14 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

14 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14May«193. « c Bayramlık İmtihanlar Hukukta ve fransreca kurlarda başladı tkinci senenin esas programlanna dahil olmıyan ve fazla olarak oku tulmakta olan Hukuk Fakültesinin ikinci sınıfının Roma Hukuku imti hanları dun profesör Honing ve do çent Şemseddin Talib tarafından yapılmışür. tmtihanlar tahrirî olarak yanılmış ve 3 saat sürmüstür. Üniversite Yabancı Diller mekte binin fransızca A kurlannda okuyan talebelerden ikinci (600) kisilik grupun imtihanlan dun Üniversite konferans salonunda yapılmıstır. Dünkü imtihanlar lektur Samiye, Fehmi, îsmail Kemal, Adnan, tbra him ve Ziyanın kurlannda okuyan talebelere aiddL Bugün de ingilizce imtihanlanna ba^lanacaktır. Maliye teşkilâtı Yeni kanunla bütün kadrolar değîşiyor (Baştaraft 1 inei tahifede) Venizelosun Yaphklan Yazan: Sabık Intellicem Servi» Şefi Sir Bazil Tora«on 44 AIış verişte yalnız bir yere bağlan 1 mam. Bu aldanmak korkusundan 3eri gelmiyor; çok adam tanımak isti • yorum. Hem bana öyle geliyor ki; paramı ne kadar değişik ele verirscm, paranm çabuk dönmesine yardım et mif olurutn. E T tutarken de gidişim buna benzer; yazlan başka, başka ycrIerde, köylerde oturunım. Sonra îstanbula inerken köylülerin ısmarladı ğmı dönüşte götürürüm. tstanbullu la • Bidıklanma da, ısmarladıklanıu ge • tnirim. Bu alış verişten elime geçeni de, e köyün yoksul çocuklanna ver meğe alısmışjmdır. Bu yıl kışı da köyde geçirdim. Bayramlık şunu bunu aîmak için tstanbula inecektim. Yolda bir çocuk gördüm. Çırçıplaktı. Anası doğurunca ölmüş,. Babası da bir iki yıl yaşamış.. Arasıra açık kapüann önünde içeriye bakıyor... Bir aralık bir kadın sesi işittim: Ne isbyorsun ulan.. Hey sana soylüyorum yumurcak ... Onun gözleri, evin içine saplanmrç, •oylenileni duymuyor bile. Yaklaş,hm. Çocuğun daldığı yere baktım. Kendi yaşında bir çocuk; boyBunda davulu, elinde ufak bir tok mak patlatıp duruyordu. Bu kursak parçasmm ne büyülü sesi vardı. Bizim için bir konser ne kadar iç çckici ise, onun için de bu çatlak ses öyle ola • cakb. Büyük bir artistin dalıp kendınden geçişi de bu kadar olur. Kolun • dan çektim. Onu; köyün bakkalma sok tum. Biraz sonra; boynundaki da * TuIIa Hüseyincik, ortahğı ayağa kal dırdığını sanarak çahp duruyor. Ev lere karçu ona durup bakan çocuk • lara cakalar satıyordu. Davula o ka dar içten gelen bir tatla vuruyordu ki burnundan akanın ağzma girdiğini bi* le duymuyordu. Onu, gözlerimle bajka günlerde de aradığun sırada, hep böyle dar yollar içinde, bir kapının onunde, bi rçocuğun elindeki ekmek peynire bakarken veya oymyanlara dalmış, görürdüm. Arbk bu çocuğu*ne yapıp, yapıp kurtarmah, bir yere yerIes.tinneliydi. Bizimkiler tstanbulda idiler. Ben de gidip geliyordum. ŞimdiIik bir köylünün yanına bıraktım. Araya bayram da girmişti. Hüseyine bajgöz olan kan koca. bayramı kutlu lamağa gelmişlerdi. Hüseyin yanlannda yoktu. Neye getinnediniz diye $ordum. Ses çıkarmadılar. Biraz sılnla • dnn. Anladım ki; Huseyini getirseler kendi çocuklarnu da getirmek btiye cek. Onlann da rubalan yokmuş. Ne yapalım. Onlannkini de donatbk. O kadar sevindiler ve e sevinci bana da içirdiler ki bütün köy giyinmif gülüyor sandım. Tuhaf değil mi Huseyini ozluyor • dum. Bu çocukta derin bir sessizlik var. îmreniyor, istiyor amma ydışmıjror. Kendi yoksuzluğunu bilip boyun bükmesi, başka çocuk!ann elindeki!ere uzanmaması, bana dokunuyor. Onu tstanbula götürüp gezdirecektim. Köy lünün evinde aradım, yoktu. Biraz ötede gene yol ortalarında gezip duru yordu. Koltuğunun altmda pek te iyi tatamadıği bir kutu; kapagı yan açdmıs.. sarkan bayramlık urubalannı, potinlerini köylii çocuklanna gösteri yordu. Bayramdan önceki gibi çırçıplaktı. Hem guldüm, hem de bz * dnn, beni görünce durup bekledL Yaklasbm. Bana da rubalannı gösteriyordu. Ya, dedi, giyeyim de esî!sin mi? ötekt bayramda ben ne giyerim. Sonra düşünür gibi durdu. Dudaklan büküldü: Hem sen biliyor musun, benim babam da, annem de yok, bana kim ruba alır. Çocuğun soyunmasmı bu iç sızısı, rıep e düşünce pek güzel anlabyordu. Hüseyinin gözlerinin içine bakbm. O benim yaşla dolan gözlerimi gördü. Çocuğum, dedim. Sana kim baban yok diyor.. Yalan söylemişler. Bak ben senin babantm... Seni aramağa eeldim. Haydi giy üstünü başını bakayım. Naz etmenin sırası olmadığım oda biliyor gibi. inandı. Bir elini omuzu ma atb, ben de eğildim ayakkabılannı giydirdim. Pantalonunu, ceketini geçirdim. Yolda Huseyin dedim. Sana öteki bayram bir yenisini daha alacağım değil mi çocuğum > O aa iz silinmiş olacakb ki, Hö teyin; hem ufacık ayaklanm sıklaşbrarak yanunda koçuyor. hem de kofmaktan söylemeğe vakit bulamadıgı için miniminî, topuz başcığını boyuna sallıyor ve bana evet demek istivordu. VAHlD ÖZGÜNER Kabzimallar kazanc vergisinden memnun Ticaret Odası muhtelif zümreîerin kazanc vergisinm alınış şeklinden bir şikâyetleri olup olmadığnu tetkik et • mektedir. Şimdiye kadar Odaya ce vab veren yedi zumreden hepsi şjkâyet etmişlerdir. Yalnız kabzimallar bu vergiden memnun olduklannı Odaya bildirmişlerdir. Liman idaresinin yeni kadrosu Liman Umum Müdürlüğünun ha zirandan itibaren tatbik edilecek olan yeni bütçe ve kadrosu için Ankaraya gitmiş olan Liman Umum Müdürü Ali Rıza şehrimize dönmüştür. Liman Umum Müdürlüğü bütçesi de yeni bütçe ile beraber Kamutaya verflmiş b'r. Liman Umum Müdür muavinli ğine Zingal şirketi muhasebecisi Hâ mid Saracoğlu tayin edilmis.br. Hususî Kalem Müdürlüğünde aynca 200 lira ücretli bir mütercim ve 70 lira ücretli bir daktiloluk vardır. Evrak müdürlüğü: Evrak müdürü maaşı 50 lira, bir büro şefi 35, bir memur 30, iki evrak ve dosya memuru 25, üç evrak ve dosya memuru 20 lira. Tetkik bürosu: 100 lira ihtisas mevkili maaşla bir reis, doksan lira ma • aşla dört aza, tetkik bürosunda 250 lira ücretle mütehassıs bir mütercim ve 150 lira ücretli bir daktilo bulunacaktır. Teftiş heyeti: Bir reis maaşı 100 lira, üç başmüfettiş 90, on birinci sı nıf müfettiş 80, on iki ikinci sınıf 70, Fen fakültesinde 14 üçüncü sınıf müfettiş 60, 15 dör Günlerdenberi talebeler tarafın düncü sınıf müfettiş 50 ve 30 ar lira dan merakla beklenmekte olan Fen maaşlı 20 müfettiş muavini. Fakültesi P. C. N. sınıfının imtihan Tetkik heyeti bürosu: Büro şefi magünleri nihayet dün tesbit edilmiş aşı 50 lira, 35 lira maaşlı bir, 30 ar tir. Talebeler A, B ve C kurlanna ay lira maaşlı iki memur, 25 lira maaşlı nlarak dersler o sekilde taksim edil bir dosya memuru. mMir. Buna göre: Mali ataşeler: Yetmiş lira maaşlı iki A kuruna aynlan talebelerin ataşe. imtihanlan fizikten 1 6 hazi Hukuk müşavirliği: Bir baş hukuk randa, kimyadan 8 13, neba müşaviri 100 lira maaşlı, iki hukuk tattan 15 20, havvanattan 2227 müşaviri doksan lira, iki başmuavin haziran arasmda yamlacaktır. B ku yetmişer lira, bir muavin 60, bir muarunun fizik imtihanlan 513, nebatat vin 50, 35 şer lira maaşlı iki, 30 lira 2227, havvanat 16, kimva 1520 hamaaşlı altı, 25 lira maaşlı 4, 20 lira ziranda, C kurunun imtihanlan da maaşlı 10 büro çefi ve iki dosya me • nebatattan 16, havvanattan 813, fimuru. zikten 1520, kimyadan 2227 hazi Hazine Müsteşarlığı ve Hazine Müsranda yapüacaktır. teşarlığma bağlı servisler: Hazine Müsteşan: İhtisas mevkili maaş 125 lira, muavini 90 lira. Bütçe ve Hesabat Umum MüdürlüfBastaraft 1 inei aafrifede) ğü: Umum müdür 100, muavini 80, gelmediğinden her ulus kendi an'ane ı biri 60, diğeri 50 lira maaşlı iki muhave temayüllerine göre türlü dinlen sebe kontrolu, 70 şer lira maaşlı üç me günleri kabul etmiştir. Bizdf» de bazısı kanunlarla bazısı teamüller şube müdürü: 50 lira maaşlı 6, 40 lira maaşlı 3, 35 lira maaşb iki büro sefi. le yerleşmiş tatil günleri vardır. Lâyihanın üçüncü maddesinde bun Dört büro şef muavini 40 ve diğer melar toplu bir halde gösterilm«*ktedir. murlar. Pazar günü de arsıulusal bir tatil güVekâlet ve Umum Müdürlük Mu • nü olduğundan bilhassa Ekonomi bahasebe Müdürleri 80 lira maaşlı beş, kımından ehemmiyeti bugimü haf • ta başı olarak alınmasını icab ettir 70 lira maaşlı beş, 60 lira maaşlı 3, 50 lira maaşlı 1 muhasebe müdürlemiştir. Kanun lâyihasmın bu husustaki ri 30 lira maaşlı iki, 40 lira maaşb 12 maddelerini bildiriyorum: büro şefi, üç büro şef muavini, 40. ve 1 Ulusal bayram yalnız cumhu maaşlan 20 ile 30 arasmda 180 me riyetin ilân edildiği 2fl teşrinıevvel mur. günüdür. Türkiyenin içinde ve dışmda devlet adına yapıiacak ulusal bayHarfne Umum Müdürlüğü: Bir U ram yalnız o gün yapılır. Bayram 28 mum Mudür. thtisas mevkili maaşı birinciteşrin öğleden sonra başlamak 100, ayni zamanda muamelât şubesi üzere 29, 30 günleri devam eder. müdürlüğünü de görecek olan bir mü2 Bu ulusal bayramın ne şe kilde yapılacağı îcra Vekilleri Ku * dür muavini, ayni zamanda hazine muhasibi olan bir şube müdürü 70, rumunca gösterilir. 4 büro şefi, 50, bir büro şefi 35, üç bü3 Genel tatil günleri aşağıda gösterilmiştir* ro şef muavini 35, iki memur 20 şer A îstikiâl Savaşmda son zaferin lira. Bir Vaşveznedar 60, bir veznedar kazanıldığı 30 ağustos günü (bugün 40 ve iki memur. Millî Müdafaa Vekâleti tarafından îstanbul Borsa komiserliği 90 lira yapüacak programa göre yapılır.) B Her sene birincikânunun maaşlı bir komiser, menkul kıymetler 31 ind günü öğleden sonra ve ikinci bürosu bir müdür maaşı 60, büro şekânunun birinci günü. fi 40, iki memur 35 ve 30 lira. C 22 nisan öğleden sonra ve 23 Kambiyo ve Nükud Bürosu: 60 lira nisan. maaşlı müdür, büro şefi 40, iki meD Mayısın birinci günü. mur, Düyunu Umumiye Komiserliği T Üç gün şeker bayramı. komiser 100, mütercim daktilo 40, H Dört gün kurban bayramı. 3 u maddede yazılı tatil günlerin Muntazam Bordar Umum Müdürlü • de 28 ve 30 birinciteşrin günlerinde ğü, Umum Müdür 90, biri pullar muhususi yerlerin kapanmaa mecburî hasibi olmak üzere iki şube müdü • değildir. rü 70 şer lira, beş büro şefi 40, bir bü4 Hafta pazar gününden başlar. ro şefi 35, maaşlan 35 le 20 lira ara • Cumartesi saat 13 ten başlamak üzere sında 50 memur. her haftanın birind günü tatüdir. Hafta tatili kanundaki hükümler buDokumacılık mektebi gunler için tatbik olunur. Halkm yemesi, içmesi giymesi giSümer Bank sehrimizde <k>kumacibi zarurî ihtiyaclarla alâkalı alışve lık öğrebnek uzere bir öıbsas mektebi rış dükkân ve mağazalan hakkında açacak ve burada mütehassıs işçı yecumartesi günü hafta tatili kanunu cereyan etmez. tişbrecektir. Atînadaki Ingiliz • Fransız polisinde çalışanlarm arasmda katil, haydud, fahişe taciri, kasa hırsızı gibi bir şürü eşirra vardı! Ne pblit, ne polis! Abnadaki gizli îngiliz Fransız polisinde hizmet eden 162 kişiden yalnız 60 tanesi asıl Yunanistanda doğmuştu. Atina Polis müdürüne nazaran, bu gizli polis heyetinde 8 katil, 9 haydud, 7 kasa hırsızı, 10 kaçakçı, 11 adi hırsız, 21 hilekâr, kumara ve 20 tane de fahişe taciri vardı. Ceri kalanlar da, nasıl ve ne ile yaşadıklan malum olmıyan serserilerdnfl>arettir.Bunlar, Atina sokaklannda otomobilllerle dolaşıyor, canlannm istediği adamı yaka • layıp sorguya çekiyor, hapse atryor ve kendi başlanna buyuruk olduklan için şahsî ihbraslannı ve kinlerini istedik • leri gibi, teskin ediyorlardL Bilhassa geceleri, evlerden adam kaldın yorlardı. Nihayet, îngiltzler, utandılar da bu herifleri yakmdan takib etmek ve murakabe alhnda bulundurmak mecburiyetinde kaldılar. Bu tarihte vuku bulan bir hâdise, Kral Kostantinin îngiliz zabitlerinin mertlieine olan itimadını fena halde kırdı. Miralay Mapierin Atinaya gelmck üzere bindifi vapur, Akdenizde bir Alman denizalb gemisi tarafından tevkif edilmişü*. Bu denizalb gemisi, miralayın bu vapurda bulunduğunu hususî surette haber almış olacakh ki vapuru durdurduğu zaman, tahtelbahirin kumandanı, diğer yolcularla meşgul olmadan Miralay Mapieri ismile çağırmışb. Miralay Mapierin beraberindeki evrak çantası denize abldıysa da Al man gemicileri bunu çıkardılar. Çan • ta Berline gönderildi. Orada açıldığı zaman. içinden îngiliz istihbarat za bitlerinin bazı hususî mektublan da çıkb. Bunlar kraldan hosa gibniyecek, hatta hakaret eden bir dille bahsedi • yorlardı. Almanlar için, bu, bulun maz bir fınatb. Mektubların fotoğrafIan çıkanlarak Kral KosUntin<* enn*. derildi. Kral da tngiliz ata^nava!<ni çağınp bu mekrublan ona okuttu. Bu mektubların en terbiyesizce yazılmış kınmlannı göstererek: Zabitlerinizin bana yapbklannı görüyorsunuz ya, dedi. «Hareket tarzmızı, Yunamstania Ililâf devletlerimn karşırna çtkan na * zik meseleyi muvafık bir surette halledecek gibi görmüyorum. Bagünku ü«ziyeile, 1aati.yeti.mzi, daha ziyade, Vc nizelosun siyast menfaallerine hâdim kılıyorsunuz. Kendinizi partiltnn ve şahtdartn fcvlnnde tuhnanız lüzumuna aze haltrlatirtm. Düşman propaganda sıntn bizi, kartşıklik oe ihtilâl çtkarmak' tan suçlu göstermek için çaltfiığ m asla unulmayınız.'» Fransa Haridye Nezaretinin başında enerfik bir adam bulunsaydı, yakm Şarkta Fransanm şöhretini baltalamak suretile Fransız menafüne suikasd yaoanlan derakap azlederdi. Bu »uretle ltilâf devletlerini bir sürü mahcubiyetten kurtarmış olurdu. Maalesef Briand, tatlı sitemler ve muahazelerden başka çare bilmiyen bir adama benziyordu. Hakikatte ise, Fransanm Yunanistandaki siyaseb, Bahriye Nazm Amiral Lacaze tarafından idare ediliyordu. O da, Rokföyün baş hamisi idı. Ulusal ve çenel bayramlar Senegaüi zeneiler Fransızlar, Yunanistanda Senegalli Zenci kıtalannı kullandılar. Çok geçmeden bunlano ahaliye karşı yapbk • lan muamsleler, bir efsane halini aldı. iki misal zikredelim: Kefalonya adasmın merkezi olan Argostolide M. fnglesis isminde bir Yunanlı oturuyordu. Bu adam. hem Romanyanm fahri konsolosu, hem de bu sehirdeki «lhhyatlar Birliği» nin reisi idi. tnglesis ateşli bir kral taraf • tan ve Venizelos aleydan idi. 1916 sonbahannda bir gece, bir Fransız zabitinin kumanda ettigi bir zenci müf • rezesi adamın evini basb. Fransız as kerleri kapıyı kmp içeri girdiler ve lnglesisi tevkif ettiler. losa olduğunu soylîyerek prbfesto ettiği zaman Fransız zabiti, Bana Romanya filân vız gelir. dedi. Zavallıyı palas pandıras bir gemiye bindifİD Marsilyadaki usera karargâhma sürdüler. thtiyatlar Birliğinin Argostolideki en faal erkânmdan biri de 70 yaçmda M. Blessas isminde bir ihbyardı. Ihtiya nn Gentilimi isminde kendisile yaşıt bir kapı komşusu vardı. Bu adam, öroründe politikaya kanşmamışh. Veni » zelosun hafiyelerinden biri, birinci ihtiyann kapısını, alelâcele Senegalli • lerin başındaki Fransız zabitine gösterdikten sonra smşmışb. Zabit kapıyı çai mış, açbramamışb. Yanındaki zenci askerlere bir ip atarak balkona brmanmalarmı emretti. Siyahiler, balkonun kaoısmı param parça ederek içer daldılar. thtiyar adamı yatak odasmda basbrdılar. Moruk, hemen gryin. Göhlrecegiz seni dediler. îhtiyar pek tabiî olarak protesto edince kafasına bir dipçik indirdiler ve kanlar içinde zorla alıp götürdüler. Zavallı bu halde Fransız vapunma bindirildi. Orada biraz daha söz dinliycn ve anlryan bir adama halinden ;ikâyet etti. Beni neden Fransaya surmek istiyorsunuz, anlamryorum, dedi. M. Blessas, siz Kral taraftan ihtiyatlar birliğinin azasmdansınız onun için, cevabını verdiler. Ben Blessas değilim. Onun kotnşusu Gentiliniyim. Ömrumde de siyasotle uğraşmadım. Rokföy fazla üeri gidiyordtt Rokföy, Venizelosun asker yazıalığuu Abnada bizzat deruhde ebnişti. Tiyabovari işler yapmaktan büyük bir zevk duyan Fransız bahriye za biti akşam Gzerleri sokaklann en kaiabalık olduğu saatlerde, yazdığı yüzlerce Venizelosçu askere, başlannda bir Fransız zabiti ve iki taraflannda Fransız bahriyelileri olduğu halde, resmi geçid yapbrdı. Fakat arbk Rokföy fazla üeri gidivordu. Öteki itilâf sefirleri. Fransız elçisi nezdinde o kadar şid detli protesto ettiler ki Giyömen atas,enavali edeb ve terbiye dairesinde harekete davet mecburiyetinde kaldı. Fransanm Abnada hanedan aley hinde uyandırdığı hareket, Romada ve Sen Petersburgta telâşı mucib oluyor du. Rusya ile Italya bu mevzu üstünde o kadar iyi çalışblar ki Briand 24 eylul 1916 da Atinaya, sefire şu telgrafı çekti: Büyük Konserimiz ii Jüri heyetince seçilen 7 eser yarın saat 19 da Beyoğlunda Saray sinemasında çalınacakbr Cumhuriyet,, in musiki müsabakası (Arkam var) HergUn bir ecnebi karikatüril Buncüan sonra, sehrimizde bulunan dost Rus artistleri tarafından seçilmîş bazı güzel eserler çalmacak Eserlerîn seçilisinde hakem olacak davetlilerimiz harîcinde halktan da arzu edenlerin bu ilk millî eserler konserini dinliyebilmesi için ayrı biletler hazırlanmışhr. İstiyenler sinema gişesinden alabilirler Ulan dedim, niye bayramlığuı gty•ijrornm* j]

Bu sayıdan diğer sayfalar: