24 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

24 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 24 Nisan 1936 Eski hınc Edwaud Se6'den İstintak hâkiminın kızı Matmazel Redoucela evlenmezden on dört, on beş gün evvel, Pascal Lanier, eski kansmdan bir mektub aldı. Kadıncağız sabık kocasını davet ediyordu. Bana söyliyecek nesi olabilir ki, diye düşündü; kendisinden aynlahdanberi ilk defa olarak beni görmek istiyor... Tuhaf şey, halbuki çocuk ve servet meselesini hallettik. Acaba şimdi ne istemek fikrinde, en iyisi, gidip görürüz, olur biter. Pascal eski kansının evine gitti. Ka Hmcağız kendisini küçük bir salonda yalnız bekliyordu. Adamın geldiğini görünce onu biraz çekingen bir nezaketle kabul etti. Böyle hemen gelmekle nekadar iyi ettin! Neye? r \ Iyi ettin işte! Kadın ona gülümsiyerek baktı. Seni niçin görmek istediğimi keşfedemedin mi? Hayır, öyle mi? Bak söyliyeyim .Fakat ondan önce sana birşey soracağım, küçük Redoucela 11 haziranda evleneceğin doğru, değil mi? Nasıl, sen bunu biliyor musun? Evet... Biliyorum... Sonra da Bi arritze, kayınpederinle kayınvalidenin yanına gideceksiniz... Âlâ. O zaman çocuklar, küçük kızlar ne olacak? Kanunen onlann her ne kadar senin yanında bu lunmalan lâzım geliyorsa da, ne olur, bu ay için bende bırak onlan, yalvannm sana. Orada yeni ailenin yanında küçük kızlar senin için bitmez tükenmez bir rahatsızlık membaı olurlar. Sonra kendilerini tanımıyan ve sevmiyen o adamlar içinde zavallılann hali ne olur? Yadır garlar, sıkılırlar. Onlan bana bıraksan... Pascal kadının sözünü kesti ve sert sert: Eğer onlan sana bırakırsam bir daha yavrulanmı göremem! dedi. Ne olur, az bir müddet için, birkaç gün filân; sonra, nasıl olsa ay sonunda \içlerin için Parise gelecek değil misin?.. \ / O zaman istersen bu evde de yaüp kalkar ye onlan görürsün; sana bir oda hazırlanz. Pascal şaşkın saşkın kadının yüzüne bakn: Söylediklerini iyice düşünüyor musun? Elbette. Nasıl, ciddi mi konuşuyorsun? Ben burada yatıp kalkayıml Bütün bu başımızdan geçen şeylerden, >en, saadetimizi berbad ettikten sonra ha!.. Hem de sonra kimin için... Olur olmaz herifin biri için Öyle... Aman onun aleyhinde bulunma da. Yok çekinecektim? Her ikimizi de kandıran, her ikimize karçı da alçaklık eden bir sefil için. Fakat bana karsı değil. Nasıl değil, seni de, seni de! Ispatı belli, sen benden aynlınca seninle evlendi mi? Bilmediğin şeylere kanşma. Emin ol ki bir daha evlenmediysem, bu, evlenmiye gönlüm yoktu da ondan. Senin ha!... Benim elbette... İlk yaptığım tecrübe bana çok fena bir ders vermişti. Bu sefer serbest ve mes'ud kalabilmem için bu tecrübeyi bir daha tekrarlamamağı tercih ertim! Nasıl, demek sen bahtiyarsın? Sen de öyle değil misin? İşte bunun için senden istediğimi benden esirgemezsin. Bunu yapmaman için bir sebeb var mı? Biliyor musun ki bir sebeb var! Nasıl olur! Mademki evlenecek, yeniden hayatını tanzim edeceksin. İşte sebeb o ya! Nasıl! Evet, öyle işte... Çünkü sana bunun için içerliyorum ya, affedemiyeceğim bir şey varsa o da budur. Çıldırdın galiba! Ne münasebet! Bilâkis o kadar makulüm ki! Ne beni tanımaga, ne de sevmeğe iktidan olmıyan bu yirmi yaşındaki kızın yanında beni bekliyen şeyin ne olduğunu bilmiyor muyum sanıyorsun. İnsanın bu yaşta nekadar sevilmeğe ihtiyacı vardır! O halde onunla ne diye evleniyorsun? Ne diye mi? Çünkü mecburum; çünkü beni buna icbar ettin 1 Ben mi? Elbette sen! Hareketinle! O herifi sevdiğin zaman evimiz herkesin gözünde yıkılmış değildi... Aramızda bunu halledebilirdik. Fakat işi aleniyete vurunca ben de izzetinefsimi korumak mecburiyetinde kaldım. Ya kılıbık bir koca olmahydnn ve yahud da kendime başka bir sığınak bulmalıydım. işte o zaman bu küçük kızı seçtim. Beni beğeniyordu, ailesini tamyordum. Sonra kendimden yirmi yaş daha genc bir kızla evlenerek senden de öcalmış oluyordum. Fakat şu Redouce ve kansmı tanırsın, onlann içinde oturabilecek miyim? Sonra benden yirmi yaş daha küçük olan nişanlımm hislerini tadabilecek miyim?.. Tabiî ne olacak? Günün birinde muhakkak bunlardan bir başkası istifade edeceL Kadın adeta merhamete geldi: O halde onu alma.. Geç kaldık artık! Peki, mademki onu sevmiyorsun!.. Onu sevmesem iş kolaylaşırdı. O halde neden şikâyet ediyorsun? Söyledim a. Evet, beni, benim hürriyetimi kıskanryorsun, değil mi? Belki de!.. Hele benim müstakbel köleliğimle mukayese edince. işte bunun için de öc alıyorsun, öy^ le mi?.. Bu doğru değil, çünkü hayatıni bozdum diye bana içerliyorsan... Hayır, bozdun diye değil... Onu tekrar tanzhn etmeğe beni icbar ettiğin için. Arada fark var! O halde Allahaısmarladık. Birbirhnize söyliyecek birjeyimiz kalmadı... Pascal kalktı, yavaş yavaş kapıya gitti. İçinde çirkin, kin dolu bir hiddet vardı, ve bu hiddete belki de biraz aşk kanşmıştı!... Bursada ipekböceği mevsîmi basladı Kozacılık mühim bir gelir Viyanalı profesyonel oyuncular, takım halinde kaynağı oluyor futbol oynamanın bir örneğini gösterdiler Bursa (Hususî) Burada ipekbo cekçiliği mevsimi başladı. Son günlerde ipekçilik enstitümüz tarafmdan hükumet ve Parti teşkilâtmın da yardımlanna dayanılarak iki inficar istasyonu kuruldu. İpekböceği tohumunu müstahsil şimdiye kadar kendisi inficar ettirdiği için fena netice alıyordu. Hasılatm yansına yakın kısmı bu fena inficar yüzünden heder oluyor demekti. İşte bu mahzuru önlemek üzere enstitünün açtığı iki inficar istasyonuna halk böcek tohumlannı memnu niyetle getirmiş ve bu tohumlar da inficar etmeğe başlamıştır. Bu iş Türkiyede ilk defa yapılan bir iş olmak itibarile ipekçiliğimizin inkişafı yolunda mühim ve teknik bir adım daha atılmış demek oluyor. Istasyonlardan biri Susığırlıkta kurul muş ve 13 köy halkının tohumlannı inficar ettirmiye başlamışür. Diğeri de Ziraat mektebinde açılmış ve 12 köyün tohumlannı almıştır. Bu inficar işi halka parasız olarak yapılmakta ve enstitü tarafından idare edilmektedir. Gelecek sene bu istasyonlar ipekçilik mıntakasmın diğer mühim noktalannda da kurulacaktır. Son yıllarda koza fiatlan oldukça yükselmiş bulunduğundan eskiden halkın hemen hemen terketmiye başladığı böcekçilik artık gün geçtikçe genişlemiye ve rağbet görmiye yüz tutmuştur. Şimdi Bursa ve mülhakatında yetiştirilen ve cinsleri de "enstitüce ıslah edilmiş bulunan kozalar, ipekçiliğimizi de geliştirmiye amil olmaktadır. Kozacılığın, yurdun müsaid taraflanna teşmili hususunda Ziraat Vekâle tinin aldığı tedbirler de gösteriyor ki, ipekçilik müstahile mühim bir gelir kaynağı olmağa baslamıstır. Hakova takımı dün RADVO Feneri 51 mağlub etti Ç Bu aksamki proğram J [Baştarafı 1 inci sahifede] firlerin sahayı yadırgamalanndan istifade ederek üstüste hücumlarda bulundu lar. Beşinci dakikada Niyazinin kale di reğine çarpan şütü Fener hâkimiyetinin sonu için bir başlangıç oldu. Bundan sonra oyun evvelâ mütevazin ve gitgide Hakovanın hâkimiyeti altma girdi. 17 nci dakikada Necdet, Hakovalı solaçığın bir ortalayışma bir çıkış yaptı. fakat topu tutamadı. Sağiçin isabetsiz bir plâsesi bu tehlikeyi ucuz atlattırdı. Necdetin bu hatalı hareketine diğer Ieri de inzimam etti. Nitekim 21 inci dakikada sağaçığm bir şütünü plonjönle kurtarayım derken muvaffak olamadı, Fener bahçeli oyuncular d an biri fena vaziyette gene topu elinden kaçırdı. Merkez mubu hususu yani futbolün on bir kişi ile hacimleri yetişerek birinci golü yaptı. 30 uncu dakikada da solaçıklan kafa ile ve hep beraber oynanan bir oyun oldu ğunu ispat ettiler. ikinci golü yaptı. Fener takımı dün baştan aşağı bozuk Bu golden sonra Bülend çıkti, Fikret bir oyun oynadl. Bilhassa hücum hattı, sol hafa geçti. Onun yerine de Şevki gir merkez muhacimin durgun ve muvaffa di. 35 inci dakikada gene sağaçığm bir kiyetoiz oyunundan olacak yok gibiydi. ortalayışını Yasar ceza çizgisi dahilinde Tek bir kelime ile söylemek lâzım gelirse elile çevirdi. Hakovalılar verilen penaltı sıfırdı. Neticenin 5 1 gibi büyük bir fark vuruşundan üçüncü gollerini de kazan göstermesi de sırf Fenerbahçenin normal mış oldular ve devre 30 Fenerbahçe bir oyun çıkarmağa muvaffak olamamasından ileri gelmiştir. nin aleyhine neticelendi. ikinci devre Tokadda pamuk zeriyatı Tokad (Hususî) Bundan on bej sene evveline kadar pamukçuluğile işti har etmiş olan Tokadla kazalarında gene pamuk üretmek için iki senedir bin dönümlük arazi üzerinde yapılan tecrübe ler büyük muvaffakiyetlerle neticelenmiş ve matlub derecede iyi cins pamuk elde edilmiştir. Bundan sonra pamuk zeriyatı daha geniş mikyasta yapılacaktır. F. VARAL Tayyare piyangosunun en talihli adamı Yukanda resmi nl gördüğünüz genc Çatalcada gazete ler bayii Şabandır. Bu gencin Tayyare piyangosunda tali hi çok iyidir. JŞaban yılbaşında üç bilet almış ve bunlann ikisine beşer yüz, birine de yüz bin lira isabet etmiştir. Piyangonun son Şdban keşidesinde de 1500 lira kazanmıştır. •Bahçe Mimarı^l Mevlud Baysal Parkların, anıt, meydan, çocuk ve köşk bahçelerlnin en modern usullerle tarh ve taksimatım, plânlaruıın ihzannı ve araziye tatbikaünı deruhde ve taahhüd eder. Sergilerde; balolarda, düğün ve nişanlarda bahçeli salonlar hazır lar. Apartunan ve köşklerde okuma ve istirahat için lüks kış bahçeleri tanzim eder. Müessesat ve husnsî bahçelerin daimî nezaretini kabul eder. Kataloğunu istiyenlere gönderir. İstanbul dördüncü Vakıf han, dördüncü kat No. 18. Telefon 22537 | Fenerbahçeliler ikinci devrede Necdetin yerine Hüsamettini koydular. Fener hücum hath fena ve şahsî oynamakta devam etmekle beraber daha canlı ve daha atak hareket etmeğe başladı. Bu sayede 18 inci dakikada Naci şahsî bir gayretle ve bir kafa vunışile Fenerbah çenin yegâne golünü yaptı. Hakovalılar 25 inci dakikada dördüncü golü de yaptılar. Bu gol çok güzeldi. Sağaçık ortaladı, merkez muhacim mükemmel bir vole şütle Hüsamettin kunıldamadan topu ağlara taktı. Aradan bir dakika bile geçmeden soliç gene sağaçığm ortalayışma yapıştırdığı bir kafa ile beşinci golü yapmağa mu vaffak oldu. Fenerliler bazı hücumlar yaptılarsa da pek ahenksiz ve beceriksiz olduğu için neticelenmedi. Hakovahlarm tehlikeli hücumlan da neticesiz kaldı ve oyun 51 Fenerbahçelilerin aleyhlerine neticelendi. Hakovalılar dünkü oyunda zaman zaman ve toplansa yirmi yirmi beş dakika tutabilecek bir müddet takdire değer bir oyun gösterdiler. Profesyonel zihniyetile hareket ederek, galibiyeti garan tiye koyduktan sonra kendilerini fazla sıkmadılar. Içlerinde, solaçık aynıyan müstesna olmak üzere yüksek şahsî kabiliyetlerile kendini gösterenler olmamakla beraber, takım halinde oynamaktaki meharetlerini bihakkin gösterdiler ve bizhn genclere Çerkesköy futbolcuları Çorluluları yendiler Çorlu 23 (Hususî) Bugün burada Çerkesköy ve Çorlu futbol takımlan arasında bir futbol maçı yapılmif ve Çerkesköy takımı 40 galib gelmiştir. Iskoçya kupası final maçı için karşılaşan Rangersle Lanark takımlan ara sındaki müsabaka 1 . 0 Rangers takımının galebesile bitmiştir. Rangers takımı îskoçya likinde ikinci, Lanark takımı ayni likte on üçün cüdür. Hampten park stadmda yapılan bu maçta 88,859 seyirci hazır bulunmuş, 3,304 îngiliz lirası hasilât olmuştur. Iskoçya kupası maçı İSTANBUL: 18 senfonik musiki (plâk) 19 haberler « 9,15 muhtelif pl&klar 19,30 Çocuk Esir. geme kurumu namma konferans . 20 halk musikİBİ 20,30 stüdyo orkestralan 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadls servisl verile « cektir. VİYANA: 17,10 gramofon 18 konuşma . 18,10 çocuklara oyuncaklar 18,35 konser 19,15 spor ve seyahat haberleri . 20,05 haberler, hava raporu 20,15 ulusal yayın 20,35 haftanm makalesi 21,05 konser 22,10 şan konseri . 23,05 haberler 23,15 şarkı. lar ve opera havalan 23,55 esperanto i 24,05 konuşma . 24,20 dans muslklsL BERLIN: 17,35 spor 18,05 konser 18,35 lnsanlar ve kuvvet 18,55 sıhhat konuşması 19,05 eğlencell seyahat . 20,05 gelecek! haftaki program ve şarkılar . 20,50 günün aklsleri21,05 haberler 21,15 konser 23,05 havadis, spor, hava raporu 23,35 eğlenceli konser. BUDAPEŞTE: 17,20 mekteblilerin zamanı . 18,05 çinge. ne musikisl 18,35 spor 19,05 konferans 19,35 şan konserl . 20,20 konferans . 21,05 senfonik konser 23,20 havadla 23,35 çingene musikisi 24,25 cazband takımı . 1,10 son haberler. BÜKREŞ: 18,05 konser 19,05 borsa, haberler 19,10 kıraet 19 25 konserin devamı . 20,05 konferans 20,40 opera yayını, istirahat es . nasında haberler 23,50 fransızca ve al • manca haberler. LONDRA [Regional]: 17,05 eenfonlk konser 18,20 çocukların zamanı . 19,35 konser 20,05 karışık ya • ym 21,05 eğlenceli yayın 22 org konse. ri 22,35 orkestra konseri . 23 20 havadis . 23,40 dans musikisi • 24,36 havadis 24,40 gramofon. PARİ8 [P. T. T.]: 18,05 orkestra konserl . 18,30 ekonomi haberleri 18,45 edebî yayın 18,55 bir kıliseyl ziyaret . 19,35 havadis . 20,40 ortes tra konserl 21,06 konuşma 21,35 facia 23.35 haberler. Nöbetçi eczaneler (Çaflınlar, konferanslar, kongreîeP) Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar dır: istanbul clhetindekiler: Aksarayda (Sarim), Alemdarda (Esad), Bakırköyde (İstepan), Beyazıdda (CemıD, EminÖnünde (Mehmed Kâzım), Fenerde (Vitali), Karagumrükte (M Fuad), Küçukpazarda (Yorgi), Samatyada (Teofilos), Şehremlninde (Nazım), Şehzadebasmda (Hamdi). Beyoglu clhetindekiler: Galatada (Ismet), Hasköyde (Yeni TurKonferans Mye), Kasımpa^ada (Turan), Sarıyerde (Asaf), Şişlide (Halk), Takfilmde (Tak . Kadıkoy Halkevinden: 34 nlsan «tö cuma günü akfAmı saat sim.), (Beyoglu). 31 de All Haydar Barşal Evimiz «alonunda Üsküdar. Kadıköy ve Adalardaküer:"* (Kulüblar) ismile blr konferazu verecek . Büyttkadada (Şlnasi), Heybelide (Ta tir. naş), Kadıkoy eskiLskele caddeslnde (Bu yuk), Kadıköy Yeldeğirmeninde (Uçler), Konferanstan sonra müzik konseri. Üsküdar Selimlyede (Selimlye). Bütün yurddaslara açıktır. HALK OPEKTı HALK OPERETİ ŞİRİN TEYZE Ç YENİ ESERLER Odontoloji bülteni çıictı ANKARA Yeni Sinemada Cumartesi akşamı ÜnlveTsite Distababetl mektebl doçent lerinden diş hekimi Peyzullah Dogruer t a . rafından çıkarılmakta olan Türk Odontoloji bültenlnin lklnd sayısı lstifadell birçok malumat ve yazılan muhtevl olduğu halde çıkmıştır. Tavsiye ederi7 " ÖLÜM Abdurrahman Paşa oğlu Bay Arif Özsoy müptelâ olduğu hastalıktan kurhılamıyarak perşembe gecesi vefat etmiştir. Cenazesi cuma günti saat 11 de Şişlide Samanyolu sokağmda 58 numaralı haneden kaldırılarak Teşviklye camisinde namazı kılındıktan sonra Bakırköyündeki aile kabristanma defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyliye Bayan SAFİYEI ARKADAŞLARI Mevsimin Son Musiki Ve Eğlence Gecesi | FRANSIZ TiYATROSUNDA 25 Nisan Cumarlesf akşamı 20,49 de Naşi a de ve ARKADAŞLARI J?îî l; tstanbul Hukuk Fakültesi tarafından ge. çen sene tesis edllmlş olan mecmuanm 4 üncü sayifii da çıkmıştır. 200 sahifeden ibaret olan bu sayı ile mecmuanın 1 inci cildi tamamlanmaktadır. Evvelki sayüar gibi bu sayı da çok mühim ve kıymetll yazılan ihtiva etmektedir. Memleketin en mühim hukuk mecmuası olan bu eserl bütün hukukçulara tavsiye ederiz. Daima en seçme yazılar ve nefis resim. lerle çıkan Perşembenin 56 ncı sayısı da birçok alâkayı calib yazı ve resımlerle çıkmıştu:. Bir ilim ve fikir mecmuası olan «Kültür Haftası> nın dün çıkan 104 üncü sayısı aşagıdaki yazılan ihtiva etmektedir: Ahlâklı adam mı? Gerl adam mı? (Mus. tafa Şekib Tunç), Millî kultur yaratma şartlan (Ziyaeddin Fahri), Viyana ekolunün muarızları (Hatemi Senih), Yabancı dil (Peyami Safa), Yabancı musikicıler me. selesl (Mahmud Ragıb), Millî ekonomi (Münir 8erim), Konferanslar (Fethi Varal), Memleket matbuatı (Zahi^ Sıtkı). Avrupa matbuatı (Şerif Hulusi)... üniversite Hukuk Fakültesi mecmuası Perşembe Gazetesi Müptelâ olduğum hastalıktan fevkalâde bir tedavi ve ihtimamla beni kur taran ve bu suretle her gün yüzlerce ıstırabı dindiren çok değerli Cerrah paşa hastanesi Sertabibi muhterem Bay Rüştü ile genc asistan Bay Şakire en derin minnet ve şükran hislerimle te şekkürü mukaddes bir borc bilirim. Akbıyıkta Hakkıbey sokak 31 numarada mukim Hidayet ve rahat rahat uyurum. Bonsuvar. Afallayıp kalan Cedric Lacy birşeyler söylemek istedi, fakat birdenbire bu fikrinden cayarak geri dÖndü ve kızgın kızgın: Pekâlâ! dedi, bonsuvar, Miss Thaisa. Delikanh bir saniye sonra odasına dönmüş bulunuyordu. Bütün olup bitenleri basını nevmidî ile sallıyarak takib et miş olan ihtiyar Bates te efendisinin arkasmdan odaya girmiş ve bir tek söz söylememişti. Cedric Lacynin yatağa girmeğe hazırlandığmı görünce sordu: Artık bana ihtiyacınız yok mu? Hayır, emektar Batesim. Ha şey, bak, sana küçük birşey sorayım. Şoför Billyyi tanır mısın? Bates biraz düşündükten sonra başını salladı: Hayır, mösyö. Bu ismi ilk defa olarak duyuyorum. Yatağma girmek üzere bulunan Cedric Lacy geriye döndü. Alenî teşekkür , Bu akşamdan itibaren T U R K Sinemasında ( ALTIN ARAYAN KIZLARDAN DAHA GUZEL ) İALTINTOPLAYAN KIZLAR Nasıl? Bu adam evin hizmetçileri arasında bulunmuyor mu? Vallahi mösyö ihtimal yanıhyo rum, bunun için, eğer isterseniz, öğreni rım! Cedric Lacy bu teferruata pek ehemmiyet verdiğini göstermek istemedi. Öyle yaparsın Bates, fakat çaktırmadan ha! Çünkü bu mühim bir mesele değil, bir merak işte.. Delikanh yattı. Fakat gördü ki ihtiyar uşağı, elektrik düğmelerinden birini çevirdikten sonra gitmekte tereddüd ediyordu. Ne var, Bates? diye sordu. Bu, emektar uşağı içini dökmeğe teş * vik etti. Biliyor musunuz, Sir, çok korktum, fakat buna rağmen çok ta memnun oldum. Cedric Lacy ıhtiyarın neden bahsettiğini anlamıyarak: Ya, öyle mi? diye hayret etti. Evet, Sir, korktum ne yapayım. affınıza mağruren, korktum ki... Hem! Siz kapıyı vurunca genc kız kapıyı açar diye korktum. Matmazelin böyle bir hareketi hiç te doğru olmazdı, böyle birşey Kraliçe Viktorya zamanında hiç yapıl mazdı. Haklısm, Bates. Allaha şükür ki kapıyı açmadı. Muhakkak ki, tam ve hakikî bir genc kız. Vallahi Kraliçe Viktorya zamanında bile rahat rahat yaşryabilirdi. Çok takdirimi kazandı doğrusu! Onun namma sana teşekkür ede rim, Bates. Emin ol ki söylediklerini yanndan tezi yok, bir bir kendisine anlatırım. Oh! Değmez, Sir, değmez. Eh haydi, bonsuvar, Sir. Bonsuvar, Bates. îhtiyar uşak odadan çıkarak kapıyı üzerine kapadı. Cedric Lacy yalnız kalınca son ampulü de söndürdü. Delikanh gözlerini kaparken kendi kendine söylendi: «Fakat ne diye Billy dedi ve niçin polis gelmedi? Tuhaf!» Cedric Lacy polislerle hak severjer için adeta tamir edici bir mahiyette olan uy Kültür Haftası Filminde Holivudun en meşhur dansözleri RAMON ve ROStTA 200 dansöz ve damörün istirakile sİze yeni dansları öğreteceklerdir. Baş rollerde: DİCK POVVELL ADOLF MENJU GLORYA STEWARD GLENDA FARRELL. Lüks ihtisam eğlence neş'e şarkılar ve dan«lar... Programa ilâveten. SPOR ve GENÇL1K. Moskovada yapılan tekmil «porları gösteren büyük filim. Genclertalebeler sporcular ve her sporu seven bir saat spor heyecanı ve güzelliği geçirmek isterlerse bu ••••mvvaaBvaaaaaBMSMHHSiBVVMBa filmi mutlaka görmelidir. SBSBSHPBavavavaaaavsHHHSHBBSBVBi Besi kırk iki geçe «Camhuriyet» in zabıta romanı: 31 Yazan: Charles de Richler Hallo! Kim o? diye sordu. Cedric Lacy af diliyerek neden korkmuş olduğunu anlattı. Biraz evvel evde bir hırsızın dolaştığı görülmüş olduğun dan delikanh, eğer nişanlısı bir tabanca sesi duymuşsa, korkmamasını ve herifin kaçmış olduğunu Thaisaya bildirmek için onu rahatsız ermişti. Genc kızın cevabı polis hafiyesini hayrete düşürdü. Elbette duydum, aziz Cedricim. Fakat böyle birşeyi az çok beklemiş olduğumdan, böyle küçük bir gece bayramında gelip size iltihak etmedim diye bana içerlemediniz sanırım? Başka bir zaman olsa böyle bir fırsattan istifade etmemekten üzülürdüm doğrusu. Fakat madeenkf bugün evimizde büyük bir polis âtoiri oturuvor, kendimi ona emanet «der kuya bu fikirle daldı; o uyku ki hırsızlar yordu. Sir Walter Stanley bir uşak olsa la hak sevrm'venler için de ayni mahiyette kendisine ancak bu kadar fena muamele dir! edilebilirdi. Fakat işe bakm ki, buna Cedric Lacy de son derecede hayret ediyordu, kendisine hürmetsizlıkte bulunul Eve hırsız girdiği gece, Cedric Lacy masına hiç tahammülü olmıyan ihtiyar için kat'î bir dönüm noktası olacaktı. Fadiplomat, hiçbir şeyin farkında değilmiş kat bununla Lambton Oouseda, Sir Walgibi olanlari duymamazlıktan geliyor ve ter Stanley ile Thaisa Strafford arasın daima, bir kavganın patlak vermemesini daki vaziyet hiç te kolaylaşmış değildi. temine çahşıyordu. Genc kız mütemadiyen ona müstehzi bir Esasen Thaisa Strafford da böyle bir soğuklukla mukabele ediyor ve hatta ba şeyi arara benzemiyordu. Yalnız ken * zan da küstahlaşıyordu. Bir taraftan aşkı ve diğer taraftan da yemini arasında ezi di başına hareket etmek, genc polis âmirine hicviyeler savurmak, Sir Walteri de lip kalan zavallı Cedric Lacy ise bir kelihiçe saymakla iktifa ediyordu. me bile söyliyerek bunun önüne geçemiyor Lady Morganedan bahsa bile deg • * du. Ortada açık olan birşey vardı: Thaisa mez. Bu kadın evde hesaba katılmış olup Strafford delikanlıdan yavaş yavaş uzakta kendisine ehemmiyet verildiğini gör laşmaktaydı. Fakat genc kızın takındığı memiştir. Flamandların yağlı sanşm gühalde bundan daha fazla birşey bulu zelliği, sanki kendisini şiddetli heyecanlarnuyordu. Bilhassa Sir Walter Stanleye dan ve olup biteni anlamaktan menediyorkarşı istiyerek bir istihkar ve hesablanmış du. bir nezaketsizlikle hareket ediyordu. Cedric Lacy durmadan da kendi keaGenc kız bunu şimdiye kadar hiç yapmadine: mıştı. Bu tuhaf hali de günden güne artılArkası var\ 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: