10 Mart 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

10 Mart 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 MART 1937 ÇARŞAMBA 4 üncüde Almanya ve Montrö anlaşmasına dair bir ingijliz dergisinin yazısı ON SEKİZİNCİ YIL. No: 5607 ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ Yabancı dil konuşan türkler Atatürk bugün şehrimize şeref veriyorlar Atatürkün trenden inerlerken İstanbul, 9 (A.A.) — Cumhur alınmış bir resimleri Reisi Atatürk, bugün 15.15 de hu- susi trenleriyle Haydarpaşa'dan Arı kara'ya hareket buyurmuşlardır. Bugünkü Kongre Kemal ÜNAL “Halkçı, halk için, halkla beraber demek; halkı sevkederek devleti idare etmek demek değil- dir; halkın iştirâkiyle, halkın se- verek ve bilerek iştirâkiyle iş yap- mak demektir.,, Parti Genel Sek- reterinin onbeş gün evel halkevle- ri yıldönümü töreninde bu cümle- lerle veciz olarak ifade ettiği bü- yük prensipi, yeni Türkiyenin her ileri adımında; siyaset, kültür, ekonomi, hulâsa milli faaliyetin her şubesinde en bariz hatlariyle görürüz. Bugün Ankarada açılan Kuru Üzüm Kongresi, halkla yapı- lan verimli ve müselsel çalışmala- rın en yenisidir. Tütün ve fındık kongrelerinin iyi neticelerini al- mış bulunuyoruz. Bu yıl Ege mın- takasında tütün, bir ay içinde en son demetine kadar satıldı. Fındık, ©n milyondan on üç milyona çıka- rak şimdiye kadar türk ihracatın- da ikinci büyük rakam olan kuru üzümün yerini aldı. ABugünkü kongre; kuru üzüm- lerimizi en müsaid bir vaziyette ele almış bulunuyor. Cumhuriyet yılları, her istihsal kolunda oldu- ğu gibi kuru üzüm için de bir inki- şaf devresi olmuştur. Son iki yılda seksener bin tonu bulan istihsal; eldeki otuz yıllık ra- kamların en yükseğidir. Büyük harbdan önce de en yüksek raka- mın yetmiş bin tonu aşmadığını gö- rüyoruz. Kuru üzüm yetiştiren milletler Arasında her zaman ikinciliği mu- hi:fızn etmiş bulunuyoruz. Ancak dünya ölçüsünde türk istihsalinin acmi sekizde bire kadar inmiş- ken son yıllarda bu nisbet üçte bi- re yaklaşmış bulunuyor. (Sonu 6. ıncı sayfada) Adana'daki karardan: Ana dili türkçeden başka dil konuşan türklerin yalnız türk dili konuşan kardeşleri- nin medeni ve kültürel mevki- lerine yükseltilebilmeleri için Partimiz ve Halkevlerimizin devamlı ve müessir müzaha- retleri içinde çalışacak, *r mamen hususi faal he teşkil edilecektir. Adana, 9 (A.A.) — Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sek- reteri B. Şükrü Kaya dün akşama kadar memleketi alâkadar eden işler üzerinde tetkiklerde bulunduktan sonra, akşama doğru saat 5.30 da Halkevinde yapılan toplantıda hazır bulunmuşlardır. Halk- evinde dört yüze yakın münevver ve güzide bir kütle kendisini bekliyordu. Bugünkü toplantının mesud ve hususi bir mahiyeti vardı. Çünkü saltanat dev- rinin kötü miraslarından biri olan ve bizi asırlarca kaniyle, tarihiyle, kültü- riyle öz türk bir kütleden uzak bulun- durmuş olan zihniyetinin mahkümiyeti- ni bu toplantıda ilân ettik. Salonu dol- duranların yarısını saltanat cehaletinin, manasız bir mezhep davasının adlarının başına bir arab kelimesi ilâve ettiği ve ırkdaşlarımızdan mürekkeb grup teşkil ediyordu, Maarif Vekilinin söyledikleri B. Saffet Arıkan türlü kültür işlerini anlattı İstanbul, (Telefonla): — Maarif Vekili B. Saffet Arıkan Parkotelde muhte- lif kültür işlerimiz üzerinde şu miühim beyanatta bulunmuştur. — Burada bulunduğum müüdetçe üniversite için hastanelere Üniversiteye yapılacak binalar pavyonlar da dahil olmak üzere; icabe- den tahsisat diğer senelerede sari ol- mak kaydiyle verilmiştir. Yaprlacak plân ve resimler bitmek üzeredir. Biti- rilenler derhal şartnamesine göre mü- (Sonu 6. ıncı sayfada) Asya paktı| bizde de İrak Elçisinin söyledikleri Paktın bu yaz Tahranda imzalanması muhtemel Dost ve komşu Irak'ın Ankara El- çisi B. Naci Şevket bir ay süren bir dinlenme seyahatinden dönmüştür. Dün bir muharririmiz kendisini ziya- ret etmiş ve muhtelif meseleler hak- kında erini sormuştur. Sayın elçi Asya paktı şunları söylemiştir: “— Muhterem Tevfik Rüştü Aras- ın paktın imzası için Bağdad'ı ziyaret hakkında ettikten sonra bizim hariciye vekili- mizle Tahran'a geçeceklerini sanıyo- rum. Afganistan Hariciye Vezirinin de Tahran'a gelmesi ve misakın Tahran- da imzası çok muhtemeldir. (B. Naci Şevket'le muharririmizin yaptığı mülâkat ikinci dır.) sayfamızda- işleriyle meşgul olacağım ilâve edilecek 450 yataklı B. Şükrü Kayanın Adana Halkevindeki mühim söylevi Lâzkiyede Hatayda Çukurovadaki Suriye ve Türkiye Dahiliye Vekili ve Parti Ge- nel Sekreteri, Son günlerde Su- riye basınının aleyhimizdeki neşriyatının üzerimizde hiç de iyi bir tesir bırakmıyacak şekil aldığını ve bu neşriyatm iki memleket arasındaki dostluk münasebetlerine halel verecek bir mahiyette olmasından türk milletinin müteessir olduğunu, halbuki Suriye kamoyunun Ha- tay davasındaki türk hakkını teslim etmiş bulunduğunu söy- : ledi. B. Şükrü Kayanın konuşması B. Şükrü Kaya, kendisini sabırsız- Üzüm kongresi Bugün toplanıyo: © Bugün saat onda İktısad Vekâletin- de memleketimizin mühim istihsal mad- delerinden olan kuru üzümün istihsal, standardizasyonu ve ihracı işlerini ko- (Sonu 6. ıncı sayfada) Karışmazlık | Komitenin kararları tatbik ediliyor SA AA N Kontrol plânına göre İspanya sınırlarının nasıl kontrol edileceğini gösterir harta IBu husustaki havadisler beşinci sayfamızdadır.) | Aleviler öz Türktür lıkla bekliyen bu münevver ve değerli insan kütlesini tatmin için derhal konuş- maya başladı. Evvelâ iktısad ve kültür bakımından Türkiyenin büyük bir mer- kezi olan Adana'ya geldikten sonra a- danalılarla bir konuşma yapmak husu- - sunda duyduğu arzuyu ifade eden vekil, bu konuşmalarının esasını bittabi politi- ka işleri de dahil olduğu halde memle- keti alâkadar eden iktısadi ve kültürel işler olduğunu söyledi. Ve her şeyden evvel teşkilâtı esasiye kanunundaki son değişikliğin ve partimizin altı umdesinin ana yasamıza geçmesinde görülen lü- zum ve faydaların nelerden ibaret oldu- ğunu izah etmekte büyük fayda göre- ceklerini ilâve ettiler. Bu hususta çok değerli ve ikna edici tafsilât veren ve- kil, altr umdenin kanunu esasimize geç- mesindeki lüzumu şöyle ifade ettiler: “— Bu umdelerin kanunu esasimize (Sonu 6. ıncı sayfada) Fıkra: Ev Hitlerin, büyük mesken - politikası şu düsturu kılavuz edinmiştir: “Heim- los heimatlos” Herkese sığınabileceği kadar mes- ken, birkaç çiçek tohumu atacağı kadar toprak parçası: Savyetler yıllarca tece rübeden sonra mesken mülkiyetini ye- niden tesis ettiler. Son defa Rusyada iken Kızıl komünist muharrirlerinin kendi ev plânları üzerinde nasıl şevk ve ihtirasla meşgul olduklarına haytet« le bakmıştım. Hâtıralar, yuva ve ocak mesken havası içinden başka nerede kurulabilir? Kooperatifleri teşvik edis niz; kredi faizlerini azaltınız ve müd- detini uzatınız. Bu tedbirler dahi yet« miyecek olanlara mesken yapıp veris niz. Az kazançlı ailelerin mesken ihti« yacını gelircilerin yemliği ol« maktan çıkarınız! — Bakınız, karşınızdaki ev sahibi şu yapıyı berbad bir malzeme ile 14.000 linaya çıkardı. İçinde ahıra benzer 7 a- partıman var. Kaçak tavanarasını bile 50 liraya kiralıyor! Bunlar Ankarada masal olmalıdır. Ankaramızda böyle nice şeyleri masal- laştırmadık mı: mesken davâsı, pahalı da olsa, nihayet hepsi kadar pahalı, fakat verimli olmakta, maddi manevi, birçoğundan ileridir. Plân Yenişehirinin içinden geçer- ken etraftaki boşluklara artık bakma- yınız: onları zenginler doldurabilir! Plânın henüz hiç yol ve iz işlenmemiş olan kısımları içinde (çünkü plân 300 bin nüfusa göre yapılmıştır.) tarlalar satın alınız, evvelâ binlerce mesken i- çin bol toprak bulundurunuz ve bunu, katiyen, aynı mevsimde bina yapmıya- cak olanlara sattırmayınız... Hep aynı mülâhazalar! Fakat ne ça- re, bahar havayı ısıtrp inşa kazmaları« nın sesini duyurduğu zaman, hep, bit kışlarını daha pis kerpiçler içinde pi- nekliyerek geçirmiş ve bir yazlarını da- ha aynı cehennemin bin türlü haşeresi ile yanyana geçirecek olanları düşünü: yorum. - Fatay

Bu sayıdan diğer sayfalar: