4 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

4 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 4 Nisan 1936 TA5 ÜZERINDKS Anatole France Yazan: ( Şehlr ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icmal Soy adı almakta acele ediniz! Polisle halka tebligat yapılıyor Soy adı kanunu işinin süratle intacile nihayet 2 temmuzda bu işe nihayet verilmiş bulunması vilâyetlere tebliğ edildiğinden polis vasıtasile evlere müracaat edilerek soy adı almamış ve kaydini yaptırmamış olanların süratle müracaatleri lüzumu bildirilmiştir. Bu sebeble son günlerde soy adı kaydi için şubelere müracaat edenlerin adedi çoğalmış, hatta bazı şubelerde izdiham hâsıl olmuştur. Hükumet bu işi sıkı bir surette takib etmektedir. Bir aya kadar müracaat ederek soy adı almıyanlar olursa bu gibiler hükumet devairinin hangi şube sine müracaat ederlerse etsinler işle rine bakılmıyacak ve soy adı almalan için nüfus şubelerine sevkedilecekler dir. Tarihî bazı isimleri taşıyan soy ad larının yeniden tetkik ve tesçili lâzım dir. Bu gibi eşhas icab eden vesaiki ibraz ve bu aileye olan yakınlığım ispat etmedikçe evvelce kütüklerde mukayyed dahi olsa bu soy adlarını taşıya mıyacaklardır. Hıristiyanlar evvelce almış oldukları soy adlarını nüfus şubelerine müracaatle kaydettirmek mecburiyetindedir ler. KilLse, cemaat ve sairedeki kayid leri kâfi değildir. Mutlaka nüfusa mü racaatle soy adlarını kaydettirecekler dir. Dahiliye Vekâleti alâkadarlara gön derdiği bir emirde temmuz içinde nüfus yazımı denemeleri yapılacağı ve hazirandan sonra da bilumum nüfus yeniden kütüklere yazılacağmdan ve bunda soy adlarının bulunması elzem olduğundan bu kayid muamelesinin en kısa zamanda bitirilmesi bildirilmiştir. Nüfus müdürlüğü şimdiden nüfus ya zımı hazırlıklarına başlamıştır. îlk olarak köylerdeki köy defterlerinin değiştirilmesine başlanılmıştır. 42 Bu söz üzerine başımı iğerek selâm verdim. Mişel, Persövali tasdik etti ve hükumetin, diğer çahşanlann zaranna, kimyacıları semirtmek lutfunu göstermesinden acı acı şikâyet etti. Vesika alışverişi, fiatların artıp eksilmesine sebeb olmuyor mu? diye sor dum. Moren cevab verdi: Vesika alışverişi menedilmiştir. Fakat, bu, tatbikat itibarile büsbütün kabil olmuyor. Eskisi gibi şimdi de içimizde hasisler, sefihler, çalışkanlar, tembel ler, zenginler, fakirler, bahtiyarlar, bedbahtlar, memnunlar ve memnun olmı yanlar var. Fakat herkes yaşıyor. Işte bu da oldukça bir iştir. Bir müddet düşündüm. Sonra: Mösyö Moren, sözlerinize bakı lırsa, mümkün olduğu kadar müsavatı ve kardeşliği tahakkuk ettirmişsiniz. Fakat, korkanm ki, bunlar, nimetlerin en birincisi olarak sevdiğim hürriyetin zaranna oluyor. Moren omuzlannı silkti: Müsavat, tesis etmedik. Onun ne olduğunu da bilmiyoruz. Biz herkese yaşamayı temin ettik. Çalışmaya şeref ve itibar verdik. Bundan sonra eğer bir duvarcı kendini bir şairden üstün veya bir şair kendisini duvarcınin fevkinde sayarsa, bu kendi bilecekleri şeydir. îşçileri mizin hepsi kendi çalışmalarının nev'ini, dünyanın en iyi çalışma nevi zannederler. Bunda da mahzurdan ziyade menfaat vardır. Ipolit arkadaş, sen galiba sabık dev rin on dokuzuncu asnna aid kitablan pek çok okumuşsun. Bugün o kitablan kimse açmıyor bile. Onların lehcesile konuş muyorsun, bu lehçe bize yabancı gelmektedir. Biz eski halk dostlarının kendile rine remiz addettikleri hürriyet, müsa vat, uhuvvet gibi şeyleri kolay kolay anlıyamıyoruz. Cemiyette hürriyet olamaz. Çünkü, tabiatte hürriyet yoktur. Çünkü hür hayvan yoktur. Vaktile bir insan ancak kanuna itaat ederse ona hür insan denilirdi. Bu çocukça birşeydi. Serma yeciler anarşisinin son zamanlarında hürriyet kelimesini öyle garib bir tarzda kullandılar ki akıbet bu kelime, imtiyazlar talebi manasmı ifade etti. Müsavat riKrı de maKuı ae^nuı.. oydurma Dir ideal peşinde koşmak demek olduğu için şayanı teessüftür. Biz insanlann birbirlerine müsavi olmalarına bakmıyoruz. Bizce dikkat edilecek şey şudur ki her kes verebileceği şeyleri versin ve muhtac olduğu şeyleri alsın. Kardeşliğe gelince: Kardeşlerin kardeslere asırlarca neler yaptıklarını pekâlâ biliriz. Biz, insanlar kötüdür demiyoruz, iyidir de de miyoruz. tnsanlar ne iseler öyledirler. Yalnız, döğüşme sebebi olmayınca insanlar sulhu sükun içinde yaşarlar. Bizim nizamımızı ifade için bir kelimemiz vardır: «Ahenk içinde yaşıyoruz» deriz. Bugün insanî kuvvetlerin hepsi ahenk i çinde hareket ediyorlar. Ona dedim ki: Sabık devir namı verdiğiniz asır larda insanlar zevkten ziyade tasarrufu seviyorlardı. Simdi ise bunun makusu olarak tasarrufa zevki tercih ediyorsunuz. Fakat çocuklarınıza birşey bırakmamak size elem vermiyecek mi? Moren şiddetle cevab vererek: Sermayeciler zamanmda kaç kişi miras bırakabiliyordu? Binde bir veya on binde bir değil mi? Birçok nesillerin vasiyet hürriyetini bile bilmediklerini bir tarafa bırakalım. Veraset tarikile servetin intikali her ne olursa olsun aile mevcud oldukça makul olabilir. Fakat şimdi Nasıl! Siz aile halinde yaşamıyor musunuz? diye haykırmışım. Bu taaccübümü, Şeron arkadaş, biraz gülünc buldu ve dedi ki: Servet Yesarioğlu Çeviren: Demir sanayii için görüşmeler Sümer Bank Umumî Müdürü Avrupadan döndü Sümer Banka aid işleri yakından takib ve intac için bir müddettenberi Avrupada bulunan Sümer Bank umumî müdürü Nurullah Esad dün şehrimize dönmüştür. Nurullah Esad, evvelâ Almanyaya, oradan îngiltereye, sonra da Fransaya gitmiş, muhtelif temaslar yap mıştır. Bilindiği üzere, Nurullah Esad, Al manyaya Krupp müessesesile hayli zaman evvel başlamış olan temasları kat'î bir şekilde neticelendirmek için git mişti. Sümer Bank umumî müdürü, beş yıllık endüstri programı dairesinde kurulacak olan demir sanayii için Almanya ve îngilterede muhtelif gruplarla müzakereler yapmıştır. Mevzuubahs işlerin kıymeti 50 mil yon Türk lirasmı bulmaktadır. Bu müzakereler hüsnü suTetle neticelenmi§ telâkki edilebilir. Dün öğleden sonra Nurullah Esad şehrimizde bulunan Iktısad Vekili Celâl Bayara Avrupadaki temasları hak kında izahat vermiştir. Sümer Bank umumî müdürü kendi sile görüşen bir muharririmize bu se yahati hakkında demiştir ki: « Seyahatimin neticelerinden memnun olarak dönüyorum. Aldığımız neticeleri Iktısad Vekiline arzetmedikçe bir şey söyliyemem.> 935 te cürüm miktarı çok değil Mevkufların fazla olusundaki sebeb Her yıl olduğu gibi 935 yılı için de hapisaneye girip çıkanların miktarı ve mahkumiyet nevileri hakkında yapılan istatistiği evvelki gün neşretmiştik. Bu istatistikte hapisaneye 935 yılında gi renlerin her yıldan fazla olduğu, bil hassa 934 yılında hapisaneye girenlerin iki misli bulunduğu görülmektedir. Bu içtimaî bakımdan şayani dikkat bir meseledir. Acaba suç işliyenlerin miktarı gittikçe artıyor mu? Dün bu hususta Başmüddeiumumî Hikmet Onarla görüştük. Başmüddeiumumî diyor ki: « Bu vaziyet 935 yılında suçun çok olduğuna delâlet etmez. Daha bir se ne evvelki suçlar kat'iyet kesbedinci ye kadar bir sene geçer. Nihayet 934 senesinde işlenen suç faillerinin 935 yılında mahkumiyetleri infaz edilmiş olur. Mahkumiyetlerin çok olması 935 senesinde infazm daha süratli ve mü kemmel yapılmasmdan, 934 ve daha evvelki senelerde infaz edilemiyen hü kümlerin infazmdan neşet etmiştir. îstatistikte gösterilen mahkumiyet miktarı 935 senesine aid suçların mahkumiyeti değildir. Daha evvelki senelere aiddir. 935 te geçen senelere nisbe ten hırsızlık suçu yüzde 90 aşağı ol muştur ve günden güne bu suç aşağı lanmaktadır.» Ingiltere Mısır ahirede Zağferan saraymda lngiliz ve Mısır heyeti murahha saları arasında başlıyan müzakere pek çabuk sarpa sardı. Konferans açılırken İngiliz fevkalâde komiseri Sir Lampson ile Mısır heyeti reisi Mumtafa Nahhas Paşa tarafından söylenen nu tuklarda izhar edilen büyük ve kuvvetli ümidler, pek çabuk zâfa uğradı. Bununla beraber, müzakerelerin daha bidayette büyük zorluklar karşısında kalmış olması pek te hayret edilecek bir şey de ğildir. Çünkü Ingiltere bu defaki müzakere lerde meselenin en güç olan noktasından başlanmasını şart koymuştu. Bu nokta da, Mısır istiklâlini ve hukuku hükümranisini aldıktan sonra, Mısır topraklannda bu memleketin müttefiki sıfatile Ingilterenin bulunduracağı askerî kuvvetlerin ve te sisatm tayin ve tesbitine aiddir. Bu noktanm ehemmiyetini anlamak için 1882 de İngiliz ordusu Hidivi himaye bahanesile îskenderiyede karaya çıktığındanberi, tngilterenin Mısır üzerindeki alâkasının temelini yalnız askerî işgalle bundan doğan ve cebir ve kuvvete müstenid haklann teşkil eylediğini hatırlamak kâfidir. Ingiltere ancak Umumî Harbin bidayetinde himayesini ilân ederek askerî işgale zahirî bir meşruiyet rengi vermişti. Mısırda yanm asırdan fazla devam et mekte olan askerî işgalin kaldınlmaması Ingiltere için, hayatî bir mesele olduğu gibi, işgalin kaldırılması Mısır için de gayet büyük millî bir dava ve şeref meselesidir. Bunun için müzakerelerde askerî işgalin bundan sonra alacağı şeklin ta yini mevzuubahs olur olmaz iki tarafm noktai nazarlan şiddetle çarpışh ve müzakere pek fena aksadı. Filhakika biliyoruz ki Kafr kabilesinde evlenme âdeti hâlâ caridir. Biz Avrupalılar birbirimize hiçbir şey vadetme yiz. Vadetsek te, bu vadi kanun tanımaz. Biz öyle düşünüyoruz ki insanın bütün mukadderatı bir kelimeye bağlı değildir. Bununla beraber hâlâ sabık devre mah sus âdetlerden bazı bakiyeler mevcuddur. Bir kadm bir erkeğe vannca, sadık kalacağına dair, ayın boynuzlanna, yemin eder. Hakikatte, ne erkek, ne kadın hiçbir taahhüd altına girmez. Amma, erkek kadın birliklerinin hayatlarınca devamı nadir değildir. Şu kadar ki, erkek te, kadm da, sade yemine bağlı ve ahlâkî ve bedenî uygunluklarla tahkim edilmemiş bir sadakate tâbi kalmak istemezler. Biz hiç kimseye borclu değiliz. Vaktile, erkek kadını, yalnız kendisine aid olduğuna kandırmak isterdi. Biz o kadar sade değiliz. Biz insanın, ancak ve ancak kendisinin mah olacağına inanıyoruz. Biz kendimizi, ne vakit istersek ve kime istersek ona mal edebiliriz. Süvari polisler yakmda talime başlıyor Kendimizi, arzu ve hevesimize bırak mayı da ayıp saymayız. Biz riyakâr değiliz. Dört yüz sene evvelki insanlar fizyolojiden hiç anlamazlarmış, işte bu cehalet büyük vehimlere ve hiç beklenmıyen ağır hâdiselere sebeb olurmuş. Ipolit, Kafrlar ne derlerse desinler, sosyeteyi tabiate tâbi kılmalı, çok zamanlar yapıldığı veçhile, tabiati sosyeteye tâbi kılmaya uğraşmamah. Persöval arkadaşının sözlerini teyid etti: Ipolit, cinsler meselesinin bizde ne suretle tanzim edilmiş olduğunu sana göstermek için, şurasmı bildireyim ki, birçok fabrikalarda, iş dağırma murahhası, İktısad Vekili Celâl Bayar, dün, Anişçinm erkek veya kadm olup olmadığını karadan şehrimize gelmiş ve Haydarpasormaz bile. Şahsın cinsi, camiamızı alâşa istasyonunda Denizyollan, Deniz ti kalandırmaz. careti, Merkez Bankası, Afyon tnhisan, Ey çocuklar? tş Bankası tstanbul şubesi, Türkofis mü Ne? Çocuklar mı? dürleri, Ticaret Odası azalan ve şehri Aileleri olmıyan çocyklar kimse mizin iktısadî müesseseleri mümessilleri siz kalmazlar mı? tarafından karşılanmıştır. Sana böyle bir fikir nereden geli MÜTEFERRÎK İktısad Vekili öğleden sonra bazı ziyor bilmem? Kadmda analık şafakati pek yaretlerde bulunmuş, bu arada Afyon kuvvetli bir duygudur. O eski menfur ceTrakya malî müşavirliği înhisanna gitmiş, Afyon înhisannda idamiyette bile, kadınlar, meşru sayılmıyan Maliye müfettişlerinden Ekrem Trak reyi alâkadar eden son vaziyetler ve işler evlâdlarını büyütmek için, sefalete, hicaya ikinci umum müfettişlik malî müşavir üzerinde meşgul olmuştur. ba katlanırlarmış. Bizim kadınlarımız ulik vekâletine tayin edilmiştir. Bir iki güîktısad Vekili Celâl îstanbul Liman tanma ve sefaletten masunken, neden evne kadar veni vazifesine gidecektir. •irlr*HnH» vnn1'»» bir toplantrva nyavt 1 1 1» İv«""U> ^K Ijl Kaarkadaşlar ve çok iyi anneler var. FaRumen Üniversitelileri yarın etmiş, Vekâlete bağlanan îstanbul liman işlerinin ıslahı, tahmil ve tahliye işleri ve kat arkekten vazgeçen kadınlarm aded geliyorlar nakil vasıtaları hakkında uzun izahat alleri de çoktur ve gittikçe çoğalmaktadır. Bükreş Üniversitesine mensub bir taŞeron bu söze oldukça garib bir mü lebe grubu yann şehrimize gelecek ve mış mütehassısın raporu tetkik edilmiş ve bazı mühim kararlar verilmiştir. lâhaza ilâve etti. Millî Türk Talebe Birliği tarafından Celâl Bayar pazar günü akşamı An Bizim şimdi cinsî vasıflar hakkında karşılanacaktır. karaya gidecektir. öyle bilgilerimiz var ki sabık devir insanParis ulumu siyasiye mektebi talebe ları, barbar sadelikleri yüzünden, bu bilsinden bir grub da 13 nisanda İstanbula gilerin vücudünden haberdar bile değilgelecektir. Fransız talebeleri de Üniverlerdi. sitelilerimiz tarafından karşılanacaktır. Yılan hikâyesi! Iki cins vardır ve iki cinsten başka cins Belediye ile Tramvay şirketi arasında Yeni Diyarbekir Valisi te yoktur. Bu esastan, hayli müddet yanmevcud mukavelenameye göre, tramvay Yeni Diyarbekir Valisi eski Adliye lış yanlış neticeler çıkardılar ve dediler raylarının geçtiği yollarda, sağ ve sol taki, kadm tamamen kadm ve erkek te ta müfettişi Ferid dün şehrimizden Ankararafta üçer metroluk yolun şirket tarafınmamen erkektir, halbuki, realite itibarile ya hareket etmiştir. Ferid vazifesine Andan yapılması ve icabmda tamir edilmesi böyle değildir. Kadm vardır, çok kadın karadaki temaslardan sonra gidecektir. îcab etmektedir. Halbuki şirket bu kayde dır; Kadm vardır, az kadındır. Bu fark Dağcılık kulübünde konser ve riayet etmemektedir. Bu yüzden alâkadar lar, vaktile, hayat tarzı ve kostümler al eğlence kaymakamlar sık sık şirkete müracaat etında saklanıyor ve batıl fikirlerle örtülüDağcılık kulübü idaresi, bu akşam ku derek bu maddeyi hahrlatmakta ve bu yordu, şimdiki sosyetemizde ise açıkça yollar yaptınlmadığı takdirde masrafı görünmektedirler; hatta iş bu kadarla kal lüb salonlannda verilecek konser ve gece şirkete tahmil edilmek üzere alâkadar madı; fakat her nesil geçtikçe daha ziya eğlenceleri için hazırlıklannı ikmal etmişkaymakamlıklar tarafından yaptınlacağı de vuzuh peyda ediyor, ve daha duyula tir. Konsere Mes'ud Cemil, Lik Amar ve bildirilmektedir. Bundan bir müddet evcak bir hale geliyor. Kadınlar erkekler Ferdi von Ştanser tarafından çalınacak vel vaki olan taleb üzerine şirket gene bu gibi çalıştıkları zamandanberi, erkekçe ha mutena parçalarla baslanacaktır. Bu üç mahiyette olan Topkapı Aksaray yo reket ediyorlar, onlar gibi düşünüyorlar san'atkârın verecekleri konser, bittikten sonra gece eğlentisi başlıyacak ve geç vak lunu, vadetmesine rağmen gene yapma ve birçoklarının erkeklere benzedikleri gömıştır. Bunun için kaymakamhk şirkete, rülüyor. Belki bir gün gelecek, arılar te kadar devam edecektir. son olarak yazdığı bir tahriratı göndere hakkında dedikleri gibi, ne erkek ve ne ŞEHtR ÎSLERİ rek yaz mevsiminden evvel bu yol ya " kadın olmıyan işçiler çıkacak. Burada bir Halici dolduran fabrikalara pılmadığı takdirde Fatih belediye şubebüyük mayda vardır: Çünkü nüfusu muhsinin bizzat yapmağa başlıyacağını söy tac olduğumuz şeylerle nisbetsiz olarak, ceza lemiştir. artırmaksızm, çalışma artacak. Bizler, doHalicdeki fabrikalann son zamanlar ğumun eksilmesinden de artmasından da da, Belediye talimatnamesine muhalif korkuyoruz. hareket ederek sahili doldurduklan gö (Arkast var) rülmüştür. Belediye zabıtası talimatna mesine göre buradaki fabrikalann iske le ve sair yedek binalarını, denizden on metro geride yapmalan icab ederken bu kayde riayet etmemişlerdir. Hatta iskele ve yedek binalan hemen denizin bittiği yerde yapmakla da iktifa etmiye rek çöp, toprak ve sair maddelerle denizi doldurarak yer de kazanmak istemişlerdır. Alâkadar memurlar tarafından ya pılan tetkikatta bu nokta tahakkuk etti ğinden bazı fabrika sahibleri hakkında zabıt rutulduğu gibi, fabrika müstahdemlerinden bir çoğundan 30 ar lira para cezası kesilmiştir. İktısad Vekili şehrimize geldi DENlZ tŞLERİ Şirketi Hayriyeye ceza kesildi Mehmed kaptanın idaresindeki 26 numaralı araba vapuru, evvelki gün geç hareket ederek Köprünün giriş zamanı başladığı zaman Halicden çıkmak istemiş, yapılan ihtan da dinlememişrir. Bu yüzden, liman idaresi Şirketihayriyeye nakdî ceza kesmiştir. V SOSYETELERDE Rochun dünkü konferansı Nahhas Paşa Ingilterenin Mısınn askerî müttefiki olmasını ve bütün kuvvetlerile Mısırın müdafaasına iştirak eyle * mesini kabul etmişse de sulh zamanmda Mısır topraklannda ingiliz askerî kuvvetlerinin ve tesisatının bulunmasına ihtiyac olmadığını ve gayet seri olan asrî vesait Karadenizde bir torpil daha sayesinde ingiliz kuvvetlerinin bir tehlike zamanmda, derhal Mısıra gelebilecegörüldü Son zamanlarda Karadenizde sık sık ğini ingiliz fevkalâde komiserine anlat • mayine tesadüf edilmektedir. Yapılan mıştır. ingiliz fevkalâde komiseri, Mısır baştetkikat neticesinde, bu mayinlerin hâlâ murahhasının itirazını Kahire ve civanntorpil ağile kapalı bulunan bazı Sovyet l limanlanndan zincirlerin çürüyerek kop da ingiliz askerleri bulunmasından do m»tı n^tirs>i olarak alrıntı ve dalgalarl» layı telâkki ederek traradaki kuvvetlerin sahillerimize kadar geldiği anlaşılmışnr. ileride başka taraflara alınabileceğini söyEvvelki gün, Karaburun açıklannda Iemiştir. Fakat Nahhas Paşa bütün Mıağ atan balıkçılar açıkta bir torpil gör sır topraklarında ileride, ingiliz askerleri müşler ve civardaki tahlisiye istasyonu ve tesisatı bulunmaması için ayak dire nu haberdar etmişlerdir. Keyfiyet İstan miştir. İngiliz murahhaslan böyle bir vaziyet bul Liman reisliğine bildirilmiş bütün vapur acentalanna da yeni torpilin mevcu* karşısında kalacaklannı beklemiyorlardl. Mısırda müttehid bir cephe teşkil eden diyeti haber verilmiştir. partiler 1930 senesinde ingiliz amele SAĞL1K IŞLERt kabinesi Hariciye Nazın Henderson taKodeks komisyonu toplandı rafından teklif olunan proje üzerine müzakere yapılmasına razı olmuşlardı. Bu Eczanelerde yapılacak ve memleketi projede İngiliz işgal kuvvetlerinin Kahimize girecek ilâclann vasıflannı tesbit reden ve İskenderiyeden Süveyş kana eden Kodeksin her beş senede bir gözden lının şark tarafma çekileceği yazılmıştı. geçirilerek değiştirilmesi veya ilâveler yaFakat Habeş muharebesinin doğurdupılması lâzım gelmektedir. Onun için Sıh ğu gerginlik üzerine İngiliz askerî ma hat Vekâletince bir komisyon teşkil edil kamları İngiliz kuvvetlerinin Süveyş kamiş ve bu komisyona profesör doktor A nalına çekilmesini uygun bulmamışlar ve kil Muhtar Özden, profesör doktor Tev asıl Mısırda kalmalannı istemişlerdi. înfik Sağlam, profesör Heilbronn, kimya • giliz fevkalâde komiseri yalnız Kahire ger Fehmi Rıza, Halid ve Gümrük baş nin tahliyesi yolunda bir müsaade gös kimyageri Mehmed Hüseyin, Sıhhat .nü termek istemiştir. Bu müsaade ise Nahhas fettişi îsmail Hakkı Yeşilyurd ve eczacı Paşayı tatmin etmemiştir. tngilizlerin son Hüseyin Hüsnü intihab edilerek memuri ümidi kapitülâsyon ve diğer meselelerde yetleri Yüksek Tasdika iktiran etmiştir. mühim müsaadeler ve faydalar göster Kodeks komisyonu dün Sıhhat müdürlü mek suretile Mısırlılan müttefik sıfatile ğünde ilk içtimaını yapmıştır. Vekâlet na Mısır toprağında daimî rurette îngiliz asmına Hıfzıssıhha Umum Müdürü doktor kerî kuvvetleri ve tesisatı kalmasına ikna Asım Arar komisyonu açarak mesainin etmektedir. şekillerini ve Vekâletin noktai nazarlarını Lâkin Nahhas Paşanın buna da razi izah etmiştir. Komısyonun çalışması bir olacağı şüphelidir. Çünkü Mısırda intihab kaç ay kadar devam edecektir. mücadelesi başlamış bulunduğundan Mısınn tam istiklâl ve hürriyetini temin et meği siyasî programmm başına koyan Vefd partisinin bu mühim noktadan fe ragat edeceği beklenemez. Mısırlılar millî gayelerinin tahakkukunu bu partiden beklediklerinden kahir ekseriyetle buna rey vermeğe hazırlanmışlardır. Vefd partisi, liderleri heyeti murah hasaya iştirak eden Ahrar, Eşşüab, Itrihad partilerine intihab dairelerinin yüzde virmi beşini bırakmıştı. Fakat bunlar kendi aralarında uzlaşamadıklanndan ahi 'en Vefd her yerde kendi namzedlerini ^östermeği kararlaştırmıştır. Bu hesaba göre, yeni meb'uslann hemen hepsi millıyetperver olan Vefd partisinden ola caktır. Bu fırka ise, kendisine bu kadar büyük ümid ve itimad gösteren millete karşı, vazifesini yapmak için, îngilizlere, memleketin hukuku hükümranisine taalluk eden bu meselede, müsaade göster meğe cesaret edemez. Bu suretle IngilizMısır müzakereleri sarpa sarmış ve ihti mal bir çıkmaza girmiştir. MUHARREM FEYZl TOGAY, Yol parası tahsilâtı Son zamanlarda, yol parasının tahsili için alınan memurlann çok faydası gö rülmüştür. Bakayaya kalmış paradan mühim bir kısmı bunlar tarafından tahsil edilmiştir. 935 senesine kadar olan paralann mayıs başlarına kadar behemehal tstanbul Polis müdürlüğünde ihdas edilen süvari polıs teşkilâtı için Maca tahsili ikmal edilecektir. Parayı nak ristandan getirilen hayvanlar bu vazifeye ayrılan polislere tevzi edilmiştir. Süvari polis teşkilâtı 50 kişiden mürekkebdir. Polisler yakında arazi üzerinde den vermiyenlerin eşyaları haciz suretile talimlere çıkacaklardır. tahsil edilecektir. ı sine teşekkür etmiştir. Cenevre Universitesinin eski rektörü güzel Türk dilini bilmediğini esefle söyliyerek konferansına başlamıştır. Misafir profesör (dahilî emraz guddelerinin tansiyon üzerine tesiri) hakkında çok faydalı bir konferans vermiş ve sonuna kadar alâka ile dinlenmiştir. Rektör Cemil Bilsel profesörü dinleyi Profesör ikinc konferansmı önümüzdecilere takdim etmiş ve konferans vernıeği ki pazartesi günü ayni yerde saat 16,30 kabul ettigi için Üniversite namına kendi da menenjit üzerinde verecektir. ^enrımızde bulunan Cenevre Ünıversitesi dahilî hastahklar ordinaryüs profe sörü Roch dün Üniversite konferans salonunda ilk konferansmı vermiştir. Konferans salonu Türk ve yabancı tıb profesörleri, şehrimizdeki doktorların ekserisi ve Tıb Fakültesinden yüzlerce talebe ile dolmuştu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: