7 Mart 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

7 Mart 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CTJMHURÎYET 7 Mart 1938 taraiı 1 inct sahffede) Birinci devrede rüzgâra karşı oyna mak mecburiyetinde kalan sarılâciverd liler, takımlarının teşekkül tarzı itibarile kendilerinden iimid edilmiyecek bir çabukluk ve atılganlıkla Beşiktaş kalesine sarktılar. Dördüncii dakikada Niyazi içeri kaçarak aldığı topu Beşiktaş kalesine götürürken düşürüldü. Bu hata lâyık olduğu ceza ile, yani bir frikikle mukabele gördü; fakat ondan sonra, maç bitinciye kadar, Niyazi hiçbir iş göremez, topal bir halde kaldı ve Fenerbahçe takımı on kişi ile oyuna devam etti. Bundan sonra Beşiktaş takımı kendini tophyarak Fenerbahçe kalesi civarlarını ziyarete teşebbüs etti. Fakat sahalarda çoktandır görmediğimiz Fazıl bir taraftan solundaki mübtedi müdafii idare ederken, dığer taraftan da Beşiktas. hücum hattmın ruhunu teıkil eden Hakkıyı çok yakından marke etmek suretile Beşiktaş hücumlarının tehlike olmadan savufturulmasında biiyuk âmil oldu. Beşiktaşla Fener 11 berabere kaldılar sımlarmın bu halinden istifade etmesini bilemediler, bilâkis Beşiktaş kalecisi birkaç defa oyuna ciddî surette müdahale etmek mecburiyetinde kaldı. Son dakıkalarda Fuad da kendisine ihtar edildiği halde top yokken tekme savurduğu için oyundan çıkarıldı ve biraz sonra maç, 1 1 beraberlikle sona erdi. Maçın hikâyesini bu suretle bitirdik ten sonra burada bir noktaya işaret etmek istiyoruz. Dünkü maçın bilhassa ikinci devresi çok asabî bir hava içinde oynandı; bu asabiyet az daha iki takım oyuncuları arasında müessif bir hâdise çıkarabilecekti. Bunun sebebi de hakemin oyunu bermutad fena idare etmesi idi. Çünkü hakem Nuri Bosut, iki taraf oyuncularını sinirlendirmek için ne yapmak lâzım geldise vaptı; öyle kararlar verdi, öyle Hakkıya geçirdi, Hakkı ortaladı ve Saim açıktan yetişti ve Izmirin ilk golünü çı kardı. Bu golden sonra her iki takım azamî enerji ile oynamağa başladılar. Muhafızın akınlan daha sıktı, fakat müessir olamıyordu. 25 inci dakikada Muhafızgücü kalesi, muhakkak bir gol tehlikesini kornerle atlattı, bunu kaleci nin nefis iki kurtanşı takib etti. Top, iki kale arasında dolaşırken devre sonlarına doğru Muhafızgücü biraz daha açıldı. Fakat muhacim hattının şevksizliğinden netice alamadı. Buna mukabil 42 nci dakikada lzmirden Basri de muhakkak bir gol kaçırdı. mirde grup maçlan yapılacaktır. Bu altı Sacid Reşad, Suavi Mustafa, Zemıntakanın murahhaslan bugün toplan ki, Celâl Salâhaddin, Süleyman, Bü dılar. Fikistürleri yaptılar. lend, Haşim, Fazıl. Oyun iki tarafın oldukça süratli akınGüneş: 2 Beylerbeyi: 0 larile başladı ve ilk yarım saat zarfında Dün Şeref stadında şild ve ikinci küme kayda değer birşey olmadı. lık maçlarına devam edilmiştir. 35 inci dakikada sankırmızılılar brir Saat 11,15 te Güneş ve Beylerbeyi hücumunda topu yakalıyan Haşim düztakımlan şild için karşılaştılar. Bu maçı gün bir vuruşla ilk golü yaptı ve birinci Güneşlilerin yüksek bir sayı farkile ka devre bu suretle 10 bitti. zanacaklan kuvvetle ümıd ediliyordu. İkinci devrenin ilk dakikalannda GaGüneşliler sahaya şu kadro ile çıkmış Iatasaraylılann üstüste yaptıklan birkaç lardı: akın Topkapı müdafaasmı oldukça sarsCihad Faruk, Yusuf Ismail, Rıza, mıştı. Devrenin üçüncü dakıkasmda orİbrahim Salâhaddin, Ömer, Melih, tadan sağa uzanan bir hücumda Salâhaddin Galatasarayın ikinci golünü çıMurad, Rebii. kardı. Kısa bir fasıla ile de Bülend ü Hakem Halid Galib. Oyun mütekabil ve seri akınlarla baş çüncü golü yaptı. Devre bidayetinde çıladı. Beylerbeyliler kuvvetli hasımlarına kan bu üstüste iki gol sankırmızılılann karşı canlı bir oyun çıkarıyorlar, mütead bu devrede fazla gol çıkaracaklan zan did defalar karşılaştıkları tehlikeli vazi nını vermişti. yetlerden kurtulmağa muvaffak oluyorlardı. lık önünde karşılaştılar. İlk dakikalarda Şişlıliler muhakkak bir gol fırsatını ka« çırmak suretile birinci devreyi 0 0 bera« berlikle bitirdiler. İkinci devrenin onuncu dakikasmda Pera soliçi takımma bir go\ kazandırdı ve maç 1 0 Peranın galibi* yetile bitti. Güreş teşvik müsabakaları bitti \ Istanbul Güreş Ajanlığı tarafından tertib edilen güreş teşvik müsabakalannırJ finali dün Süleymaniye kulübünün yenj salonunda yapılmıştır. Uç haftadanberf devam eden teşvik müsabakalan şu ne • ticeyi vermiştir: 56 kiloda: 1 inci Fehrni «Güneş, 2 ncl Cemal «Güneş», 3 üncü Hamdi «Ka • sımpaşa». 61 kiloda: 1 inci Mümtaz «Beykoz»', 2 nci Sotiri «Kasımpaşa», 3 üncü Ah * med «Kasımpaşa». 66 kiloda: 1 inci Nezir «Güneş», 2 nci Doğan «Güneş», 3 üncü Hasan Tahsin «Güneş». 72 kiloda: 1 inci Yahya «Güneş», 2 nci Faik «Galatasaray», 3 üncü Meh«! med Ali «Güneş». 79 kiloda: 1 inci Hasib «Güneş»* 2 nci Nesim «Kasımpaşa», 3 üncü Cemal «Güneş». 87 kiloda: 1 inci Mehmed Ali T a j «Güneş», 2 nci Rızık «Kasımpaşa», 3 üncü Şevket «Galatasaray». Ağır sıklette: 1 inci Salih «Güneş», 2 nci Kemal «Güneş», 3 üncü Ali Taşır «Kasımpaşa». Güreş teşvik müsabakalarına Dogaai spor, Galatasaray, Beşiktaş, Beykoz, Güne?, Kasımpaşa, Topkapı kulübleri iftirak etmişler ve puvan itibarile 27 puvanla Güneş birinci, Kasımpaşa 9 pu« vanla ikinci, Galatasaray ve Beykoz üg puvanla üçüncü olmuşlardır. tkinci devre İlk on dakikada top mütemadiyen ortada dolaştı. 11 inci dakikada Muhafızgücü aleyhine verilen bir frikik cezasında top, kale direğine çarpıp geri döndü. Alsancak müdafaası, kısa bir müddet için yorgunluk gösterir gibi oldu. Muhafız gücJüler bundan istifade ederek akmlarını artırdılar. Fakat, muhacim hattmın anlaşamaması yüzünden fırsatlardan istifade edemediler. 28 inci dakikada îzmirliler tehlikeli bir akm yaptı. Sağaçığm pasını merkez muhacim şüte tahvil etti, kaleci, topu iyi bloke edemedi, Sabri yetişti. Tekrar vurdu. Fakat top, kalenin üst direğine çarparak avt oldu. Bir dakika sonra îzmirliler Muhafızgücünden gelen topu karşıladılar, kısa pasla indiler, solaçık Hakkı, topu Basriye geçirdi. Basri de enstantane bir şütle Alsancağın ikinci golünü çıkardı. Oyun bundan sonra karşılıklı ve de vamlı mücadele haline girdi. Her iki takım, heyeti umumiye itibarile beğenilecek oyun çıkaramadılar. Hatta galib takımın oyunu bile taraftarlannı dahi tatmin etmedi. Fenerbahçenin golü 15 înci dakikada Ali Rıza, ortalar dan aldıgı topu şahsî bir gayretle Beşiktaş kalesinin önlerine kadar getirdi ve Naciye pas verdi. O da karşısındakilerin müdahale için davranmadıklarını görünce on sekiz çizgisi üzerinden çektigi, yerden köşeyi bulan sıkı bir şütle Fenerbahçeye bir gol kazandırdı. Bundan sonra oyun büsbütün hızlandı ve sırasile 20 nci dakikada Naci, 30 uncu dakikada Eşref, 40 mcı dakikada da Nuri birer gol fırsatı kaçırdılar. Bu kaçırılan fırsatlar içinde bilhassa Nurininki çok elıemmiyetli idi. Bu oyuncu kalenin içine kadar girmek deMaça başlanmadan evvel recesinde Hüsameddine yaklaştığı halkaleler tayin ediliyor Galatasaray: 3 Topkapı: 2 de çok berbad bir vuruşla topu dışan attı ve birinci devre 1 0 Beşiktaşın aley hatalan örtbas etti ki, bu vaziyet karşı Saat 13,15 te hakem Halid Galib idaIzmirde yapılacak grup hine bitti. smda hiçbir sporcunun sinirlenmemesine resinde başlıyan Galatasaray Topkapı maçları imkân yokru. maçı da çok tatsız bir cereyan takib etti. lkinci devre Izmir 6 (Telefonla) Altı mıntaGalatasaray sahaya şu kadro ile çıkHakemin dünkü maçta yaptığı hata îkinci devrede siyahbeyazlılar Nuri lan birer birer saymağa lüzum görmüyo kanm iştirakile 16 hazirandan itibaren Iz mıştı: ile Hüsnünün yerlerini değiştirmiş bulunuyorlardı. Bu devrenin ilk on dakikası ruz, çünkü bunlan 6 bin kişi gördü. Bi Beşiktaşm Fenerbahçe kalesini bunaltıcı zim, temennimiz, bu gibi mühim maçlabir tazyıki altmda geçti. Hakkınm hü rın idaresinin, görüşleri ve kararlan daha Maç adedi Galib Berabere Mağlub Attığı gol Yediği gol Puvan cumlanna iştirak eden Hüsnü, sanlâci mazbut hakemlere tevdi edilmesidir. Bu, 9 3 11 Beşiktaş 4 3 1 verd müdafaasına nefes aldırtmaz olmuş yapılmazsa futbol sahalarında her vakit 2 6 9 11 Üçok 5 3 kavga ve döğüşe intizar etmemiz lâzımtu. Güneş 3 3 12 4 9 dır. Muhafız 6 2 4 7 13 8 Beşiktaşın golü Galatasaray 3 2 1 5 4 7 Alsancak: 2 M. Gücü: 0 11 încî dakikada Fenerbahçenin iki Alsancak 3 1 2 2 4 5 beki, kalelerinin iki üç metro uzaklığın Izmir 6 (Telefonla) MuhafızgüFenerbahçe 4 2 2 3 6 5 da bulunan topa, ayni zamanda ve karşı cü, bugün ikinci oyununu Alsancak takılık.Iı birer çıkış yaptılar ve ayni zamanda rruna karşı oynadı ve 2 0 yenildi. Saha topa vurdular. Birinin sağa, diğerinin de çok kalabalıktı. sola havale etmek istediği top, iki kuvvetHakem, Üçoktan Mustafa idi. T a li darbe yediği halde yerinde kaldı ve üs kımlar şöyle kurulmuştur: telik iki müdafi, sadmenin şiddetinden Muhafızgücü: Fuad Salih, Saffet birer tarafa serildiler. O sırada Hakkı da İbrahim, Cihad, Ahmed Kemal, Izzet, orada bitivererek beraberlik golünü yap Rıza, Şahin, Naci. ü. Alsancak: Hilmi Cemil, Ali Ra Beşiktaş muHacîmlerînin bu kuvvetli sim, Enver, Necmi Hakkı, Basri, Sabhali devam etseydi Fenerbahçe kalesi bir ri, îlyas, Saim. kaç gol daha yerdi. Fakat başta Hüsnü Muhafızgücü rüzgân lehine alarak ilk olmak üzere oyuncular bu azamî gayrevuruşu yaptı. Top, beş dakika ortada dote fazla dayanamadılar ve Fenerbahçe kalesine doğru kopan bu fırtma yavaş laştı. Alsancaklılar 10 dakika imtidad ydvaş durdu. Bu arada Hüsnü güzel bir eden sağlı sollu ve fakat neticesiz bazı agol yaptı, fakat hakem golden biran ev kmlarla Muhafızgücünü tazyika başla vel favul çalmış bulunduğundan bu go d:lar. Muhafızgücü, daha enerjik, daha düşünceli oynuyordu. Bu suretle Izmirin lü saymadı. 20 nci dakikada Fazıl, top yokken nisbî hakimiyeti 15 inci dakikada kınldı Şerefe kasden tekme attığı ve bu hali ve Muhafızlılar sık sık hücuma geçtiler. Gebze (Hususî) Gencliği bir arada toplamak ve bedenî kabiliyetleribir kavga başlangıcına sebebiyet verdiği 1 7 nci dakikada Muhafızgücünden Rı nin inkişafına yardım etmek gavesile burada Idman Yurdu ismile bir spor için oyundan çıkarıldı. Bu suretle Fener zanm sıkı bir şütü avta gitti. 19 uncu da kulübü açılmıştır. Açılma merasiminde kavmakam ve askerî erkân da habahçe müdafaası en mühim uzvunu da kikada îzmirliler ortadan hücum ettiler, zır bulunmuşlardır. Gönderdiğim resim Gebze İdman Yurdunun açılma tökaybetmis oldu. Fakat, Beşiktaşlılar ha Basri kısa bir ara pasile topu solaçık reninde hazır bulunanları bir arada göstermektedır. İlk devrenin sonlarına doğru bir Güneş akmında Beylerbeyi müdafaasının hatah bir hareketi aleyhlerine bir penaltıya sebebiyet verdi ve Salâhaddin sıkı bir şütle Güneşin ilk golünü çıkardı. Kısa bir müddet sonra da devre 1 0 bitti. İkinci devrede de oyun mütevazin bir cereyan takib ediyordu. Güneşliler bu gün tadsız ve ağır bir oyun oynuyorlar dı. Yalnız on beşinci dakikada Ömerin sıkı bir şütü Güneşe ikinci golü temin etti. Oyunun bundan sonraki kısmı müte vazin akınlarla fakat golsüz geçti. Beylerbeyliler rakibleri karşısında muvaffakiyetli bir oyun oynamak suretile sahadan yalnız iki golle mağlub olarak çıktılar. DUnkü maçtan bir görünüş Fakat Topkapılılar yedikleri iki golden sonra canlı ve muvaffakiyetli bir oyun çıkarmağa başlamışlardı. Bu muvaffakiyetli oyunun neticesi 27 ve 32 na dakikalarda iki gol yaptılar. Bu vaziyetten sonra sankırmızılılar kendilerini tophyarak oldukça sıkı oynamağa başladılar, fakat gayretleri neticeyi değiştiremedi ve Galatasaraylılar maçı 32 galib bitirdiler. Millî küme maçlarında kulüblerin vaziyetleri Galatasaray, İstanbul kros şampiyonu oldu Dün, Şişli rramvay deposile tuğlal harmanları arasındaki saha dahilinde senelik İstanbul kros şampiyonası yapılmıştır. Üç ve altı bin metrolar üzerinde ya* pılan bu yarışlara altmışa yakm atlet iştirak etmistir. Ayn ayn yapılmalan lâ * zım gelirken ayni zamanda icra ettirilen bu müsabakalar neticesinde şu dereceler alınmıştır: Altı bin metroluk koşuda ferd itibarile Galatasaraydan İbrahim 18.36.2/5 ila birinci, Demirspordan Hüseyin ikinci* Besiktastan Artin üçüncü, Galatasaraydan Sokrat dördüncü, Fenerbahçederi Hakkı beşinci olmuşlardır. Bu atletler 24 martta Ankarada yapılacak olan Türkiye kros şampiyonluğunda lstanbulu tem< sil edeceklerdir. İkinci küme maçları Dün ikinci küme lik maçlarına Şeref stadında devam edilerek şu neticeler alındı: Galata Gencler: 6 Doğampor: 0 Oyun Galata Genclerin hâkim oyuniIe başladı ve ilk devre 20 bitti. Galata Gencler, ikinci devrede ayni hakimiyeti tesis ederek dört gol daha attılar ve Doğansporu 60 yendiler. Gebzede bir idman yurdu açıldı Feneryılmaz: 4 Karagümrük: 1 Feneryılmaz Karagümrük takımla n ilk devreyi 11 beraberlikle bitirdiler. Fakat ikinci devrede müessir bir üstünlük kuran Feneryılmaz üç gol daha yapa rak maçı 41 kazandı. Bu yarışta takım itibarile GalatasarayDavudpasa Altınordu maçında, Da lılar 19 puvan almak suretile birinciliği vudpaşa 13 galib gelmiştir. ve îstanbul şampiyonluğunu kazanmışlardır. Kasımpaşa 24 puvanla ikinci, DemirHilâl hükmen galib Hilâl takımı da Arna\udköy gelme spor 37 puvanla üçüncü sayılmışlardır* Üç bin metroda ferd itibarile Pera diğinden hükmen galib addedilmiştir. dan Çahkis 1 1.29 ile birinci, Beyoğlu Pera: 1 Şişli: 0 Halkevinden Serkis ikinci, Peradan EDün öğleden evvel Taksim stadyo lefteryadis üçüncü gelmişlerdir. Takım H munda federe olmıyan kulüblerin en kuv tibarile de Pera 8 puvanla birinci, Bevetlileri ve birbirlerinin rakibleri bulunan yoğlu Halkevi 14 puvanla ikinci, KasımPera ile Şişli takımlan büyük bir kalaba paşa 43 puvanla üçüncü olmuşlardır. imzalıyacağım? Kendi imzanızla. Yusuf Haddad Beyden gelen paranın makbuzuna yalnız Mukbile Nusret imzası atmanm kâfi geleceğini öğrenince kararımı verdim. Parayı almaktan çekinmeme bir sebeb de, imzama, kocam olduğu iddia edilen adamın ismini ilâve etmek korkusu idi. Bunu avukat da tahmin etmiş olacak ki, makbuzu imzaladı ğım zaman, gülümsiyerek: Zevcinizin ismini yazmıyor mu sunuz? diye sordu. Kat'iyyen, diye haykırdım. O, gülümsemesine devam etti, ellerini uğuşturarak: Lâtife ediyorum, Mukbile Hanım, dedi. Alelâde bir makbuz için o kadar merasime hacet yok. Şimdı asıl mesele, Mısırda bu çapraşık vaziyeti nasıl halledeceğinizdir. Öyle meraktayım ki.. Neticeyi size mektubla bildiririm. Tabiî, tabiî; mutlaka haber beklerim. Şunu da aklmızdan çıkarmayın. Mı sırda, gerek avukat Habib Hasrunla, gerek Yusuf Haddad Beyle görüştüğünüz zaman, soğukkanlılığınızı kat'iyyen kaybetmeyin. Henüz muamma içindeyiz. Vaziyetiniz çapraşık. Belki size zararb «artlar tahmil etmeğe kalkışırlar. Daima ihtiyatlı davranın. Avukat Ahmed Şevket Beyin bu tenbihlerini de zihnime yazdıktan sonra kendisine veda ettim. Imzaladığım makbuz mukabilinde verdiği para çantamdaydl< Fakat, bu parayı çalmışım gibi bir hia içındeydim. Bu kadar büyük bir paranın bana aid olabileceğine bir türlü ihtimal veremiyordum. Pasaportumu yaptırdım; yanımdaU paranın bir kısmını bankaya yatırdım ve uç gün sonra Mısıra hareket ettim. Davudpaşa: 3 Altınordu: 1 Aşk ve macera romam : * IICOCAIM Nakleden: Demek ki, izdivacmız, zikredilmesıne lüzum görülmiyecek kadar tabiî bir şeymiş. Hulâsa, üç gün evvelkine nazaran daha fazla malumata sahib değilim. Yalnız, başka bir çare düşündüm. Avukat, koltuğuna gömüldü; ellerini kavuşturdu, devam etti: Burada, bundan daha fazla birşey öğrenmemıze ımkân yok. Kanunen, sız, Yusuf Haddad Beyin zevcesisiniz; kâ ğıdlarınız kanunî usullere muvafık olarak tanzim edilmiş. Mısıra kadar gitmekten başka çareniz yoktur. lcab ederse giderim. Mükemmel. Gidersiniz, avukat Habib Hasrun'u bulursunuz; o, sizi Yusuf Haddad Beyle tanıştırır. Kendisile konuşur, vaziyeti anlarsınız; ona göre, re lâzımsa yaparsmız. Buraya kadar, gayet kolay. Hamdi Varoğla Yalnız bir müşkül var. Nedir? Yusuf Haddad Beyle görüştüğü nüz zaman, karşınıza bir kadın çıkar da, sızi sahtekârlıkla itham ederse diye dü şünüyorum. Doğru. Olabilir. Böyle bir ihtimal karşısında, asıl Mukbile Nusret ben ol duğumu nasıl isbat ederim? Onun da çaresini buldum. Yusuf Haddad Bey, zevcesine muntazaman para yolladığına göre, onunla beraber oturmuyor demektir. Binaenaleyh bu tehlike varid değil. Ancak, başka kimselerin sizi tekzibe kalkışmalan ihtimali bulunabilir. Bunlara meydan vermemek üzere, avukat Habib Hasruna hitaben bir mektub hazırladım. Mektubda ne dediniz? Müvekkilem Mukbile Nusret Ha nımm, tanımadığını iddia ettiği zevc' hakkında mufassal malumat almak üze re kendisine müracaat edeceğini yaz dım.. Hakikati yazmışsınız. Fakat, Yusuf Haddad Beyin kendisini görmedıkçe, onu tanımadığmızı kat'î olarak iddia edemezsiniz. Belki de, bu isim altmda, tanıdığmız bir sima gizlidir. öyle olsun... Mısırlı avukata daha başka birşey yazdınız mı? Sizin hüviyetinizi anlpttım ve bu işin aslını meydana çıkarmak üzere size yardım etmesini söyledim. Ahmed Şevket Beye teşekkür ettim. Benim işimle bu derece alâkadar olduğu için hakikaten minnettardım. Fakat o, teşekkürlerimi yarıda kesti: İşi tamamile yoluna koyalım, sonra teşekkür edersiniz, dedi. Daha ortada birşey yok. Hele siz şimdi vakit kaybetmeden yola çıkmağa bakın. Kâğıd larınızı hazırladım. Ne olur ne olmaz diye hüviyetinizi ispata yarıyacak vesaikı gayet etraflı olarak tanzim ettim. Yalnız pasaport muameleniz kalmıştır. Bir de para meselesi var. Mısıra parasız gidilmez. Yanımda altmış liraya yakın param olduğunu sıkılarak itiraf ettim. O kadarcık para, hiç yok demektir, dedi. Mısırdan, en son defa namınıza gelen altı yüz lira olduğu gibi duruyor. Bu parayı size vereceğim. Bu para benim değil ki almağa hakkım olsun. O cihet, zevcinizle sizin aranızda halledilecek bir meseledir. Kanun nazarında, Yusuf Haddad Beyin zevcesisiniz. Hesabınıza tahsil edilen bu para da, size aiddir. O halde, şimdilik bu parayı hiç bozmamağı tercih ederim. Evet amma yabancı bir memlekete gidiyorsunuz. Yanınızda para bulunmazsa zorluk çekersiniz. Teşebbüslerinizin neticesini şimdiden tahmm etmeğe imkân yok. Herhalde ihtiyatlı bulunmak lâzım. Hayretten kendimi alamıyordum. Ahmed Şevket Beyin beni ikna etmek için sarfettiği bütün gayrete rağmen, vazıyetin hakıkî mahiyetini hâlâ kavrıyamıyordum. Bu paranın hakikaten bana aid olduğuna emin misiniz? diye sordum. Buna hiç şüphe yok. Bu parayı alırsam, makbuzu nas\l V Seyahat çabuk geçti. Zihnim, tama * men, içinde yuvarlandığım maceranm, bir fürlü çözemediğim düğümlerile meşgul oMuğu için, seyahatin teferruatile de alâkadar olmuyordum. Vapurun uğradığı iskeleleri bile yarımyamalak görmüştüm. Kendimi Kahire sokaklarında bulduğuna zaman, yabancı bir memlekette bulunduğumu ancak düşünebildim İlk geceyi otelde geçirdıkten sonra, ertesi sabah saat onda avukat Habib Hasrunr yazıhanesice gittim. (Arkast varl

Bu sayıdan diğer sayfalar: