March 10, 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

March 10, 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Güreşçilerimizin Şimalde yaptıkları müsabakalar Finlandiya ve İsveçte yapılan güreşler çok çetin şartlar içinde ve muvaffakiyetimizle cereyan etti. Stokholmdaki ııııçlırın lnfıılun Tatekhelm (Hummi), — Finlandiya - a başlıyan güreş turnesi 28 şabatta bitti Helkşlartar Falınliyana müli takme- Taran teşkil eden beyaelmilel tampiyan” Terile yapılan Ki mikabaka - netcesinde göreilerimiz kuvvetli hasmlarım altıya kam sekirle yendikten tonta Finlandiya dahlindeki humeye Başlardı. Güreşçile Fimiz Fınlandiya dabilindeki tume ea fında, İstanbula gönderilen program har Ficinde olmamakla / beraben cenata hiç beklenilmiyen müsabaka şeraitile karı - Taştlar. Yapılan mürabakalar ferdi çar M d PiFinlandiya - Fedetasyonu birim bul(i imemlekele gelmemizden İnifade ederek mahtekf aiklekeki bütün gürekçilerini bir Araya teplamış ve kamımıza çıkarmışt. Ö'nretle Ki mubtelf şehirlerde maç yap- | k üzere ayıılmış / olan gürerçilerimiz. Karplarnda bir deği, 3-4 rakib bulmuş. Tandir, Bir gecede bütün bu takiblerle gü: teşmek iab ei bazan Oaaymnüni | dzider, bezan da fazla tarafgir akemler huzurunda eldukça zor müsebakalar yar Rilmıştır. Bötüm bu temaslarda güreşçile - Tnit görterdikleri kabiliyet, dayanıklı. Tik, cevaret her törlü viuyişir fevker: 22 şabattan 28 şubata kadar Helonki, Gureşçılerımız Berline geldiler Şimalde yapılan 74 | müsabakanın 42 sini | kazandılar Berlin 9 (Husus muhabirimiz - İ gea) — Finlündiyada Helsingf için sakat kolunu Kolla güreşiyordu. Mütabakanın 2 ci dakikasında Mus- aafa İsveçlinin almak istediği — sahoya (müsamahakâr davrandı. Oyunu alan İz-| çliye de mutad paradımı tatbik eti ve| İrakibini sırtüstü, fakat minder - haricine . İslüşürdü. Ayağa kalktıkları zaman Mus- e gürezçilerimizln Finlandiya spor mu. |'afA tiddetli bir çaprazla hasmını min dere düşürdü. Fakat bu sıkuttan incin - Ku miş olan kolu çok fazla söndiği için te-| kımımızın en küvvetli adamı. birdenbire| mühabakadan çekildi. Çoban, serbest güreş yaptı ve Heg -| mana'ı ezerek maçı bükmen kazandı. Akinci defa yapılan maçlar İkinci devreye çıkan takım - cidden| yorgun ve bırpalanmış bir halde bulunu- 'yordu. Kenan, Finlândiyadaki galebe -| Terine yeni bir sayı ilâve — ederek İsveç şampiyonu (Vinofvst) ( sekiz on defa köprüye getirdikten sonra parlak bir za- yormadan adeta tek Tohensan, Vüpuri, Kouvola, Pori, Vü - l gebirlerinde yapılan 42 miksabakanın 27 i güreşçilerimizin lehine kaydedil mmiştir. Güreş memleketi olan Finlandiya- arştır. Stokholmda yapılan müsabakalar Sen iki senedir dünya güreş şampiyon- Tağunu elinde tutan İsveçte yapılacak 6-) Jan müzabakalar / Helsineforstaki mac -| Vtar daha ehemmiyetsiz değildi. İstok- areçim milli tekım göretcilerini| aralarında topliyan üç kulübün. muhte Title müsabakalar yapıldı. Bunlar sanda Olimpiyad derecesi alan Johanıson.| Karlason, Jönton, Nilson, Kadie, Aker: Tind bulunuyordu. İsveçliler iki takım ha-| linde, yani 14 kişi olarak karşımıza çik- vılar, Biz evvelü bir takımla güreştik, son-| va İkinci müsabakamızı yaptık. İeveçlilerle karşılaşan takımımız cid - Gen yorgun ve hirpalanmış bir vaziyete) idi, Kenanın omuzu, Yaşarın, — Seimin ayağı ve enseri ağnyordu. Biltün bunlar| yetmiyormuş gbi, simal tumesinde bi “ün dünya gürekçiliğinin nazanı dikkatini| gelbetmiş ve bütün güreş mıntakalarına, İstikbalin şampiyonu - olacağı kansatini vermiş olan Mustafanın kolu, Çobanım Aayağı ağrıyordu. Kenan, Türk takımının İlk galebesini - enfes bir kafa kolla 3,35) dakikada İsvecliyi mindere carpmak - zetile kazandı. Yaşar, güzel bir güreşle) hati ittifakla - hükmen yendi. Yusuf Yaşar, Olimpiyad üçüncün Ja karşılaştı. Altın ve bronz madalya sa- hibleri ilk on dakikayı beraberlikle bi - dürdiler. Yer güreşinde hasımlar birbirle- Te hişbir şey / yapamamakla - beraber 'aşar — hücuma — geçmiş ve - Berlinde kendisine şampiyonluk unvanını kazan - diran taktiği tatbika haşlamışı. Minder, hıyınna gelindiği ve Yaşarın da oyunu bıraktığı bir anda Karlısan, hakemin iyi- ce göremediği bir favulli salta ile Yaşan küprüye düşürdü. Yaşar, maçın son ya- zım dekikası içinde faik vaziyetten denbire mağlübiyete düştü. Bu efer Aslan, serbest güreşte fazla) atılganlığının cezasını çekerek rakibi ser- Aslan, serbest güreşi hükmen kaybett. | best güreş yıldızlarından Hanson'a tuşla; Saim envesinin ve ayağının çek ağrıma -| yenildi. — 4a Tağmen çok güzel güreşerek pek w | Stim, Ves İüb oldu. Adnan, çok iyi / güreşmesine Tağmen hükmen mağlüb addedildi. Mus-| tafa kolu sğndiğindan güreşemedi. A -| yala ağııyan Çoban kendisi için mu -| hakkak bir gakbe demek olan bu mü -| İsbelerimizin ea zühümmini teşlil edecek tabakayı hükmen kaybetti ve bu swrelle fak bir sayı farkile müsabakayı kaybetti. “Adnan, cesaret ve nefesle kuvvetli hat aamın hakkından geldi. Yarı ağıra Mus- tafa dört günlük tedevinin koluna yer - Gi muvakkat bir iyilikle girdi. Anl ge- Seyircilere hürmet lâzım! |Son Beşiktaş - Güneş ma- çında göze batan nokta Beşiktaş - Günep takımları arasında. levvelki gün oynanan dostluk kupası fi - 'nalini seyre sekiz bin seyircinin geldiğini bütün — gazeteler — müttefikan yazdılar, Kalitesinden son venelerde birçok şeyler kaybetmiş — olan, idare - bakımından da bunun iki müdi kötü giden İstanbul fut- bakimin seyircisini kaybetmekte olduğu- u iddin edenleri tekrib mahiyetinde olan bu teyirci kalabalığı karşısında oynanan Beşiktaş - Güneş maçı, manlesef, maçtan evvel yazdığımız bir yazıdaki mütalenla- Tımızın isabetihi isbat etmiş oldu. Hakem meselesi Bitek tarafından tertib edildiğini fa - kat kimin himaye ve kontrolu - akında oynandığı belli olmiyan — dostluk maç. Tarnda ve nihayet - Beşiktaş - Gü - neş maçında eenebi hakem konmamasını ileri sürdüğümüz eminim ki bir çokları bize gene Füzuli bir gayretkeşlik atfetmişlerdi. Evvelki gün vekiz bin se- cinin - önünde - oynanan final maçım seyretliklen sonra - zanmetmiyorum ki en hararetli ecnebi hakem taraftarları da ar- tik insafa gelmiş olmasınlar! Beşiktaşin gol ile neticelenecek iki| güzel hücumunu ofayd. diye kestik İten sonra yok yere icad olunan pe - naltıdan sarfınazar maç idareri hakkında en basit fikri olanlar bile artık gu ecnebi hakem meselesinin foyası meydana çık - tiğim görmekle bize hak vermiş olsalar| gerek. Yalnız bu maçları - himaye veya Kantrol vazifesile mükellef olanlar aca- ba pazar günkü maçtan sonza birçok fa- vüllere ve kua döğüşlere tamamile lâka- yid kalan bu hakem hakkında ne düşü - nüyorlar? Burası işin başka ve daha acık- e bir cephesini teşkil etmektedir. Elliot'un bu maçta - hakemlik edeceği bir hafta evvel ilân edildiği halde, bu gayritabü - Tiğin, bu münasebetsizliğin önüne geçmek akıllarına — gelmedi mi, dersiniz? İşlerin ödişi öyle gösteriyor. Olmuyan bir penaltıyı vermekle Be -| şiktaş - Güneş maçımı çorbaya döndüren | antrenör Elliot'un evvelki günkü bıya feti de pek ömürdü. O, bir hakemden ziyade bir kriket — oyuncusuna - yarışan bir kıyafetle sahaya çıkmıştı. Temdid meselesi Güneş - Beşiktaş maçının, vaktin dar- bön. bahane edilerek temdid. edil - meyişine Kai — söyliyecek söz bula -| mayoruz. — Maçları tertib edenler şöyle kulakları teibününe venmiş el - makla pekâlâ öğrenebilirlerdi ki yapt dan, Türk- futbolü ve bilhasıa — adedini azalınakta başlıca âmil oldukları seyir- ciler - üzerinde o kadar- fena bir tesir İsule getirmektedir ki. bunları burada sayıp - dökmeklen ben kendi / hesabima skılıyorum. Bu maçın 90 dakika zartında bera - berlikle bitebileceğini hesaba katmış ol maları lâzım değil mi idi ki bilâhare ka- zanlık basmanı ihmalinden bahsolunu yor? Kaldı ki pazar günü maç tatil olunduktan sonca / ortaliğın futbole gay-| rimüsaid bir şekilde kararmanına dal bir saat vardı.. Futbol seyirehini kaybediyor diye e yad eden kulübler ve idareciler her şey- den evvel şunu hatırdan çıkarmamalıdır - Tar ki Fatbelü seyre gelen halka kargi de- muhde edilen vazifelerden en birincisi on Jara hürmetkâr olmaktır. alan ikinci devredeki hasm olan dünya | Slekholm maçları 7 - 5 ma gampiyonu Kadiev ile güreş yapabilmesi | necelerdi Köşe minderini ) n esrarı i —— Zabıta romanı : 69 — Hayır, dedi. Bence şoför ya çan-| — Kolncağır. Fakat banı şartlarımız. danı bulur bulmaz açmadan size geine. İvar cekti, yahud açacak evrakm mahiyeti | — Edas itbarile — anlaştık, / demektir. ni öğrenecek ve bunları size satmak istiye | Teferruntı halletmek te/ güç Geğildir. YAK AĞN de yapmar ve dokm ge| ÇÜTLRİZ SA L e her türlü oyunlardan — vazgeçiniz. Son Sustular. Samcilof birden kararını ve-i erek ayağa kalka: — Durmakla olmaz, dedi. Derhal bütün etomebillerin durdukları yerleri a- ramalıyan. Mademki boş olarak bu ara: ba Sirkeciden Beyoğluna değru gidiyor. du. Oradan öbür tarafa doğru bötün darak yerlerini gözden geçirmeliyim. derece muti ve dağru hareket ediniz. — Şimdiye kadar olduğu gibi. — Evet.. Buna mukabil - birbirinizi sermekte serbestsiniz. - Karışmıyacağım. Görgüze bir saniye bakıştlar. İkirinin gözlerinin içi de sanki birbirini aldatımak tüyor ebi gülerek parlıyordu. Samalof şiddetle kapıyı çekti, giti. Pencereden Hastet, onun uzaklaştığı n göterek gapriktiyari seviniyordu. Bu- nunla beraber kararnzlık içinde hâlâ ni bir kurt gemirdiği için bir yerde oturup dünlenemedi. Yandaki köşke geçti. Atöl İyeye çıktı. Onun bu iki köşkte en çok he İyana giden odu bu maskelerle dolu atölye idi. Hason Neriyi bu / odada - sermişti Ve birden odanın kapısını çekip dışan gikti. Bir dakika sonra tektar girerek: — Âz daha unutuyardum. Dün ak Hasan Nari geldi. Neye iniz? — Kararmızı biliyorsunuz, sanırım. — Evet, halinden biraz — anlıyonun. Fakat işitmek isterim. Hem bu işte, yakanda / izah ettiğim | Onun kendisini bu odanın geniş pencere- sünden görerek serdilini biliyondu. Bu aya gelince hep © günlerin . hatıralarile aşardı. Fakat burada da durüp oturar imadi. Ya pencereden uzakları / gözetl yor, yahıd iğilerek yandaki yoldan gelip #idenleri seyresiyordu Neden sanra hir otamabil sevi duydu ve elamobil tam kapının önünde dununca telüşle pencereden ifildi. Bir şaförün doğnu - yürüdüğünü görerek hay — Ah, acaha Hatan Nüri mi Fa - kat kapıya kadar etomobille gelmesi ma- aanızlık değil mi>.. Amma.: Mademki) zahiren anlaşır gibi — hareket - edeceğiz. Böyle açıkça — zekmesinde e mahzur, Hayır, kapıyı çalan yalnız şoför İelinde bir çanta “taşıyordu. O Hastet meseleyi anlıyarak açağıya indi Bitişik köşke geçti. Tam avluda hizmetçi| kadın karşmına çıkarak: — Bir şeför, sizi görmek istiyor! dedi. körü içeri almağa lüzum görmiyerek kapıya kadar git Şoför elindeki çanta- Az rdü ve| el Buraya / getirdiğim. bir, 'İnlıi-sarl:-ır lı'aremi' Hazırlanan barem kanu- 'nu Ankaraya gönderildi Tahitarlar memur ve mürtahdemlerine aid yeni ücret ve derecelerine aid barem ÜĞ Dla yi baklllk yesjsi haxularınaz. ve Ankaraya gönderilmiştir. Yeni kanun, ikadar Vekâletlerce tetkik - edldikten ıra Meclise sevkedilecektir. Kanun 937 haziranından itbaren tatbik edilecekt Barem kanununa göre memurlar iki ve- nede bir muntazaman zam görecekler - dir, Projede memurlar 19 dereceye ay sılmış ve her derece için aynı ücretler ve zam nübetleri ayrılmıştır. Bu tasnifi ay: nen yazıyoruz: bir halk kütlesi Geçen hafta Ankaradan hareket eden| ve İzmire kadar gidip orada/ bir hava genliği icra eden yüzbaşı Zekinin kumaz dasındaki iki tayyare - ve bir. plânörden mürekkeb Türkkuşu müfrezesi düm sabah gehrimize zelmiştir. Türkkuşu müfrezesinin Yeşilköye ge- İeceğini haber alan Yeşilköylüler ve ci yar halkı müstakbel haya kahramanla z7 nnt karşlamak üzere hava meydamına kaplamaylardır. Tayyaeedenizi, Te Derece yare Cemiyeti İstanbul şube müdürü İz- ; ni Hakiı, Cemiyer erkâm, Türtkum 5 mödürleri, Yeşiköy bava - umandanlığı 1 6 İzabitleri karşılamnışlardır. Snat on biri bep geçe, ufukta Türk - : köça banindak yüdlen Zeki ve” vesi Ha Şekek d Tülkan Gyalekler ; Terfikle Farukun rükib olduğu çikt me : sörlü tayyare görünmüştür. Tayyare, bir » kaç dakika vonra meydana inmiş ve için- ü öt #ti çene talebe Ha İrmekerikalar gü n ler yüzle Çıkamlardır. K a sAMeim dd nn aai aai B siyacleniaden Vei e Tt - rır 5T 100 | kuşu talebelerinden Âlinin râkib olduğu a: & | ve arkanada bir plânör bağlı clan Türk: e B bi eee slakla beminin " 5 S Bballik yanü şac z öaryaz ) AW W O n 3M pi gel alelamla e ll dolap İMlLe Ha W Aymen |d 0N sünm a inlA l Kalaklin grer Bemen SASAR İti bakan yi genc talihe B fid, büyük bir meharetle plânörü — idare elmiş ve Vecii ile Âlinin içinde bulun duğu tayyare yere indikten sonra güzel bir manevra ile meydana kormuştur. Oldukça uzun bir seferden gelen gene havacılar, tayyarelerinin hangarlara ahın- masna nezaret eltklen sonra - istrahate gekilmişlerdir. Müfreze kumandanının sözleri Yeşilköy hava meydanında / kendisile görüşen — bir muharirimize - Türkkuşu| mühtezesi kumandanı yözbaşı Zeki şun- Tarı söylemiştir: — Seyahatimiz çok iyi geçti. İzmir- hava bayramı günü — kamılaştığımız giderek kanınum tetkik ve müzakerele - znde hazır balunacaktr. Kanun çıktik- tar sonra Ankaradaki İnihsarlar memur-| larına mesken tazminatı da verilecektir. mesele kadar, aykın başka bir cihet ha vardır. Bir. maçın temdid keyfi - İyeti hakkında — karar verecek yezâ - 'ne adam / hakemdir, kulüblerin idare -İ cileri değill Hakeme ve oyuncu - lara maçın bitiğini söyliyerek sahadan çı: kartanlar buglin ve yarın iddin ede 'i Türk fetbolünü bir daha kalkınar| miyacak şekilde — düşürüyorlar. — Yazık değil mid, Tuî*Ekuşu İ di Kahraman tayyarecilerimiz "Ye; filosu dün İzmirden geldi İköyde kalabalık tarafından tezahüratla karşılandılar seyretmekte olduğunu — görünce - biz de memnuniyetimizden en güzel numaralarıe mizi yaptık. Sabahleyin 8.15 te İzmir « den bareket ederek | aat 20 dakikada Bursaya vardık. Orada da kalabalık bir halk kütlesile Karşılaştık. Bursada biraz devakkuflan sonra hareket ederek 45 dar kikada İstanbula geldik.» Vecihi seyahati anlatıyor Tayyareci - Vecihi de muharririmize seyahati hakkında demiştir kir «— Seyahatimizden çok memmun oe larak. Yeşilköyde yere inmiş bulunuyo « tuz. Ödemiş, Torbalı, Tire ve bavalisilö Manisa, - Akhiser, — Kirmasti, - Bahkesit üntlerinden geçerken yaplığımız. görleriş uçunlarında halkın izhar etmiş olduğu ae lâka görülecek bir manzara idi. Hela Tamirde gördüğümüz alâka — ümidimizin kat kat fevkine çıktı. Bilhasın Anado # dudaki Türkkuşunun çalışmasile meydan gelen hava sevgisi istikbalimiz için çof ümidbahş bir hat almıştır.s. Plünörle İşmirden — şehrimize gelen Ferid de: e— Hava iyi idi. Ge arkamızdan esiyordu. yaklaşırken hava bozar gibi oldu. türneden çek memntimum.2 demiştir. Türkkuşu müfrezesile şehrimize geei gencler yakında Ankarada açılacak o » İan motörlü tayyare mektebine devam © decekler ve tam bir tayyareci olarak ver zife alacaklardır. Tayyareciler şerefine dün wat 1630 'da Türkkuşu merkerinde bir çay ziyafeti verilmiştir. kadar irken rüzgür d Yalıız İstanbulk Be Hava Bayramının programı Önümüzdeki pazar günü Yeşilköyde bir hava bayramı yapılacaktır. Bu münan sebetle Ankaradan kâfi miktarda plâ » mör getirileceki Bayrama saat tam TT de başlanacak « bar, Evveli plânörlerle akrebasi yapıla e cak, sonra grup balinde Türkkuşu taler beleri paraşütlerle tayyarelerden atlıyan saklardır. NÜZHET ARBAS 1940 olimpiyadı için istenen tahsisat Tokyodan bildirldiğine göre — Japon Maarif Nezareti / parlamentodan 1940 Olimpiyad masraflarını - karşılık” olmak üzere (2.343,000) lirahık tahsisat taleb, kalabalık ve halkın havacılığa olan ma-) habbet ve rağbeti karşsında çok müle - hassir olduk. Hava hayramı günü ma « balli Demiryolları İdaresi bütün twenle - Fini vçuş yerinde işlettiği halde ihliya <a kâfi gelmedi. Halk, olebüsler, araba- Jar, hayvanlarla ve yaya olarak uçuşlar İ görmeğe koşuyordu. 60.000 kişinin bizi Zeviniz midir) Evde yokmuş ta — Baban. Çantasını somobikle v urmuz, değil mi? T üren.. Kendiine veriniz lötte Hamet, goföre bahşiş verdi ve çantayı| — Hasret oda kaptıma kadar git Ko - alarak doğru atölyeye - kaştu.“ Çantayı ridoru, yanındaki odayı “dinledi. Sonta İmasanın iltüne koydu. Marada bir mas-| kapıyı kapıyarak mesanın üstündeki çan- ke ve bir brovning vardı. Hasret çanta - |taya açtı. İçinden mühtek dilerde yazı- 'nım kapağını yokladı. Kilidli İi Fakat | nış birçok matbu, clle ve makine ile yazı- biraz kurcalayınca açıldı O zaman bir l kâğıdlar çıktı Bunları birer birer tet- adım geri çekildi kik ederken koridorda merdivenln dt a-. Samcilofun © kadar korkuğu evrakın | yaklarıma iğilmiş ve Haseet kapıın 8 -| İararna sahib olmak kendisi için çok teh. İnüne geldiği zamanı kendini vaklarmış olan fkek büşey olacaktı. Halta " Samoilofiri Samailof ayaklarının ucuna basarak yü- harakip kaçmaktan daha tehlikeli. Tüyordu. Kapıın önünde deliğe iğildi. - Bunu düşünerek çanlayı kapadı. Pen- | dayı gözetledi, Hasretim gölgerini masa cerenin önüne geçli. Saçlarını düzellerek | ın önünde zördükten - sona biraz daha uzakları ve yandaki yoly lekrar gözetler bekledi. Cene kadımın - hareketleriden meğe başladı. Gözü arada” bir çanlaya ndan çantanın açıldığını. kayınca içini bir kurt Kemiriyorda. Ken- dirini yenelerdenberi €a fena yolda isir &ı mar eden adamın esrarını öğrenmek, bel | masanın üstünde bırakmıştı. Yalnız sus ki'dir gün onun deka büyük- fenalklar tak büyük çakm vardi. Onu açt Sağ yapmasına müzi olmak kin lüzmdi da | eline aldı. bir ok gibi kapıyı iterek içeri| Hintta bu çantaın ibtiva ettiği vevadkı a İ girdi. Silühh elini arkasma götürerek kar li saklamek bile faydıdan hâli değildi e kapadı. Günüm birinde, / Samcilofu / mahküm — Birden arkasm — dönerek”/ Samoilofu ehimek, belki kendi itikhallerini kunar: | gören Hasret masanın öleki tarafına at kendisini de tehlikeye atarak, kendi cür münü de iliraf ederek mümkün olabilirdi. Halbuki belki şu vesaik Samcilofu derla! mahıkâın ettirebilindi. deri vardı. Yaşlıca, ortaboylu bir zal, |kendisine dikilen gözlere Türkkuşu üyeleri de parasız olarak tayvarelerle uçurulacaklardır. Türk Hae va Kurumu İstanbul Vilayet merkezi ta Tafından talebe olduğunu işpat eden here olarak trenlerle” Yeşiköye lerdir. Bayrama iştirak ede - zek halk ta tenzilütlı bir biletle Yeşilkör ve gidebileceklerdir. nefretle bakt Samoilof: — Çak iyi, dedi, demek itsat etmeğe karar verdin!. Hasret hiç cevab vermedi. ü elini arkasından ayumıyarak biz — Beni mayordun2. Diye sordu. Gene cevab yerine kin ve nebret dolu bakışlarin karşılaşınca aağ e- Tüni uzattı ve ileriye atıldı. Bütün binayı çınlatan bir sesten sonra bir uğultu işinldi. Bu uğultu gittikçe u - artık bana yesikaları mi aa vede zaklaştı. derinleşi. Kayboldur. O sıada köykün kapın önünde duran Hasan Nüri silâh setini ve derinden uğultuyu işitmişti. Kendisine mâni olmak istiyen uşağı ve ihtiyar hizmetçiyi iterek crreli. FİRONİN yafak — ada BN Sonra yandaki köşke geçerek atölyeye İçıklı, Karmak istiyen bir hamle ile kapıyı . İçeriye bir adım ait ve — Tlazetl düye bağırdı. Oda zifiri karonlıkt. Nasil olue? Bu odanın iki geniş penceresi vardı ki bunlar n kalın yerdelerle kapama gene bu kae dar karaalık olamazdı. mmak için zarurf elacaktı. Şimdi bu, ancak İladı. Yiyecekmiş gibi, ateş pürkürerek,

Bu sayıdan diğer sayfalar: