4 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

4 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET Yurdumuzu tanıyalım: HİKAY& Kara Ayâklılar Diyarında A n k a r a Orman Çif tliği k". MCMLCkETLCRK <«ÇOCUKLAR. FAYOAU BÎLGÎLERJ Eski bir emzik Asyada olsun, Afrikada olsun, âlimler, durmadan yerleri kazıyorlar, eski milletlerin, eski medeniyetlerin toprak altında gömülü kalan izlerini bulup tarihe hizmet etmeğe çahşıyorlar. İnsanlarda öğrenmek, bilmek ihtıya« çok büyüktür. Son zamanlarda, bütün memleketler, büyük masraflara girerek heyetler teşkil ediyorlar, toprak altında kalan esran meydana çıkarmağa uğraşıyorlar. Geçenlerde, Macaristanda, Budapeşte civarında, tunç devrinden kalma bir tnezarhk bulundu. Bu mezarlıktan çıkanlan dört bin senelık iskeletler çok mükemmel muhafaza edılmiş bir halde idi; bu sayede, o tarihte yaşıyan ınsanlann çehrelerinin ve vücudlerinin şekli hakkmda tetkikler yapılabıldi. Bundan başka, bu mezarlann içinde birçok ev eşyası da bulunmuştur. Pek çoğu toprak altında hiç bozulmadan binlerce yıl gömülü ka Dümdüz şose yapümış dünkü çokılh yokuŞj Sıra, sonsuz ağaclar.. Dalında binlerce kuş!.. Nasıl ıssız dağ başı yeşil bir bağ olurmuş,' Sen, Orman çijtliğini git seyret Ankarada!.. Samuel Tonifold dedi ki: Size, hayatımda başıma gelcn hâdiselerin en feci, ayni zamanda en gülünç olanını anlatayım mi? Dinleyin. Amerika hükumeti, YellowstonePark 'denilen mıntakanın tabiî güzelliklerini muhafazaya karar vermişti. O civarda avlanmak, ev yapıp otunnak, hulâsa tabiî manzarayı, herhangi şekilde değiştirmek, bozmak yasak edilmişti. Bcn de, o tarihte, bir seyahat kumpanyasmda rehberlikle çalışıyordum: Bir gün, üç îsveçli seyyahı gezdirmege memur edıldim. Bunlar, Sandersen isminde bir erkek, Helena adındaki karısı, bir de Peter âdlı uşaklan idi. Mösyö Sandersen çok zengin bir adamdı, o zamana kadar ancak resimde gördüğü kırmızı derili insanlan yakından tammak istiyordu. Birdenbire bana dedi ki: Bu adamların oturduklan mıntakaya bizi götürmeğe razı olur musunuz? Bu teklifi reddetmek, rehberlik hay 6İyetime uygun düşmezdi, fazla olarak, îsveçli müşterim pek te cömerd davran mıştı. Memnuniyetle kabul ettim: Ne zaman emrederseniz! dedim. Âlâ! Iki gün sonra hareket ede \ cera geçirmeği memnuniyetle karşılıyaIngiliz çocukları yolda yürümeği işte böyle öğreniyorlar caklar, meselâ işkence direğine bağlan mak fılân gıbi bırşey! Ben şaşkın şaşkın onun yüzüne ba kmca, ilâve etti: Tabiî, sonradan kurtulmak şartiÇelikten bir irade neler yapmazle. Tehlikenm artması şüphesiz caiz mış meğer, değil! Siz Hindlilerle bir olup böyle bir Gö'z alabildiğine fidanla dolu her manevra hazırlıyamaz mısmız? Sizi teyer!.. min ederim ki, patronlar, hayatlarında bir Cenneti gö'kyüzünde arayan beyindefa olsun böyle bir macera geçirdikleri sizler için fevkalâde memnun kalacaklardır. Başlannı çevirip, seyretsinler burada1.. Uşağın benden istediği bu İ5, pek sade birşey değildi, biraz düşünmek lâzımdı. O anda, bu adamın efendılerine karşı sadakatinden hiç şüphem yoktu. Peter, bu tekliften sonra, Kara AyakIılar hakkmda bana bir takım sualler Eskimo kulübeleri sormağa başladı, âdetlerine, yaşayışlanEskimo diyince, gözönüne ilk gelen şey, na dair malumat istedi, ingilizce konuşup konuşmadıklannı, içkiye hâlâ düşkün o bodur bodur insanlarla buzdan kulübe lerdir. Halbuki Eskimo mutlaka buzdan lup olmadıklannı sordu. Evet, dedim, içlerinden birçoğu in kulübe içinde oturmadığı gıbi, buzdan kugilizceyi oldukça iyi bilirler. Ben de on lübeyi ömründe görmemiş olan Eskimolann dilinden anlarım. İçkiye gelince, lar bile vardır. Eskimo adı verilen insanlar Groenlandbunun alım satımı buralarda yasaktır, da ve Şımalî Amerikada otururlar; aşağı kendi içkinizi saklasanız iyi olur. Peterin yanında birkaç şişe viski bu yukarı kırk bin nüfustan ibarettir. En son lunduğunu bildiğim için böyle söylemiş yapılan tetkiklerin neticesi şudur: Eskimo evleri üç türlüdur. Birisi tah tim. O, masum bir tavırla: rız. 6 Bursa Temenye okulu 118 Sevinç tadan direklere gerilen Ren geyiği deriBilmeceyi doğru çözenlerden bize fo Niçin sakhyayım? diye sordu. Mösyö Sandersen, bana bir takım e§sinden yapılmış yazlık çadırlardır. Oteki, toğraf gonderenlerin iesımlerini bas Berker. Çünkü, dedim, ispirto, kırmızı deya sipariş etti, uşağı Peterle birlikte do7 Gazi Anteb mahkeme mübaşiri toprağm içinde oyulan ve kapısı balçık mıya devam edıyoruz. Fakat burada İaşmağa ve müşterimin ısmarladığı şey rilileri çileden çıkartır. Içki içtilermiydi, resmi çıkmak mutlaka hediye kazan Ahmedın kızı Fırdevs Ünlü. ayıkken yapmıyacaklan fena hareketleri ve Balina balığı kemıklennden yapılan mış olmaklığa delâlet etmez. Mukâfat leri almağa başladık. 8 Göynuk orman muhendis muaviBu uşak bana pek fazla iltifat ediyor, yaparlar. kazananlarm ısımleri her ayın ilk haf ni kızı Nezıhe Akgun. Uşağın gözlerinde garib bir parıltı tasmda neşrolunan büyük listeye yazıbeni memnun etmek için ne yapacağını 9 Kayseri lısesi 899 Perihan. lır. Soldan sağa sıra ıle: şaşırıyordu. Ben onun bu halini samımı çaktı, fakat aldırmadım. Ertesi günü, he10 Karacabey ilk okul 479 Feyziye. defimize ulaşmış, kampımızı kurmuştuk. 1 Bakırköy Osmaniyede Fildan so 11 Samsun Havza dava vekili kâyetine veriyordum, hatta ona, derin bir Ben, Kara Ayaklılara, geldiğimizi haber tıbı Fikrı Doğruer. kak No. 17 Bulend. arkadaşlık duygusile bağlandım. 12 Kütahya Hacı Kadri oğlu İh vermek üzere ilerledim. 2 Bolvadın Akçaçeşme ilk okulu îki gün sonra, dördümüz birlikte yola san. 219 Abdulkadır. Peter bana refakat ediyordu. Çıktık. Biz beygire binmiştik, uşak, Pe13 Bulgaristan orta okul Basri Ka3 Mersin Cumhuriyet okulu 46 OrBirkaç saat yol yürüdükten sonra kırter, kuracağımız kamp için lâzım olan sım. han. mızı derililerin bulunduğu yere geldik. çeşid çeşid eşyayı bir katıra yüklemiş, 14 îstanbul Yenimahalle Mer'a so4 Ordu Cumhuriyet ilk okulu 213 katın yedeğinde taşıyarak arkadan geli Çok iyi tanıdığım reisin elini sıktıktan kak No. 3 Jâle. Halid Derviş. sonra, kendisile konusmağa başladık. yordu. 15 Bartın ilk îstıklâl okul 208 Hay5 Bursa Kız Öğretmen okulu 459 Ben konuşurken, Peter faaliyete geçMösyö Sandersen: rinur. Suheylâ. Nereye gidiyoruz? llk tesadüf e miş, kırmızı derililerden bir ikisini yanıdeceğimiz kırmızı derililer hangileridir? na çağırmış, sigara ikram etmiş, yere bir şişe viski koymuş, o bitince arkasmdan diye sordu. kışlık sığınaklardır. Üçüncüsü de buzdan Iki gün sonra, bir nehir kenarında, Ka bir tane daha çıkarmış. kulübelerdır ki Alaska ve Labradar Es Peterin yanmdaki kırmızı derililer on kimolan bilmezler. Bu nevi kulübeler, ra Ayakhlar kabilesine tesadüf edeceğimizi anlattım, bunların kırk çadırlık bir kişi kadar vardı. Kurnaz herif, viski şi yalnız Groenland Eskimoları tarafından kabile olduğunu, kırk çadırda iki yüz şeleri devrildikçe, yavaş yavas, kırmızı ve ancak çadırlar sbkülüp te toprakta koderilileri kandırmış, oradan birkaç mil vuk kazılamıyan mevsimlerde yapılır. kadar nüfus banndığını anlattım. Bu sefer Mösyö Sandersenın kansı ötede çadır kuran beyaz adamlann, A merika hükumeti tarafından gönderilen işkence etmek üzere etraflannda ateş Helena: Bu Kara Ayakhlar muharib insan ve yerlilerin elinde kalan son topraklan da yakmağa hazırlanıyorlardı. almağa memur edilen casuslar olduğuna Bizim gelişimiz, pişmiş aşa su kattı; lar mıdır? diye sordu. çünkü yerliler, reislerinden son derece Bu adamlann, çoktanberi, harbin ne inandırmışh. Ispirtonun tesirile kafaları kızışan kı korktuklan gıbi, ona karşı büyük bir hürolduğunu bile unuttuklarını söylemeğe zıl derililer gürültü etmeden oradan kalk met te besliyorlardı. Sarhoş kafalardan hazırlanıyordum ki, Peter lâkırdıya kamışlar ve Mösyö Sandersenle kansının içkinin buhan dağıldı, seyyahlar bağlı nştı: ağaclardan çözüldüler. Çokluk sakin adamlardır amma, bulunduğu yere doğru ilerilemeğe başla bulunduklan Çektikleri üzüntüden sonra bu kurtuluş, dedi, fazla güvenmeğe gelmez. Vaktile mışlardı. Maksadlan öldürmekti. Ben reisin çadınnda bulunduğum için neş'elerini yerine getirmişti; kahkahadan kendilerini avlandıkları topraklardan olan biteni bilmiyordum. Birdenbire, ih kırılıyorlar, ve işin garibi, bütün bu makovmuş olan solgun yüzlü adamlardan, yani bizlerden birkaçını arasıra biçakla tiyar bir yerli çadırdan içeri girerek ba cerayı şaka zannedıyorlardı. na dedi ki: Kendilerini vak'anm ciddî olduğuna maktan zevk duyarlar. Beyaz adam, arkadaşın dörtnala inandıramadım. Neden sonra, Peterin Itiraz etmek* istedim, fakat Peter, seyyahlardan gizli, bana, susmamı işaert çekti gitti, fakat, öteki beyaz adamlann ortadan kaybolduğu ve paralann saklı bulunduğu valizin de onunla birlikte sır etti. Bu hal tuhafıma gitti, ısrar etmedim, olduğu tarafa değil! İçime bir korku geldi, dimağımda tür olduğu anlaşılınca ayaklan suya erdi. Mösyö Sandersen de: Karargâha döndük. Bir saat kadar Daha iyi, dedi, seyahatimiz zaten lü türlü şüpheler belirmeğe başladı. Alesonra bir nal sesi işitildi, ve reisin çadırmpek yeknasak gidiyor, biraz değişiklik o lâcele yerimden fırladım. Bir saniye içinde, reis ve ben, kendi dan içeri, bir kırmızı derili girdi. lur. mizi beygirlerimizin üstünde bulduk, pe Adam iki adım attı, ve yere bir valiz bıO zaman, müşterilerimin zihninin, kı1 ; zıl derililere aid uydurma masallarla do şimizde yirmi atlı daha bulunduğu halde raktı. Bu, Peterin çald™ ' ^di, içindeki para, olduğu gibi duruyordu. lu olduğunu ve küçük bir tehlike ile kar dörtnala yola çıktık. Kamp mahallinde acayib bir manzara Kızıl derili, bizim şaşkınlığımıza hiç şılaşmaktan adeta memnun kalacaklannı ile karşılaştık. Seyyahların çadın devril aldırmadan, geldiği gibi çıktı, gitti. O anladım. Bir aralık, karı koca, ileri geçmişler, miş, tekmelerle bir köşeye atılmıştı. Za arkasını dönerken, ben, belindeki kemerPeterle ben geride yalnız kalmıştık. Pe vallı Isveçliler ise acınacak bir halde idi. de iğrenç bir şeyin asılı olduğunu görKadınla erkeğin ikisi de birer ağaca bag düm. Bu iğrenç şey, uşak Peterin kafater bana dedi ki: Evet bizim patronlar ufak bir ma lanmıştı; kuduran kızıl derililer, bunlara sının yüzülmüş. derisiydi. Yaz günü gezenleri «erinletir korular, Zümrüdden bir orman ki, ujuk çckemez duvar!.. Halktn banyo yaptığı koskoca bir plâj var: Büyük, geniş bir deniz yaratılmış karada!.. *** Londra Çocuk Bahçesınde minîmirü bir seyrüsefer memura. Bilmeceyi çözenler |merakh şeyler] lan bu eşya da, onlan kullanan insanlann yaşayış tarzları, âdetleri hakkında oldukça tam bir fikir vermiştir. Bu eşyanın içinde vazo, bardak, tabak, içi yiyecek dolu kablar, merhem ve krem kutulan, ilâc, mücevherat gıbi şeyler bulunurdu. Vaktile Finikelilerin bulunduğu Filistinde, Mogoffin isminde Nevyorklu bir profesör, çok kıymetli bir keşifte bulunmuştur. Finikelilerin camm mucidi ve mücevherat yapmakta üstad bir millet olduğu malumdur. Profesör Mogaffmin keşfettiği şey som altın tanelerden yapılmış bir gerdanhktır. Bu altınların arasında birer cam tane vardır. Profesör gene altından yapılmış küpeler de bulmuştur. Bütün bu mücevherler, ruç bilinmiyen bir usulle ve gayet ustalıkla işlenmiş yüksek birer san'at eseridir. Küpelerin üstünde birer insan çehresi hâkkedilmiştir. Fakat bu çehrede ağız yoktur. Finikelilerin bu ağızsız insan resminden ne murad ettikleri anlaşılamamıştır. Gene ayni profesörün Filistinde keş fettiği Finike eserleri arasında, altın gerdanhkla küpeler kadar kıymetli değılse de onlardan daha meraklı birşey vardır. Bu, sert taştan yapılmış bir çocuk emziğidir. Birkaç bin sene evvelki devre aid olan bu emzik, hacıyatmaz gibi devrilmez sekilde yapılmış, çok ağır olduğu için elle tutulduğu zaman sıkı muhafaza edilebilsin diye üstü kabartma resimlerle süslenmiştir. Emziğin, simdıki bebeklerin minimini ellerile tutup kaldıramıyacaklan kadar büyük ve ağır olması, Finikeli çocuklann çok gürbüz olduklarını gösteriyor. YAZISIZ HİKAYE Nisan bilmecesi 1 2 3 4 5 Yukarıki boş hanelere öyle harfler koyunuz ki soldan sağa: 1 Denızde yaşıyan. 2 Cenub vılâyetlerimizden biri. 3 Yaşadığımız şey. 4 Vucudun et kısmı. 5 Sayı. Ifade etsin ve solda birinci haneler yukarıdan aşağı okunduğu vakıt te ıçı; ne gırdığımız mevsim manasına gelsin. Bu bilmecenin hal suretini yukarıki cetvelm üzerine yazarak adresinızle birlikte bıze gonderınız. Doğru halle denlerden bırıncıye beş lıra, ikınciye ıki lıra, üçüncuye munasıb bir hediye, dığer yüz kişiye muhtelıf mükâfatlar verılecektir. Cevablar nısanın sonuncu gunune kadar «Cumhuriyet Çocuk sahıfesı> adresıne gonderılmelidir. Geç kalanlar ve bu şarta rıayet etmiyenler hediye kazanamazlar. 1 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: