24 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUîtfHURİYET 24 Nisan 1936 VIYANA DONUŞUİ Tarihî tefrika:12 M. TURHAN TAN / // // M ( Şehir ve Memleket Haberlerl ] Bir arkadaşımızı daha kaybettik Sadeddin, dün hayata gözlerini yumdu Siyasî icmal Filistindeki kanlı hâdiseler 1929 da bütün Filistini ve bahusus Kudüsü kana boyıyan Arab Yahudi kıtalleri tekrar başladı. Evvelki hâdise lerin zahirî sebebini, eski Mabedi Süleymanın son bakiyesi ve şimdiki Mescidi Aksanın dış duvan bulunan Ağlama Duvannm Arablara mı, yoksa Yahudilere mi aid. olduğu iddiaları teşkil etmişti. Şimdi ise Filistinde Yahudi muhacirlerin imar ettikleri TelAvivin civannda bir Yahudinin öldürülmesini müteakıb iki Arabın öldürülmesi Filistinin her tarafına süratle yayılan kıtallere sebeb oldu. Yeni hâdiselerin hakikî sebebi şüphesiz alelâde vuku bulan cinayetler değil; Arablarla Yahudileri birbirine geçiren siyasî zıddiyettir. Irkî ve dinî saikler amil değildir. Filistinde eskidenberi yaşıyan Yahudilerle müslüman Arablar daima hoş geçinmişlerdi. Bugünkü zıddiyet müslüman Musevî ve müslim ve gayrimüslim münafereti değil, Arab Yahudi siyasî savası eseridir. Çünkü Yahudilere karsı husumet ve hareket göstermekte müslüman ve hıristiyan Arablar mütte fiktir. Arab Yahudi zıddiyeti Büyük Harbde îngilterenin bir taraftan Almanlara ve Türklere karşı dünya Yahudi sermayedarlarının ve bahusus Amerika nın Yahudi bankerlerinin parasını kul lanmak ve diğer taraftan Filistin ve civarındaki Arablan Türklere karşı kışkırtmak için her iki tarafa da millî yurd ve millî istiklâl gibi vaid ve taahhüdlerde bulunmasından sonra başlamıştır. îngiltere Yahudinin parasmdan ve Arabın kılıcından kâfi derecede istifade ettikten sonra askerî cihetten fevkalâde sevkulceyşî ehemmiyeti olan ve Asyadaki büyük îngiliz împaratorluğunun yeni kapısını teşkil eden Filistinde bir daha çıkmamak üzere yerleşmiştir. îngiltere Hindistanda kalması için Mecusi Müslüman zıddiyet ve kıtallerine mâni olmak üzere bekçilik yapması zarurî olduğunu daima ileri sürmüştür. Filistinde de Yahudilerin yurdunu, malını ve harsını Arablara ve Arabların mevcudiyetini de Yahudilerin iktısadî ve siyasî istilâsına karşı müdafaası vazifesini sebeb göstererek burada kalmağa çalışacaktır. Filvaki ne Arabı, ne de Yahudisi Ingilizrf6MuRd*giIdir.Fakat dfüda'îngıliz bekçisi olmadığı vakit te iki unsur birbirinin i^dVonü' kazıyacağındâh bütün dünya Filistinin îngiliz idaresi elinde kalmasını ehvenişer saymaktadır. Milletler Cemiyeti 1929 hâdiselerini tetkik ettikten sonra îngilterenin Filistinde bulunması ve tarzı idaresini değil, belki iki tarafa da kâfi derecede şiddet göstermemesini tenkid etmişti. Soruyoruz? Bu imamın vazifesi nedir ? Dün, Fatihte Sangüzel, Aynahçeşmede 10 numarada oturan Hay dar imzalı bir mektub aldık. Mektub sahibi şunlart yazıyor: «Babam evvelki gün öldü. 70 ku nışluk bir gündelikçiynn. Kalabalık bir ailenin nafakasını temin vezifesi üzerimdedir. Fakirim. Bu sebeble babamı defin ve nakletmek için vaııt» bulamadım. Mezarlığa arka ile götürdüm. Bundan dolayı hiç kim seye birjey söyliyemem. Fakat, bizkn gibi fakirlerin cenazelerini, mezara kadar takib ve orada dinî merasimi ifa etmek üzere Belediyece tavzif edilen imam, bv vazife«ini yapmadı. Biz daha ölüyü mezara koymakla mejgulken imam tek bir dua bile okumadan bizi orada bıra karak çekildi gitti. Ölülerrmize k a r fi dinî vazifeleri yapmak üzere tavzif edilen bu imamın vazifesi cenazeyi mezar bajında bırakıp kaç mak mıdır?» Fakir işçinin şikâyeti çok acı vr hakhdır. Eğer bize yazdığı gib» imam mezar başında dinî merasimi yapmadan bırakıp gitti ise yalni7 dünyevî vazifesini değil, dinî veci besini de ihmal etmiş demektir ki bunu ne şahsma, ne de sıfatma yakıjtıramayız. Bu imam, münhasıran bu gibi vazifeler için tavzif edilmiştir. Ayda yılda bir böyle kimsesiz fakir bir cenaze olursa mezara kadar gider, dua eder, dinî merasimi yapar. Bu if mukabilinde bir maaşı vardır. Şimdi bu vazifeyi ihmal ettiğine göre, bu imamın Belediyeden ne diye maaj aldığını Izmirde açılan Türkkuşu şubesi Tedrisata mayısın başında başlanacak Deli Muradın pençesinden kız almak, ecel elinden ömür kurtarmak kadar zor bir işti Halâl paranın hayrı vardır, bizim azımızı çoğa say. Saraya karjı da bir düzen kullan. Söz gelimi kızın kaçtığını söyle. Çünkü bizım arkadaşın pençesinden kız almak, ecel elinden ömür kur tarmak kadar zor bir iştir. Onunla canciğer kardeşken ben bile kendime güvenemem, böyle bir işe girişemem. Onun için kazaya rıza deyip susmalısın, kısa günün kârını da hoş görmelisin. Haydi Allaha ısmarladık. Deli Murad, Bülbül Hatunla meşgul olduğu için bu sözlerin yarısından çoğunu duymadı. Fakat Kara Mehmedin tavsivesini dinlememezlik te yapmadı, bir k^se altın daha çıkarark esirciye verdi ve güzel kızı önüne katarak odadan çıktı. Bütün esirciler sarayca peylenen bir malı zorla satın almak cesaretini gösteren iki yiğit adamı hayran ve korkak bakışlarla teşyi ediyorlardı. Onların eli boş gitmediklerini gören öbiir kızlar ise kıskançlık atesine sarılarak gene pencerelere dökümlüşlerdi, bir kaplana eş olmuş ceylân şuhluğile salına salına uzaklaşan arkadaşlannı seyredip hayıflanıyorlardı. Han kapısını, ferman dinlemez yiğitler şerefine henüz açık tutan Esirhane Emini, onlann yaptıkları alışverişten kendi hissesini almağa hazırlanıyorlardı. Fakat berikiler sade bir selâm verip geçmişler ve herifin hulyasını hayrete çevirip gitmişlerdi. O, kaybettiği uşrün acısmı ancak hain bir mülâhaza içinde eritmek yolunu buldu, müşterilerin arkasından mırıldandı: Bana uşür vermemek elinizden gelir amma hünkâr için beğenilen kızı al mak suçunun hesabını vermemek eliniz den gelmez. Biraz sonra görüşürüz ağaduyuyordu, fakat duyduklannı kelime leıtiremiyordu. Bazan yüregindeki heyecan, dudaklarına kadar yükseldigi halde onu yurmak mecburiyetinde kalıyor ve sonra kızarıp bozararak karısına sokulup kekeliyordu: Sana diyecek nelerim var, bilsen? Lâkin dakikalar geçtigi halde bu denilecek şeyleri bir türlü açıga vuramıyordu. Nihayet bir muhavere mevzuu buldu, kendi hayatını anlattı. kimdi, kimin nesiydi? Nerede doğmuştu, şehid babasından kalan tarlayı nasıl satıp Levendliğe çıkmıştı? îlk savaşı nerede yapmışh, ilk yarayı nasıl almıştı?... Bütün bunları, arkadaşına tatlı masallar anlatan bir çocuk saffetile Kikâye ederken arasıra duruyor ve soruyordu: Sıkılmıyorsun, uykun gelmiyor, değil mi?.. Hele biraz daha dinle, konuş mak keşiği sana gelecek. Sonra uyuruz! Kız, rüyalı bir bakışla onu sararak hikâyeyi dinliyor, gittikçe artan zevkini silinmiyen bir tebessüm içinde hissettirerek icin icin gecenin ebedileşmesini diliyordu. Deli Murad ona, bir cennet adamı gibi göz kamastıran garabetler tattınyordu. Yiğit Türkü dinlerken bazan gözünün önüne esirciler ve esir pazannda zaman zaman gördüğü müşteriler geliyordu. O vakit ıztırarî bir zihin ameliyesile mukaveseler yapmağa girisiyor ve kocasile onların arasındaki hesaba sığmaz farkı apaçık görerek yeni bir zevkin, yeni bir hazzın sarhoşluğuna kapılıyordu. Sa bahleyin beğendiği erkeği şimdi seviyordu, onun yanında bulunmaktan, onu dinlemekten mes'ud oluyordu. Deli Murad, kendi hayatını beşikten gerdeğe kadar hulâsa edip anlattıktan sonra eşinin ellerini tuttu: Şimdi, dedi, keşik senin. Kimsin, nerelisin, şu yaşa kadar neler görüp geçirdin? Birer birer anlat ki birbirimize yabancı kalmıyalım. Kız, derin derin içini çekti, gamlı gamh hayatmın tarihini fisıldadı. Bu tarih kısa idi. bir satırlıktı. Fakat Deli Muradı yüreginden yaralamağa kâfi gele cek kadar aaİclı bir belâgat »aşıyordu, Yiğit Levend, bu mahzun tarihin her kelimesini ruhuna sindirdikten sonra kızı okşadı: [Arkan vari l Deli Murad, e\lenmeği tasarlayıp ta Kara Mehmedle görüşmeğe gelirken herşeyi düşünmüş ve bütün hazırlıklan yapmıstı. Zeyrek yokuşunda kiraladığı ev, gelin hanımı bekliyordu. Yaşlı bir kadın da bu minimini gerdekte bekçilik vapıyordu. Murad, handan çıktıktan ve Kara Mehmedle vedalasıp ayrıldıktan sonra doğru eve gitli, Bülbül Hatunu giyindirip kuşandırdı. bekçi kadınla hamama yolladı, kendisi de mahalle imamını ve mahalleliden dört kişiyi çağırdı, sa tın aldığı ve adını Bülbül koydugu kızı esirlikten çıkarıp azad ettiğini söyledi, usulü dairesinde bir azad kâğıdı yazdınp imzalattı ve o adamları, Bülbülün ha mamdan dönü'üne kadar alıkoydu, kız gelince de nikâhını kıydırdı. Deli Murad, ömrünün ilk şen gecesini yaşıyordu. Onun kurduğu gerdek mini mini birşeydi. Fakat saf yürekli adama uçsuz bucaksız bir meydan gibi genis görünüyordu. Tek mumlu şamdan, odadaki karanlığın ancak bir noktasını bayazlatabildisi halde Murad, nur içinde yüzüvormus gibi engin bir ısık hazzı buluyordu. Yanıbasındaki kadın, acık kollu ve acık göeüslü cepken giyerek yere in miş bir mehtab gibi yiğit adamı tepeden tırnaea kadar aydınlatıyordu. Bekârlığın yıldızsız bir gece olduğunu bu gülümsiyen, tatlı tatlı konusan mehtabın nurunu emmekle anlıyordu ve kırk uzun yıl, yüregini geceye sanp yaşadığı için enikonu havıflanıyordu. O, gerdeklerde uluorta konuşulmıya cağını bilenlerden olmakla beraber aşk kasideleri havkıracak ağza malik değildi. Urfa kurtuluşu büyük törenle kutlulandı N. V. rumuzile mektub yolhyan okuyucuma: Silâhtar Tarihi, Kara Mehmedin attu ğı güllenin ne yaptığtnı aynen şöyle Şlmdlki dırılıp naman Teşvikiye camisinde kıyazıyor: <Topa ateş erdiği gibi danesi Zaman geçtikçe Arab Yahudi ihtiMaaş lmdıktan sonra aile mezarlığına götürüBaşterdenin cepanesine isabet ettiği salâf ve zıddiyeti hafifliyecek yerde daha ~ "«0 458 lüp gömülecektir. Ailesini t " " 1 ' ' at dudisiyah bedid olup Fitarfetü'ayn 3,000 549 ziyade kuvvet buluyor. Çünkü bütün kıçt ve serbefelek keşide olon amudlan bütün üyelerimizin törende bulunma 4,000 797 larını dileriz. dünya Yahudileri sıkıştıkça Filistine a ve üst tarafı alâti bezm ve edevatı 5,000 1,064 kın etmek istiyor. Yahudiler bu sahayı rezm ile o kelbi a'ver ve hem çeşim • Z 7,500 1,841 MÜTEFERRİK dar bulduğundan Filistini, merkezi Am leri olan sükkâni saker ve bin kadar 3,397 10,000 manda olup Filistin gibi îngiliz mandası gürekçi ve askerle ateşi suzanı füruzan 5,336 30.000 olup hepsi • hemseri kürei esîr ve ha • Cemiyeti Akvamda daimî altında bulunan Arab emaretinden ayıran vadan ruyu deryaya düşünce hakitter Şeria delegemiz ECNEBİ MEHAFÎLDEyorlar.nehrinin öte tarafına taşmak isti ÜHÎVERSİTEDE oldular.> Sıvas saylavı ve Akşam refikimizin On yedinci asırda pathyan mermi Halbuki Filistindeki Arablar Irak ve başmuharriri Necmettin Sadık Cemiyeti Hukuk Fakültesi Talebe cemi Bir Fransız kadın diplomatı bulunup bulunmadığı hakkındaki so şehrimize geliyor Suriye gibi civar Arab memleketlerindeki yetinin 25 inci yıldönümü runuza da gene o tarih şu satırlarla ce Akvam daimî delegeliğimize tayin edil Cemiyeti Akvam nezdindeki Fransız ırktaşları gibi hürriyet ve istiklâl dava mişrir. Bugün Cenevreye gidecektir. vab veriyor: Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyeti murahhas heyeti azasından olup, iki sene sında günden güne gayretlerini artırıyortBir jiülden iki kumabaraya ateş veYavuz limanımızdan geçti kuruluşunun 25 inci yılı dolayısile 3 maevvel Yıldız sarayında toplanan Beynel lar ve Yahudi akını karsısında Arab ekricek ta ortalarına düşüp malâini du Yavuz drednorumuz dün sabah lima yısta büyük bir eğlence tertib edecektir. milel Kadınlar konferansına Fransız ka seriyetinin muhafazası için Filistinle Mazehkarin şaştıklarından firara iktıdar • ları kalmayıp yerlerinde mebhut iken nımızdan geçmiş ve top atarak şehri se Bu eglenceye bütün Hukuk fakültesi da dınlan namına iştirak etmiş olan Madam veraişerianın birleşerek bir Arab dev vetli bulunacak ve Rektörle, dekan ve Malaterre Sellier bugün Izmirden şehri leti kurulmasını istiyorlar. Filistin, manda kumbaralar çatlayıp nicesin pare pare lâmlamıştır. ve nicesin cevvi havaya atıp...* bütün profesörlere bir yemek ziyafeti mize gelecektir. Hükumetimizin misafiri altında bulunan memleketlerden Irak ve Evvelki geceki fırtına olarak memleketimize gelen Madam Suriye gibi (A) isaretli birinci sınıf yaBu kayidlerin sizi tatmin edebilece Evvelki gece şehirde bir fırtına ba; verilecektir. ğini umuyorum. Sellier, memleketimiz hakkında bazı tetlamış ve dün öğleye kadar devam et ni az zamanda istiklâl ve hürriyete ka M. T. T. Rumen koro heyeti geliyor kiklerde bulunacağından, birkaç gün son vuşmağa namzed bir yerdir. Irak istiklâl miştir. Lodos dolayısile vapurla gidip gera evvelâ Bursaya, oradan da Eskisehir lenler bir hayli sallanmışlardır. 88 kişiden mürekkeb Rumen koro he yolile Ankaraya ve Anadolunun diğer bulduğu ve Suriye de Fransa ile istikâl müzakeresinde bulunduğu bir sırada ayni Bir rumca gazetenin polise yeti yarın şehrimize gelecektir. Rumen bazı merkezlerine gidecektir. sıfat ve mahiyeti haiz Filistinin millî Yaarristleri için Beyoğlu otellerinde odalar müracaati Madam Malaterre Sellier için Pera hudi yurdunu tesis ederek bunu müda • aynlmıştır. palasta hususî bir daire hazırlanmıştır. Dün saat 5 raddelerinde, şehrimizde faadan geri durmıyan îngiliz idaresinde sabahlan çıkan rumca Demokratyo ga kalmasına eski ve yeni kafalı bütün A zetesi sahibi, Emniyet Müdiriyetine mürablar tahammül edemiyorlar. racaat ederek gazetesinin mürettiblerin den bir çoğunun işlerini terkettiklerini, Muharrem Feyzi Togay bu yüzden gazetenin ç»kamıyacak hale geldiğini söyliyerek polisin müdahalesini Italyan bankalarının bir ilânı istemiştir. Verilen malumata nazaran şehrimiz Bu hal karşısında Emniyet Müdiri deki Italyan bankalan «Mısır Kredi yeti alâkadar memurlan işe el Vymuş Fonsiye tahvillerini müsaid şartlarla salardır. tın alacaklarına» dair ilânlar neşretmiş • Tahkikat devam etmektedir. lerdir. Bunun sebebi malum değildir. Çok değerli ve kıymetli gazeteci arkadaşlarımızdan Sadeddin, hayata gözlerini ebediyen yummuş bulunu yor. Sadeddin bir se nedenberi deva bul maz bir haatalığın elinde inliyordu. Son sekiz ay içinde midesinde Merhum Sadeddin iki ameliyat yapılmıştı. Sadeddin, öleceğini biliyordu. Daha bir iki gün evvel kendisini ziyaret eden arkadaşlarına hastalığmın ne olduğumı anladığını, bir iki günlük ömrü kaldı ğını, bundan dolayı müteessir olma dığını söylemiştir. Sadeddinin son günlerde hayata aid biricik endişesi, he nüz küçük bir yavru olan erkek evlâ dı idi. Sadeddin arkadaşlarına, çocuğunun istikbalile Matbuat cemiyetinin maddî ve manevi alâkadar olacağından emin bulunmak istediğini ve bunu beklediğini vasiyet etmiştir. Sadeddin, Harbi Umumide ihtiyat zabiti idi. Askerlikten çıkınca gazeteciliğe girmiştir. tlk gazeteciliğe mütareke senelerinde Ikdamda başlamış ve Akşam, îleri, Cumhuriyet, Yeni Gün, Son Saat gazetelerinde çalışmıştır. Bilhassa gazete istihbarat işlerinde temayüz etmiş olan bu gene arkadaş, Millî Mücadele senelerinde Karadeniz ve Marmaradan gelen vapurlara ecne bi polisinin kontroluna rağmen iplere tırmanmak suretile atlar, yolculann getirebildikleri millî teşkilâta aid resmî tebliğleri alarak çahştığı Istanbul ga Soruyoruz ? 1 zetelerinde neşretmek suretile yorul mak bilmez fedakârlıklarda bulunurdu. Sadeddinin ölümü, bütün arkadaş larını derin bir teessür içinde bırak mıştır. Sadeddinin ölümü hakikaten bir kayıbdır. Kederli ailesine en candan taziyetlerimizi beyan ederiz. Merhumun cenazesi bugün öğle üzeri Teşvikiyedeki Amerikan hastanesinden kaldırılacak, Teşvikiye camisinde na Eski Istanbul Defterdan ve Çankırı mazı kılındıktan sonra aile makbert saylavı Mustafanm buhran, muvazene, sine defnedilecektir. kazanc ve Hava kurum» vergilerinin1 brrMatbuat Cemiyetinin davetî leştin'lerek bir kalcmdc alınması içiır Istanbul Basım Kurumu başkanlıgın Büyük Millet Meclisine bir kamm tekdan: lif ettiği yazılmıştı. Mustafanm teklifi bu Muharrir arkadaşlarımızdan Saded vergilerin tahsili işini kolaylaştırmakta ve din urun zamandır çektiği hastalıktan masrafı azaltmakta ise de küçük maaş yazık ki kurtulamadı. Kendisini gene larda vergi nisbetlerini artırmaktadır. iken kaybetmekle yaslı bulunuyoruz. Buna nazaran vergi nisbetleri şu şekli alCenazesi yarın (bugün) öğle üzeri Teşvikiyede Amerikan hastanesinden kal maktadır. Yıldız Uçman tayyare modeli uçurıtrken Izmir (Hususî) Türkkuşu, nihayet İzmirde de şubesini açtı. Bu haber, İzmir muhiti gencliğinde alâka ve sevincle karşılandı. Birinci gün derhal iki gencimiz yazıldı. Bunlardan biri, Vilâyet Umumî Meclisi azasından Aclân, diğeri de sporculardan îsmail Hakkıdır. Şube, mayıs iptidasında tedrisata ve faaliyete başlamış bulunacaktır. Para şüt tecrübeleri geniş yangın yerinin ortasındaki Kültürparkta yapılacaktır. Nazarî dersler, Hava Kurumu binasın da verilecektir. O güne kadar bütün vesait, motörsüz tayyareler îzmire gelmiş bulunacaktır. Mektebin tedrisatı usulen bazı şart lara bağlıdır. Paraşütçülük için muhakkak ortamekteb mezunu olmak icab ediyor. Mevcud mekteblerimizde bu derece tahsil görmüş ve görmekte olan gencler ve talebe bu şubeden mükem melen istifade edeceklerdir. Şimdıden, erkek, kız lise ve muallim mekteblerile diğer bazı mekteblerde hararetli hazırlıklar başlamıştır. îzmir bu cihetten çok ileri gidecektir. Haber aldığımıza göre, îzmirdeki tedrisata Rusyadan yeni gelmiş ve Tiirk kuşu şlıbesinde ihtısasmı yapmış olan Zehra ile gene Ankara şubesınde yetiş Vergiler birleşirse Küçük maaşhların vergi nisbeti artıyor getîrflecekİer'dır. • • " " * Yıl4ı ? 5 ^çman,,bu n dan evveL.ftum huriyet> e ihtLsaslarını büdırirken, Iz mirin bu bakımdan çok alâka taşıdığını ve kız arkadaşlarının büyük bir heyecanla İzmirde şube açımmı bekledikleri ni bana söylemişti. Kendisi şimdi Ankarada bulunmaktadır. Hava Kurumu tedrisat için bir salon ayırmıştır. Kültürparkta paraşüt kulesi inşaatı Yeni teklife da yakında başlıyacak ve çarçabuk biyöre tirilecektir. 638 Tahsil, lâzım geldiği derecede ran 763 dıman verdikten sonra, vilâyetin elve 1,000 rişli bir yerinde, belki de Tirede Alacalı 1,375 çiftliği dağları üzerinde uçuş sahalan kurulacaktır. Evvelce Rus mütehassısı 1,91» Anohim tarafından yapılan tetkikte en 3450 müsaid olarak bu saha görülmüştü. 5,800 İki Fransız torpitosu dün limanımıza geldi Urfanın kurtuluş töreninden bir görünüş Urfa (Hususî) Kahraman yur Üun son kurtuluş bayramı münasebetile emsalsiz bir tören yapılmış ve buna birinci umumî müfettişle Urfa saylavları ve on binlerce halk iştirak etmiştir. Urfanın îstiklâl Harbinde gösterdiği kahramanlık, tarihimize üstün bir şeref verecek kadar büyüktür. Silâhsız ve cepanesiz açık bir şehir oIan Urfa, asnn son sıstem harb vasıta larile mücehhez bir düşman kuvvetine karşı koyarak onları tamamile imha ve istiklâline sahib olmuştur. Bir gün Akçekoyunludan hareket e den bir düşman taburu Urfa önlerinde bir teki kurtulmamak üzere imha edil mişti. Bu hakikat Fransız kuvvetleri kumandanı kaymakam Abadinin yazdığı bir kitabda açıkça itiraf edilmiştir. Onun içindir ki, kahraman yurdun her kurtuluş bayramında daha coşkun ve heyecanh törenler yapılır. Mes'ud bir evlenme Mutasarrıf mütekaidlerinden Vasfi torunu, Bozüyük ve Karasu kereste fabrikaları hususî orman komiseri Ispartalı Zeki Turalın kızı İnayetle îstanbul Emrazı Zühreviye hastanesi doktorların dan Muğlah Celâl Süleyman Gökbelin düğünleri dün gece Park otelde, Vali muavini Hudai, birçok arkadaşları, hem şerileri ve dostlarının iştirakile icra edilmiş ve gece geç vakte kadar eğlenil miştir. Yeni evlilere saadetler dileriz. Cumhuriyet Dün limanıfnıza gelmif olan iki Fransız muhribinden bîri Fransanm şark filosuna mensub D'iberville ve Dumont d'urville adındaki iki torpidosu dün sabah limanımıza gelmiştir. Torpidolar limana girerken şehrimizi top atmak suretile selâmlamışlardır. Selimiyeden de bu selâma mukabele edil miştir. Salıpazan önünde demirliyen torpidoların kumandanı dün sabah Vali ve Is tanbul kumandanını makamlarında ziyaret etmiştir. Beyruttan Istanbula gelen Fransız gemileri şehrimizde 48 saat kalacaklardır. D iberville torpidosu Fransanın şark donanması kumandanı Amiral Rivetnin bayrağını tajımaktadır. Senelik 1400 Kr Altı ayhk 750 Oç aylık 400 Bir ayhk 150 Abone ı T ü r k i ye şeraiti' •«« Nü.hatı 5 Kuniftnr Haric tTOOKr. 1450 yoktur 800

Bu sayıdan diğer sayfalar: