17 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

17 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 üfryıs 1935 Camhurira* SAĞLIK BAHÎSLERİ Bütün derdlere deva, zeytinyağı! İki tngîliz doktorunun yeni keşifleri Londra St. Mary hastanesine tâbi bir tıb taharrı muessesesıne mensub doktor A. C. Frazer ile doktor V. G. Walch bir İngüız tıb mecmuasında zatürrie ile saır bulaşık hastahklarını fevkalâde bir muvaffakiyetle iyi leştiren yeni bir ilâcdan ve tecrübe lerinden bahsetraektedirler. Bunlarm tavsiye ettikleri yeni ılâc zeytuıyağının, sübya halınde, yani su ile ka rıştunlmış olarak damarlara şiringa edilmesidir. Bu mahlul 24 saat zar fında hastanın fevkalâde yüksek hararetini tekrar tabiî hal derecesıne duşürmektedır ve üç hafta sonra da hasta tamamen ıyileşmektedir. Keza Romatızma, kan zehırlenmeleri de ayni usulle tedavi edılmektedır. Kâ şifler bu tetkiklerini busbütün başka hastalıklara da tatbik etmişlerdir. Bazı insanların bazı aşı mürekkebatma karşı çok hassas oldukları ma lumdur; ekseriya tuberkülin yahud da insulin çok fena tezahürata sebe biyet verir. İşte bunlara karşı da zeytinyağı fevkalâde faydalı bulunmuş ve pek hassas hastalara bile bu sa yede zeytinyağı mahlulile en yük sek miktarlarına kadar tuberkülin veya insulin şıringaları yapılabilmiştir. Zeytinyağı böyle hernevi bulasık hastalıklara karşı şâfi bir kuvvettir. Tatanoz ve dıfteri hastalıklarına karşı da fevkalâde muvaffakiyetle kulla nılmıştır. Ancak bunun mikroblan öldürmesi varid değildir. Dil üzerinde çalışmalarJJ Kılavuz için dersler 6 Aile Arda Evcimen = Aileperver Aüe kelimesinin eski bir Yakut kökü olduğunu belki henüz bilmiyorsunuz. Fakat kılavuzun (T.Kö.) leri izahlanırken bunu da öğreneceksiniz. Ancak kelimenin yeni türkçe şeklı şu dur: Ayle. Pek uygunsuz bir kelime olduğu için bir türlü kullanma dıline geçmiyen ailevî sözü için de aylesel diyeceksiniz. Gayritâbi, müstakil = Bağınsız (intependant), erkin Ademi tâbiiyet, istiklâl = Yadba gmç (independance), erkinlik Tâbiiyet ve menutiyeti mütekabi le = Arsıbağınç (interdependance) Burada ilk dikkat edeceğiniz şey bağlı üe bağınlı arasındaki aynmdır: Bağh = merbut bağınlı = tâbi, menut, muallâk, vabeste. Bakırköy ilçebayhğı İstanbul ilbaylığına bağhdır. Kanun çıkarmakv Kamutaym ka bul etmesine bağmlıdır. Konuşma dilinde «bağlı» ayni şeyi anlatabilir. Fakat ayırmak daha doğrudur. <îstanbul tlbaylığma bağlı olan Kadıköy üçabaylığınırV ekonomik gell <• şımi, dalga kıran ve nhtun yapüma sına bağınlıdır.» İşte size iki kelime nin ayırd ediîmesini kolaylaştıran başka bir misal! «îskoçya İngiltereye tâbidir.> cümlesindeki tâbi kelimesini uyruk ile karşılıyoruz. Tebaa demek olan uyru da gene bu kökten geliyor. «Osmanlı sultanlan, asırlarca, Hi caz Arablarına uyraçlık ettil'îr.» de diğimiz vakit, uyraçın metbu kelimesini karşıladığıru görüyorsunuz. Bunun feŞli «uyramak = tebaiyet et mek» tir. Uyruluk osmanlıca «tebaahk» an lamına «tâbiiyet» in karşılığıdır: «Bir devlet, kendi toprağmdaki azmnk larda iyi uyruluk vasıflan arar!» Fakat bir de dependane karşıhğı «tâbi iyet» vardır ki onu «bağın, bağınç» kelimelerile karşılıyoruz. tHayatı iktısadiyede, milletler arasında, bir gün tâbiiyet ve metuniyeti mütekabile esası aranacaktır.» sozünü şöyle çevirebiliriz: «Ekonomik hayatta, uluslararasında, bir gün arsıbağınç esası aranacaktır.» Bız indepience sözünü bağınsız ve erkin diye iki türlü karşılamakta şüphesiz daha iyi ettik. «Müstakil meb'usluk», «mahkemelerin istiklâli» yerine «bağınsız saylavlık», «hakyerlerinin bağınsızlığı» sözünü kullanacağız. «İstiklâli milli» nin türkçesi <ülQ6ai erkînRk» 'W. Yarta dıli 'pek ytkaı to Ben siyasa hayatında bağınsızlığı severim, Sözü ile, Arsıulusal siyasada, ancak, erkin uluslann hükmü geçer, Sözü arasındaki aynmı belirte * cektir. «İktısadî hayatta mutlâk bir ade mi tâbiiyet ve metuniyet siyaseti takib edileme.» cümlesini ise şöyle karşüıyacağız: «îktısadi hayatta, saltık bir yadba ğınç siyasası güdülemez.» Bu son cümlelerde geçen yeni ke limeler: Mutlâk = Saltık Vasıf (T. Kö.) FiU = Feğü Ekalliyet = Azmlık Vilâyet = llbaylık Kaza = İlçebaybk Millet Meclisi = Kamutay Mefhum familyası = Kavram artası. Tabutta dirilen ye tekrar ölen gene... Selânikte inanılmıyacak bir hâdise oldu Selânikte bir gene öldükten sonra dirilmiş, sonra gene ölmüştür. Selâniğin Gambeta caddesinde su şirketi memurlanndan yirmi beş yaşlannda TıJıi Draqumi isminde bir gene şiddetli bir pronkopomoni hastalığına tutulmuş, doktorlann fevkalâde itinasına rağmen hastalıktan kurtulamıyarak vefat etmişti. Mujhitinde ve şjrkette çok sevi len Takinin vefab hemen her tarafa yayılmış, her taraftan koşanlar gene ya* şında Steki dünyaya göç eden ölünün başında ağlamağa başlamışlardır. Diğer taraftan cenaze hazırlıklanna baş lanmış, cesed tabuda konmuş. Papaz gelerek dtıalar okumağa başlamış. Bu arada cenazede garib bir hareket hissedilmiş, başmda bulunanlann kimisi korku, kimisi helecandan ne söyliye • ceklerini, ne yapacaklannı şaşırdıkla • n bir anda Taki tabutun ortasma oturuvermiştir. Papas duasını kesmiş, ka • dmlar dilleri tutulacak bir hale gelmif» fakat canlı cenaze bulunanlardan izahat istemeğe başlamış. «Nedir bu gördüklerim? Ne oluyoruz? Yoksa 51 • düm de öbür dünyada mı bulunuyo • rum? Fakat siz de mi öldünüz?» diye söylenmiş. Takinin dirildiği şayi olrna» sı üzerine arkadaşlan doktora koşmuflar, kendisini tedavi eden doktora bu lup getirmişler. Doktor bu garib hâ diseyi ölüye son dakikada yaphğı serumun harikulâde olan tesirine atfet • miş, gitmiş. Fakat dirilen cenazeyi bir türlü ölmedığine inandıramıyorlarmif. «Bu gördüğün şeyler senin ağır has » talığından seni ku<tarmalan için azizlere yapılan ayindir» filân diyorlar mış. Taki öğleye kadar tekrar yaga dıktan sonra artık bir daha dirilmemek üzere ölmüş ve defnedil miştir Miskin illeti hakkmda neler biliyoruz? Yazan: Profesör Janselm Cüzam (miskin îlleti), en yaman hastalıklardan biridir. Bereket versin ki, salgın bulunduğu yerlerde bile çok güç bulaşır. Hatta öyle sanınm ki, cüzza mın mikrobu ki omı en önce ayırd etmeğe muvaffak olan Norveçli bilgine izafetle Hansen mikrobu adile anılır bir insanın bünyesine yerleşebilraek, orada yayılmak ve nihayet cüzam tev • lid etmek için, üstüste birkaç defa a§ı lanmak gerek ü'r. C Türkiy«<U nmşn hakkı Cıımhuriy*** aidcKr ) luk daima bakidir ve baki kalacaktır. Lâkin, hastalığm beledî olduğu yerlerde, edranm karhalara inkılâb ettiği vâkidir. O zaman da, hastalık şifa bulsa dahi, bu karhalann yeri kalır. Halktan bu kelimeyi her vakit bu Cüzam yalnız bir cild hastalığı deson türkçe şeklinde duyardık: Ayle! ğildir. Deriye inhisar etmez. Bazan da Türkün ağzı böyle yoğurur. Arda da ayle demekitr. Onunla dilimuhati gışalara ve sinirlere de ânz o mız zengınleşıyor. Yarın ilım terim lur. Bu suretledir ki, cüzamla malul lerini aradığımızda, onu da belkı faolanlarda ekseriya gelincik illetile musıle yerıne koyacağız. sab olanlardaki kadar elem verici nevBizim babalarımız evcimen adam ritler müşahcde edilir. Bu mikrobu banndırabilecek olan lardı. Hiç biri, sokakta geceye kal Hastalık sinirlere ânz olunca, adavücudün oldukça müstaid bulunması mazdı. lelerden bazılannda dumur husule gelizım gelir itikadradayım. Bu kanaa ••• lir. Bununla beraber diğer adaleler fatim, daha birçok cüzam mütehassıs Akamet = Kısırlık, sonuçsuzluk aliyetlerine devam edegeldiklerinden larının da müşterek kanaatieridir ve Akamete uğramak = Sonuçsuz kalmafsallar çarpıhr. gizli kalıp ta tezahür etmiyen birçok mak, sonuçsuzluğa uğramak, sonuç Buna rağmen, hastalar ellerile ça cüzzam vak'alannm mevcudiyetine vermemek. lışmakta devam ederler. Ben öyle bir istinad eder. Akamete uğratmak = Sonuçsuz bıkadm gördüm ki cüzamh olduğu ve Açıktan açığa miskin illeti arazı gosrakmak, verimsiz bırakmak. bu vaziyette bulunduğu halde dakti teren bir hastanın yanında. böyle gizAkim = Kısır, sonuçsuz, verimsiz. loluk edebiliyordu. Yalnız o, parmakAkim kalmak = Sonu gelmemek, li cüzama müptclâ kimselerin de gö lannı başka rürlü kullanıyordu. yarım kalmak, yüz üstü kalmak, suya rülmesi nadirattan dcğıldır. Bundan Çok defa, cüzamh, hastalanndan düşmek. dolayıdır ki» miskinlerle bir arada yabirini ötekine yardımcı olarak kullanır. Bir osmanlıca kelimenin karşısında şıyan akraba, ahbab, hizmetçi ve hasFaraza, lâmise hassasını kaybeden bu kadar türkçe görurseniz, bu keli tabakıcılan tıbben ve bakteriyoloji bahasta, mütemadiyen ellerini gözönünde menm dılde hiç yerleşmemiş oldu lcımmdan dikkatle muayeneye tâbi tutbulundurmak mecburiyetindedir. O ğuna hükmediniz. mak lâzımdır. nun için, en feci vaziyet, kör olan cü Dün bütün düşman hücumlan akaBittabi bu çok nazik bir meseledir. zamlınm vaziyetidir. mete uğradı = Dün bütün düşman Fakat bu işi, icab eden nezaketle bahücumlan sonuçsuz kaldı; sonuçsuz Parmaklann sade çarpılmakla kalşarmak, hekime aiddir. Miskin illeti lu§a uğradı. mayıp, tedricen yok olduğu da vâkibulaşmak suretile ve münhasıran in Akim kalan bu hareket = Sonu geldir. Mafsallar imtisas eder, kemikler sandan insana, ya doğrudan doğruya, miyen bu hareket... ufalır ve kaybolur. Daima en son öyahud ki camid cisimler vasıtasıle ge len tımak hemen daima bakidir. «Südü tâkim etmek sözündeki ta çer. kim yerine kısırlaştırmak sözünü kulCüzamhlarda dikkate değer hu • Pek eski zamanlarda, bu illetin gelanabilirsiniz. Takim o demektir. susiyetlerden biri de, kaşlan ve kir rek sirayet, gerek iniyet ve gerek baş**• pikleri döküldüğü halde, saçlannm ka sebeblerle kazanıhr olduğu zannebilâkis gürlüğünü mubafaza etmesi Aktetmek = Bağıdlamak (ContracEdime (Hususî) Şark Demir • dilmekte idi. Buna binaendir ki, Ca dir. Gözler ise ekseriya mahvolur. ter. con clure un acte public ou pnve) yollan Şirketinin, gazetemizin neşri • linus, tskenderiye ahalisinin eşek eti Câzamlılar çok vakit, cüzamdan Âkid = Bağıtçı, bağıthyan (contracyatını nazan itibara alarak yük tarifeve tuzlu balık yemek suretile cüzama değil, fakat meselâ verem gibi müte tant) tutulduklan iddiasmda bulunmuştur. dahil hastahklardan ölürlcr. Ve, cü lerinin bir kısmında tenzilât yapmayı Akd = BaŞıd (acte) kararlaştırdığını yazmış. ve halkın yol Bugün ise miskin illetinin bulafik zamlılann hâlâ bir arada yatmldık Hemen aklınıza andlaşmalardaki cu tarifelerinde de tenzilât yapılmasuu bir illet olduğu kanaati hemen hemen lan hastanelerde, bir karhai âkile veya «tarafeyni âkideyn» sözu geltcektir. umumidir. Maamafih birkaç kereler, bir verem musabı ile temas ettikleri . t istedi^ini bUdirmiştim. Punujbağıt^lar.., veya «iki bağıtçı^ cetmınY veVarîâd ki meşirnenîiifkanıh takdirde, cüzamlj bu baîtalıklara pek Gazetemizin son rieşriyafinı da nazan ! taraf» dıye karşılıyacaksınıî ve s bıt d* Hahsen mficröblaVırîâ tasğefinmiş ' çabuk tutulür. " ,. . . « itib^ça, TRİan şiıkej .Jiçaiet, müfe^i^ F^"v şey de anlamış olacaksımz. tir. Öuftun îzshı basittir: Bunlâr İ MM f1 1 Bir cüzamlıyı başka msanlardan " tEvlenme erkekle kadını blrleşti fat ı amanlıyı tekrar şehrimize gön • nm deveranıdem' «isteminden çocu ayırdetmek lâzım geldiğinde ruhî müşren bir bağıttır> sözünde bağıt keli dermiştir. Rıfat Yamanlı burada kalğunkine geçmiş, mikroblardır. Lâkin külât tahaddüs eder. Ta orta çağdandığı müddetçe tren ve otobüslerle ya mesi akd yerini tutuyor. cüzamın ender olarak rahim yolile Almanlarla Fransızlar arasında son pılan yolcu nakliyahnı tetkik etmiş ve geçtiğine delil, doğar doğmaz anala • beri sürüp giden bir hınc ile, cüzam andlaşma, 1918 de Versayda bağıtlanbu tetkikatın neticesini Şirket direktörlılar. dıledikleri gibi girip çıkarlar. Kenrından aynlan ve cüzamh olmıyan bir mıştır. (aktedilmiştır.) lüğüne vermek üzere İstanbula dön dilerinin bu hususta özdemliklerini tahmuhitte büluğa erinciye kadar sun'î bir Bu cümlelerle yeni bir kelime öğ tarzda beslenen çocuklann hemen hiç did eden bir yasa yoktur. Bunlar bi • müştür. bir zaman bu illete tutulmadıklandır. reniyorsunu. rer suçlu değil, sadece birer hasta Oğrendiğime göre Şark Demirol Andlaşma = Muahede Gizam, verem ve frengi gibi cin lan İstanbul ile Edirne arasmda isli dırlar. Ve özdemliklerine tamamile *** si muayyen bir hastalıktır. Maalesef yen muhtelif trenleri haftanm muay sahibdirler. Esasen bu vaziyetlerinden Kılavuz «bağlanmak» kökünden çok tezahüran pek çok ve pek ziyade müyen günlerinde yolcu treni haline koazamî derecede istifade ederek, hekimesash başka bır kavram ardası üret tehaliftir. Bazan moayyen bir nokta yacak ve bu trenlerde geçen sene terleri pervasızca sıkıştınrlar. Ekseriya, miştir. Burada onlan tekrar ede*vn: da hissizlik gorülür. Ve meselâ sigara tib edilen tenezzüh trenleri tarifesine içen bir adam. elindeki sigarayı par tecnd edilmeyi istemeyip, umumî ko • Tâbiiyet, menutıyet = Bağım, b» yakın bir tenzilât yapacaktır. ğuşta herkesle birlikte yaunlmak is maklan yanıncrya kadar içer de farkınğınç, uyruluk (dependance) da oimaz. Gene pannaklannm ucu terler. Tâbi, menut, muallâk, vabeste = na bannlacak olsa, duymaz. Bu uyu Cüzamın tedavisi için bilinen ye • Bağmlı (depandant) şukluk korkunc bir alâmettir ve cüz • gâne ilâç Flakurtiya fasilesinden Cha* Tâbi kılmak, tahtı tâbiiyete almak,, zamı haber verir. (Baştarafı 1 ind »ahifede) ulmoogra admdaki nebatın yağıdır. munkad etmek = Uyrutmak (assullk bakışta ehemmiyetsiz görünen Evvelce bu yağ ağızdan ahnırdı. Sonral Göring Fransız Dış Bakanı M. La jetir) daha ban alâim vardır ki ekseriya cüzvali kısa bir müddet için Berlini ziyara kaş,eler içerisinde ve yahud ki is Tâbi (bu anlamda) = Uyruk zam arazıdır: Meselâ ufak tefek, burete davet etmeğe M. Hıtler tarafınTâbi olmak, tebaiyet etmek = Uypirtolu bir sübiyeye kanştmlmış ola run kanamalariyle müterafık nezleler. ramak dan memur edilmiştir. Bu âraz karşısında derhal muhati gı • rak verildi. Şimdi ise adalâtm ve hatta Metbu = Uyraç veridlerin içerisine şınnga ediliyor. Lehiatanla Alnanya arrında , şalarm muayenesi icab eder ve bunun Tebaa = Uyru Bu nebatın müessir maddelerini îsatkeri teşriki mesai korkunc netîcesi, Hansen mikrobunun tihsale de çalışılmaktadır. Lâkin ben, keşfi olur. Dünkü posta ile gelen Londra ga » eğer hastanın ne midesinde bir ânza, zeteleri Lehistan ve Almanyanm FranGene bazı defalar, pembe ve ya • sa ile Sovyet Rusya arasında karşılıkh hud ki hafif şarabi renkte dümdüz le ne de ishali yoksa, bu yağı tabiî olarak vermeyi tercih ederim. yardım esasma müstenid bir andlaşma keler olur. Bunîar, parmakla doku • Chaulmoogra yağından mamul sa yapılmasma kendi aralannda askerî teşnulduğu zaman kaybolur. Bu lekeleı riki mesai tertibatı almakla mukabelebunlar ağızdan kolay alınır. Hatıra tek, yahud ki küme halindedh* ve b* de bulunduklannı haber veriyorlar. zan da bütün vücudü kaplar. Ve şa kabilinden şunu da soyliyeyim ki, bu Deyli Telgraf gazetesi Leh ordu ilâca gelinciye kadar, cüzam teda yed bu lekeli noktalârm hassasiyeti su erkânından beş generalin Alman visinde civa, arsenik, 606 ve çivid de denenecek olursa, yok olduğu anlaşı yaya geldiklerini ve Alman ordusunun lır. Maamafih bu lekeler, soğuğa, sı kullanılmıştır... manevrelerinde bulunduklannı haber . Maalesef, cüzam adını taşıyan bu cağa, iğne batmasına karşı aksülâmel veriyor. yapmamakla befaber. parmaklann te yaman hastahğa karşı tedavi çareleri Deyli Ekspresin Varşova muhabiri kıttır. Ancak, sanatoryumlan dolduran masına karşı hassastırlar. Buna (anestde 13 mayısta gazetesine çektiği bir zavallı müteverrimlere karşı dahi, za telgraf ta ;u malumatı vermiştir: hesie dissocoiee) dağınık uyujukluk deten elimizden ne geliyor ki?. nir. « Lehistan hükumeti. Fransa Şimendifer Şirketi hakikati anladı Yolcu tarifelerinde de tenzilât yapılıyor Fransada eğlence yerleri kapanıyor! Hükumetîn agıî" vergileri indirmesi istenildi Fransada bütün eğlence yerlerini idare edenler ve bunlan temsil eden meslek kurumlannın temaşa üzermden alman tahammülü imkânsız ağır vergilerin indirilmesi hakkmda Fransa hükumeti nezdinde yaptıklan teşebbüsler 31 mayıs tarihine kadar kabul edilmed;*i takdirde tiyatro, sînema ve bütün eğlence yerlerini kapatmağa karar vermişlerdir. "* ' Bu kararın neticelerinden olmak ü« zere bu kabil müesseseleri idare e denler tarafmdan bütün işçi ve memurlarına şimdiden taahhüdlü birer mektub göndermişlerdir. Bu mek tublarla eğlence yerleri müdürleri memurlarma, eğer 31 mayıs tarihine kadar hükumet eğlence vergilerini makul ve munsif bir nisbete indir • mezse işe devam imkânsızlığı karştsında kalacaklarını ve binnetice müesseselerini kapıyacaklarjnı ve bu mektublarını evvelinden ihbar mahiyetinde telâkki etmejerini bildirmektedirler. Aîmanya M. LavaK Berline çağırıyor İstanbul avcıları Yalovaya gittiler Örfî idare kalktıktan sonra (Bnş taraft birinci tahifede) Genercd Metaksastn makaleri Daha bazı vak'alarda, el ve ayak parmaklarr ayni zamanda hassasiyetini kaybeder. Ve bunlarda da, çok defa, hasta ağır surette yaralandığı halde hiçbir acı duymaz. Bütün bu ânzalar, gerek nezle ve gerek dağımk uyuşukluk olsun, zaman zaman ve fasılalarla tezahür eder. Bir kaç tekerrürden «onra, lekeler sabit lefir, tümseklenir ve edrana inkılâb eder. Bu edranm husulü bazan hutn ma üe müteradiftir ve ekseriya bizim iklhnlerimizde, az müddet sonra sö ner. Bıraktıklan leke de biraz dayandıktan sonra kaybolur ise de, uyufuk Tango yarışını kazanan beste İstanbul Rad • yo şirketi tara fmdan açılan tango yanşını «Sensiz hayat» isimli beste kazanmış tir. Bu beste, Galatasaray lise sf ofiezunlarından Nusrat Bıfkınm dır. Bestekânn U* zak, Mınımini ve Arzu isimli matbu üç eseri daha vardır. Nturat Rıfht Sovyet Rusya anlaşmasına karşı M. htanbul avcılarından mürekkeb bir kaffle bir sürek avı yapmak Lavalın Moskovaya azimetini müteaüzere dün akşamki vapurla Yalovaya gitmiçlerdir. Resmimiz avcı kıb mukabil bir askerî harekette bu ların Yalovaya gidişlerini göstermektedir. lundu. Leh ordusunun yüksek kumandan lanndan mürekkeb bir heyetin Alman Kral yeni bir Bulgaristan kurmak is(Baçtaraft 1 inei tahifede) ordusunu ve tayyare kuvvetlerini tet • 3 Guya Bulgaristandaki iki çok tiyormuş. Krah bugün guya millet dekik için Almanyay* izammı karar • ğil, bankerler tutuyormuş. büyük sınaî müessesenin sermayelerilaştırdı. Daha dün dahiliye nazın geçen denin mühim bir kısmı Krata aidmiş. Sovyet Fransız andlaşması imzalafaki gizli beyannameyi neşredenler 4 Kabinedeki iktısad ve şimennacağı sırada Fransız zabitanından mühakkmda şiddetli takibat yapılacagmı, difer nazırlan Kralın en yakın dost rekkeb bir heyet Rusyaya gönderilmişti. bunlan neşredenleri hükumetin bifdilan imiş. Yakında Rusyadan da Fransaya askeğini söylemisti. Bu yeni gizli beyan • Şeker fabrikalarile yapılan son u namenin ortaya çıkması dahiliye narî bir heyet gelecektir. Buna karşı Lehistan dahi Almanyaya askerî bir hc yuşmada guya iktısad nazın 6 milyoo zmnı tekzib etmis oluvor leva kumusyon almış ve bu adamlarla yet göndermiş oluyoı.» . MEMDUH TALÂT TEZtL Sofyada Kral aleyhine yeni bir gizli beyanname * *'"a 16 (Hususî) Hür FikirlUer partisi lideri General Metaksas ga zetecilere beyanatında örfî idare kaldırılmakla beraber konulan bazı kayidlerle özgenlik (hürriyet) tahdid edilmiş olduğundan bu seçimin 6z gür (serbest bir seçim olamıyacağı nı ve kendi partisi kazanırsa yeni meclisi dağıtacağını söylemistir. Elefteron Vimantn makalesi Atina 16 (Hususi) Sahibinin di vanıharbde beraet etmesi üzerine bugün tekrar çıkmağa başlıyan maruf Venizelist Elefteron Vima gazetesi yazdığı bir başyazıda «Venizelos şimyattan busbütün çekilerek Yunanis diye kadar memleketine yapacağırtı yaptı, şimdiden sonra ise siyasî ha tana ayak basmaması lâzımdır» de • mektedir. Fransız yolcu gemilerinde grev Havr 16 (A.A.) Norrhandie; Şamplen ve La Fayet yolcu gerhileri' nin tayfaları grev yapmışlardır. " " ' "

Bu sayıdan diğer sayfalar: