiğiniz yere dönersiniz. Si ze namusum üzerine söz veriyorum ki hiç kimse bu meseleden dolayı badema takib edilmiyecektir. Hiç kimse.. Anladınız mı? 1 uşa da, size sağ salim kavuştuğundan dolayı memnun olacaktir. Kimbilir?. Belki de eski şehir meyaam na nazır pencerenin arkasından sîzin yolunuzu gözetleyip Maruşa da sevinir. Tatlı tatlı, adeta aşıkane sözler söylüyormuş gibi konuşuyoıdu. Ta karşılarında, Vanda, gittikçe artan ve fakat gizlemeğe çalış tığı bir endişe ile, kendilerine bakıyordu. Yanındakilerin sözlerine tek heceli kelimelerle ve asabî asabî mukabele ettiği görülüyordu. Muhakkak ki, Poladan bir i bir davet beklemekte idi. Irtıhal Anadolu Ajansınm en esk! ve emektar mütercimlerinden biri olan Enver uzun bir hastalıktan sonra dün sabah ölmüçtür. Ceaazesi bu gün Ortaköydeki evinden kaldırılacak ve ailesi kabrine defnedileeektir. Bu hazin vesile ile Ajans merhumun ailesine en sajnimî taziyetlerini bildirmektedir. Lâkin Pola o tarafa bakmıyor bile. Birden Cemile döndü ve usulca: Çıkalım buradan!. dedi Nasıl isterseniz. Kurulu bir kukla gibi yerinden kalkan kız, kazinodan çıktı. Ce mil takib ediyordu. Bir aralık, sendelediğini gördü, koştu, kolu • na girdi. O döndü, ve gülümsedi. Ancak tebessümünde acı bir mana vardı. Acaba zihninden ne geçiriyordu ? Sokağa adım atar atmaz durdu. Te]; bir söz söylemeden, timsah derisi çantayı Cemile uzattı. Ce mil, çantayı açtı, içinden, katlan mış büyücek bir zarf aldı, pardesüsünün iç cebine koydu, önünü ilikledi. Te?ekkür ederim \ Pola durduğu yerde sallamyor • du. Nerede ise, yere yıkılacaktı. Cemil kendisini tuttu. Sokağın kö«esinde bekliyen otomobillerden birine seslendi: Taksil var] du *Cumhuriyel(( in tefrikasıt 46 nız di. mil Matmazel Vanda içende, yaloturuyor.. Yanına gitsenizel de Cemil bir kahve içmiç, bir daha ısmarlarnıstı. Buraya gcleli nekadar oluyordu? Bileğindeki saate baktı: Onbiri çeyrek geçiyordu. Ne de olsa, bekliyecekti. Baska çıkar yol görmüyordu. 2^avalh, Yahya Kerim! O da hâlâ, kapının önünde idi. Ya Adnan?. 0 n u n ne günahı vardı? Bjrdenbire, yanda yerinden Mühendisin bakışı acayibdi. Ceısrar etti: Haydi, gidin! Ne bekîiyorsunuz? Adnana dönüp, ilâve etti: Haydi, sen de! Git orada otur. Onlar biraz ilerledikten sonra, arValarından, kendi de girdi. Pola da yerine dönmüş, otur » muştu. Bilâtereddüd, yürüdü, karşısına dikildi: İstanbul, Peşteye nekadar yakın, değil mi matmazel?. Doğrusu, buraya uğramadan Varşovaya dönseydiniz, ayıb olurdu. Kız, fena halde şaşırmıştı. Zo raki bir tebessümle, duyduğu hayretle karışık üzüntüyü örtmek istiyordu. Müsaade ederm sinız? Cevab bekiemeden, Cemil, kızın yanına oturdu. Lâkırdıyı uzatmakta hiç mana yoktu. Kestirmeden hareket etmeği muvafık gör • dü. Siz. hiç te doğru hareket etmediniz, Pola! Anlamıyorum. Kendi memleketinizde ne yaparsanız, yapmız. Orası bana aid değil. Fakat Türkiyede faaliyeti niz.. Gözünün ucile, ötede, Yahya Kerimle Adnanın, Vanda ile ko nuşmalarını takib ediyordu. Kendisi de kızın, kulağmın di bine sokulmuş pek yavaş söylü yordu. Polacığım! Ben sizin buraya gelmenize mâni olabilirdim, isteseydim.. Bunu siz de pekâlâ takdir edersiniz. Kız kendisini mudafaadan vaz geçmişti. Önüne bakıyor ve üs • tüste sigara içiyordu. Çehresinde hiç bir işmizaz yoktu. Yalnız göz leTİnin içine hafif bir gölge çök müştü. Polal Beni dinleyiniz. De minden tuvalete gittiğiniz zaman, değiştiğiniz çantanm içindeki şeyi bana şimdi vereceksiniz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: