29 Aralık 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

29 Aralık 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* v CUMHURİYET 29 Biriucikânun 1936 Antakya TARIHI { Şehir ve Memleket Haberleri ) Mısır Basvekili Vapur buhranına çare bulmak için şehrimize gelecek Vapur kumpanyalarınm iştirakile bir toplantı yapılacak Bu sene, ihracat mallarımızm vakit ve zamanile sevkedilemediği hakkında sık sık şikâyetlere tesadüf edilmektedir. Bilhassa Karadeniz limanlanndan mal sevkeden ihracatçılar her zaman vapur bulamamaktan şikâyetçidirler. Vapursuzluğun muhtelif sebebleri vardır. Denizyolları îdaresi eldeki vapurlarile kapotaj hatlarımız nakliyat ihtiyacını ancak karşılıyabildiği için haric postalar için vapur ayıramamaktadır. Istanbul lima nından ecnebi vapurlara aktarma edilecek malların muhtelif limanlarımızdan va purlanmızla nakli işi de mevcud vesaitin kifayetsizliği ve bazı müşküller yüzünden matlub intizamla yapılamamaktadır. Denizyolları İdaresinin vapurları Karadenizin yukarı iskelelerinden dahilî ticarete müteallik mallarla koyun naklettiği için ambarlarında ihracat eşyamıza kâfi yer kalmamaktadır. Vapurlar ambarlannı yalnız ihracat mallanna tahsis ettikleri zaman da diğer tüccarlar şikâyet etmektedirler. İhracat mallarımızm Karadeniz limanlarından İstanbula Türk şileblerile nakli işi de şu noktadan mümkün ola mamaktadır. Mevcud bir nizamnameye göre, şileblerimiz limanlarımız arasında ancak bir cins eşyayı nakledebilmekte dirler. îskelelerde her zaman fazla miktarda mal birikmediği için bir cins eşya için bir vapur tahriki masraf noktasından kabil olamamaktadır. Nuseyri'lerin menşei 0 vakte göre siyasî bir zümre olmak üzere Nuseyri'liği kuran Mehmed bin Nuseyir, mevki kazanmış teşkilâtçı bir Türktü Yazan : Ahmed Faik Tlirkmen 7 Nuseyrilerin kitablanndaki hurafeler bertaraf edılirse menşeleri hakkında şu neticeye vâsıl olunabilir. 9 uncu asır rıcalınden Mehmed bın . Nuseyir isminde bir Türk tarafından A" rab ve Sünnî siyasetine muhalif bir siyasî fırka olarak kurulmuştur. Malum olduğu üzere Türklerin İslâm âleminde siyasî rol oynamaları idarecilık ve teşkilât çılık kabiliyetleri daha o devirden itiba* ren başlamıştı. Malum olduğu vecih üzere o devirdeki zihnıyet dünya ve ahıret işlerini birbirinden ayıracak bir seviyeye yükselmemiş olduğundan her siyasî fırkaya bir mezheb şekli vermek zarurî idi. Mehmed bın Nuseyir Hıcrî 260 ta Kufede yerleşmış ve siyasî bir mevki ve taraftar kazanmış teşkilâtçı bir Türktü. Mehmed bin Nuseyir taraftarlarını ve askerlerini alarak Sünnilerle mücadele etmek üzere Surıyenin şimaline geliyor ve Hatay Türklerile, hem ırk olması dolayısile kolayca anlaşacağını hesablıya rak yeni mezhebini (yani siyasî akidesini) Hatay Türkleri arasında tamime başlıyor. Şimalî Suriye dağlannda tutuna rak Suriye Arablarile uğraşıyor. Mehmed Nuseyrin siyasî bir fırka lr deri olduğunu şununla da ispat edebiliriz ki Nuseyrilik içerisinde kendisi dinen bir mühim mevki işgal etmiyor. Kendi ismine izafetle Nuseyri ismini alan bu mezhebde meratib Ali, Muhammcd, Selmanı Farisî gibi şahsiyetler üzerinde toplanr yor. Çünkü kendisi bir şeyh değil; bir kumandan, bir teşkilâtçıdır. Hatta bu sebebden Nuseyrilik ismi sonra Aleviliğe çevriliyor. Mehmed Nuseyrin kuvvetli teşkilâtı kendisinden sonra da baki kalarak Nuseyrilerin daima müttehid bir kütle halınde kalmasına yardım etmıştır. Bu müttehid kütle Suriyedeki Arab Sünnilerle mücadele ettikten sonra diğer taifelerle de uğraşmışlardır. Meselâ Yezidiler, Dürzüler gıbi. Haçlı seferlerinde de bunların büyük roller oynadığı görülür. Hatay Nuseyrileri zaman zaman Suri " yeye hâkim olan Sünnî Türk teşkilâtları ve kuvvetlerile de mücadele etmişlerdir. Salâhaddini Eyyubinin Nuseyriye dağını çok büyük müşkülâtla itaatı altma almağa muvaffak olduğunu görüyoruz. Keza 1268 de Baybars'ta Nuseyrilerle büyük bir mücadeleye tutuşmuştu. Nu seyrilerin merkezlerinden sayılan Süveydiye limanını tahrib ve imlâ etmeğe mecbur kalmıştı. Daha sonraları Mısır hükumetinin gevşek zamanlanndan istifade ederek Hatayda Nuseyrilerin nim müstakil yaşayıp vaziyete hâkim olduklarını tahmin edebiliriz. Mevlâna Celâleddini Rumi'nin bir şiirinde Antakya kapısındaki alenen yapr lan Nuseyri ayinlerinden bahis vardır. Nuseyrilerin faaliyetini felce uğratan en kahir bir darbe 1517 de Birinci Selimin Suriyeyi işgalile başhyor. Sünnî siyasetinin en şedıd bir mürev\'ici ve bıaman Şiî düşmanı olan Birinci Selim Hatay Nuseyrilerini tamamen hükmü altına alarak onlann artık kımıldanmasma meydan bırakmamıştı. Esasen Mehmed Nuseyir ve haleflerinin 4 asırlık propagandasına rağmen Hatay Türklerinin bir kısmı Sünnî kaldıklarından Birinci Selim ve haleflerinin muzaheretile bunlar Nuseyriler üzerine hâkim olmağa başlamışlardı. Bu hal böyle devam etmekle beraber 17 ve 18 inci asırlarda Istanbuldaki Sünnî halifeliğinin zayıf zamanlannda arasıra Hatay Alevilerinin Sünnilere karşı isyan ettikleri görülmekte idi, ki bunlann en mühimmi 19 uncu asnn başmda zuhur etmiştir. Bu esnada Nuseyriler hükumetin en gevşek devrini fırsat telâkki ederek evvelâ cenub düşmanlan olan îsmaililer üzerine atılarak onlarla meskun olan Musid kasabasmı zapt ile katliâm yaptılar. O sırada Şamdaki Osmanlı hükumeti mümessili bunlar üzerine beş bin kişilik bir kuvvet göndermiş ise de gelen asker birkaç köy yağma etmekten başka bir iş görememişti. Böylece Nuseyriler çeyrek asır kadar vaziyete hâkim oldular. 183233 te Mısırh Ibrahim Paşa Suriyeyi işgal ederken Nuseyriler Ibrahim Paşaya da karşı durmağa teşebbüs ettilerse de muvaffak olamadılar. İbrahim Paşa Nuseyrilerin şeflerini katlettirip müstahkem mevkilerini tahrib ettirdi. İbrahim Paşadan sonra Osmanhlar yeniden vaziyete hâkim olduktan sonra 1839 da Nuseyrilerin, îbrahim Paşanın tedibine rağmen faaliyetlerini kaybetmediklerini görüyo ruz. Sünnî halifesine karşı ayaklanmak için gene fırsat gözetmekte devam ettiler. Nıhayet 1859 daki Osmanlı Rus ihtilâfmı fırsat telâkki ederek isyan ettiler. Hama kasabasma yakm Lukiye kar yesinde Mütavere aşiretine mensub İs mail Bey isminde bir Nuseyri reisi isyan ederek az zamanda birçok Nuseyri aşiretlerini idaresi altına toplamağa muvaffak olmuştu. Bunu müteakıb İsmail Bey Safita kasabasma gelerek kendisini Cebel Müşiri ilân edip müstakilen ida rei umur etmeğe başladı. O sırada pek mühim mesaili hariciye ile iştigal eden hükumeti merkeziye idarei maslahatı daha muvafık görerek ismail Beyi vali tayin eyledi. Yeni vali küçük kıt'ada bir saray hayatı tesis etti. Vaktile dağlılan titreten Reslânlar, Şemsinler, Hayatinler yeni efendilerini memnun etmek için el" lerinden geleni yapmakta kusur etmiyor lar ve herkesi korkutan zulüm ve itisaftan bu suretle kendilerini koruyorlardı. Nu seyir mıntakasındaki 120,000 kişilik bir kütleye hâkimi mutlak kesilen ve her türlü arzusunu kuvveden fiile çıkarabilecek bir kudret sahibi olan İsmail Bey nr hayet satvet ve kudretile mütenasib bir surette vüs'at peyda eden tamaına mağ lub olarak hükumeti merkeziyeden Husnülekrad kalesinin dahi kendi mıntaka sına ilhak edılmesini taleb etti. Talebinde muvaffak olmuşken Suriye Sünnileri Suriyede benzeri olmıyan böyle bir kalenin Nuseyrilere teslim edilmesine karşı ilânı isyan ettiler. Iki taraf arasında muharebeler vukua geldi. Hükumet tabiî Sünniler tarafını iltizam ederek kendilerine 5000 kişilik bir kuvvet gönderdi. Ku mandan Tahir Paşa birçok yerlerde tazyik ederek İsmail Beyi nihayet maskatı resi olan Lükiye kariyesine kadar kovaladı. îsmail Bey burada gene bir Nu seyri tarafından öldürüldü. ismail Bey isyanınm bu suretle mu vaffakiyetsizlikle neticelenmesi üzerine Nuseyriler maddeten ve manen çok zayıf düştüler. Artık hükumet onlardan hiçbir reis, hiçbir mahallî teşkilât tanımıyarak onları doğrudan doğruya merkezden gönderilen memurlarla idare etmeğe başladı. Esasen tam bu sıralarda Tanzimatçıların Avrupa idare teşkilâtını takliden kurmağa çalıştıkları vilâyet teşkilâtı da bunu icab ettiriyordu. Tanzimatçılar ve Abdülhamid devirlerinde Nuseyrilerin bir kısmı Haleb, bir kısmı Beyrut vilâyetine bağlanarak merkezden gönderilen memurlar tarafından idare olundu. Nuseyrilerin hükumet işlerine karışmamalanna itina olundu. Bu devirde gerek hükumetin, gerekse hükumet elemanlannın dindar ve mutaassıb olduğu malumdur. Sünnilere en uzak kalan bu müfrit Şiiler bittabi gerek Sünnî halktan, ge rekse hükumet tarafından daima tazyik edildiler. Bu şiddetli Sünnî siyaseti Nuseyrileri yavaş yavaş siyasî hayattan uzaklastırmağa başladı. Osmanlı devleti nin Adana vilâyetindeki Nuseyriler uzak kalmalan dolayısile 1854 îsmail Bey isyanına iştirak etmediklerinden bu tazyik siyasetinden masun keldılar. Fakat bil hassa Hatay Nuseyrileri bu tazyikin en siddetlisine maruz kaldılar, fakir düştüler, cahil kaldılar. İçerisinde çalışhklan bahçelerin % 95 i Sünnilerin elinde bu lunuyordu. Usta bir hırsız yakayı ele verdi Istanbulu haraca kesen bu adam tesadüfen yakalandı Siyasî icmal İngiliz îtalyan anlaşmasi ok uzun ve çetin temas ve mü zakerelerden sonra, nihayet İn giltere ile İtalya, Akdenizdeki mevkilerini tayin hususunda anlaştılar. Bu anlaşma muayyen vecibe ve taahhüdleri ıhtıva eden beynelmilel bir vesika ve muahede olmayıp riayeti iki tarafm efendi lığine, şeref ve haysiyetine bırakılan «centilmen» itilâfıdır. Yani bu anlaşma • nın müeyyed kuvveti maddî olmaktan ziyade manevidir. İşin içinden hukuku dü velin ince ve muayyen kaideleri ile çıkılmasında zorluk görülen mudil meselelerin, vahim âkıbetler doğurmaması için böyle centilmenlik şeref ve haysiyeti esası üzere, anlaşmalarla tesbit edilmesi âdettir. Na sı! ki Japonya müstakbel cihan politikasının siklet merkezi olacak ve dünyanın mukadderatını tayin edecek olan Büyük Okyanus meselesini Amerikaya böyle cen • tilrnenler anlaşmasile halletmek istiyor. Türk Mısır ticaret muahedesi burada parafe edilecek Türkiye ile Mı sır arasında akdedilecek olan yeni ticaret muahedesini parafe etmek üzere yakında Mısırdan bir heyet gelecek tir. Bu heyetin ba şında bizzat Mısır Basvekili N a h a s Paşanın bulunaca ğı söylenmektedir. Mısır Basvekili Malum olduğu Nahas Paşa veçhile Nahas Paşanın son Londra seyahatinden dönüşte memleketimizi ziya ret edeceği haber verilmiş, fakat Mısır Başvekilinin rahatsızlığı yüzünden bu ziyaret geri kalmıştı. Mısır hükumeti Türkiye ile dostane münasebata büyük bir ehemmiyet atfettiğinden Ankaraya Mısırın tanmmış erkânmdan mürekkeb bir heyet göndereceği haber verilmektedir. Teknik Okulu Yeni kanun Vilâyete tebliğ edildi KÜLTÜR tŞLERl Yılbaşında mektebler tatil Yılbaşı münasebetile mektebler kâ nunuevvelin otuz birinci perşembe günü saat 13 ten itibaren 4 kânunusani pazartesi sabahına kadar tatil yapacaklardır. Muallimler arasında yeni tayinler Haydarpaşa lisesi coğrafya muallimi Macid Galatasaray lisesi coğrafya rhuallimliğine, Bursa Akşam Kız San'at Enstitüsü coğrafya muallimi Mefharet Üsküdar Kız San'at Enstitüsü coğrafya muallimliğine, Selçuk Kız San'at Ens titüsü idare memurluğuna da Mübec cel tayin edilmiştir. Bu son tayinlerle orta tedrisattaki münhaller tamamile dolmuştur. Mek teb idareleri, smıfların vaziyetlerini ve hiçbir talebe haricde kalmadığını birer raporla Maarif idaresine bildirmişler dir. Nafıa Fen mektebinin Teknik okuluna kalbi hakkmdaki kanun lâyihası Vilâ yete bildirilmiştir. Bu okulda icabı ha linde yabancı mütehassıs ve profesörler istihdamına ve bunlarla müddeti beş seneTürk şilebleri son aylar içinde Tuna yi geçmemek üzere mukavele yapmağa da, Sovyet Iimanlarında ve İtalyada çok Nafıa Vekili salâhiyettardır. yüksek navlunlar bulduklan için büyük Nafıa Fen mektebinden mezun olup şileblerimizin hemen kâffesi haricde çaIışmaktadır.' Diğerleri de dahilde kömür ta halen Nafıa Vekâleti teşkilâtmda ve nakliyatı anlaşmalarile bağlanmış bulun Devlet Demiryolları idaresinde maaş duklarından ihracat mallarımıza dahilden veya ücretle müstahdem bulunan ve bu vapur tedariki mümkün olamamaktadır. kanunn neşri tarihinde kırk yaşını geç miyenler arasında mühendislik tahsil etBu sebeble yumurta, elma, portakal meğe kabiliyeti görülenler aslî vazifeleri ve fındık ihracatçıları zaman zaman müsaid bulunduğu takdirde mektebe başmüşkül vaziyetlere düşmektedirler. Icidıkları tarihten itibaren bir sene için Memleket iktısadiyatım çok derinden maaş veya ücretleri tam olarak verilmek alâkadar eden bu işi yakından tetkik eve bu müddetçe memuriyetlerine aid büden resmî makamlar bu hale bir çare tün haklan mahfuz kalmak şartile Teknik bulmak için ecnebi acentalarla ve Türk okulunda açılacak kurslara Narfıa Ve • şilebcilerile temaslarda bulunmaktadır kaîefînce gönderilebilirler. lar. Bu evsafı haiz olup ta devletin diğer Yakında Türkofisle alâkadar deniz teşkilâtmda ve belediyelerde veya bun müesseselerinin, ecnebi kumpanyalann ve şilebcilerimizin iştirakile bir toplantı lara bağlı müesseselerde istihdam edilenyapılarak bu iş görüşülecek ve âcil ted ler de bu kurslara kabul olunabilirler. Kursta muvaffak olanlar Teknik okulu b:rler alınmasına çahsılacaktır. mezunlarına verilecek haklardan istifade ADLİYEDE ederler. Okulun bir müdürü, muavini, hesab Beşinci îcra Memurunun memuru, kâtibi, dahiliye başmemur ve mührünü taklid edenler memurundan başka 16 muallim 16 da Ev\relki gün Tapu Eminönü Sicil Mu muallim muavini bulunacaktır. hafızlığmdan Müddeiumumiliğe yapı lan bir ihbar üzerine Müâdeiumumî GÜMRÜKLERDE muavinlerinden birinin iştirakile bir cürmü meşhud yapılmış ve beşinci İc Çinili Rıhtım hanına geçen ra Memurluğunun mührünü taklid e daireler derek 500 liralık bir gayrimenkulün üIstanbul gümrüklerinin başmüdürlük zerindeki ipoteğin kaldırılmasma aid sahte bir müzekkere yakalanarak bu dairesi de dün Galatadaki yeni bina onu yapmak istiyenler hakkında tahki lan Çinili Rıhtım hanına taşınmıştır. Başmüdürlüğün ambarlama ve icra kata başlanmıştır. Dün bu hususta Istanbul Müddeiu servisleri dünden itibaren yeni binada faaliyete geçmiştir. mumisi şunları söylemiştir: < Vak'a bir gazetenin büyüttüğü DENÎZ tŞLERl kadar değildir. Ve vak'aya Tapu me murları karışmamıştır. Bu hususu bil Karaya oturan Yunan hassa tekzib etmenizi rica ederim., vapuru kurtarılamadı Vak'a ile alâkadar birçok kimseler yaGeçenlerde sis yüzünden Tuzla civakalandı. Tahkikatı işkâl etmemek için şimdilik bunlann isimlerinin saklan rında karaya oturan Yunan bandıralı Yorgiyos vapuru henüz kurtarılama ması lâzım gelmektedir. Yalnız şu kamıştır. dar söyliyeyim ki hâdise ile alâkadar Vapur, çakılla karışık bir kumsala olanlar arasında eski ve maruf icra sahtekârlarından Kadrinin de parmağı bütün gövdesile oturduğu için kurtarma ameliyesi müşkül olmaktadır. vardır. > Gemi Kurtarma şirketi Alemdar tahHâdisenin bugün aydmlanacağı u mulmaktadır. lisiyesine yardım etmek üzere Saroz isimli kurtarma gemisini de kaza ma Mahkum olan hırsızlar Fatihte Atpazarında 10 numaralı halline göndermiştir. Şimdiki halde vaevin dört metro yüksekliğindeki pen pur altından bir kanal açılmasma çalıÜNtVERSİTEDE Muharrem Feyzi TOGAY ceresinden girerek hırsızlık yaparken şılmaktadır. Yunan vapurunun birkaç İktısad Fakültesinde cürmü meşhud halinde yakalanan Megüne kadar kurtarılacağı ümid edil M. Proust Parise gitti İktısad Fakültesi dünden itibaren cid ve Mehmedin muhakemeleri dün Şehir mütehassısı M. Proust, şehir mektedir. tedrisata başlamıştır. bitmiş ve Mecid 6 ay hapse, Mehmed plânının avan projesine aid tetkikatını ise bir buçuk sene hapse mahkum ol ikmal ederek bu husustaki raporunu da muşlardır. Belediye riyasetine vermiş ve dün akBir sene hapis yatacak şamki trenle Parise hareket etmiştir. M. Proust bir müddet Pariste oturdukBundan bir müddet evveî 400 lirayı tan sonra ilkbahara doğrı: tekrar şehzimmetine geçirmekten maznun olarak rımize gelecektir. mevkufen muhakeme edilmekte olan Taksim Belediye tahsildarı Rasihin muhakemesi dün bitmiş ve Rasih bir sene hapse mahkum olmuştur. Şehrimizin muhtelif semtlerinde iki aydanberi yapılan müteaddid hırsızlıklarm failleri meçhul kalmakta ve bu kurnaz hırsızlar bütün araştırmalara rağmen bulunamamakta idi. Nihayet bir tesadüf bu hırsızlıklarm failini meydana çıkarmıştır. Bütün bu vak'aları Dursun Lutfi isminde birisi yapmıştır. Bu adam çaldığı malları satarken yakayı ele vermiş ve Adliyeye teslim edilmiştir. Müddeiumumilik tarafından yapılan tahkikata göre Dursun Lutfi, Usküdarda Abidinin kahvesine gitmiş, orada Lutfinin paltosunu ve şapkasını aİngılız İtalyan anlaşmasında ıki taraf şırmıştır. Gene Usküdarda kunduracı Yata karşılıklı müsaadelerde bulundular. Ininin dükkânına gece damı delmek suretile girmiş ve 65 lira kıymetinde ayakkabı talya, Akdenizin İngiltereye her azman açık ve emniyet altında bulunmasına söz ve lâstik aşırmıştır. vermiştir. Beşiktas.ta kahveci Kadrinin dükkâ Bilmukabele İngiltere de Habeşistan nının asma kilidini demirle kırmak suretile müteaddid eşya çalmış, Ortaköyde İmparatorluğunu zaptettikten sonra, Kızıl ahçı İsmailin dükkânından tabak, para denizde ve Hind Okyanusunda muazzam ve ceket aşırmış, Galatada Mığırdıç kı bir müstemleke kuran îtalyanın bu yerle zı Hediyenin evine kapı kilidini kırmak rini Avrupadaki ana memlekete bağlıyan suretile girerek esyasını çalmış, Erenkö ve Süveyşten geçen muvasala yolunun dayünde Ahmed Hamdinin gazinosundan ima açık ve emniyet altında kalacağına ceket, şapka ve para aşırmış, Galatada da söz vermiştir. Bu anlaşmaya erişebilmek için her iki Boğos Pehlivanyanın dükkânından elbise, saat ve tabanca; misafir olduğu İs büyük devletin, Akdenizde birbirini teh mailin evinden içinde 70 lirası bulunan did etmemesi ve birbirinin emniyetini tehcüzdanını, Kapalıçarşıda Halilin dükkâ lıkede bırakmaması için uzun müzakereler nından elbise, iskarpin ve para, Beşik yapılmıştır. taşta Hamidin ahçı dükkânının kapı ki Herşeyden ev\rel Akdenizin garb hav lidini kırmak suretile çatal ve kaşık, Çen zasında, yani Ispanyanın Avrupa ve şi gelköyünde berber Tanaşın dükkân ke malî Afrika sahillerinde ve Balear ada penğini açmak suretile berber takımlarını arında İtalyanın arazi almıyacağı ve nüve havlulan, Kadıköyünde Mehmedin fuzunu tesıs etmiyeceği yani italyanın kahvesinden eşya, Kantarcılarda Osma Akdenizin bu havzasından askerî alâka nın kahvesinden pardesü ve saire çalmış sını keseceği hakkında ingiltere teminat tır. almıştır. Buna mukabil İngiltere de Akdenizin ortaMnda İtalyanın hâkim bir va Şimdiye kadar bir defa bile zabıta taziyette bulunduğunu kabul etmiştir. rafından yakalanmamış olan bu usta hırAkdenizin şarkında İngilterenin yukasız geçinmenin yolunu bu suretle bulmuş ıda saydığımız yerlerden dolayı hayatî ve zabıtayı şaşırtarak izini kaybettirmek için, bir gün Galatada bir şey çalıp erte menfaatleri bulunduğunu İtalya kabul etsi gün Erenköyüne kaçmış, mütemadiyen miştir. Fakat bu mmtakayı tehdid eden Rodos adası ve civarındaki adalardaki yer değiştirmiştir. İtalyan bahrî ve havaî üsleri üzerinde çokHırsız Dursun Lutfi ile beraber dün durulmuştur. Süveyş kanalına yandan hâAli, Hüseyin, ahçı Hasan ve çamaşırcı kim olacak Hayfada İngilterenin üsler Ali adında 4 kişi daha tevkif edilmiştir. esis eylemesi tasavvuru üzerinde de çok Bunlar Dursun Lutfinin çaldığı malları evakkuf edilmiştir. satın almak ve başkalanna satmakla Fakat neticede her iki taraf birbirinin maznundurlar. Çalınan bir kısım eşya ıüsnü niyetine ve sözlerinin şerefine ve bunlann üzerinde bulunmuştur. Bunlar 'fendıliklerine inanmışlar ve Akdenizde sahiblerine iade edilecektir. Dursun Lut ; k tarafın bulunduracağı deniz kuvvet finin simdiye kadar meçhul kalmış daha lerinin şu kadar ton olacağı ve her sınıfbir çok hırsızlıklarm faili olduğu zannetan şu kadar parcadan mürekkeb bulu dilmeictedir. nacağı ve askerî ve bahrî üslerde şu kadar çapta ve sayıda top bulunduracak • MALİYEDE ları gibi ince teferrüat üzerinde beyhude meşgul olmamışlardır. Maliyenin bir tamimi Bu suretle İngiltere ile italya Akde Bina ve arazi vergılerıle birlikte Hususî Idarelerce tahsil edilecek Tayyare nızi ve Kızıldenizi askerî hâkimiyet ve resminin Tayyare cemiyetine değil, nüfuz dairesi noktasından yaplaşmışlar mahallî Malsandıklarma teslimi lâzım dır. Bu anlaşmıya Akdenizin gerek Avgeleceği Maliye Vekâletinden Vilâyete rupa gerek Afrika cihetinde çok sahili bildirilmiştir. bulunan Fransa karıştınlmamıştır. Çün MÜTEFERRİK kü İtalya, iki büyük devletle birden müzakerede bulunmak istememiştir. Bununölçülü şişeler meselesi la beraber İngiliz İtalyan anlaşmasi ile Aybaşmdan itibaren tatbikı lâzım Akdenizdeki Fransanın menfaatleri de gelen ölçülü şişeler meselesi hakkında emniyet altına alınmıştır. Fransanın bu îktısad Vekâletinin vereceği karar şehdenizdeki menafiinin merkezi sikleti Akrimizde alâka ile beklenmektedir. Öl çülü şişelerin bir buçuk senedenberi denizin garb havzasındadır. Almanya ise memlekete ithalleri memnu olduğun bu havzadan İngiliz'anlaşmasile çekilmiş şarkındaki dan piyasada ölçülü şişe bulmak kabil bulunmaktadır. Akdenizin değildir. Halbuki kararm tatbikma da Suriye ile muvasalası da İngilterenin Fiüç gün gibi kısa bir müddet kalmıştır. listin ve Mısır ile olan muvasalası gibi teKararm tatbikına geçilirse piyasada min edilmiştir. Madagaskar ve Hindıçinî rakı, bira, şarab. likör, gazoz hatta su müstemlekelerine giden kısa yol da In bile satılamıyacaktır. giliz împaratorluğu yolları gibi emniyet VtLÂYETTE altındadır. Binaenaleyh Fransa anlaşmaya dahil olmadığı halde dolayısile ken Devairde yılbaşı tatili disinin de menfaatleri temin edilmiş buSenebaşı dolayısile resmî daireler lunuyor. Bu son îngiliz İtalyan anlaş perşembe günü saat birde tatil edilerek masının Avrupa politikasında bir dönüm cumartesi günü açılacaktır. noktası teşkil ettiği muhakkaktır. Ankaranın kutluladığı bayram Vehbi Said gene Adliyede Ortaköyde bir jandarma neferine o tomobille çarparak onu öldürdüğünder dolayı bir sene hapse mahkum olan Vehbi Said dün tekrar Adliyeye geti rilmiştir. Vehbi Said bu defa da Beyoğlu kaymakamma vazife halinde hakaret etmekten maznun bulunmakta dır. Üçüncü asliye cezada dün Vehbi Saidin muhakemesine bakılmış ve dava başka bir güne bırakılmıştır. Cumhuriyet Nushası 5 Abone ı T u r k i y e şeraiti i v* Büyük Şef Atatürkün Ankaraya ayak bastığı günün yıldönümü, evvelki gün hükumet merkezimizde büyük tezahüratla tes'id edildi. Resmimiz bu merasim vesilesile Ulus meydanında toplanan halktan bir grupu ve yapılan koşuyu göstermektedir. Senelik 1400 Kr Altı aylık 750 Üç ayhk 400 Bir ayhk 150 yoktur «700 Kr. t4S0 800

Bu sayıdan diğer sayfalar: